18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 ŞUBAT 2001 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI TURKIYE Istanbut Y 9 Sinop 7 Adarva Y 12 Edime PB 8 Samsun PB Kocaelı 7 Trabzon PB 6 Çanakkale PB 9 Giresun Izmir Y TT Ankara Manısa Y 11 Eskişehir Aydın _Y 12 Konya Denızli 9 Sıvas K Zonguldak Y 6 Antalya Y 14 Kars Mersin Dıyartoakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Y K K K K PB PB 14 3 6 1 2 2 0 PB -6 Marmara'nın batısı, or- ta Karadenıztayılanıle Doğu Anadolu'nun do- ğusu dışında kalan yer- ler yağışlı, otekı yerter parçalı bulutlu geçe- cek Yağışlar Mamıara ıle kıyı kesımlerde karia kanşık yağmur ve kar şeklınde olacak. Hava sıcaklığı batı kesımter- de artacak, Doğu ke- sımlerde azalmaya de- vam edecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn K B B Y Y Y Y Y 1 1 1 12 7 5 11 5 Berlin Y 5 Moskova Budapeşte PB 6 Aşkabat B Madrid PB 15 Astana Viyana Belgrad K 6 Taşkent B 7 Bakû Sofya B 4 Bişkek Roma PB 13 Tiflisıflis Atina PB 14 Kahire Münih 5 Zürih 6 Şam f*\ Parçalı bulutlu Bulutlu k Çok bulutlu ı Yağmurtu ^ M " Kariı , Gökgürüttûlü G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada ' uzaklaştığı içerikli yazılara aylar sonra Ecevitten yanıt geldi. Meğer on dakika süren haftalık görüşmede Baş- bakan'ın anlatımlan bittikten sonra Cumhurbaşkanı "ağzını açıp bir şey söylemiyor." Sessiz oturuluyor. Eh ne yapsın, Ecevit "kalkıp çıkıyormuş." Bu anlatımda gerçekdışılık sıntıyor. Cumhurbaşkanı'nın kendisiyle diyalogdan kaçın- dığı savını öne süren Ecevit'i, kendisinden hemen sonra gerçekleşen Genelkurmay Başkanı ile Cum- hurbaşkanı arasındaki her hafta en az bir saat, hat- ta bazen 1.5 saat süren baş başa görüşmeler yalan- lıyor. Banşsever Başbakanımız artık hiçbir şeyin "eski- sigibi" olmayacağını dün gazeteciler aracılığıyla ka- muoyuna duyurdu: Soru: Bundan sonra Çankaya'ya karşı nasıl bir tav- nnız olacak? Bir karannız var mı? Ecevit'in yanıtı: "Hayır. Henüz düşünmedik." "Henüz'diyor. Oysa, Başbakanlık'taki "yakm çev- resi", kamuoyu tepkilerini saptamak amacıyla Çan- kaya'ya uygulayacaklan "düşünülen" olası kimi yap- tınmlan yayıyoıiar. Sezer'in görev süresini kısaltmak. Yetkilerini azalt- mak. Çankaya'nın resmi çağnlanna gitmemek... ... Halkta itibar bulmayacak girişimler. Kanıt mı? Iş- te son anketler Internet'te MGK krizi; Sezer'e yüz- de 75, Ecevit'e yüzde 13 onay! Vestelnet: Ecevit'in MGK'yi terk etmesine yüzde 82 hayır, yüzde 18 evet! Başbakan'ın önceki gün "devlet işleri durmaz" mantığına sığınarak kişisel özveri izlenimi veren, pa- zartesi MGK'yi toplama girişimi: Acaba ne ölçüde gerçeği yansıtıyor? Örnekler önce şu noktayı vurgulayalım: Anayasaya göre Cumhurbaşkanı, MGK'nin başkanıdır. Kurulu istedi- ği zaman toplantıya çağırabilir. Gündemi Çankaya'ya sorarak MGK Genel Sekretertiği hazırlar. Oysa; açıkladığına göre Ecevit, MGK'nin yeniden toplanması istemini MGK Genel Sekreteri araalığıy- la Köşk'e iletti. Yasa, genel sekretere böyle bir görev verse dahi devlette devamlılığı ve banşı önemseyen bir Başba- kan, -ama Hürriyet'te Faruk Bildirici'nin yazdığına göre herhalde "evlatlığı" Hüsamettin Özkan'ı değil- bir yardımcısını Köşk'e gönderemez mıydi? Ecevit artık bir öfke yumağına dönüştü. Dün DSP grubunda Cumhurbaşkanı ile arasında devlet ve si- yaset anlayışında ciddi aynlıklar olduğunu söyiedi. Ne ki, iz bıraksın diye söylediği bu aynlıklann neler oldu- ğunu açıklaması gerekiyor. Medyamız hâlâ 1 devletin tepesinde banş çağnlan yapadursun; Ecevit'teki öfke aşama aşama gelişiyor. Bugün banşsever, ne çare.. ilk fırsatta, Çankaya'ya karşı yaptınmlar hemen gündemde! Artık particilikten annarak Cumhurbaşkanlığı'na gel- miş, 35 yıllık siyasal hasmı Demirel'le "büyûk uyum içinde çalıştığım" nelerden sonra bugün örnekleyen Başbakan'ı küçük anılaria yanıttamak olanaklı: Bir seçim öncesi Taksim Meydanı'nda suikasta uğrayacağı bilgisini Başbakan Demirel'den alan CHP lideri Ecevit; bir solukta TRT'ye gitti. Başbakan'ın dikkatli olması uyansını görkemli ifadelerle açığa vur- du. Kitaplara da geçti: Demirel bu ve benzeri ömek- lerden sonra; bir başka önemli ülke sorununu muha- lefet lideri Ecevit'le neden görüşmediğini sorduğum- da bana, "Kardeşim, görüşeyim de çıksın kapı önü- ne her şey; açığa mı vursun" diye yakınmıştı. Bilmem uygun düşer mi? Sormak istiyorum: Hü- samettin özkan Köşk'teki tartışmada Ecevit'in "fe- litiendiğini" söylerken neyi anlatmak istedi? Bir hastalık belirtisini mi? Şoka giren insanda (Ece- vit'te) kaslann işlev yapamamasını mı? Manevi evlat Özkan anlatsa da "kilıtlenmenin"ne- yin nesi olduğunu öğrensek! Mali calkantı Ekonomi yönetiminde siyaset kaygısı ANKARA (Cumhu- riyetBürosu)-Ekonomi bürokrasisi, Türkiye ti- pi ekonomi programı uygulayan ülkelerde karşılaşılan benzeri du- rumlarda, hükümet de- ğiştirmekten seçime git- meye kadar değişik yöntemlerin denendiği- ni anımsattılar. Ekonomide karar ve- rici noktalardaki yetkili- ler, siyasi gidişten duy- duklan kaygıyı dile ge- tirirken şunlann altını çiziyorlar: • Ekonomi yöneti- minde çeşitlirisklervar- dır. Faizriski,dış denge- ler riski, borç riski vb. Şimdi buna bir de siya- set riski eklendi. Siyasi organlann yarattığı kriz, yukanda sıraladığımız riskler kadar tehlikelı bir hal aldı. • Türkiye tipi ekono- mi programı uygulayan ülkelerde zaman zaman tökezlemeler oldu. Bu ülkeler bunu aşmak için hükümeti değiştirmek- ten seçime gitmeye ka- dar değişik yöntemler denediler. • Böylesi ciddi bir ekonomi programının sorumluluğunu üstle- nen siyasilerin bunun gereğini yerine getirme- si gerekırdi. Ekonomi yönetiminde artık bu sorumluluk konusunda kuşkular var. • Devalüasyon yapı- lırsa şimdiki programı bitirip 1999'a dönmek olur. Bu da riskli bir ka- rardır. Fogg: Yanlış anlaşıldım • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AB Komisyonu Ankara Büyükelçisi Karen Fogg, gazetemiz yazan Cüneyt Arcayürek'üı 16 Şubat günlü Cumhuriyet'te yayımlanan Güncel'de, 'büyükelçinin bir panelde Türkiye'de Müslümanlann baskı altında olduğunu söylemesini irdeleyen' yazısına bir açıklama gönderdi. Fogg, "Bu görüşlerim bir uyan değil, AB'de Türkiye hakkındaki bazı algılamalan açıklama çabasını yansıtmaktaydı" dedi. Sırıırh devaliiasyonANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Hükümet, ekonomik programın ana unsurlarmdan sabit kur rejimini dalgalı kura çevirerek enflasyon hedeflerin- den vazgeçtiğini ortaya koydu. Bu kararla döviz kuru piyasada dalgalanmaya bırakılırken dal- galanmaya ilişkin herhangi bir alt ve üst sınır açıklanmadı. Başbakanlık'ta 13 saat süren zirvenin ardından açıklanan ka- rarlarda, Telekom ve THY'nin özelleştirilmesi için gerekenle- rin hızla yapılacağı vurgulandı. Dalgalı kur sisteminin piyasa- daki nakit sorununu çözmeye- cek olması, özellüde kamu ban- kalanna kasım bunalımmda ol- duğu gibi görev zararlan için özel tertip tahvil verilmesini gündeme getirdi. Kulislerde, dalgalı kur sistemine geçişle dolar kurunun 1 milyon lirayı aşacağı konuşulurken Merkez Bankası'nın, dolara yönelişi önlemek için piyasaya para ver- meme politikasını sürdüreceği belirtildi. Carlo CottareUi başkanlığın- daki IMF heyeti yann Anka- ra'ya geliyor. Devlet Bakanı Recep OnaL dalgalı kur siste- minin bugünden itibaren uygu- lanacağmı söyledi. IMF'yle yürütülen istikrar programı çıkmaza girdi. Uygu- îanan sabit döviz sepeti ve dö- viz girişine bağlı olarak iç piya- saya sunulmasına dayah para politikası, 22 Kasım bunahmı- nın ardından 19 Şubat'ta başla- yan mali sistemdeki çöküşle birlikte açığa düştü. Hükümet, dün saat 14.15'te Başbakan Ecevit'in başkanlığında, Dev- let bakanı ve başbakan yardım- cıları Yılmaz ile Hüsamettin Ozkan. devlet bakanlan Tunca Toskay ve Recep Onal ile Ma- liye Bakanı Sümer Oral, Ban- kacılık Düzenleme ve Denetle- me Kurulu Başkanı Zekeriya Temizei Hazine Müsteşan SeJ- çuk Demiralp, Merkez Banka- sı Başkanı Gazi Erçel ve kamu bankalan genel müdürleri eko- nomi zirvesine başladılar. Saat 02.30'a kadar süren zirveye, Başbakan Yardımcısı Devkt Bahçeli de Türkmenistan'dan dönüşünde akşam saatlerinde katıldı. Ekonomi zirvesi sürerken ge- ce saat 23.00 sıralannda Mer- kez Bankası gecelik interbank piyasasına 531.1 trilyon liralık, yüzde 4 bin faizle para vererek piyasayı fonladı. 783 milyon dolara denk gelen bu paranın piyasalan biraz rahatlatacağı, ancak sorunu çözmeyeceği ifa- de edildi. Ekonomi zirvesi sıra- sında hükümet, IMF'yle doğ- rudan temas kurdu. IMF'den ek rezerv olanağı kapsamında ge- len kredilerin, Merkez Bankası rezervleri dışında Hazine ve bütçe gereksinmeleri için de kullanılabilmesinin önünün açılmasını istendi. IMF'nin ise yeni kaynak aktanmı ve ek re- zerv olağının Hazine borçlan- ması ve bütçe gereksinmeleri öğrenildi. Başbakan Yardımcı- sı Yılmaz'm da devalüasyona karşı çıktığı belirtildi. Devalüasyon istemlerinin IMF tarafindan da kabul edil- memesi üzerine "dalgalı kur" seçeneği gündeme getirildi. 13 saat süren zirvenin ardın- dan saat 02.30'da yapılan açık- lamada hükümetin uyguladığı ekonomik programı titizlikle sürdürmekte kararlı olduğu öne sürülerek şöyle denildi: " Yapısal reformlar planlandı- ğı gibigerçekleştirDecek, bu ara- da Telekom veTHY'nin özelleş- tirilmesi için gerekenler hızla ya- pılacakür. Programın maliye poHtikası bugüne kadar olduğu gibi özenle uygulanacaktır. Son dönemde ortaya çıkan ekono- mik koşullar nedeniyle döviz # Zirvenin ardından hükümetin aldığı kararlar... - Ekonomi programıtitizliklesürecek - Telekom ve THY'nin özelleştirilmesi hızlandınlacak - Maliye politikası özenle uygulanacak - Dalgalı kur sistemine geçiliyor - Dışsatım ve turizmden büyük gelir bekleniyor - Ücretli ve çalışan halk kesimi enflasyona ezdirilmeyecek. için de kullamlmasına sıcak bakmadığı belirtiliyor. Hazine'nin 4 katrilyon liralık iç borç geri ödemesi öncesinde bunalun nedeniyle vadeyi bir aya çekmesine karşuı çok yük- sek olan yüzde 144'lük bıleşik faizle ançak, 1.5 katrilyon lira borçlanması, ardından Merkez Bankası'nın, 22 Kasım bunalı- mında olduğu gibi dolara yöne- liş olacağı için piyasayı fonla- maması üzerine repo faizleri yüzde 7 bin 500'le tarihi rekor kırdı. Siyaset ve ekonomi kulisle- rinde "kaygı vetedirginlik'' hâ- kim olurken bazı bakanlann ve bazı ekonomi bürokratlannm "devalüasyon" yapılmasım önerdikleri, Başbakan Ecevit'in ise "Ben devalüasyon yapmam. Kim yapacaksa o gelsin" diye- rek istıfa imasında bulunduğu kuru dalgalanmaya bırakıla- cakür. Bu yeni düzenleme ile dış- satnnveturizmden daha büyük gelir elde edilecektir. Şimdiye kadar olduğu gibi hükümetüniz ücretli ve çahşan halk kesimk- rini enflasyona ezdirmeme uy- gulamasuia devam edecektir." Merkez Bankası, hazıran aymda zaten bant uygulaması- na geçerek sabit kur uygula- masuu gevşetecekti. Bu uygu- lamanın daha öne çekilmesi ge- çen yıl da gündeme gelmişti. Hazıran aymda bant uygulama- sının başlamasıyla da kısmi bir devalüasyon yaşanması bekle- niyordu. Bant uygulamasının öne çe- kilmesi olarak da değerlendiri- lebilecek olan dalgalı kur siste- minin uygulanmasıyla 1 yıldır baskı altında tutulan kurlann üst düzeye çıkması bekleniyor. Dolar kurunun, şu anda gerçek değerinin zaten 800 bin lira ol- duğu ve dalgalı kur sistemiyle birlikte ilk aşamada 1 milyon lirayı aşacağı belirtiliyor. Mer- kez Bankası'nın bu noktada do- lara yönelişi önlemek için de piyasayı fonlamama politikası- nı sürdüreceği ifade ediliyor. Ancak nakit sıkışıklığı nede- niyle çıkmaza giren ve çöküşte olduğu belirtilen mali sistemin birkaç gün daha nakit sıkışıldı- ğma dayanamayacağı belirtili- yor. Kamu bankalanna gereken para Özellikle Ziraat ve Halk Ban- kası'mn nakit gereksiniminin 2 katrilyon lira olduğu belirtili- yor. Kamu bankalannm nakit gereksiniminin karşılanması için görev zararlan karşılığı olarak kasım ayı bunalımında yaşandığı gibi Hazine'den özel tertip devlet kâğıdı ihraç edile- bileceği kaydediliyor. Ancak bunun yalnızca kamu bankala- nnm sorununu çözebileceği anımsatılarak özel bankalann da nakit sıkışıklığında oldugu- na dikkat çekiliyor. Bunun için de "devalüasyon" olasılığına karşı bankalann açık pozisyon- lannı kapatmak için dolar alı- mına yönelmelerini önlemek için açık pozisyon düzenleme- sinde gevşetmeye gidilebilece- ği belirtildi. Bankalann Mer- kez Bankası'yla vadeli işlem yaparak dolar kurundaki olası artışlara karşın kendilerini gü- vende hissermelerinin sağlan- ması gerektiği kaydedildi. Ekonomi zirvesi sürerken es- ki Devlet Bakanı ANAP Istan- bul Milletvekili Güneş Taner Başbakanlık'a gelerek Başba- kan Yardımcısı Yılmaz'la gö- rüştü. Taner, geçmiş deneyim- lerinden yararlanmak için ken- disinin çağnldığını söyledi. Ancak Taner'in çağnlmadığı, Çukurova Holding'in sahibi Mehmet Emin Karamehmet' in geliş nedeniyle Başbakanlık'a geldiği ileri sürüldü. Karameh- met de gazetecilere görün- meden Başbakanlık'a gelerek Başbakan Yardımcısı Yıl- maz'la görüştü. Bımahm ekonoıtıiye taşındıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Büknt Ecevit, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le arasındaki gerilimi dü- şürmek yerine kamuoyu önün- de tartışarak tırmandırrnayı ter- cih etti. DSP grubunda konuşan Ecevit, uzmanlar aracılığıyla Sezer'den ekonomik programın başanyla yürüdüğüne ilişkin bir açıklama yapmasını istediğini, ancak "şimdüik buna gerek gö- rühnediği" yanıtını aldığını açıkladı. Ecevit'in bu konuşmasının ardmdan ÎMKB'de sert bir dü- şüş yaşandı ve faizler tırmandı. Sezer, öğleden sonra yaptığı ya- zılı açıklamada, programa yö- nelik desteğinin sürdüğünü bil- dirdi. MGK'nin yeniden toplanaca- ğının açıklanmasıyla önceki gün akşam saatlerinde yumuşa- yan Çankaya ile Ecevit arasm- daki gerilim ekonomi zeminin- de dün de sürdü. Ecevit, dün partisinin grup toplantısında, MGK'de yaşanan kavganın eko- nomide de bunalım başlangıcı- na neden obnası üzerine Se- zer'den destek istediğini belir- terek şunlan söyledi: "İç ve dış kamuoyuna hitap ederkentaraşmanm ekonomi fle ügisi ohnadıgmuı hatuiaühnası teDdnindebulunuldu. Ben de üst üste bu şeküde açıklamalar yap- nm. Onun için bn*yandan yanm kahmş saydığım MGK ile Ugfli girişimlerde bulunurken diger yandan sayın Cumhurbaşka- nı'na sözlü olarak bir maruzat- tabuhuHhım,birdüşüncenıiilet- tim. Yüz yüze değil, uzmanlan aracılığıyla. Kendisi de uygun bulursa ekonomik programın başam la sürdüğünü ve sürece- ğini ifade eden bir açıklamayı derhal yapmasımn çok uygun olacağmı takdnierine sundum. Sözlü yanıtgeldi,saym Cumhur- başkanı'nın şündüık açıklama yapmak için bir vesile görmedi- ğini, IMF Başkan Yardımcısı Fischer'uı kendisini ziyaret et- medigmi, 22 Şubat günü ziyare- timden ya da 26 Şubat'ta MGK'den sonra böyle bir açık- lama yapmayı düşünebüecegini kaydetti. Dakikalar önemhydi, saatkr önemhydi, gün önemhy- dL 'Sizinle iki gün sonra bulu- şacağız, o zaman belki düşünü- rüm' ya da 'MGK'den sonra dü- şünürüm' tarzmdabiryanıtver- mesi beni son derece şaşırtü." Sezer'den "kendisi, hüküme- ti için değO, miDetin esenfiği için" bır istekte bulunduğunu vurgu- layan Ecevit, "Befli ki,devlet an- layışnnızda, siyaset anlayışınuz- da ciddi aynhklar, farkhhklar var. Bunu bir veri olarak kabul edip bu aynhklarla yaşamaya mecburuz. Anayasa, cumhur- başkanına devlet organlan ara- sında uyum sağlama göre\i ve- riyor. Sayın Cumhurbaşka- nı'nın bu uyum gösterme yolla- ruu bulmasını dilerim" dedi. Sezen Destekhyorum Sezer, Ecevit'in suçlamalan- na Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıkla- mayla karşılık verdi. Açıklama- da, Cumhurbaşkanı'nın sabah saatlerinde Brezirya Büyükelçi- si 'nin güven mektubu sunma tö- reninde yöneltilen sorulan "tö- ren düzenine uyTnaması" nede- niyle yanıtlamadığı belirtilerek şöyle denildi: "Saym Cumhurbaşkanımız bu konudaki görüşlerini esasen bundan önce çeşitli vesilelerle açıklamışn. Saym Cumhurbaş- kanımız hükümetimiz tarafin- dan kararhhkla uygulanan eko- nomik programın ekonomimi- zin sağhkh temeDer üzerinde iş- lemesini sağlayacağına ihşldn umudunu korumakta olup ekonomik programın uygulan- ması yönünde atılan adımlan desteklemektediıf Okullam kartatili Yart genefinde eâdsmi sürdûren kurakhğın ardmdan gefcn kar yağışı gûntük yaşamı ohımsuz etikffiyor. Yaklaşık 5 bin köy yoğun kar yağtşı nedeniyle ulâ^rna kapanniten birçok kentte okuDar tatfl edildi, uçak seferieri yapılamadı. Elektrik ve telefon hâtlânnda meydana gelen anzalar da köyterie haberieşmenin kesumeshK neden oktu. Soğuk hava ve şiddetii rüzgâr ise dün bazı bölgeierde can ve mal kayimuı yol açü. Adıyaman'da bir öğretmen ve 4 çocuğu sobadan çıkan karbonmonoksit gazından zehirlenerek öldü. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Zirvenin devam ettiği saatlerde borsa dipte en derine, faizler de tepede en yükseğe doğru koşuyordu. Ekonomi yönetiminin karar verici katlanndan bir uzman, gelinen noktayı şöyle değerlendirdi: "Programı olumsuzyönde etkileyecekrisklerisı- ralarken falzden dış borç yüküne kadar bir dizi du- rum sıralanır. Buna bir de hükümet riski eklendi. Bundan sonra bu unsur büyük önem taşıyacak..." Diteriz, programın başladığı 1999'a dönülmez... Ekonomide olup bitenlerin aynntılannı yanna tn- rakalım, devleti denetleme krizinden çıkan sonuç- lan maddeleyelim: 1 - Başbakan Bülent Ecevit, Ahmet Necdet Se- zer'in Cumhurbaşkanlığına seçilmesinin ardından bu makamı, hükümetin işlerini kolaylaştıncı bir o- nay katı olarak düşünmüştü. Ecevit, bu yaklaşımının kabul görmemesi üzeri- ne Sezer'i yalnızlaştırma yöntemini deniyor. Pazar- tesi günü yaşananlan kamuoyuna aktarmasının ar- dından partisinin dünkü grup toplantısında şunu açıkladı: "Sezer'e, ekonominin iyiye gittiği, programın ay- nen uygulanacağı yönünde açıklama yapması önerisinde bulundum, kabul etmedi." Ancak Sezer, dün akşam saatlerinde yazılı bir açıklama yaparak programın arkasında olduğunu söyledi. Görünen o ki, Ecevit'in "Sezer'i yalnızlaştınna" politikası ters tepiyor, Ecevit yalnızlaşıyor. Kamuoyu Sezer'in yanında, muhalefet partiteri Sezer'in yanında, ANAP'la MHP kamuoyu belası- na, "Ecevit doğru yaptı" diyemiyor... 2- Kimse Ecevit'in hırsızlığa, yolsuzluğa bulaştı- ğını söylemiyor. Ancak son çıkışlanyla kamuoyu katında, "acaba sırtında taşımak zorunda olduğu şeyler mi var" sorusuna neden oluyor. Yoksa şöyle bir yorumun zemini mi var Birileri çalıyor, Ecevit söylüyor (!) 3- Ecevit, 1970'li yıllardaki düşüncelerinin eski- diğini, kendisini yenilediğini söylüyor. Bu tarnam. Sanınz, 199O'lı yıllardaki düşüncelerini de eski bul- muyordur. Cumhuriyet arşivinde, Susuriuk'un pat- lamasının ardından Ecevit'in verdiği şu tür demeç- leri bulduk: "Cumhurbaşkanı Devlet Denetleme Kurulu'nu (DDK) derhal harekete geçirmelidir..." O gün bunu dıyen Ecevit bugün neden DDK'ye karşı çıkıp devleti kilitleme kurumu haline geliyor? BM Banş Gücü 4- Ecevit'in, dünkü açıklamalanyla Çankaya'ya şu mesajı verdiğini söyleyebiliriz: Gerilerek banşalım... Hem Sezer'in, kendisinden gelen istemleri red- dettiğini kamuoyuna ulaştınyor hem de devlet iş- lerinin dunmaması gerektiğini söylüyor. 5- Ecevit MGK toplantısını terk ediyor. Ayağının tozuyla Başbakanlık'a gelip arkasında seçilmiş ba- kanlardan kurulu bir orkestrayla açıkiama yapıyor. Ardından Bakanlar Kurulu'nu topluyor. Bir arada, bir sonda iki açıklama daha yapıyor. Yetmiyor bir de y-azılı açıklama yapıyor. Buna karşılık Sezer akşam saatlerinde bir say- falık yazılı bir açıklama yapıyor. Bu yanıyla Hükü- met: 4 Sezer 1... Ama kamuoyu Sezer*ejıak veriyor, güven duyu- yor. Bundan siyasilerin alacagı çok ders var. 6- Askerier krizin neresinde? Köşk'le Başbakanlık arasında trafiği olan tek ki- şinin MGK Genel Sekreteri Orgeneral Cumhur As- paruk olduğunu aktanrsak sorunun yanıtı anlaşı- lır... Sezer'le Ecevit'in arasını bulmak, askeriere dü- şüyor. Bugünkü haftalık olağan Cumhurbaşkanı-Baş- bakan görüşmesi, Ecevit'in yoğunluğu nedeniyle iptal edildi. Noktayı, kara mizahla koyalım... önümüzdeki MGK toplantısı için BM'den banş gücü mü istesek! ankcum©ttnetnettr Sivil girişim toplanıyor Örgütler zirvedeki bunalımı tartışacak ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Türk-lş, Hak-tş, TOBB, TZOB, TESK ve TlSK'in oluşturduğu sivil giri- şim bugün bir araya ge- lerek Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ece- vit arasında yaşanan bunalımı değerlendire- cek. Toplantıda, ekono- mide yaşanan sorunlar da ele alınacak. Türk-lş, Hak-lş, TO- BB, TZOB, TlSK ve TESK'in oluşturduğu girişim, iş güvencesi yasa tasansmda yaşa- nan uzlaşmazlık nede- niyle temmuz aymdan bu yana yapamadığı ilk toplantısını bugün ger- çekleştirecek. Toplantıda, Cumhur- başkanlığı ile hükümet arasında yaşanan buna- lımın değerlendireceği belirtildi. Türk-lş Genel Baş- kanı Bayram Meral. ül- kede yaşanan sosyal ve ekonomik tüm sorunla- nn masaya yatınlacağı- nı söyledi. Hak-lş Genel Başka- nı Safim Uslu, gırişimin uzun süredir toplanma- masını eleştirerek "Toplanma konusunda bu kadar geç kahnma- malrvdL Büieşimdenbi- zim beklentimiz, de- mokrasiye yönelik me- sajlann cüanasıdır. Hu- kukun üstünhlğü,yöne- timde saydamhk,vurgu yapılması gereken ko- nulardır" dedi. TESK Genel Başka- nı Derviş Günday, ya- şanan son gergınlığin topla^tının esas günde- mini oluşturacağmı söyledi. Günday. esna- fın içinde bulunduğu kötü durum ve ekono- mi politikalanndaki yanlışhklann da kendi- leri tarafindan dile ge- tirileceğıni belirtti. TZOB Genel Başka- nı Faruk Yücelde, son bunalımm, ekonomik konulann önüne geç- mesini eleştirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle