24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 ŞUBAT 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR [email protected] 15 UYGARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKİNCt Damştay'ın 'ayncalıklı mezar yeri' izinlerini iptal etmesindeki başlıca gerekçe: Yeııi türbeler yaratdamazCumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in anayasaya ve yasalara ay- kın bularak imzalamadığı M. Esad Coşan ve damadının "Süleymani- ye Hazire9"ne gömûlmesine izin ve- ren Bakanlar Kunılu Karan, aynı ko- nuda "içtihat" oluşturan Danıştay kararlan da gözetilmeden alınmış. Sezer'in gerekçeleri arasındabe- liıttiği 24/12/1976 tarih ve 1976/360 sayıh Danıştay Dava Daireleri Ku- rulu Kararı, 4.8.1975 tarih ve 7/10463 sayıh bir "özel defm izni- ni" iptal ediyor. Süleyman Demirel'in başbakan, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş'in de başbakan yardımcıla- n oldukları "MMByetçiCephe" hü- kümetinin dava konusu defin ızni, Konya'daki kendi yaptırdığı Hacı Kemal Onsun Camisi'ne gömül- mek istenen Kemal Şükrû Onsun veeşiiçin verilmiş... Ornek bir dava Bu izne karşı yine dönemin Kon- ya Belediye Başkanı Yıbnaz Kul- luktaranndan açılan 1975/384 esas no'lu iptal davasında "davah" baş- bakanlık yanında "müdahil" olarak katılan Kemal Şükrû Onsun ve ai- lesinin vekilleri "savunma" olarak özetle şu gerekçeleri ileri sürüyor- lar: - K.Ş. Onsun ve eşinin gömülmek istedikleri cami "kendi hayraüan" olarak yapılmıştır. Bu nedenle 1593 sayıh Umumi Hıfzıssıhha Kanu- nu'ndaki "fevkalade hal" söz ko- nusudur. Bakanlar Kurulu yasal "takdir" yetkisiyle "bu çoközel du- B aşbakanlığın hukuk arşıvinde de bulunması gereken ve "içtihat" oluşturan 1976 yılına ait Danıştay Dava Daireleri Kurulu karannda, "Milliyetçi Cephe" hükümetince özel mezar yerlerine onay verilerek "yeni türbelerin" ortaya çıkması sorgulanıyor ve buna olanak sağlayan izin iptal ediliyor... nımu" dikkate almıştır. - Aynca Bakanlar Kurulu'nun daha önce de aldığı bu tür kararlar vardır ve bazı vatandaşlar için çok özel durumlarda mezarlıklar dışın- daki yerlere defin izni verilmiştir... Başbakanhğın ve müdahillerin bu savunmalanna karşı Danıştay Dava Daireleri Kurulu'nun Bakan- lar Kurulu karannı iptal eden ka- rannda ise özetle şu gerekçelere yer veriliyor: - "Daha önceki hukuka aykın iş- lemler, yeni bir hukuka avkın işle- min dayanağı olamaz..." - "Cami avlusundaki bu mezar türbeye dönüşecektir. Hukuk. ida- reye yeni türbeler yaratma yetkisi vermiyor~" - "Aynca, anayasa ve 677 sayıb kanun, mevcuttüm türbelerinde ka- paühnasuu öngörmektedir." - "1593 sayıh yasadaki istisna ise (fevkalade hal) sağhkgerekçeleriy- le getirilmiştir; Bakanlar Kuru- lu'nun takdiryetkisi buna aykın ve sınırsız olamazJ" - "Kaldı ki bu defin izni, hiçbir ld- şiye, aileye, zümreye veya smıfa im- tiyaz tanınmayacağmı öngören ana- yasamn eşirh'k ilkesine de aykın- dır».' ... Ve tarihsel mirasa saygı Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, M.E. Coşan ve damadıyla il- gili kararnameyi iade ederken işte bu Danıştay karanndaki hukuksal dayanaklan yinelemekle yetinme- di. Aym zamanda Süleymaniye Ca- misi'nin yasalarla koruma altına alınmış bir "kültür mirası" olma- snıı da gerekçesine ekledi. Peki, "Başbakanhk'takj" hukuk uzmanlan, benzer konudaki kesin- leşmiş Danıştay karannın varlığı- nı ve hukuk devletinde bunun da gö- zetihnesi gerektiğini bihnıyorlar mıydı?.. Yine aynı sıyasiler ve hukukçu- lar, 2863 sayüı Kültürve Tabiat Var- hklannı Koruma Yasası'nın da Tür- kiye Cumhuriyeti hukukunun bir "temelvasası" olduğunun ve Süley- maniye gibi 1. derece bir anıtsal esere hükümet karanyla bile olsa "tarihsel değeriyle bağdaşmayan" bir müdahalede bulunulamayacağı- nın bilincınde değiller mıydı?.. Şimdı "Sezer'e kızanlann" ön- celikle ışte bu sorulan da yanıtla- malan gerekiyor. Çarşamba Haki Fatih Kız Lisesi, irticaya karşı çağdaşlığın yalnız ve cesur bekçiliğini yapıyor mantn koUukkmBundan 65 yıl önce. Istanbul'un "Çarşam- ba'' semtinde öğrenime başlayan Fatih Kız Lisesi (FKL) için bu "yer seçimini" yapanlar, acaba "bugünleri"de düşünerek mi karar ver- mişlerdı?.. "Öyle bir semtte bizmet versin ki yobazbğa ve gericüığe karşı laikliğin ve çağdaş- hğuı kalesi olsun..." diye mı düşünmüşlerdi?.. Dınsel inançlann siyasal örgütlenme aracı olarak kullanılmaya başlanmasıyla birlikte Fatih ilçesinde ve özellikle de Çarşamba'da yo- ğunlaşan "irticavanbsr kesimler, güzelımes- ki ahşap e\ leri yıkarak yerlerine dıktikleri "ye- şil be-te-be kaplT apartmanlarda "Osmanh'ya öykünen" bır yaşam peşine düştüler. Türban bır yana, sadece gözleri açıkta olan karaçarşaflı kadınlarla sanklı-şalvarlı-cüppe- li adamlar, Çarşamba'nm cadde ve sokakla- nnı adeta "İran'a" benzetmeye başladılar... îşte böylesi bir gerici "yuvalanmanın" tam ortasında, yıllardır "AtatürkTürkiyesi''nin bi- lime ve çağdaş uygarhğa dönük "aydınlanma" mücadelesini sürdüren FKL, aynı çızgideki sa- yısız başansına şimdi çok anlamlı ve çok önemli bir "tophunsal hizmeti" daha ekliyor: Tüm bölgeye sürekli kültür ve bılım hizmeti verecek "FKL Gösteri ve Konferans Merke- zi"nı gericiliğe karşı yeni bir "mücadele ka- lesi'' olarak kazandınyor. 'Ariınrala gfiç kattn' FKL Mezunlan Derneği ve ÇYDD Fatih Şubesi Başkanı Av. Okay Yezdani, Çarşam- ba'daki irticacı kuşatmaya karşı bu projenin büyük önem taşıdığını belirterek dayanışma için uyguladıklan yöntemi şöyle açıklıyor: Yanda Fatih Kız Lisesi'nden 'çevreyi tanıtan' bir fotoğraf~ (Fotoğraf: AZMİKARAVELİ) Fatih Kız Lisesi mezunlanndan Türkan Şoray (üstten ikinci sıra, soldan üçüncü) 1959-60 dönemi sınıf arkadaşlan ve matematik öğretmenleri Dürrüce\her Hanım'la... Mezunlar Derneği, bu resimdeki diğer FKL'Iileri de kendileriyle dayamşmaya ve kültür merkezine adlannı yazdırmaya çağmyor... (üstte) "Salonuntoplam213 adet kolruğu için her bi- rine 55 miryon lira katkıda bulunanın adını o komığun arkasına yazryoruz. Böylece, topla- nan parayla hem kültür merkezi tamamlana- cak hem de bu önemli projeye destek verenler sürekli hatuiannuş olacak.J' FKL mezunlanndan Türkan Şoray, bu da- yamşmaya "onkolhıkla'' katılmış; SerapMut- hı Akbuhıt da koltuk alan sanatçı mezunlar ara- sında... Ne var ki Güzide Kasacı, Semra Sar, Gülşen Bubikoğlu, Müjde Ar... gibi yine FKL mezunu sanatçılann da bu kampanyaya katıl- malannı "ayiardır bekfcdiklerini" belirten der- nek yöneu'cileri diyorlar ki: "Cumhuriyet düş- mamarmm kültiyeleri, vurtlan her gün çoğa- hyor, biz ise şu 213 komığu biletamamlayama- dık. Çarşamba'da bu salonun nasd bir ışık ola- cağuu görebOen herkesi yanımızda görmek is- terdikJ' Evet... Karaçarşaflılara ve cüppelilere kar- şı çağdaşlığın tarihsel direnişini sürdüren FKL'li genç kızlanmız sizlere "aydmlanma- nın koltuklannı" sunuyorlar. Bugüne dek 60 koltuğa sahip çıkan Cumhuriyet dostlannı ku- caklarken kalan 153 koltuk için de şu telefon- lann başmda "umutla beklediklerini" söylü- yorlar: Fatih Kız Lisesi: 0212/523 3 7 06, Dernek Başkanı: 0212/516 09 90, Dernek Merkezi: 0212/528 43 43/277 94 40. Borusan Oda Orkestrası'nm tematik konserini şef Emre Aracı yönetecek Açıklaıııah KUTIII Savaşı müziğî EmreAraa'nm bestesi de seslendirilecek. Kümlr Servisi - Borusan Oda Orkestrası şef Emre Aracı yönetimınde 'Savaş ve Banş: Kınm 1853-1856' başlığmı taşıyan tematik bir konser gerçekleştirilecek. Konser, 28 Şubat Çarşamba günü Italyan Kültür Merkezi'nde verilecek. Kınm Savaşı müzikleri üzerine açıklamalı olarak yapılacak konserde, Osmanlı tmparatorluğu'nun Britanya ve Fransa ıle müttefik olarak Rusya'ya karşı giriştiği bu talihsiz savaşın kısa hikâyesi dönemin pöpüler müzik parçalan ile tekrar canlandmlacak. Konserde aynca Kınm Savaşı'na ait orijinal gravür ve nota kapaklanndan oluşan bir sergi de yer alacak. Orkestranın seslendireceği eserler arasında Guatelli Paşa'nm Osmanlı Sergi Marşı, Charies d'AIbert'in Sultan'ın Polkası, Constantinople Quadnlle ve Savaş Galopu, Rossini'nin Sultan Abdülmecit Marşı, John Easter'in Tuna Savaş Şarkısı yer ahyor. Bunun yanı sıra besteleri kısa bir süre önce keşfedilen Kınm Savaşı'nın ünlü başkumandam Ömer Lütfi Paşa'nın kansı Ida Saide'nin Oltenitza, Tchitate ve Silistre Marşlan, Henry W. Goodban'm Ömer Paşa Valsi, Kraüçe Viktorya'nuı Kınm Savaşı sırasında Istanbul'da bulunan Florance Nightingale'e yazmış olduğu bir mektubun sözleri üzerine J. W. Hobbs'un bestesi Kraliçe'nin Mektubu Şarkısı. vVTlliam Smalhvood'un Türk Savaşı Marşı ıle Emre Araa'nın kendi bestesi Erkel için Ağıt'm Savaş ve Banş başlıklı ikinci bölümü de yer alacaL Konser, 28 Şubat'ta İtaljan Kültür Merkezi'nde gerçekleşecek. ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Bir liyatro Serüveni Erken bir yazı, diyebilir kimileri. Yeni kurulmuş bir tiyatro topluluğu varsa orta- da ve böyle bir yazı daha ilk oyun oynanmazdan önce kaleme alınmışsa, erken diye de nitelendiri- lebilir. Ama vanlacak noktadan bağımsız olarak, ken- di başına değer taşıyan süreçler de vardır. Hele bu süreçler, gidecekleri yeri daha baştan, geriye dönüşün tüm köprülerini atacak kadar ke- sin bilenlerce gerçekleştirilmişlerse! Boyle girişımler, sonucu ne olursa olsun, doğru değertendirildiğinde, zaman içerisınde başkalan için hep bır cesaret ve irade örneği olarak kalır. Bugün sözünü edeceğim serüvenin benzerine ilk kez bundan yaklaşık yedi-sekiz yıl önce Eski- şehir'de tanık olmuştum. Anadolu Üniversitesi Devtet Konservatuvan Sahne Sanatlan Bölü- mü'nden o ilkbaharda mezun olan bır avuç genç, Eskişehir Tiyatora Kumpanyası (ETK) adıyla bir tıyatro topluluğu kurarak tiyatro yapmaya karar ver- mişlerdi. Kurdularda. Orta Anadolu'nun amansız yaz sıcağında, kira- ladıklan binayı onarmak için kendileri kürek salla- dılar. Oyunlannı seçtiler ve aynı yılın sonbahann- da da perdelerini açtılar. ETK beş yıl sürdü. Bugün artık olmaması, bir za- manlarki oluşturma çabalannın soyluluğunu ve ör- nek olma nitelığıni hıç bozmadı. Şimdi Istanbul'da, benzer bir girişimin coşkusu yaşanmakta. Mimar Sinan Üniversitesi Devtet Konserva- tuvan Tiyatro Bölümü'nün bu yılki son sınıfından yalnız tiyatro yapmakta ve başka bir şey yap- mamakta kararlı iki genç, Onur Bayraktar ile Sarp Akkaya, Stüdyo Drama adıyla kendi top- luluklannı kurdular. Topluluk, mart ayı başlannda aynı sınıftan Elif Ürse ve Yelda Baskın'ın da ka- tılımıyla "Kaos " adlı ilk oyununu sergilemeye baş- layacak. "Kaos", topluluğun kuruculanndan Onur Bay- raktar'ın yazdığı bir oyun. Metin ilk elime geçtiğin- de, başlangıç saftrlannı okur okumaz korkuya ka- pılmıştım. Taşıdığı yüklü mesajlan daha ilk satırla- nyla ele veren bir eserdi: "Sensizliğin bilmem ka- çıncı yılı. Yalnızlığımın bilmem kaçıncı. Tekim, te- kilim. Insan bir başına yalnızlıktan başka bir şey ıfade etmiyor. Birşeyleriyaşamak için bırilenne ih- tiyacımız olması ûnkütücü. Iyi ya da kötü bir şey- Ieryaşamakiçin. Yalnızkişihıçmiş... Isteristemez yine seni düşündüm... Geçmişe ihtiyaç duymanın korkaklığınıyaşadım... Şu sıralar bir şey keşfettim. Aslında biz insanlar sürekli geçmişle gelecek ara- sında zavallı bir biçimde yaşıyonız. Zavallılığımız da ölüme karşı koyamadığımızdan." Insanın ölümlulüğü tçensınde sıkışmışlığına, de- rinlerde yatan yalnızlığına, iletişim ararkenki ileti- şim yoksulluğuna ait bir metindi elimdeki ve gen- cecik bir kalemin bu ağır konunun altında ezilmiş olmasından korkuyordum. Ama "Kaos'u bitirdiğimde korkulanmın yersiz- liğini de anladım. ^3 -l f ı,c Elimdeki, usta işi bir tiyatro metniydi. "* Stüdyo Drama, perdelerini işte bu oyunla açi- yor. Bır tiyatro kurmanın bile büyük cesaret gerek- tirdiği bir ortamda topluluğun birtemel amacı da- ha var: Ağırlıklı olarak kendi yazacaklan oyunlan sergilemek, kendi üretimlerine imza atmak. Onur ve Sarp'la, evimde, sürekli tazelenen çay- lar eşliğinde çoğu kez sabahın ilk saatlerine kadar uzayan, tadına doyulmaz söyleşilerimizde, tiyat- romuz için yeni bir gelecek boyutunu yakaladığı- mı ve bu gençlerin kararlılığıyla zengınleştığimi her türtü abartıdan uzak olarak söyleyebılirim. Pek yakında "perde!" diyecek Stüdyo Drama; sanat ve sanatçı kavramlannın ne yazık ki çok yoz- laştınldığı bır ortamda kendilerini "tiyatrocu" diye adlandırmak ısteyen gençlerimize düşen ise bu 'per- de"ye kadar uzanan karartılığı ve ödünsüzlüğü bir örnek nitelığiyle yakalayabilmek olacak! e-posta: ahmetcemaka superonline.com acem20.a hotmail.com Anadolu Üniversitesi'nde pjyano resitali • Kültür Servisi - Avusturyalı sanatçı Emma Schmidt, yann Anadolu Üniversitesi'nde bir piyano resitali verecek. Avusturya Başkonsolosluğu Kültür Ofisi'nin katkılanyla düzenlenen resital, Sinema Anadolu'da saat 20.00'de başlayacak. Schmidt programda Czerny, Schönberg, Beethoven, Granaolos ve Choppin'den yapıtlar sunacak. Resitalin biletleri Sinema Anadolu ve Kibele Sanat Merkezi'nden sağlanabilir. 1979'da Graz Müzik Yüksek Okulu'nda profesör ve Hannover Müzik Yüksek Okulu'nda doçent olarak bir süre görev yapan Viyana doğumlu sanatçı, halen solist olarak konserler veriyor. Goethe Enstitüsü'nde Doğu Almanya'dan fotoğraflar • Kümır Senisi - Doğu Almanyalı fotografçılar Thomas Florschütz ve Gundula Schulze'nin fotoğraf sergisi Goethe Enstitüsü'nde sergileniyor. Sergi, iki fotoğrafçının birbirlennden bağımsız olarak oluşturduklan değışık dönemlere ait yapıtlannı bir araya getıriyor. Florschütz'ün 'Özün Parçalan' ve Schulze'nin 'Büyük ve Küçük Adun' başlıklı çalışmalannın birbirleriyle karşılaştınhnası, bir yaklaşma ve uzaklaşma, kendıni açma ve içine kapanma oyununa dönüşüyor. BUGÜN • İFSAK'ta saat 19.30'da Reha Akçakaya ile fotoğraflan üzerine dialar eşliğinde bir söyleşi gerçekleşecek. (292 42 01) • İŞ SANAT'ta saat 19.30'da Yarkm Rmm Sazlar Topluluğu ile Erkan Oğur bir konser verecek. (316 00 00) • AKSANAT'ta Ali Akay ve Gülsüm Karamustafa'nın konuşmacı olarak katılacaklan 'Günümüz Sanatma Bakışlar: 2000'de Dümada Ne Oklu?' başlddı söyleşi gerçekleşecek. (252 35 00)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle