Katalog

P!AZARTESİ CUMHURİYET SAYFA AFGANISTAN'DA SAVAŞ ABD'nin terörün öcünü almak için bomba yağdırdığı topraklarda aklın ve bilinıüı 'tarihsel belleği' var Teknoloji kölderiylesavaşıyorOKTAYEKİNCİ Sfvgilı Handauı AWa (Selçuk) Italyan gaze- t e c i Orianna Fallaciyı çok beğenirdi... Tavsı- ye e:tiğı kıtaplar arasında Fallaci'nin özellikle ü n l ü lıderlerle yaiptığı röportajlan mutlaka oku- manuzı ıster, ardindan bu gazetecinin "gerçek- l e r i görmemize katkdanndan" övgüyle söz ederdı... Handan Abla eğer yaşasaydı belki de onu «banalkmklığına uğratâcak" şekilde, Fallacı ye- niden karşınuza çıktı... 1 1 Eylül 2001 'de New Yorkdaki saldınnın ardından îtalyanlann "Corriere della Sera" ga- zetesinde yayımlanan "Öfke ve Gurur" başlık- h 4 sayfahk uzun yazısında, tüm Müslümanla- n Usame bin La«iin ve Taleban'la da özdeş kı- larak "uygarhk düşmanı ve tehükeö ilkeiler" olarak ılan edıyordu... Bu tehlikenin "ildz ku- leler''de kanıtlaıtan "vahşiKgine'' duyduğu "öf- ke** üe neredeyse tüm "dogu kültürlerini" aşa- ğılarken, yazısuıın başhğındakı "gururun" ıse "Bab (Avrupa v e AB) kültürünün geiişkinfi- ğÜMJen" kaynaklandığını özetle şöyle vurgulu- yordu:"Birim kiiltürümüzün ardûıda Homer, Sokrat. Eflatun, Aristo, Fıdıa var. Bize sevgi ve adaletkavTamlarmıöğretmişvehaçüzerindecaD vermiş de\Tİmci bir Isa var~ Onlarda ne var?_" Terör cezalandırılıyor' Aynı yazısmda "Tann'ya şükür ki ben dinsi- zjm" de diyerek. Hz. Isa'yı "devrimci'' yapan Fallaci'nin yine gurur duyduğu "Baü (Hıristi- yan)uygarüğr için verdiği örnekler ise şunlar- dı: "Bizün uygarlıgımızın ardında Rönesans var. Leonardo da Vinci, Mikelanj; Rafael, Bach, Mozart, Beethoven, Rossını, Donizetti, Verdi var (_) Bizde bilim var... Oniarda ne var?.." Fallaci'nin bu yazısı Italya'da yayımlandık- tan 8 gün sonra, Nügün Cerrahoğlu'nun yine bu yazının geniş bir bölümünü Cumhunyet okurlanna da iletmesinden ise (3 Ekim 2001) tam 3 gün sonra •'kültürlü" Batı'nın "enbifim- sd" teknolojiyle gehştirilmiş savaş uçaklan, Küreselbaskı . BD'ye yapılan 11 Eylül'dekı terönst saldırının ardından, teknoloji harikası savaş uçaklan terörü cezalandırma adına Afganistan'ı cehenneme çevırmeye başladı. ABD ve tngiliz pilotlan insanhk tarihine "binlerce yıl" kültür, sanat, felsefe ve hatta "bilim" armağan edilmiş kentleri ve topraklan bomba yağmuruna tutarlarken belkı de havalanmadan önce "Bach" dinlemişlerdi... sözde "terörü cezalandırma" adına Afganis- tan'ı cehenneme çevirmeye başladılar... ABD'de kanser tedavisi gördüğü için yıllar- dır dünyayı "sessizce" izledığıni yine Nilgün Cerrahoğlu'nun yazısından öğrendığimiz Falla- ci bu "uygarhk ve kültürgösterisini'' (!) nasıl yo- rumluyordubilemeyiz... Ancak, ABD ve tngi- liz pilotlan ınsanlık tarihine "binkrce yü" kül- tür, sanat, felsefe ve hatta "bUraT armağan edil- miş kentleri ve topraklan bombalarken belki de havalanmadan önce "Bach" dinlemişlerdi... Acımasız ve tam bir "güç ve para gösterisT şeklinde sürdürülen bombardıman altında *yok edümek" istenen bu "beüeğm", aslmda yine Faüacinin örneklediği "Batı'nın küttürtü uy- garhkkavnaklanna" aynı tarih içinde hep "esin kaynagı" olduklannı ıse ne o pilotlar gözetiyor, ne de Bush, Blair, ABD operasyonuna diğer destek verenler, sessiz kalanlar ve olanı biteni umursamayanlar... Afganistan'ın kültür tarihiyle birükte, yine tran, Hindistan ve Orta Asya'nın "ortak geçnüşleri- ne" bakıldığında da matematik, fizik, tıp, ge- ometri vb. bilimlerdeki "öncülüğün" bile Av- rupa'da ohnadığı, hele ABD'de hiç ohnadığı büıniyor...Nevarkitak\r imler'4 3binyılnjın baş- lannı" gösterirken aym bilimlerin yarattığı en ileri teknolojiyle üretibniş savaş araçlan, bir bakıma kendi "teknik tarihlerini" de banndı- ran, dahası böylesıne "gelişkin" olmalannın ta- rih içmdeki "varoluş" nedenini oluşturan "bi- rikimlerin beşiği" bir coğrafyayı paramparça ediyorlar... Çağdaş insan, inancı olsa da olmasa da, özellikle "düüer" arasında "saygınhk ayrunr yap- maz... Hangı dın olursa olsun, insanın hemen hiç "özgür ol- machğr bir kabullenmeyle onu benimsediğini bilir. Tüm din- ler "insan" kökenli olduğu için de birini diğerine üstün görme- mn "ırkçıhğavefiaşiznıeyatkın" beyinler yaratacağını görür... Tarihin tüm egemenleri gi- bi, 20. yüzyılın vahşi kapita- hstleri de dünyanm hemen her \erindeki sömürü politikala- nnda sadece ırkçılığı ve faşiz- mi değil, kendi dinlerini "en istün" gören dogmatikleri de desteklediler, güçlendirdiler, onlarla ittifak kurdular. Şimdi bu "gelenekseT poli- nkayı 21. yüzyıla taşıyan ABD yönetimi, "küresel egemenli- gi" için yalon geçmişte de des- Kk verip "himaye" ettiği Tale- ban gericiliğüıi "11 EylüTün suçlusu" ilan ederek vuruyor... Ancak bunu yaparken, bir baş- ka gericiliğin, bu operasyonu haklı gösteren "en üstün dBn rluistiyanlıktır'* söylemlerinin .ükselmesıne de engel olmuyor, ;es bile çıkartmıyor... Dahası, Italya'nın "ateBf ga- zetecisi Orianna Faflaci, bile 11 Eylül'den sorumlu tuttuğu Müs- lümanlan "lanettediği" yazısın- da, Hz. Isa'yı tüm Batılılara "sevgi ve adalet" kavramlannı öğreten en büyük "devrimci" ilan edebiliyor... Hatta Hz. tsa'nın dininden olmayanlann "Avrupa'dan kov-utanalann nı da önerebilecek kadar u a>Tuncı- hk" geriliğine düşebihyor... Oysa, hemen aynı tavn ve ay- m tepkiyi Bush'un ve Fallaci'nin şimdi "ilkeF ılan ettıklen Tale- ban da göstermiş, kayalara oyul- muş ünlü Buda heykellerini "Müslüman ülkede arûk yerle- ri yok" diyerek parçalayıp, yok etmeye girişmişlerdi... Pinsel fanatlzm Yani. 11 Eylül'den sonra "Ba- ühlardakT adeta "dışavuran" dinsel şovinizmin "öz" olarak u a>TUsuu" başta Taleban ol- mak üzere "tslamcı radikal- ler" ile diger dinlerden de ben- zer fanatikler yıllardrr izliyor- lar... Ve bu "küresel gericiH- ğin" insanlığın artık yakasmı bırakması için sürdürülen ne kadar "Uerid" ve "küresel kar- deşliği" savunan çaba varsa, en "güçlü" engel olarak karşıla- nna hep ABD ve diğer Batılı müttefiklerinin ırkçılığı, faşiz- mi ve dinsel fanatizmi destek- leyen "küresel baskı poütika- lan" çıkıyor... Dinlerin ilhamı din ÖNCE SÎNEMA SONRA BOMBA - 'Modern' Baü'nm önce sineması geldl şimdi de bombalan geüyor. Fallaci' nin insanlığa se\ gı ve adaleti "ilk kez anımsattıgına'* inandığı Hz. tsa'nın doğumun- dan tam "600 yıl önce" şimdi cezalandınlan Afganistan coğ- rafyasında yine "aynı erdem- ler" için daha eski bir "dinin" doğduğu ise akla bile gelmi- yor... Bılımsel kaynaklar Budhacı- hğın ortaya çıkışını tÖ 6. yy'a tak\imlerken yüzlerce yıl son- ra Hıristiyanhkta ve 1000den fazla yıl geçtikten sonra da Islamiyette savunulmaya başla- nan kirnı temel yaşam ilkeleri- nin bile günümüzden 2600 yıl önce yine "Budha inamşıyla" fı- liz verdiğini kanıthyorlar... Budhalar için "çekinilecek 10 günah". Avrupa'da henüz gü- nahın bile ne anlama geldiği- nin bilinmediği, en eski çağlar- da şöyle sıralanıyordu... "Hır- sı/Jıktan. katillikten, zinadan, valandan, dedikodudan, küfür- den, ge\ezelikten, hasetten. kin- den, inanç yanlışından kaçın- mak-" Ve yine Budizm, Isa'nın doğuşundan 500 yıl önce bu in- sanlık ilkelerinin güvencesi ola- rak da yine "insanı" görüyor ve şunu vurguluyordu: "Herkesey- lemlerinden sorumhıdur..." Budhacılık, Türkler arasında da Hunlar. Goktürkler ve özel- likle Uygnrlar tarafından be- nimsenerek sahiplenihniş böy- lesıne eski bir din... tS 7. ve 8. yüzyıllardaki Müslümanlığm yayılış sürecinde bile "Burkan" adını verdikleri Budhacıhğın öğretisini "kitaplarla" kalıcı kı- lanUygurlar,ÎS 14. yüzyıla ka- dar bu dine bağlı kaldılar... Gök- türkler ise yine Budhacılık öğ- retisinin önemli belgelerinden "Nirvanasutra" adlı yapıtı "Türkçeye" ilk çe%irenler ola- rak da tarihe geçtiler... Kamuovu desteği Taleban'ın anıtsal heykelle- re saldırmasına "koşuf bir an- layışla ABD uçaklan taş taş üs- tüne bırakmıyor, Fallaci bile ay- nı fanatizmin "entekktüel sa- vunuculugunu" üstlenerek ta- rihin yok edılişine tüm Batıhlar- dan -kamuoyıı desteğj" anyor... Türkiye'nın kimi okumuş, yazmış takımına ne demeli?.. "Takban gericüiğini" yok etme aduıa, tüm ınsanlık tarihinin en ilerici fikirlerine ve gelişmele- rine de "fekefi kökler" kazan- dırmış kültürlerin "izlerinin'', dahası "beDekdeğerlerinin" ve onlan yannlara da taşıyacak "masuminsanlann" bombalan- masına destek veren bir anlayış, nasıl kendisini "Anadohıhı" sa- yabilir ki? KÜLTÜR • SANAT (O 212} 293 89 7» ADANA HİLTONSA 22Bam2l»l S»ac 19 30 Bıfet s»ıf S Elam 2001 unhırKlen ıtıbvcn • D1R Adına Reaj (0-322) 27' 30 38 • D»R Adjm (0-322) <S9 32 +4 • Meron HrltonSA (0-324) 326 50 00 BUftSA ALMIRA OTEL 24Ek*n200l Sut 19 30 B<i«t aai- i Ekim 20OI ttnhınden tabarer • O«l *lm«i (0-2241 2S0 20 20 • D»R Boru (0-224) 225 21 31 • DtR Bursa AsmerVa (0-224) 261 S6 80 ANKARA HİLTONSA 26. 27 Bom 2001 Siat. 19 30 Bıtet o o ş 12 Ekjm 2001 anhınden nutarer • Dosl MUSK Center (0-312) 425 24 44 • ?ok> Kamn (0-3 12) 426 92 34 •DiRMnros (0-312)541 15 52 * Bıletn sacif noka» Vakkorvna Kmby (0-312) 425 22 85 IZMIR HİLTON 29 30Ek>m20Oİ Suc 19 30 Bilet u t q 12 Bcım 2X1 Qnhınd«n tobaren • D»R Mavı$eh.r (0-232) 324 21 60 • Brietut satif noktalan Vakkorama Aiuncak (0-232) 421 65 90. Vakkorama Mavı}ehır (0-232) 324 48 70 DtK Alsancak (0-232) 464 10 15 (t-MÎ) JSa II #7 -»»Bi Kapılar konserden I saat once açıUcakor Yerier numarasizdır Oturma kapasıce» sınıHıdır www «fespılsen com tr EFESPUsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek. VAN 1. İCRA DAÎRESİ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLAM DosyaNo. 1996,1346 Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi. kı\meti, adedi, evsafı: 1-Van. YenikoN Ah lhsanme\kn 2 parselde kain 19.935 m2mesahahtarla\asıflı tetkıkmercıi hâkimliğrnce 59.805.000 - TL kıymet takdır olunan ga\rimenkul. 2- Van. Yenıköy Tozalı me\ kii 1022 parselde kayıtlı tetkik merciince 2.802.172.328.-TL kıymet takdir olunmuş arsa vasıf- lı ga\rimenkul, 3- Van. Merkez Bahçıvan Mahallesı. 1436 ada. 12 parselde kavıtlı tetkik merciince 762.994.025 000.-TL kı>Tnet takdir olun- muş 1292 m2 mesahalı arsa \asıflı ga>nmenkul. 7 7 2 parsel saat 13.30-13 45 arası. 1022 parsel saat 13 50-14.05 arası. 1292 parsel saat 14.10-14.23 arası. Satış şartları: 1- Satış, 11 12.2001 günü saat 13.3O"dan 14.25'e kadar Van 1. lcra Daıresı'nde açık arttırma suretiyle yapı- laeaktır. Bu arttırmada tahmm edilen kıymetın yüzde 75'ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraf- lannı geçmek şartı ile ıhale olunur Böyİe bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 21.12.2001 günü Van 1. tcra Dairesf nde saat 13 30"da ıkınci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edılememişse gay- rimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ılanmda göstenlen müddet sonunda en çok arttırana ihale edı- lecektir. Şu kadar kı arttırma bedelının malın tahmin edilen kıymetının yüzde 40'ını bulması ve satış ısteyenin alacağına rüçha- nı olan alacaklarm toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çe\ırme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Bö> le fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektır. 2- Arttırmaya iştırak edeceklerin. tahmin edilen kıymetin yüzde 20"si nıspetinde pey akçesi \ eya bu miktar kadar mıllı bir bankanın teminat mektubunu vermelen lazımdır. Satış, peşin para iledir. alıcı ıstedığmde 20 günü geçmemek üzere mehıl venlebilır. Tellaliye resmi. ihale pulu. tapu harç \e masraflan alıcıya aitlır. Bi- nkmış vergıler satış bedelınden ödenır. 3- lpotek sahıbi alacaklılarla diğer ılgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindekı haklarını hususı\ le faız \ e masrafa daır olan ıddialannı dayanağı belgelen ile on beş gün içinde dairemize bıldirmelen lazımdır. Aksı tak- dirde haklan tapu sicih ile sabit olmadıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır. 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelıni ya- tırmamak suretiyle ihalenın feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri. teklif ettiklen bedel ile son ihale bedeli arasuıdaki fark- tan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. thale farkı ve temerrüt faizi aynca hük- me hacet kalmaksızm daıremızce tahsıl olunacak, bu fark. varsa öncehkle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname. ilan ta- rihinden itıbaren herkesin görebılmesı için daırede açık olup masrafı verildıği takdırde ısteyen alıcıya bir örneği gönderilebilır. 6- Satışa iştirak edenlenn şartnameyı görmüş \e münderecatını kabul etmış sayılacaklan, başkaca bılgı almak isteyenlerin 1996 1346 sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvoırmalan ilan olunur. 08 10.2001 (*) tlgililer tabınne irtıfak hakkı sahıplen de dahıldir Basın: 60879 Cumhuriyet ÎS/Iahallesi 2. Kısımda herşeyi hazır 4OO m2 arsa. 5000 $ O 216 - 418 83 66 O 532 - 314 34 13 KUZGUNCUK'ta SATILIK MÜSTAKİL EV 3 katta toplam 120 m: , doğalgaz kombili. ebeveyn banyolu, bahçelı. manzaralı. dekorasyonlu 135 mılyar TL Tel: 0 212 - 513 84 60 FGANİSTAN Görmüş geçirmiş kentler Yine Fallaci'nin ve şimdi Afganistan'a bomba yağdıranların özellikle "uygarhk" konusunda önemsemedikleri anlaşılan diğer bir tarihsel "gerçek" de bu coğrafyadaki hemen tüm kentlerin, birçok Avrupa kentinden en az **ild kat", şimdiki ABD kentlerinden ise en az "on kat" daha eski ve bir o kadar da "görmüş, geçirmiş" olduklandır. Afganistan, en eski çağlardan beri hem dünyanın "en önemli yoUannın" geçtiği yerdi. hem de nehir boylanndaki bereketi tÖ 4. yy'deki "Böyök İskender" döneminden bile yüzlerce yıl eskiden "kent yaşanuyla" bütünleştirmişti. Bu tarihsel yerleşmelerde gelişen kültürler ise hem "Ban'nın* (Iran-Anadolu- Ege-Yunan), hem de "Doğu'nun" (özellikle Hindistan ve biraz da Uygur-Çin) mimarhk, sanat, bilim ve felsefe birikimlerinden "zengin sentezfcr" yarattılar... 1964'teki tarih öncesi araştırmalannda Afganistan 'daki mağaralarda İÖ 6700'Ierden katana "tahd ambarlan" ile bu coğrafyanın ınsanlık tarihindeki ilk "tanma başlanan" topraklan barvndırdığı nasıl "Baö" tarafından da öğrenildiyse, 1920'lerdeki Fransız arkeologlann yönettiği kazılardan bu tanma dayalı uygarhklann günümüzden 2500 yıl önce "kentieşmeye" başladıklan da bu bilgilerin içinde yeraldı... Doğunun gizemli şiirleri Dilerseniz şimdi, bu yazının sınırlan içinde, bombardıman altındaki coğrafyanın "geniş ve zenguı" kültür, sanat ve bilim tarihinden bir "özet" verelim. Önce, Fallaci'nin çok değer verdiği "edebiyaf... Afgan halkı, ne denli olduğunu 17. yüzyılda doruğa çıkan "halkşiirleriyle'' kanıtlamış... Dizeleri ağızdan ağıza dolaşan "Peşaverü" derviş Abdurrahman'ın tam 6000 beyitten oluşan "dmun", bugün Avrupa'nm önemli kütüphanelerinde "Asya lirizmine" meraklı uzmanlann temel kaynaklan arasında... Daha eskilere gidildiğinde ise "Peştu" dilindeki ilk eserin 15. yüzyılın başlannda Şeyh Mail'in yazdığı ve taribi "sosyal yaşamla" anlatan kitaplar olduğu görülüyor. Avrupa'da ancak "Aydınlanma" ile yazılabilen bu tür kıtaplardaki "insan temeffi" tarih yorumlannın, "Doğu'daki'' önemli ve "öncü" örneklerindendir bu kitaplar... Müziğin ses ustaları Faflaci Avrupa'nın ünlü müzik ustalannı sıraladığı için, akla elbette Idu Afgan müziği^ de geliyor... Hindistan, tran ve Orta Asya'daki zengin müzik geleneklennın "költür aiaşBnı" denilebilecek Afgan müziği, çok sayıda Batılı besteciye "dtogmBk", "ruhun dinlendirflmesi'', -gerilimden kaçış" -düşünmeyi zenginleştiren tnniar" vb. gibi yine temelde "insanı kucaklayan" sesler ve ses oyunlan için * 4 flham" vermiştir. Kısaca "sftar" olarak tanınan "sitâH dûtar" 20. yüzyılın son çeyreğinde. "Hriznıi'' özleyen Batıh sanayi toplumu için "pop müziğin'1 bile gözdesi oldu... "Tambur", "rübab" gibi çalgılar da Batı'nın ancak çoksesli müzıkle yaratabildiği "farkh ve uyumhı ses akışlannın" klasık enstrümanlan oldular... Rl'Hİ Sl KÜLTÜR VE SANAT VAKFI n Piyano, Solfej, Bağlama, Gitar, Yan Flüt, Şan ve Konöervatuar'a hazırlık smıflarına ön kayıtlarımız başlamıştır. kendini3i püceüin, pükseltin.. Aylıan Işık Sokak 34 Özverinı apt. Kat 2 Beynğlu. Istanbul Tel : (0.212) 245 38 96 - 245 4O 32 Fax: (0.212) 292 15 72