18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 EKİM 2001 PAZARTESİ 10 DUNYA VE TURKIYE BM'ye göre Pakistan sının yeniden kapatınca, binlerce kişi Afganistan'da kaldı Afganlar sınırda sıkıştıDışHaberler Servisi - Pakis- tanlı yetkililer, 5 bin Afganın ülkeye girişine izin verilmesi- nin ardından, Afganistan sını- rını tekrar kapattı. ABD saldı- nlannın şiddetlenmesiyle bir- likte, başkent Kâbil'den kaçış hızlandı. AFP'nin haberine göre, Pa- kistan'ın Afganistan'a sınır kentlerinden Çemen, binlerce Afganın ülkeye girişinden son- ra sıkı güvenlik örüemleri al- tında geçişe kapatıldı. Afganistan'da şiddetlenen ABD saldınlannın ardından artan açlık ve hastalık nede- niyle Pakistan'a sınırlannı aç- ması yönünde yapılan baskılar dün daha da yoğunlaştı. Birleş- nüş Milletler Mülteci Yüksek Komisyonu (UNHCR), sını- nn diğer tarafinda en az 10 bin mültecinin bulunduğunu açık- ladı. Pakistanlı yetkililerin Af- gan mültecilerin girişine izin vermediklerini belirten BM sözcüsü Fatumata Kaba, hükü- mete baskı yapmaya devam edeceklerini kaydetti. UNHCR sözcüsü PeterKess- ler ise binlerce insanın sınırla- ra gelmeye devam ettiğini söy- ledi. Kessler, "Afganistan'ın ulaşıiamayan ücra böigelerin- de, Pakistan'a veya diğer suur ülkelere yolculuk yapamaya- cak kadar hasta, yoksul ve aç müyonlarca Afgan var" şek- linde konuştu. Bush'tan BM'ye ret Pakistan'a geçen bir mülte- ci, Afganistan'dan kaçanlar ara- sında en fazla çocuklar, kadın- lar ve yaşlılar olduğunu ve ül- kede yaklaşan kış için hiçbir yi- yecek ve yakacak olmadjğını belirtti. • Binlerce insanın daha sınırlara akın ettiğini söyleyen BM yetkilisi Kessler, "Afganistan'ın ulaşılamayan ücra bölgelerinde, Pakistan'a veya diğer sınır ülkelere yolculuk yapamayacak kadar hasta, yoksul ve aç milyonlarca Afgan var' Birleşmiş Milletler'in, Af- ganistan'a karşı savaşın dur- durularak geniş çaplı yardım operasyonlan için zaman ve- rilmesi yönünde ABD ve Ingil- tere'ye yaptığı çağn, ABD Baş- kanı George Bush tarafından reddedildi. Bush, "Dünya şu- şeklinde konuştu. nu anlamabdır: Açhk çeken in- sanlara yardımlann ulaşma- masmm önündeki tekengeJ Ta- leban'dır" şeklinde konuştu. Pakistan'da bulunan BM kay- naklan ise süren bombardıma- nın neden olduğu insani ko- şullar yüzünden böyle bir çağ- n yaptıklannı açıkladılar. BM'ye bağlı birkaynak, ''Af- ganistan'da ortaya çıkan du- rumun savunulacak bir tarafi yoktur. ABD'nin hava saldın- lannı durdurmaması halinde ölümler daha da artacaktır" dedi. BM'nin bu hareketinin, geçen hafta "Saldınlaria yar- dımlann bölgeyetaşmmasıara- smda hiçbirneden-sonuçifişki- si yoktur" açıklamasını yapan Ingiltere'nin kalkınmadan so- rumlu bakanı Clare Short'u haksız çıkaracağı öne sürüldü. Short'un iddialannı kesinlik- le reddeden yardım görevlile- ri, "Bombardıman,yardınıla- nn yerine ulaşnnlmasını en- gelh'yor. Konu bu kadar basit- tir" diyorlar. Binlerce Afgan, bombardımandan kaçmak için suur kenti Çemen'e akın ediyor. Ancak kapılar kapab. (Fotoğraf: AP) 7 milyon 500 bin Afgan açlıktan ölebilir Dış Haberler Servisi - Afganistan'da yaklaşan kış, yaşanan insani boyufun fe- laketlerini daha da artüracak. Ingiüz The Guardian gazetesi, ülkedeki son duru- mu rakamlarla anlattı. - Afganistan'da kaç kişi açtaktan öJme tehfikesiyfe karşı karşrya? Birleşmiş Milletler'e göre, gıda yok- luğu ve yaklaşan kış yüzünden 7.5 mil- yon Afgan açlıktan ölümle karşı karşı- ya. Hazaracat bölgesinde şimdiden 400 bin kişinin hiç yiyeceği yok. -KrK,bonıbardınıannedeorylearttınıı? Afgan halkı 20 yıldır savaş altında, aç- hk sınınnda yaşıyor. Bir yardım kurulu- şu, saldınlardan iki ay önce Afganis- tan'ın dağlık bir bölgesinde 600 kişinin açlıktan öldüğünü bildirdi. Diğer yar- dım kuruluşlan da. Mezar-ı Şerif 'teki mülteci kamplannda, hastalık ve açhk ne- deniyle ölümlerin çoktan başladığını be- lirtiyor. Hava saldınlarının başlaması ise bölgeye yapılan yardımlann durdurul- masına neden oldu. -Bölgeyegönderikn yantanı yeterfi mi? BM'ye göre ayda 52 bin ton gıdaya ihtiyaç duyuhnasına karşın geçen hafta sadece 15 bin ton gıda gönderildi. -Bombardımanyardım gönderilmesi- niengefliyormu? Yardım kuruluşlan, bombardımandan dolayı kamyon sürücülerinin Afganis- tan'a girmekten korktuğunu belirnyorlar. Oxfam yardım kuruluşu, ülkede ulaşıla- mayan bölgelere yardım götürülmesinin tek yolunun, bombardımanın durdurul- ması olduğunu kaydetti. - Taieban yardnnlan engeOiyor mu? Yardım kuruluşlannın belirttiğine gö- re, Afganistan sınmndan ülkeye giren yardım miktan şehirlere varan mıktardan çok daha fazla. Bu da yardımlara el ko- nulduğunu gösteriyor. - Hava yoluyla yardımftışman»*?.nu? ABD, hava yoluyla içinde pirinç, ek- mek ve yağ bulunan 40 bin yiyecek pa- keti gönderdi. Yardun kuruluşlanna gö- re bu miktar çok düşük. - Vardımlann gönderilmesi için neden sakunlan durduruknuyor? Her iki hükümet de bombardunamn askıya alınmasının, kısa dönemli rahat- lama sağlasa bile Taleban'ın güç kazan- masına yardım edeceğine inanıyorlar. Dışişleri Bakanı'nın, bölgedeki son durumun ele almacağı gezisi Bakû'yla başladı Cem, Orta Asya turıma çıktı tstanbul Haber Servisi - Dı- şişleri Bakanı tsmail Cem, Af- ganistan'a yönelik harekâtın başlamasından sonraki geliş- meleri değerlendirmek üzere Azerbaycan, Turkmenistan ve Özbekistan'ı kapsayan Orta Asya gezisine dün başladı. Ba- kû'ye hareketinden önce Ata- türk Havalimanı'nda basın mensuplanna konuşan Cem, temaslannda Güney Kafkas- ya'daki ve Afganistan'daki du- rumu ele alacağım belirtti. Azerbaycan'da, Rusya Fede- rasyonu ile uzun süreli çahşma- lardaoluşturulan Avrasya Işbir- • Ismail Cem, Azerbaycan'ın başkentinden önce gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Avrasya'daki önemine dikkat çekti. liği Anlaşması hakkında bilgi vereceğini belirten Cem şöy- le devam etti: "Bizim dış politikamızın 4 yıldır 2 temel hedefüıden bir tanesi; Avrasya 'nm merkezin- de yer alan güçlü bir ülke, ya- niRusya Federasyonu UeAvras- ya'da banşı, istikran geüştir- mek için ekonomik işbüüğini daha geniş bovutlara taşımak. Bunun için çok ciddi bir çahş- ma yapük Rusya Dışişieri Ba- kanı ile ve ortava ciddi bir an- laşma çıkü. Bu projeyle ilgili olarak Bakû'de bilgi sunaca- ğE." Turkmenistan ve Özbekis- tan'da ağırhklı olarak Afganis- tan'daki son durumun ele alı- nacağını belirten Cem, "Afga- nistan'a yapılacak insani yar- dun konusunda somut bir öne- riniz var nu" şeklindeki soru- yu şöyle yanıtladı: "Bu konuda, bir defa Kızılay ile Kızılhaç işbirügi konusunda Ankara'da bir toplanü düzen- lenecek. Bu konuda zaten Kı- züay çahşıyor, biz de ona deste- ğünia getirmekteyîz, Orta As- y» cumhuriyetkri ve Azerbay- can büyükelçflemle Ankara'da ben bir toplanü yaptım ve bu- rada bir taslak olarak şu düşün- ce ortaya çıkt: Bizlerin çeşith' gıda yanüm malzemesini bir araya getinnemiz... Bunu bir şekilde daha çok Ozbekistan yoluyla düşündük." Cem Bakû'ye hareketinden önce, merkezi ABD'de bulunan Doğu-Batı Enstitüsü'nün Is- KAÇAKÇILIK VE ORGANİZE SUÇLARLA MÜCADELE DAİRESİ'NÎN RAPORU Afganistan 'da afyon ekimiyayılıyor ANKARA (Cumburiyet Bûrosu) - ABD'nin kendisine yönelik saldınlardan sorumlu tuttuğu Usame bin Ladin'in bulundugu Afganistan'da 2000 yüında 82 bin 172 hektar arazide afyon ekildi. Afganistan 2000 yılında haşhaş üretiminden 91 milyon dolar gelir sağlarken, bu yıl 56 milyon dolarlık gelir sağlanması bekleniyor. Yasadışı haşhaş ekiminin önemli kısmının Afganistan- Pakistan-lran'da gerçekleştirildiğine dikkat çekiliyor. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi'nce hazırlanan raporda, Afganistan'da gerçekleştirilen yasadışı afyon ekiminin önceleri beürli bölgelerde gerçekleştirilirken, ekımin ülkenin diğer kısımlanna da yayıldığı belirlemesi yapıldı. Ekim alanlannda 2000 yılında küçük de olsa bir azalma meydana geldiğine dikkat çekilirken 1999 yılındaki 90 bin 983 hektarhk ekih alanın yüzde 10 azalarak 82 bin 172 hektara düştüğü belirlendi. Afganistan'daki afyon üretiminin yüzde 76'sının Hehnan ve Nangarhar kentlerinde gerçekleştirildiği saptandı. Rapora göre, dünya afyon üretiminin yüzde 75'ini karşılayan Afganistan'da 1999 yılında 4 bin 600 ton afyon üretilirken 2000 yılında ise 3 bin 275 ton üretildi. Bu azalmanın iklim koşullanndan kaynaklandığı dikkate alınmasına karşın, Afganistan'm hâlâ dünyanın bir numaralı afyon ve türevleri üreticisi olmayı sürdürdüğü belirtildi. Birleşmiş Milletler _ Uyuşturucu Denetimi ve Suç Önleme Ofisi tarafindan yapılan çalışmada, 2000 yılmda 82 bin 172 hektar alanda haşhaş ekilirken 2001 yılında 7 bin 600 hektar alanda ekim yapıldığı vurgulandı. Ekim alanınm 2000 yılına göre, bu yıl yüzde 91 azaldığı hesaplandı. tanbul'da, Balkanlar, Kafkas- ya ve Orta Asya konulannda bir araştırma merkezi açma fikrini desteklediğini söyledi. Doğu-Baü Enstitüsü tstanbuTda Ismail Cem, Doğu-Batı Ens- titüsü (East-West Institute) Baş- kanı John Edwin Mroz'la bir- likte Çırağan Oteli'nde basın toplantısı düzenledi. Enstitünün Istanbul'da önce yaz okulu şek- linde başlayacağım, daha son- ra büyük bir araştırma merke- zine dönüştürüleceğini anla- tan Cem, Türkiye'nin Avras- ya'daki rolüne dikkat çekti. Cem, projenin gerçekleşmesi halinde, Türkiye'nin Avru- pa'run merkezinde de belirle- yici konuma geleceğini ifade ederek insanlığın birbirini da- ha iyi anlama ihtiyacında oldu- ğu bugünlerde bu girişimi çok önemsediğini vurguladı. John Edwin Mroz da ensti- tünün Amerika ve Avrupa ül- kelerinin katılımıyla 1981 yı- hnda kurulan merkezin "Avru- pa'da silahsızlanma ve soğuk sa\aşm Avrupa'daki böhuunüş- lüğünü aşabUme" gibi arnaç- lan bulunduğunu anlattı. Mroz. u Kafkaslar, Orta Asya ve Bal- kanlar'la ve Uerde Ortadoğu konulanyla ilgili merkez düşü- nüyorduk. Yerini belirlemek çok zor olmadL Harita ve ta- rih, bunun neresi olduğunu za- ten gösteriyor. Bu yer tabii ki îs- tanbul'du" diye konuştu. MERHABA NECATI DOGRU 42 Yıldır Başkan! Hayatın gündemi de "renkkayma- sı" gibi ne de hızJı değişiyor. Sanki dünyayı kucaklayan bir perdenin ar- kasında eller var! Bir olayı başlatı- yorlar, öbürünü de brtirmeyip onu da sürdürüyorlar. Altüst oluyor. Kırmızı diye bakı- yorsun, yeşil oluyor, san diye uç ve- riyor, beyaza dönüyor. Afgan bom- bardımanı; "terörü silmek, Ladinci- liğin kökünü kazımak, medeniyetler çattşmast diye punduna getirip ci- hatçı ve şehatçı Talebanizmi, Ang- losakson haçına çivilemek için baş- ladı" yorumları yapılıyordu. Fakat bu ne hız! Bu ne kaypak zemin! Bu ne hokkabaz topu! Dünya tarihinin kanlı antolojisine yeni sayfalar katacak korkusuyla başlayan Afganistan bombardıma- nı, daha üçüncu haftasına girerken ABD-Rusya paylaşım pazarlığına dönüşüverdi. Rus Putin ile ABD'li Bush, Çin Başkanı'nın önünde Or- ta Asya Türk köklü cumhuriyetle- rin petrolleri ile doğalgazının yöne- tilmesini gündeme alıverdiler. Buna Çin ne diyecek? Ingiltere'nin tavrı açık... Fakat Almanya ne yapacak? Ve Türkiye hangi pozısyonu ala- cak: Beklendiği gibi kazanan ABD ile Rusya'nın yanında mı saf tutacak, yoksa çevre ülkelerını etkileme po- tansıyelıni kullanırım diye yola çıkıp, Çin'in güdümüne mi girecek? Gündem uçuşuyor! Sorular savrulmakta! • • • Avrupa'dan ise ayrımcılık! Çifte standart! Türkiye, anayasasını degiştirdi. Kopenhag kriterlerıne doğru ko- caman sayılabilecek bir adım daha attı. Oysa Avrupa geleceğini konuşa- cağı toplantıya Turkiye'yi çağırmıyor. Onun kucağına koşuyoruz. Avrupa ise bize kıçını dönüyor. Gündem: Zıp..zıp..zıp!.. Oradan oraya... Bu canlı-kanlı-tahterevanlı gün- demin içinde bu hafta Türkiye'de sessiz sedasız oda seçimleri başlı- yor. Ticaret odalan, sanayı odaları, ticaret borsaları seçım yapacaklar. Sanayi demokrasısi... Ticaret demokrasisi... überal demokrasısi... Burjuvaahlakı... Türkiye'de de işleyecek. Gerçek- ten çalışacak mı, yoksa geçmiş yıl- larda olduğu gibi "oda ağaları" çe- şitli oyunlarla yeniden seçilip kol- tuklarında 4 yıl daha çıvilenmiş ola- rak kalacaklar mı? Örneğın... Dehşetle merak ediyorum. Istanbul Ticaret Borsası'nın baş- kanı ve yönetım kurulu bu kez deği- şecek mi? Borsa başkanlığı, 42 yıl- dır değışmiyor. Istanbul Ticaret Bor- sası'nın başkanlığını 42 yıldan beri Ne- jat Basmacı yapmakta ve arkadaş- larıyla beraber her dört yılda bir ya- pılan seçimleri kazanmakta. Nejat Basmacı 76 yaşında. Yeniden aday! Yeniden seçilecek. • • • Diğer büyük kentlerin ticaret bor- salan gibi ticari hayatın dışına düş- müş; buğday, domates, patlıcan, zeytin hiçbir ürünün borsadan geç- meden pazarlara geldiğı günümüz- de bu kurumlar, demokrasi olsun diye başkan ve yönetici seçıyorlar. Komik gelişmeler de oluyor. Ankara'nın da odalan var. Ticaret borsaları var. Gerçeklerle ilgilerı yok. Ankara Polatlı'da Dünya Banka- sı'nın dönüm başına verdiği "tarımı rekabete açma" yardımını almak için başvuranların sayısı ve sahip olduk- ları arazi miktan alt alta toplandı. 4 misli çıktı. Polatlı'da 1 çiftçi varken. 4 diye çıktı. 1 dönüm toprak ekilirken.... 4 dönüm ekılıyor diye çıktı. • • • Üye sayısı 250 bin kişiye ulaşan Türkiye'nin en bol aıdat ve ticaret sicıli gazetesi gelırine sahip Istan- bul Ticaret Odası'nda da bu yıl ye- ni bir isim ve ekip olarak seçimlere gireceğini açıklayan fakat seçilme şansı hiç olmayan Gülümser Yıl- dınm, "Sistem kurmuşlar. Hep ay- nı adamlarmeslek komitelerine se- çiliyor. Aynı adamlar odanın mec- lis üyesi oluyorlar. Aynı adamlar başkan oluyor. Aynı adamlar yöne- tim kurulu. Bin çeşit oyun var. Hiç ilgileh olmadığı halde meslek komi- tesiuydurup ona üye gösteriyortar. Eskı başkanlann 21 yaşındaki oğul- lan meslek komitelerine seçilıyor. Oysa yasaya göre meslek komite- sine seçilecek kişinin 24 yaşın al- tında olmaması gerekir" diyor. Şirketi iflas etmişler... Işleri bozulmuşlar... Vergileriyle övünemeyenler... Oda başkanı oluyorlar. Oda seçimleri bu hafta.... Gündem ise zıp..zıp..zıp!.. 'Türkiye'nin Gizlenen Yüzü' Kirtenme her yerde var. Gazetecilıkde... Kalemini kirletenler... Birilerinı vurma... Ya da birilerinı koruma... Yazısı yazanlar... Gazeteciler içinde gerçe- ği saptıran, kirleten, karar- tanlar da var. Olaylann sadece gö- rünen yüzünü değil ardındaki ger- çeği de bulup yazmaya, kirlenme- leri temizlemeye çalışan gazeteci- ler de... Neşe Düzel, ikincılerden- dir. Kalemini, şeffaflık, temizlik için kullanır. Kulis yazılan yazarak baş- ladı, 7 yıldır "haftalık röportajlar" ya- zıyor. Haftanın güncel konusunu KIRMETRE o buluyor; liderleri, başkanla- rı, profesörleri, uzmanları, fikri olanlan, kanat önderle- riyle "soru-cevap söyieşi- ler" yaparak yayımlıyor. Fakat ilginç durum... Neşe Duzel'e yaptığı söy- leşiden ötürü -6 yıl, 4 yıl, 2 yıl hapsinı ısteyen davalaraçılıyor, fa- kat onun konuşturduğu kişiye da- va açılmıyor. Neşe Düzel, 7 yıldır yaptığı söyleşilerden birbölümünü "Türkiye'nin Gizlenen /üzü'diyeki- tap halıne getirdi. Bu kıtap için de soruşturma açıldı. Insaf! O, kırliliğı temizlemeye çahşıyor. E-posta: necatidogru(« superonline.com Faks:0212513 90 98 VVashington'da çalışan görevlinin durumu ağır Posta görevlisinde şarbon bulundu Dış Haberler Servisi-ABD'nin baş- kenti Washington'da, 30'dan fazla Kongre çalışanında şarbon oldugunun anlaşıhnasından sonra, kimliği açık- lanmayan bir posta görevlisinin de şarbona yakalandığı, durumunun ağır olduğu bildirildi. Görevlinin, eyalet ohnayan District of Columbia'daki bir postanede görev yaptığı ve önce- ki gün bazı şikâyetlerle hastaneye başvurduğu belirtildi. Yapılan test- lerde, görevlinin solunum yolunda şarbon bulundugu saptandı. Posta gö- revlisinin halen hastanede ve tedavi al- tmda olduğu bildirildi. Postane çalışanlannm da şarbona yakalanması, zarflann dağıtunuu ya- pan kişilerin de bu öldürücü bakteri- den etkilendiklerini gösteriyor. Genetik aşı umudu 11 Eylül'deki saldmlann ardından önce ABD'de, ardından da başka ül- kelerde ortaya çıkan ve biyolojik te- rör saldınsı olduğu öne sürülen şarbo- na karşı genetik aşı bulundu. Hasta- hğa neden olan bakterinin DNA par- çalan kullanılarak oluşturulan aşının, fareler üzerinde kesin başan sağladı- ğı ancak insanlara yönelik deneme için en az 18 ay gerektiğı bildirildi. ABD'nin Enfeksiyon ve Bağışıklık dergisinde yer alan haberde, Ohio Sta- te Universitesi"nde görevli Prof. Dr. DarreD GaDowa\' in, şarbon bakterisi- nin DNA parçalannı kullanarak şarbo- na karşı aşıyı oluşturduğu belirtildi. tngiltere'de 'acil durum planı' Ingiltere'de, hükümetin, biyolojik te- röre karşı hazn-ladığı yeni acil durum planını bütün birimlere gönderdiği bildirildi. The Independent on Sun- day gazetesinin haberine göre, polis, itfaiye, sivil savunma birimleri ve hastanelere gönderilen planda, sinir gazı ya da sarin gazıyla yapılabilecek kimyasal saldmlann, kurbanlaruu 60 saniyede öldürebileceği, şarbon bak- terisinin kullamldığı biyolojik saldı- nlann sonuçlannın ortaya çıkmasının ise günler alabileceği kaydedildi. Kamuovundan gizlenmesi istenen planda, hükümetin bugüne kadar yaptığı, "İngiltere'ninözeJbirtehdit altında bulunmadığı" yolundakı açık- lamalann gerçeği yansıtmadığuım da kabul edildiği dikkat çekti. Öte yandan, tngiltere 'de yanlış şar- bon alarmı sorumlulanna 7 yıla ka- dar hapis cezasını öngören bir yasa, parlamentonun onayuıı beklemeden, öncekı geceden itibaren yürürlüğe girdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle