17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 EKİM 2001 PAZARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI 5dükkândan biri kapandı GÜLŞAH KARADAĞ Türkiye ekonomisini her alanda sarsan kriz, mafaalle küJtürönün aynlmaz parçası küçük esnafi bir anda beşte bir oranında azalttı. Yapılan araştırmalara göre, yıhn ilk 6 ayında kepenk kapatan dükkân sayısının 125 bini bulduğu öne sûrülürken; esnaf odalan, vergi yükünün, yüksek enflasyona bağü alım gücü düşüklüğünün v e gros marketlerin yarattığı haksız rekabetin altında ezildiklerini bildirdi. Türkiye Esnaf v e Sanatkârlar Odası'nın kayıtlanna göre, sayılan 2001 başında 4 milyonu bulan küçük esnafın 90 bini, 6 aylık süre içerisinde iflas nedeniyle üyeliklerinin silinmesi için kuruma başvuruda bulundu. Oda Başkanı Bendevi Palandöken, bütün iflas edenlerin kayıtlannı sildirmek için odaya başvurmadığını anımsatarak gelen bilgilere göre, bu sayının 125 bini bulduğunu söyledi. Bu rakamın böyük bir bölümünün rnahalle bakkallanndan oluştuğu belirtilirken, bakkaliann ardından sırasıyla manav, kasap, terzi, tuhafiyeci, oto tamircisi, kırtasiyeci, marangoz ve mobilyacılann iş bıraknğı bildirildi. iflas sayısının toplarn esnafin yüzde 20'sine denk düştüğüne dikkat çeken Palandöken, sözlerini şdyle sürdürdü: "Halkın temel ihtiyaç maddelerinde dahi büyük bir fiyat artışı var. Hem alışveriş miktan azaldı, hem de veresiye defterieri kabardı. Esnafin, bırakın evini geçindirmeyi, borçlaruu ödeyecek kazancı bik kabnadı." Esnafin vergi yükü altında da ezildiğine dikkat çeken Palandöken, "Devlet kâr edip etmediğimize bakmadan, sene soounda 500 milyon lirahk ek bir hayat standardı vergisi alıyor. Esnaf destek belderken, vergiler altında ezUiyor" dedi. özellikle bakkallan iflas noktasına getiren bir başka konunun d a gros marketler olduğu bildirildi. Istanbul Bakkallar Odası Başkanı Boran Elmas, İstanbul'da 6 bin bakkalın şu ana kadar iş bıraköğını belirterek gros marketlerin, kendi gruplannca üretilen mallan çok ucuz miktarlara sattıklannı, bunun da haksız rekabet yarattığını söyledi. 'İstanbul Yaklaşımı'nm içi boş HACER BOYACIOĞLU ANKARA - Reei sektörün so- runlannın aşılması için oluştu- rulan "İstanbul Yaklaşımı" modeline başkentteki KOBÎ'ler destek vermedı. ASO Başkanı Zafer Çağlayan dan sonra, A- TO Başkanı Sinan Aygün de, modeli "içi boş" olarak değer- lendirdi. Zorda olan şirketlerin tespit edilmesi için Başbakanlık genelgesi dogrultusunda hazır- lanan reel sektör raporu, işlet- melerin içinde bulunduğu zor durumu ortaya koydu. Bankalar Birliği, Merkez Ban- kası, TÜSİAD, TOBB ve BDDK arasında bir süredir sürdürülen çalışmalann sonucunda oluştru- lan "fstanbul Yaklaşımı" mo- deli, yardım yapılacak şirketler- de birtakını kriterler anyor. Bona göre, modelden yararla- nacak şirketlerin yıllık ihracat- larının 15 milyon dolar, cirolan- nın 25 trilyon lira ve aktif bilan- ço toplamlannın da 15 trilyon li- ra olması gerekiyor. Bu koşulla- nn, çalışmalann yalnızca hol- digleri kapsadığuıın bir göster- gesi olduğunu belirten ATO Başkanı Aygün, "Bu yalnızca doldur boşalt taktiğidir" diye konuşru. Modeli bir oyalama yöntemi olarak gördükJerini vurgulayan Aygün, "Çalışmalann içi boş, ben bu modele sıcak bakmıyo- rum" dedi. ASO Başkanı Zafer Çağla- yan da daha önce yaptıgı yazılı açıklama ile modelin KOBı'lerin sorunlanna çözüm olamayaca- ğını savunmuştu. Çağlayan, "Bu çalışmalann kendilerini KO- Bİ kıhğına sokmak isteyen bir- kaç bolding ve banka şirketini kurtarmaya yönelik olduğunu görmemek için kör olmak ge- rekir" değerlendirmesinde bu- lunmuştu. Verheııgen: Türkiye'ye karşı ciddi olmalıyız • Baştarafı 1. Sayfada terörle mücadelede stra- tejik önemiyle yeniden gündeme geldiğini be- lirtti. "Türklye'nin AB üyeliğiyle Ugili olarak ciddi olmadığımız izle- nimini yaratırsak, AB ve NATO adına istik- rarb bir ortağımızı kaybetmiş oluruz" di- yen Verheugen, AB üye- liği için talep edilen zor kriterleri Türkiye' nin de yerine getirmesi gerekti- ğüıi, aksi takdirde "rüm Avrupa entegrasyonu projesinin" inandıncı- lığıru kaybedeceğini be- lirtti. Verheugen, " B i z Türkiye'nin AB'ye gi- riş şartlannı yumuşa- tacağız. Türkiye de bu- na karşılık bize strate- jik yardım garantisi verecek. Böyle bir pa- zarlık yapamayız" dı- ye konuşru. "Birleşik bir Kıbns"ın AB üyesi olmasuıın hem Türki- ye'ye, hem de Kıbrıslı Türklere avantaj sağla- yacağını iddia eden Ver- heugen, "Bu nedenle, Türkiye ve Kıbrıs'taki Türk yöneriminin, gö- rüşmelere yeniden başlamalan için ber türlü çaba harcanma- lı" diye konuşru. TOBB: 22 Ekim son nokta ANTALYA (Cumhuri- yet Biirosu) - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıkboğlu, sektör ku- rullan sonuç toplantısınnı yapılacağı 22 Ekim tarihi- nin (bugün) sıkıntıların çözümü için son nokta ol- duğunu söyledi. TOBBnın Antalya'da düzeniediği Türkiye Tu- rizm Zirvesi'nin ardından gazetecilerle sohbet eden Hisarcıkhoğlu, fimans- man ve maliye ile ilgili sı- kıntılar ve iç talebin açıl- ması yönündeki istekleri- ni 15 ana başlıkta topla- dıklannı kaydetti. TOB- B nın sektör kurullan so- nuç toplantısının yapıla- cağı 22 Ekim tarihinin (bugün) sıkıntıların çözü- mü için son nokta olduğu- nu belirten Hisarcıklıoğ- lu," 1 ay sonra gel derler- se artık olmaz" dedi. Ankara'da bugün yapı- lacak toplantıda somut çö- züm önenlerinin gelece- ğinden umutlu olduğunu anlatan Hisarcıklıoglu, sıstemin tüm çatısıyla ye- niden yapılanması gerek- tiğini vurguladı. Hisarcık- lıoglu, "Yoksa 2 sene sonra tekrar aynı nokta- ya geliriz" diye konuşru. Hisarcıklıoglu, toplan- tıdan sonuç aluıamaması halinde oda başkanlanyla konuşarak yeni bir strate- jı belirleyeceklerini söyle- di. Hisarcıklıoglu, Siyasi Partiler ve Seçim Yasa- sı'nın değiştirilmesini is- terken milletvekillerine kıyak maaş öngören ana- yasa değişikliğiyle ilgili olarak referandum yerine düzenlemenin yeniden ya- pılması görüşünü taşıdık- İannı kaydetti. HASTANESİ IV. KÜLTÜR devlerin buıuştjjğu sizde, , .orada olmalısınız... 5Kaam2001 Pazartesi Saat20:00 YerAKM/Taksim Bilet SaöşYeri:Taksim Cumhuriyet KitapKulübü Bilgiİçin:0216 575 Cumhuriyet 5.Cİ.S CfflİDCRft ARM »MADOUJmmiAĞUĞİ KCİHAZLARVİ K»»YEVmADOe-Bt mt.hR.L7S »n Yanmn top modelleri Mini Model Show'da minik mankenler podyumda top modellere taş çıkarttı. Proc Medya'nın Profilo Kültiir Merkezi'nde düzeniediği minikler defiiesinin korcografisini Banu Noyan Mendi hazırladı. Çiğdem Tunç ve Emine Ün'ün de aralarında bulunduğu pek çok ünlünün sunuculuğunu üstlendiği defilede 500 minik arasından seçilen 80 minik, birbirinden güzel dans gösterisi eşliğinde kıyafet sundu. îşsizlik dizghdenemiyor NlLÜFER ŞENSÖZ Bir yandan Türkiye'de yaşanan yüzde 11.8'lık rekor küçülmeye karşın devlet, işsizlik oranının azaldığuıı açıklıyor; bir yandan da bunalıma giren hatta çıldıran işsiz- lere her gün bir yenisi ekleniyor. Mezun olduktan sonra iş bulmak için kapı kapı dolaşan üniversite- liler, yeni bir iş bulamadıklan için boşta gezen nitelikli çalışanlar, ça- reyi yurtdışına gitmekte arayan- lar... Türkiye'de her kesimden pek çok insan ya iş bulmak için çırpı- nıyor ya da işüıi korumaya çalışan- lar, emeğinin karşılığını yeterince alamadan çalışmaya razı oluyor- lar. Işverenler ve politikacılar be- lirli zamanlarda toplantı üzerine toplantı düzenleyerek "söylem- den öteye geçmeyen" çözümlerle işsizliğin önüne geçmeye çalışı- yorlar. Devlet Istatistik Enstitü- sü'nün (DlE) eylül ayında açıkla- dığı verilere göre, yıhn ikinci 3 ay- lık döneminde işsizlik oranı yüzde 8.6'dan yüzde 6.9'a geriledi. Eko- nominin yüzde 11.8 oranında kü- çüldüğü birdönemde DlE, yılın ilk çeyreğinde 1 milyon 809 bin kişi olan işsiz sayısının ikinci çeyrekte 1 milyon 567 bine düşrüğünü açık- ladı. Türkiye'deki işsiz sayısının 1.6 milyondan kat kat daha fazla olduğuna dikkat çekiliyor. Ekonomik krize, ABD'ye ger- çekleştirilen intihar saldınlarından sonra dünya ekonomisindeki be- lirsizlik de eklenince Türkiye'nin üreten kesimi daha da ürküten bir döneme girdi. Böyle bir dönemde farklı sektörlerde yaşanan işten çı- karmalar ve istihdamla ilgili öngö- rüler şöyle: TURIZM: ABD'deki intihar saldınlan sonrasında turizm sektö- rü ciddi yara alırken bunun fatura- sı da yine çalışana çıkanlıyor. TO- LEYİS Genel Başkanı Cemal Ba- kındı, sektörün ciddi bir şekilde daraldığına jşaret ederek özellikle ABD'lilerin rağbet ettığı 5 yıldız- lı otellerde işten çıkarmalann ya- şandığını ifade etti. Bakındı, Con- rad Otel'in 400 civanndaki çalışan sayısının yüzde 10'unun işine son verildiğini söylerken sendikası ol- mayan Swıss Hotel'de esnek çalış- ma modelinin benimsendiği dile getirdi. Hilton'da 80 kişinin emek- li edildiğıni belirten Bakmdı, Çıra- ğan'da ise yan-zamanlı (part-time) çalışanlann çalışma sürelerinin da- raltıldığını söyledi. BANKACILIK: Bankacılıkta, yıl sonuna kadar yapılacak yeni düzenlemelerle işsiz ordusunun 90 bine ulaşacağı söylentileri, çalı- şanlarda işsizlik fobisine yol açı- yor. TEKSTÎL VE DERİ: Deri- Iş'in saptamalanna göre, 8 bin ki- şinin çalıştığı bölgedeki çalışan sa- yısı 1500'e kadar düştü. OTOMOTtV: Otomotiv ihra- catının bu yıl yüzde 20 oranında azalacağı öngörülüyor. Çalışanla- nn genellikle ücretsiz izne çıkanl- dığma dikkat çekiliyor. GUNDEM MISTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ca intihar etti. "Küçük ve orta ölçekli sanayi can çekişiyor..." Bu ortamın sıcaklığı bir mevsim sürerdi. İkinci mevsimde arayış arayışlan başlardı. Üçüncü mev- sim usul usul büyümeye geçilir, iyimserlik kredisi tüm borçların önüne gelir, otururdu. İçinde bulunduğumuz durum, öncekilerden fark- lı. Dörtlü bir sarmalla karşı karşıyayız: 1- Yılların birikimi. Bunu en iyi borçların ve borç faizlerinin ulusal gelıre oranında görüyoruz... 2- Ekonomi yönetimindeki dağınıklık. Her mev- sim farklı hedef ortaya konuyor ve bu, kararlılık ifa- desi olarak sunuluyor. 3- Siyasi iradenin güven verememesi. Güven kaybolunca, küçük bir iyimserlik mesajı bile suç unsuru olabiliyor! 4- Dünya ekonomisinin içine sürüklendiği dur- gunluk. Bu sarmaldan çıkış için mevsimsel hedefler koy- manın faydası yok, gerçekleşmiyor. Dengeli bütçe yapmak da anlamını yitirmese bile önemini yitirdi. Zira, üretimden tüketıme, alışverişten yatırıma her alan öylesine çekilme halinde ki, bunun dengesi- ni tuttursanız ne olur, turturmasanız ne olur! Patronların susma hakkı Girişte, bugüne dek yaşanan krizlerdeki haber- lere gönderme yaptık. Bugün ise şu tür haberler- le karşı karşıyayız: "Dışişleri Bakanlığı, ödenek yetersizliği nedeniy- le diplomatlannın yerini değiştırmekte zohanıyor." - 20 bin polis yer değiştirmek için yolluk bekli- yor. "Kimi üniversiteler, amfileri ısıtacak para bula- madığı için ikinci dönemi baharda başlatmayı plan- lıyor." - Üniversıte öğrencilerıne küçük de olsa maddi destekler sağlayan Yurt-Kur kapatılıyor. Tablo, devletin en temel işlevlerini dahi yerine ge- tiremez hale gelmekte olduğunu gösteriyor. Bunun adı küçülme değildir... Bunun adı çekilmedır. Devletin pek çok alandan çekilmeyi, bazı temel işlevlerini kimin elıne geçe- ceğine bakmaksızın sona erdirmeyi göze alması- dır. önümüzdeki dönemde de alınması tartışılan ön- lemler şunlar: - Devlet memurlarının bir bölümüne yarım ma- aşla, uzun süreli izin verilmesi. - Göreve yeni başlayacak memurlara bazı temel maddı hakların verilmemesi. - Kıdem tazminatı, ikramiye ve fazla mesailerin ödenmemesı. - Krizin ilk günlerinde alınan önlemler gereği ve- rilen sözlerin tutulmaması. Liste uzayıp gıdiyor. Bunlar da devletin saygın- lığına gölge düşürecek önlemler. Güven arttırmak için saygınlık azaltmak! Ee, tam bize göre... Tüm bunların ortasında hazırlanan 2002 Bütçe- si kimsenin içine sinmiş değil. Bu yüzden de her- kes sinmiş, ötekınin ne yapacağına bakıyor. Türk- Iş çalışanlann haklannın budanmasjndan yakınıyor, buna karşı genel grev havasını estiriyor. Patronlar- sa kendi aralarında toplanıp, ne yapacaklarına ka- rar veremeyip, dışarı çıkınca çareyi "Susma hak- kımızı kullanıyoruz" demekte buluyorlar... Krizin ilk günlerinde görünümü yorumladıktan sonra şu notu düşmüştük: Artık tek başına kurtuluş yok! Pek çok kesim, bu ilkeye dayalı çözümler düşün- dü, önerdi. Olmayınca, "Bari biz ayakta duralım" arayışının başladığını görüyoruz. İstanbul önceliği almaya çalışıyor, Anadolu "Bizsiz olmaz" diyor. Yeniden yapılanmaya başlamak için her şey ye- terince dağılmış görünüyor. [email protected] Pakistan'a destek karan tstanbul Haber Servisi - Islam Kon- feransı Teşkilatı Ekonomik ve Ticari Iş- birliği Daimi Komitesi'nin (fSEDAK) 17. toplantısı sona erdi. Afganistan'a in- sani yardım ve mülteci akınnıa karşı Pa- kistan'a destek karan ahnan toplantıda. Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTO) henüz üye olmayan Islam Konferansı Teşkila- tı üyesi ülkelerin, bir an önce DTÖ'ye üye olmalan için çalışma yapılması, ekonomik ve ticari işbirliğinin geüştı- rilmesi benimsendi. ÎSEDAK'ın dört gündürThe Marma- ra Oteh'nde süren 17. toplantısınnı ka- panış konuşmasını yapan Devlet Baka- nı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bah- çeb', ÎSEDAK'ın ekonomik işbirliği için önemli bir altyapı oluşturduğunu vur- gulayarak küresel eğilimlerin, işbirliği- nin mahiyetine dogru olarak yansıtılma- sı gerektiğini söyledi. Özel sektörün önemine ve desteklenmesi gerektiğine değinen Bahçeli, bu konuda yeni düzen- SÖYLEŞİ lemelere ağırük verilmesini istedi. Bah- çeli, ticaret merkezli bir işbirliği anlayı- şının gerekliiiğine dikkat çekerek ulus- lararası mali sistemin yeniden yapılan- dınlması sürecine etkin katılım yönün- de alınan karann önemli olduğunu ifa- de etti. tslam Kalkınma Bankasrnın, ül- keler arasındaki ricaretin arttınlması için tahsis ettiği 1 milyar dolarlık ek fonun başanyla kullanıhnasının ümıt verdiği- ni anlatan Bahçeli, Dünya Ticare Örgü- tü'nün kallonma merkezli bir örgüt ha- line dönüştürülmesinin gerektiğini söy- ledi. Bahçeli, tarife dışı engellere karşı küresel ölçekte yürütülen mücadelenin önemini vurguladı. Toplantının sonuçlan hakkında bilgi veren De\let Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşan Akın tzmirlioğlu da ekono- mik ve ticari işbirliğinin geliştirilrnesi- nin önemini beürterek bazı üye ülkele- re yardım çağnsında bulunan birmetnin benimsendiğini söyledi. ATTİLÂ İLHAN 'Sâhîp' Kim, 'Yerli' Kim? • Baştarafı Arka Sayfada yolu, Atom Teknolojisi'ne giden yolu görebilmen, o yolda iterle- yebilmendi ancak! Sosyalizm ve Demokrasi'nin, modern manada 'doğum yeri' Batı'nın, Lenin'e de, Mustafa Kemal'e de 'yan oturma- sı'; önce bir güzel başlarını ezme- ye çalışıp, bunu başaramayınca; çevrelerindekileri yozlaştırarak 'maçı kazanmak' istemesi, boşuna mıdır sanırsınız? XXI. yy.'ın başlarında, eski 'sâ- hipler'ln, ondan kurtulmak için doğru ve geçerli yolu keşfetmiş iki ülkeyi, (Rusya ve Türkiye) sosyal- den veekonomikten uzaklaştırmak amacıyla; hınzırca ve bilinçli olarak, Dine ve Diyânete ittikleri Güney Batı Asya ülkelerine karşı kullan- mak istemesi, ne kadar hazin! Yok yok, soru şöyle sorulacak: Onların istemesi, normal; hazin olan, yoksa bunların, 'devrimle- ri'ne lâyık, bir 'tavır' koyamama- sımı? Meraklısı için Not: E-Mailyoluy- la, hayali kalabalık bir dost trafiği oluyor; bilgi aktaran, eleştirilerini belirten, desteğini esirgemeyen herkese, selâm ve teşekkür; hepsi- neayn cevap yetiştiremiyorum, bu- nu anlayışla karşılayacaklarını, ümit edehm. Şiir gönderen genç şairle- rin, sadece şiirleriyle değil, kişilikle- ri, yetişme ortamları, şiir geçmişle- ri ve bilgi bihkimleriyle gelmeleri ge- rekmiyor mu? Durmuş bir saat bi- le, günde iki kere doğru zamanı gösterdiğine göre; birkaç iyi şiir, ne- yi anlatırki? Beyoğlu AFM FITAŞ LeventK.M. SİNEMATÜRSAK Çemberlitaş ŞAFAK MOVJEPLEX BakırköyAVŞAR Kadıköy ATLANTİS Altunizade CAPITÛL Pendik GÜNEY İZMİR Sema ANKARA Metropol DİYARBAKIR Galleria 249 93 61 325 4331 51626 60 5834602 3360622 39119 35 35413 88 4839100 425 74 78 2220533 11.15-13.45-16.15-18.45-21.15 C.Cî. 24.00 13.45-17.35-21.50 11.00-13.30-16.00-18.30-21.00 11.00-13.30-16.00-18.30-21.15 12.00-14.30-17.00-19.30-21.45 12.00-14.30-17.00-19.30-22.00 11.30-14.00-16.30-19.00-21.30 12.15-14.30-16.45-19.00-21.15 11.30-14.00-16.30-19.00-21.30 11.00-13.30-15.45-18.00-20.30
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle