23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA + CUMHURİYET 22 EKİM 2001 PA2ARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLERolay.gorus@cumhuriyet.com.tr Yaşam Değişim ve Manda NGLISH CENTRE Prof. Dr. 1. Reşat ÖZKAN Emekli Müsteş, Y aşadığnnızdünyada, her oluşum bir baş- kasından, şu ya da bu biçimde etkilen- mektedir. Bir başka deyişle, her bir öğe (unsur) her bir olgu ve her bir gerçek ötekilerine, bir anlam ve ölçüde, ba- ğunh. Hatta bu etkilenme işi karşılık- h, adeta, bir alışveriş biçiminde ger- çekleşiyor. Buna "etkfleşim" diyoruz. Özetle, konu, yalnızca, tek yanh bir et- kilenme meselesi değil, asıl olan etki- lenme süreçlerinin karşdıklı ve birbir- leriyle iç içe gerçekleşmekte olduğu- dur. Bu yalnızca fizik olaylanyla da, elbette sınırü değil. Örneklerini daha çok güncel yaşamımızırj her kesitin- de görüyor, duyumsuyor ve yaşıyo- ruz; insandan insana, ınsandan toplu- ma ve devletten devlete kadar her yer- de sayısız örnekleri var. Yaşam bir an- lamda, bu etkileme, etkilenme, etkile- şim ve bunlarla ortayakonulan tüm ey- lemlerden oluşan bir dizge (bir siste- matik) halinde akıp gidiyor. Bir sıste- matiğin olması, her şeyin ve her işın yolunda ve olması gerekriği gibi oldu- ar ğu sonucunu asla çıkaramaz. Bu dediğimiz hiç kuşkusuz, yalnız- ca toplurnsal konular için geçerli. Ör- nek mi? Örneği ortada, işte dünyanın hali. Kimi yerde gönencin doruklan- na ulaşmış ve bu gönenç ve huzuru- nun bozulmaması için insancıl ya da adil olmuş olmamış hiç fark etmezce- sine, her şeyi göze alan toplumlar ve onlan yöneten devletler, öte yanda da kargaşa, yokluk ve her türden yoksun- luk içinde yaşamak zorunda kalan öte- kiler. Öyle ki, birincisinın gerçekleş- mesi, hiç kuşkusuz o toplumların ba- şardıklannın bir sonucu ohnakla bir- likte ikincisinin çektiğı, çekmekte ol- duğu, çekmek zorunda bırakıldığı acı- lann, uğradıklan sömürü ve kıyımla- nn ve geri bıraktırümalan için içine çe- kildikleri tezgâhlann, bır başka deyiş- le, acımasız ve hoyrat emperyalızmin payı da bu işin içinde çok fazladır. Bu durumda, karşılaştığımız tablo- yu şöylece tanımlayabiliriz. Yoğun bir etkilenme süreci ve onun sonunda ge- len tek yanlı bağımlılık. Yaşamımız değişkenler üzerine kunümuş, iklün, vücut ve nıh sağhğı, ılgiler, sevgiler, düşler, nefretler, dostluklar, düşman- lıklar ve de hiç kuşkusuz iç ve dış si- yasete ilişkin politikalar. Her şey de- ğişiyor, bizler değişiyonız, mekânlar değişiyor, algılamalar ve anlayışlar de- ğışiyor, tıpkı etkiler karşısında ortaya koyduğumuz tepkınin dışavurumu ve ölçüsügibı. Değişim yaşamın ta ken- disi ve yaşam, içinde bulunduğumuz ya da "haydi şündi'' dediğimiz andan sonsuza doğru akıp gitmekte olan bir akışın adı, Öyle ki bu akışın geriye döndürühnesi olanağı yok. Bunun ıse bir tek nedeni var ve o neden de "za- man"dır. Yukanda ortaya koymaya çaüştığı- mız tablo içinde değişirken etkılen- meyen ya da bir başka olgudan etld- lenmemiş tek bir unsur bile yok. Bir başka deyişle, her unsur, bır anlamda, bir başkasına bağımlı kılınmış, tıpkı, o da bir etkileşım sonucunda, o baş- kasını bağımlı kılmış olduğu gibi. Bu- nun ise tek bir ıstisnası var ve o istis- nanın adı da yine aynı, "zaman". Za- man, en azından bızim güneş sistemi- miz içinde, sabit ve kararlı bır hız için- de ve tam bir tekdüzelikle sonsuza doğru akıp, gidiyor. Her şeye tanık- hk ediyor ve her şey ona bağımlı; tüm fîziksel, toplumsal ve hatta siyasal ya- şam ve onun içinde yer alan tüm un- surlar. Ancak o hıçbir şeyden etkilen- miyor, o tam bağımsız ama o da değj- şiyor. Onun temsil ettiği eksen üzerin- de geriye gidişin olanağı olmadığı gi- bi olduğu yerde durmanın da yok. En ve tek temel bağımsız olan zaman da değişıyor ama değişimi kendi içinde, kendine özgü, kendi kurallan ile ger- çekleşip, kendi yolunda ilerliyor. Za- man değışiyor ama başkalaşmıyor. Böylesi bır bağımsızlığı ondan baska hiçbir şeyın elde etmesi ne mümkün, ne gerçekçi ve ne de gerekli. Bizler de değişiyonız tüm ınsanlar ve toplum- lar olarak hatta yaşadığımız dünyayı bile değiştiriyoruz, teknolojiyle, bi- limle ve bilgiyle, bu işin doğru yanı- nı oluşturuyor, çoğunlukla. Ama baş- ka şeylerle de değiştiriyoruz dünyamı- zı, savaşla, acıyla, kanla, kınle, nefret- le ve doğayı bile tahrip ederek. Yaşt- \T)rsak,eğer,değişrvt>ruzdemekrirama bu değişim, bir öncekinden yola çıkan ve bir sonrakine ulaşmavı hedefleyen ve ODU aşan bir kararbhk içinde, ken- disine özgü aydınhk bir eksen üzerin- de gerçekleşmektedir. Çünkü, bizim dışımızdaki ve bizımle etkileşim için- de olan öteki değişim eksenleriyle, an- cak bu yolla bir koşutluğu yakalaya- bilir ve aynı hedefe doğru yönlenen eş- zamanlı bir yürüyüşü gerçekleştirebi- liriz. Bunun adı çağdaşhktır, bunun adı bizim dışımızdaki yaşam biçimle- rine saygıdır ve ışte o yüzden adı da "banşür". Örneği, siyasal ve toplum- sal yaşamdan seçer ve boyutlannı hem kendi milletiniz ve ülkeniz ve hem de dünyanın geri kalan milletleri ve ülke- leri boyutlannda ele alırsanız, Musta- fa KemaJ'e, onun dünyayı ve yaşamı algılayış biçimine ve söylemine ula- şırsınız: "Yiırtta banş, dünyada ba- nş''. Değişımden, değışimın kuralla- nndan ve içinde yaşadığımız dünya- nm gerçeklerinden habersiz bırtakım kişiler, şundi tüm bu gerçekleri birke- nara koyarak, değişün adı altında baş- kalaşmayı seçmemizi, bir anlamda ya- şamın gerçeklerinden kopmamızı bi- ze, bu halka dayatmaya kalkıyorlar. Kendi baskalaşmışlıklannı, bu halka da aşılamaya çalışıyorlar. Ama başar- ma şanslan yoktur çünkü atalan olan 192O'li yıllann başlanndakı mandao lar da başaramamışn. Bu ulus ayakta dimdik durmayı bır gün, elbet, başa- racaktır. Buna kuşku yok. L a n g u a g e S c h o o l 18. VIL Genel ingilizce Programlan Şirketler ve Kuruluşlar İçin Özel Programlar İş İngilizcesi TOEFL - IELTS - KPDS - ÖSS YDS Sınavlanna Hazırtık Programlan Çocuklara Özel Programlar Bire-bir ingilizce Eğitimleri Yurt Dışı Eğitim Danışmanlığı Oğrencilerimize Ücretsa Aktiviteler Detaylı Bılgı için: Rumelı Cad No 92 8Û220 OSMANBEY Tel(0212) 225 91 72 - 247 09 83 - 241 20 34 E-mail englıshcentre@superonltne com Internet http /7www.englıshcen!re com Hikmet Şimşek... GLISH CENTRE a g e Musa SEYİRCİ İzmir 11 Kültür Müdürü 12 Ekim 20O1 günü aramızdan aynlan HikmetŞimşek'ın adı- nı ilk kez duyduğumda öğret- men okulu ildnci srnıf öğren- cisiydim. Yd, bin dokuz yüz alt- mış dörttü. Birinci sınıfta müzik dersimıze giren müzik öğretmeni bize sürekli Mozart, Bacb, Be- ethoven, Vivaldi, Chopin dinletmek istiyordu. Saz'dan ise nefret ediyordu. O güne değin halk türküsünden başka bir şey dinlemeyen bız köy çocuklan. bu müzikten ke- yif almıyorduk, sınıfta sürekli yaramazhk yapı- yorduk ve müzik öğretmeninin adını da Mozart koyrnuştuk. Öğretmenımız yandan fazlamızı mü- zik dersinden bütünlemeye bırakmıştı. Bu ne- denle müzik dersine karşı çoğumuz tepkiliydik. îkinci sınıfta müzik dersimize güzel giyimli, gü- ler yüzlü, ince, sanşın, dal gibi, gencecik bir öğ- retmen girdi. Ve de ilk derse saz'la geldi. Bize saz- la birkaç türkü çaldıktan sonra "mandoünlerimi- n çıkarmamıa" söyledi. Mandolınlerımızı tek tek akort ertı "Sevgüi gençler, yinni dakika man- doün çalaeağız. kalan yirmi dakika da müzik din- leyeceğiz, ama bu sizin başaruuza bağh" dedı. Sevgili öğretmenimiz İsmet Çetin'le daha ilk derste aramızda bir sevgi bağı kurulmuşfu. Mü- zik dersinin yirmi dakikasında öğretmenimiz bi- ze Ruhi Su'yu, Erkin Koray'ı ve benzeri sanat- çılan dınletırdi. Son on dakika da Mozart'ı, Bach'ı, Vîvaldi'yi, Chopin'i... ÖzeUikle Mozart'ın "Türk Marşı"nı dinlemekten büyük keyif ahyorduk. Yazın köylenmize gittiğimizde akşamlan har- man yerlerinde, bahçelerde, okul arkadaşlanmız- la bir araya gelerek radyodan çoksesli müzik din- leyerek yıldızlan seyrettiğimizi anımsıyorum. İşte bu sevgili öğretmenimiz İsmet Çetin, 1964 ya da 1965 yüının mayıs ayında M Isparta'\a Cum- hurbaşkanhğı Senfoni Orkestrası'run geldiğinl, toptu olarakdinleme\ç gideceğünizi, orkestra>i bir Türkşefi olan HikmetŞimşek'in yönetdğmi" söy- ledi. İlk kez bir orkestrayı, orkestrada çalınan aietleri ve şefin nerede durduğunu, nasıl yönet- tiğini gördük. Sonraki ydlar Hikmet Şunşek'inyönettiği Cum- hurbaskanlığı Senfoni Orkestrası'nın Trabzon'da, Antaha'da, Kıbns'ta ve TRT'nin düzenlediği Pa- zarKooserleri'nde dinledim. Yakm yıllara değin Cumhurbaşkanhğı Senfoni Orkestrası yurt turne- leri düzenlerdi. Şimdilerde bu gelenek sürüyor mu bilmiyorum. 1994'te il kültür müdürü olarak gö- rev yapüğım Antalya'da KültürBakanhğı, Aspen- dos Opera ve Bale Festivali'ni başlattı. Bu festi- val nedenıyle birçok sanatçıyla birlikte Hikmet Şimşek'i tanıdım. Ileri yaşına karşm konuşkan, Atorürkhayranı, sürekh' üretken, anlatmaktan ke- yif alan, nazik, her davranışıyla örnek bir insan. 1960*lı yıllarda düşünü bile kuramayacağım fir- satlarla karşılaşıyordum. Havaalanından, bir te- rör kurşununa hedef olan güzel insan Ahmet Ta- ner Kışlahvla rahmetli Şimşek'i aynı anda alı- yor, aynı arabada söyleşiyor, birlikte yemek yı- yor, Aspendos'ta konseri yan yana izhyorduk. 0 zamanlar Devlet Opera ve Balesi'nin genel müdürü olan Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardım- cısı HüsevinAkbuhıt "AmanSajmŞimşek'edik- katet,gerekli özenigöster" diyordu. Ve zaman za- man bir araya geldığimızde onun renkli kişiliğiy- le, üretkenliğiyle, yurt sevgisiyle, ünlü mektup- lanyla ilgili hoş şeyler anlatıyordu. 1994*ten son- ra, değişik kereler Antalya'ya geldiğinde konu- gum oldu. Bu sürelerde zaman zaman söyleşir- dik. Sevgili Şimşek her fırsatta sözü, çoksesli müziğe ve büyük Atatürk'e getinr, ona bağlılığı- nı vurgulardı. Son olarak sanıyorum 2000 yılının ekim aymda ıdi. Antalya'da Cam Piramıt'te yak- laşık iki bin beş yüz kişiye, çok sevdiği Yunus Em- re Oratoryosu'nu çalan Antalya Senfoni Orkest- rası 'nı yönetti. Bır trafık kazası nedeniyle ayağın- da acı ve sıkıntı vardı. Buna karşın yaklaşık iki saat sahnede kaldı. Yunus'tan Atatürk'e uzanan güzel bir konuşma yaptı. Ve geceyi Onuncu Yıl Marşı'nı yöneterek coşkular içinde bitirdi. Bel- ki de bu konser, yönettiği son konser oldu. Erte- si gün rahatsızlığına karşın Antalya Müzesi'ni gezmek, Phasehs'i görmek, ıyi bir yerde bizler- le birlikte öğle yemegi yemekistedi. Müzeyi gez- dn-dim, yorgun düştüğü için Phaselis'e gideme- dik, ancak Akdeniz 'e ve Toroslar'a bakan bü- bal- konda -uzun söyleşili- biı yemek yedik. Bu ye- mekte altını çizerek şunu sövlediğini anımsıyo- rum: "Havaöm bovunca Atatürk devrimkrinin müzik eri okium." Onun uğraş dolu yaşamını bu sözü özetlıyordu. Çoksesli müziği Anadolu insa- nına sevdıren güzel insan, sonsuzluğun aydınlı- ğındadinlen. Sevenlerin "PazarKonserleri''ndeki keyifli konuşmalannı hep arumsayacakiardır. KAMUOYUNUN DİKKATİNE; Bir süreden beri İstanbul'un çeşitli yerlerinde ve çeşitli şekillerde English Centre ismini kullanan ve bu isimle reklam yapan kuruluşlar olduğunu saptamış bulunuyoruz. Bir yanılgıya düşülmemesi ve adımızın itibarının zedelenmemesi amacı ile bugün itibariyle Osmanbey'deki dil okulumuzdan başka bir şubemiz olmadığını ve adımızı şu ya da bu şekilde kullanan hiçbir kuruluşun bizimle ilgisi bulunmadığını sizlerin dikkatine sunmak gereğini duyuyoruz. İNGLISH CENTRE NAZİLER KİTAPLARISOKAKL4RA YAKMAKİÇİN YIĞIYORDU. KORSAN, HAKSIZ KAZANÇİÇİN YIĞIYOR. İKİSİNİNDE GÖRÜNÜMÜ1ĞRENÇ! Bilim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (BESAM) Cumhuriyet MAHALLESl'nde• ıı ••*»-»>• • » Wı»nşf»»fcn-«*• • • • ^ y o y * . ' — •• . — - — - . . . . • . . . . . . . , , - • - — . — _ — _ - - . , , . - • - ÂNAHTAR TESLÎM 60 EV! Y a z l ı k y a d a i k i n c i k o n u t d e ğ i l , b t i t ü n y ı l y a ş a m a k i ç i n ! \Sumhuriyet Mahallesi Artık Çok Yaktn! "Anadolu kent kültürünü ve bu küJrürün temeli olan komşuluk dayanışmasını canlandıracağımız", "doğanın içinde, ama doğayı bozmadan, hatta üretip çoğaltarak" yaşayacağımız Cumhuriyet Mahallesi hızla gerçekleşiyor! "Deprem Güvenli" Evler! Cumhuriyet Mahallesi 1. Bölüm'de arazi zemin etütleri yapıldı, altyapı çahşmaları tamamlandı ve imar planına uygun "deprem güvenli" evlerin yapımına başlandı. Bütün proje ve altyapı çalışmalarını, 2. Bölüm Kınalı Mahallesi'ni de kapsayacak biçimde yürütüp tamamladık. Amacımız, bu bölümdeki inşaatların da 1. Bölüm'le birlikte yürümesi ve tüm Cumhuriyet Mahallesi'nin bir tamamlanarak yaşama geçmesiydi. Dtşı Bizim, Içi Sizin! Kınalı Mahallesi'ndeki 60 parseli, aramıza yeni katılacak dostlarımıza, arsa olarak değil, "anahtar teslim ev" olarak sunuyoruz. Evleriniz, projesine uygun olarak, tarafımızdan yapılacak; içinin yapılması ise sizin zevkinize bırakılacaktır. Denize Açılan Penceremiz! Cumhuriyet Mahallesi'nin "denize açılan penceresi" olan Kınalı Mahallesi, 1. Bölüm'ün yaklaşık 2 kilometre güneydoğusunda, denize yalnızca 800 merre uzaklıktadır. Yüzölçümü 120.000 m2 olan arazinin yaklaşık % 9O'ı yeşil alan ve yollara ayrılmıştır. Mahallemizde ortalama 500 m2 büyüklükte 140 parselin yanı sıra; ahşveriş merkezi, Cumhuriyet Mahallesi Lokali, kültür ve sanat alanlanyla yüzme havuzu da bulunmaktadır.* Uygun Ödente Koşullan... Evlerin tek tek yaptırılmasından doğacak maliyetlerin çok altında olan fiyatlarımız 30 gün süre ile geçerlidir. Ayrıca, farklı ödeme seçenekleri sunulmakta ve vadeli ödemelerde düşük kredi oranları uygulanmaktadır. Okurlarımızla, dostlarımızla birlikte yaşayacağımız, birlikte güzellikler üreteceğimiz Cumhuriyet Mahallesi adım adım gerçekleşiyor. Bu olanaktan yararlanmak isteyeceğinizden eminiz. Lütfen arayın, görüşelim. Cumhuriyet maha lles i "Doğayla uygarlık buluşuyor" *Adı geçen sosyal tesisler Cumhuriyet MahaHeUUrin kurmuf olduğu Işletme Kooperatifi üyelerine hizmet verecektir. Safc? KoşuHan: Cumhuriyet MahaHesi'nde faridı mtmaride 125-165-205-250 m2 büyükJüğOnde 4 ayn tip ev satışa sunutmuştur. 12-24 ay arasınds vadelendirme yapılmaktadır. 10 ayn ödeme seçeneği ite ödeme tabldan yapdmıştır. Cumhuriyet'ln okura hizmet anlayışj öe başlattiğı bu fcampanyada ev fiyaHan caap olduğundan tatepler başvuru sırasına göre karşılanacaktır. YAPI-C "Cumhuriyet Vakfı'nın ortak olduğu bir kuruluştur" •• Istanbul Merkez: Türkocağı Caddesi Basın Sarayı No:1 Kat: 4 Gazeteciler Cemiyeti üstü Cağaloğiu / Istanbul T«l: (0212) 5Z0 21 91-92 / (0212) 522 49 26 Faks: (0212) 520 50 23 Mobil Te»: (0536) 563 61 91 / 563 61 81 Cumhuriyet Gazejasi Tal: (0212) 512 05 05
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle