Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 EKİM 2001 PAZARTESİ
HABERLER
Hiztullah'a
7tutuklama
• GAZİANTEP
(Cumhuriyet) -
Gaziantep'te Terörle
Mücadele Şube
Müdürlüğü ekıplerince
gerçeldeştirilen
operasyonlarda,
HizbulJah'la bağlantılı
olduklan belirlenen
Mehmet T, Cuma
S, Orhan A, Muhittin B.
Mehmet Y, Sinan
Y, Nihat P ile Abdullah
G. gözaJtına alındılar.
Mahkemeye çıkanlan
sanıklardan yedisi
tutuklanırken Abdullah
G. serbest bırakıldı.
Karaelmas-2'
operasyonu
• SOMA(AA)-
Manisa'nın Soma
ilçesindeki Soma
Elektrik Anonim
Şirketinde (SEAŞ)
5 ay önce
gerçekleştirilen
"Karaelmas
Operasyonu "nun devamı
olarak başlarılan ikinci
operasyonda, gözaltına
alınan ve îzmir DGM'ye
sevk edilen 12 kişiden
1 l'i tutuklandı. Birkişi
ise tutuksuz yargılanmak
üzere serbest bırakıldı.
SPıün
gensorusu
• ANKARA
(Cumhumet Bürosu) -
TBMM'nin bu haftakı
gündeminde Medeni
Yasa, hükümet hakkında
verilen gensoru önergesi
ve 2002 mali yılı bütçesi
yer alıyor. Medeni
Yasa'nın genel kurulda
görüşülmesine
başlanırken yann SP
grubu tarafindan
hükümet hakkında
verilen gensoru önergesi
görüşülecek.
CfFden esnaf
paneli
• İstanbul Haber
Servisi - Cumhuriyet
Halk Partisi (CHP) Farih
llçe Başkanlığı
tarafindan düzenlenen 1.
Esnaf Sorunlan
Paneli'nde, esnafin
sorunlan dile getirilerek,
"Esnafin önemi
anlaşılarak esnaf
bakanlığı kurulmalıdır.
Esnafin ihtiyacı olan
krediler için de Halk
Bankası
özerkleştirilmelidir"
denildi.
Perinçek: Tamm
çökecek
• İstanbul Haber
Servisi-Işçi Partisi (ÎP)
Genel Başkanı Doğu
Perinçek, hükümetin,
köylülerin sorunlanna
eğilmesi gerektiğini
belirterek "Türkiye'nin
tanm politikası çökecek
ve açlıkla karşı karşıya
kalacağız" dedi.
Perinçek, Trakya ve
Marmara bölgesinde
kurulan 5 ayn Köy
Önderleri Okulu'nda
yaklaşık 250 köylünün
eğitim gördüğunü
anlatrı.
Diyanet AJevillği
araştracak
• A1VKARA(AI\KA)-
Diyanet Işleri
Başkanhğı. "Türkiye'de
Cemaat ve Tarikatlar"
başlıklı bir araştırma
yaptırarak Aleviliğin de
dahil olduğu dinsel
akımlan enine boyuna
inceleyecek.
Serdaroğhı'ndan
yasa tekJîH
• ANKARA (ANKA)-
ANAP îzmir
Milletvekili Rıfat
Serdaroğlu, siyasi
partilerde üst üste seçim
kaybeden başansız genel
başkanlann görevde
kalmasına olanak veren
sistemi ve
milletvekillerinin
seçiminde lider
hegemonyasını sona
erdirmek amacıyla
hazırladığı iki ayn yasa
teklifini TBMM
Başkanlığı'na verdi.
Kışlalı'yı özlemleandıkHaber Merkezi - Gazetemiz yazan,
Prof. Ahmet Taner Kışlah, bombalı bir
suikast sonucu öldürülüşünün 2. yılın-
da yurt genelinde çeşitli etkinliklerle
anüdı. Çayyolu'ndaki Ahmet Taner Kış-
lalı Parkı'nda, Kışlah'nın anıt heykeli
açıldı.
Kışlah için ilk tören Karşıyaka Me-
zarhğTndaki kabri başında yapıldı. Tö-
rene, Kışlah'nın eşi Nflüfer Kışlah, ağa-
beyi Mahmırt Kjşlah. yakınlan, ADD'li-
ler ve CHP'lılerkatıldı. Kışlah öldürül-
düğü zaman henüz 28 günlük olan bu-
gün 2 yasındaki kızı Nilhan Nur Kışla-
lı anma etkinliklerinin ilgi merkezi ol-
du. Saygı duruşunun ardından eski Ana-
yasa Mahkemesi Başkanı ve eski ADD
Genel Başkanı YektaGüngörÖzden bir
konuşma yaptı. Özden, cumhuriyet ve
Atatürk düşmanlannın "serseri kurşun-
laranıaçsızbombalaria" çekip aldüda-
n Kışlah'nın, Türkiye'nin değerlerine
en büyük ihanetin belgesi olduğunu söy-
ledı.
Kışlah'nın demokrasi, insan haklan
ve hukukun üstünlügü gibi kavrarnlann
sürükJeyicisi olduğunu belirten Özden,
"Bizim yapacağunız şey, onun Ukekrini
yaşatarak geleceğe koşmak" diye ko-
nuştu. Kışlah'yı öldürenlerden hesap
sorulması gereknğini \urgulayan Özden,
"Hesap sorulmazsa. bu ölümler birer
Server Tanilli:
Gericilik
dünyayı
sarmış
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Gazetemiz yaza-
n Prof. Dr. Server Taniffi,
daha insancıl bir dünyanın
yaratılmasında Kemaüzmin
yerinin hep olacağını söy-
ledi.
Batıbirlik, Çağdaş Yaşa-
mı Destekleme Derneği
Ümitköy Şubesi ve Batı-
kent Demokrat Kadınlar
Demeği'nce, bombalı saldı-
n sonucu yaşamını yitiren
gazetemiz yazan Prof. Dr.
Ahmet Taner Kışlah anısı-
na dün "Cumhuriyet, La-
iklikve BagunsEhk* konu-
lu panel düzenlendi. Pane-
le kanlan Strasbourg Üniver-
sitesi öğretim üyesi ve ga-
zetemizyazan Prof. Dr. Ser-
ver Tanilli, Kışlalf nın Ke-
malist savunmayı, demok-
rasi ve laik cmhuriyetin il-
kelerinin ters düz edildiği
bir dönemde başlattığını
söyledi. Tanilli, "Laik ve de-
mokratik cumhuriyet, fünı
MüslümaD dünyanmkurtu-
luşu için gerekİidir. Kema-
Kzm aynızamanda, antiera-
peryaiist,bağımsızvesosyal
devlettenyanadır. KendösK-
leaynıdönemdedoğan tüm
diğer yönetim biçimlerinin
yokobnasma karşın Türki-
wCumhurrvietihâlâdimdik
ayakta duruyor" dedi.
11 Eylül sonrası dünya gi-
bi Türkiye'nin de bir yol ay-
nmına geldiğini vurgula-
yan Tanilli, "Dünyayısaran
bir gericilik ağı var. Böyle
bir ortamda, Türkiye tero-
rizmlemücadekdeööcürol
alabiür" dedi.
• Yurt genelinde düzenlenen etkinliklerle anılan gazetemiz
yazan Kışlalı için evinin önünde gerçekleştirilen tören
sırasında, törene katılanlar bombanın patladığı ve Kışlah'nın
öldürüldüğü yere kırmızı karanfiller bıraktılar.
utançbelgesiolarakkabcakur.Hesapsor-
mayanlar hiçbir zaman anılmayacak-
ür" diye konuştu
Kışlalı için ikinci tören Çayyolu En-
gürü Sitesi'ndeki evinin önünde yapıl-
dı. Törene katılanlar bombanın patladı -
ğı ve Kışlah'nın öldürüldüğü yere kır-
mızı karanfiller bıraktılar. Yekta Gün-
gör Özden buradaki konuşmasında da
"Buölümkrkbiziyohımuzdaflahkaya-
caldarmı sanan şaşkmlar bUmetidûierid,
bir Kışlah gider, bin Kışlah getir" diye
konuştu. ODTU Atatürkçü Düşünce
Topluluğu ve Uğur Mumcu Araştırma-
cı Gazetecilik Vakfi'ndan (um:ag) ka-
tılan gençler "UğurlarOlsun" türküsü-
nü söylediler.
Kışlalı 'nın eşi Nilüfer Kışlah, gaze-
tecilerin, "Eşinizin ökiürülüşünün üze-
rinden 2 yıl geçtL Nelerdefişti" sorusu-
na, "Onun yokluğu (hşmda hayaümda
hiçbir şey degişnıedi Hayaomız olağan
şekilde devam ediyor. Diğer gefişmekri
de biHyorsunuz" dedi. Içinin "gururve
muthıluk dolu" olduğunu anlatan Ni-
lüfer Kışlah. eşinin ölümünün kendile-
rine acıyla güzellikleri yaşamayı öğ-
retriğini söyledi. Evin önünde toplanan
grup daha sonra sloganlar ve türküler eş-
liğinde Kışlalı anıtının açılacağı parka
doğru yürüyüşe geçti. Yenimahalle Be-
lediye Başkanı Tuneav Alemdaroğlu,
Ahmet Taner Kışlalı için artık "İçimiz-
de yaşıjorsun" laflanyla yetinilmeme-
si gerektiği vurgusunu yaparken "Artik
tarafimıa koyacağız. Aydınlanmanın ya
yanında olacağız, yakarşısnıda olacağB"
diye konuştu.
Aydınlara değer \erümeü
Gazetemiz Ankara Temsilcisi Musta-
fa Balbay da Ahnanya'da yaşadığı biranı-
suıı anlatarak konuşmasına başladı. Al-
manya'da çok ünlü bir yazann son ki-
tabını rahatça tamamlayabilmesi için
evinin bulunduğu sokağin trafığe kapa-
tıldığmı öğrendiğini anlatan Balbay,
"Bizde ise aydınlarunız öldürüldüğün-
de ya da anma günlerinde evlerinhı önü
trafiğe kapatdıyor. Aydınlanmızöldüğün-
de değü, üretirken değer verilen bir iU-
kcbirdevietistiyoruz" diye konuştu. Kış-
Kışlalı'sız iki yıl
Kışlalı, kaüedilişinin ikinci yıbnda ailesi, >akınlan. öğ-
rencileri vesevenleri tarafindan etkinliklerİeaıuldı. Prof.
Dr. Kışlah'nın eşi Nilüfer Kışlalı da gazetecilerin soru-
lan üzerine eşinin ölümünün kendilerine acıyla güzel-
likleri yaşamavL, mutiu ohnayı öğrettiğini söyledi.
Aıııtı açıldı
Bombalı bir suikast sonucu 2 >ıl önceöldürülen gazetemiz
yazan Kışlah'nın anısına Venimahalle Beledhesi tarafin-
dan >aponlan Çayyolu Kışlah Parkı'ndaki Kışlah'nın anıt
heykeli de açüdı. Törene Kışlah'nın eşi Nilüfer Kışlah ve
iki vaşındaki kızı Nilhan annesinin kuçağmda katıldL
lah anıhnuı pek çok kişiye yanıt oldu-
ğunu söyleyen Balbay, "Ahnıet Taner
Kışlah'nm ilkelerini ıınutmayacağız. Her
yaştan gençlerle bu bayrağı taşıyacağı-
mıza söz veriyorum" diye konuştu.
Sav: Geridekiler yılmaz
CHP Genel Sekreten Önder Sav da
Kışlah'yı öldürenlerin amaçlanna ula-
şamadıklannı söyledi. Sav, "Onlanöl-
dürenler geride kalanlan yıldıracakla-
rmı sanryorlarsa aldamyorlar'' diye ko-
nuştu. Kışlalı ve kendilerinden önce
katledilen aydınlann cinayet davalan-
nı izleyen bir avukat olarak, görünen-
lerin sadece buzdağırun üzerindeki kıs-
mı olduğuna dikkat çeken Sav, "Buzu-
hın amnda sekizde yedisi yanyor. Tür-
kiyeCumhurry eti de\1etinin görevi, Tür-
kiyeCumhuriyeti'nhı yönetim organla-
nnm görevi, o sekizde yediye ulaşmak
vebunlann üstünü kapatnrmamamak-
ür" dedi.
ADD Mersin ve Adana şubelerinde
de toplantılarla Kışlalı anıldı. Bu arada
gazetemizin Güney IUeri Bürosu'na ge-
len Cumhuriyet okurlan ve CUMOK
üyeleri, anı defterine duygulannı döke-
rek Kışlah'yı andılar.
tstanbul'daki ünıversitelerde bulunan
Atatürkçü Düşünce Kulüpleri Federas-
yonu"ndan (ADKF) gençler de dün ga-
zetemizi ziyaret ederek katliamı pro-
testo etti. Ellerinde Kış-
lah'nın resimleri ve ka-
ranfillerle Cağaloğ-
lu'ndan gazetemize yürü-
yen üniversite öğrencile-
ri, "Kışlah'yı yaşataca-
ğız", "Atatürk gençliği
görev başma".
u
BağımsE,
laik, demokratik Türtd-
ye" \ e "Kahrolsun şeri-
at, aydmhk TürkKe" slo-
ganlan attı.
Gazetemiz bahçesinde
Gençlik Marşı'nı söyle-
yen ADKF üyeleri adına
konuşan ADKF Başkanı
AB Şahin, Kışlalı'nuı ha-
yan boyunca bağımsız, la-
ik ve demokratik bir Tür-
kiye için kalemiyle ve fi-
kirleriyle mücadele ettiği-
ni belirttı. Şahın. "O, 50
yıkiır ülkembdn içinde bu-
İunduğu karşı devrim sü-
redninfarkmdaydL O, ba-
zı 'aydınlanmız' gibi sü-
reci aymazhkla izkmeyi
hattabusûreçteoyararian-
mayıseçmedL TiirkhaDa-
nı vegençfiğiniyıDarca ay-
dmlatn, bizferi Atatürk'ün
ve devTimlerinin yoluna
çağınh" dedi.
Atatürkçü Düşünce Derneği Kışlalı anısına bh- panel düzenledi
KeıııaKzıııiıı yiğît saYinıucusuydu
İstanbul Haber Servisi - Kemalizmin,
Anadolu aydınlanmasınm ve Cumhuriyet
Devrimi'nin kararlı, yiğit savunucusu,
gazetemiz yazan Prof. Dr. Ahmet Taner
Kışlah'nın savunduğu değerierin, emper-
yalizmin ve küreselleşme yanlılannın çı-
karlanyla çatıştığı vurgulanarak "Kema-
hzm, pıayinm milletlereörnek ohnaya de-
vam ettiği için,sistemin egemenleri açısuı-
dan tehdit oluşturmayı sürdürmektedir"
denildi.
Kışlah anısına, Atatürkçü Düşünce Der-
neği (ADD) İstanbul Merkez Şubesi'nce,
Mecidiyeköy Külrür Merkezi'nde bir pa-
nel düzenlendi. Nurşen Aslan ve Hakkı
Çopuroğhı ikilisinüı dinletisiyle başla-
yan, Şube Başkanı Bilge BUgiç tarafin-
dan yönetilen panelde gazetemiz yazan
Şfikran Soner, Kışlah'nın inanmış bir ay-
dm olduğunu belirterek "Anlatüklan ve
toplumla kurduğu olumlu ihşki nedeniy-
le hedef oluyordu. Ülkemizde yeıieşmiş,
kökleşmiş olduğuna inanüan Cumhuriyet
ilkeleri, giiç odakları tarafindan hâlâ teh-
dit olarak atgüamyor" dedi.
İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi ve
yazanmız Prof. Dr. Erol Manisah da Tür-
kiye'de sorunlara "içeriden bakanlar" ve
"dışandan bakanlar" olmak üzere iki
grubun olduğunu, Kemalizmin, ulusal çı-
karlan gözeten, dış dünyayla karşılıklı
saygı ve eşitlik ilişkisine dayalı ilişki kur-
mayı savunan yapısıyla, mazlum millet-
ler için örnek ohiıayı sürdürdüğünü ifa-
de etti. Yazanmız ÜmitZUeh* ise Türk ba-
smnıda savaş çığmkanlığı yapanlann tü-
münün, 90'h yıllann başında, Türk Silah-
lı Kuvvetleri'nin terör örgütü PKK ile
mücadele ettiği dönemlerde,
u
siyasal çö-
züm" ve "barış"tan yana olduklannı
anımsatan Zileli, Atatürk'ün kurduğu
modelin, 11 Eylül saldınsından sonra ye-
niden keşfedihneye başlandığnıın altmı
çizdi.
Strateji ve uluslararası ilişkiler uzma-
m Dr. Erol Mütercimler ise "Cumhuri-
yet kurulduğunda tehdit kaynaklan ney-
se, 2001 yıhnda da tehdit kaynaklan ay-
nıdır" diyerek günümüzde teronzmın ge-
lişmiş teknoloji kullandığmı ve şekil de-
ğiştirdiğini anlattı.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Gaziantep'e bir buçuk yıl ön-
ce gittiğimizde Zeugma'yı kur-
tarma kazıları ve sular altında
kalan tarih, tüm dünyanın ilgi-
sini çekiyordu. Şimdi orada
gördüğümüz pek çok şey su-
lar altında. Baraj suları Zeug-
ma'nın liman mahallesini bas-
madan orada bulunan birçok
mozaik alelacele sökülerek Ga-
ziantep müzesine taşınmıştı.
Müze, bu mozaikleri koruma-
ya ve onarmaya yetecek ola-
naklara sahip olmadığı için üst
üste yığılmış mozaik parçala-
rı umutsuz bir görünüm veri-
yordu. Gaziantep, Büyükşehir
Belediyesi'nin düzenlediği
Cumhuriyet Kitap Şenliği için
gittiğimde ilk merak ettiğim
şey, müzenin kapısının önüne
üst üste yığılıp bırakılmış bu
mozaiklerin kaderi oldu.
• • •
Müzenin arkeologlarından
Mehmet Önal, bu isteğimizi
öğrenince bizi memnun ede-
cek şeyler söyledi ve çalışma-
lan izlememiz için davet etti. Bu
kez bir yıl öncesiyle karşılaştı-
rılamayacak, umutlu bir man-
zara vardı. Hevvlert Packard
firmasının sağladığı 10 milyon
dolarlık yardım, semeresini ver-
Zeugma Mozaikleri Onanlıyor
mişti. Dünyanın en iyi mozaik
restoratörieri kabul edilen Ital-
yanlar bir ekiple gelmiş ve he-
yecan içinde, çıkarılan parça-
lann onanmını yapıyorlardı.
Türk restoratörierinin de des-
teğiyle güzel sonuçlar ortaya
çıkmaya başlamıştı. Mozaikler
en son tekniklerle büyük tab-
lolara dönüşüyordu. Ortaya çı-
kan her şey heyecan vericiy-
di. Çalışmalarsürüyordu.
Gazianteplilerin anlattığına
göre; Zeugma ile dünya med-
yasında çıkan haber ve yo-
rumlar Gaziantep'e çok yoğun
yabancı turist gelmesini sağ-
lamıştı. Ancak bütün mozaik-
lerin Zeugma'dan sökülüp ge-
tirilmiş olması ve o bölgede
görülecek birşeyin kalmama-
sı turistlerde hayal kırıklığı ya-
ratmıştı. Belki bu mozaiklerin
bir kısmının orada teşhir edi-
lecegi bir yol bulunabilirdi. En
azından bir geçici teşhir salo-
nu, kazılann yapıldığı yere ku-
rulabilirdi.
• • •
Gaziantep'in yaşamımda ay-
n bir yeri olduğunu, daha ön-
ce yazmıştım. 12 Mart 1971
askeri darbesinden sonra, 11
Temmuz 1971 günü Ibrahim
Kaypakkaya ile Emırgân çay
bahçesinde otururken yaka-
lanmıştım. O gün Kaypakkaya
ile son kez görüşmüşüz. Emir-
gân çay bahçesinin olduğu ye-
re gittim. Hemen yanı başında
Kızılay binası vardı. Çay bah-
çesinin yeri açık park olmuş-
tu. Kızılay binasının da yerin-
de yeller esiyordu.
Gaziantep Beledıyesi, Ce-
lal Doğan'ın yönetiminde çok
başarılı projeler gerçekleştir-
mişti. özellikle şehri ikiye bö-
len AJIeben Deresi'nin ıslahıy-
la şehrin orta yeri büyük bir
parka dönüşmüştü. Yürüyüş
parkları, sporalanları kilomet-
relerce uzayıp giden bu yeşıl
kuşak içinde yer alıyordu.
Türkiye'nin hemen tüm kent-
lerini biliyorum. Bu kentlerde-
ki değişimi de izliyorum. Ga-
ziantep, benim gördüğüm, be-
lediyecilik açısından en başa-
rılı kent örneklerinden birisi.
Tarihi dokuyu korurken şehrin
altyapı sorunlan da adım adım
çözülmekte. Tarihi Şire Hanı'nı
gezdim. Orada da bir resto-
rasyon çalışması yapılıyor. Ce-
lal Doğan'ı gördüğümde o bi-
nayı eski esnaf dokusuyla ko-
rumasının daha güzel olacağı-
nı söyleyeceğim. Fıstıkçılar,
cevizciler, kekik, baharat satan
esnaf o binaya çok yakışıyor-
du.
•*•
Celal Doğan'ın Gaziantep'e
kazandırdığı BurçOrmanı'nda-
ki hayvanat bahçesi çok ilgi
çekici. Hayvanat bahçesinin
müdürü 1968'li arkadaşım
Sezgin Yurtseven, büyük bir
gayretle ortaya çıkardıklan bu
bahçeyi, mutluluk içinde gez-
dirip anlattı. 700 dönümlük bir
alana yayılan hayvanat bah-
çesinde hayvanlar kendi doğal
ortamları içinde yaşıyorlardı.
Büyükada'da kanadı kırık sü-
rüsünü kaybetmiş 6 leylek var-
dı. Sürüleri gitmiş, onlar mah-
sun mahsun kalmışlardı. Büyü-
kada'nın balıkçıları, leyleklerin
kışı geçiremeyeceginden en-
dişe ediyorlardı. Sezgin, onla-
ra Gaziantep Hayvanat Bahçe-
si'nde bakabileceklerinı söyle-
di.
Gaziantep'ten Adana'ya
geçtim. Adana'da "Mühendis-
likHaftası" kapsamındaAda-
na Elektrik Mühendisleri Oda-
sı'nın düzenlediği etkinliğe ka-
tıldım. 11 Eylül saldırısının ar-
dından değişen dünyayı mü-
hendislerle tartıştık. Özellikle
küreselleşmenin ulaştığı bo-
yutlar ve bu gelişme karşısın-
da solun nasıl bir tutum alma-
sı gerektiği konusunda çok çe-
şitli düşünceler ortaya çıktı.
Her iki kenti de kriz çok et-
kilemişti. Gaziantep'te sana-
yinin yüzde 30 kapasite ile ça-
lıştığı söylendi. Adana'nın du-
rumu da farklı değildi. Her iki
kentin aydınlan da solun gele-
ceğinden endişeliydiler. Erdal
Inönü ve arkadaşlarının kura-
cağı partiye ilişkin sorular sor-
dular.
Gaziantep ve Adana, iki
önemli sanayi kentimizdi. Bu
kentlerimiz aynı zamanda Tür-
kıye'deki değişimin de ilk işa-
retlerini verirdi. Tayyip Erdo-
ğan'ın partisinin sağda etkili
olduğu söylendi. Solda ise Er-
dal Inönü önemli bir beklenti ya-
ratmış durumda.
2OOO9
Lt YILLARDA
ERDAL ATABEK
Barış Şimdi ve Her
Yerde...
Annem yaman bir strateji uzmanıymış da kendisi-
nin de bizim de haberimiz yokmuş. İkinci Dünya Sa-
vaşı sonrasında devletler arası uzlaşmazlıklar arttığı
zaman kafası kızar, göruşmelerin uzamasınatepkı gös-
terirdi: "Konuşup duruyorlar" derdi, "Bunlaria uğraş-
mayacaksın, vereceksin bombayı kafalanna, basa-
caksın bombayı her yerlerıne, bakalım çıkaracak
seslerikalacakmı?" Ben de anneme bakar, şaşar ka-
lırdım. Hep çözüm arayan, çoğu zaman sağduyulu,
kafası kızınca da aklına koyduğunu kararlılıkla yapan
annemin, böyle bir şiddetı nasıl önerdiğini anlama-
ya çalışırdım. Meğerse annem büyük bir savaş uz-
manıymış da biz farkına varamamışız.
Şimdi Amerika'nın yaptığı tam da bu. Veriyor bom-
bayı Afganistan'a, uçanı kaçanı bombalıyor, bütün dün-
yaya da haklılığını kabul ettırmeye çalıştyor. Ingiliz Baş-
bakanı Tony Biair de esas oğlanın delisı rolünde. Kov-
boy filmlennı ızlediğımizzamanlannjargonu bu. Film-
dekı kovboy, "esas oğlan", yanında sağa sola onun
adına koşturup duran da "delisi". Bush da tam kel-
le avcısı kovboy. Aradıklan da 11 Eylül olayları nede-
niyle suçladıklan Usame bin Ladin.
Usame bin Ladin bulunduğu yerden bu olup bi-
tenlere bakıp ne düşünüyordur bilinmez, ama şim-
diden "bütün Islam ülkelerinin tartışılmaz l/deri" ko-
numuna geldıği kesın. Onun "tartışılmaz lider" ko-
numuna getmesı ise ılımlı tutum yandaşlannın konum-
lannı kaybedip "şiddete dayalı köktendinciliğin" ege-
men duruma gelmesı demek. Bu da toplumda Islam
çoğunluğu olan bütün ülkeler için çok krıtık bir du-
rum. Türkiye'nin de içinde bulunduğu bütün ülkeler,
gün geçtıkçe bu esıntıyi çeşıtlı derecelerde hıssede-
cekler, bunun artık soğuk bir rüzgâr mı, fırtına mı, ka-
sırga mı olduğunu ülkelerin özgün koşullan belirle-
yecek.
Savaşın dehşet vericı psikolojisi gün geçtikçe yay-
gınlaşıyor. Biyolojik savaşın ilk işaretleri ortalığı ka-
nştırmaya yetti. Şarbon mikrobu kendısinden çok
daha hızlı biçimde korkusunu dünyaya yayıyor. In-
sanlar artık mektup zarflarını açmaya korkuyorlar.
Uçağa binme korkusuna şimdilik bu eklendı. Daha
nelerin bu korkulara ekleneceği bilinmez, ama bu ış-
lerin meraklılan da hesaba katılırsa uzunca bir "kor-
kulacak şeyler" listesine sahip olunacağı açıktır.
Bütün bunlar için ne yapılıyor? Yaşanan bunca
dehşetin göze alınmasının nedeni nedir ve bu bedel
kimler tarafindan ödenmektedir?
Bütün bunlann sorumlusu, "dünyayıpaylaşmaya-
nşınagirişen gözü kara çokulusluşirketler"dir. Bu şır-
ketler devletlerden de güçlüdür, tek amaçları daha
çok kâr etmektir, bu yanşta bütün silahlan kullanmak-
ta kendilerinı özgür sayarlar ve bunları koruyan dev-
letlerin asıl görevi de bu şırketleri desteklemek ve on-
lara meşru gerekçeler hazırlamaktır.
Bu ülkelerin başında Amerika vardır ve G-7 ülke-
lerı de onun yanında sistemin destekleyicileridir. Bü-
tün dünya kaynaklan bu şırketler tarafindan kullanıl-
mak istenmektedir, dünya kaynaklan yağmalanmak-
ta, tükenmektedir, dünyanın geri kalanlarında yaşa-
yanlar da açlığa, sefalete terk edilmektedir. Olay, en
sade anlatımıyla budur.
Birkaç kaynak kitap adı vermek gerekirse, İmpa-
ratorluk", yazarlan M. Hardt-A. Negri, Aynntı Yayın-
lan; "Postmodem Savaş", yazan Chris Habley Gray,
Alfa Yayınları; "Büyüsü Bozulmuş Dünyayı Büyüle-
mek", yazarı George Ritzer, Aynntı Yayınları; bu
olaylann gelışımini açıklamaktadırtar.
Server Tanilli'nin bütün kitapları da bu gelişimin
tutanaklan değerindedir.
Dünyanın geri bıraktınlmış ülkeleri de ya bu oyu-
nun bir parçası olacaklar ya da düşman sayılacak-
lardır. Dünyanın yeni imparatoru Amerika'nın tek ku-
tuplu dunyadaki yeni stratejisi budur: "Ya benim ya-
nımdasın ya da benim düşmanımsın".
Bunca dehşetin bedelıni de bu oyunun bir parça-
sı olamayanlar ödüyor. Bedel, onlara ödetilmek iste-
niyor. Oyun çok açıktır. Geri bıraktırılmış ülkelerin sı-
nıfsal yapısı içinde de bu oyunun ortaklan olarak "ka-
zanan azınlık" ile sömürünün hedefi olan "kaybeden
çoğunluk" arasındaki çelişki büyümektedir. "Kaza-
nan azınlık" içinde de kaybedenler çoğaldıkça onlar
da "kaybeden çoğunluk" gibi konuşmaktadır.
Bu oyunun ortağı olmaya çalışan kurumlar (sıya-
sal partiler vb.) gün geçtikçe güven kaybetmekte, po-
litika halkın gözünden düşmekte ama yükselen gü-
ven trafiği de ya kişilere ya da politika dışı kurumla-
ra (silahlı kuvvetler gibi) kaymaktadır.
Çokuluslu şirketlerin arkasındaki devletlerin orga-
nize güçlerine karşılık, geri bıraktınlmış ülkelerin "fa-
kiherin atomu" olarak nitelenen biyolojik ve kimya-
sal silahlan kullanma olasılığı, dehşet çatşmasının bo-
yutlannı çok genişletmektedir.
Onun için de "banş" şimdi ve her yerde.
Banş, insanlığın son şansıdır.
Belki de bir daha banş şansı bile olmayacaktır.
Korku ve dehşet, yerküreyi sardıktan sonra ban-
şın zamanı da, belki taraflan da kalmayacaktır.
Daha da geç kalmadan bütün çabalar banş için ol-
malıdır.
Belki de "son çağn".
e-mail: erdalatak <• superonline.com
Faks:0212-5139098
2 er yaralandı
Ovacık'ta askeri
araca saldırı
ELAZIĞ(Cumhuri-
yet) - Tunceli'nin Ova-
cık îlçesi Cumhuriyet
Savcısı FTkretSümİMİl'e
eskortluk yapan askeri
araca TtKJCO militan-
lannca uzun namlulu
sılahlarla ateş açıldı.
Olayda 2 er yaralanır-
ken Sümbül yara alma-
dan kurtuldu.
Fikret Sümbül, dün
yeni göreve başlayan
Hozat Savcısı Musa
Eriş'i ziyaret etti. Ova-
cık'a dönerken Ovacık-
Hozatkarayolunun 10.
kilometresinde Ehna-
pınar köyü yakınlann-
da dün saat 15.15 sıra-
lannda, Sümbül'ün ara-
cına eskortluk yapan
Drogan tipi askeri ara-
ca uzun namlulu silah-
larla TÖCKO örgütün-
den olduklan öne sü-
rülen militanlarca ateş
açıldı.
Bunun üzerine araç-
tan inen jandarma er-
leri ile militanlar ara-
sında çıkan çatışmada 2
eryaralandı. Sümbül'ün
yara almadan kurtuldu-
ğu olayın ardından gü-
venlikgüçleri, bölgede
geniş çaplı operasyon
başlattı.