23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 EKİM 2001 PAZARTESİ ROPORTAJ Restni adı GeneralAsım Giindüz Caddesi ama gençlere sorsanız Türkfilmi samrlar Kadıköy'ün Bahariye Caddesi, iki vanından >ükselen binalarıyla her zaman kalabalıktır... Beyoğlu'nun Istiklal Caddesi gibi alışveriş ve eğlence merkezidir... ;Bahariye- w - j ^ avşaklar, birkaç yolu m^r buluşturur; buluşmalar m£ genellikle en fazla dört m ^ k yol ağzında olur... *• JL— Kadıköy'deki buluşma ise farklıdır; kavşak, altı yolu birleştirir; kavşağın adı bu yüzden Altıyol'dur... Altıyol hep kalabalıktır ve altı yoldan yokuş yukan olanı epeydir taşıtlara kapalıdır... Burası, Bahariye Caddesi'dir... Mağazalanyla alışveriş, sinema ve tiyatrolanyla, muhallebicileriyle, iki yana açılan sokakJanyla eğlence merkezidir... Beyoğlu'nun Istiklal Caddesi gibidir... Kadıköy, Istanbul'dan eskiyse de Bahariye, Istiklal'den çok yenidir... 19. yüzyılda bağlık, bahçelik, ağaçlık, çayırlıktır... Bahariye pastoraldir... llk yazda halkın gezintiye çıktığı yer olduğu için adını bahar tasviri ile başlayan kasidelerden, "bahariyye"den almıştır... Süreyya Sineması, Bahariye Caddesi'ndedir... Aslında, caddenin resmi adı General Asım Gündüz'dür... Asım Bey, Kurtuluş Savaşı'nda cephede savaşmış; Mudanya ve Montrö konferanslannda masaya oturmuş, Genelkurmay Ücinci Başkanlığı yapmış, orgenerallikten emekli olmuş, 1970 yılında 90 yaşında ölmüştür... Adı Bahariye Caddesi'ne verilerek yaşahlmaktadır ama Bahariye'de yaşayanlar dahi anımsamamaktadır Kütahya'da dünyaya gehniş ulusal kahramanlardan General Asım Gündüz'ü... Süreyya Sineması'nın önü kalabalık... 16.15 seansına bilet almak için sıraya girenlere sorsak Gündüz'ü... Yerli film sanmalannı yadırgamamak, gençleri hoşgörmek gerek... Ne öğrettik ki... Süreyya'yı sorsak... "Okumanız yok mu? Duvarda yazıyor!" Müsamereye sahne yok Binanın dış duvanndaki mermerde yazan, Süreyya Jlmen le eşi Adaiet Dmen'inbinayı 1950 yılında Darüşşafaka'ya bağışladığı... Binanın cephesini süsleyen ve ellerinde müzik aletleriyle melekleri andıran çocuk ve genç kız rölyefleri ne kadar sıcaksa, bağış tabelasuıdaki ifade de o kadar soğuk; hatta iyi yontulmamış bir mermer kadar itici... Mermer kazındığında altından çıkan öykü ise bambaşka... Yıl 1923... Henüz Cumhuriyet ilan edilmemiş, hatta Lozan'daki banş görüşmeleri de sonuçlanmamış, tstanbul işgal altında... Kadıköy'de bir grup hayırsever, parasızlıktan kapanmakta olan "mektep"lere yardım toplamak için bir "müsamere" düzenlemek istiyor... Başlannda da Süreyya Paşa... Süreyya Paşa, Abdülhamid döneminin seraskerlerinden Rıza Paşa'nın oğlu... n. Meşrutiyet'le Serasker'in yerini Harbiye Nazın aldığına göre, eski Savaş Bakanı'nın oğlu... Süreyya, Harbiye'yi bitirmiş... Birinci Dünya Savaşı'na bir yıl kala 39 yaşındayken isrifasını verip askeriyeden ayrılmış, ticarete atılmış... tstanbul'un işgali sırasında iş için gittiği Almanya'daymış, bir süre dönememiş... Döndüğünde Anadolu'ya geçmemiş, Istanbul'da kahp Ankara'ya para ve malzeme yardımı sağlamış... 1923 yılında okullara yardım toplamak için müsamere düzenlemeye çalışırlarken Kadıköy'de temsıl verilebilecek tek yer Bahariye'deki Apollon Sineması... Apollon, şimdiki Reks Sineması ve o yıllarda Rum Kilisesi'ne ait... Hayırseverler sinemayı bir günlüğüne kiralamak istiyorlar... Papazlar toplanıyor ve "hayır" diyorlar... Bu karar, Süreyya Paşa'nın ağnna gidiyor... Paşa, zengin... Bahariye'de yer çok... Süreyya Paşa, Apollon'un az ötesine ve kilisenin lojmanının hemen dıbine sadece sessız fılmlerinin oynahldığı bir sinema salonu değil akustiği de olan büyük bir opera ve tiyatro binası yaptınyor... Dört yıl boyunca tam 100 bin lira harcayarak Avrupa gezilerinde görüp beğendiği Paris'teki Şanzelize Tiyatrosu'nun fuayesini, Alman tiyatrolannın iç mekânını ve Viyana Operası'nın sahnesinı uygulatıyor Bahariye'deki inşaatta... Duvarlar alhn varak çerçeveli tablolarla, tavan silme ama hepsi mitolojik öykülenn resimleriyle süsleniyor... Ressam Edip Bey, hat sanatını kullanarak tavanın dört köşesine "Geliniz, görünüz, anlayınız, ibret alınız" yazıyor... Salon, balkon, iki buçuk kat ıneması Süreyya Paşa, 1923'te Kadıköy'deki Türklerin okul parası toplamak için dü- zenleyecekleri müsamereye, salonlarını vermeven papazJara kızınca. şimdiler- de beyaza boyanmış papaz lojmanının hemen yanındaki arsaya 100 bin lira gibi inanılmaz bir para harcayarak opera, tiyatro ve sinema binası yaptırmışfı... localanyla muhteşem bır yapı çıkıyor ortaya... Nâzun Hikmet'in babası Hikinet Bey, sinemanın müdürlüğünü yapıyor... Paşa, Selımiye Kışlası'ndaki askerlere sinemanın kapılannı haftada bir gün ücretsiz açıyor; hafla sonlan görkemli balolar düzenlerüyor; "Süreyya Opereti"ni kuruyor... Daha açılışta orta katta sahneye hâkim büyük loca, özenle döşenıp önüne kadife bir perde çekihyor; halk buraya "Gazi Paşa'nın locası" diyor... Hep, Mustafa Kemal Paşa'nın gelıp şereflendırmesı beklenıyor... Ama Atatürk, Süreyya Sineması'na hiç gelmiyor... Acaba neden? Üstelik o sıra Süreyya Paşa, Cumhuriyet Halk Fırkası'ndan Istanbul milletvekilı... Bu arada Süreyya Paşa'nın çabasıyla tramvay Anadolu yakasına geliyor... Süreyya Paşa, Kadıköy'de adıyla anılmak üzere verem hastanesi, plaj yaptınyor; tramvay Bahariye Caddesi'ni de süsledığinde belediye, "Bahariye Caddesi" tabelasını söküp yerıne "Süreyya Caddesi" tabelasını asıyor... Paşa, mutlu... Yıl 1930... Süreyya Paşa, Serbest Fırka'ya geçiyor ve daha o gece "Süreyya Caddesi" tabelası sökülüp tekrar "Bahariye Caddesi" tabelası konuyor; nöbeti uzun yıllar sonra "General Asım Gündüz Caddesi"ne de\Tetmek üzere... Süreyya da olsa Asım da... Burası Bahariye'dir... Parüşşafaka'nın ettlflil îkı yarundan yükselen beton binaların arasından uzayıp giden taş döşeli yolunu kapatacak denli geniş tutulmuş ve ortalara serpiştinlmiş fayans kapü, fiskiyelı süs havuzlan ve yapay bir fıdanlığı andıran sonradan dikilmış abartılı ağaçlanyla pastoralin yerine son yıllarda paslı bir zevkin egemenliğı hüküm sürse de burası hep Bahariye Caddesi'dir... Özellikle hafta arası okulu kıran liseli gençlerin caddesidır... Haytalığın gölgesinde ilk aşklann yeşerdiği; ilk el ele rutuşmalann yürek çarpıntılanna kanştığı yerdir... Birkaç adım sonra girilen sinemanın loş locasında ise acemi dudaklan da birleştirir Bahariye... Bahanye'de Süreyya 'dan sonra yapılmış Opera Sineması da vardı... Güzelim binayı acımadan yıktılar, işhanı yaptılar... Demek \a Süreyya Ilmen, ölümünden beş yıl önce eşi Adaiet Hanım'la birliltte Süreyya Sineması'nı kültür merkezi özelliğini korumak kaydıyla Darüşşafaka'ya bağışlamakla iyi etmiş... Peki Darüşşafaka'nın ettiğine ne demeli? Binanın iki köşesinin dükkâna çevrilip iki konfeksiyoncuya kiralanmasının ve içerideki balo salonuna da konfeksiyon atölyesi kurulmasının kültürle ne ilgisi var? Biçki- dilciş kültürü mü? Vasiyetin yanm yamalak tutulması Darüşşafaka'ya yakışmayan bir tutum... Darüşşafaka'yı yönetenler, asıl şimdi siz Süreyya Sineması'na geliniz, görünüz, yaptığınız yanlışı anlayınız ve bir daha aynı yanlışı yapmamak için ibret alınız! ENTERNET MEHMET SUCU mehmetgcumhuriyetcom.tr YanıtSB sorular • KâbıTde bir futbol sahasında kafasına kurşun sıkılan bir Afgan kadının görüntülerini yayımlamak için, televizyonlar neden terörün Manhattan'ı vurmasını beklediler? • Neden dünyadaki yatınmların sadece yüzde 1 'i Afrika'ya yapılıyor? • Irak'ta ölen yanm milyon çocuk için bir tane bile mum yaktık mı? • Eski Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat'ın öldürülmesinde başrolü oynayan Omar Abdal Rahman'ın, Âfganistan'da Sovyetlere karşı savaşması için CIA tarafından hızmete koşulduğunu, 1991'deYeşil Kart sahibi olduktan tam iki yıl sonra Dünya Ticaret Merkezi'ne ilk saldırıyı düzenlediğini neden bilmiyoruz? • ABD Başkanı, televizyonun direkt yayınında neden dua ediyor? • Mısır hükümeti homoseksüelleri niçin hapse atıyor? • Neden Abu Navvas ve "Binbir Gece Masallan" Kahire'de yasaktır? • Niçin bir Filistinli ya da Pakistanlının hayatı, bir Israilli, Amerikalı ya da Fransızınkinden daha az kıymetlidir? • Etnik temizlik niçin Belgrad'da kabul edilemez oluyor da Islamabad'da, Zagreb'de ve Tel- Aviv'de hoşgörüyle karşılanabiliyor? • Ay üzerinde dalgalanan Amerikan bayrağının hali nedir acaba? • Niçin dünyada AIDS hastalığ/ndan ölen 22 milyon kişiden 17 milyonu Afrika kıtasındandır? • Niçin Avrupa ile Afrika arasında, insanların ortalama ömrü bakımından tam 25 senelik bir fark vardır? • Amerikalılar dünyadaki hava ve çevre kirliliğinin üçte birinin sebebı olmalarına rağmen, neden bu kadar kaygısızdırlar? • ABD, Çin, Suudi Arabistan ve Iran gibi dört devletin, dünyada gerçekleşen ölüm cezalarının yüzde 88'ini uyguladıklarını bilıyor muyuz? • Niçin Afrika ülkelerinin başkentlerinin isimlerini hiç ezberde tutamayız? • Neden ABD'de obezliğe (çok yeme hastalığı) karşı değıl de 11 Eylül 1973'te Salvador AUende'yi kim öldürdü? tütüne karşı kampanyalar açılır? • Niçin ABD kâğıt paralarının üzerinde Tann tasviri var? • Niçin bir Arjantinliye Arjantin vatandaşı diyoruz da bir Birleşik Devletler vatandaşına Amerikalı diyoruz? • Saddam Hüseyin, Irak'ta Kürtleri ve komünistleri katlederken Batılılar niçin kıllannı kıpırdatmadılar? • Niçin eski tarihlerde yapılmış katliamlar, şimdi yapılmakta olanlardan daha çok gündemdedir? • Başka bır ülkeyi taş devrine döndürme hakkını kendine tanıyan bir ülke, nasıl oluyor da '/y/'nin temsılcisi olabiliyor? • Âfganistan'da boru hattı inşaatları ne âlemde? • ABD niçin Afganistan'daki uyuşturucu tarlalarını bombalamıyor? • Anti-Amerikan saldırıların, 1967'deki Israil-Arap savaşından sonra başladığını biliyor muyuz? - Niçin Ariel Şaron hâlâ serbest dolaşıyor? • 11 Eylül 1973'te Salvador AUende'yi kim öldürdü? • BM Güvenlik Konseyi neden ABD'nin gölgesi gibidir? • özgürlükler ülkesi niçin tüm Arap demokratlarına sırt çevirdi? • Bilmek istemediklerimizi yazıp söyleyenler niçin hiç Nobel ödülü alamazlar? - Taleban uçurtmayı niçin yasakladılar? • Bu sorulara cevap vermeden önce Afganistan'a bomba atma hakkımız var mı? 'inet-tr 2001' Başlıyor! Türkiye'nin en büyük internet et- kinliği olan ve 1-3 Kasım 2001 ta- rihlerinde Istanbul Harbiye Askeri Müze Kültür Sitesi'nde gerçekleş- tirilecek olan Türkiye'de İnternet Konferanslan'nın yedincisi, "inet- tr 2001" başlıyor. "Türkiye'yi internete taşımak" hedefini, Türkiye gündemine oturt- ma misyonu üstlenen konferansın açılışını Ulaştırma Bakanı Dr. Ok- tay Vural yapacak. Geçen yıl yaklaşık 1500 kişinin katıldığı, bu yıl ise 2000 kişinin ka- tılması beklenen konferans, Türki- ye internetinin önünü açacak ortak akıl arayışlarına bir platform olma- yı, bir bilgi ve deneyim paylaşımı ortamı olmayı hedefliyor. Bu yıl ana tema olarak "e-Türki- ye+"y\ seçen konferans çok önemli bir konuğu da ağırlayacak; Avrupa Birliği, Bilgi Toplumu Tek- nolojileri Birimi'nden Dr. Jacques Bus. Açılış oturumunda bir konuş- ma yapacak olan Bus, Avrupa Bir- liği'nin e- Avrupa ile neyi amaçla- dığını, e-Avrupa'nın neyi kapsadı- ğını ve Türkiye için ne anlama gel- diğini anlatacak. Türkiye'nin haziran ayında Göte- borg'da imzaladığı e- Avrupa+ he- def planının hayata geçirilmesinin enine boyuna tartışılmasını amaç- layan konferans süresince toplam 67 oturum yapılacak, bildiriler, pa- neller, çalışma grupları, eğitim se- minerleri, tanıtım konuşmaları ve sergi bölümü yer alacak. e-Türki- ye+'yaodaklanan bu konferansta, e-Türkiye'nin çeşitli boyutları; ulu- sal politikalardan, planlama ve destek mekanizmalarına, somut projelerden eylem planlarına ge- niş bir yelpazede tartışılacak. E-Avrupa+ süreci ve hedefleri; altyapı, rekabet ve evrensel hiz- met; internet ve siyasi iktidar, okul- ları internete taşımak, yerel yöne- timler, ödeme sistemleri, bu konu- daki etkinliklerin bazıları olacak. İnternet ve hukuk ilişkilerinin ele alındığı, "İnternet Burada, Hukuk Nerede?", "Bilişim Suçlan", "In- temet Yayıncılığı", "DNS Grubu Ne Yapar, Ne Yapmalı?" gibi oturum- ların yanı sıra E- ticaret, yeni eko- nomi, elektronik pazar yerleri, ta- rımsal bilişim, internet ve imalat yönetimi gibi internetin iş dünya- sına getirdikleri gibi güncel konu- lar da yine konferans süresince yoğun bir şekilde tartışılacak. özellikle internet kullanan görme özürlülerin karşılaştıkları sorunları dile getirecekleri çalışma grubu toplantısının çok ilgi çekmesi bek- leniyor. Konferans kullanıcılarının söz al- dığı "Internet Kullanıcı Forumu" ise ülkemiz politikalannın katılımcı bir şekilde tartışıldığı "E-Türkiye Foru- mu", siyasal kadroların katıldığı "İnternet ve Siyasal İktidar" gibi oturumlan kapsayacak. İnternetin eğitime etkileri ve uzaktan eğitim, akademik ağlar, elektronik kütüphaneler ve e-kü- tüphanecilik, medikal bilişimin ya- nı sıra ülkemizdeki çeşitli e-devlet uygulamaları, başanları ve başarı- sızlıkları da gözler önüne serile- cek, Türkiye internetinden ilginç uygulamalar da sunulacak. Konferans programı hakkmda daha detaylı bilgi almak için http://inet-tr.org. tr/ adresini zi- yaret edebilirsiniz. Gazeteci'lep mesleğini sorguluyor Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) tarafından hazırlanan ve Radyo 92nokta3'te yayımlanan "Gazeteci" programı, "Ideal gazeteci ve gazetecilik nedir, nasıl olur" sorulannın cevaplarını, tartışarak bulmayı amaçlıyor. Gazeteci'de gazetecilik mesleğinde yaşanan sorunlar, ihlaîler, gazetecilere veya gazeteciliğe yönelik saldınlar gibi konular ele alınıyor. Muhabirden kameramana; matbaa işçisinden yayın yönetmenine kadar tüm basın çalışanlanna açık olan program, sohbet niteliği taşıyor. ÇGD adına Sevil Toprak ile Hüseyin Taş'ın sunduğu "Gazeteci", her pazartesi 20.00-21. 00 arası Radyo 92nokta3'te yayımlanıyor. www.92nokta3.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle