17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 OCAK 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA [email protected] enter .net MEHMET SUCU Internet büyüyorapılan araştırmalara göre, internet ûzerinden ticaret hacmi 2004 yılında firmalar arasında 7 trilyon, firma ile müşteri arasında ise 1 trilyon doları aşacak. 2002 yılı içinde ise e-mail hesabı sayısı 1 milyarı bulacak. Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme Idaresi Başkanhğı (KOSGEB) tarafından küçük sanayiciye elektronik ticaret konusunda bilgi vermek, aynca başkanlığın web sitesım tamtmak üzere yayımlanan "Dünya Ticaretindeki Değişim-Elektronik Ticaret ve Kobi-Net" adlı kitapçıkta yer alan bilgilere göre, 1999 yılında 25 milyar dolar olan finna-müşteri arasındaki ticaret hacmi, 2004 yılında 5 trilyon doları aşacak. Firmalar arasındaki hacim ise 145 milyar dolardan 7 trilyon dolara çtkacak. Kitapçıkta yer alan araştırma sonuçlanna göre, 1999 yılında internet ûzerinden sanal postane olarak hizmet veren bilgısayarlardan yılda 5 trilyon adet e- posta ulaştırılıyor. Halen 500 milyon adet olan elektronik posta hesabı (e-mail) sayısı, 2002 yılında 1 milyan geçecek. Araştırmaların elektronik ticaretin firmalar arasındaki maliyeti azalttığı ve verimliliğı arttırdığı sonuçlarını ortaya koyduğu kaydedilen kitapçıkta, buna örnek olarak, ABD'de gerçekleştirilen firmalar arası elektronik ticaretin yüzde 23'ünün KOBİ'ler tarafından yapıldığı gösterildi. Bu oranın 2003 yılında yüzde 32'ye yükselmesinin beklendiği ifade edildi. Internetin özellikle KOBl'lerin ticaret hedeflerini yeniden gözden geçirmelerine neden olduğu kaydedilen kitapçıkta "Dünya ticaretindeki '.com' değişimini yakalayan firmalar, sanal dünyaya showroom veya mağaza açarak yeni müşterilere ulaşmaya çalışmaktadır. Gûnde 24 saat, haftada 7 gûn açık ve dünyanın her yerinde şubesi olan mağaza açma/işletme maliyetleri, internet ile KOBl'lerin karşılayabileceği seviyeye gelmiştir" denildi. Ulkemizde kitap, kaset, CD, çiçek, elektronik, giyim, bilgisayar, gıda gibi ürünlerin internette müşteriye doğrudan satışını yapan sanal mağaza sayısımn 250'yi aştığı kaydedildi. Sanal dünyada ABD tekeli| " j i nternet ûzerinden iletişi- r I I minABDtekelindeoldu- >- I I Sünu belirten uzmanlar, ^ ^aJ internet kullanımının ti- cari bir oluşuma dönüştüğünü vurgu- luyorlar. Büyük sermaye gruplannın küreselleşme eksenindeki adımlann- da interneti mekân olarak kullandık- lannı söyleyen bilgisayar mühendisi Mahmut Eşhmen, "Vatandaş kavra- nunmyerinetûketen kişiolgusu hâkhn olmaya başladL Bu aşamada tama- mryla ABD'nin etkisi ahında olan in- ternet, tüketimi körüklemek ve bireyi daha da yalmz kılmak için bir araç olarak kullanılıyor. Çüaş noktası ola- rak üetişimi öngören ve demokrasiye katkı sağlayacak bir yapısı olan inter- net,gerçekkarşıhğındanuzakbirnok- tada" dedı. İnternet altyapısının kamu- sal fonlarla kunılduğunu ve buna uy- gun olarak bu iletişim olanağının ka- musal hizmet olarak görülmesi gerek- tiğini söyleyen Eşitmen, "Ancakinter- net şu aşamada tam bir ticarethane olarakişlev görüyor. Küreselleşme sü- reciyle birtikteelektronikparamn me- kânının internet olarak seçiküğini gö- rüyoruz" diye konuştu. Bilgi ve buna bağlı iletişim olana- ğı olarak hedeflenen ınternetin kamu- sal hizmet vermesi gerektiğini vurgu- layan Mahmut Eşitmen, kamusal hiz- metlerin kâr amacı olmaksızın sunulması gerektiğini söyleyerek şu görüşlere yer verdi: Bilgi ağı mı, kumarhane mi ? I 5 1 nternet, Las Vegas'taki ru- L I I ^et masalarmm yerini aiabi- I I 1 lir mi dersiniz? ABD'deki ~mS gidişatabakılırsabumüm- kün. ABD'de, Formula 1 şampiyonu Michael Schumacher'in unvanmı ko- ruyup koruyamayacağından, Lakers'm maçını kazanıp kazanamayacağma ka- dar birçok konuda internet aracıhğıy- la bahis oynanıyor. Birçok spor dahn- da ve başka alanlarda bahis oynamak için bilgisayarda bir tık'yeterli. At ya- nşı oynamak da fazla zahmetli değil. tntemette, yasal obnadığı halde bahis oynatanlann yılda 380 milyar dolar olan toplam kazancı, Hollywood ve müzik dünyasımn toplam gelirinin -53.2 milyar dolar- çok üzerinde. Der Spiegel'de yayımlanan bir yazı- da, internetin, ahşverişlerde meydana gejen yolsuzluk, gizlilik içeren bilgile- rin sızdınlmasına araç olrnak gibi eleş- tirilen yanlanna yasadışı kumar oynat- manın da eklendığıne dikkat çekiliyor. ABD'de Kongre, soruna çözüm getir- mek için "internet Gambiing Prohân- tionAct" adı altında, sanal ağda kumar oynamayı ve oynatmayı yasaklamayı öngören bir yasa hazırlıyor. Ancak, uz- manlara göre kurduklan internet site- lerinde bahis oynatanlar için bu engel değil. îsveç, Avustralya gibi başka ül- kelerde ruhsat alan bu kişi ve şirketler, yasa çıksa da işlerine kaldıklan yerden devam edebüecek gibi görünüyor. Siyaset internete taşınıyorhşvenşten bilgi edinmeye, günlük hayatın birçok ala- nında kullanımı yaygınla- şan intemette pohtika ya- pılabilir mi? Der Spiegel dergisinde ya- yımlanan bir analize göre yapılabilir. Almanya'daki partiler, 2002 yılında yapılacak seçirnlerde internetten en iyi şekılde yararlanabilmek için şim- diden kollan sıvadı. Almanya'da, iktidardaki Sosyal De- mokratlar ve Yeşiller, muhalefetteki Hlristiyan ve Hür Demokratlar, inter- net yoluyla bilgilendirmenin en hızlı yol olduğunu savunuyorlar. Internet- te gezinen milyonlarca insan arasından yeni sempatizan kazanmayı da hedef- leyen parti yöneticileri, 2002'deki se- çimlerde sanal agın 'sonucu beKrleye- cek' kadar olmasa da, 'sonucu etkfle- yecek' kadar önemli olduğunu düşü- nüyorlar. Partilerin üyeleriyle haberleşmek için yaptıklan posta masraflannı da azaltan intemet, birçok partiliye göre dilek, şikâyet ve önerilerini yazmak için kolay veçabuk biraraç. Der Spiegel'in verilerine göre, partiyle ılgılı bılgile- ri 1995 'te internete yükleyen Sosyal De- mokratlar'm yüzde 80'i elektronik posta aracılığıyla birbirleriyle haber- leşip tartışıyorlar. Parti merkezlerine gönderdikleri yazılarda partilerini eleş- tirip beklentilennı yazıyorlar. Hıristi- yan DemokratlaT ise sanal ağ sayesın- de postaneye yüzde 75 daha az para ödüyorlar. Yeşiller, üyelerinin yüzde 40'ına internet aracıhğıyla ulaşıyorlar. Parriler, belirli makamlara eleman arar- ken de sanal ağdan yararlanıyorlar. Tüm bunlann dışında, interneti se- çim sandıklanna giderken yapılan sa- vaşta kullanmak, anlaşdan tüm parti yönetimlerininakhndan geçıyor. Uzun lafın kısası, internet politikası da dı- ğer ileşitişim araçlannda olduğu gibi parti liderleri ile yöneticilerin açıkla- nnı ortaya çıkarmaktan geçmiş yülar- da uygulanan yanlış politikalan hatır- latmaya kadar uzanacak gibi görünü- yor. Başka bir deyişle sanal ağ, Alman- ya'da 2002 seçimlerinde, belki başka ülkelerde başka seçirnlerde propagan- da aracı olarak kulîamlmaya aday. Hı- ristiyan Demokratlar' ın üst düzey yö- neticilerinden LaurenzMeyer'in söz- leri de buna işaret ediyor: "Seçimi sa- dece interneti kuDanarak kazanama- vn, ama interneti kullanmazsak da ke- sin kaybederiz." Avrupa ülkeleri ara- sında, yüzde 34'lük oranla internet kullanımı sıralamasında düşük sıra- larda olan Almanya'da bile internet ûzerindenpolitikaya bu kadarönem ve- rilirken diğer ülkelerde kim bdir ne stratejiler üretilir. Seçimlerin genel- likle 'erken' yapıldığı Türkiye'nin de internet ûzerinden siyasete kayıtsız kalacağını düşünmek ımkânsız. Bireylere ulaşmak için kolay ve ça- buk bir araç olduğu kesın olan inter- netin ne kadaretkin birpropagandaara- cı olduğunu zaman gösterecek. Za- manın göstereceği bir şey daha var Bir- çok etik sorununu da beraberinde ge- tiren internet dünyasının politikacılar tarafından propaganda aracı olarak kullanılmasıyla demokrasi kültürünün gelişip gelişmeyeceği. "ABD, 1993 yıanda internette sayfa ahnabflmesi için özd birşirketehak sat- ti. Bu hakkı satm alan şirkete para ver- medensayfa açamryorsunuz. ABD'yle söz konusu şirket arasındaki anlaşma 1998 yıhnda sona enü. Bu yüdan rö- barenbirkonsorsiyum buisfcviüstfen- dL Şu an dünyanın neresinde ohırsa- nız olun intemettesayfa açabilmekiçin ABDkuruluşu olan konsorsiyuma pa- ra ödemeniz gerekiyor. Türkiye'de in- ternet ûzerinden sayfa alabilmek için ODTÜ'ye başvuruyorsunuz, ODTÜ de hakkı elinde buhinduran konsorsi- yuma gidiyor. Yani internette yayın ve bilgi akışı sağlamak için ABD'nin ona- yı gerekiyor. ABD muhatif seslerin bu ortamdayer ahnamasıiçin bir dizited- birler uyguluyor. Zapatistalann gö- rüşlerini ya da Nfce'teki gösterDerin fUdrsel anlamdaki iletisi bu bilgi ağt- nafütrelerkonularakengeflenhOT.Oy- sa bilgi aktşı serbest veözgürce sağlan- maİL Birülkeninkendi politikalan dı- şındaki fiknierin üetilroestne karşı al- dığı tavnn kınlması için uluslararası işbüüği gerekiyor.'' Küreselleşme ol- gusuyla bırhkte ulus devletın vatanda- şı kavramının tehlikede olduğunu da vurgulayan Eşitmen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Arök sadece tüketicismiz. Hakla- nn anayasal güvenceden çıküğı ve tü- ketid haklamia betirkndiği bir sûreç dayanhyor. Geiinen noktada tek yön- lû bir iletişimin varhğmdan söz edüe- bitir. Söz konusu tekeL istediği müda- halevi yapabilir ve dilediği gibi yön- lendirebinr. İnternet de ABD'nin uy- gulamaya koyduğu bu oluşuma çok mûsait Herhangi biryapünmolmak- sızın söz konusu tekel, kullanıcılan is- tediği biçimde yönlendiriyor. Bu yö- nün baküğı nokta da, tûketim toplu- mu olgusudur." Ekonomik kullanıma karşı bir dire- niş noktasının olmadığını da kaydeden Eşitmen, tekelin kınhnası için ulusla- rarası işbirlığı gerektiğini vurguladı. Ticari kullanımın ortadan kaldınlma- sı gerektiğini belirten Mahmut Eşitmen, hiçbir kamusal hizmetin bedel öde- nerek edinilemeyeceğini söyledi. Ge- linen noktada internet aracılığıyla tüm bireylerin ızleneceği bir düzenek ya- ratüdığını da anlatan Eşitmen şunlan söyledi: " lnsanlar Hotmailya da Yahooad- h sitelere ilgi gösteriyorlar. Tüm birey- lerin ne yapbğuun izlenebileceği bir yapı mevcut Bu alanlardan kaçmak gerekiyor. Bireysel mahremiyetin ko- runması için bu kaçmıhnazdır. Bilgi ahşverişi ağuiık ka7anmalı. tnternet- te şu halrvie tek yönlü bir iletişim hâ- kim. Tekvizyon ekranı karşısındaki ko- numdan farksız. İnternet güçlü birme- kân veburayayönverenler sizler neka- dar tarüşsanız da pekciddiye ahnryor- lar. Kuflanıcüan sanal ortamlara hap- settikçe özgûrlüklerin ortadan kalkn- ğuu biliyorlar. Çûnkü diledikleri gibi yönlendirdiklerinin farkındalar." OZANYAYMAN Kadınlar sonunda deşifre oldu (!) Sanal dünyanın iyi gezginlerinden bi- risi de mesai arkadaşım Enver Topa- loğhı. (Günahı boynuna Mustafa To- paloğlu ile bir akrabalığı olmadığını öne süriiyor.) Bizim Düzeltme Ser- visi'nde çalışan Enver üye olduğu mail grubundan aldığı bir yazıyı ge- tirmiş. Sizinle paylaşmak istedim. Kadınlann, erkekleri avuçlannda oy- natmak için programlanmış bir top- lumsal büinçaltlan var. Bu kurallar her haruna kadmlık hormonlanyla bir- likte geciyor, genetikolarakdevam edi- yor. Kadın genlenndeki kodlann şif- relerini çözdüğünüzde karşınıza çıkan liste şöyle: 1. Asla gerçekten düşündüğün şeyi söyleme. Asla! 2. Her zaman anlaşılmaz ol. 3. Aylar evvel tartışılmış bir konuyu gündeme getir, hır çıkar. 4. Yıllar evvelki bir olayı gündeme getirerek devam et. 5. Erkeğin her şey için özür dileme- sıni sağla. 6. Ağla tt Hep senin yüzdnden" de. 7. Adamuı çantasına, elbisesinin ce- bine, arabasuun torpido gözüne üze- rinde "Seni seviyorum'' yazan notlar buak. 8. Erkeğin gözlerinin içine bak.. son- ra bir kahkaha at, adam ne olduğunu anlayamasın, bir kahkaha daha at. 9. Ağla. 10. Adam "Güzel gözlerin var" de- diğinde "O kadar mi" diye sor. 1 1 . Her yere ve her şeye geç kal. Adam gecikecek olursa bas bas bağn". 12. PMS döneminin, cinayeti affet- tirici unsur olabileceğini anlat. 13. "Bflmemanlatabiliyorniuyum*' de.. adamuı gözlerine bak, sonra ada- mın söyleyeceği her şeye "Anlama- mışsm" cevabını ver. 14. Babanın süah koleksiyonundan, abinın kara kuşak karateci olduğun- dan bahset. 15. Ailedeki herkes bana "Prenses der" diye anlat. 16. Eski erkek arkadaşının göbeği ol- madığını her fırsatta söyle. 17. Tuvalete gruplar halinde git. As- la yalnız başına bir şey yapma. 18. Bağımsızlık zafıyet işaretidır, an- ne baba evinde oturmaya devam et. 19. Ağla. 20. "Bfl bakahm canun ne istiyor" di- ye sor, bilemedıklennde azarla. 2 1 . Her şeyi dakikası dakikasına planla, sonra asla o plana uyma. 22. Kız arkadaşlannı eve çağır.. bal- konda avaz avaz "Kapı açık, arkanı dön ve çık" diye şarkı söyle. 23. Adamuı konuşmasını "ETeriaçık söyleme" diye kes. 24. Kilo mu aknm diye sor, cevabı beklemeden tereyağlı ekmeği ye. 25. Ağla. 26. Fıkralann sonunu unut 27. Sadece arkadaş grubundakı er- keklere merhaba de ve onlan birbir- lerine düşür. 28. Adamın giyimine sürekli kanş, iki dakikada bir "DikyÜTÜ" diye uyar. 29. "Neyin var senin" sorusuna,a Ma- dem anlamıyorsunbende söylemiyo- rum" cevabını ver. 30. Adamla ilgileniyor gibi görün, o sana ilgi duyduğu anda azarla. 31. Beş saniyeük bir sessızlik oldu- ğu anda "Nedüşünüyorsun" diye sor. 32. Saçlannın uçlannı düzelttirdı- ğinde adam farketmezse bütün gece somurt. 33. Insanlann kafasını kanştır. 34. "Mecbs'te kadın kotast" fıkrini aç, bütûn gece bu konuyu anlat, baş- ka konuya geçmek isteyenleri "Ma- ço" ilanet. 35. Ağla. 36. Kızarmış patatesleri erkeğin ta- bağına koy, bunun bir sevgi gösteri- si olduğunu söyle, sonra "Sen biraz kfloaldm"de. 37. Tuzluğa bak ve adama "Bu tuz- luk sana neyi hatniaüyor" diye sor. 38. Adam bilemediğinde, "Daha doğru dürûst tanışmryorduk bile... Ben senden tuz istemiştim, tuzluğu verdiğinde küçük parmağm küçük parmağnna degmişti" diye anlat ve "Aramızdaki elektrikbitti" de, tuva- lete git.Döndüğünde masada şam- panya yoksa olay çıkar. 39. Ağla. 40. Kulağında kaç delık olduğunu sor, bilemezse eski sevgilinin bunla- nn hepsini bildiğini anlat. 41. Gece kulübünde kapıdaki koru- malarla tartış, sonra yanındaki erke- ğe "Bir şey yapsana" de ve bekle. 42. Ağla." " 43. Bu listeyi adama oku, dudakla- nndabir gülümseme başlangıcı olduğu an olay çıkart. DUZYAZI ORHAN BtRGtT Ne Diyopsunuz Sayın Ersümer? Dünkü "Hürriyet"Xe, Enerji Bakanlığı'ndaki "Beyaz Enerji Operasyonu"na yepyeni boyut- lar getiren bomba gibi haberler vardı. Aralannda bu bakanlığın bir müsteşar yar- dımcısı, TEAŞ Genel Müdürü ve bu kuruluşun yönetim kurulu üyelerinin de bulunduğu bir di- zi bürokratın, bu operasyon gereği Ankara DGM Savcılığı tarafından gözaltına alındığını biliyor- duk. HattaTEAŞ'ın üst düzey bürokratlannın, 1997 yılında Konya Yeşilhisar Elektrik lletim Hattı Pro- jesi ile ilgili ihale dosyasındaki usulsüzlük ve yolsuzluklar karşısında başlatılan soruşturma- yı, tam zamanaşımına uğramasına sadece 7 gün kaldığı sırada ve ite kaka açarak yargıya in- tikal ettirmek zorunda kaldıklan için bu operas- yonun başlatıldığını da biliyorduk. Bilmediğimiz, bu bakanlığın başındaki politik sorumlunun yani Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanı'nın, bu yolsuzluk olayından habersiz, mı- şıl mışıl uyuyarak görev yaptığı sırada, düğme- ye başkalannın basmış olduğu idi. Bu yaşımızda ve bunca siyaset deneyimimi- ze karşın, evvelallah onu da dünkü Hürriyet ga- zetesinde, Kadir Ercan isimli meslektaşımızın haberi ile öğrendik. Öğrendik ki, düğmeye basan o "başkalan", bu konuda yazılı suç duyurusunu alan Jandar- ma Genel Komutanlığı'dır. Komutanlığın, aldığı suç duyurusu ile hemen harekete geçmesi, sa- dece doğal değil, aynı zamanda övülecek bir olay- dır. Ancak, doğal olmayan, dünkü gazetelere yan- sıyan ve adı verilmeyen üst düzey bir komuta- nın soruşturmayı ilgili bakanın haberi olmadan başlattıklannı açıklamasıdır. Komutan bu açık- lamayı yaparken üstüne basa basa, "Bakan'ın düğmeye basıp operasyonu başlattığı iddiası- nın doğru olmadığını" söylemiştir. Iddia sahibi bu üst düzey asker bürokrat, bununla da kal- mamış, 'Operasyonu Cumhur Ersümer'/n baş- lattığı iddiasının üstünü kesinlikle çizin. Asla böyle bir şey yok. Cumhur Ersümer'in iddiası- nı tekzip edin" demiştir. Bu açıklamanın yer aldığı dünkü Hürriyet ga- zetesinde soruşturmayı yüruten DGM Savctsı Talat Şalk'ın söyledikleri de, adını vermeyen üst düzey komutanı doğrulamaktadır. Savcı, "Bizim o incelemeyi başlattığımızdan Bakan Cumhur Ersümer'in haberi yoktu" derken hem temsil ettiği makamın, hem ılk tahkıkatı üstlenen Jan- darma Genel Komutanlığı'nın, olayın geçtiği ge- nel müdürtüğün bağlı olduğu bakanlığa ve ne yazık ki bakana güven duymadıklarını da orta- ya koymuyor mu? Hazin olan, bu iki açıklamanın altındaki fıili du- rumdur. Bu durumun hükümetin zirvesinde de soğuk bir duş etkisi yaptığı, Başbakanlık'tadün sabah Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Öz- kan ile Içişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın ve yi- ne özkan ile Ersümer'in ayn ayn göruşmeleri ile kendisini gösteriyor. Bu görüşmelerden sonra Başbakan, adı açıklanmayan komutanın söyle- diklerini "şaşırtıcı ve üzücü bulduğunu" söyle- yerek konuyu Genelkurmay Başkanı'na da yan- srttığını bildiriyor. Sayın Başbakan'ın, soruşturmanın Enerji Ba- kanı'nın bilgisi dışında başlatılmış olmasına an- lam veremediği, bu demecinde kullandığı, "Gü- ya, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın bil- gisi dtştnda...gündeme getrilip açıklanmıştır" söz- teri ile ortadır Başbakan, soruşturmadan hükü- metin "sanki devre dışı bırakılmak istenmiş ol- duğunu" soylüyor ve bu durumu "yakışıksız" ve "kabul edilemeyecek bir tavır" olarak nitelen- diriyor. Yine Sayın Ecevit, bu demecinde "57. TC Hükümeti'nin, yolsuzluklann ve rüşvetin üzeri- ne şimdiye kadar görülmemiş ölçüde yürüyen bir hükümet" olduğunu vurguluyor. Hemen söyleyelim ki, Başbakan'ın açıklama- sındaki bu son paragrafın altına gönül rahatlığı ile ve milyonlarca yurttaşımız gibi biz de imza- mızı atanz. Ancak, soruşturmayı üstlenen DGM Savcısı ile adını vermeyen üst düzey komuta- nın, olup bitenlerden o günlerde Cumhur Ersü- mer'in haberinin bulunmadığın: söytemeterini, Sa- yın Ecevit bir gerçeğin ya da bir olgunun açık- lanması olarak kabul etmelidir. Ta ki, Cumhur Ersümer kamuoyu önüne çı- karak "Savcının da komutanın da söyledikleri yanlıştır. Işte başında olduğum Enerji Bakanlı- ğı'nda soruşturma için yazdığım emrin fotoko- pisi" deyinceye kadar! Yürütme erki, yargı erkinin ya da bu erke bağ- lı görevli organlardan birisinin, bir soruşturma olayında kendisine niçin zamanında haber ver- mediğini araştırmadan bnce, o erkin içinde gü- ven bunalımına neden olan kimselerin de gö- rev alıp almadığını araştırmalıdır. Yann o komutan ya da Savcı Talat Şalk, "düğ- meye basmadan Sayın Bakan'a haber vere- mezdik; çünkü.." diye soruşturmanın selame- tini koruduklannı söylerlerse kimsenin ve o ara- da özellikle bir koalisyon hükümetinin başkanı durumunda olan Sayın Ecevit'in hiçbir diyece- ği olamaz. Çünkü koalisyon hükümetlerinin ku- ruluşunda, başbakanlann asıl görevi, ortaklan- nın kendi kontenjanlannadüşen bakanlıklann kar- şısına münasip gördükleri kişilerin isimlerini önermeleri halinde, bu isimleri bir listede top- layarak cumhurbaşkanının onayına sunmakla sı- nıriıdır. Dolayısıyla burada olup bitenleri sorun yap- mak isteyen birisi olacaksa, o bizzat Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı makamında oturan Cumhur Ersümer'in kendisi olmalıdır. Koltuğunda oturduğu bakanlıkta, pis kokula- nn bacayı sanp Jandarma Genel Komutanlı- ğı'na uzanan bir suç duyurusuna neden oldu- ğunu en son öğrenenlerden birisi olmak, ken- disi için mesele teşkil ediyor mu, etmiyor mu? Bunu yakında göreceğiz. Ötesi, hele Sayın Mesut Yılmaz'ın dünkü ANAP Genişletilmiş Başkanlık Divanı toplantı- sından önce düzenlediği basın toplantısında "Insanımızın olaylara bakış açısındaki karamsar tablo maalesef arttı. Siyasi partilere güvensiz- lik duygusu aşılanmak isteniyor" türünden ya- kınmaları, eskilerin deyimi ile lafügüzaftır. Faks:0212-677 07 62 E-mail:obirgrt(« e-kolay net.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle