17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9OCAK2001SALJ HABERLER DUNYADA BUGUN ALİStRMElV Bir Okur Mektubu ve Tarikatçı Politika 6 Ocak tarihinde bu sütunda çıkan yazı ile il- gili fakslar aldım. Deniz Baykal'ın tarikatçı po- litikasını eleştiren bu yazıya gelen tepkiler he- men hemen eşit biçimde, yazdıklarımın yanın- da yer almak veya onu eleştirmek noktalannda yoğunlaşmıştı. Bunlardan birinde CHP'li Sefa Tüfekçioğlu, Baykal'ı eleştirirken neden Fethullah Gülen'e sahip çıkan Ecevit'i eleştirmediğimi soruyorve mektubunu "Ha ben CHP'liyim diyorsanL o za- man seçimden önce neredeydiniz. İKİYÜZLÜ- LÜK YOK " diye bitiriyordu. CHP'nin, özellikle Sefa Bey'in de aralannda bulunduğu kesiminin, kimi eleştirilere ciddi bi- çimde tepki gösterdiklerini bilirim. Partisini savunmanın yanlış bir tavır olmadı- ğını da söylemeliyim. Ancak bu savunmanın, eleştiriyi iyi irdeledikten sonra yapılması, kuş- kusuz daha doğriı olacaktır. Bu sütunu izleyen okurlanm gayet iyi bilirler ki, Ecevit'in Fethullah Gülen konusundaki tutu- munu olduğu kadar, laiklik konusundaki kafa kanştırıcı demeçlerini de, bir değil, birçok kez eleştirmişimdir. Bu gerçek ortadayken, SefaTü- fekçioğlu'nun savunması geçerliliğini yitiriyor. Mektupta sorduğu soruya gelince: Ben se- çimden önce de buradaydım ve seçimlerde, kendisine sosyal demokrat ya da demokratik sol etiketini yakıştıran partilerin ikisine de oy vermeyeceğimi açıklamıştım. Gerekçelerim de, DSP'nin de, CHP'nin de demokrasinin onsuz olmazı laikliği savunama- yacak olmalanna ve sosyal demokrasiyle uzak- tan yakından ilgileri bulunmamasına bağlamış- tım. Aradan geçen zaman görüşlerimi doğruladı sanınm. ••• Yaşamım boyunca, bir seçim dışında oyumu hep CHP'ye verdim. Ama gazetecinin bağım- sızlığı ilkesine uymak kaygısıyla bu partiye üye olmadım, meslek yıllanm süresince. CHP'nin, Türkiye'de oluşmasını özlediğimiz demokratik düzenin kurulmasında ve yürütül- mesinde büyük katkılan olacağına inanırdım. Atatürk'ün kurduğu partinin Türk Devrimi'nin gerçekleşmesindeki katkısını da hiçbir zaman unutmadım. Ama son seçimlerde, CHP'nin parlamentoya girememiş olmasının rejimin sağlığı açısından çok zararlı olduğu görüşlerine de katılmadım. Katıimıyorum, artık Deniz Bey'in Partisi sıfatına sahip olan bu kuruluşun Genel Başkanı aracı- lığıyla ortaya koyduğu imajın da, bu partinin ne emegi ne laikliği savunabileceği konusundaki görüşlerimi haklı çıkardığını bir kez daha yine- lemek isterim. Bu CHP'nin öbür partilerden ne farkı var ki, pariamentodaki varlığı rejime güvence oluştur- sun? ••• Deniz Baykal'ın da katıldığı tarikatçı politika yanşmasına gelince: Bu tutum bizim çok par- tili olup da, bir türlü gerçek demokrasiye dönü- şemeyen rejimimizin ezeli hastalığı. Çok partili yaşama geçişirj ilk adımlanyla baş- layan, rejimin gerçek demokrasiye dönüşeme- mesinin, tek değilse bile, en önemli nedenlerin- den biri olan bu illetin, kimilerinin ıddia ettiği gi- bi, tabandan gelen birtalebin sonucu olarakde- ğil de, sorunlara çözüm üretemeyen, söyleye- cek fazla bir şeyi olmayan politikacının tavan- da oluşturduğu yapay bir talebin sonucu ola- rak, çok partili rejimin başında ortaya çıktığı ko- nusundaki görüşümün, Halil Berktay tarafın- dan da paylaşıldığına, bu hocamızın katıldığı bir TV programında tanık oldum. Gerçekten de, tarikatçı politika, kendi çözüm üretmekteki yetersizliğinin umarsızlığı içindeya- şayan politikacının yarattığı yapay bir talebin sonucudur. Deniz Bey'in kişilığiyle özdeşleşmiş CHP'nin bugünkü imajında da aynı şeyi görüyoruz. Deniz Bey, herhalde bu fikirferi, çok partak da- nışmanlanndan alıyor. CHP Genel Başkanı, keşke bu pariak danış- man veya danışmanlann daha önceki dâhiya- ne fikirierini uygulayanlann vasıl olduklan so- nuçlan bir gözden geçirmiş olsaydı. 'Bolina'nuı boşı 80 paravanşirketkurdu tZMÎR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Izmır Em- niyet Müdürlüğü Ka- çakçılık ve Organize Suçlar Şubesi 'nce haya- li ihracat ve naylon fatu- ra olaylanna yönelik sürdürülen "Balina Operasyonu"nun kılit ısmi Abdurrahman Ya- kupreisoğlu nun sorgu- su sürüyor. Yakupre- isoğlu'nun, kurduğu 80 paravan şirket üzerin- den 25 milyon dolarlık hayali ihracat ve 300 firmaya bir milyar do- larlık naylon fatura kes- ti|i bildirildi. Operas- yon kapsamında tutuk- lanan Sayıştay eskı de- netçisi Yeminlı Mali Müşavir Duriye Kara- lar'm işadamı eşi Meh- met Karalar'ın da aran- dığı açıklandı. 410 milyon dolarlık hayali ihracat ve 250 trilyon liralık naylon fa- tura olayıyla ilgili ola- rak sürdürülen "Balina Operasyonu" sürüyor. Sağlık koşullan nede- niyle tutuklandığından bu yana Atatürk Devlet Hastanesi'nde bulunan Mehmet Niyazoğhı'nun durumuyla ilgili Adli Tıp'ın karan bekleni- yor. Operasyon kapsa- mında IzmirDGM Sav- cılığı'na sevk edilen 101 kişiden 32'si tutuk- lanırken diğerleri ise tu- tuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Operasyon kapsa- mında tutuklanan Ya- • kupreisoğlu'nundasor- gusu sürüyor. Yakupre- isoğlu'nun 80 dolayın- da paravan şirket kurdu- ğu ve bu şirketler adına Paraşüt, Kartal ve Bali- na operasyonlan kapsa- mındaki yaklaşık 300 firmaya bir milyar do- lar tutannda naylon fa- tura kestigi, 25 milyon dolarlık da hayali ihra- cat yaptığını söylediği belirtildi. Şeriatçı örgütün silahlanma açısından yeni bir strateji izlediği belirtiliyor Hizbııllah^ta ağır süahlarYurtHaberteriServisi-Şırnak'taşe- hatçı terörörgütü Hizbullah'a yöneük gerçekleştirilen operasyonlarda 15 ki- şi gözaltma alındı. Operasyonlarda ör- güte ait 4 lav, 2 kanas suikast silahı, 6 biksi makineli tüfekle 13 adet RPG-7 roketatann da aralannda bulunduğu çok sayıda ağır silah ele geçirildi. Or- gütün silahlanma açısından yeni bir strateji izlediği ve kır yapılanması için altyapı hazırlığına ağırlık verdiğine dikkat çekiliyor. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapüan açıklamada, güvenlik güçle- rincedün Şırnak'ta Hizbullah'a yöne- ük gerçekleştirilen operasyonlarda, örgütle bağlannlan bulunduğu belirle- nen 15 kışi gözaltına alındı. Şahısla- nn gösterdikleri yerlerde yapılan ara- malarda ağır silahlan kapsayan bir cephanelik ortaya çıkanldı. Cephane- lıkte "4 lav sflahı, 13 RPG-7 roketatar, 53 Kalaşnikof tüfek, 2 kanas suikast si- lahı, 6biksi makinelitüfek, 2 G-3 piya- de tûfeği, 2 makineli tüfek, 10 mavzer piyade tüfeği, 2 tabanca. 16 RPG-7 ro- ketatarmermisi.303 piyadetüfek mer- misi ile 3 cep tetefomT ele geçirildi. Operasyonlar sürüyor Hizbullah'ı yakuıdan izleyen kay- naklar, örgütün silahlanma açısından strateji değiştirdiğinin, son ortaya çı- kanlan cephaneUklerde elde edilen si- lahlardan da iyice anlaşıldığına dik- kat çektiler. Kaynaklar, "Arök örgü- tün gğınaldarmda ağu* silahlara rast- lamyor. Hizbullah, bir vakm saldm si- lahı olan Takarov'dan uzak durmaya başhyor. Dahaönceortaya çıkanlan sı- ğınaklarda da ağır silahlara rasdan- mıştı. Bu silahlann çoğu, PKK'nin uzun süre kuüandığı silahlar. Hizbul- lah kırsal alandakiyapüanmasmaağır- hkvenneyebaşhyor" dediler. Beykoz'dakı hücre evınde büyük darbe yıyen Hizbullah'a yönelik 44 kentte sürdürülen operasyonlann ar- dından polis, örgütün cephanelikleri- nin bulunması için yoğun çaba harca- dı. Güneydoğu'da geçen yıl sürdürülen operasyonlarda da Batman, Mardin, Kızıltepe, Hilvan ve Gaziantep'te ör- gütün 6 cephaneliğı ortaya çıkanldı. Hizbullah'ın ilk cephaneliğine, ge- çen yılın ocak ayında örgütün üst dü- zey yöneticilerinden Mahmut De- mir'üı itiraflanyla ulaşıldı. Polisin, Batman kent merkezınde Bağlar Ma- hallesi'ndeki bu- hücre evine 26 O- cak'ta düzenlediği baskında, "134 ta- banca ve bunlara ait şarjör, 26 Kalaş- nikoftüfek, 1 Uzi markayanotomatik tabanca, 1 Beretta marka yan otoma- tik tabanca, 22 el bombasu 9 dinamit lokunnı" bulundu. Örgütün ikinci cephaneliği de Mar- din'in Kızıltepe ilçesinde bulundu. Burada "1 adet 60 mflimetrelik sahra tipi havan topu,33 adetel bombası, 12 adet MK£ tipi göz yaşartKi bomba, 3 adet boş lav silahı, 9 adet Kalaşnikof markatüfek, 15adetçeşnüçapvemar- kalarda tabanca, 1 adet MP-5 marka tüfek"ortaya çıkanldı. Batman Fatih Mahallesi 3326. So- kak 6 numaralı evdeki üçüncü cepha- nelikte, "1 adet Kalaşnikof marka tü- fek, 31 adet el bombası" bulundu. Hizbullah'ın en büyük cephaneliği de bir tesadüf sonucu Şanlıurfa'nın Hilvan ilçesi Buğur köyü Hozan mez- rasuıda bulundu. Burada ele geçirilen silahlar ise şöyle: "607elbombast, 141 roketatar, 560 adet 7.62 nun. çaph Ta- karov mermisi, 325 işaret fîşeği, 661 el bombası, 128 roket sevk mermisi, 11 bin adet Kalaşnikof merana." CHP Genel Başkanı Baykal: Ulusal, yerel, Anadolu kökenli bir hareketiz Türkiye bunalımlar kuşatmasında'Istanbul Haber Servisi - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin bir "bu- nahmlar kuşatması" altında olduğunu, halkın umutsuzluk ve karamsarlığın tutsağı halı- ne geldiğıni belırterek "CHP'nin siyaseti, tercüme aktarma bir siyaset değü ulu- sal, yerel, Anadolu kökenli bir harekettir. Kendimizi halka daha iyi anlatmah, yanlıs an- lamalan önlemeüylz" dedi. Baykal, FP'li AbduüahGül ve arkadaşlannın CHP'ye yap- tıklan ziyareti de diyalog ola- rak nitelendirdi. Çok sayıda emekli subayın, Atatürkçü gençlik örgütlerin- den gencin, işadamının, sanat- çının, ANAP ve DSP kökenli siyasetçinin CHP'ye katılımı nedeniyle tstanbul II Merke- zi'nde düzenlenen toplantıda konuşan Baykal, ülkemizin ekonomik, toplumsal, siyasal, ahlaki ve moral bir krizin et- kisi altında olduğunu belirtc- rek bu durumdan sağ sıyaseti sorumlu tuttu. Bu süreçte so- rumluluğu olmayan tek parti- nin CHP olduğunu ıfade eden Baykal, "Bu süredntamamen dışında ve karsısındaydık. Arabanın devrüeceğini söyle- dik; bağırdık. çağırdık, uyar- dık, ama derdimizi anlatama- dık. Bugün araba devribniştir. Bu arabayı biz devirmedik, bi- zim uyanlarumza rağmen devrüdr dedı. Devlet kurma ve ülke kurtarma geleneğin- den gelen CHP'nin, bugünkü CHP've Vetlİ katllltnlar Çoksayıdaemekfisubayın,Atatürkçü^nçKkörgüt- •^ * lerinden gencin, işadamının, sanatçının, ,\NAP ve DSP kökenh' siyasetçinin CHP'ye katihmı nedeniyle Istanbul ll Merkezi'nde düzenlenen toplan- nda konuşan Ba\kal, ülkemizin ekonomik, toplumsal, si\ asai ahlaki ve moral bir krizin eÜdâ al- unda olduğunu beUrterek bu durumdan sağ siyaseti sorumlu tuttu. < • .. görevinin de Türkiye 'yı bu durumdan kurtarmak olduğu- nun altını çızen Baykal, "Par- timizi yeniden yapüandıraca- ğız, siyaset yapma anlayışunı- n değJstireceğiz ve düşüncele- rimizin yanlış değerlendiril- mesine. haksız suçlamalara engel olacağız" dıye konuştu. Baykal, basta gençler ve ka- dınlar ohnak üzere toplumun tüm kesimlerini kucakladık- lannı vurgulayarak "Düşün- cemizin ikieksenivar. Biri Ku- vayı MiDiye'ye, MiDi Mücade- le'ye, Ulusal Bağunsızhk Sa- vaşmuza dayanan ulusal, mU- li eksen, diğeri de çağdaş sos- yal demokrasinin ilkeleri. İki eksen arasuıda uvum ve kav- naşma vanhr ve MîDi Müca- deleçizgimiz, biziçağataşryan çizgidir'' dedi. CHP'nin Ana- dolu kültürünün partisi oldu- ğunu anlatan Baykal, Yunus Emre'nin, Hacı Bektaş Ve- B'nin, Şeyh Bedrettin'ın, Pir Suhan Abdal'ın, ŞeyhEdeba- K'nin, msanı öne çıkaran, sev- giye, banşa. dayanışmaya, eşitliğe, emeğe, bilgiye daya- nan anlayışlannın, sağ siya- setlehiçbirilgisi ve yakınhğı- nuı olmadığını söyledi. "Bun- larmsöyledikleri çağdaşsosyal demokrasL Ama biz bunlan sağaemanetetmişiz. Arok bu- na son vereceğiz. Ulkemizi kurtarmakiçin, kendimizi da- ha iyi anlatmak, siyaset anla- yışımızlaflgüiyanhş anlamave haksız yaklaşunlan ortadan kaldırmak gerekryor" diyen Baykal, halka düşen görevin de CHP'nin öteki partilerden farklı olduğunu görmek oldu- ğunu belirtti. Siyasetin aşın profesyonel- leşmesinden ve radece siya- setçi için yapıhr hale gelme- sınden yakınan Baykal, CHP'lilerin siyaseti toplum için, başkalan için, tanıma- dıklan insanlar için, dogma- mış çocuklar için yaptıklannı savundu. Baykal, "Hakkmu- zı istiyoruz, fazlasnıı değfl" di- yerek partisine yönelik ilgi- den mutluluk duyduğunu söy- ledi. Aralannda sanatçılar Ah- met Uğurlu ve Necef Uğur- hı'nun da bulunduğu katılım- cılar adına konuşan emekli Deniz Albay Cengiz Alpözû, CHP'yi Atatürk'ün, Inö- nü'nün, Cumhuriyetin ve de- mokrasinin partisi için seçti- ğını belirtirken gençler adına söz alan GökçeFıratÇulhaoğ- lu da "Atatürk'ün çizgisinde bir Türkiye için Atatürk'ün partisine kabldık" dedi. Metiıı Göktepe anıldı tSTANBUL / ANKARA (Cumhuriyet) - Evrensel gazetesi muhabıri Metin Göktepe, gözaltında polisler tarafından dövülerek katledilişınin beşinci yıldönümünde mezan başuıda amldı. Metin Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe "Oğhımun ehnde kalem vanh. Silah yoktu. Oğhımu katlettiler7 * dedı. Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe'nin öldürülüşünün 5. yılı nedeniyle Esenler Kemer Mezarhğı'nda anma töreni düzenlendi. Ailesi, işçi ve memur sendikalan temsilcileriyle gazeteci arkadaşlannın katıldığı tören, katledilen gazeteciler anısına saygı duruşu ile başladı. Yeni Evrensel Gazetesi Yazıişleri Müdürü Fatih Polat, Ahmet Taner Kışlah, Uğur Mumcu, Çetin Emeç, tzzet Kezer gibi nice gazetecinin halka gerçekleri anlatma mücadelesinde katledildiklerini anunsattı. Polat, Göktepe'nin halka haber iletmeye çalışan bir basın emekçisi olduğunu belirtti. Göktepe, Ankara'da da Yüksel Caddesi'nde bulunan Insan Haklan Anıtı önünde düzenlenen bir törenle anıldı. Anıt önünde toplanan gazeteciler adına bir basm açıklaması yapan ÇGD Ankara Şube Başkanı Deniz Zeyrek, Göktepe'nin mücadelesinin, onun bıraktığı yerden devam ettirileceğini anlattı. F tipine tepkiler SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR protestoya tııtııklama jtstanbul Haber Servisi-"Hayata î Dönüş" operasyonunu protesto i amacıyla önceki gün DSP Istanbul \ ÖBaşkanlığı'nasiyahçelenkbırak- ' mak isterken gözaltma alınanlardan ' ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Er- dalKarahanh,ODPtlSekreteriS*- 1 nan Tutal, ÖDP tl Yönetim Kurulu \ üyesi Sabahattm Uğraş ve Insan Hakian Derneği üyesi NimetTann- kulu dün tutuklandı. Menemen'in Asarhk beldesinde, önceki günF ti- pi cezaevlerini protesto etmek ama- - cıyla izinsiz gösteri yapüklan savıy- la gözaltına ahnan 14 kişiden 10'u ; ve Ankara Kızılay'daki gösteride polis otosunu yaktıklan ıddia edi- len 3 kişiden 1 'i tutuklandı. Tutuk- hıvehükümhıyakmlannm,ÎHDls- : tanbul Şubesi'nde düzenJedikleri basın açıklaması, polisin de izlemek istemesi nedeniyle yapılamadı. "Hayata Dönüş" olarak adlandı- nlan ve çok sayıda ölümle sonuçla- nan operasyonu protesto etmek amacıyla önceki gün DSP tstanbul Ö Başkanhğı'na siyah çelenk koy- mak isterken gözaltma alınan 39 ki- şi hakkında suçüstü hükümleri uya- nnca Şişli Cumhuriyet Savcılığı ta- rafından "2911 sayıh Toplann ve Gösteri Yürüyüşteri YasasTna mu- hafelet suçundan dava açıldı. Şişli 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargı- lanmaya başlanan 39 kişiden ÖDP Genel Başkan Yardımcısı ErdalKa- • rahanh, ÖDP tl Sekreteri Sinan Tu- tal, ÖDP tstanbul îl Yönetim Kuru- hı üyesi Sabahattin Uğraş ve ÎHD ts- tanbul Şubesi üyesi Nimet Tannku- lu tutuklanarak Bayrampaşa Ceza- evi'ne gönderildi, 35 kişi ise tutuk- suz yargılanmak üzere serbest bıra- kıkh. IHD tstanbul Şubesi'nde tutuklu vehükümlü yakınlannın yapacakla- n basın açıklamasını sivil polıslenn de izlemek istemesi üzerine demek yöneticileri, bunun tüzük ve prog- ramlanna uygun olmadığını belirt- tiler. Ancak polisin dışan çıkmama- sı üzerme basın açıklamasından vaz- geçildı. Tutuklu ve hükümlülerin başlat- nklan ölüm orucu eylemi 82. günü- ne girerken 4 TAYAD üyesinin des- tek amacıyla başlatnklan ölüm oru- cu 56. gününe ulaşu. Çeşitli hasta- nelerde tedavi altına alınan tutuklu ve hükümlükr, şuurlan açüdığmda kendüerine takıian serumlan çıkan- yorlar. Kandıra F Tipi Cezaevi'nde bulunan Serdar Sahnan'ın annesi Güben Sahnan. operasyon sırasm- da oğlunun sağ omzuna kurşun gir- diğini ve kurşunun arkadaşlan tara- findan çıkanldığmı belirterek hiç- bir tedavinin uygulanmadığını an- latü. Gülsen Sahnan," Çocuğum 3 kişflik hücrede kahyor. Kolunda uyuşma \ar. Cezaevi soğuk, sıcak su yok. Saçiannı zorla kesmişkr. Krya- fetgötürdük,amaiçeri)eahnadılar'' dedi. Edinıe F Tipi Cezaevi'ne gö- türülen Muharrem Güzel'ın annesi GafiıreGüzel ise oğlununölüm oru- cuna de\'am ettiğini kaydederek "Sağkgı köhl Ziyaret sn-aanda bir asker benim \-anunda Muharrem'e yumrukatü" dedi. Halkın Hukuk Bürosu'ndan ya- püan açıklamada da, kitiesel ölüm- îerin gerçekleşebileceğine dikkat çekilerek yaralı tutuklu ve hüküm- lülerin tedavilerinın hâlâ yapıtaıa- dıgı beürtildi. Açıklamada, Kütah- ya F Tipi Cezaevi'nde ölüm orucu eylemini sürdüren Semra Aske- ri'den haber alınamadığı öne sürü- lerek "Askeri'nin son dunımundan endişeedryoruzn deni]di. Barnn Kapalı Cezaevi'nde bulu- nan PKK davası tutuklu ve hüküm- lülerinden 17 kişinin de F tipi ceza- evlerini protesto için açlık grevi ey- lemine başladığı behrtildi. [email protected] Orhan Dağdeten, operasyondan sonra Ümraniye Cezaevi'nden Kan- dıra F Tipi'ne nakledilmişti. Operas- yon başladığında kapıdaydı, atılan bomba ile bir gözünü yitirdi ve aya- ğından yaralandı. Vücudunda şarap- nel yaralan olduğunu söyleyen ağa- beyi Ufuk Dağdeten, her gün tele- fon edip kardeşinin durumundan duyduğu endişeyi dile getiriyor. Ağa- bey Ufuk, bir gözünü yitiren karde- şinin ikinci gözünü de yitirmesinden endişeleniyor. Orhan Dağdelen'le ilgili haber iki gün Cumhuriyet'te yer aldı, dün ben de yazdım ve günlerdir Kandıra Ce- zaevi'ne ulaşmak için telefon ediyo- rum. Ağabey Ufuk, kardeşiyle çar- şamba günü görüştüğünü, hemen hastaneye gönderilmezse diğer gö- zünün de kör olabileceğini söylüyor. Bir gözünü operasyonda yrtirmiş bir insan nasıl hastaneye gönderilmez? Günlerdir Orhan Dağdelen'in duru- muyla ilgili bilgi almak için telefon Orhan Dağdelen'in îkinci Gözü... ediyorum ve bir muhatap karşıma çıkmıyor. Bu nasıl bir ülkedir? Bazen büyük bir umutsuzluğa ka- pılıyor, bir köşeye çekilip sessizliğe gömülmek istiyorum. Bu ülkede çok kötü günler geçirdik. İki askeri dar- be yaşadık. fnsanlar asıldı, işkence- ler yapıldı, hapishaneler muhalif in- sanlaria dolduruldu. O dönemlerde bile hep bir umut ışığı, hak arayacak bir yol bulma olanağı kaybolmadı. Ancak, bu ülkede her şeyin bu kadar ikiyüzlü hale geldiği bir dönem yaşa- madık. Küçük ya da büyük çıkartar için birtakım adamlar, yalanlaria örülü bu ülkede konuşup duruyorlar. Haksız- lık, kötülük bu ülkenin damarlanna işlemiş durumda. Bir duyarsızlık, haksızîık ve baskı karşısında bir vur- dumduymazlık giderek yaygınlaşı- yor. Ezilenin, hakkını arayamayanın, derdini dile getiremeyenin derdini di- le getirmek için birilerinin kahraman mı olması gerekiyor? Gerçeği yaz- mak, gerçekleri halka iletmek için bi- rilerinin tehlikeleri göze mi alması ge- rekiyor? ••• Alp Ata Akçayöz, 29 yaşındaydı. Operasyon sırasında Ümraniye Ce- zaevi'ndeydi, cezaevinin çatısından sıkılan kurşun kafasından girdi, aya- lanndan çıktı. Hemen oradayaşamı- nı yitirdi. 5 yaşında kızı, bir de işi var- dı. Son duruşmada savcı ve hâkim- lerden birisi tahliyesini istemişti. Operasyon olmasaydı, belki de şim- di aramızdaydı. Annesi 34 yıllık öğ- retmen Günay Akçayöz ve kardeşi Bülent dün gazeteye geldiler. Acıla- nnı paylaşmak istiyorlardı. Ata, ölüm orucundadeğildi diyor annesi. Baba Kemal ise yıllann savcısı olarak ül- keye hizmet etmişti. Ölüm acısının ne olduğunu yaşa- yan bilir. Oğul acısını ise anne bilir. Ne diyebilirdik ki! Türkiye, sorunlannı ölümle çözen bir ülke. Yıllardır, ölüm bu ülkenin tepesinde kol geziyor. ölüm hemen herkesin yanı başında. Cezaevinde sorun mu çıkıyor; bili- yoruz ki bu sorun şiddetle çözüle- cek. Çünkü gelenek böyle. Diktatör- lükler ülkesi Arjantin'de bile devleti yönetenler, tavizler vererek açlık gre- vini bitirebiliyorlar. Türkiye'de böyle bir gelişmeyi önlemek isteyenlerin sesine kimse kulak vermiyor. Hatta, bazılanna göre asıl suçlular, sorunu banşçı olarak çözmek isteyenler. • • • Siyasiler, "terör örgûtleriyte ilgili olarak cezaevi sorununu çözdükleri inancındalar. Mutlular. Halbuki, şid- dete dayalı bu çözüm, çok derin ya- ralar açtı. F tipi cezaevleri sonunda 3-4 bin kişiyi alacak. Ya bu koca ül- ke ne olacak? Şiddete dayalı yönet- me geieneği ne olacak? Sorun tepe- den aşağıya dayatılan şiddet ege- menliği. Devletin, sorunlara yaklaşı- mı banşçı hale gelmedikçe, muhali- fi şiddetle ezme geleneği sürdükçe felaket senaryolanndan bu ülkenin kurtulması mümkün görünmüyor. Yıllardır toplumsal gruplann biriy- le yönetenler arasındaki çatışmanın biri bitiyor diğeri başlıyor. Kürtler ve Islamcılardan sonra şimdi de Alevi- ler, "/s/a/7"edilmeaşamasınagelmiş gibi görünüyor. Ancak her "ıslah'et- me süreci, devleti daha da katılaştı- nyor, toplumu daha da geriyor. So- runlann asıl nedenleri üzerinden de- ğil sonuçlan üzerinden, güce dayalı teoriler üretiliyor. Devamlı güvenlik önlemleri arttınlıyor, güvenliğe yatı- nm yapılıyor. Ancak her güvenlik önlemi, yeni güvenlik önlemlerinin yolunu açıyor ve Türkiye bir güvensizlikler ülkesi- ne dönüşüyor. Bütün bunlann bilinç- siz yapıldığını mı sanıyorsunuz?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle