Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9OCAK2001SALJ
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİStRMElV
Bir Okur Mektubu ve
Tarikatçı Politika
6 Ocak tarihinde bu sütunda çıkan yazı ile il-
gili fakslar aldım. Deniz Baykal'ın tarikatçı po-
litikasını eleştiren bu yazıya gelen tepkiler he-
men hemen eşit biçimde, yazdıklarımın yanın-
da yer almak veya onu eleştirmek noktalannda
yoğunlaşmıştı.
Bunlardan birinde CHP'li Sefa Tüfekçioğlu,
Baykal'ı eleştirirken neden Fethullah Gülen'e
sahip çıkan Ecevit'i eleştirmediğimi soruyorve
mektubunu "Ha ben CHP'liyim diyorsanL
o za-
man seçimden önce neredeydiniz. İKİYÜZLÜ-
LÜK YOK " diye bitiriyordu.
CHP'nin, özellikle Sefa Bey'in de aralannda
bulunduğu kesiminin, kimi eleştirilere ciddi bi-
çimde tepki gösterdiklerini bilirim.
Partisini savunmanın yanlış bir tavır olmadı-
ğını da söylemeliyim. Ancak bu savunmanın,
eleştiriyi iyi irdeledikten sonra yapılması, kuş-
kusuz daha doğriı olacaktır.
Bu sütunu izleyen okurlanm gayet iyi bilirler
ki, Ecevit'in Fethullah Gülen konusundaki tutu-
munu olduğu kadar, laiklik konusundaki kafa
kanştırıcı demeçlerini de, bir değil, birçok kez
eleştirmişimdir. Bu gerçek ortadayken, SefaTü-
fekçioğlu'nun savunması geçerliliğini yitiriyor.
Mektupta sorduğu soruya gelince: Ben se-
çimden önce de buradaydım ve seçimlerde,
kendisine sosyal demokrat ya da demokratik
sol etiketini yakıştıran partilerin ikisine de oy
vermeyeceğimi açıklamıştım.
Gerekçelerim de, DSP'nin de, CHP'nin de
demokrasinin onsuz olmazı laikliği savunama-
yacak olmalanna ve sosyal demokrasiyle uzak-
tan yakından ilgileri bulunmamasına bağlamış-
tım.
Aradan geçen zaman görüşlerimi doğruladı
sanınm.
•••
Yaşamım boyunca, bir seçim dışında oyumu
hep CHP'ye verdim. Ama gazetecinin bağım-
sızlığı ilkesine uymak kaygısıyla bu partiye üye
olmadım, meslek yıllanm süresince.
CHP'nin, Türkiye'de oluşmasını özlediğimiz
demokratik düzenin kurulmasında ve yürütül-
mesinde büyük katkılan olacağına inanırdım.
Atatürk'ün kurduğu partinin Türk Devrimi'nin
gerçekleşmesindeki katkısını da hiçbir zaman
unutmadım.
Ama son seçimlerde, CHP'nin parlamentoya
girememiş olmasının rejimin sağlığı açısından
çok zararlı olduğu görüşlerine de katılmadım.
Katıimıyorum, artık Deniz Bey'in Partisi sıfatına
sahip olan bu kuruluşun Genel Başkanı aracı-
lığıyla ortaya koyduğu imajın da, bu partinin ne
emegi ne laikliği savunabileceği konusundaki
görüşlerimi haklı çıkardığını bir kez daha yine-
lemek isterim.
Bu CHP'nin öbür partilerden ne farkı var ki,
pariamentodaki varlığı rejime güvence oluştur-
sun?
•••
Deniz Baykal'ın da katıldığı tarikatçı politika
yanşmasına gelince: Bu tutum bizim çok par-
tili olup da, bir türlü gerçek demokrasiye dönü-
şemeyen rejimimizin ezeli hastalığı.
Çok partili yaşama geçişirj ilk adımlanyla baş-
layan, rejimin gerçek demokrasiye dönüşeme-
mesinin, tek değilse bile, en önemli nedenlerin-
den biri olan bu illetin, kimilerinin ıddia ettiği gi-
bi, tabandan gelen birtalebin sonucu olarakde-
ğil de, sorunlara çözüm üretemeyen, söyleye-
cek fazla bir şeyi olmayan politikacının tavan-
da oluşturduğu yapay bir talebin sonucu ola-
rak, çok partili rejimin başında ortaya çıktığı ko-
nusundaki görüşümün, Halil Berktay tarafın-
dan da paylaşıldığına, bu hocamızın katıldığı bir
TV programında tanık oldum.
Gerçekten de, tarikatçı politika, kendi çözüm
üretmekteki yetersizliğinin umarsızlığı içindeya-
şayan politikacının yarattığı yapay bir talebin
sonucudur.
Deniz Bey'in kişilığiyle özdeşleşmiş CHP'nin
bugünkü imajında da aynı şeyi görüyoruz.
Deniz Bey, herhalde bu fikirferi, çok partak da-
nışmanlanndan alıyor.
CHP Genel Başkanı, keşke bu pariak danış-
man veya danışmanlann daha önceki dâhiya-
ne fikirierini uygulayanlann vasıl olduklan so-
nuçlan bir gözden geçirmiş olsaydı.
'Bolina'nuı boşı 80
paravanşirketkurdu
tZMÎR (Cumhuriyet
Ege Bürosu)- Izmır Em-
niyet Müdürlüğü Ka-
çakçılık ve Organize
Suçlar Şubesi 'nce haya-
li ihracat ve naylon fatu-
ra olaylanna yönelik
sürdürülen "Balina
Operasyonu"nun kılit
ısmi Abdurrahman Ya-
kupreisoğlu nun sorgu-
su sürüyor. Yakupre-
isoğlu'nun, kurduğu 80
paravan şirket üzerin-
den 25 milyon dolarlık
hayali ihracat ve 300
firmaya bir milyar do-
larlık naylon fatura kes-
ti|i bildirildi. Operas-
yon kapsamında tutuk-
lanan Sayıştay eskı de-
netçisi Yeminlı Mali
Müşavir Duriye Kara-
lar'm işadamı eşi Meh-
met Karalar'ın da aran-
dığı açıklandı.
410 milyon dolarlık
hayali ihracat ve 250
trilyon liralık naylon fa-
tura olayıyla ilgili ola-
rak sürdürülen "Balina
Operasyonu" sürüyor.
Sağlık koşullan nede-
niyle tutuklandığından
bu yana Atatürk Devlet
Hastanesi'nde bulunan
Mehmet Niyazoğhı'nun
durumuyla ilgili Adli
Tıp'ın karan bekleni-
yor. Operasyon kapsa-
mında IzmirDGM Sav-
cılığı'na sevk edilen
101 kişiden 32'si tutuk-
lanırken diğerleri ise tu-
tuksuz yargılanmak
üzere serbest bırakıldı.
Operasyon kapsa-
mında tutuklanan Ya-
• kupreisoğlu'nundasor-
gusu sürüyor. Yakupre-
isoğlu'nun 80 dolayın-
da paravan şirket kurdu-
ğu ve bu şirketler adına
Paraşüt, Kartal ve Bali-
na operasyonlan kapsa-
mındaki yaklaşık 300
firmaya bir milyar do-
lar tutannda naylon fa-
tura kestigi, 25 milyon
dolarlık da hayali ihra-
cat yaptığını söylediği
belirtildi.
Şeriatçı örgütün silahlanma açısından yeni bir strateji izlediği belirtiliyor
Hizbııllah^ta ağır süahlarYurtHaberteriServisi-Şırnak'taşe-
hatçı terörörgütü Hizbullah'a yöneük
gerçekleştirilen operasyonlarda 15 ki-
şi gözaltma alındı. Operasyonlarda ör-
güte ait 4 lav, 2 kanas suikast silahı, 6
biksi makineli tüfekle 13 adet RPG-7
roketatann da aralannda bulunduğu
çok sayıda ağır silah ele geçirildi. Or-
gütün silahlanma açısından yeni bir
strateji izlediği ve kır yapılanması için
altyapı hazırlığına ağırlık verdiğine
dikkat çekiliyor.
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden
yapüan açıklamada, güvenlik güçle-
rincedün Şırnak'ta Hizbullah'a yöne-
ük gerçekleştirilen operasyonlarda,
örgütle bağlannlan bulunduğu belirle-
nen 15 kışi gözaltına alındı. Şahısla-
nn gösterdikleri yerlerde yapılan ara-
malarda ağır silahlan kapsayan bir
cephanelik ortaya çıkanldı. Cephane-
lıkte "4 lav sflahı, 13 RPG-7 roketatar,
53 Kalaşnikof tüfek, 2 kanas suikast si-
lahı, 6biksi makinelitüfek, 2 G-3 piya-
de tûfeği, 2 makineli tüfek, 10 mavzer
piyade tüfeği, 2 tabanca. 16 RPG-7 ro-
ketatarmermisi.303 piyadetüfek mer-
misi ile 3 cep tetefomT ele geçirildi.
Operasyonlar sürüyor
Hizbullah'ı yakuıdan izleyen kay-
naklar, örgütün silahlanma açısından
strateji değiştirdiğinin, son ortaya çı-
kanlan cephaneUklerde elde edilen si-
lahlardan da iyice anlaşıldığına dik-
kat çektiler. Kaynaklar, "Arök örgü-
tün gğınaldarmda ağu* silahlara rast-
lamyor. Hizbullah, bir vakm saldm si-
lahı olan Takarov'dan uzak durmaya
başhyor. Dahaönceortaya çıkanlan sı-
ğınaklarda da ağır silahlara rasdan-
mıştı. Bu silahlann çoğu, PKK'nin
uzun süre kuüandığı silahlar. Hizbul-
lah kırsal alandakiyapüanmasmaağır-
hkvenneyebaşhyor" dediler.
Beykoz'dakı hücre evınde büyük
darbe yıyen Hizbullah'a yönelik 44
kentte sürdürülen operasyonlann ar-
dından polis, örgütün cephanelikleri-
nin bulunması için yoğun çaba harca-
dı. Güneydoğu'da geçen yıl sürdürülen
operasyonlarda da Batman, Mardin,
Kızıltepe, Hilvan ve Gaziantep'te ör-
gütün 6 cephaneliğı ortaya çıkanldı.
Hizbullah'ın ilk cephaneliğine, ge-
çen yılın ocak ayında örgütün üst dü-
zey yöneticilerinden Mahmut De-
mir'üı itiraflanyla ulaşıldı. Polisin,
Batman kent merkezınde Bağlar Ma-
hallesi'ndeki bu- hücre evine 26 O-
cak'ta düzenlediği baskında, "134 ta-
banca ve bunlara ait şarjör, 26 Kalaş-
nikoftüfek, 1 Uzi markayanotomatik
tabanca, 1 Beretta marka yan otoma-
tik tabanca, 22 el bombasu 9 dinamit
lokunnı" bulundu.
Örgütün ikinci cephaneliği de Mar-
din'in Kızıltepe ilçesinde bulundu.
Burada "1 adet 60 mflimetrelik sahra
tipi havan topu,33 adetel bombası, 12
adet MK£ tipi göz yaşartKi bomba, 3
adet boş lav silahı, 9 adet Kalaşnikof
markatüfek, 15adetçeşnüçapvemar-
kalarda tabanca, 1 adet MP-5 marka
tüfek"ortaya çıkanldı.
Batman Fatih Mahallesi 3326. So-
kak 6 numaralı evdeki üçüncü cepha-
nelikte, "1 adet Kalaşnikof marka tü-
fek, 31 adet el bombası" bulundu.
Hizbullah'ın en büyük cephaneliği
de bir tesadüf sonucu Şanlıurfa'nın
Hilvan ilçesi Buğur köyü Hozan mez-
rasuıda bulundu. Burada ele geçirilen
silahlar ise şöyle: "607elbombast, 141
roketatar, 560 adet 7.62 nun. çaph Ta-
karov mermisi, 325 işaret fîşeği, 661 el
bombası, 128 roket sevk mermisi, 11
bin adet Kalaşnikof merana."
CHP Genel Başkanı Baykal: Ulusal, yerel, Anadolu kökenli bir hareketiz
Türkiye bunalımlar kuşatmasında'Istanbul Haber Servisi -
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal, Türkiye'nin bir "bu-
nahmlar kuşatması" altında
olduğunu, halkın umutsuzluk
ve karamsarlığın tutsağı halı-
ne geldiğıni belırterek
"CHP'nin siyaseti, tercüme
aktarma bir siyaset değü ulu-
sal, yerel, Anadolu kökenli bir
harekettir. Kendimizi halka
daha iyi anlatmah, yanlıs an-
lamalan önlemeüylz" dedi.
Baykal, FP'li AbduüahGül ve
arkadaşlannın CHP'ye yap-
tıklan ziyareti de diyalog ola-
rak nitelendirdi.
Çok sayıda emekli subayın,
Atatürkçü gençlik örgütlerin-
den gencin, işadamının, sanat-
çının, ANAP ve DSP kökenli
siyasetçinin CHP'ye katılımı
nedeniyle tstanbul II Merke-
zi'nde düzenlenen toplantıda
konuşan Baykal, ülkemizin
ekonomik, toplumsal, siyasal,
ahlaki ve moral bir krizin et-
kisi altında olduğunu belirtc-
rek bu durumdan sağ sıyaseti
sorumlu tuttu. Bu süreçte so-
rumluluğu olmayan tek parti-
nin CHP olduğunu ıfade eden
Baykal, "Bu süredntamamen
dışında ve karsısındaydık.
Arabanın devrüeceğini söyle-
dik; bağırdık. çağırdık, uyar-
dık, ama derdimizi anlatama-
dık. Bugün araba devribniştir.
Bu arabayı biz devirmedik, bi-
zim uyanlarumza rağmen
devrüdr dedı. Devlet kurma
ve ülke kurtarma geleneğin-
den gelen CHP'nin, bugünkü
CHP've Vetlİ katllltnlar Çoksayıdaemekfisubayın,Atatürkçü^nçKkörgüt-
•^ * lerinden gencin, işadamının, sanatçının, ,\NAP ve
DSP kökenh' siyasetçinin CHP'ye katihmı nedeniyle Istanbul ll Merkezi'nde düzenlenen toplan-
nda konuşan Ba\kal, ülkemizin ekonomik, toplumsal, si\ asai ahlaki ve moral bir krizin eÜdâ al-
unda olduğunu beUrterek bu durumdan sağ siyaseti sorumlu tuttu. < • ..
görevinin de Türkiye 'yı bu
durumdan kurtarmak olduğu-
nun altını çızen Baykal, "Par-
timizi yeniden yapüandıraca-
ğız, siyaset yapma anlayışunı-
n değJstireceğiz ve düşüncele-
rimizin yanlış değerlendiril-
mesine. haksız suçlamalara
engel olacağız" dıye konuştu.
Baykal, basta gençler ve ka-
dınlar ohnak üzere toplumun
tüm kesimlerini kucakladık-
lannı vurgulayarak "Düşün-
cemizin ikieksenivar. Biri Ku-
vayı MiDiye'ye, MiDi Mücade-
le'ye, Ulusal Bağunsızhk Sa-
vaşmuza dayanan ulusal, mU-
li eksen, diğeri de çağdaş sos-
yal demokrasinin ilkeleri. İki
eksen arasuıda uvum ve kav-
naşma vanhr ve MîDi Müca-
deleçizgimiz, biziçağataşryan
çizgidir'' dedi. CHP'nin Ana-
dolu kültürünün partisi oldu-
ğunu anlatan Baykal, Yunus
Emre'nin, Hacı Bektaş Ve-
B'nin, Şeyh Bedrettin'ın, Pir
Suhan Abdal'ın, ŞeyhEdeba-
K'nin, msanı öne çıkaran, sev-
giye, banşa. dayanışmaya,
eşitliğe, emeğe, bilgiye daya-
nan anlayışlannın, sağ siya-
setlehiçbirilgisi ve yakınhğı-
nuı olmadığını söyledi. "Bun-
larmsöyledikleri çağdaşsosyal
demokrasL Ama biz bunlan
sağaemanetetmişiz. Arok bu-
na son vereceğiz. Ulkemizi
kurtarmakiçin, kendimizi da-
ha iyi anlatmak, siyaset anla-
yışımızlaflgüiyanhş anlamave
haksız yaklaşunlan ortadan
kaldırmak gerekryor" diyen
Baykal, halka düşen görevin
de CHP'nin öteki partilerden
farklı olduğunu görmek oldu-
ğunu belirtti.
Siyasetin aşın profesyonel-
leşmesinden ve radece siya-
setçi için yapıhr hale gelme-
sınden yakınan Baykal,
CHP'lilerin siyaseti toplum
için, başkalan için, tanıma-
dıklan insanlar için, dogma-
mış çocuklar için yaptıklannı
savundu. Baykal, "Hakkmu-
zı istiyoruz, fazlasnıı değfl" di-
yerek partisine yönelik ilgi-
den mutluluk duyduğunu söy-
ledi.
Aralannda sanatçılar Ah-
met Uğurlu ve Necef Uğur-
hı'nun da bulunduğu katılım-
cılar adına konuşan emekli
Deniz Albay Cengiz Alpözû,
CHP'yi Atatürk'ün, Inö-
nü'nün, Cumhuriyetin ve de-
mokrasinin partisi için seçti-
ğını belirtirken gençler adına
söz alan GökçeFıratÇulhaoğ-
lu da "Atatürk'ün çizgisinde
bir Türkiye için Atatürk'ün
partisine kabldık" dedi.
Metiıı Göktepe anıldı
tSTANBUL / ANKARA (Cumhuriyet) - Evrensel gazetesi
muhabıri Metin Göktepe, gözaltında polisler tarafından
dövülerek katledilişınin beşinci yıldönümünde mezan başuıda
amldı. Metin Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe "Oğhımun
ehnde kalem vanh. Silah yoktu. Oğhımu katlettiler7
* dedı.
Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe'nin öldürülüşünün 5.
yılı nedeniyle Esenler Kemer Mezarhğı'nda anma töreni
düzenlendi. Ailesi, işçi ve memur sendikalan temsilcileriyle
gazeteci arkadaşlannın katıldığı tören, katledilen gazeteciler
anısına saygı duruşu ile başladı. Yeni Evrensel Gazetesi Yazıişleri
Müdürü Fatih Polat, Ahmet Taner Kışlah, Uğur Mumcu, Çetin
Emeç, tzzet Kezer gibi nice gazetecinin halka gerçekleri anlatma
mücadelesinde katledildiklerini anunsattı. Polat, Göktepe'nin
halka haber iletmeye çalışan bir basın emekçisi olduğunu belirtti.
Göktepe, Ankara'da da Yüksel Caddesi'nde bulunan Insan
Haklan Anıtı önünde düzenlenen bir törenle anıldı. Anıt önünde
toplanan gazeteciler adına bir basm açıklaması yapan ÇGD
Ankara Şube Başkanı Deniz Zeyrek, Göktepe'nin mücadelesinin,
onun bıraktığı yerden devam ettirileceğini anlattı.
F tipine tepkiler
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
protestoya
tııtııklama jtstanbul Haber Servisi-"Hayata î
Dönüş" operasyonunu protesto i
amacıyla önceki gün DSP Istanbul \
ÖBaşkanlığı'nasiyahçelenkbırak- '
mak isterken gözaltma alınanlardan '
ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Er-
dalKarahanh,ODPtlSekreteriS*- 1
nan Tutal, ÖDP tl Yönetim Kurulu \
üyesi Sabahattm Uğraş ve Insan
Hakian Derneği üyesi NimetTann-
kulu dün tutuklandı. Menemen'in
Asarhk beldesinde, önceki günF ti-
pi cezaevlerini protesto etmek ama- -
cıyla izinsiz gösteri yapüklan savıy-
la gözaltına ahnan 14 kişiden 10'u ;
ve Ankara Kızılay'daki gösteride
polis otosunu yaktıklan ıddia edi-
len 3 kişiden 1 'i tutuklandı. Tutuk-
hıvehükümhıyakmlannm,ÎHDls- :
tanbul Şubesi'nde düzenJedikleri
basın açıklaması, polisin de izlemek
istemesi nedeniyle yapılamadı.
"Hayata Dönüş" olarak adlandı-
nlan ve çok sayıda ölümle sonuçla-
nan operasyonu protesto etmek
amacıyla önceki gün DSP tstanbul
Ö Başkanhğı'na siyah çelenk koy-
mak isterken gözaltma alınan 39 ki-
şi hakkında suçüstü hükümleri uya-
nnca Şişli Cumhuriyet Savcılığı ta-
rafından "2911 sayıh Toplann ve
Gösteri Yürüyüşteri YasasTna mu-
hafelet suçundan dava açıldı. Şişli 9.
Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargı-
lanmaya başlanan 39 kişiden ÖDP
Genel Başkan Yardımcısı ErdalKa- •
rahanh, ÖDP tl Sekreteri Sinan Tu-
tal, ÖDP tstanbul îl Yönetim Kuru-
hı üyesi Sabahattin Uğraş ve ÎHD ts-
tanbul Şubesi üyesi Nimet Tannku-
lu tutuklanarak Bayrampaşa Ceza-
evi'ne gönderildi, 35 kişi ise tutuk-
suz yargılanmak üzere serbest bıra-
kıkh.
IHD tstanbul Şubesi'nde tutuklu
vehükümlü yakınlannın yapacakla-
n basın açıklamasını sivil polıslenn
de izlemek istemesi üzerine demek
yöneticileri, bunun tüzük ve prog-
ramlanna uygun olmadığını belirt-
tiler. Ancak polisin dışan çıkmama-
sı üzerme basın açıklamasından vaz-
geçildı.
Tutuklu ve hükümlülerin başlat-
nklan ölüm orucu eylemi 82. günü-
ne girerken 4 TAYAD üyesinin des-
tek amacıyla başlatnklan ölüm oru-
cu 56. gününe ulaşu. Çeşitli hasta-
nelerde tedavi altına alınan tutuklu
ve hükümlükr, şuurlan açüdığmda
kendüerine takıian serumlan çıkan-
yorlar. Kandıra F Tipi Cezaevi'nde
bulunan Serdar Sahnan'ın annesi
Güben Sahnan. operasyon sırasm-
da oğlunun sağ omzuna kurşun gir-
diğini ve kurşunun arkadaşlan tara-
findan çıkanldığmı belirterek hiç-
bir tedavinin uygulanmadığını an-
latü. Gülsen Sahnan," Çocuğum 3
kişflik hücrede kahyor. Kolunda
uyuşma \ar. Cezaevi soğuk, sıcak su
yok. Saçiannı zorla kesmişkr. Krya-
fetgötürdük,amaiçeri)eahnadılar''
dedi. Edinıe F Tipi Cezaevi'ne gö-
türülen Muharrem Güzel'ın annesi
GafiıreGüzel ise oğlununölüm oru-
cuna de\'am ettiğini kaydederek
"Sağkgı köhl Ziyaret sn-aanda bir
asker benim \-anunda Muharrem'e
yumrukatü" dedi.
Halkın Hukuk Bürosu'ndan ya-
püan açıklamada da, kitiesel ölüm-
îerin gerçekleşebileceğine dikkat
çekilerek yaralı tutuklu ve hüküm-
lülerin tedavilerinın hâlâ yapıtaıa-
dıgı beürtildi. Açıklamada, Kütah-
ya F Tipi Cezaevi'nde ölüm orucu
eylemini sürdüren Semra Aske-
ri'den haber alınamadığı öne sürü-
lerek "Askeri'nin son dunımundan
endişeedryoruzn
deni]di.
Barnn Kapalı Cezaevi'nde bulu-
nan PKK davası tutuklu ve hüküm-
lülerinden 17 kişinin de F tipi ceza-
evlerini protesto için açlık grevi ey-
lemine başladığı behrtildi.
oralcalislar@yahoo.com
Orhan Dağdeten, operasyondan
sonra Ümraniye Cezaevi'nden Kan-
dıra F Tipi'ne nakledilmişti. Operas-
yon başladığında kapıdaydı, atılan
bomba ile bir gözünü yitirdi ve aya-
ğından yaralandı. Vücudunda şarap-
nel yaralan olduğunu söyleyen ağa-
beyi Ufuk Dağdeten, her gün tele-
fon edip kardeşinin durumundan
duyduğu endişeyi dile getiriyor. Ağa-
bey Ufuk, bir gözünü yitiren karde-
şinin ikinci gözünü de yitirmesinden
endişeleniyor.
Orhan Dağdelen'le ilgili haber iki
gün Cumhuriyet'te yer aldı, dün ben
de yazdım ve günlerdir Kandıra Ce-
zaevi'ne ulaşmak için telefon ediyo-
rum. Ağabey Ufuk, kardeşiyle çar-
şamba günü görüştüğünü, hemen
hastaneye gönderilmezse diğer gö-
zünün de kör olabileceğini söylüyor.
Bir gözünü operasyonda yrtirmiş bir
insan nasıl hastaneye gönderilmez?
Günlerdir Orhan Dağdelen'in duru-
muyla ilgili bilgi almak için telefon
Orhan Dağdelen'in îkinci Gözü...
ediyorum ve bir muhatap karşıma
çıkmıyor. Bu nasıl bir ülkedir?
Bazen büyük bir umutsuzluğa ka-
pılıyor, bir köşeye çekilip sessizliğe
gömülmek istiyorum. Bu ülkede çok
kötü günler geçirdik. İki askeri dar-
be yaşadık. fnsanlar asıldı, işkence-
ler yapıldı, hapishaneler muhalif in-
sanlaria dolduruldu. O dönemlerde
bile hep bir umut ışığı, hak arayacak
bir yol bulma olanağı kaybolmadı.
Ancak, bu ülkede her şeyin bu kadar
ikiyüzlü hale geldiği bir dönem yaşa-
madık.
Küçük ya da büyük çıkartar için
birtakım adamlar, yalanlaria örülü bu
ülkede konuşup duruyorlar. Haksız-
lık, kötülük bu ülkenin damarlanna
işlemiş durumda. Bir duyarsızlık,
haksızîık ve baskı karşısında bir vur-
dumduymazlık giderek yaygınlaşı-
yor. Ezilenin, hakkını arayamayanın,
derdini dile getiremeyenin derdini di-
le getirmek için birilerinin kahraman
mı olması gerekiyor? Gerçeği yaz-
mak, gerçekleri halka iletmek için bi-
rilerinin tehlikeleri göze mi alması ge-
rekiyor?
•••
Alp Ata Akçayöz, 29 yaşındaydı.
Operasyon sırasında Ümraniye Ce-
zaevi'ndeydi, cezaevinin çatısından
sıkılan kurşun kafasından girdi, aya-
lanndan çıktı. Hemen oradayaşamı-
nı yitirdi. 5 yaşında kızı, bir de işi var-
dı. Son duruşmada savcı ve hâkim-
lerden birisi tahliyesini istemişti.
Operasyon olmasaydı, belki de şim-
di aramızdaydı. Annesi 34 yıllık öğ-
retmen Günay Akçayöz ve kardeşi
Bülent dün gazeteye geldiler. Acıla-
nnı paylaşmak istiyorlardı. Ata, ölüm
orucundadeğildi diyor annesi. Baba
Kemal ise yıllann savcısı olarak ül-
keye hizmet etmişti.
Ölüm acısının ne olduğunu yaşa-
yan bilir. Oğul acısını ise anne bilir. Ne
diyebilirdik ki! Türkiye, sorunlannı
ölümle çözen bir ülke. Yıllardır, ölüm
bu ülkenin tepesinde kol geziyor.
ölüm hemen herkesin yanı başında.
Cezaevinde sorun mu çıkıyor; bili-
yoruz ki bu sorun şiddetle çözüle-
cek. Çünkü gelenek böyle. Diktatör-
lükler ülkesi Arjantin'de bile devleti
yönetenler, tavizler vererek açlık gre-
vini bitirebiliyorlar. Türkiye'de böyle
bir gelişmeyi önlemek isteyenlerin
sesine kimse kulak vermiyor. Hatta,
bazılanna göre asıl suçlular, sorunu
banşçı olarak çözmek isteyenler.
• • •
Siyasiler, "terör örgûtleriyte ilgili
olarak cezaevi sorununu çözdükleri
inancındalar. Mutlular. Halbuki, şid-
dete dayalı bu çözüm, çok derin ya-
ralar açtı. F tipi cezaevleri sonunda
3-4 bin kişiyi alacak. Ya bu koca ül-
ke ne olacak? Şiddete dayalı yönet-
me geieneği ne olacak? Sorun tepe-
den aşağıya dayatılan şiddet ege-
menliği. Devletin, sorunlara yaklaşı-
mı banşçı hale gelmedikçe, muhali-
fi şiddetle ezme geleneği sürdükçe
felaket senaryolanndan bu ülkenin
kurtulması mümkün görünmüyor.
Yıllardır toplumsal gruplann biriy-
le yönetenler arasındaki çatışmanın
biri bitiyor diğeri başlıyor. Kürtler ve
Islamcılardan sonra şimdi de Alevi-
ler, "/s/a/7"edilmeaşamasınagelmiş
gibi görünüyor. Ancak her "ıslah'et-
me süreci, devleti daha da katılaştı-
nyor, toplumu daha da geriyor. So-
runlann asıl nedenleri üzerinden de-
ğil sonuçlan üzerinden, güce dayalı
teoriler üretiliyor. Devamlı güvenlik
önlemleri arttınlıyor, güvenliğe yatı-
nm yapılıyor.
Ancak her güvenlik önlemi, yeni
güvenlik önlemlerinin yolunu açıyor
ve Türkiye bir güvensizlikler ülkesi-
ne dönüşüyor. Bütün bunlann bilinç-
siz yapıldığını mı sanıyorsunuz?