17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 OCAK 2001 SAU CUMHURİYET SAYFA KULTUR [email protected] 15 Ethan ve Joel Coen, Homeros'un Odessa'sını Şekspiryen bir bakışla Amerika'ya taşıyor Ege nere, Mississippi nere... CUMHUR CANBAZOĞLU Hollywood'da çok az yönetmen si- nemanın gösteri yanıyla sanatsal en- dişeyi bir arada verebiliyor ve türlü zevkleri aynı anda yakalayabiliyor. Bunlardan biri de Amerikan bağım- sız sinemasının en yetenekli isitnlerin- den olan Joel Coen. Ağabey Joel bu kez kardeşi Et- han'la birlikte Homeros'un ünlü Odys- seia'sını Anadolu'dan alıp okyanusu aşarak ABD'nin gûneyine, Mississip- pi eyaletine, Şekspiryen bir bakışla taşıyor. (Başlık aslında Sturges'in, Sullivan'ın Yolculuklan-Sullivan's Travels fılminde geçen bir proje ha- lindeki fılmin adı.) Tarih, 30'luyıllannbaşı. Amerika- hlar büyük ekonomik krizin pençe- sinde. Öykü, birbirine zincirlerle bağ- lı halde hapisten kaçmış üç kafadann bir hazinenin peşine düşmesi şeklin- de akıyor. Ekibin lideri olan Odysse- ia'nın 1930 modeli Everet Ulysses Megill (Clooney) kader arkadaşlan Pete (Turturro) ve Delmar'ı (Blake Nelson) ayartıp firar ediyor. Sonra da yol boyunca başlanna gelmedik kal- mıyor. Polis tarafmdan takip edilen üç kafadar Deakins'in, yine o döne- mın edebiyatından esinlenmiş deko- ru eşliğinde oluşturduğu görüntüle- riyle seyirciyi çok keyifli, zarif bir öy- küye davet ediyor... Mısır tarlalan, kapkaçlar, yangınlar, güzel denizkızlan, kocasını bekleyen gü- zel Penny (Hunter), ırkçı politikacı adaylan, dini fanatikler, Ku Klux Klan, country ve blues müziği gibi birçok hoş kareyle akıp gidiyor serüvenleri. Öncelikle belirtmek gerek, Coen a*yle bir gösteri ki bu, gözler, beyin, kulak, kalp bir arada seyredilmeli ve daha iyi anlaşılması için biraz da kültürel, tarihsel açıdan donanımlı olunmalı... Coen kardeşlerin şereflistesine konulacak birjilm olmasa da 'Nerdesin Be Birader', rafine mizah anlayışıyla mevsimin en iyilerinden biri... kardeşler Odysseia'yı okumadan, yal- nızca konuyla ilgili filmleri defalar- ca izledikten sonra ürettiklerini itiraf ettikleri bu sekizinci filmlerinde bir Barton Fink ya da Fargo'daki kadar ya- ratıcı değil. Ancak mizah ve serüve- ne doyuruyorlar izleyiciyi.. öyle bir gös- teri ki bu, gözler, beyin, kulak, kalp bir arada seyredilmeli ve daha iyi an- laşılması için biraz da kültürel, tarih- sel açıdan donanımlı olunmalı... Oyunculardan GeorgeClooney faz- la karikatürize edilmiş tipinde çok çok başanlı.. hatta bir daha bu performan- sı tekrarlayabilir mi diye bir soru ge- lebilir akla. Ekibin diğerleri ise Coen- ler'in sadık oyunculanndan Incil sa- tıcısını oynayan John Goodman (se- kiz fılmin beşinde kardeşlerin yanın- daydı), kendine düşen aptal rolünde Clooney kadar iyi oyunculuk veren John Turturro (üç film), HoOy Hun- ter (Arizona Junior), Michael Bada- lucco (Miller's Crossing), CharfcsDur- ning (Bir Şirket Komedisi). Müzikler ise Star Wars'tan sonra tamamı diji- tal teknolojiyle çekilmiş ikinci fılm un- vanını alan Nerdesin Be Birader'in tam anlamıyla başrolünde, dönemin parçalanndan Bıg Rock Candy Mo- untain ve You Are My Sunshine gibı iki önemli örneği de dınlemek olası... Coenler'in şeref listesine konula- cak bir fılm olmasa da 'Neredesiıı Be Birader', rafine mizah anlayışıyla mevsimin en iyilerinden biri... . Nerdesin Be Birader/o Brot- her Where Art Thou? Yönet- men: Joel Coen Senaryo: Jo- el, Ethan Coen GÖrÜntÜ: Ro- ger Deakins MÛZlk: T.Bone Bur- nett Oyuncular: George Clo- oney, John Turturro, Tim Blake Nelson, Daniel von Bargen, Mic- hael Badalucco, Charies Dur- ning, John Goodman/2000, ABD yapımt/102dakika. Toparladığı ve kendi çektiği f o t o ğ r a f l a r l a yakın dünumüzden bugune akan bir yaşam çizgisi Ankara'nın taşı ve Ozan SağdıçKAYAÖZSEZGtN Ankara üzerine en eski "methiyeier- den biri, XVIII. yüzyılda yaşamış ve bu kentte bir süre görev yaprnış olan şair AbdüDatifRâzf ye aıttır. Râzi, An- kara'yı, Osmanlı mülkü içinde, bir cins in ve beyaz doğana benzetiyor ve gül bahçelerinin "cennet misaK" oldu- ğunu ifade ediyor (1). Gül bahçeleri- nin zamanla, bakımsızlık nedeniyle yok olduğu ve Engürü'nün, geçen yüz- ydın sonlanna doğru yeni bir evrim ge- çirdiği bilinir. 1907 tarıhlı vilayet sal- nâmesinde Ankara, u mâmur ve tka- retgâh" bir kent olarak tanımlanır ve tarihı bına olarak da "mebzul" mik- tarda eskı eserden söz edilır (2). Bu eserler arasında cami, mescit, medre- se, hamam ve kilise vardır. Ancak, bilmdiği gibi Ankara'nın hızla gelişmesi ve imarlı bir kent ha- line dönüşmesi, Atatûrk'ün Erzurum ve Sıvas kongrelerinden sonra bu Ana- dolu kasabasını, Istiklal Savaşf nın ka- rargâhı olarak seçmesiyle başlamış- tır. Cumhuriyetin ilk yıllannda, baş- kent Ankara, geniş bulvarlan, elçilik binalan ve resmi yapılanyla modern bir kent kimliği kazanacak, yirmi bin nüfuslu Anadolu kasabası, birdenbi- re çehre değiştirecektir. O yıllarda An- kara'yı ziyaret eden yazarlann görüş- leri, neredeyse bir tek noktada birle- şir Gelişme ve dönüşüm, hayret uyan- dıracak düzeydedir. Benoit'mn efsa- ne kenti gibi, Anadolu'nun ortasında bir medeniyet merkezi oluşmuştur (3). Bir farkla: Bu kent, bir efsane değil, geTçektir ve halkın ortak inancının so- mut bir ürünüdür. Güzel olmaktan çok düşündürücü, u ümit ve kuvvet verici bir timsal"dir. Ahmet Haşim'e göre yani "mâna"dan ibarettır. Evtiya Çe- lebi'nin "bağsız bahçesiz hâne" dedi- ği Ankara, modern yapılarla donanmış bir Batı kentinden farksızdır artık. Uzaktan bakınca "kızıldan pembeye, pembeden mora, mordan leylâkîye ge- çen bir aydınhk içinde crvıl cıvıl kay- namakta"dır (4). 1950'H yıllara uzanıyor Alman şehircüik uzmanı Hemnann Jansen'ın damgası vardır kentin üze- rinde. Ancak tahminlerpek de tutma- mış, 1980'li yıllara doğnı 300 bin ola- cağı düşünülen nüfus, sonraki yıllar- da ona, on beşe katlanmıştır. Ceyhun AtufKansu'nun sözünü ettiği o güze- lim Ankara çiğdemi solup gitmiştir gitmesine ama, Cumhuriyetin ilk yıl- lannda dikilen yapılar, bugün de Tür- kiye'nin başkentini simgeleyen eser- ler olma özelliklerini korumaktadırlar. Ankara, bu yapüarla bildiğimiz Anka- ra'dır. Bu yapılan biçimlendiren An- kara'nın taşına bakarak yakın geçmi- şin soluğunu tenimizde hissedebili- riz. Ne var ki, bu eserlerin güçlü bir ob- jektif tarafindan belgelenmesi gerek- mektedir. Bir dönemde, Vedat Nedim Tör'ün "La Tunjuie Kemaüst'' dergi- si için görevlendırdiğı Avusturyalı fo- toğrafçı Othmar Pferscby'nin yaptığı- na benzer bir işi. Ankara üzerinde yo- ğunlaşacak bir çalışmayla yaşamını Ankara'ya adamış bir fotoğraf sanat- çısmdan beklemekten daha doğal ne olabilir? Işte Ankaralılar Vakfi tarafından bu kişi, yerinde bir seçimle saptanmış bu- lunmaktadır: Ozan Sağdıç. Üstelik An- kara'yı, kendine özgü yapılan ve ya- şam bıçimiyle görüntülemış ve görün- tülemekte olan bu fotoğraf üstadının kendi arşivindeki fotoğraflardan se- çilmiş ve yaşam kareleriyle dengelen- miş olan görüntüler, başlangıcı 1950'li ra'da gelecektir: Mecmuanın Anka- ra'da açılan bürosunun temsilcisidir artık Ozan Sağdıç; dolayısıyla da An- karalıdır. Fotoğraf dünyası, bugün de onu, bu kimlığiyle tammaktadır. An- kara Büyûkşehır Belediyesi için yap- tığı "BirZaınanlarAnkara" adlı pres- tij çalışması, onun bu kimliğinin bel- gesel görüntülere kanşmış bir göster- gesi olsa gerektir. Kırk yıldır Ankara'da yaşamakta- dır Ozan Sağdıç. Bu kentle ve bu ken- tin insanlanyla içli dışlı olmuştur. Ken- dini Ankaralı saymaktadır haklı ola- rak. Kenti, bütün yonleriyle sevmek- sonuç çıkarmanın zamanıdır: Kentler, onlann içinde yaşayan, onlann içinde yaşayanlarla "hemhal" olan sanatçı- lanyla vardır. O kenti o kent yapan bu sanatçılardn-. Hele fotoğraf sanatçıla- "n açısından, bu daha da böyledir. Bir dönemde Brassai'nin örneğin, Pa- ris'ten çektiği fotoğraflar, o kentle bü- tünleşmiş görüntülerdir. O fotoğraflar olmasa, Paris biraz eksik kalacaktı. tstanbul için de Ara Güler neyse, An- kara için Ozan Sağdıç odur. Çünkü gerçek fotoğrafçılar, ellerinde fotoğ- raf makinesi olmasa bile, yaşadıklan kentin sokaklannda her şeye vizörden Lentler, onlann içinde yaşayan, onlann içinde yaşayanlarla 'hemhal' olan sanatçılanyla vardır. O kenti o kent yapan bu sanatçılardır. Hele fotoğraf sanatçılan açısından, bu daha da böyledir. îstanbul için Ara Güler neyse, Ankara için Ozan Sağdıç odur. Çünkü onda, fotoğrafçının kayıt bilinci egemendir. yıllara uzanan tutkulu ve özverili bir çalışmanın ürünleri olarak karşımız- da durmaktadır. Birbaşka deyişle ya- kın tarihimizin gölgesi, bu fotoğraf karelerine yansımıştır. llerde getireceklerini hiç hesaba kat- madan, fotoğrafçılığı kendine meslek edinmiş olan Ozan Sağdıç' ın, tarihsel yapılan belgeleme çalışması, I955'te emanet bulduğu bir Roleiflex makine ile Istanbul'da başlamıştı. Tebrik kart- lan yenne fotoğraflann kullanıldığı kısır bir dönemdir bu. Hayat Mecmuası'nda fotojurnalist sıfatıyla çektiği fotoğraflarla başlayıp bugünlere kadar süren ve kuşkusuz daha da sürecek olan bu adımlann ar- kası, belki de gerçek anlamıyla Anka- te ve benimsemektedir. Onun değer- lerini, kendi değerleri saymaktadu-. Türkiye'nin başkenti ve nüfus açısın- dan ikinci büyük kenti Ankara, onun toparladığı ve bizzat kendisinin çek- tiği fotoğraflarla yakın dünumüzden bugune akan bir yaşam çizgisi oluş- turmaktadu. Fotoflrafçının kayıt blllncl Bu çizginin göstergesel ürünlerini, farklı zamanlarda düzenlediği sergi- lerde yer alan fotoğraflanyla tanıyo- ruz. O fotoğraflardan birkaçı, bugün Ozan Sağdıç'ı fotoğraf sanatçısı kim- liğiyle bize tanıtan ve onu o yapan ti- pik görüntülerdir artık. Bütün bu dediklenmizden şöyle bir bakarlar: Vizörden bakılıyormuş gibi izlenen yaşam biçimleri, çıplak göz- le baktığımız görüntülerden farklı ola- caktır doğal olarak: Çünkü onda, fo- toğrafçının kayıt bilinci egemendir. Kayıt bilinci devreye girmeksizin gelişigüzel çevreyi izlemek, suadan bir insanın yapacağı iştir. Buna karşı- lık, fotoğraf sanatçısı ya da vizör ara- cıhğıyla görüntü devşiren kişi, yay- gın deyimiyle söyleyelim, görüntü av- cısıdır. Avcı ise, sürekli olarak avının peşinde koşar, onu yakalama savaşı içinde hisseder kendini her an. Bir Çin atasözü, "Bir görüntü bin keümedir" demişti. Fotoğrafçının bi- linçle saptadığı görüntüler, o nedenle bize çok şey anlatırlar. Biz ise, onlar- daki anlam yoğunluğunu bulmaya ko- şullu sayanz kendimizi. Bir kentin, artık tarih olmaya yüz tutmuş yapıla- n da, doğalan gereği suskun olmakla beraber, fotoğraf karesine girdikleri andan itibaren, suskunluklannı bozar ve bızimle konuşurlar. Ozan Sağdıç'ın kaleden çektiği es- ki bir Ankara evi, eski Hamamönü, ilk elçilik binalan, Çubuk Barajı, hi- podrom ve kuşkusuz Ankara'yı tipik yapan anıtsal yapılan, söz gelişi Mer- kez Bankası, bu fotoğraflann çekildi- ği dönemle aramızdaki zaman farkı- nı hep açık tutarlar. Binalann belki çevreleri degişnne uğ- ramıştır, ama aradan akan zaman, bi- nayı ayakta tutan taşı yerinden oynat- mamıştır. Ankara'nın taşıdır o taş, göz- lerimizin yaşını silip o taşa baküğımız- da ya da çekilen fotoğraflar, bilinmez hangi gizemli itişle bizi o taşlann kar- şısına götürdüğünde, fotoğrafın aracı- lık ettiği tarihi yeniden yaşanz. Iste- diğimiz de budur zaten. Ama bize bu olanağı sunan uyannın, fotoğraftan geldiğini unuturuz çoğu zaman. Yapılar Insanlar Içlndlr Ankara'nın yapılannı görüntüleyen Ozan Sağdıç, sergiye giren bu tür fo- toğraflann arasuıa, Ankara'nın insa- nını konu aldıgı görüntüleri eklemek- le iyi etmiş. Böylece, içinde gezindik- leri ve çevresinde yaşadıklan yapıla- nn, insanlan biçimlendiren, yaşamla- nna yön veren güdüleyici bir unsur olabileceği gerçeğine parmak basmış oluyor. Aynca biz, bu yapı görüntüle- ri yumağı içinde, o yumakla bütünleş- miş insan kimliğinin yapısal özellik- lerini, daha yakından görmüş oluyo- ruz böylece. Yapılar insanlar içindir, insanlar da yapılar için... Böylesine iç içe geçmiş iki elementin, Ankara'ya, Orta Ana- dolu'ya özgü yapısallığı, toplumbi- limciler açısından da yabana atılma- yacak belge özellikleri içerdiğini söy- lemek bile fazla olacaktır. Yapılan, kendisiyle bütünleşmiş baş- ka kentler de var kuşkusuz. Ama bu bütünleşmenin tipik ömekleri arasın- da, Ankara'nın yer aldığını söylemek, abartı sayılmamalı. Ozan Sağdıç'ın bu gerçeği sezinle- miş olması, fotoğraflanndan da belli değil mi? (1) "A. Râzi veAnkara Medhiyesi", M. Er- doğan, Türk Dili, S. 550, 1997 ("Anka- ra'nın Taşına Bak", seçki, Haz.. A. Esat Bozyiğit, KültürBakanhğı Y., KültürEser- leriDızisi, 272. 2000, Ankara) (2) Ankara Vilâyeti Salnâmesi, Ankara Enstitüsü Vakfi Y, 1995. (3) "Ankara ", AhmetHaşim, tkdam, 11496, Nisan 1929 ("Ankara 'nın Taşına Bak ", s. 36) (4) "Ankara", Y.K.Karaosmanoğlu(A.g.e. s.83) (Sergi, 9 - 26 Ocak 2001 tarihleri arasın- da, Ankara Merkez Bankası Sanat Gale- risi 'nde.) liyatro Anadolu, 2001'e HaMun Taner'le başladı • Kültür Servisi - Anadolu Universitesi'ne bağlı Tiyatro Anadolu grubu, Haldun Taner'in 'Gözlerimi Kapanm Vazifemı Yapanm' adlı oyununu sahneliyor... Murat Karasu'nun sahneye koyduğu iki bölümlük bir komedi olan oyun 9, 30 Ocak ile 1, 6, 8,27 Şubat tarihlerinde Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampusu, Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi ile Oda Tiyatrosu Salonu'nda saat 20.00'de oynanacak. Oyunda Aylin Aydoğdu, Ümit Aydoğdu, Burce Ergenekon, Arif Pişkin.Gökhan Soylu, Cengiz Toraman ile Enis Yıldız yer alıyor. "GusGus Grubu'nun DJIeri Batoyion'üa • Kültür Servisi - Mavi Jeans'in 12-13 Ocak'ta Babylon'da düzenleyeceği gecelerde, pop müziğin eğlenceli grubu 'GusGus Grubu'nun DJ'leri Herb & Alfred Feat ve vokalist Lola B. Nice, müzikseverlerle buluşacak. Izlanda'nın başkenti Reykjavik'te müzik hayatına başlayan ve çalışmalannı dünyanın diğer büyük şehirlerine yönelten GusGus, Izlanda Demokratik Partisi için hazn"ladığı kampanya fılminin müzikleriyle tanındı. Bugune kadar Meksika ve New York'ta gerçekleştirdikleri performanslarla büyük ilgi gören grubun üyeleri, müziklerini elektronikten çok pop olarak tanımlıyor. KartkatüPist Nezih DanyaTdan Kırk Yılda Bir 200C sergisi • Kültür Servisi- Karikatünst Nezih Danyal'ın 'Kırk Yılda Bir 2000' başlıklı sergisi, 11 Ocak Perşembe günü Doku Sanat Galerisi'nde açılıyor. Danyal'ın, karikatür yaşamının kffkmcı yılı nedeniyle 2000 yılında hazırladığı sergide yirminci yüzyıldan mizahi çizgiler, resimler ve Albert Einstein, Nâzım Hikmet, Pablo Picasso, Alfred Hictcock, Türkan Şoray, Yılmaz Güney gibi geçen yüzyılın ünlülerinin portreleri yer alıyor. Daha önce Ankara'da açılan sergi, Danyal'ın çeşitli tekniklerle tuval üzerine akrilik otuz adet çalışmasından oluşuyor. Sergi 28 Ocak Pazar gününe kadar gezilebilecek. Madonna ve Britney Spears isbirüü yapıyor • Kültür Servisi - Madonna, Britney Spears ile dev bir işbirliğine gitmeyi planlıyor. Mayıs ayında stüdyoya girme düşüncesinde olan Madonna'nın şarkıcı ile yapacağı işbirliğinin sonucu Madonna Spears'ın yaz başında çıkacak albümünde yer alacak bir düette izlenecek. Spears'ın plak şirketi Jive Records yetkilileri ise sanatçılann işbirliği yapacaklannı doğruluyorlar. Türk yönetmenin başarısı -j •ISTANBUL (AA) - Türk yönetmen ve yapımcı Gülnihal Antepli'nin, Insert Srüdyolan ortaklığıyla hazırladığı "The Colors of Darkness' (Karanlığuı Renkleri) adlı belgesel, 'New York Uluslararası Film ve Video Festivali'nde 'En iyi Yabancı Belgesel Ödülü'ne layık görüldü. Araştırmalar dahil 1.5 yıl süren çalışmalarla hazırlanan belgesel, 'New York Uluslararası Film ve Video Festivali'nde elemeleri geçerek kabul edilen ve ödül alan ilk Türk filmi. Görme engelli ressam Eşref Armağan'm çalışmalannın da yer aldığı belgeselde, görme engellilerin resim, heykel, satranç ve müzik gibi değişik aktivitelennden kesitler sunuluyor ve özellikle günlük hayatı nasıl algıladıklanna değiniliyor. Festivalde 'En tyi Fihn Ödülü'nü 'After The Storm' adlı ABD yapımı alırken, William Demeo 'En iyi Erkek Oyuncu', Annika Petersen ise 'En iyi Kadın Oyuncu' ödülünü kazandı. New York'ta 1-11 Aralık 2000 tarihleri arasında düzenlenen festivale, 110 film katıldı. BUGÜN • BABYLON'da saat 21 30'da Ayşegül Yeşünil Quintet'nin caz konseri izlenebilir.(292 73 68) • AKBANK'ta saat 12.30'da laser-disc'ten Mozart'ın 'SihirtiFlüt' operası, saat 19.00'da Hande Soner ile Özgür Tuncer'in şan resitali izlenebilir. (252 35 03) • CEMAL REŞtT REY KONSER SALONU'nda 1. Uluslararası CRR Gitar Festivali kapsammda saat 19.30'da Philippe ViIIa'nın konseri yer alacak. (232 98 30)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle