25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 OCAK 2001 SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sabah grubuna bağlı bazı dergi ve eklerin de yayınına son verilebileceği belirtildi Yeııi Biııyıl kapandıİstanbul Haber Servisi-Etibank'ın Ta- sarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devre- dilmesinın ardından Medya Holding'de- ki hisselerinin tamamını Çukurova Hol- ding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet EminKaramehmet, Turkcell'in ortakla- nndan Murat Vargı ve daha önce A gru- bu hisselerinin yüzde 40'ını satın alan Park Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ttırgay Gner ortaklığında kurulan MTM Haber Yatınm ve Tıcaret AŞ'ye devreden Dinç BOgin'in yönetimi yeniden devral- masıyla, Sabah grubunda küçülme ope- rasyonu başladı. Yenı Binyıl gazetesi, dün çıkan son sayısı ile kapanırken gru- ba bağlı bazı dergilerin ve eklerinin de yayınına son verilebileceği belirtiliyor. Yayın yaşamı dün sona eren Yeni Bin- • Yayın yaşamı dün sona eren Yeni Binyıl gazetesinin Yazıişleri Müdürü Ismail Yuvacan, kapatma karannın çalışanlara önceki gece yansı bildirildiğini söyledi. Yuvacan, gazete çalışanlannın büyük kısmının Sabah gazetesine geçeceğini belirtti. yıl gazetesinin Yazıişlen Müdürü Isma- ü Yiıvacan, kapatma karannın çahşanla- ra önceki gece yansı bildirildiğini söyle- di. Gazete çahşanlannın büyük kısmının Sabah gazetesine geçeceğınin belirtildi- ğını anlatan Yuvacan, "Bize. Sabah gaze- tesine ağırlıkverileceği söylendL Grubun krizden çıkabümesi için bu karann ahn- dığı bUdirildi" dedi. Gazetenın kapanma- sıyla, okuyucuya vaat ediJen promosyon- lann verihp verümeyeğıni konusunda ıse bir açıklama yapılmadı. Bilgin, eski sa- hıbı olduğu Etibank'ın TMSF'ye devre- dümesinden sonra Mehmet Emin Kara- mehmet, Turgay Ciner ve Murat Vargı 'ya devrettiği Sabah gazetesi ve arv'nin de aralannda bulunduğu medya kuruluşla- nnı geri aldı. Olayı, "Eve dönüş" manşetiyle duyu- ran Sabah gazetesinin künyesı de değiş- ti. Sabah'uı künyesinde yeT alan Sabah Yayıncüık AŞ'yi temsilen MTM Haber Yatınm ve Ticaret AŞ adına Mehmet Bö- lent Ergjn isminin yerini, Bilgin döne- minde olduğu gıbi gazetenın imtıyaz sa- hibi Dinç Bilgin, Yayın Gnıbu Başkanı isminin yerini ise Zafer MuÜu aldı. Bil- gin, grup borçlannm tasfiyesi amacıyla kendisinin de içinde bulunduğu yeni ya- pı oluştumlarak Bilgin Grubu Yönetim Kurulu Başkanlığı'm da üstlendiğini açıkladı. İhlas'tan yalanlama Ihlas Holding, Türkiye gazetesinin sa- öşı konusunda görüşmeler yapüdığı id- dialannı yalanladı. Ihlas Holding'den borsa'ya gönderilen açıklamada, holding iştıraklennden îhlas Gazetecilik AŞ ta- rafmdan yayımlanan Türkiye gazetesi- nin satişı konusunda, görüşmeler yapıl- dığı şeklinde çeşitli basın organlannda çıkan yazılann gerçek dışı olduğu bildi- rildi. Yargısız infaz davası Ibrahim Şahin 'hafizasını' yitirdi İstanbul Haber Servisi - Kadıköy'de, 1992 yüında Dev-Sol'a yönehlc gerçekleş- tirilen ve 7 kişinin ölümüyle sonuçlanan operasyon nede- niyle yargılanan Susurluk da- vası sanıklanndan, dönemin tstanbul Emnıyet Müdürlüğü Asayış Şube Müdür Yardım- cısı Ibrahim Şahin, hafızası- ra ve işıtme yetısmi kaybettı- ğı gerekçesiyle ifade vereme- yeceğini belirtti. Çiftehavuzlar'da Dev- Sol'a yönelik gerçekleştir- dikleri operasyon sonucu, DHKP/C örgütü liden Dur- sun Karataş'ın eşı Sabahat Karataş'ın da aralannda bu- lunduğu 7 kişiyi "kasten" öl- dürdükleri gerekçesiyle Ibra- him Şahin ile 14 polıs memu- runun yargılanmasına devam edildi. Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki oturuına?e rutuksuz yargılana eski özel Harekât Dairesı Başkan ve- kili Ibrahim Şahin'in avukatı katılırken tutuksuz yargıla- nan 14 polis gelmedi. Otu- rumda söz alan Şahin'in avu- katı Omer Yeşüyurt müvek- kilinin Bursa yakuılannda geçirdiği trafık kazasının ar- dından işıtme yetisinı kaybet- tiğinı beürterek Şahin'e yö- neltilecek sorulann kendisi aracıhğıyla yazılı olarak so- nümasını talep etti. Talebin kabul edihnesi üzerine Şahin'in kimlik tespi- ti, avukat Yeşilyurt aracıhğıy- la yazılı olarak yapıldı Avu- katının yazılı olarak iddiana- medeki suçlamalan yönelt- mesi üzerine Şahin, geçirdi- ği trafık kazasından önceki olaylan anımsamadığuu, bu nedenle ifade veremeyeceği- nı bildirdı. Oturum, dosyada- . ki-eksiklüderin giderilmesi amacıyla ertelendı. Sabiha Gökçen havaalanı açüdı İstanbulHaber Servisi- Istan- bul'un 2. havaalanı olan Pendik Kurtköy'dekı "Sabiha Gökçen Uluslararaa HavaalanT trafığe açıldı. Havaalanına ılk olarak bı- ri askeri diğeri Türk Havayolla- n'na (THY) ait 2 uçak iniş yap- tı. Havaalanmdan THY'nin iç hat seferleri 22-23 Ocak tarihin- de başlayacak. Şubat 1998 tarihinde temeli atılan ve 550 milyon dolara mal olan Sabiha Gökçen Uluslarara- sı Havaalanı'na ilk olarak, An- kara Etımesgut Askeri Havaala- nı 'ndan havalanan "Casa- CN235" tipi uçak iniş yaptı. As- ken uçakla gelen Milli Savunma Bakanlığı Müsteşan Korgeneral Işık Koşaner, Müsteşar Yardım- cısı Tümgeneral Kenzi Süner ve Savunma Sanayii Müsteşan DursunAKErcan, Havaalanı Iş- letme ve Havacılık Endüstrilen AŞ (HEAŞ) Genel Müdürü SeJ- çuk Kikci tarafından karşıladı. Yılda 3 milyon yolcunun geçiş yapacağı dış hatlar ve 500 bin yolcu kapasiteli iç hatlar termi- nalini içinde bulunduran hava- alanı, toplam 655 hektar alan üzerine kuruldu. , ., ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Büyük Tuzak Türkiye'nin gündeminin bir bölümü- nü, hiç tahmin edemeyeceğimiz ve kar- şılaştığımız zaman, çoğu kez ciddiye alamayacağımız bir grup 7tef/ş/mc/'(!) belirliyor. Yazılı ve görüntülu basında ve çok sınırlı da olsa seslı basında, ön- celeri sosyete dedikodulan olarak baş- layan bir habercilik türü; günümüzde, paparazzi vb. isimlerie, halkımızın gün- demini birinci dereceden belirter hale geldi. Yazılı basında bu 'saldıadan' korun- mak mümkün. Çoksatan birkaç 'boya- lı basın' organını ellerine geçirmişler, buradan 'veryansın' ediyorlar. Bu yayın organlan, yazılı basının tirajının yüzde 90'ını oluştursa bile, eiinize almazsanız, sorun yok. (Ama bu türden haberleri satır satır okuyup, ondan sonra bağır- maya başlamanın mantığını anlamak da çok zor...) Iş görüntülu basına geldiği zaman, bu saldın herkesi etkiliyor. En doğrusu kendi adıma konuşmak, ama çevrem- de de gördüğüm o ki; biz, toplum ola- rak, 'televizyon' adı verilen sihirli kutu- nun etkisinden kendimizi kurtarabilmiş değiliz. Eğer açmazsak, büyünün etki- sinden kendimizi koruyabiliyoruz. Ama haber izlemek vb. gibisinden, (nispe- ten!) ciddi bir amaçla televizyonu aç- mışsak; ardından gelen anlamlı-anlam- sız her şeye gözlerimız takıldığı gibi, elimizde 'zap aleti', oradan oraya do- laşmaktan da geri kaimıyoruz. Ve bu arada, bilcümle paparazziler ve onlann 'sermayeleri' evimize giriveriyor. Sayılan birkaç yüzü geçmeyen söz- de sanatçı, sözde şarkıcı, sözde man- ken, sözde sporcu ve bunlann sevgi- lileri ve sevgiiilerinin kanlan ya da ko- calan... Hepsi bu. Hepsi bu, ama za- man zaman kimi isimlerin değişmesi- ne karşın, bu seviyesiz ve terbiyesiz kitle, halkımızın gündeminı birinci de- receden ışgal ediyor. Cumhunyetin ku- ruluş tarihini bilmeyen ev kadını karde- şimiz, sözde sinema oyuncusu hafif- meşrep bir hatunun vücut ölçülerini su gibi sayabiliyor. Bu dar çevre içinde; kim nerede, ne halt ediyor ve kimin eli kimin cebinde, hepsi biliniyor. Olacak şeydeğil... ••• Doğrusunu isterseniz; bu işe kanş- maya, hatta eleştirmeye pek hakkımız da yok. Isteyen istedıgıni izler, ısteyen istediğine ilgi duyar. Bu toplumu bu dü- zeyde bırakanlar utansın. Fakat benim başka bir derdim, baş- ka bir korkum var. O da bu kepazelik- lerin; halka, bir başka bağlam içinde sunulmak istenmesi ve bunun yoğun propagandasının başlamış olması. Gerçekten; bu rezılliklerin, 'laikdüze- nin' bir sonucu olduğu ve bu rezillikle- re bulaşanlann 'Atatürkçüler' olduğu, nicedir ışlenen bir konu. Bu 'rezillikle- re' bulaşan hanımlann ve beylerin, kim- lik tanımlamalannda 'Atatürkçülük'var mıdır bilemem. Ama en azından, 'anti- /AtaoMçü'olmadıklannı düşünüyorum. ömeğin; bir baraçıp, çıplak hanımlara çamur güreşi yaptırmanın, Atatürkçü- lükle bir bağlantısı oknasa bile, herhal- de anti-Atatürkçülük sayılmasa gerek... Fakat son zamanlarda bu insafsız propaganda çok ileri düzeylere taşın- dı. Özellikle dinci kanalların bazılannın, son yılbaşı gecesı programlarında bu konuyu çok 'kışıdıklannı', gördük. Hal- kımızın büyük bir çoğunluğu gerçekten çok sıkıntı içindeyken, bu yapılanlar eleştiriliyor ve bu durumdan laik düze- nimiz sorumlu tutuluyordu. Aslında siyasal Islam'ın egemen ol- duğu toplumlarda, kapalı kapılarardın- da neler olduğunu bilemememize kar- şın, bu türden 'kepazeliklerin', kamu- nun gözü önünde yapılamayacağı açıktır. Fakat dünyanın laik ve seküler ülkelerinin çoğunda (ararsanız) görebi- leceğıniz bu türden rezillikleri, günde- mi belirleyen kitle iletişim araçlannın 'baştacı' ettiğıni göremezsiniz. Hatta, samimi olsa da olmasa da bunu eleş- tirdiklerini görebilirsiniz. Peki bizdeki rezillik ne ola ki?.. ••• Şeriatçı çevrelerin, 'laiklikiştebu'di- ye yutturmaya çabaladıklan 'rezillikle- re' duyulan tepki; bugün, gene aynı 'si- yasal islam'a çevrelerte sınırlı durum- da ve çok cılız. Toplumumuzda gelir farklılıklannın yarattığı huzursuzluklar hızla yükseliyor, ama henüz bu türden 'srtovviara 'dinci' bir yoğun tepki yok. Şimdilik halkımız ve gençlerimizin büyük bir kesimi, bu 'eğlence dünya- sına'Ç) bir biçimde kapağı atıp 'çıtır mankenlerie' bir şeyler yapabilmenin hayalini kuruyor. Zaten aynı hayaller başka biçimlerde de pompalanıyor. Ancak bir gün, bu 'eğlence yağma- sından'pay alma umutlan ortadan kal- kar ve insanlanmız, 'bu dünyayı kurta- ramadık, öbür tarafa bakalım' düşün- cesine kapılıriarsa, işte o zaman işimiz çok zoriaşır. Çağdaşolmayı 'kepazelik' biçiminde sunmak isteyenler şimdilik gülünç du- rumdalar. Ama yann ne olacağı hiç bel- li olmaz. Dikkatli olmamız gerek... 2000 yılı türkiye markalar şampiyonu fordtakımı T U R K E Y MobilD
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle