Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CAK2001SALI CUMHURİYET
SAYFA
H A B E R L E R dishab@cumhuriyet.com.tr 11
ındra'dan
ıbro gînşimi
lANKARA
lumhuriyet) -
ıgiltere'nin Kıbns Özel
emlsilcisi David Hannay,
lün Ankara'da temaslarda
>ulundu. KKTC
rumhurbaşkanı Rauf
Denktaş'ınaracüı
görüşmelerden
çekilmesinin ardından
Ankara'ya geletı Hannay,
taraflann masada
kalmalannın olası bir
anlaşma için önemine
dikkat çekti. Öte yandan,
Denktaş ABD'nin Kıbnz
Özel Temsilcisi Alfred
Moses'ıkabuletti.
Denktaş yaptığı
açıklamada. dolaylı
görûşmelerin kendileri
için bittiğini söyledi.
askeri diyalogu
• ANKARA
(Cumhuriyet) - Türkiye-
İsrail askeri dıyalog
toplantılan Genelkunnay
Başkanlığı Karargâhı'nda
bugûn başlayacak.
Diyalog toplantılarında,
17-18 Ocak gûnlerinde
yapılacak Türkiye-tsrail
ortak askeri tatbikatı da
ele alınacak.
Genelkurmay Başkanıiğı
Genel Sekreterliği'nden
dün yapılan yazılı
açıklamada, "Toplantıda
askeri konularda ve
savunma sanayü alanında
işbirliği faaliyetleri ve iki
ülkeyi ilgüendiren diğer
ortakkonular ele
alınacaktır" dendi.
Açıklamada, bölgesel
gelişmeler ışığında
güvenlik konulannın da
ele alınacağı kaydedildi.
Lagos: Rapor
Yunanistan'm son 10 yıldayaptığı tatbikatlarda söz konusubombalardan 40 bin adetknllandığı ortaya çıktı
Komşudauranyumhısflah
• Yunanistan'da
yayımlananEtnos
gazetesi, Türkiye'nin de
Phalanx 149-2 adındaki
uranyum içeren
bombalardan alan
ülkelerdenbiri olduğunu
yazdı.
MURATİLEM
ATtNA-NATO'nunBosnaveKo-
sova'dakibanş operasyonlan sırasın-
da tüketilmiş uranyum içeren bom-
balarkullanmasınındünyadakiy an-
kılan devam ediyor. Avrupa Birliği
ve NATO bugün konuyu görüşmek
üzeretoplanmayahazırianırken, her
gûn olayla ügili yeni boyutlar orta-
ya çıkıyor. Kod adı Phaîanx 149-2
olan söz konusubombalan komşu-
muzYunanistan'ında 1990yıbndan
buyanakullandığı ortayaçıktı. Bal-
kan Sendromu olarak adlandınlan
skandalın ortaya çıkmasırun ardın-
dan Yunanistan'dayapüanaraşurma-
lar sonucu, komşumuzunsözkonu-
su askeri mühimmattan son on yıl
içinde elli bin adet aldığı anlaşüdı.
Yunanistan Silahh Kuvvetleri'nin
Ege ve lyon Denizi'nde gerçekleş-
tirdiği tatbikatlar sırasındabu bom-
balannkırkbin adedinin kullanıldı-
ğı, depolarda on bin adet daha bu-
lunduğu da ortayaçıktı. Yunanistan
basınında yer alan haberlere göre,
bombalannüzerindekikodnumara-
lan ve içeriğini konu eden bilgüe-
rin okunması ABD'li yetkililer ta-
ranndanyasaklandı. Tüketümişuran-
yum içeren bombalann Yunanis-
tan'da da kullanıldığının ortaya çık-
ması üzerine SavunmaBakanı Ak»
Çohacopuk» gerekliaraştırmalann
yapılması için emir verdiğim açık-
ladı.Çohacopulos,yetkililerden de-
• SANTtAGO (AA) - Şüi
Devlet Başkaru Ricardo
Lagos, askeri cunta
döneminde kaybolan 180
tutuklunun akıbeti
konusunda silahlı
kuvvetlerden "dehşet
verici" bilgiler aldığmı
bildirdi. Radyo ve
televizyondan halka
seslenen Başkan Lagos,
"Elime ulaşan bılgiler acı
verici; buna tahammül
etmek zor" dedi.
Kendisine sunulan
belgelerde ölûmlerden,
işkenceden ve denize ya
da göl ve nehirlere atılan
cesetlerden söz edildiğini
belirten Lagos bilgilerin,
180 kişinin diktatörlük
döneminde öldüğünûn
mahkemelerce saptanması
bakımmdan yararlı
olabüeceğini kaydetti.
•CEZAYtR(AA)-
Cezayir'de aşm dinci
militanlar, yerel bir gûbre
fabrikasında çalışan 4 Rus
mühendisi. boğazlannı
keserek katletti.
Mühendıslere ait
cesetlerin başkentin
doğusundaki Annaba
bölgesınde bulunan Edug
Ormanı'nda ulunduğunu
söylediler. Rus
mühendislerin ormanda
mantar topladıklan sırada
öldürûldükleriileri
sÛTÛldü.
ölümcezası
• KABtL(AA>-
Afganistan'ın Taleban
yöneticüeri, îslam'dan
başka bir dine geçenlerin
ölûm cezasına
çarptınlacağını bildirdi.
Molla Muhammed Ömer,
Afganlan başka dine
geçmeye zorlayan
Müslüman olmayanlann
da öldürüleceğini söyledi.
TÜKETJOLMtŞ URANYUMLU SİLAHLAR
Irak: Bedel ödeme
sırası Avrupa'da
• Saddatn Hüseyin,
4
Avrupalılar, ipini koparmış
Amerikanboğasuıuı arkasmdan gitmelerinin
bedelini ödüyorlar' diye konuştu.
BAĞDAT(Aianslar) - Avru- lar. Ama arük çokgeç* ifade-
sinikullandı. Irakhükümeti ta-
Olaydan etküenen ülkeler arasındakiPortekiz, radyasyonun etküeriniortaya çıkarmakiçinincekmebaşlatü.(AP)
polarda bulunan bombalann sayısı Bombalann ahcıülkelerdenhan- yiDuırçev, Sofya'da Kosova'dakin-
" " ' gisi tarafından ne kadar kullanüdı-hakkında bilgi isterken, son on yıl-
da hangi tatbikatlardakaç adetkul-
lanıldığı hakkmdaki bilgilerin de
kamuoyuna açıklanacağuu söyledi.
Askeri mühimmat, Yunan Deniz
Kuvvetleri başta olmak üzere, Yu-
nan ordusunun tüm askeri birimle-
rinde sürekli olarak kullanmyordu.
Tflridye de alnuş...
Yunanistan'da yayımlanan Etnos
gazetesinin haberine göre, uran-
yum içeren Phalanx 149-2 bom-
balannı aralannda Türkiye'nin de
bulunduğu on yedi ülke almış bu-
lunuyor.
ğı konusunda net bir bilgi edinile-
medi. Alıcı ülkeler arasında Türki-
ye, Rusya, tngiltere, Fransa, tsrail,
Mısır, Pakistan,Taylandve Yunanis-
tan gibi ülkeler bulunuyor.
Bombalara sahipolanTürkiye'nin
bu süahlan nerede ne kadar kullan-
dığı ise henüz bilinmiyor.
Bulgar askeri nükleer uzmanlan
tarafından yapılan araştuma, Sof-
ya'daki radyasyon oranınm Koso-
va'da tespit edilenden daha yüksek
olduğunu ortayakoydu. Askeri araş-
tırma ekibinin başkanı Albay Yuri-
den yüzde 25 daha fazla radyasyon
tespit edildiğini ifade etti.
Scharping: Testyapıhnayacak
Almanya Savunma Bakanı Ru-
dotf Scharping, NATO güçlerinin
tüketilmişuranyumlubombalarkul-
landığı kaygısıyla Balkanlar'da gö-
rev yapmış 60 bin Alman askerine
sağlık testleri yapmak için neden
görmediğini söyledi. Scharping,
Bild gazetesine yaptığı açıklama-
da, bir askenn Bosna'dakı görevin-
den dönüşüsonrasındalösemiyeya-
kalanmasınınzayıflaulmışuranyum-
la ilgisi olmadığını dabelirtti.
pa'daBalkan Sendromu tartış-
malan gündemdeki yerini ko-
rurken, Irak Devlet Başkanı
Saddam Hüseyin, tüketilmiş
uranyumlu silahlann Körfez
Savaşî sırasında Irak halkma
karşıkuÜanıldığınıileri sürerek
"Şimdi dc Avrupa bedel ödö-
yor" dedi. Saddam
Hüseyin,resmiyayın
organı El Tavra'ya
'Balkan Sendro-
mu'na ilişkinyorum-
lanm açıkiadığı de-
meçte, bedel ödeme
sırasırun Avrupa'ya
geldiğini belirterek
"AvrupaUar,ipini ko-
parmış Amerikanbo-
ğasının arkasmdan
gjtmelerininbedenni
odöyorlar" dedi. Av-
rupa'da ortaya çıkan hastah-
ğuu "Amerikah ve Ingpftâerin
Irak halkına yapüklan kötü-
lükten daha kotü
Filistinliler, Clinton 'ın önerilerini reddederken Kahiredeki toplantıdan sonuç çıkmadı
Ortadpğubaşladığıyere döndii
söyleyen Saddam, "O zaman-
larAvrupahlar.bukonudasöy-
kdikkrimizi dinlemediler bi-
te" diye konuştu.
Saddam, -Bugünonlannda
eaeria>rTBAmerikan steşndeya-
nınca,protestoetmeyebaşladv-
rafmdan önceki gün yapılan
açıklamada,Balkanlar'da olup
bitenlerin "ABD'ninKörfezSa-
va^'ndalrakhalkına^ptıkla-
nnm tdoTm" olduğu behrtıl-
miş, Amerikan politikalannm
halklarmsağhkve yaşamlany-
la oynadığı ileri sü-
rülmüştü.
îıakSağkkBakan-
lığı, geçen yıl mart
aymdaKörfez Sava-
şı'ndansonraIrak'ta-
kikanser vakalann-
da dört kat artış ol-
duğunu açıklamıştı.
BağdacABDön-
cülüğündeki mütte-
fikgüçlerin, Körfez
Savaşı sırasında
Irak'a 940 binden
fazla zayıflatılmış uranyumlu
bomba attığını ileri sürüyor.
Körfezde görev yapanyaklaşık
100 bin Amerikan, tngiliz ve
Kanadalı asket de. kas ağnla-
n, kronik yorgunluk, hafıza
kaybıve uykusuzluk gibisend-
romlardan şikâyetçi olmuşlar-
dı. Fransız askerlerdenbazıla-
n aynı sendromlardan dolayı
şikâyetçi olmuşlardı.
• ABD Başkanı'nın banş için sunduğu önerileri
reddeden Filistinliler, Clinton'ın Arafat'ın şartlannı
dikkate almadığını ve bu önerikrin Filistin halkına yasal
haklannı vermediğini söyledi.
DışHaberfcrServia-ABDBaş- yona" dedi. Sneh, Clintontarafın-
dan kamuoyuna sunulan öneriylekanı BiHCBnton'ın görevini dev-
retmesme 11 günkalaFilistinlilet,
Clinton'ın banş önerilerini red-
detnkleriniaçıklarken, Amerikan
Merkezi Haberalma Teşkilatı
(C1A) öncülüğünde Kahire'deya-
pılan güvenlik görüşmelerinden
sonuç çıkmadığı bildirildi.
Filistinli üst düzey görüşmeci
Abmed Korey, Reuters'e yaptığı
açıklamada, "CBnton'ınönerîlerV-
ni gelecekteki görüşmekr ya da
gelecekteki bir anlaşmaiçintemel
otarakkabuledemeyiz" dedi. Ko-
rey, Clinton'ın, Filistin lideri Ya-
ser Arafat'ın şartlannı dikkate al-
madığını ve bu Önerilerin Filistin
halkına yasal haklannı vermedi-
ğini söyledi. Bu önerüere göre
Filistinlilere aralanndaHaremüş-
şerif'in de bulunduğu Doğu Ku-
düs'te kısmi egemenlik, kurula-
cakFilistinDevleti'ne deBatı Şe-
ria'nın yüzde 95'i ve Gazze Şeri-
di'nin tamamı verilirken, bunun
karşıhğında 1948'de mülteci du-
rumuna düşen 3,7 milyon Filis-
tinlinin geridönüşhakkındanvaz-
geçilmesi öngörülüyor. Israil ise
öte yandan, ABDBaşkanı'nınsun-
duğu önerileri kabul etti.
İsrail Savunma Bakan Yardım-
cısı Efraim Sneh, Reuters'e yap-
tığı açıklamada, "Onun (CBnton)
fUdrkrinin görüşmelerin devamt
içintemeloluşturduğunudüşünü-
ilgili yaptığı açıklamada, Filistin-
lilennClinton'ın önerisinireddet-
mesini ise "üzûcü" olarak nitele-
di. GÖrevdenaynlmasına günlerka-
laîsrail-Fihstinbanşı içinhâlâça-
balanm sürdürenClinton ise iki ta-
rafa, hazırladığı banş planını ka-
bul etmeleri çağnsmdabulunarak
*Bu nrsaüdeğeriendirin" dedi.
Önceki akşamMısır'ın başken-
ti Kahire'de tsrail ve Filistin gü-
venlik yetkilileriyle bir araya ge-
len C1A Başkaru GeorgeTcnet'ın
sabahakadar süren zorlugörüşme-
lere karşın bir sonuç elde edeme-
diğibildirildi. Mısu'ındakatıldı-
gı toplantının ardından üst düzey
bir Filistinliyetkili, "Kahîre'deki
dörüûgûvenBkgörüşmeteri, tsra-
il'in uyuşmazhğı ve Filistin top-
raklanndabarikatkunnakvebu-
ralan bobnek konusunda inat et-
mesi nedeniylehıçtnr sonuca ula-
şıtamadan sona enmştir" dedi.
Kudûs'te dev gösteri
Kudüs'ûn Israil yönetiminde
kaVması için dün akşam kentte
onbinlerce kişinin katüdığı bir
gösteri düzenlendi.
Bölge komutanı MiVd Levi,
18.30'da Jaffa Kapısı'nda başla-
yan gösteri için, dün sabah saat-
lerinden itibarenbinlerce polisin
yerleştirildiğini açıkladı.
Vnflav \nnû nnidi Ş Ş y
IVUUr yine U^UiU, y o ü a n kapatması, BM gıda vurthrrundan
yararianan Füistinli mültecileri zor durumda bırakıyor. Yollardaki barikaün
günde sadece iki saatüğine kaldıntanası mültecılerç gıda ulaşımında önemK
aksamalar yaşanmasına neden oluyor. (Fotoğraf: AP)
THE GtlAKDlAN'IN HABERt
Irakpolitikasında
'U dönüşü' hazırlığı
• Ingiltere'nin Guardian gazetesine göre, Londra,
Bushbaşkanlığındaki yeni ABD yönetimine, lrak*uv
güneyinin bombalanmasının bu-akı\masını önerecek.
LONDRA (Ajanslar)- tngiliz
hükümetinin, 10 yıldır
sürdürülen lrak politikasuıda
"U dönüşü" yaparak George
Bush liderliğindeki yeni ABD
yönetimine Irak'ın
güneyindeki bazı hedeflerin
bombalanmasımn
bırakılmasını önereceği iddia
edildi. tngiliz Guardian
gazetesuıin haberinde,
tngiltere'nin Irak'a resrni
yaklaşunmda bir değişiklik
planlanmadığı, ancak yeni
ABD yönetiminin işe
başlamasıyla izlenen politikayı
gözden geçirdiği kaydedildi.
Haberine herhangi bir kaynak
göstermeyen Guardian, Fransa
ve diğer ülkelerin Güney
Irak'ın bombalanmasıru
eleştirdiğini, tngiltere ile
ABD'nin ise temel
yaptırımlan sürdürdûğünü
yazdı. Güneydeki uçuşa yasak
alanın. Irak Devlet Başkanı
Saddam Hüseyin'ın Şıüere
yönelik saldınlannı
engellemek için oluşturulduğu
anımsatılan haberde, ancak
Saddam Hüseyin
karşıtı muhalefetin basturıhnası
nedeniyle Saddam Hüseyin'in
bu baskı pohtikasının da bitriği
kaydedildi. Haberde, Irak'uı
kuzeyi konusundaysa
tngiltere'nin, buradaki uçuşa
yasak bölgenın, Kuzey
Irak'taki Kürtlenn tehdıt
altında olması nedeniyle
devam etmesmi önerdıği
aktanlıyor. Guardian'ın
haberinde, yeni poliükalar
düşünülürken, Saddam
Hüseyin'in
dünyanın istikrannı ciddi
biçimde tehdıt edici
görünmesine ızin vermeyeceği
belirtildi.
^00'den fazia sivflöldû'
1991 Körfez savaşının
ardından Irak'ın kuzey ve
güney kesimlerinde uçuşa
yasak bölgeler oluşturulmuştu.
Bu bölgelerde Amerikan ve
tngiliz savaş uçaklan
neredeyse her gün devriye
uçuşlan yapıyor.
Irak, ABD ve tngilız
uçaklannm Irak hedeflerine
yönelik saldmlannda, geçen
iki yıl içinde 300'den fazla
sivilin öldürüldüğünü ve
binden fazla kişinin de
yaralandığını öne sürüyor.
The Guardian gazetesi,
tngiltere'nin karannda,
sivil ölümlerine
yönelik kamuoyu tepkisinin
ve Irak üzerinde bir tngiliz
pilotu kaybetme
korkusunun da etkili
olduğunu yazdı.
ÖRÜŞ / Prof. Dr. t. Reşat ÖZKAN (E. Müsteşar)
Aralık 2000'de Fransa'nin Nice kentin-
de yapılan (Avrupa Birliği) AB zirvesinden
çıkan karar, Aralık 1997 tarihli Lüksemburg
Kararlanndan, hiçbir hal'tyle bile, bir adım
önde değildir. Tabii, bizim çıkarlanmız açı-
stndan bu böyle. AB için durum oldukça
farklı. Onlar Lüksemburg'a nazaran kendi
planlan ve politikalan bakımmdan koca-
rnan bir adım attılar. O zaman açık açık
dışlamıştardı. Şimdi ise bunu bir perdenin
arkasında yapıyortar.
Tam bir gölge oyunu. Helsinki'den beri
bize adayşıni2 dtyorlarama bununlailgili or-
tada hiçbir şey yok. Öteki, gerçek adaylar
için katılımın en son tarihi 2010 otarak açık-
lanırken, Türkiye için ondan sonrası bile
tam birbilinmezler kuyusu. "Aslında ne ol-
duğu açıkça bilintyorda, hanişu kâğıt üze-
tindeki adaylık meselesi var ya; hani, in-
sanm biraz bu aklını kanştınyor!!!" AB, bir
de bunlara ek olarak Ege ve Kıbns mese-
lelerine resmen taraf olmayı başardı. Bu-
nunla da kalmadr, "Demokratikleşme "yi
smaçlarına kalkan edip, siyasal diyalog
bağlamında iç işlerimizede aiabtldigince ka-
pşmaya katkıyorlar. Sözü uzatmanın hiçbir
UlusalProgram; Kime, Kim îçin veNe İçin
anlamı yok. AB, "Seni ûye yapmayaca-
ğım" diye bas bas bağınr ve bunun için de
her türtü önlemini alırken, biz de sanki or-
tada, Türkiye'ye karşı yapıian hiçbir olum-
suzluk söz konusu degilmişgibi, şimdi, ha-
ni hani, bir "Ulusa! Program" hazıriayıp
AB'ye sunmanın çalışmalannı yapıyoruz.
Gümrük Birliği'nin diğer alanlara da -özel-
likle hizmet sektörü- genişletil-
mesi için teknik düzeydeki ça-
lışmalan, sanki bir şey olmamış
gibi, sürdürüyoruz. Sözlerimi-
zin hemen çarprtılacağını bildi-
ğimiz için şunu öncelikle söyle-
yelim. Biz bir ulusal program
içinde yer alabilecek olan ekonomi, de-
mokrasi, hukuk devleti ve insan haklannın
geliştirilip güçlendirilmesine ilişkin konu-
larael atmayalım falan demiyoruz. Aksine,
bunlan ülkemiz ve ulusumuz için çok da
önemli ve ilerleme kaydedilmesi gereken
konular olarakgörüyoruz. Bizim itiraztmız,
Nice bozgunundan sonra AB'nin hâlâ bir
muhatap olarak görülmesinedir. Bizim ıti-
razımız, Türkiye'ye karşı aşağılayıct ve îki-
yüzlü bir uyutmapolitikası uygulayan AB'ye
hak ettiği yanıtın, hâlâ verilmemiş olması-
nadır. Bizim itirazımız, "Demokrasi, İnsan
Haklan ve Hukuk" soylemini kendine pa-
ravan ederek, ikinci bir dilde eğitim ve ye-
AB, Ege ve Kıbns meselelerine resmen taraf otmayı
başardı. Bununla da kalmadı; "Demokratikleşme"yi
amaçlanna kaîkan edip, siyasal diyalog bağlamında iç
işlerimize de alabüdiğınce kanşmaya kaîkıyor.
ni azınlıklar tanımlamast gayretleri ile Tür-
kiye1
nin laik, üniter ve ulusal yapısında sı-
yasal çatlamalar oluşturmaya çalışan ve
bizim öz zenginliklerimiz olan farklılıklan-
mızı, siyasal çatışmalara yol açabilecek
aynşmalar, çatışmalar ve kopmalar zemi-
nine oturtmayı hedef edinmiş AB'nin em-
peryalistpolttikalannagereken en kesin ve
kararlı biçimde yanrtlar oluşturacak, çağ-
daş, ulusalcı ve kişilikli bir dış politikayı
oluşturamamış olmamızadır. Bizim itirazı-
mız, tarih boyunca soykınmın mucidi ve
uygulayıcısı olmuş bir Avrupa'nin, şimdiler-
de uydurukbir soykınm iddiası ile, bu dev-
leti ve bu ulusu, sanık sandatyesine oturt-
maya çalışan; saptınlmış bir
tarihi bayağı bir siyasete mal-
zeme yapmaya kalkan ve bu-
nun arkasına da kendi şer
amaçlannı koyduğu açıkçabel-
li olan sinsi, aşağılamaya me-
yii veyeftenmiş ve banştanya-
na olmayan politikalannakarşı gereken ya-
nıtı verememiş olmamızadır. Bizim itirazı-
mız, Kıbns ve Ege'de var olan haklanmızı,
uluslararası hukuku ve anlaşmalanyok sa-
yarak Yunanistan'a peşkeş çekmeye kal-
kan ve bu işin taşeronluğunu yaparken de
Türkiye'nin AB'yegirişiniengelleyecekye-
ni araçlann tasanmı gayreti içinde olan
AB'nin bu tavn karşısmda, dünyada bir
gündem oluşturacak bir karşı politika ge-
Hştiremeyişimizedir. Ne garip değil mi? AB
seni üye yapmayacağım diyor, bunun en
son ve canlı bir kanıtını, öteki tüm niyeti ve
planlan ile biriikte, önce KOB, daha sonra
da Başkanlık Sonuç Belgesi'nde (Prt>si-
dency Conclusions) açık bir şekilde ortaya
koyuyor. Biz de hâlâ, kalkıp, bu adamlara,
bu ortam ve koşullarda tam bir teslimıyet
anlayışınt çağnştıracak biryaklaşım içinde,
bir belge sunmak -belgenin içeriğine olur-
sa olsun- için hani hani çalışıyoruz.
Bizim asıl itirazımız, Mustaia Kemal ve
arkadaslannın, bağımsızlık, ulusa! egemen-
lik, çağdaşlık ve aydınlanma temellerin«
dayanarakkurmuş olduklanTürkiye Cum
huriyeti ve onun ulusuna böyiesi bir kim
liksiz, hor görülmeye ve oyalanmaya se
çıkarmayan, hattaaşağılanma tehdidi kaı
şısında bile gerekli tepkisini ortaya ko^
mayan bir siyasetve birdış politika anlayı
ile bunun uygulayıcısı durumunda ols
siyasetve sözüm ona devlet adamlannad
Evet, bizim asıl itirazımız işte bunadır.