Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 OCAK 2001 SAU • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI
TURKİ
Istanbul
Edime
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
14
13
17
13
18
16
17
14
Sinop Y 14 Adana
Samsun PB 17
Trabzon PB 13 Diyarbakır
Giresun PB 13 Şanlıurfa
Ankara PB 10 Mardin
Eskişehir PB 10 Siirt
Konya PB 12 Hakkâri
Stvas S 11 Van
Zonguldak Y 13 Antalya Y 19 Kars
Marmara, Ege ve Ba-
tı Akdeniz bölgeleri
sağanak yağışlı, do-
ğu bolgelenmız yer y-
er sıslı, dığer yerier
parçalı bulutlu geçe-
cek. Hava sıcaklığı
biraz daha artacak.
Rüzgâr guney ve ba-
tı yönlerden orta kuv-
vette, yurdun batı ke-
simlerinde kuvvetli
olarak esecek.
DIS MERKEZLER
Kopenhag Y 7 Bertin ÇB 6 Moskova K -1
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
Y
ÇB
Y
Y
K
b
-4
5
6
00
6
4
8
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
Y
K
K
PB
Y
ÇB
co00
4
3
14
15
15
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
PB
K
K
PB
K
PB
B
7
-8
2
11
5
10
26
Münih ÇB 6 Zürih ÇB 2 Şam B 22
/ ^ Parçah bulutiu Sısli f
r
" H , Bulutlu k
Çok bulutlu ı Yağmuriu °-1AW
Sulukar k Gök gürültülü
GUNCELıCÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
içinde okduğunu kanıtiayan açıklamalarda bulunu-
yor.
Artık bilmeyen kalmadı. Fazilet Partisi'nde bir
çeşit isyana dönüşen iç hareket giderek boyutlan-
dı.
Erbakan'a göre "karanlıkgüçlerin maşası" olan-
lan medya bir süredir Yenilikçiler adıyla anıyor...
Son günlerdeTV'den TV'ye dolaşan Ecevit; ge-
çen pazar günü FP'nin bölünmesi olasılığında gö-
rüş söylemeye yanaşmadı, ama Yenilikçi hareket-
le ilgili saptamasını açığa vurdu:
"Yenilikçi milletvekillerinin ne anlamda yenilikçi
olduklannı anlayabilmiş değilim" dedi.
Bir rastlantı eseri Başbakan'la aynı gün, geçen
pazar Yenilikçilerle ilgili genel merkez değertendir-
meterini FP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Be-
kâroğlu il başkanlan toplantısında açıkladı:
Recep Tayyip Erdoğan'ı, "Fakir gecekondula-
nndan oy alıp zengin sofralannda referans değiş-
tirenadam" diyesuçladı.
Abdıdiah Gül'e yüklenirken Ecevit çizgisinde
konuştu:
"Bunlarneyinyenilikçlsi?Söylediklerihangişey
yeni, yaptıklan tek şey koltuk mücadelesi" dedi.
Bir gerçek böylece kendiliğinden ortaya çıktj.
Hükümetten sonra partiler arasında da uyum
-daha doğrusu kimi konularda ana muhalefetten
de destek- arayışında olan Başbakan'ın Yenilikçi-
lerle ilgili yargısıyla FP'deki Getenekçi kanadın gö-
rüşleri birbiriyle örtüştü.
Ecevit'in defterinde politikalanna karşı çıkanla-
ra affın yeri yoktur. Oysa:
Yenilikçiler Rahşan Hanım Af Yasası'na karşı
çıktılar, oy vermediler.
Ecevit'in Demirel'i Çankaya'da tutmak sevda-
sını özetleyen 5 artı 5 formülüne karşı oy kullandı-
lar.
Bu iki siyasal eylem, DSP liderinin unutamaya-
cağı davranışlardı.
Beri yandan; Ecevit'i koltuğundan edecek her-
hangi bir gerekçenin "mevcut olmadığını" söyle-
yen, son günlerde Başbakan'ın "gideceğini" içe-
ren tartışmalarda Başbakan'a yan tutan Recai Ku-
tan'ı Yenilikçi-Gelenekçi kavgasında dışandan
desteklemek de gerekliydi.
Başbakan, tabii krvançla gereğini yerine getirdi.
Biriiktelik
Başka partilerin iç işlerine kanşmamaya özen
gösteren Ecevit gibi deneyimli birpolitikacının "Ye-
nilikçi denen milletvekillennin ne anlamda yenilik-
çi olduğunu kavrayamadığını" beyan buyurması,
Recai Kutan'la Erbakan'a hayli önemli bir destek
değil de nedir?
Yenilikçiler, üstelik Ecevit'e karşı vaziyet aldıran
bir başka olayın da kahramanı oldular. Nereden ve
neden gerektiyse; Ecevit'in adını anmayı bile iste-
mediği CHP'yi ve Genel Başkanı Baykal'ı ziyaret
ettiler.
Bu hareket; Ecevit'in önemsediği konulardaki
Yenilikçi direnişlerinin üstüne tüy dikti.
Üstüne üstlük; Başbakan, uslanmış FP ile RP za-
manındaki "aşın dinciakımlann"en azından "sar-
sıldığını" düşünüyor.
Eti budu kalmamış dinciliğe yakın bir partinin si-
yasal yelpazede kalmasını demokratik bularak Ye-
nilikçilere karşı Gelenekçi Kutan'lara "dışardan"
destek veriyor.
Parti kapatmalan zoriaştırmayı öngören Ecevit
formülleri Gelenekçilere bir başka destek.
Zira Yenilikçiler FP'nin kapatılacağı varsayımıy-
la yeni bir partiye hazırianıyorlar. Oysa, anayasa-
nın 69. maddesi Ecevit'le Kutan'ın öngördükleri
içerikte değişince; FP siyasal yaşamını sürdüre-
cek...
Yenilikçiler ise başarabilirierse toplayacaklan bü-
yük kongrede parti yönetimini ele geçirmeye çalı-
şacaklar.
Büyük kongreye Gelenekçilerin egemen olduğu
delege çokluğu ile gidileceğine göre; Yenilikçi ba-
şansı -bugün için- zor görünüyor.
Bekleyin ve görün:
Ecevit'le Kutan arasında başlayan uyumun
sonuçlan yakındır, yakın.
Si\asileıe uzanacak• Baştarafı 1. Sayfada
Angora Evleri'nin müteahhidi Hüseyin Ara-
buJ'un sorgusu sürüyor.
Operasyonun perde arkası
Operasyon için Jandanna Genel Komutan-
lığı'na yaklaşık 3 ay önce gelen bir "ihbann"
ardından dügmeye basıldı. fiıalelerdeki yol-
suzluk ve usulsüzlüklere adı kanşan bürok-
ratlar yakın izlemeye alındı. Mahkeme kara-
nyla bürokratlann telefonlan dinlenmeye
başlandı. Telefon izleme sırasında kimi bul-
gular elde edildi.
Bazı kanıtlara ulaşılmasının ardından jan-
darma, bürokratlan gözaltına almak için An-
kara DGM Savcısı Talat Şalk ile görüştü. An-
cak, bürokratlann görevli olması nedeniyle
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na bilgi
vermek gerekti. Bunun üzerine tçişleri Baka-
nı Sadettin Tantan, Enerji Bakanı Cumhur
Ersûmer ile görüşerek gelinen nokta hakkın-
da bilgi verdi. Ersümer de bürokratlan görev-
den almak zorunda kaldı. Böylece operasyo-
na başlandı ve bürokratlar sabah saatlerinde
evlerinden gözaltına alındı.
Bürokratlann evlerindeki belgeler ile bilgi-
sayar disket ve dokümanlanna el konularak
incelemeye alındı. Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı'nca bugüne degin gerçekleştirilen
birçok ihaleye ait dosyanın incelenmesi ne-
deniyle "şajbefi" ihalelerin gün ışığına çıka-
nlacağına dikkat çekildi. Bu nedenle gözaltı
sayısının artabileceği ve bunlar arasında
"önemli kişüerin" de yer alabileceği belirtil-
di.
Enerji yolsuzluğundaki siyasi uzantılann
da ortaya çıkanlmaya çahşıldığı operasyonu
yürüten DGM Savcısı Talat Şalk, önemli so-
ruşturmalara başlamadan önce "acaba bir şey
çdanazda, zordununda kabr mryızdiye" çok
düşündüğünü ve "sancüandığını" belirtti. Şu
ana kadar böyle bir durumla karşılaşmadığı-
nı ve sürdürdüğü bütün soruşturmalardan ba-
şan ile çıküğını belirten ŞaÜc, şunlan söyle-
di: "Bu tür önemli soruşturmalarda soğuk-
kanlı davrananuyonım. Çünkü bu insanlar
ya Türkiye için önemti bir holdingin sahibi
ohryor ya da müsteşar yardımcısı gibi önemli
in<mnlar oluyor. En ufak bir hatamızda bun-
dan Türkiye zarar görür. Bu nedenle çok has-
sas ve özenli davranıyoruz. Bir kişi hakkmda
gözaltı talimab vermeden önceçokdüşünüyo-
rum. Göründüğü gibide soğukkanh değüim."
Sorusturmanın 2.5-3 ay öncesine dayandı-
ğını ve bu süre ıçerisinde ön bilgiler topladık-
larını kaydeden Şalk, ön hazırhktaki bilgile-
rin her zaman yeterli olmadığını, ancak soruş-
turma sırasında kendilerine fıkir verdiğini
kaydetti.
Soruşturmanın konusunun "Enerji veTabii
Kaynaklar Bakanhğı'nca yapılan bazı i-
haJelere fesat kanşbnnak" olduğunu belirten
Talat Şalk, yeni gözaltılann da olabileceğini
bildirdi. Gözaltına alınan bürokratlann geçen
yıl "enerji açığı" olduğu gerekçesiyle elekt-
rik kesintisi yaptığı iddıa edilirken bununla,
yapılacak ihaleleri kendi istedikleri yöne
kanalize etmeyi amaçladıklan belirtildi.
Içişleri Bakanlığı'ndan yapılan açık-
lamada, "MOşaviriiğınıiz biigisi dışındaki ha
yali kaynaklara atfen. bugün (dün) bazı
gazetelerde yer alan haberler, gerçekle bağ-
dasmamakta ve kamuoyunun yaniış bügilen-
dirilmesine neden olmaktadır. Bu nedenle,
müşaviriiğimizin açıklamalan ile soruştur-
mayı yüriiten yetkili DGM Cumhuriyet Sav-
cüığı dışındaki kaynaklardan ahnacakkonuy-
la ilgili bilgilere itibar edümemetidir" denildi.
Ersümer raporu işleme koymadı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Cum-
hur Ersûmer'in, devletin
1997 yılı fîyatlanyla 4 tril-
yon lira zarara uğ^atıldığı,
DGM soruşturmasına ko-
nu olan Konya-Yeşilhisar
iletim ihalesiyle ilgili teftiş
kurulu raporunu onayladı-
ğı, ancak işleme koydur-
madığı ortaya çıktı. Jan-
darma tarafindan sorgula-
nan Dünya Eneni Konseyi
Türkiye Temsilcisi, BAR-
MEK Holding'in sahibi
Hüseyin Arabul'un Ango-
ra -Evleri'adeo «nerji bü-
rokratlanna uygun koşul-
larda evlerin verildigi öğ-
renildi. Bürokratlann bu
evleri doğrudan kendi ad-
lanna değil, akrabalık iliş-
kisi olan kişiler adına al-
dıklan da belirtildi. TE-
DAŞ Genel Müdürü Os-
manNuriDoğan'ın da An-
gora Evleri "nde oturduğu
öğrenildi.
Genişletilerek sürdürü-
len ve son 5 yıla ilişkin iha-
le dosyalannın raflardan
indirildiği "Beyaz Enerji"
operasyonunun başlatıl-
masında etkili olan Konya-
Yeşilhisar iletim hattı iha-
lesiyle ilgili oybirliğiyle 4
Kasım 1998'de alınan ka-
rarda, genel müdür olarak
Zeki Köseoğlu, üye olarak
da Ünal Peker, Birsd Sön-
mez, Oktay Şanroğlu, Mu-
zaffer Sehive Timuçin Tü-
mer'in imzalan bulunuyor.
Konya-Yeşilhisar iletim
hattı ihalesiyle ilgili kara-
ra ilişkin ilk soruşturmanın
da Enerji Bakanj Ersümer
tarafindan değil, eski Ener-
ji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanı ZiyaAktaş tarafindan
20 Nisan 1999 tarihinde
başlatıldığı ortaya çıktı.
Müfettişlerin raporunu im-
zalamak zorunda kalan Er-
sümer'in, 13 Ocak 2000
tarihinden bu yana raporun
gerektirdiği hukuki takiba-
tı başlatmadığı öğrenildi.
Ersümer'in, operasyonla
ilgili bilgi ulaştınlması ve
11 bürokratın görevden
almmasına ilişkin liste
gönderilmesi üzerine,
"alebcete", Teftiş Kurulu
Başkanlığfna görevden
alınma istemimn yer aiât-
ğı bir yazı hazırlattığı ve 3
Ocak 2001 'de de onay ver-
digi ortaya çıktı. NormaJ-
de, Teftiş Kurulu'nun ra-
pora ıstinaden yazılı ola-
rak görevden alınmaya
ilişkin onay isteyeceği, an-
cak bu olayda "bakanın şi-
fahi taiunanyla TEAŞ Ge-
nd Müdürü Muzaffer Sd-
vi'nin görevden aünma-
a"nın talep edildiği ögre-
nildi.
Örtmeye çahşüdı ~
Teftiş Kurulu'nun gö-
revden almaya konu olan
olayla ilgili raporunda, iha-
leyle ilgili saptamalann
gereğinin yerine getirilme-
diği belirtilerek tersine bu
raporlann tarüşmaya açıl-
ması için sorumlu tutulan
kişilerce komisyon oluştu-
rulduğu ve kim tarafindan
ücretlerinin ödendiği bilin-
meyen kişilerden hukuki
görüşleratındığı kaydedil-
di. Raporda, yönetim ku-
rulunun ihaleyle ilgili işler
için daha ucuz teklifler or-
tada iken bunlan dikkate
almadığı kaydedildi. Yü-
rürlüğe konulan şartname-
lerde yer alan "Bir fîrma-
ya birden fazla iş verile-
mez" kuralına dayanılarak
ıhalenin daha pahalı olan
bir fırmaya verildigi belir-
tilen raporda, bu şekilde
kurumun zarar ettirildiği
bildirildi. Kurumunzaran-
na neden olan bu uygula-
marun son 10 yıl içerisin-
de 1997 yılı ve sonrasında
yoğun bir şekilde aynı ki-
şilerden oluşan yönetim
kurulunca kullanılarak yö-
netmeliğe aykın şartname
ile ihaleler yaptıklan vur-
gulandı. Raporda, yönetim
kuruiunun yönetmeliğine
aykın şartnamelerle ihale
yaparken bazı ihalelerde
fıyatlann ucuz tekliflere
indiribnesini karara bağla-
dıklan, ancak diğer grup-
larda bunu yapmayarak
kurumu 3.5 trilyon bra za-
rara uğrattıklan saptandı.
Buna karşın Türk Ceza Ya-
sası açısuidan işleme ge-
rek olmadığı ileri
sürülerek, ıdari yönden yö-
netim kurulu üyelerinin
görevden alınmalan isten-
di. TEAŞ Genel Müdürlü-
ğü 1. Hukuk Müşaviri Du-
ran Belge'nin de haklann-
da hukuk davası açılması
talep edilenler arasmda y-
er aldığı, açılacak davanın
da Hukuk Müşavirliği'nce
takip edilecek olması ne-
deniyle bu kişinin de gö-
revden ahnmasının uygun
olacağı bildirildi.
Ersümer'in Teftiş Kuru-
lu'nun ihalelere ilişkin yol-
suzluk yapıldığmı sapta-
yan bu raporla ilgili işlem-
leri 1 yıl geciktirdiği, an-
cak operasyon yapılacağı
duyumu üzerine görevden
alma yoluna gittiği öğre-
nildi. Teftiş Kurulu'nun
hazırladığı raporun çürü-
tülmesi için, bu raporda
suçlananlar arasında yer
alan TEAŞ Genel Müdürü
Muzaffer Selvi'nin kendi
şube müdürlerinden bir
komisyon oluşturulduğu,
ardından konunun Baym-
dırlık Fen Işleri Kurulu*na
götürüldüğü öğrenildi. Ba-
ymdırlık Fen Işleri Kuru-
lu'ndan da olayın üstünü
kapatacak karar çıkmama-
suıa karşın Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Ersü-
mer'in suç duyurusunda
bulunmadığına dikkat çe-
Angora sakjnleri
Gözaltında bulunan
BARMEK Holdingin sa-
hibi Hüseyin Arabul'un
Angora Evleri'yle bürok-
ratlann ilişkisine yönelık
iddialar kurum içinde yak-
laşık 3 yıldır bilinıyor. TE-
DAŞ Genel Müdürü Os-
man Nuri Doğan'ın da bu
evlerde oturduğu öğrenil-
di. Görevden ahnmalara
gerekçe olan yönetim ku-
rulu karannda, toplam 52
adet trafo merkezinin
anahtar teslimi işinin, 6
grup halinde ihale sonuçla-
n yer alıyor. 1. grupta y-
eralan 380 kilovoltluk Ke-
pez, Yeşilhisar, Diyarbakır,
33 kilovoltluk Nevşehir 2.
Sızır, Sorgun, Çumra, Muş
trafo merkezi ihalesi, 2.6
(rilyon lira bedelle Hayret-
tın Özdil Enerji Taahhüt
Ticaret ve Sanayi AŞ fîr-
masına verildi. Yine 380
kilovoltluk. Balıkesir, Ali-
beyköy, 154 kilovoltluk
Zonguldak 2, Akhisar, 33
kilovoltluk Babaeski, Edir-
ne, Çim, Gebze, Hadım-
köy. Yanmca'nm yer aldı-
ğı 2. grup trafo merkezleri
ihalesi, 2.4 trilyon lira be-
delle STFA ELTA Elektrik
Tesisleri/Koçoğlu tnşaat
konsorsiyumuna bırakıldı.
3. grup trafo merkez ihale-
sini (154 kilovoltluk Paşa-
lar, Büyükçekmece, Ger-
mencik, Küçükköy, Kurt-
köy, Dudullu, Çorlu, 33 ki-
lovoltluk Beylikdüzü) 2
trilyon 498 milyar lirayla
Simko Sanayi ve Ticaret
Şirketi aldı. 4. grup trafo
merkezi (154 kilovoltluk
Karaman Organize Sanayi
Bölgesi, Macunköy, Anka-
ra San. Acıpayam, Boz-
kurt. Sincan, Karapuıar,
Keçiborlu, 33 kilovoltluk
Ümitköy) 2 trilyon 427
milyar lira bedelle ABB
Elektrik AŞ'ye bırakılır-
ken 154 kilovoltluk Tokat
Organize Sanayi Bölgesi,
Beyşehir. Derinkuyu, Si-
nop, Kayabaşı Aksu, Sen-
diremeke, Kayseri 3,33 ki-
lovoltluk Erzincan, Misli-
ova transformatörmerkez-
leri TEMSAN-Energoin-
vest gnıbuna 1.9 trilyon li-
ra bedelle ihale edildi. 154
kilovoltluk Çağçağ, Cizre,
PS-4, PS-5, Etifosfat, Su-
ruç. Narlı, Kahramanma-
raş trafo merkezleri ihale-
sini de, 2.8 trilyon lira be-
delle GES Genel Elektrik
Sistemleri fırması aldı.
'Beyaz Enerji' operasyonu gerginliği
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
"Beyaz Enerji" operasyonunun siyasi-
lere uzanması hükümeti rahatsız etti.
Hürriyet gazetesine açıklama yapan üst
düzey bir askeri yetkilinin "Enerji ve
Tabii Kaynaklar BakanıCumhur Ersü-
mer'in operasyondan son anda haberi
oldu.Birkereonun kesinlikle üstünü çi-
zin. Bundan böyle pisliğe, ruşvete bula-
şan kim varsa onun üzerine ghmekte
kararüyız. Üzücü olan şe>, bürokratla-
nn bu pisüğin içine ginnesi" sözlerine
tepki gösteren Başbakan BülentEcevit,
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hü-
seyinKrvnkoğhı'nu arayarak açıklama
yapan askeri yetkilinin bulunmasını is-
tedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlı-
ğı'ndaki ihale usulsüzlükleri hakkmda
Jandarma Genel Komutanlığı Kaçak-
çılık ve Organize Suçlarla Mücadele
Daire Başkanlığı'nca başlatılan ope-
rasyon yeni boyutlar kazandı. Başba-
kan Yardımcısı Hüsamettin Özkan,
Içişleri Bakanı Sadettin Tantan ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Cumhur Ersümer'le görüştü. Ecevit,
özkan'ın kendisine bilgi vennesinin
ardından gazetecilerin karşısma çıka-
rak bir açıklama yaptı. "Sinirfi ve titre-
yen bir ses tonu"yla konuşan Ecevit,
Hürriyet gazetesinde üst düzey bir as-
keri yetküiye atfen yazılan iddialan ya-
lanladı. Ecevit, 57. Cumhuriyet Hüİcü-
meti'nin, yolsuzluklann ve rüşvetin
üzerine şimdiye kadar görülmemiş öl-
çüde kararlılıkla yürüyen bir hükümet
olduğunu söyledi.
Birbiri arduıa yolsuzluklann orta-
ya çıkanlmasına rağmen, haberin son
derece şaşırtıcı ve üzücü olduğunu kay-
deden Ecevit, "Gûya hükümetimizin
bu konularda >eterti etidnliği gösterme-
diğini imaederşekilde, hattaimanm da
ötesinde iddia eder şekilde biryaym ya-
pûmışür'' dedi. Ecevit, şöyle devam et-
ti:
"Bunu kabul etmek mümkün değO-
dir.GûyaEnerji veTabiiKaynaklar Ba-
kanhğı'nın biigisi dısinda, enerjhie il-
gfli, eJektrikle ilgili birtakun sonıstur-
malar jandanna tarafindan gündeme
getirilip açıklannuşür. Hükümet sanki
devredışıbu^kümakistenmektedir.Bu
arada ilgili bakan için 'Dügmeye o de-
ğil biz bastık' ifadesi kullanılmaktadır.
'Bakanın ismini çizin" yollu iddialar,
ifadeler yer almaktadır. Bunlar son de-
rece yakışıksızdır. kabul edilemeyecek
bir tavınhr, demokratik hukuk devie-
oyle kabul edilemeyecek, bağdaşama-
yacak bir davranışür. Bu konunun üze-
rine yürüyeceğiz. Kimler bu yarnnıyap-
ormışlardır, bununla ilgili incelemekri
yapacağız."
Ecevit, "Sizce neden böyle bir aynm
yapınnaya çahşüıyDr" sorusuna şu ya-
nıtı verdi: "Tabii bu, insanda türiü kuş-
kular uyandmyor. Fakat dediğim gibi
bunun kabul edilmesi mümkün değil-
dir. Bu konularda demokratik hukuk
devleti kurallan içinde hükümet bütün
gayreti göstermektedir. Sankibu gayre-
te gölge dûşürecek şekilde bir imada ve
iddialarda bulunulmaktadn; Bu tür
davranışlar ülkemizin, devtetimizin
dûnyadald saygmhğına da gölge düşür-
mektedir. Bunu kabul etmemiz müm-
kün değildir. Bu davranışın, yakışıksız
davranışın sonımlulannı tespit etmek
için gereken girişimlerde bulunacağız."
Ecevit, bu konuda nasıl bir yöntem
izleneceği sorusuna da "Bakahm. Onu
kararlaşönnz" yanıtını verdi.
"Beyaz Enerji" operasyonunun ne-
den jandanna tarafindan yapıldığı ko-
nusunun merak edildiğinin anımsanl-
ması üzerine Ecevit, "O da benim zih-
nimdebirsoruişareti. Bütün bunlanin-
celeyeceğiz ve demokratik hukuk dev-
letinin tüm kurallan ik işlemesini sağ-
layacagız" dedi. Ecevit, Ersümer'in son
derece üzgün olduğunu ve çok haksız
bir muameleyle karşılaştığuu savuna-
rak iddialan kabul etmelerinin müm-
kün olmadığını, demokratik hukuk
devletinin bütün gerekleriyle işleme-
sini sağlayacaklannı yineledi.
Usulsüzlük ve yolsuzluklarla ilgili
iddialara ilişkin soruya da Ecevit, "On-
lar, adaktin işleridir. O konularda be-
nim bir şey söylemem doğru olmaz.
Ben, bu konunun gündeme getirüiş bi-
çimindeki yakışıksızhk üzerinde, hak-
sıziık üzerinde duruyorum. Onun âV
şmda soruşturma hukukdevletininku-
rallan içerisinde yürûyecektir ve yürö-
mektedir" yamtını verdi.
tçişleri Bakanlığı'ndan sabah saatle-
rinde yapılan açıklamada, yalnızca ba-
kanlıktan verilecek bilgilere itibaredil-
mesi istendi. Akşam saatlerinde de Jan-
darma Genel Komutanlığı'ndan yapı-
lan açıklamada, "8 Ocak 2001 tarihli
bazı basuı ^ ı n organlannda'Dügme-
ye o değil biz bastık' başügryta Beyaz
Enerji operasyonu olarak biünen so-
ruşturma için, bir üst düzey askeri yet-
küiye atfen 'Enerji Bakanı'nın operas-
yonu başlattığı iddiasının doğru ohna-
dığı, bakanm olaydan son anda haberi
olduğu, operasyonu kendilerinin yap-
tığı' şeklinde ifadelerûı yer aldığı bir
haber yavunlanmıstır. Jandanna Ge-
nel Komutanhğı'nın basuıa böyle bir
beyanan ounamıştu-" denildi. Açıkla-
mada, "Jandarma Genel Komutanb-
ğı'nın basına böyle bir beyanan olma-
nuşür" ifadesinin yer alması dikkat
çekti.
CNN Türk'te Manşet programına
katılan Hürriyet Gazetesi Genel Yaym
Yönetmeni Ertuğrul Özkök de, güve-
nilirliğinden kuşku duymadığı ekibi ta-
rafindan hazırlanan haberin doğnılan-
dığmı belirterek "Haberin arkasında-
ynn" dedi.
Gendkurmay'dan ziyaretçi
Ecevit'in araştirma yapılacağını söy-
lemesinin ardmdan Genelkunnay Baş-
kanhğı Personel Başkanı Korge ne-
ral Ahmet Ozteker'in dün akşam saat-
lerinde Başbakanlık'a gelmesi heye-
can yarattı. Başbakan Yardımcısı Hü-
samettin Özkan ve Başbakanlık Müs-
teşan Ahmet Şağarla görüşen Korge-
neral Ozteker'in "memurlann maaşla-
nyla ilgili dü zenlemeyi içerecek karar-
name*'yle ilgili olarak TSK'nin görüş-
lerini iletmiş olabileceği belirtildi.
Çüler: Siyaseti
khietenekonuşma
hakhyok
ANKARA (CumhuriyetBüro-
su) - DYP Genel Başkanı Tansu
Çffler, "BeyazEnerji* operasyo-
nuyla ilgili olarak "siyasetçi kir-
letiByor" diyen ANAP lideri Me-
sut Yılmazın "Siyaseti vesiyaset-
çrvi Idrietmeyin" deme hakkı bu-
lunmadığını belirtti.
ÇÜler, "Aylarca darbe çığırt-
kanhğı yapanlann. atanmışhğı
kabul ederek milli iradeyi gasp
edenlerin,rniDetinvermediğiBaş-
bakanhkkottuğundaoturanlann
bugün demokrat kesflmeye hak-
lan yoktur. Bu konunun felsefesi-
ni yapabOecek son kişilerin asıl
yapması gereken, Enerji Bakan-
İığı'nda olup bitenler konusunda
bilgi vermeleridir" diye konuştu.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
tı. O dönemde bir milyona yakın uranyumlu bom-
ba Irak semalanndan yeryüzüne bırakılmıştı. Bal-
kanlar'da ise 50-60 bin dolayında bombanın kul-
lanıldığı sanılıyor.
Irak'ın, Avrupa'ya her bakımdan uzak olması,
bölgede "müttefik" ülke askerierinin uzun süre kal-
maması, buradaki sorunlann gündeme gelmesini
engelledi.
Balkanlar daha farklı...
20. yüzyılı bu coğrafyada yaşananlar biçimlen-
dirdi. Yüzyılın başında da sonunda da Balkan-
lar'dan dünyaya "bal" tadından çok "kan" koku-
su yayıldı.
Yeri geldikçe şunu vurgulanm:
20. yüzyılın son 10 yılı henüz yazılmadı!
Buna Balkanlar'da yaşananlar da dahil. Sovyet-
ler Birliği'nin çökmesinin ardından Balkanlar'da
başka bir çözülme yaşandı. Moda deyimle kanlı bir
çözülme için "dügmeye" basıldı. Genel beklenti
çözülmenin Kosova'dan başlayacağı yönündeydi.
ABD bütün senaryolannı buna göre kurdu. Ancak
Almanya oyunu bozdu. İlk silah sesleri Saraybos-
na'da duyuldu. Bütün dünyanın gözü önünde,
1992-95 arasında tam 250 bin Saraybosnalı yaşa-
mını yitirdi. 3 milyon nüfuslu bir cografya için ol-
dukça kanlı bir bilanço!
Saraybosna'yı, beklendiği gibi (!) Kosova izledi.
Gelişmeler, nüfusunun yaklaşık yüzde 15'i Balkan
kökenli olan Türkiye'yi aynca ilgilendiriyordu. Böl-
geden gelen kan-sürgün-intikam haberleri, hem
Türkiye'de hem bütün dünyada şu soaınun sorul-
masına neden oluyordu:
"Kosova'ya niçin hâlâ müdahale edilmiyor?"
1999'da edildi!
ABD-lngiltere'nin başrolü oynadığı operasyon,
bölgeye NATO banşı getirdi...
Deney-denek
Konunun güncel yanına dönersek... Sulandınl-
mış uranyum içeren bombalar, önünde hiçbir en-
gel tanımadı. Şimdi, insan da tanımıyori
"Balkan sendromu" diye adlandınlan son ölüm-
lerde, kendi deyimleriyle "atgibi" sağlam olan ül-
kelerin askerleri bir bir kan kanserine yakalanıyor,
ölüyor.
Kesinleşmiş verilere göre Italya 8, Ispanya 4,
Belçika 5 askerini kan kanserinden kaybetti. Bu
hastalığayakalanan kişi sayısının 100'ün üzerinde
olduğu tahmin ediliyor. Resmi açıklamalara göre
Türk birtiğinde böyle bir sorun yok. Dileyelim, hiç
olmasın.
Gelinen noktada soralım:
1 - NATO operasyonu sırasında ne tür bombalar
kullanıldı? Başta Ingiltere olmak üzere pek çok ka-
rar verici ülke, böylesi olaylar gün ışığına çıkınca,
"haa evet, haberimiz vardı" türünden karşılık ve-
riyoıiar. Bu bağlamda, acaba açıklanmayan baş-
ka bomba türü var mı?
2- Uranyum kirliliğini yok etmek adeta olanak-
sız. Binlerce yıl sürebiliyor. Bu bir insanlık suçu de-
ğil mi?
3- NATO operasyonunun insani yanını Birieşmiş
Milletler (BM) organize etmişti. BM'den günlerdir
"tık" yok. Acaba BM giderek, uluslararası operas-
yonlann halkla ilişkiler dairesine mi dönüşüyor?
4- Başta Italyanlar olmak üzere Kosova'da gö-
rev yapan askerler kan kanserine yakalanmasay-
dı, olay böylesine yankı bulmayacaktı. Acaba, böl-
gede yaşayanlann sağlık durumu nedir?
Uzun süre çengelli kalmaması dileğiyle sorulan
burada keselim.
1990'lann ikinci yansında Balkanlar'daki geliş-
meleri yorumlarken zaman zaman "laboratuvar"
tanımını kullanmıştık. Onlarca etnik grubun iç içe
yaşadığı bölgede, küreselleşmenin nedenleri-so-
nuçlan konusunda denemeler yapıldığına, ulusla-
rarası kurumlann işlevinin buradaki uygulamalar-
la yeniden şekillendiğine, ABD-AB-Rusya çekiş-
mesi yaşandığına dikkat çekmiştik.
öyle ki, Balkanlar'daki seçimler bile etnik grup-
lann aynşmasında katalizör olarak kullanıldı.
Bu bağlamda dünya ülkelerini ikiye ayırmak da
olası:
Deney yapanlar, denek olanlar!
ankcum@ttnetnet.tr
Yatağan'ın devri
durdiıruldu
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Hazine
Müsteşarlığı, devletin,
üretim yapılmamasına
karşın özel şirketlere öde-
me yapmak zorunda ka-
lacağı gerekçesiyle şu an-
da çevresel nedenlerle
kapalı bulunan Yatağan,
Kemerköy ve Yeniköy
santrallannın devrinin
durdurulmasını istedi.
'Beyaz Enerji' operasyo-
nu kapsamında gözaltına
alınan bürokratlann ha-
zırladığı bu santrallann
devir sözleşmeleri, çeşit-
li nedenlerle santrallar
üretim yapmadığı takdir-
de devletin, almadığı
elektriğin bedelini bu te-
sisleri devralan özel şir-
ketlere ödemesini öngö-
riiyordu.
Yatağan, Kemerköy ve
Yeniköy santrallannın
kömür yataklan ile birlik-
te 30 yıllıguıa özel Gü-
ney Ege Şirketi"ne devre-
dilmesıne ilişkin sözleş-
meler tamamlandı, ancak
devir işlemi gerçekleş-
medi.
Bu aşamada araya gi-
ren Hazine Müsteşarlığı,
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığfnın ilgili bi-
rimlerine bir yazı gönde-
rerek devir işlemlerinin
durdurulması gerektiğini
iletti.
Hazine, Danıştay'm bu
üç tesisin çevresel koşul-
lar nedeniyle üretüninin
durdurulmasına yönelik
karanna atıfta bulunarak,
devrin gerçekleşmesi du-
rumunda yapılan sözleş-
me gereği devletin özel
şirketlere üretim olma-
masına karşın para öde-
mek zorunda kalacağını
bildirdi.
SantralJan devralması
öngörülen Güney Ege
Şirketi'nin TEAŞ'a bun-
dan bir süre önce gönder-
diği yazıda Danıştay'ın
kapatma karanna dikkat
çekilerek, santrallann
devredildigi tarihte çahş-
tınlamayacağı anımsatıl-
dı. Yazıda aynca, Danış-
tay karanna karşın gerek-
li çevresel önlemlerin
almması da istendi.