17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 OCAK 2001 SAU • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI TURKİ Istanbul Edime Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli Y Y Y Y Y Y Y Y 14 13 17 13 18 16 17 14 Sinop Y 14 Adana Samsun PB 17 Trabzon PB 13 Diyarbakır Giresun PB 13 Şanlıurfa Ankara PB 10 Mardin Eskişehir PB 10 Siirt Konya PB 12 Hakkâri Stvas S 11 Van Zonguldak Y 13 Antalya Y 19 Kars Marmara, Ege ve Ba- tı Akdeniz bölgeleri sağanak yağışlı, do- ğu bolgelenmız yer y- er sıslı, dığer yerier parçalı bulutlu geçe- cek. Hava sıcaklığı biraz daha artacak. Rüzgâr guney ve ba- tı yönlerden orta kuv- vette, yurdun batı ke- simlerinde kuvvetli olarak esecek. DIS MERKEZLER Kopenhag Y 7 Bertin ÇB 6 Moskova K -1 Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB Y ÇB Y Y K b -4 5 6 00 6 4 8 Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB Y K K PB Y ÇB co00 4 3 14 15 15 Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire PB K K PB K PB B 7 -8 2 11 5 10 26 Münih ÇB 6 Zürih ÇB 2 Şam B 22 / ^ Parçah bulutiu Sısli f r " H , Bulutlu k Çok bulutlu ı Yağmuriu °-1AW Sulukar k Gök gürültülü GUNCELıCÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada içinde okduğunu kanıtiayan açıklamalarda bulunu- yor. Artık bilmeyen kalmadı. Fazilet Partisi'nde bir çeşit isyana dönüşen iç hareket giderek boyutlan- dı. Erbakan'a göre "karanlıkgüçlerin maşası" olan- lan medya bir süredir Yenilikçiler adıyla anıyor... Son günlerdeTV'den TV'ye dolaşan Ecevit; ge- çen pazar günü FP'nin bölünmesi olasılığında gö- rüş söylemeye yanaşmadı, ama Yenilikçi hareket- le ilgili saptamasını açığa vurdu: "Yenilikçi milletvekillerinin ne anlamda yenilikçi olduklannı anlayabilmiş değilim" dedi. Bir rastlantı eseri Başbakan'la aynı gün, geçen pazar Yenilikçilerle ilgili genel merkez değertendir- meterini FP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Be- kâroğlu il başkanlan toplantısında açıkladı: Recep Tayyip Erdoğan'ı, "Fakir gecekondula- nndan oy alıp zengin sofralannda referans değiş- tirenadam" diyesuçladı. Abdıdiah Gül'e yüklenirken Ecevit çizgisinde konuştu: "Bunlarneyinyenilikçlsi?Söylediklerihangişey yeni, yaptıklan tek şey koltuk mücadelesi" dedi. Bir gerçek böylece kendiliğinden ortaya çıktj. Hükümetten sonra partiler arasında da uyum -daha doğrusu kimi konularda ana muhalefetten de destek- arayışında olan Başbakan'ın Yenilikçi- lerle ilgili yargısıyla FP'deki Getenekçi kanadın gö- rüşleri birbiriyle örtüştü. Ecevit'in defterinde politikalanna karşı çıkanla- ra affın yeri yoktur. Oysa: Yenilikçiler Rahşan Hanım Af Yasası'na karşı çıktılar, oy vermediler. Ecevit'in Demirel'i Çankaya'da tutmak sevda- sını özetleyen 5 artı 5 formülüne karşı oy kullandı- lar. Bu iki siyasal eylem, DSP liderinin unutamaya- cağı davranışlardı. Beri yandan; Ecevit'i koltuğundan edecek her- hangi bir gerekçenin "mevcut olmadığını" söyle- yen, son günlerde Başbakan'ın "gideceğini" içe- ren tartışmalarda Başbakan'a yan tutan Recai Ku- tan'ı Yenilikçi-Gelenekçi kavgasında dışandan desteklemek de gerekliydi. Başbakan, tabii krvançla gereğini yerine getirdi. Biriiktelik Başka partilerin iç işlerine kanşmamaya özen gösteren Ecevit gibi deneyimli birpolitikacının "Ye- nilikçi denen milletvekillennin ne anlamda yenilik- çi olduğunu kavrayamadığını" beyan buyurması, Recai Kutan'la Erbakan'a hayli önemli bir destek değil de nedir? Yenilikçiler, üstelik Ecevit'e karşı vaziyet aldıran bir başka olayın da kahramanı oldular. Nereden ve neden gerektiyse; Ecevit'in adını anmayı bile iste- mediği CHP'yi ve Genel Başkanı Baykal'ı ziyaret ettiler. Bu hareket; Ecevit'in önemsediği konulardaki Yenilikçi direnişlerinin üstüne tüy dikti. Üstüne üstlük; Başbakan, uslanmış FP ile RP za- manındaki "aşın dinciakımlann"en azından "sar- sıldığını" düşünüyor. Eti budu kalmamış dinciliğe yakın bir partinin si- yasal yelpazede kalmasını demokratik bularak Ye- nilikçilere karşı Gelenekçi Kutan'lara "dışardan" destek veriyor. Parti kapatmalan zoriaştırmayı öngören Ecevit formülleri Gelenekçilere bir başka destek. Zira Yenilikçiler FP'nin kapatılacağı varsayımıy- la yeni bir partiye hazırianıyorlar. Oysa, anayasa- nın 69. maddesi Ecevit'le Kutan'ın öngördükleri içerikte değişince; FP siyasal yaşamını sürdüre- cek... Yenilikçiler ise başarabilirierse toplayacaklan bü- yük kongrede parti yönetimini ele geçirmeye çalı- şacaklar. Büyük kongreye Gelenekçilerin egemen olduğu delege çokluğu ile gidileceğine göre; Yenilikçi ba- şansı -bugün için- zor görünüyor. Bekleyin ve görün: Ecevit'le Kutan arasında başlayan uyumun sonuçlan yakındır, yakın. Si\asileıe uzanacak• Baştarafı 1. Sayfada Angora Evleri'nin müteahhidi Hüseyin Ara- buJ'un sorgusu sürüyor. Operasyonun perde arkası Operasyon için Jandanna Genel Komutan- lığı'na yaklaşık 3 ay önce gelen bir "ihbann" ardından dügmeye basıldı. fiıalelerdeki yol- suzluk ve usulsüzlüklere adı kanşan bürok- ratlar yakın izlemeye alındı. Mahkeme kara- nyla bürokratlann telefonlan dinlenmeye başlandı. Telefon izleme sırasında kimi bul- gular elde edildi. Bazı kanıtlara ulaşılmasının ardından jan- darma, bürokratlan gözaltına almak için An- kara DGM Savcısı Talat Şalk ile görüştü. An- cak, bürokratlann görevli olması nedeniyle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na bilgi vermek gerekti. Bunun üzerine tçişleri Baka- nı Sadettin Tantan, Enerji Bakanı Cumhur Ersûmer ile görüşerek gelinen nokta hakkın- da bilgi verdi. Ersümer de bürokratlan görev- den almak zorunda kaldı. Böylece operasyo- na başlandı ve bürokratlar sabah saatlerinde evlerinden gözaltına alındı. Bürokratlann evlerindeki belgeler ile bilgi- sayar disket ve dokümanlanna el konularak incelemeye alındı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nca bugüne degin gerçekleştirilen birçok ihaleye ait dosyanın incelenmesi ne- deniyle "şajbefi" ihalelerin gün ışığına çıka- nlacağına dikkat çekildi. Bu nedenle gözaltı sayısının artabileceği ve bunlar arasında "önemli kişüerin" de yer alabileceği belirtil- di. Enerji yolsuzluğundaki siyasi uzantılann da ortaya çıkanlmaya çahşıldığı operasyonu yürüten DGM Savcısı Talat Şalk, önemli so- ruşturmalara başlamadan önce "acaba bir şey çdanazda, zordununda kabr mryızdiye" çok düşündüğünü ve "sancüandığını" belirtti. Şu ana kadar böyle bir durumla karşılaşmadığı- nı ve sürdürdüğü bütün soruşturmalardan ba- şan ile çıküğını belirten ŞaÜc, şunlan söyle- di: "Bu tür önemli soruşturmalarda soğuk- kanlı davrananuyonım. Çünkü bu insanlar ya Türkiye için önemti bir holdingin sahibi ohryor ya da müsteşar yardımcısı gibi önemli in<mnlar oluyor. En ufak bir hatamızda bun- dan Türkiye zarar görür. Bu nedenle çok has- sas ve özenli davranıyoruz. Bir kişi hakkmda gözaltı talimab vermeden önceçokdüşünüyo- rum. Göründüğü gibide soğukkanh değüim." Sorusturmanın 2.5-3 ay öncesine dayandı- ğını ve bu süre ıçerisinde ön bilgiler topladık- larını kaydeden Şalk, ön hazırhktaki bilgile- rin her zaman yeterli olmadığını, ancak soruş- turma sırasında kendilerine fıkir verdiğini kaydetti. Soruşturmanın konusunun "Enerji veTabii Kaynaklar Bakanhğı'nca yapılan bazı i- haJelere fesat kanşbnnak" olduğunu belirten Talat Şalk, yeni gözaltılann da olabileceğini bildirdi. Gözaltına alınan bürokratlann geçen yıl "enerji açığı" olduğu gerekçesiyle elekt- rik kesintisi yaptığı iddıa edilirken bununla, yapılacak ihaleleri kendi istedikleri yöne kanalize etmeyi amaçladıklan belirtildi. Içişleri Bakanlığı'ndan yapılan açık- lamada, "MOşaviriiğınıiz biigisi dışındaki ha yali kaynaklara atfen. bugün (dün) bazı gazetelerde yer alan haberler, gerçekle bağ- dasmamakta ve kamuoyunun yaniış bügilen- dirilmesine neden olmaktadır. Bu nedenle, müşaviriiğimizin açıklamalan ile soruştur- mayı yüriiten yetkili DGM Cumhuriyet Sav- cüığı dışındaki kaynaklardan ahnacakkonuy- la ilgili bilgilere itibar edümemetidir" denildi. Ersümer raporu işleme koymadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cum- hur Ersûmer'in, devletin 1997 yılı fîyatlanyla 4 tril- yon lira zarara uğ^atıldığı, DGM soruşturmasına ko- nu olan Konya-Yeşilhisar iletim ihalesiyle ilgili teftiş kurulu raporunu onayladı- ğı, ancak işleme koydur- madığı ortaya çıktı. Jan- darma tarafindan sorgula- nan Dünya Eneni Konseyi Türkiye Temsilcisi, BAR- MEK Holding'in sahibi Hüseyin Arabul'un Ango- ra -Evleri'adeo «nerji bü- rokratlanna uygun koşul- larda evlerin verildigi öğ- renildi. Bürokratlann bu evleri doğrudan kendi ad- lanna değil, akrabalık iliş- kisi olan kişiler adına al- dıklan da belirtildi. TE- DAŞ Genel Müdürü Os- manNuriDoğan'ın da An- gora Evleri "nde oturduğu öğrenildi. Genişletilerek sürdürü- len ve son 5 yıla ilişkin iha- le dosyalannın raflardan indirildiği "Beyaz Enerji" operasyonunun başlatıl- masında etkili olan Konya- Yeşilhisar iletim hattı iha- lesiyle ilgili oybirliğiyle 4 Kasım 1998'de alınan ka- rarda, genel müdür olarak Zeki Köseoğlu, üye olarak da Ünal Peker, Birsd Sön- mez, Oktay Şanroğlu, Mu- zaffer Sehive Timuçin Tü- mer'in imzalan bulunuyor. Konya-Yeşilhisar iletim hattı ihalesiyle ilgili kara- ra ilişkin ilk soruşturmanın da Enerji Bakanj Ersümer tarafindan değil, eski Ener- ji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanı ZiyaAktaş tarafindan 20 Nisan 1999 tarihinde başlatıldığı ortaya çıktı. Müfettişlerin raporunu im- zalamak zorunda kalan Er- sümer'in, 13 Ocak 2000 tarihinden bu yana raporun gerektirdiği hukuki takiba- tı başlatmadığı öğrenildi. Ersümer'in, operasyonla ilgili bilgi ulaştınlması ve 11 bürokratın görevden almmasına ilişkin liste gönderilmesi üzerine, "alebcete", Teftiş Kurulu Başkanlığfna görevden alınma istemimn yer aiât- ğı bir yazı hazırlattığı ve 3 Ocak 2001 'de de onay ver- digi ortaya çıktı. NormaJ- de, Teftiş Kurulu'nun ra- pora ıstinaden yazılı ola- rak görevden alınmaya ilişkin onay isteyeceği, an- cak bu olayda "bakanın şi- fahi taiunanyla TEAŞ Ge- nd Müdürü Muzaffer Sd- vi'nin görevden aünma- a"nın talep edildiği ögre- nildi. Örtmeye çahşüdı ~ Teftiş Kurulu'nun gö- revden almaya konu olan olayla ilgili raporunda, iha- leyle ilgili saptamalann gereğinin yerine getirilme- diği belirtilerek tersine bu raporlann tarüşmaya açıl- ması için sorumlu tutulan kişilerce komisyon oluştu- rulduğu ve kim tarafindan ücretlerinin ödendiği bilin- meyen kişilerden hukuki görüşleratındığı kaydedil- di. Raporda, yönetim ku- rulunun ihaleyle ilgili işler için daha ucuz teklifler or- tada iken bunlan dikkate almadığı kaydedildi. Yü- rürlüğe konulan şartname- lerde yer alan "Bir fîrma- ya birden fazla iş verile- mez" kuralına dayanılarak ıhalenin daha pahalı olan bir fırmaya verildigi belir- tilen raporda, bu şekilde kurumun zarar ettirildiği bildirildi. Kurumunzaran- na neden olan bu uygula- marun son 10 yıl içerisin- de 1997 yılı ve sonrasında yoğun bir şekilde aynı ki- şilerden oluşan yönetim kurulunca kullanılarak yö- netmeliğe aykın şartname ile ihaleler yaptıklan vur- gulandı. Raporda, yönetim kuruiunun yönetmeliğine aykın şartnamelerle ihale yaparken bazı ihalelerde fıyatlann ucuz tekliflere indiribnesini karara bağla- dıklan, ancak diğer grup- larda bunu yapmayarak kurumu 3.5 trilyon bra za- rara uğrattıklan saptandı. Buna karşın Türk Ceza Ya- sası açısuidan işleme ge- rek olmadığı ileri sürülerek, ıdari yönden yö- netim kurulu üyelerinin görevden alınmalan isten- di. TEAŞ Genel Müdürlü- ğü 1. Hukuk Müşaviri Du- ran Belge'nin de haklann- da hukuk davası açılması talep edilenler arasmda y- er aldığı, açılacak davanın da Hukuk Müşavirliği'nce takip edilecek olması ne- deniyle bu kişinin de gö- revden ahnmasının uygun olacağı bildirildi. Ersümer'in Teftiş Kuru- lu'nun ihalelere ilişkin yol- suzluk yapıldığmı sapta- yan bu raporla ilgili işlem- leri 1 yıl geciktirdiği, an- cak operasyon yapılacağı duyumu üzerine görevden alma yoluna gittiği öğre- nildi. Teftiş Kurulu'nun hazırladığı raporun çürü- tülmesi için, bu raporda suçlananlar arasında yer alan TEAŞ Genel Müdürü Muzaffer Selvi'nin kendi şube müdürlerinden bir komisyon oluşturulduğu, ardından konunun Baym- dırlık Fen Işleri Kurulu*na götürüldüğü öğrenildi. Ba- ymdırlık Fen Işleri Kuru- lu'ndan da olayın üstünü kapatacak karar çıkmama- suıa karşın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersü- mer'in suç duyurusunda bulunmadığına dikkat çe- Angora sakjnleri Gözaltında bulunan BARMEK Holdingin sa- hibi Hüseyin Arabul'un Angora Evleri'yle bürok- ratlann ilişkisine yönelık iddialar kurum içinde yak- laşık 3 yıldır bilinıyor. TE- DAŞ Genel Müdürü Os- man Nuri Doğan'ın da bu evlerde oturduğu öğrenil- di. Görevden ahnmalara gerekçe olan yönetim ku- rulu karannda, toplam 52 adet trafo merkezinin anahtar teslimi işinin, 6 grup halinde ihale sonuçla- n yer alıyor. 1. grupta y- eralan 380 kilovoltluk Ke- pez, Yeşilhisar, Diyarbakır, 33 kilovoltluk Nevşehir 2. Sızır, Sorgun, Çumra, Muş trafo merkezi ihalesi, 2.6 (rilyon lira bedelle Hayret- tın Özdil Enerji Taahhüt Ticaret ve Sanayi AŞ fîr- masına verildi. Yine 380 kilovoltluk. Balıkesir, Ali- beyköy, 154 kilovoltluk Zonguldak 2, Akhisar, 33 kilovoltluk Babaeski, Edir- ne, Çim, Gebze, Hadım- köy. Yanmca'nm yer aldı- ğı 2. grup trafo merkezleri ihalesi, 2.4 trilyon lira be- delle STFA ELTA Elektrik Tesisleri/Koçoğlu tnşaat konsorsiyumuna bırakıldı. 3. grup trafo merkez ihale- sini (154 kilovoltluk Paşa- lar, Büyükçekmece, Ger- mencik, Küçükköy, Kurt- köy, Dudullu, Çorlu, 33 ki- lovoltluk Beylikdüzü) 2 trilyon 498 milyar lirayla Simko Sanayi ve Ticaret Şirketi aldı. 4. grup trafo merkezi (154 kilovoltluk Karaman Organize Sanayi Bölgesi, Macunköy, Anka- ra San. Acıpayam, Boz- kurt. Sincan, Karapuıar, Keçiborlu, 33 kilovoltluk Ümitköy) 2 trilyon 427 milyar lira bedelle ABB Elektrik AŞ'ye bırakılır- ken 154 kilovoltluk Tokat Organize Sanayi Bölgesi, Beyşehir. Derinkuyu, Si- nop, Kayabaşı Aksu, Sen- diremeke, Kayseri 3,33 ki- lovoltluk Erzincan, Misli- ova transformatörmerkez- leri TEMSAN-Energoin- vest gnıbuna 1.9 trilyon li- ra bedelle ihale edildi. 154 kilovoltluk Çağçağ, Cizre, PS-4, PS-5, Etifosfat, Su- ruç. Narlı, Kahramanma- raş trafo merkezleri ihale- sini de, 2.8 trilyon lira be- delle GES Genel Elektrik Sistemleri fırması aldı. 'Beyaz Enerji' operasyonu gerginliği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "Beyaz Enerji" operasyonunun siyasi- lere uzanması hükümeti rahatsız etti. Hürriyet gazetesine açıklama yapan üst düzey bir askeri yetkilinin "Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanıCumhur Ersü- mer'in operasyondan son anda haberi oldu.Birkereonun kesinlikle üstünü çi- zin. Bundan böyle pisliğe, ruşvete bula- şan kim varsa onun üzerine ghmekte kararüyız. Üzücü olan şe>, bürokratla- nn bu pisüğin içine ginnesi" sözlerine tepki gösteren Başbakan BülentEcevit, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hü- seyinKrvnkoğhı'nu arayarak açıklama yapan askeri yetkilinin bulunmasını is- tedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlı- ğı'ndaki ihale usulsüzlükleri hakkmda Jandarma Genel Komutanlığı Kaçak- çılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nca başlatılan ope- rasyon yeni boyutlar kazandı. Başba- kan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, Içişleri Bakanı Sadettin Tantan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer'le görüştü. Ecevit, özkan'ın kendisine bilgi vennesinin ardından gazetecilerin karşısma çıka- rak bir açıklama yaptı. "Sinirfi ve titre- yen bir ses tonu"yla konuşan Ecevit, Hürriyet gazetesinde üst düzey bir as- keri yetküiye atfen yazılan iddialan ya- lanladı. Ecevit, 57. Cumhuriyet Hüİcü- meti'nin, yolsuzluklann ve rüşvetin üzerine şimdiye kadar görülmemiş öl- çüde kararlılıkla yürüyen bir hükümet olduğunu söyledi. Birbiri arduıa yolsuzluklann orta- ya çıkanlmasına rağmen, haberin son derece şaşırtıcı ve üzücü olduğunu kay- deden Ecevit, "Gûya hükümetimizin bu konularda >eterti etidnliği gösterme- diğini imaederşekilde, hattaimanm da ötesinde iddia eder şekilde biryaym ya- pûmışür'' dedi. Ecevit, şöyle devam et- ti: "Bunu kabul etmek mümkün değO- dir.GûyaEnerji veTabiiKaynaklar Ba- kanhğı'nın biigisi dısinda, enerjhie il- gfli, eJektrikle ilgili birtakun sonıstur- malar jandanna tarafindan gündeme getirilip açıklannuşür. Hükümet sanki devredışıbu^kümakistenmektedir.Bu arada ilgili bakan için 'Dügmeye o de- ğil biz bastık' ifadesi kullanılmaktadır. 'Bakanın ismini çizin" yollu iddialar, ifadeler yer almaktadır. Bunlar son de- rece yakışıksızdır. kabul edilemeyecek bir tavınhr, demokratik hukuk devie- oyle kabul edilemeyecek, bağdaşama- yacak bir davranışür. Bu konunun üze- rine yürüyeceğiz. Kimler bu yarnnıyap- ormışlardır, bununla ilgili incelemekri yapacağız." Ecevit, "Sizce neden böyle bir aynm yapınnaya çahşüıyDr" sorusuna şu ya- nıtı verdi: "Tabii bu, insanda türiü kuş- kular uyandmyor. Fakat dediğim gibi bunun kabul edilmesi mümkün değil- dir. Bu konularda demokratik hukuk devleti kurallan içinde hükümet bütün gayreti göstermektedir. Sankibu gayre- te gölge dûşürecek şekilde bir imada ve iddialarda bulunulmaktadn; Bu tür davranışlar ülkemizin, devtetimizin dûnyadald saygmhğına da gölge düşür- mektedir. Bunu kabul etmemiz müm- kün değildir. Bu davranışın, yakışıksız davranışın sonımlulannı tespit etmek için gereken girişimlerde bulunacağız." Ecevit, bu konuda nasıl bir yöntem izleneceği sorusuna da "Bakahm. Onu kararlaşönnz" yanıtını verdi. "Beyaz Enerji" operasyonunun ne- den jandanna tarafindan yapıldığı ko- nusunun merak edildiğinin anımsanl- ması üzerine Ecevit, "O da benim zih- nimdebirsoruişareti. Bütün bunlanin- celeyeceğiz ve demokratik hukuk dev- letinin tüm kurallan ik işlemesini sağ- layacagız" dedi. Ecevit, Ersümer'in son derece üzgün olduğunu ve çok haksız bir muameleyle karşılaştığuu savuna- rak iddialan kabul etmelerinin müm- kün olmadığını, demokratik hukuk devletinin bütün gerekleriyle işleme- sini sağlayacaklannı yineledi. Usulsüzlük ve yolsuzluklarla ilgili iddialara ilişkin soruya da Ecevit, "On- lar, adaktin işleridir. O konularda be- nim bir şey söylemem doğru olmaz. Ben, bu konunun gündeme getirüiş bi- çimindeki yakışıksızhk üzerinde, hak- sıziık üzerinde duruyorum. Onun âV şmda soruşturma hukukdevletininku- rallan içerisinde yürûyecektir ve yürö- mektedir" yamtını verdi. tçişleri Bakanlığı'ndan sabah saatle- rinde yapılan açıklamada, yalnızca ba- kanlıktan verilecek bilgilere itibaredil- mesi istendi. Akşam saatlerinde de Jan- darma Genel Komutanlığı'ndan yapı- lan açıklamada, "8 Ocak 2001 tarihli bazı basuı ^ ı n organlannda'Dügme- ye o değil biz bastık' başügryta Beyaz Enerji operasyonu olarak biünen so- ruşturma için, bir üst düzey askeri yet- küiye atfen 'Enerji Bakanı'nın operas- yonu başlattığı iddiasının doğru ohna- dığı, bakanm olaydan son anda haberi olduğu, operasyonu kendilerinin yap- tığı' şeklinde ifadelerûı yer aldığı bir haber yavunlanmıstır. Jandanna Ge- nel Komutanhğı'nın basuıa böyle bir beyanan ounamıştu-" denildi. Açıkla- mada, "Jandarma Genel Komutanb- ğı'nın basına böyle bir beyanan olma- nuşür" ifadesinin yer alması dikkat çekti. CNN Türk'te Manşet programına katılan Hürriyet Gazetesi Genel Yaym Yönetmeni Ertuğrul Özkök de, güve- nilirliğinden kuşku duymadığı ekibi ta- rafindan hazırlanan haberin doğnılan- dığmı belirterek "Haberin arkasında- ynn" dedi. Gendkurmay'dan ziyaretçi Ecevit'in araştirma yapılacağını söy- lemesinin ardmdan Genelkunnay Baş- kanhğı Personel Başkanı Korge ne- ral Ahmet Ozteker'in dün akşam saat- lerinde Başbakanlık'a gelmesi heye- can yarattı. Başbakan Yardımcısı Hü- samettin Özkan ve Başbakanlık Müs- teşan Ahmet Şağarla görüşen Korge- neral Ozteker'in "memurlann maaşla- nyla ilgili dü zenlemeyi içerecek karar- name*'yle ilgili olarak TSK'nin görüş- lerini iletmiş olabileceği belirtildi. Çüler: Siyaseti khietenekonuşma hakhyok ANKARA (CumhuriyetBüro- su) - DYP Genel Başkanı Tansu Çffler, "BeyazEnerji* operasyo- nuyla ilgili olarak "siyasetçi kir- letiByor" diyen ANAP lideri Me- sut Yılmazın "Siyaseti vesiyaset- çrvi Idrietmeyin" deme hakkı bu- lunmadığını belirtti. ÇÜler, "Aylarca darbe çığırt- kanhğı yapanlann. atanmışhğı kabul ederek milli iradeyi gasp edenlerin,rniDetinvermediğiBaş- bakanhkkottuğundaoturanlann bugün demokrat kesflmeye hak- lan yoktur. Bu konunun felsefesi- ni yapabOecek son kişilerin asıl yapması gereken, Enerji Bakan- İığı'nda olup bitenler konusunda bilgi vermeleridir" diye konuştu. G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada tı. O dönemde bir milyona yakın uranyumlu bom- ba Irak semalanndan yeryüzüne bırakılmıştı. Bal- kanlar'da ise 50-60 bin dolayında bombanın kul- lanıldığı sanılıyor. Irak'ın, Avrupa'ya her bakımdan uzak olması, bölgede "müttefik" ülke askerierinin uzun süre kal- maması, buradaki sorunlann gündeme gelmesini engelledi. Balkanlar daha farklı... 20. yüzyılı bu coğrafyada yaşananlar biçimlen- dirdi. Yüzyılın başında da sonunda da Balkan- lar'dan dünyaya "bal" tadından çok "kan" koku- su yayıldı. Yeri geldikçe şunu vurgulanm: 20. yüzyılın son 10 yılı henüz yazılmadı! Buna Balkanlar'da yaşananlar da dahil. Sovyet- ler Birliği'nin çökmesinin ardından Balkanlar'da başka bir çözülme yaşandı. Moda deyimle kanlı bir çözülme için "dügmeye" basıldı. Genel beklenti çözülmenin Kosova'dan başlayacağı yönündeydi. ABD bütün senaryolannı buna göre kurdu. Ancak Almanya oyunu bozdu. İlk silah sesleri Saraybos- na'da duyuldu. Bütün dünyanın gözü önünde, 1992-95 arasında tam 250 bin Saraybosnalı yaşa- mını yitirdi. 3 milyon nüfuslu bir cografya için ol- dukça kanlı bir bilanço! Saraybosna'yı, beklendiği gibi (!) Kosova izledi. Gelişmeler, nüfusunun yaklaşık yüzde 15'i Balkan kökenli olan Türkiye'yi aynca ilgilendiriyordu. Böl- geden gelen kan-sürgün-intikam haberleri, hem Türkiye'de hem bütün dünyada şu soaınun sorul- masına neden oluyordu: "Kosova'ya niçin hâlâ müdahale edilmiyor?" 1999'da edildi! ABD-lngiltere'nin başrolü oynadığı operasyon, bölgeye NATO banşı getirdi... Deney-denek Konunun güncel yanına dönersek... Sulandınl- mış uranyum içeren bombalar, önünde hiçbir en- gel tanımadı. Şimdi, insan da tanımıyori "Balkan sendromu" diye adlandınlan son ölüm- lerde, kendi deyimleriyle "atgibi" sağlam olan ül- kelerin askerleri bir bir kan kanserine yakalanıyor, ölüyor. Kesinleşmiş verilere göre Italya 8, Ispanya 4, Belçika 5 askerini kan kanserinden kaybetti. Bu hastalığayakalanan kişi sayısının 100'ün üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Resmi açıklamalara göre Türk birtiğinde böyle bir sorun yok. Dileyelim, hiç olmasın. Gelinen noktada soralım: 1 - NATO operasyonu sırasında ne tür bombalar kullanıldı? Başta Ingiltere olmak üzere pek çok ka- rar verici ülke, böylesi olaylar gün ışığına çıkınca, "haa evet, haberimiz vardı" türünden karşılık ve- riyoıiar. Bu bağlamda, acaba açıklanmayan baş- ka bomba türü var mı? 2- Uranyum kirliliğini yok etmek adeta olanak- sız. Binlerce yıl sürebiliyor. Bu bir insanlık suçu de- ğil mi? 3- NATO operasyonunun insani yanını Birieşmiş Milletler (BM) organize etmişti. BM'den günlerdir "tık" yok. Acaba BM giderek, uluslararası operas- yonlann halkla ilişkiler dairesine mi dönüşüyor? 4- Başta Italyanlar olmak üzere Kosova'da gö- rev yapan askerler kan kanserine yakalanmasay- dı, olay böylesine yankı bulmayacaktı. Acaba, böl- gede yaşayanlann sağlık durumu nedir? Uzun süre çengelli kalmaması dileğiyle sorulan burada keselim. 1990'lann ikinci yansında Balkanlar'daki geliş- meleri yorumlarken zaman zaman "laboratuvar" tanımını kullanmıştık. Onlarca etnik grubun iç içe yaşadığı bölgede, küreselleşmenin nedenleri-so- nuçlan konusunda denemeler yapıldığına, ulusla- rarası kurumlann işlevinin buradaki uygulamalar- la yeniden şekillendiğine, ABD-AB-Rusya çekiş- mesi yaşandığına dikkat çekmiştik. öyle ki, Balkanlar'daki seçimler bile etnik grup- lann aynşmasında katalizör olarak kullanıldı. Bu bağlamda dünya ülkelerini ikiye ayırmak da olası: Deney yapanlar, denek olanlar! [email protected] Yatağan'ın devri durdiıruldu ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Hazine Müsteşarlığı, devletin, üretim yapılmamasına karşın özel şirketlere öde- me yapmak zorunda ka- lacağı gerekçesiyle şu an- da çevresel nedenlerle kapalı bulunan Yatağan, Kemerköy ve Yeniköy santrallannın devrinin durdurulmasını istedi. 'Beyaz Enerji' operasyo- nu kapsamında gözaltına alınan bürokratlann ha- zırladığı bu santrallann devir sözleşmeleri, çeşit- li nedenlerle santrallar üretim yapmadığı takdir- de devletin, almadığı elektriğin bedelini bu te- sisleri devralan özel şir- ketlere ödemesini öngö- riiyordu. Yatağan, Kemerköy ve Yeniköy santrallannın kömür yataklan ile birlik- te 30 yıllıguıa özel Gü- ney Ege Şirketi"ne devre- dilmesıne ilişkin sözleş- meler tamamlandı, ancak devir işlemi gerçekleş- medi. Bu aşamada araya gi- ren Hazine Müsteşarlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığfnın ilgili bi- rimlerine bir yazı gönde- rerek devir işlemlerinin durdurulması gerektiğini iletti. Hazine, Danıştay'm bu üç tesisin çevresel koşul- lar nedeniyle üretüninin durdurulmasına yönelik karanna atıfta bulunarak, devrin gerçekleşmesi du- rumunda yapılan sözleş- me gereği devletin özel şirketlere üretim olma- masına karşın para öde- mek zorunda kalacağını bildirdi. SantralJan devralması öngörülen Güney Ege Şirketi'nin TEAŞ'a bun- dan bir süre önce gönder- diği yazıda Danıştay'ın kapatma karanna dikkat çekilerek, santrallann devredildigi tarihte çahş- tınlamayacağı anımsatıl- dı. Yazıda aynca, Danış- tay karanna karşın gerek- li çevresel önlemlerin almması da istendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle