Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8OCAK2001 PAZARTESİ
8 HABERLERİN DEVAMI
Istanbul PB 13 Sinop B 13 Adana B 17
Edirne B 13 Samsun B 13 Mersir» B 16
Kocaeli PB 14 Trabzon
Çanakkale PB 15 Gıresun
Izmir B 17 Ânkara
J3 1J2 Pıyarbakır B 10
J3 12 Şanlıurfa B 13
B 6 Mardin B 10
Manisa B 15 Eskişehir B 5 Siirt B 10
Aydın
Denizli
_B T7 Konya B 6 Hakkâıi B
B 15 Sıvas B 6 Van
Zonguldak B 12 Antalya B 19 Kars
Yurdun kuzeybatı ke-
sımlerı parçalı bulutlu.
ötekı yerter az buluilu
geçecek Marmara ıle
yurıJun ıç ve doğu ke-
sımtennde sabah saat-
lennde yoğun olmak
üzeressgoruteceH Ha-
va stoaklığında onemlı
bır değişıkUk olmaya-
cak. Rüzgâr kuzeybatı
kestmlerde guney ve
batı, otekı yertefde değı-
şık yönlerden esecek
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
PB
Y
B
B
B
B
B
3
4
5
8
7
7
7
6
Münih B 8 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
B
Y
B
Y
PB
PB
Y
PB
8
9
10
5
15
8
15
17
Y 4 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Trflis
Kahire
PB
B
PB
B
PB
B
B
B
3
7
-10
5
8
3
7
20
B 13
0Aç.k '
bulutlu
Bulutlu ^ Çok bulutlu ' Yağmurtu Sulu kar , GokgürüttûB
r
'Bülent olan ismimi
değiştireceğim'
I Baştarafı 1. Sayfada
porun sunumu için Ere-
sin Taksim Otel'de düzen-
lenen toplantıya polis izin
vermeyince toplantı, ÎHD
Istanbul Şubesi'nde ger-
çekleştirildi. "HayataKa-
srt Operasyonu" adıyla
hazırlanan raporda, 19
Aralık'ta 20 cezaevinde
gerçekleştirilen operas-
yonda 20 kişinin ateşli si-
lahla, 9 kişinin yanma so-
nucu, 1 kişinin de gaz ze-
hirlenmesi sonucuhayatı-
nı kaybettiğibelirtildi. Iki
askerin yaşamım yitirdi-
ği, 6 askerin yaralandığı
operasyonda 237 tutuklu
ve hükümlünün yaralan-
dığı, protesto eylemleri
sırasında 2 bin 145 kişi-
nin gözaltına alındığı
kaydedildi.
Istanbul DevletGüven-
lik Mahkemesi'nin bası-
na"sansür" karanna dık-
kat çekilen raporda, sekız
kişiye copla tecavüz edil-
diği iddiasıyla Kocaeh
Cumhunyet Savcıhğı'na
verilen suç duyurulan
yer aldı.
İHD îstanbul Şubesi
Başkanı Eren Keskin,
avukatların operasyondan
sonra müvekkilleriyle
yaptığı görûşmelerde,
müvekkillerinin operas-
yon sırasında kullanılan
beyaz bir tozun yakıcı et-
kisinden söz ettiğını an-
lattı. Ailelerinin getırdık-
leri eşyalann alınmadığı-
nı ve tutuklu ve hükümlü-
lerin ihtiyaçlannı kantın-
denkarşılamalan istendi-
ğine dikkat Çeken Keskin,
"F tipi eezaevleri şimdi de
ticarethaneye dönüştürü-
Hiyor" diye konuştu.
Avukat Mihriban Kır-
dök, sevkler sırasında ve
Kandıra F Tipi Ceza-
evi'nde müvekkillerine
"srvü ya da asker giysfli,
bakınılı, parfüm kokulu,
dûzgün aksanlı Idşiler"
tarafından ışkence edildi-
ğini öne sûrdü. Kandıra
Cezaevi'nde 8 tutuklu ve
hükümlüye copla tecavüz
edildiği iddiasıyla suç du-
yurusunda bulundugunu
anlatan avukat Kırdök,
"Nöbetçi olan Kandıra
Cezaevi Savcısı'ndan mü-
vekkillerime yapılan iş-
kencenin übbi tespiti için
adli üp kurumuna sevld-
ni istedim. Ancak savcı,
bunu yapmadı" dedi.
Ümraniye Cezaevi'nde
ölen Alp Ata Akçayüz'ûn
kardeşi Bülent Akçayüz,
ağabeyinden günlerce ha-
ber alamadıklannı, so-
nunda adli tıp morgunda
cesedini bulduklannı an-
lattj. Bülent Akçayüz
şöyle konuştu:
"Ağabeyim yardım ve
yatakhktan yargdanıyor-
du. Vani belki de tahliye
olacaktı. Ölüm orucu ön-
cesi tarnşmalar yapıhrkeo
ölüm orucuna 20 arkada-
şjyla muhakfet etmiş.
Ölüm orucuna zorlanma-
dL 'Üzerlerinde baskı var'
iddialanna karşıhk bir
baskı görmedL Babam
emekli sava.
Biz Atatürkçû sosyalist
bir aileyiz. Babam adımı
1973'te Bülent Ecevit'e
hayranlığından dolayı 'Bü-
lent' koymuş. Ben artık
ağabeyim ve diğerlerinin
ölümünden sorumlubiriy-
le aynı adı taşrmak isteme-
diğim için hemen mahke-
meye başvurup adımı de-
ğiştireceğBU."
Ev tipi cezaevinîn
son günleri
ÖZCAN ÖZGÜR
MUĞLA - Af Yasa-
sı'nvn yürürlüğe girme-
siyle cezaevleri önemlı
ölçüde boşalırken Türki-
yc'nin en küçük cezaevi
olan Datça Cezaevi, ka-
panmakla karşı karşıya
kaldı.
Bugünlerde F tipi ceza-
evleri tartışılıyor. F tipin-
den önce E tipi cezaevle-
ri vardı. Datça'da ise "ev
tipi". Türkiye'nin 2 odalı
en küçük cezaevi yıllar
önce Başbakan Bülent
Ecevit'i de bir günlüğüne
ağırlamıştı.
1980 yıhnda 12 Eylül
askeri darbesi ile partiler
kapatıhrken yöneticileri
gözetime alınmış ve dö-
nemin CHP Genel Başka-
nı Bülent Ecevit'e de 10
günlük ceza için
u
kendi
cezaeviniziseçin" denmiş
ve o da Datça Cezaevi'ni
seçmişti.
Ecevjt Datça Ceza-
evi'ne geldığinde ardın-
dan yeni bir talimat gel-
miş ve 10 günlük cezası-
m Datça Cezaevi'nde de-
ğıl, Datça Aktur'da göze-
tim altında tamamlamıştı.
Datça Cumhuriyet Sav-
cısı Kerim Tosun. son af-
labirlikte bu 2 odah ceza-
evinin bir daha açılma-
mak üzere kapatılabilece-
ğini söyledi. Savcı Tosun,
şehir merkezindeki ceza-
eviyle ılgılı "Burada top-
lam 8 kişilik 2 odabulunu-
yor. Me\cudumuz ise şu
anda 7. Bunlardan biri ta-
rihi eser kaçakçtsL, aftan
yararlamyor. Orman suç-
lulan da Muğla'ya gide-
cek ve cezaevi boşalacak.
Sanıyorum bundansonra
burası kapanır" dedi.
Afla birlikte Dalaman
Tanm Açık Cezaevi 'nin
akıbeti de gündeme geldi.
3 bin 600 dönüm arazi
üzerinde kurulu olan ce-
zaevinde 8 dönüm naren-
ciye bahçesi ıle 1800 dö-
nüm buğday, pamuk, mı-
srr gibi ekim yapılan ta-
nm arazisi bulunuyor.
Arazinin kalan bölümün-
de hayvancılık yapılıyor.
Cezası bitmeye az kalan
mahkûmlann çahştınldı-
ğı bu cezaevinde şu anda
ekilmiş durumda 700 dö-
nüm buğday, 180 dönüm
hayvan beslenmesinde
kullanılan yonca, ağıllar-
da 1400 baş koyun, besi
damında 87' büyükbaş
hayvan, kümeslerde 10
bin tavuk bulunuyor.
Kâğrthane'de polise
sflahlı saldırı: 1 yaralı
tstanbul Haber Servisi -
Kâğıthane"de devriye gö-
revi yapan bir polis aracı-
na dün akşam kar maske-
li 2 kişi tarafından silahlı
saldmda bulunuldu. Sal-
dında bir polis memuru
ayağından yaralanırken
emniyet güçlen saldırgan-
lann yakalanması için
bölgede geniş çaplı ope-
rasyon başlattı.
llArahk2000'deGazi-
osmanpasa'da Çevik Kuv-
vet otobüsünün taranma-
sı,3Ocak2001'dedeŞiş-
li Ilçe Emniyet Müdürlü-
ğü'ne intihar saldınsında
bulunulmasının ardmdan
dün de saat 19.30 sırala-
nnda Caglayan Gürsel
Mahallesi Alaybeyi So-
kak'tan Erzincan Soka-
ğı'na seyreden Kâğıthane
flçe Emniyet Müdürlüğü
ekip otosuna kar maskeli
2 kişi tarafından çapraz
ateş açıldı. Araçta bulu-
nan 4 polis memurundan
Yalçm ZoroğuDan bacağı-
.na ısabet eden kurşunla
hafif şekilde yaralandı.
Saldırganlar olay yerin-
den yaya olarak kaçarken
Zoroğullan da arkadaşla-
n tarafından SSK Okmey-
danı Hastanesi'ne kaldın-
larak tedavi altına alındı.
Tutııhııayaıı sözLerin simgesi
• Baştarafı 1. Sayfada
motosiklet için 2, otomobil için 10, minibüs
için 15, kamyon ve otobüs için 50, 3-7 akslı
treyler için 150 lira olarakbelMenmişti. Bu ra-
kamlar 1990'da motosiklet için 2500, otomo-
bil ve minibüs için 5 bin, otobüs ve kamyon
için 20 bin ve treyler için de 100 bin liraya yük-
seltildi.
Son yapılan zamla ise motosikletlerin 500
bin lira olan geçiş ücreti 750 bine, otomobil
ve minibüslerin 1 milyon lira olan geçiş ücre-
ti 1.5 milyona, otobüsve kamyonlann 1.5 mil-
yon lira olan geçiş ücreti 2 miryona, 3-7 aks-
b treylerlerin geçiş ücretleri de 8 milyon lira-
dan 10 milyon liraya çıkanldı. Böylece kuru-
luşundan bu yana geçiş ücretleri motosiklet—
ler için 375 bin, otomobiller için 150 bin, mi-
nibüsler için 100 bin, kamyon ve otobüsler
için 40 bin, treylerler için de yaklaşık 66 bin
kat artmış oldu.
Karayollan 17. Bölge Müdürlüğü'nün,
1973-2001 yülan arasında her ikı köprüden
geçiş yapan araç istatistiklenne bakıldığında
da, 1973 yüındahizmete girenBoğaziçi Köp-
rüsü'nü o yıl 1 milyon 642 bin araç kullanır-
ken bu rakam 1980'de 27 milyon 794 bin,
1987'de ise 48 milyon 291 bin olarak gerçek-
leşti. Bu yıl da dahil olmak üzere köprüyü
kullanan toplam 434 milyon 897 bin 719 araç
sürücüsü, gişelere 362 milyon 791 bin 945
dolar gelir bırakö. Istanbul Boğazı' nı karayo-
luyla geçmek için inşa edüen ikinci köprü olan
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, 1988 yıhnda
hizmete girdi. Butarihten itibaren Boğazıçi ve
Fatih Sultan Mehmet (FSM) köprülerinden
manuel geçiş yapan araç sayılan ve elde edi-
len gelirler şöyle:
2000yıhrakanüan
2000 yılında her iki Boğaz köprüsünü, oto-
matik geçiş sistemi de (OGS) dahil olmak
üzere toplam 119 milyon 163 bin 328 araç
kullandı. Geçen yıl 53 milyon 616 bin 932'si
Boğaziçi Köprüsü'nden, 50 milyon 516 bin
280'i de Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden
olmak üzere toplam 104 milyon 133 bin 212
araç manuel geçiş yaparak devletin kasasına
59 trilyon 469 milyar 983 milyon (92 milyon
717 bin 822 dolar) üra gelir bıraktı.
30 Haziran 1999'da Boğaziçi Köprüsü'nde
1 milyon 988 bin 978, Fatih Sultan Mehmet
Köprüsü'nde de 832 bin 234 araç OGS'den
yararlandı. OGS'li sürücüler, her iki köprüye
toplam 1 trilyon 459 milyar 116 milyon lira
(dönemin kuruyla yaklaşık 2 milyon 846 bin
dolar) ödedüer. 2000 yılında ise kaçaklar da
dahil Boğaziçi Köprüsü'nden 8 milyon 13
bin 96, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden
de 7 milyon 17 bin 20 araç geçti. Bu gişeler-
den ise toplam 6 trih/on 619 milyar 145 bin
lira (yaklaşık 9 milyon 880 bin dolar) gelirel-
de edildi.
Tüm bu veriler kapsamında, 1973 'ten 2000
yılı sonu itibanyla, Boğaziçi Köprüsü'nü
(OGS dahil) 1 milyar 191 milyon 239 bin 843,
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nü de 437 mil-
yon 234 bin 376 araç olmak üzere toplam 1
milyar 628 milyon 474 bin 219 araç kullandı.
Yaklaşık 500 milyon dolara mal olan her iki
köprüden, yapüışlanndan bugüne kadar geçen
araç sahipleri, gişelere toplam 1 milyar 409
milyon 261 bin 144 dolar geür bıraktı.
' Cezaevleri kâbus gibf
OZANYAyMAN
İZMİR- "Hayata Dönüş" adı verilen ceza-
evi operasyonu surasında Aydın E Tipi Ceza-
evi'nde bulunan, daha sonra Sincan F Tipi
Cezaevi'ne sevk edilen ve ardmdan da Şart-
la tahliye yasasından yararlanarak tahliye edi-
len Akın Demirci, çok acı olsa da F tipi ceza-
evlenne karşı ölüm orucundan başka bir ça-
re olmadığını savunuyor.
Terör örgütüne yardım ve yataklık suçuyla
3 yıl 9 ay hapis cezası alan Demirci, şartla tah-
liye yasasından yararlanarak bugün özgürlü-
ğüne kavuşanlar arasında. Yaşadığı günleri
"kâbus" olarak nitelendiriyor. F tipi cezaevi
gerçeğini kısa süreh de olsa yaşadığmı belir-
terek "Bu cezaevleri yaşanacak yerier değiL
Manöğj, insanı yok etme üzerine. Çok aa a-
n u öföm oruçlandoğruydu. Şartlatahliyeya-
saa çıkmasaydı ben deötümorucuna yatacâk-
tun" diyor.
Demirci'nin karakol, mahkeme ve cezaevi
süreci 14 Aralık 1996 tarihinde ilk kez göz al-
tuıa alınmasıyla başlıyor. 5 ay Bergama Ce-
zaevi'nde kaldıktan sonra ilk çıktığı mahke-
mede beraat ediyor. Ardmdan 8 ay sonra Kıb-
ns'a askerliğini yapmaya gidiyor. 20 Ağus-
tos 1999 tarihinde askerden terhis olan
Demirci, "Ercan Havaalanı'ndan uçağa bin-
dim. Teskeremi almıştım, evime dönüyonım.
tzmir'deinerinmezakhlar ve Buca Cezaevi'ne
götürdüler" dedi.
Buca'da kaldığı günlerde yoğun eylemler
yaşanması üzerine ailesinin uğraşlanyla 9
Kasım 1999 günü Aydın E Tipi Cezaevi'ne
geliyor. Ardından 19 Aralık'ta operasyonu
yaşıyor. Aydın'dan Sincan F Tipi Cezaevi'ne
büyük bir kuşkuyla getirildiklerini söylüyor.
Demirci, "Aydın'da yaşadıklanmdan sonra
her seye kuşkuyla bakma\ a başladım. Acaba
şimdi ne olacak sorusuyla Sincan'a gelmis-
tim" diyor. Sincan'da sabah ve akşam olmak
üzere iki kez sayım olduğunu söyleyen Akın
Demirci, "Şiddetekürrknmişdurumdaydılar.
Bazen srvil olan bir kişi sayım sırasında bide-
re bakarak notlar tutuyordu. Her sayımda
gardiyanlar tarafından dö\ülüyorduk" diyor
ve Sincan F Tipi Cezaevi'ni şöyle anlatıyor.
"Cezaevi doktoruna götürdüler. Parmak
izimizi aldılar. Fotoğraflannuzı çektiler. Labi-
rent gibi yerterden geçerek bir gardiyan eşli-
ğindehûcreyegötürüldüm. Doğan Ünal adın-
da bir kişi içeride yaüyordu. Perişan bir \-azi-
yetteydi Onu gördükten sonra bende acı kal-
madL Beninı dunımum, onun yanında çok
çokhtydi. Hücredeyatmaktanbaşka >-apacak
bir şey yok. Yemek yemiyorduk. Açlık grevin-
deydik>
Cezaevi operasyonlarmın ardından kamu
oyunda, ölüm oruçlannın örgütlerin baskı-
sıyla olduğu yönünde bir görüş oluştuğunu
anımsatmamız üzerine Demirci, şunlan söy-
lüyor:
"Ben örgütten herhangi bir baskı görme-
dim. Örgütie de bir bağlanbm yok. Hapisha-
nede yaşayan bir kişi edilgen konumdadır. F
tipi cezaevleri de kişinin soyutlanması için ön-
görülen bir modeL Psikolojik olarakyokohna-
nız için ora>a kapatıldığınızı biliyorsunuz.
Kimse banasen açhkgrevine gireceksin deme-
dL Bugün Sincan'da ya da diğer F tipi cezaev-
lerindeki insanlar yapayalıuz. Kirn küne bas-
kı kuracak. Oradaki herkes ölüm orucuna
başIadL Eğer baskryla bir şeyler yaptınlsaydı
şu an orada ötüm oruçlan olmazdı. F tipi ce-
zaevinin insanıöldüreceğineinandığun için 35
gün açhk gre\i yapüm. Operasyon sonrasın-
da tahliye edüince>e kadar da açhk grevi yap-
tun. Sonuçta tahliye edümeseydim ben de
ölüm orucuna yatacaknmr
Terdre karşı
Demirci, ölüm oruçlannm ardından mürit
olduklan yönünde yaklaşımlarla ilgili olarak
"Kişinin düşüncesini belirlcyen yaşam tam-
dır. Ben mürit değilîm. Materyalist bir insan
mürit gibi düşünmez. Hapishanelerde her an
ölüm ve yaşam çetişkisini yaşıyorsunuz. Bas-
kı, işkence ve onursuz uygulamalara karşı
onurlu bir şekilde ölümü tercih etmek mürit-
Kkdeğildir-dedı
Teröre her zaman karşı olduğunu ve bu bi- •
linçle adımlarını attığını da söyleyen Akın
Demirci, "Eğer toplumsal bir kurtuhışu iste-
yen insanlar varsa bireysel çıkar gütmeden
mücadele ediyorsa; çetelerin, mafyalaruı ülke-
nin parasını soyanlann çıkarian tehlikeye gi-
recek demektir. Bunun için sosyalist, demok-
rat insanlar terörist olarak gösterüıyor. Terö-
re her zaman hayır dedim, yine hayır diyo-
rum" diye konuşuyor.
1972 doğumlu olan Akın Demirci, Açık
Öğretim Fakültesı'nde halkla ilişkiler bölümü
öğrencisi. Bundan sonraki süreç için net bir
planı olmadığını söyleyerek "Yaşamla ters
düşmeden yaşayacağnn. Daha emin adımlar-
la yaşamımı düzenlemek ve okuhuna devam
etmek istiyorum" diyor.
DSP binasına celenk bırakmak isteyen gruba müdahale: 34 gözaltı
Ölüm orucu eylemi 81. günündeIstanbul Haber Servisi-Kendı-
lerine takılan serumlan şuurlan
açıldığında çıkaran tutuklu ve hü-
kümlülerin ölüm orucu eylemi
81. gününü doldurdu. Cezaevle-
rinde gerçekleştirilen "Hayata
Dönüş" operasyonunu protesto
etmek amacıyla DSP îstanbul tl
Başkanlığı'na siyah çelenk bı-
rakmak isteyen gruba müdahale
eden polis, aralannda însan Hak-
lan Derneği (İHD) Istanbul Şu-
be Başkanı ErenKeskin'in de bu-
lunduğu 34 kişiyı gözaltına aldı.
ÎHD tstanbul Şubesi, HADEP,
ÖDP, EMEP ve DBP îstanbul îl
Örgütleri, Halkevleri, TMMOB
ve KESK yöneticileri, dün saat
13.00'te Mecidiyeköy'deki DSP
Istanbul îl Başkanlığı'na siyah
çelenk bırakmak üzere Ali Sami
Yen Stadı önünde toplandı. Ceza-
evlerinde yapılan operasyonlan
protesto etmek ve hükümet ile
Adalet Bakanı'nı "verdiklerisöz-
leritutmayadavet etmek" isteyen
grup, güvenlik güçleri tarafından
DSP Ü Merkezi'nin kapalı oldu-
ğu belirtilerek dağılmalan için
uyanldı.
Bunun üzerine ÎHD îstanbul
Şubesi Başkanı Avukat Eren
Keskin, güvenlik güçlerinin
kontrolünde DSP îl Merkezi'ne
giderek yöneticilerle görüşmek
istedi. Keskin, partinin kapalı ol-
ması nedeniyle grubun yanma
geri döndü. Daha sonra basın
açıklaması yapmak ve DSP bina-
sı önüne siyah çelenk bırakmak
isteyen gruba müdahale eden gü-
venlik güçleri, Eren Keskin ile
beraberindeki parti ve sivil top-
lum örgütlerinin yöneticilerinin
de aralannda bulunduğu 34 kişi-
yi gözaltma aldı. Akşam saatle-
rinde gözaltına ahnanlardanEren
Keskin, avukat Oya Ersoy Ata-
man ve Gülseren Yoleri serbest
bırakıldı. Olaylarla ilgili olarak
gözaltına alınanlann, bugün Siş-
li Cumhuriyet Savcıhğı'na gön-
derilecekleri ve "2911 sayıh Top-
lantı ve Gösteri Yürüyüşleri Ya-
sası*na muhalefet suçundan yar-
gılanacaklan bildirildi.
ÖDP îl Yönetim Kurulu adına
yapılan yazılı açıklamada, gözal-
tılar kınanarak "DSP, MHP,
ANAP hükümetinin karan ile
gerçekleştirilen ve otuzun üzerin-
de insanın öhlmüne yol açan ce-
zaevi katliamının sorumlulan,
kendflerine karşı en küçük de-
mokratik protestolara bik ta-
hammül edememektedir. Kan
akıtarak, şiddet kullanarak, en
küçükdemokratiktepkiyi şiddet-
le bastırarak ülkeyi karanhk bir
geleceğe sürüklejenler. bunun he-
sabuu vereceklerdir" denildi.
"Hayata Dönüş" operasyonu-
nun ardından Adalet Bakanhğı
tarafından yapılan açıklamalar ile
tutuklu ve hükümlü yakınlannın
iddialan çelişiyor. Tutuklu Aile-
leriyle Yardımlaşma Derneği
(TAYAD) tarafından yapılan
açıklamada "Devlet hayat kurtar-
dı, sorunlar çözüldü mii? Hücre-
lerde işkence devam ediyor" de-
nildi. Görüş sonrası anlatımlar ve
avukatlardan edinilen bilgilere
göre tutuklu ve hükümlülerin bu-
DSP'li Hasan Macit
'Cezaevinin eksiği yok'
İHVffr(AA)-Kandıra F Ti-
pi Cezaevi'nde incelemelerde
bulunan TBMM însan Hak-
lan Alt Komisyonu üyelerin-
den DSP'li Hasan Macft, ce-
zaevinin fıziki yönden eksiği
bulumnadığını savundu.
DSP'den Hasan Macit,
MHP'den Abbas Bozjei
ANAP'tan Miraç Akdoğan,
FFden Nerir Aydm ve
DYP'den Kamer Gençten
oluşan TBMM însan Haklan
Alt Komisyonu üyeleri dün
Kandıra F Tipi Cezaevi'nde
incelemelerde bulundular.
Komisyon üyeleri saat 11.00
sıralannda öncelikle Vali Ke-
mal Önal'ı ziyaret ettiler. Da-
ha sonra, Kandıra F Tipi Ce-
zaevi'ne giden komisyon üye-
lerini burada cumhuriyet sav-
cısı Fevzi Gökbudak ve îl Jan-
darma Komutanı Albay Aydm
Kunıdal karşıladı. Saat
11.40'ta cezaevine giren ko-
misyon üyelerine, Vaü Önal
ve Emniyet Müdürü Erdinç
Sanalp da kaüldı. 4 saat sü-
ren inceleme sonrası, açıkla-
ma yapan komisyon başkanı
Macit, Kandıra F Tipi Ceza-
evi'nin fiziki yönden eksiği
bulunmadıgını ileri sürdü. Tu-
tuklu ve hükümlülerle de gö-
rüştüklerini ifade eden Macit,
"Tutuklu vehükümlülerin,ce-
zaevi yönetimi ile görevliler-
den hiçbirşikâyeti bulunmadı-
gını tespit ettik" diye konuştu.
lundukları cezaevleri ve sağlık
durumlan şöyle:
Sincan F Tipi Cezaevi'nden
HaaDemir. Elinde gaz bombası
patlamış, belinden sakat, tüm vü-
cudu morluklar içinde.
Özgür Orak: Kolu kınk, yü-
zünde ve gözünde şışlikler var.
Bülent Yıkünm: Kolu kınk, ka-
fasında dikişler var. Şemsettin
Kalkan: Ayağı kınk ve tüm vü-
cudu yaralı. Cem Şahin: Yaralı ve
tek kişilik hücrede. Veysel Eroğ-
hı: Yaralı, tek kişilik hücrede. Ze-
ki Demir: Elinde gaz bombası
patlamış, parmaklan yaralı.
Kandıra F Tipi Cezaevi'nden
Serdar Sahnan: Operasyon sıra-
sında açılan ateşte kolundan vu-
rulmuş ancak hiçbir tedavi uygu-
lanmadığı öne sürüldü. Kandıra
Cezaevi'nin çok soğuk olduğu,
sıcak su bulunmadığı belirtildi.
Mehmet Zincir: Ölüm orucuna
ilk başlayan ekipten. Tek başına
yürüyemiyor.
Kartal Cezaevi'nden Sultan
Erdoğdu: Zehirli gazdan etkilen-
miş. Madımak Özen, Pınar Adı-
yaman, Sema Türkdoğan, Yıldu
Gemicioğlu, Asuman Ozcan,
Z«ynep Ankan aynı hücrede ka-
lıyorlar.
Yakınlan, aynı cezaevinde bu-
lunan Alaartin Çalacf nın kadın
tutuklulara küfrettiğini öne sür-
dü.
EdirneFTipiCezaevi'nden Ve-
ti Korkulu'nun yakınlan, içme
suyunun kirli olduğunu, tedavile-
rin yapılmadığını belirtti.
Kütahya Cezaevi'nden Gübe-
ven Oztürk'ün gözlerinin, gaz
bombalan nedeniyle göremediği
ve kulaklarırun işitmediği kayde-
dildi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada ,). ^ ... ^ ,,..
lunması. ;
Çok gerilere gıtmeden sadece 2000 yılı içinde-
ki yolsuzluk operasyonlanna konu olan yöntemler
sıralansa, rekorlar kitabında yer kalmaz.
Banka boşaltmalarda uygulanan yöntemlerin
henüz tümü açığa çıkanlabilmiş değil. Banka sa-
hibinin kendtsine ait öteki şirketlere bankasından
kredi kullandırması... Bu yöntemin fazla uygulan-
ması halinde hemen ortaya çıkacağı dikkate alına-
rak; iki banka sahibinin anlaştp karşıiıklı birbirleri-
nin şirketlerine kredi vermesi, danışıklı boşattım
yapması... Devlet bankalannın garantisini kullana-
rak yurtdışından mityonlarca dolar getirip üstüne
yatması... Yöntemlerden bazılan...
Hayali ihracat olayında ise daha ileri aşamaya
geldik. Başlangıçta, örneğin yeğen 1. Yahya dö-
neminde hayali ihracat için gemiler tutuluyordu,
kaliteli mobilya sanılsın diye suntalar, tahta parça-
lan bulunup kamyonlarla taşınıyordu. Bu yöntem
artık tarihin çöplüğüne atıldı. Birbirinden ileri ba-
şanlara imza atan Türk insanı, hayali ihracatı da
"sanal" yöntemlerle gerçekleştirdi. Yeğen 2. Yah-
ya'nın yöntemler yelpazesini tarih mutlaka yaza-
cak. Bir ülke düşünün ki, sahte fatura basımı, sek-
tör haline gelmiş olsun: -% v *?&
- Beyefendi mesleğiniz ne?
'Sahte fatura taciriyim. Ayda birkaç kamyon sa-
tıyoruz..."
Et ve benzeri gıda maddeterinin kaçakçıltğında
geliştirilen yöntemlerse "Bir yolsuziuktan en çok
kaç çeşit pay çıkanlır" sorusunu sorduruyor. Av-
rupa ülkeleri damgasını kullanarak Doğu'dan et
getiriyorsunuz. Fiyatını gerçek rakamın çok üze-
rinde göstererek büyük bir döviz hareketi yaratı-
yorsunuz. Eti Türkiye'ye soktuktan sonra, başka
bir ülkeye ihraç ettiğinize ilişkin belge düzenliyor-
sunuz. Fiyatı doğal ve haklı olarak çok yüksek gos-
teriyorsunuz. Bu bedel üzerinden vergi iadesi alı-
yorsunuz. Gerçekte piyasafiyatının 4-5 katı düşük
getirdiğiniz etı gızlıce ıç pazara satıp para kazanı-
yorsunuz...
Enerjide Tatlı Kıyaklar Bakanhğı
2000 yılı boyunca bu yöntemleri haberteştirdik.
Yeni yıla, bu kadar yaygın olduğu düşünülmeyen
bir yolsuzluk operasyonuyla başladık:
Kaçak akaryakrt... -• ^« -*
Olayın boyutlan henüz bütün aynntılanyla orta-
ya çıkanlabilmiş değil. Bilinen o ki, ülke içinde ka-
çak rafıneri kurulacak kadar ileri gidilmiş. Yurtdışı-
na satmak üzere ham petrol alıyorsunuz. Bunu ka-
çak rafineride işliyorsor*aı.Piyasa fıyattnm4-5 kat
altında üretim yapıyorsunuz. Piyasa fiyatı civann-
' öa satıyOrsunuz...
Rafineri yetersiz kalırsa, bu kez serbest bölge-
lere gemi yanaştınyorsunuz. Tankeriere özel gizli
bölmeler yaptınp ihraç ürünü petrolü usul usul içe-
ri sürüyorsunuz...
Fırtına adı verilen bu operasyonun boyutlan, ba-
kalım Kasırga, Ahtapot, Paraşüt, Balina, Kartal
operasyonlannı yakalayabilecek mi?
Beyaz Enerji operasyonuna gelince... Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde olup biten-
leri anlatabilmek için yakın geçmişte şu yakıştırma-
yı yapmıştık:
Enerjide Tatlı Kıyaklar Bakanlığı...
Son operasyon bizim bu tanımlamamızın "çok
hafiT kaldığını, olayın boyutlannın çok daha ge-
niş olduğunu ortaya koyuyor. Müsteşar Yardımcısı
Mustafa Mendilcioğlu, TEAŞ Genel Müdürü Mu-
zaffer Selvi, Genel Müdür Yardımcısı Önal Peker,
TEAŞ YükTevzi Başkanı Mustafa Aslan önce açı-
ğa, ardından gözaltına alındılar. Bu kişilere,
23.6.1991 - 20.11.1991 arasında görevde kalan 1.
Mesut Yılmaz hükümetinin Devlet Bakanı, döne-
min Niğde Milletvekili Birsel Sonmez de ektendi.
Suçlamaşu: ..<A;«
Enerji ihalelerinde usulsüzlük, yolsuzluk.
Daha önceki operasyonlarda olayın, devlet için-
deki ayaklannın ortaya çıkanlamamasına dikkat
çekerdik. Şimdi bu yönüne el atıldığını görüyoruz.
Temiz bir toplum yaratmanın olmazsa olmazla-
nndan biri, yolsuzluklann devlet-siyaset içindeki
uzantılannın ortaya çıkanlması. Benzetmek gibi ol-
sun, Italya'da 3 yıl süren Temiz Eller operasyonun-
da sonjşturma geçiren siyasilerin genel toplamı
şöyleydi:
4 başbakan, 25 bakan, 400 milletvekili...
ankcum@ttnetnettr
Tantan: Saadet
ziııcirleri kırılacak
• Baştarafı 1. Sayfada
"Soruşturmalar geniş
kapsamb olarak sürdürü-
lüyor. Güvenlik güçleri
ber alanda çausıyor."
Devletin istihbarat ör-
gütlerinin yıllarca yasadı-
şı örgütlerle işbirliği yap-
malan ve onlan kullan-
malanyla ilgili iddialar
konusunda Tantan şu gö-
rüşlere yer verdi:
"Bu konudayaygm söy-
lentiler var. Böyle bakıldV
ğında, acaba buna yasalar
mı cevaz veriyor, sorusu
akla getiyor. Bununda ge-
niş bir araşürma konusu
olması lazun."
MÎT Müsteşan Şenkal
Atasagun'un ve yardım-
cısı Mikdat Alpay'm bazı
gazetelerin yazarlanna
Kürtçenin serbest bırakıl-
ması ve AB üyeliğiyle il-
gili görüşlerini açıklama-
lannı Tantan, "MlTMfis-
teşan'nm görevi, bağh ol-
duğu kurumlara topla-
dıklan bilgileri vermek-
tir"
dı.
biçiminde yorumla-
"Nûfiız casuslan"nın
bu operasyonlara karşı di-
reneceklerine işaret eden
Içişlen Bakanı Tantan,
"tçişleriTeşküah'ndasize
karşı yapılan isyan bunun
bir sonucu muydu" soru-
muza, "Elbette" diye ya-
mt verdi.
"Tapınak sövalyeie-
ri"nin kimler olduklannı
sorduğumuzda Tantan,
"tsim isim söykmem ayıp
ohır.Amaber alandadire-
niyoriar" dedi. Polis teş-
kilatında eğitim kalitesi-
nin arttınlmasına önem
verdiklerini, bu amaçla
polis akademilerini üni-
versite duzeyine yükselt-
tiklerini hatırlatan Içişle-
ri Bakanı Tantan, halkın,
toplumun artık kirlilik v e
yolsuzlukla sonuna kadar
mücadele edilmesini iste-5
diğini ve bu desteğı alaralc
görev yaptıklannı söz-
lerine ekledi.