22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 OCAK 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Altın tepsi Bakanlar Kurulu toplantısında, Türkiye'de 6 bin 500 ton altın rezervi bulunduğu, bunun dış borcun üçte ikisine denk geldigi, bu nedenle attın çıkaracak yabancı şirketlerin önündeki bürokratik engellerin ortadan kaldınlması karartaştınldı. Türkiye'deki altın rezervinin ne kadar olduğu yeni keşfedilmiş bir olgu değil. Bir kamu kuruluşu olan MTA, bunlann yerierini, rezervini yıllar öncesinden belirlemiş zaten. Madem dış borcumuzu altın çıkararak karşılamak istiyoruz, niye bu işi kamu eliyle yapmıyonjz da, elâleme teslim ediyoruz? Yıllarca MTA'da çalışmış, TMMOB'de Genel Sekreterlik yapmış olan Mehmet Yüksel Barkurt'a göre, altın çıkarmak ve işletmek çok ileri bir * teknoloji, sermaye gerektirmiyor. Türkiye, işsiz ya da başka işlerde çalışan binlerce jeoloji mühendisine, jeofizikçiye, maden mühendisine sahip. Demek ki; sermaye, teknoloji ve işgücü açısından herhangi bir sıkıntı yok. Eh, o zaman ne demeye altın çıkarmayı ve işlemeyi yabancılara bırakıyoruz? Mehmet Yüksel Barkurt'un yanıtı şöyle: "Zonguldak havalisini yabancılara bırakıp o yöreyi köstebek yuvasına çevirten Osmanlı'nın sömürge olma an/ayışı hortladı da ondan..." Altınımızı altın tepside sunmanın başka gerekçesi var da, biz mi bilmiyoruz? IS1K KANSU Şili'deki lilm Türkiye'de gösterime giriyor Hiç şaşırtıcı değil. Önce kamu- sal sosyal güvenlik haklan daral- tılıyor, SSK'nin emeklilik ve sağlık hizmetleri birbirinden aynlıyor, iş- çi hastanelerinin "pıyasa/aştın/ma- sına" zemin hazırlanıyor ve perde: "Bireysel (özel) emeklilik sigorta- sı yasa tasansı TBMM'de görüşü- lüyor." Bu film, daha önce Şili'de gös- terime girmiş... Adı da "Pinera Mo- deli". Hani, bir süre önce Türki- ye'yegeldiğindemedyamızın "sos- yal güvenliğin büyûcüsü" olarak tanımladığı kişi varya, ta kendisi. Şili ya da Pinera Modeli ne an- lama geliyor? Liman-lş Sendikası'nın titiz ve derinlemesine çalışmaları iletanı- nan uzmanı Oğuz Topak'a kulak verelim: "Şili'de sağlık hizmetleri piyasalaştmlırken FONORA siste- mi olarak da bilinen bu hizmetleri sunan hastanelerbirerişletme ha- line getirilmiştir. Sosyal yardımlar ve diğer gelir adaletsizliğini önle- meye dönük harcamalarda kısıntı- ya gidilirken Pinera Modeli olarak bilinen sigorta sisteminin özelleş- tirilmesi de devreye sokulmuştur. Yapısal uyumun bu ayağıyla biriik- te yeni bir kurumsal düzenleme or- taya çıkanlmıştır. Buyeni kurumsal ayak, özel sigorta şirketleridir." Şih'de Pinera, Türkiye'de deYa- şar Okuyan Modeli. Al biıini, vur ötekine. Tıpatıp aynısı. Topak'ın saptamalanna döne- lim yine: "AFP (özel emeklilik fonlan yö- netimi) şirketleri ülkedeki sosyal güvenlik fonlannın yûzde 100'üne sahipler. Bir diğer deyişle devlet, sosyal güvenlik alanından tümüy- le çekilmiş durumdadır. Profesyo- nel kurumlaria ve sendikalarla or- tak çalışan esk/ sıstemın ortadan kalkmasıyla AFP'lersınıftemelli ör- gütierle olan ilişkiyi koparmıştır. Devletin yeni modele geçişi des- teklemesi nedeniyle AFP'lerin re- el kazançlan yüzde 12'lere kadar ulaşmıştr. Şirketlerin ellerinde top- lanan fonlar 1996 itibanyla 30 mil- yar dolardır. Bu miktar Şili'nin gay- risafı milli hasılasının yüzde 30'una denk düşen bir orandır." Gelelim Şili'de özel emeklilik işi- ni yapan sigorta şirketlerinin yapı- sına: "Toplam 13AFP'ninsadece3'ü toplam fonlann yüzde 65'ini kont- rol etmektedir. Bu ilk 3 firma da en iyi gelir getiren fırma değil, en iyi pazariama yapan fiımadır. Bu alan- da kurulan şirketlerin birçoğu ya- bancı sermaye tarafından ortaklık veya vesaire yollaria kurulmuştur. Bu yabancı şiri<etlerin birçoğu ya ABD ya da Ingiliz şirketleridir ve bu şirketler tahditlere ve diğer kı- sıtlayıcı önlemlere rağmen biriken fonlann büyük birkısmını yurtdışı- na çıkarmıştır." Ya uygulama? Uygulama, özel emekliliğe yöneltilmiş çalışanlara, emekçilere neler getirmiş, bir de ona bakalınv. "45 yıl çalışması gereken işçi, çalışma hayatınınyüzde 20's/ni ça- lışmadan, ömeğin işsiz olarak ge- çhmişse, alacağı emekli maaşı, son aldığı maaşın yüzde 37'sine düşü- yor. Eğeryıllık reel faiz varsayıldığı gibi değil de daha düşük gerçek- leşirse emekli maaşı en son aldığı maaşın yüzde 25'/ne, yıllık reel fa- iz oranı daha düşük gerçekleşirse emekli maaşı en son aldığı maaşın yüzde 15'inedüşüyor. Yani özel si- gorta kurumlan, ülke ekonomisi- nin kötüye gidişinin, gerçekleşen yüksek enflasyonun yükünû hiç de üstlenmek istemiyoriar, tüm yük emekli olacak olan çalışana yükle- niyor." Bir örnek daha: "İlkolarakprimler kaynaktan ke- silmediği için modelin katılımcıla- n çoğu zaman düzenli ödeme ya- pamıyoriar. Yüksek gelir gruplan yüzde 80-90 düzenli ödeme ya- parken, düşük gelir gruplan yüzde 45-55 oranında düzenli ödemeya- pabilir durumdalar. Tabiiki, budü- zensiz ödemeterin olumsuz sonuç- lanndan şirketlerdeğil, emekli ma- aşı alanlar etkileniyor. Çünkü sis- tem, prim ödeme yoğunluğu düş- tükçe emekli maaşının da düşme- sı yöntemıne göre kurulmuş." Şili'deki filmin Türkiye'deki ga- lasına hazırianın. Muhteşem ola- cak... ÇALIŞANLARIN SORULARI7SORLNLARI YILMAZ ŞÎPAL Tehlikeli, Ağır ve Yıpratıcı Işler ve Primleri 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı ile 506 sayılı Sosyal Sigorta- lar Yasası kapsamında, tehlikeli, ağır ve yıpratıcı işlerde çalışan- lann konumlan değişiktir. a) T.C. Emekli Sandığı: T.C. Emekli Sandığı Yasası'nın 32. maddesinde yer alan tehlikeli, ağır ve yıpratıcı işlerde çalışanla- ra, "fiili hizmet müddetlerinin her yılı için" görev türûne gö- re en az.iki ay, en çok da altı ay, aynca fiili çalışma sürelerine eklenir. Bu süreler Emekli Sandığı Yasası'nda "fiili hizmet müddeti zammı" olarak tanımlanmıştır. "Fiili hizmet müdde- ti zammı" emeklilik işlemlerinde "fiili hizmet sayılır. Bu zam- ların toplamı 8 (sekiz) yılı geçemez. Lokomotif makinist ve ateşçileri 8 yıl kaydına tabi değildir." Bir başka anlatımla, tehlikeli, ağır ve yıpratıcı olarak belirtilen görevlerde 1 tam yıl çalışan Emekli Sandığı iştirakçisi en az 1 yıl 2 ay, en çok 1 yıl 6 ay çalışmış kabul edilmektedir. Böylece, bu iştirakçilerin emekli olmalan gereken süreler de kısalmaktadır. Aynca, "fiili hizmet müddeti zammı", emeklilik yaş sının uygulamasında "bu sürenin üç yıldan çok olmamak üzere ya- nsı indirilir." Tehlikeli, ağır ve yıpratıcı görevlerde çalışanlardan diğer gö- revlerde çalışan iştirakçiler gibi, "emeklilik keseneğine esas aylık tutarın üzerinden her ay" yüzde 15 (on beş) emeklilik keseneği alınır. Çalıştıgı kurumlar da bu keseneğe yüzde 20 (yir- mi) kurum karşılığı ile katılırlar. Böylece. kurum karşıhğı ile birlikte bütün iştirakçilerden toplam yüzde 35 (otuz beş) tutann- da prim alınır. 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası kapsamında görevli en yüksek devlet memuru, Başbakanhk Müsteşandır. Arahk 2000'de Başbakanhk Müsteşannın emekli keseneğine esas alı- nan aylık birimleri toplamı 558 milyon 440 bin liradır. Emekli ayhğına yansıyan Makam Tazminatı ile Temsil Tazminatından kesenek ve karşıhk ahnmamakta ve bu tazminatlar için emekli- lik ikramiyesi de ödenmemektedir. Emekli Sandığı'na ödenen kesenek ve karşılıklar toplamı da 195 milyon 454 bin liradır. DEVLET MEMURU: EMEKLİ AYLIĞINA ESAS EN YÜKSEK AYLIK VE PRİMİ AyhkBirimi 1) Genel Aylık 2) Ek Göstefge Aylığt 3) Kıdem Aylık 4) özel Tazminat 5) Taban Aylık 6) Makam Tazminatı 7) Temsil Tazminatı Toplam AyUkTutan 23.640.000 126.080.000 7.880.000 299.440.000 101.400.000 236.400.000 315.200.000 1.110.040.000 %15lştirakçi 3.546.000 18.912.000 1.182.000 44.916.000 15.210.000 0 0 81766.000 %20 Kurum 4.728.000 25.216.000 1.576.000 59.888.000 20.280.000 0 0 111.688.000 %35 Toplam 8.274.000 44.128.000 2.758.000 104.804.000 35.490.000 0 0 195.454.000 B) Sosyal Sigortalar Kurumu: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası Ek Madde 6'ya göre "ağır, yıpratıcı ve zehirleyici iş- lerde" çalışan sigortalılann "itibari hizmet" süresinden yarar- lanabilmesi için en az 3.600 gün (10 tam yıl) çalışmalan gerek- mektedir. Bir gün eksiği ile 3.599 gün bu işlerde çalışan sigor- tahlar "itibari hizmet" süresinden yararlanamazlar. SSK sigortahlan "ağır, yıpratıcı ve zehirleyici" işlerde en az 3.600 gün çalışmalan koşuluyla yararlanabildikleri "itibari hizmet süresi", prim ödeme sürelerine gün sayısı olarak eklen- mez. Yalnızca, "sigortalılık süresi olarak eklenir." Olayı örneklersek, 20 tam yıl "ağır yıpratıcı ve zehirleyici" işlerde çalışan Emekli Sandığı iştirakçisi, 20 yıl (7.200 gün) ke- senek ödediğinde, sigortalılık süresi 20'den 25 yıla yükselmek- te, kesenek gün sayısı da 7.200'den 9.000'e ulaşmaktadır. Buna karşıhk, yine aynı "ağır, yıpratıcı ve zehirleyici" işlerde yine 20 yıl (7.200 gün) çalışan SSK sigortahsının prim ödeme gün sayısı 9.000'e yükselmeyip 7.200 günde kalmakta, yalnızca 20 yıllık sigortalılık süresi 25 yıla yükselmektedir. Tartışmalı olan bu konu, 16 Mayıs 2000 günlü Resmi Gaze- te'de yayımlanan Yargıtay Içtihatlan Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 18.2.2000 Tarih, 1997/1 Esas, 2000/1 karan ile açıklığa kavuşmuştur. "Sonuç: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası'nın Ek 5. mad- desinde öngörülen itibari hizmet süresinin salt sigortalılık süresine eklenmesi gerekeceğine ve aynca bu sürenin fiili prim ödeme gün sayısına eklenmesinin söz konusu olamaya- cağına, 18.2.2000 tarihinde ve Uk oturumunda üçte iki ço- ğunlukla karar verildi." Sosyal Sigortalar Kurumu'nca alınan en yüksek prim, en yük- sek devlet memurunun ödediği primden %26 daha fazladır. SSK EN YÜKSEK ÜCRET VE PRİMİ Ücret 600.000.000 %14S*gortak 84.000.000 %27 Işveren 162.000.000 %41 Toplam 246.000.000 TTB'nin duyarlılığı süpüyor Cumartesi günkü yazımızdaTürkTa- bipleri Birliği'nin, TBMM'de görüşülmek- te olan ve milyonlarcayurttaşın sağlık hak- kmı paralılaştırmayı amaçlayan "dönerser- maye yasa tasansı"na karşı çıkıp çıkma- ma konusunda önemli bir sınav verece- ğini dile getirmiştik. ÇanakkaleTabip Odası Başkanı Zafer Doğan aradı ve döner sermaye uygula- masının sağlık çalışanlannı birbirine dü- şürecek, güvencesiz, keyfiyete dönük biryöntem olduğunu, halkın hortumlan- masına neden olacağını kamuoyuna açık- ladıklannı, açıklamaya devam edecekle- rini duyurdu. TTB Genel Sekreteri Eriş Bilaloğlu da, bir adım ileriye giderekTTB Başkanı Prof. Dr. Nusret Fışek'in girişim- leriyle çıkanlan Sosyalleştirme Yasası'nın 40. yılında, yani 12 Ocakta bir basın top- lantısı ile "Sosyalleştirme Genel Kuru- /u"nu toplantıya çağıracaklarını belirtti: "Sosyalleştirme Genel Kurulu, 1961'de yürürfüğegiren Sosyalleştirme Yasası'nda yer alan ve yılda en az bir kez Sağlık 6a- kanı'nın çağnsı üzerine toplanması gere- ken; meslek kunjluşlannın, II sağlıkkurul- lan temsilcilerinin de katılması öngörülen çok demokratik bir kuruldur. Sosyalleş- tirme Genel Kurulu, yasa gereği olması- na karşın geçen 40 yıl içinde birya da iki kez toplanmıştır. Biz bu yıl 12 Ocak'ta bir basın toplantısı ile yasadaki yetki bize ait olmasa da Sosyalleştirme Genel Kurulu'nu toplayacağımızı kamuoyuna ilan edece- ğiz. Böylelikle birinci basamaksağlık hiz- metlerinin piyasalaştınlması da dahilbir- çok konunun geniş bir p/arformda tartı- şılmasına olanak sağlanacaktır." Hekimlerin ve hekim örgütlerinin, sağ- lığa tlyat etiketi yapıştınlmak istenmesi- ne karşı duyartı olduklanndan zaten kuş- ku duymuyorduk. Son açıklamalar bu düşüncemizi pekiştirmiş oldu. HAYVANLAR ISMAÎL GÜLGEÇ igulgec@yahoo.com Koy/tViMMıf KİM KtME DUM DUMA behicakCa turk.net BULUT BEBEK NVRAYÇİFTÇ! bulutbebekin hotmail.com Kanun hükmünde bi kararname ile İkibin'i İk'ıbinbir izin H A R B İ SEMÎH POROY semihporoy@yahoo.com TARlHTE BUGÜN MİJMTAZ ARIKAN 8Ocok VAMPIR KORKUSUNDAN'/. t9?3 TE 8UGÜN/ INGİLİZ. POt-İSf, SARİP BİR İMCELBMEYE SAŞLAMrŞTI. 25 Y/i. ÖMC£ INGfL TEes'ye yeeLeçeN Bf& , P£ ÖLÜ 8ULUMMAS(rLA İLSİU OO4M OLAf, EC KOY/İN POUS-LE&İ ŞAŞK/MA ÇE- İ. SOGUŞTVGMA &4fL4e£ tfTli : "O, NEK r£ıRO£ OLDÜĞUMJ ÜÜ Lt'NtN EUİ; DR4KULAMN ŞATOSU GtSİrPİ.. 7Z/M EŞYACAIS. 1/AMPtRC.EeLE ti&İÜy&İ. ANCAtC, OTOP. St SOUUN0A, AMMtM; SOĞ4ZM/ T7&4y*)N B/G SAÜMISA/C yÜZÜMDEM ÖLÛÛSÜ A U l A Ş f GÖRÜŞ TAHSİN M. HOŞATAR Ahmet Tahtakriıç'ın Anısına Efsane kaymakam. Rize'ninşirin ilçesi Pazarlılar böyle bilir Ahmet Tahtakılıç'ı... 600 yıllık. Osmanlı varlığının hiçbir şey verme- diği Pazar ilçesinde (eski adıyla Atina) yol yoktur, okul yoktur, hastane yoktur. Aile işletmesi şeklin- deki küçük tanm alanlarında insanların üretme- ye ve ürettiğiyle yetinmeye çalıştığı yıllar... Yıl 1936. Genç bir kaymakam atanır bu ilçeye. Hizmet için yirmi dört saat yetmez kendisine. Sa- dece kendisine mi, eşine de yetmez zaman. Genç cumhuriyeti sırtlarında taşırlar. Merkez köylere yol ve okul, ilçeye de bir ortaokul yaptırırlar. Yap- tınrlar demek yetmez, bizzat yaparlar. Eskiler or- taokulun yapılışını öyle anlatır. Genç kaymakam Tahtakılıç ve eşi her gün ortaokul inşaatındadır- lar çünkü. Ortaokul deyip geçmeyin, o yıllarda Do- ğu Karadeniz'de sadece Trabzon ve Rize'de var ortaokul. Pazar Ortaokulu'nun örneği Doğu Karadeniz'de yok. Geniş dış alan, spor ve oyun yeıieri, uygu- lamalı tanm bahçesi, işlikler, toplantı salonu, kü- tüphane, ses geçirmez duvariar. Ve Rize-Hopa ara- sının en yüksek okulu. 55 yıl ortaokul olarak hizmet veren bu kurum, Pazariıların bitmez sevgisi sonucu, bir süre Ana- dolu lisesi olarak, bugün ise Ahmet Tahtakılıç II- köğretim Okulu olarak eğitim dünyamıza katkı sunuyor. 196O'lı yıllarda ögrencisi olmakla övündüğüm Pazar Ortaokulu'nun duvar gazetesinin adı Tan- tak\lıç'X\. llkyazım orada yayımlandı. Tahtakılıç' adı bana ilginç gelmiş ve rahmetli babama sora- rak nedenini öğrenmiştim. O günden beri yakın- dan tanışamadığım bu kişiye derin saygı duyu- yorum. Pazar ilçesini, Doğu Karadeniz'de kültürel yön- den farklılaştıran ve ülkemize nice aydın ve bü- rokrat kazandıran bu kurum Ahmet Tahtakılıç'ın eseridir. Kim bilir böyle nice yapıtları var yurt dü- zeyine yayılmış. Bu değerli devlet adamının vefatını bir ölüm ilanından öğrendim. feşinden çok az yürek ya- nığı yazı yazildı. Bazı kişi ve kurumların başsağ- lığı ilanlarını boşuna bekledim. Adınayakışır bir- kaç kuruma adı verilir diye de bekleyeceğim. Işıklar içinde uyu efsane kaymakam. BTJLMACA SEDATYAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ Küçük testi. çömlek. 2/ Ke- miklerin yu- varlak ucu... 3 Ray üzerinde işleyenbirtaşı- ma aracı. 3/ İçinde afyon bulunan sulu ilaç.4/Yaprak- ların düz ve 8 parlak bölü- g mü... İki ağaç arasına asüarak içinde yatılan ağ yatak. 5/ 1 Kripton elementinin 2 simgesi... Birnota. 6/ 3 Müslüman olmayan . Arapların ödemekle yükümlübulundukla- ncizyevergisi...Utanç ° duyma. II Karakter... 7 Un, et ve bamya ile 8 yapılan bir yemek. 8/ 9 _ _ _ Japonlara özgü çiçek düzenleme sanatı. 9/ Yahya Kemal'in hece ölçüsüyle yazdığı tek şiiri... Eski dil- de su... Üstü kapalı olarak anlatma. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kayığı karadan halatla çeken kimse. 2/ Eski Türk- lerde çocuklan koruyan tanrıça... Bir meyve. 3/ Meyvelerinin insan biçiminde olduğuna inanılan ef- sanevi ağaç. 4/ Bir bilgiyi gösteren simgeler dizge- si... Eski Mısır'da güneş tannsı... llaç. 5/ ABD'nin bir eyaleti... Ege Bölgesi'nde bir dağ. 6/ Leonar- do da Vinci'nin ünlü tablosu. 7/ Keskin kokulu do- ğal madde... Küçük erkek kardeş. 8/ Gözleri gör- meyen... İyi yetişmiş. değerli kinıse. 9/ Rey... Ka- nncayuvası. M E L E s •T L O Ej S A M T 1B A D Z T L | A K A L A G R 1E R 1LL E M E IA L 1N E I u L U K A T A • Iz D R A M A 1A L T E D T •B A L T "5" K U T | N M T Cumhuriyet k i t a p 1 a r 1 Aml Çeçen Atatürk'ün Kültür Kurumu HALKEVLERİ Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal birikiminin kültürel yanını ortaya koyan bu eserin. genç kuşaklar ve Türk kamuoyunun, cumhuriyet tarihimizi günümüz koşullannda yeterli bir düzeyde değerlendirebilmeleri için bir başvuru kaynağı olacağı açıktır. p*Cumhurty»( Çağ Pazartama A.Ş. Turkocağı Cad. No:39/41 ^ kitap kulübû (34334)Cağaloğlu-istanbul Tei: (212)514 01 96 Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı günlük Bizim Cazete Ülke sorunlarına ilişkin raporlanyla, araştırmalanyla, köşe yazılanyla, tarafsız haberleriyle sivil toplumların gazetesi. Düzenli okumak için abone olun. Tel: 0.212. 511 08 75
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle