25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 OCAK 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Emek Platformu Başkanlar Kurulu, emekçi sorunlan için yann toplanıyor Gündem, iş güvencesi ve eylemANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Iş- çi ve memur sendikalan ıle sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu Emek Platfor- mu Başkanlar Kurulu yann yoğun bir gûndemle toplanıyor. Öncelikli olarak İş Güvencesi Yasa Tasansf nın ele alınaca- ğı toplantıda Zorunlu Tasarruf Fonu'nda binken paralar ve nemalann hak sahıp- lerine ödenmesi, memur ve emekli ma- aşlan, asgari ücret konulan değerlendi- rilecek. Toplantı öncesi işçi sendikalan konfederasyonu başkanlan, Iş Güvence- si Yasa Tasansı'nın Başbakanlık'ta bek- letılmesini önlemek amacıyla bır dizi gö- rüşme gerçekleştirecek. Başkanlar bu- gün Çahşma ve Sosyal Güvenlik Baka- nı Yaşar Okuyan'la görüşecekler. Türkiye Kamu-Sen Genel Merke- zi'nde yann saat 10:30'da toplanacak olan Emek Platformu Başkanlar Kuru- lu'nda, emek hareketinin önündeki bir dizi sorun masaya yatınlacak. Emek ör- gütlerinin öncelikli olarak 'dfiyalog' yo- lunu zorlayacağmı bildiren Türkiye Ka- mu-Sen Genel Başkaru ve Emeİc Plat- formu Dönem Sözcüsü Resul Akay, "Amacunız, yeni ydda sorun çıkarmak, gerginlik yaratmak değildir" dedı. Emekçilerin sorunsuz bir yeni yıl istem- lerine karşın hükümetin açıkladığı yeni asgari ücrete tepki gösteren işçi sendika- lannın, toplantıda eylem yapılması ge- rektiğini vurgulayacaklan bildirildi. Iş güvencesine destek turu İş Güvencesi Yasa Tasansı'nın uzun bir süreden bu yana Başbakanlık'ta bek- letilmesine tepki gösteren ve tasannın bir an önce yasalaşmasını isteyen işçi sendikalannın başkanlan tasanya des- tek turuna çıkıyor. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, DİSK Genel Başkanı Sûle>man Çelebi, Hak-Iş Genel Başkanı Salim Uslu bugün Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan'ı ziyaret ederek iş güvencesi konusunu gündeme getirecekler. İş Güvencesi Yasa Tasansı, üç ay ön- ce gündeme getirildiğinde Çalışma Ba- kanı Okuyan, "Önümüzdeki hafta tasa- n çıkar" demiş ve işveren sendikası TlSK'in tasanya tepkisi karşısında işçi sendikalan ile birlikte eylem yapma çağ- nsmda bulunmuştu. Başkanlar, muhale- fet partilerinin başkanlannı da ziyaret ederek tasannın çıkması için destek olunmasını isteyecekler. Emek Platformu Dönem Sözcüsü Re- sulAkay, asgari ücretlerin 1 Ocak'tan iti- baren kümülatif yüzde 27 oranmda art- tınldığını, 2000 yılında ise enflasyonun yüzde 39 oranında gerçekleştiğini vurgu- layarak enflasyondan doğan 2 puanlık refah payı ile birlikte asgari ücretli bir iş- çinin yüzde 14 oranında alacakh olduğu- nu kaydetti. Türk-lş, asgan ücretin 102 milyon li- ra olarak açıklandığı gün emek örgütle- rinin alanlara davet edildiğini söylemiş, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de, bu şartlar altında eylemlerin kaçınıl- maz olduğunu vurgulamıştı. Toplantıda, emek örgütlerinin asgari ücretin arttınlmasına ilişkin istemde bu- lunması ve bu anlamda eylem karan al- ması bekleniyor. Yönetim, yenilikçilerin örgütlerle bağını koparmayı planlıyor FP'de sıkıyöııetim döııeıııi Ahmet Türk. 'Amaamz Türkiye'yi bölmekdeğir DÎYARBAKIR (Cumhuriyet Bûrosu) - HADEP Genel Baş- kan Yardımcısı Ahmet Türk, Türkiye'yi bölmek gibi bir amaçlannın bulunmadığını, bu nedenle kendilerinden korkul- maması gerektiğini söyledi. Türk. geçmişte amacını aşan ba- zı düşüncelerin ifade edilmesi- nin sorun yarattığını ve bu sı- kınülann sürdügünü söyledi. Diyarbakır il yönetimince Tüccarlar Kulübü'nde düzenle- nen geceye katılan HADEP Ge- nel Başkan Yardımcısı Türk, res- mi bir siyasi parti olmalan nede- niyle Türkiye'deki gelışmeleri değerlendirmek gibı bir zorun- iuluklannm bulunduğunu belirt- ri. Türkiye'nin Avrupa Birligi (AB) çabalannm devam ettiği bir dönem olmasına karşın içine kapalı olduğunu söyleyen Türk, ülkede asıl endışe ve korkunun "Kürt sonuuı" olduğunu ifade etti. Türk, "Esas büyük korku budur. Böyie bir korku bütün dengeieri alrüst etmiş. Ekonomi- leri azartmış. siyasi yaşamı altüst etmiş, insan haklan demokratik açüunveözgürlükler konusunda adeta insanlar bir cendere içine sıkışönlnuş" dedı. Kendilerinin parti olarak son derece açık olduklannı savunan Türk, HADEP'ten korkulma- masını, kendilerinin ve tüm Kürtlerin bu ülkenin birer yurt- taşı olduklannı vurgulayarak şöyle konuştu: "Biz Türkiye'yi bölmek istemrvoruz. Biz banşcıl bir ortamın sağlanmasını istiyo- ruz. Kürtierin kendflerini özgür- ce ifade edebilecekieri bir ortam istiyoruz. Bu. Türkiye'yi daha saygm, daha demokrat yapar. Bizim takbimiz budurf • "Parti 3-4 başh, huzurum kalmadı" diyen îstanbul Milletvekili Mehmet Fuat Fırat istifanın eşiğinde. SERAHAT KARAKOYUN~ ANKARA - FP yönetimi, Gölbaşf nda geçen hafta yap- tıklan toplantıda teşkilatlan dolaşarak çalışmalanm hız- landırma karan alan yeniükçi- leri engellemek için harekete geçti. Parti örgütleri yenilik- çilerin toplantılanna katılma- malan için kesin bir dille uya- nlacak. FP Genel Başkanı Re- cai Kutan, yenilikçilerin "Par- ti içindefrtne çıkarmaya,teşki- latiarda ikihk yaratmaya çahş- üklannı" savunarak buna izin vermeyeceklerini söyledi. Partideki kavga nedeniyle Gü- neydoğu kökenli, FP Îstanbul Milletvekili Mehmet Fuat Fı- rat istifanın eşiğine geldi. Fı- rat, ıstifasını bugün vermeyi düşündüğünü belirterek "Par- ti ûç dört başh. Kimsenin kün- seyegüveniyok.Huzunımkal- madT dedı. FP'de yenilikçilerin Gölba- şı'nda düzenledikleri toplan- tıyla tırmanan parti içi kavga, önceki gün yapılan il başkan- lan toplantısıyla yeni bir boyut kazandı. FP yönetimi yenilik- çilere karşı sertleşme karan alırken il başkanlannm yeni- likçilerle ilişkisini engellemek için harekete geçilmesi be- Genel Başkan Kutan: FHne çıkarmalarma izin venneyeceğiz. nımsendi. FP Genel Başkanı Kutan, il başkanlanna yenılik- çıleri şikâyet ederken "Arnk eskisi gibi müsamaha göster- meyeceğiz. FHne çıkarmak, teşkilatlania ikilik yaratmak istiyoıiar. Buna izin vermeyin. Fitne çıkaran ben olsam bana da izin vermeyin. NiyetJeri beJ- ti, parti kurma çalışmalan yapnklannı kendileri de açık- ça söylüyorlar" dıye konuştu. FP Genel Başkan Yardım- cısı Bahri Zengm de, yenilik- çilerin "bazı güç odaklarryla işbirtiği yapüklannı" savundu. Zengın. "Biziküskünlerhare- ketini desteklediğimiz için suç- luyorlar. Eğer o hareket başa- nya ulaşsavdu Türkiye'de pek çok şey değişmiş olurdu. Baş- ta 312. madde olmak üzere şi- kâyet ettiğimiz düzenlemeler değiştirilirdi. Ama güç odakla- n bu hareketin başanya ulas- masını engeUediler. Bizi eleşti- ren bu arkadaşlarnnız da on- laıia işbirhği yaptilar" dedi. FP Grup Başkanvekili Yasin Hatiboğlu da, partiye aidat ödememek için dilekçe veren yenilikçüeri isim isim okuya- rak "Bizim teşkUatlara para göndermediğimizi belirtiyor- lar, ama kendileri aidat ver- mekten kaçnuyorlar" görüşü- nü dıle getırdi. Hatiboğlu isimleri okurken toplantıda bulunanlardan bazılannm "yuh", "yazüdar olsun" diye bağırdıklan duyuldu. Yenilık- çi grup başkanvekili Bülent Annç, Kutan'ın yanına gide- rek tek tek insanlarrn hedef gösterilmesine izin vermeme- sini istedi. Kutan'ın Hatiboğ- lu'na yazılı bir not ilettiği, an- cak bu notun dikkate alınma- dığı belirtildi. Kutan ve toplantıda konu- şan diğer parti yöneticileri, il başkanlannı yenilikçiler ile ilişkilerini askıya almalan ko- nusunda uyanrken toplantıda örgüt temsücilerinin konuş- mamalan dikkat çekti. Top- lantı, Içkale Oteli'nde verilen akşam yemeğiyle sürdü. İl başkanlan, burada da bir de- ğerlendirme yapmadılar. Ye- meğin ardından toplantıya ka- tılan bazı il başkanlan bir oto- büsle kapatılan RP'nin üderi Necmertin Erbakan'ın Bal- gat'taki evine götürüldü. FP Başkanlık Divanı'nın bugün yapılacak toplantısın- da yenilikçilerle ilgili disıplin işlemi yapılıp yapılmaması konusu ele alınacak. MHP lideri Bahçeli, partisinin AB ile ilgili çekincelerini yineledi 6 Anadilde eğitiııı dayatmadır' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-MHP Genel Başkanı Devtet Bahçeü. devlet kade- melerine ve büyükelçiliklere mektup gön- dererek AB'nin Katılım Ortaklığı Belge- si'ndeki (KOB) önceliklerine karşı çıkan yardımcısı Şoiot Bülent Yahnki'ye, par- tisinin il başkanlan toplantısında da destek verdi. Bahçeli, KOB'deki ana dilde yayın ve eğitim hakkı ifadelennin "dayatma" ol- duğu görüşünü yinelerken "Buna ran (A- mamız mümkün değfldir" dıye konuştu. MHP ıl başkanlan, dün Bahçeli 'ninbaş- kanlığında Balgat'taki Parti Okulu Bina- sı'nda toplandı. Basına kapalı olarak ger- çekleştirilen toplantı yaklaşık 2.5 saat sür- dü. Toplantıda konuşan Bahçeli, şartlı sa- lıverme yasasınuı çıkanlmasından önce Türkiye'de cezaevlennde 70 bin kişinin kaldığını, kapasitenin ise 60 bm kişilik ol- duğunu söyledi. Bahçeli, "Neredeyse üst üste kahyoıianh.Cezaevlerineterör hâkhn- di Boşattmaıruz laTmuti Bu nedenle af çı- karmaya mecburduk. Bunu, buşeldkk hal- ka anlaün" dedi Bahçeli, Yahnici'nin mektubuyla gün- deme gelen partisinin, AB ile ilgili çekin- celerini de yineledi. Bahçeli, KOB'de yer alan anadilde eğitim ve televizyon hakla- nnın verilmesi istemlerini "dayatma" ola- rak niteledi. Il başkanlanna, milletvekille- riyle çalışma takvimi beürleyeceklerini bil- diren Bahçeli, "Yüksek tempoya hazur ohın.Anadohı'vukanşkanşgezeceğiz'' de- di. FP'nin ıçindeki anlaşmazlıklara da de- ğınen Bahçeli, "Diğer partüerin durumn. bizi hiç UgOendirmez. Biz kendi tşimize ba- kacağtz.Çahşmalarunıza hızvereceğiz" di- ye konuştu. Bahçeli, bölge toplantılannın yanı sıra üç ayda bir genışletimıiş il divan ve ilçe divan toplantılan yapacaklannı da vurgulayarak il örgütlerinin illerde her ko- nuya hâkim olmalannı istedi. IRMIKIAYDIN ENGÎN aengin(3 doruk.nettr Yılın son günü bir Tırmık ya- yımlandı. Başlığı "Çatışmanın Içindeyiz. Peki, Içinin Neresin- deyiz" sorusunu soruyordu. Pehlrvan tefrikasına dönmesi- ni göze alıp birbiri ardına beş Tırmık yazarak soruyu yanıtla- maya çabaladık. Bence beş yazı tek bir uzun yazı idi. Ama nedense en so- nuncusu, 4 Ocak günü yayım- lanan "Umut Yaşarsan Var" başlıklısı ilgi odağı oldu. Olum- lu, olumsuz bütün tepkileri ak- tarmam olanaksız. Gerçekten olanaksız, çünkü bugüne dek okuriarca en çok yanıtlanan, okuriarda en çok yankılanan Tırmık bu oldu. Ama bir seçki sunuiabilir. Buyrun: • • • "...Belkiyazacak ve konuşa- cakdaha çok şey var, amayal- nızca teşekküretmekiçinyaz- dım bu sefer. Umanm bu kez gelen e-postalarda benim gibi düşünenlerdahaçoktur. Uma- nm artık şiddeti savunan daha az insan vardır çevremizde.... Fazla mı iyimserim ? lyimserol- maktan, bıkmadan, bıkmadan anlatmaya çabalamaktan baş- Bir Tırmık Dizisine Tepkiler ka yapacak ne kaldı ki elimiz- de... Teknarteşekkürierbugü- zelim yazı için. Sevgiyle..." (ÖzJem Yeşilada) "Sayın Engin, iş işten geçtik- ten sonra, onca insan öldükten sonra, en başta söylemeniz gerekeni en sonda söyiediğiniz için sizi tebrik eden'm. Yine de 'Umut Yaşarsan Var' başlıklı yazıyı yazmış olmanız mutluluk ve hüzün vericidir. Belki birkaç ay sonra, birkaç insan daha öl- dükten sonra sorumluluğunu- zun boyutlannı daha iyi idrak edeceğinizi umuyorum. Say- gılanmla." (Can Taşcıoğlu) "Sevgili Aydın Engin, Bu- günkü 'Umut Yaşarsan Var' başlıklı yazınızı soluksuz oku- dum, bir daha ve bir daha... Okudum ve okuttum... Son günlerde Şeytı Edebali'n/n öğütleri revaçta... Şeyh Ede- bali demişti ki öğüdünde: 'In- sanı yaşat ki, devlet yaşasın...' Bugünkü yazınızıyüreğimle al- kışlıyorum ve diyorum ki: Akılı yaşat ki inanç yaşasın... Bilimi yaşat ki, umut yaşasın... Insa- nı yaşat ki, devrim yaşasın..." (Ahmet Çınar / Izmir) "Sayın Engin, bugünlerde daha da çoğaldığını sandığım iletiler içinde güme gitmez ise bugünkü yazınızın biraz gecik- miş biryazı olduğunu bildimıek istedim. Bilincini yitirmiş kişile- re 'ölüme yatmanın' kuramsal olarak da yanlış olduğunu yaz- manın biranlamı olduğunu san- mıyorum. Daha 'ölüme yat- ma'/ar olmadan konuya ilk de- ğinenin siz olduğunuzu biliyo- rum. Güz aylarında çok kötü olaylar yaşayacağımızı da ya- zan sizdiniz. Ama bence bu- günkü yazı o zamanlaryazılma- lı idi. Bu yazı ile 'örgüt yönetici- leri'ne de ulaşabileceğinizi de hiç sanmıyorum Işinizin çokzor olduğunu da bHiyorum. Kolaylıklar diliyorum..." (Ismet Hüsrevoğlu). "... Yanılıyorsunuzü! Onlan 'mümin' olarak mahkûm eder- ken; devrimci romantizmimiz- le, bilimsel düşünüşümüzün arasındaki diyalektik bağı gö- remediğinizden dolayı yanılı- yorsunuz. Variığımızı, ölmekve öldürmek için adamışız diye düşünüyorsunuz. F tipi ceza- evlerini 'insani boyutuyla' ele alarak örgütlerden ve devlet- ten yana olmadan karşı çıktığı- nızı söylüyorsunuz. Oysa ki hücreler, devrimci örgütter için bir oluş-yokoluş mücadelesi- dir. Sizlerin yanılgısı da işte tam burda... "(Şulellkim) ••• Şimdi içinden bir alıntı oku- yacağınız e-mektup, bir "okur mektubu" değil. Bir meslek- taştan. 12 Eylül karanlığında korkmadan ve bıkmadan iş- kencecinin, zalimin ipliğini pa- zara, işkence odalanndaki in- sanlık suçlannı gün ışığına çı- karan bir gazeteci arkadaşım- dan. Iznini almadığım için adı- nı ve yazdıklarının tamamını yayımlamıyorum. Ama önemli olan adı değil, yazdıktan: "...Takvimler değişiyor, yıllar geçiyor, yüzyıllarbitiyor, binyıl- lar tükeniyor ama, bu hikâye yıllardır aynı minval üzerinde sürüp gidiyor. ölü sayarak si- yaset yapıldığından olsa ge- rek, ölüm bu topluma seslen- miyor. Hen\es kendi katilini koruyor. Henkes kendi cinayetini savu- nuyor. Hen\es kendi ölüsünü kutsuyor. Kendi katilinizi korumakta, kendi cinayetinizi savunmak- ta, kendi ölünüzü kutsamakta özgürsünüz. Yanarak, kurşun- lanarak, asılarak ölmek elbet- te sizin tercihiniz. Dostlannızı ve düşmanlannızı özgürirade- nizle elbette siz seçersiniz. Düşmanlannızın yirmi bin bombası, sizin birparça dina- mitinizvar. Düşmanlannız kor- kak, siz kahramansınız. Üstelik sizin katilleriniz en cesur, sizin cinayetleriniz en mükemmel, sizin ölüleriniz en kutsal. Tamam, ama bir dakika du- run ve yeniden düşünün ço- cuklar. Hangi ucunda olursanız olun, siyasetin odağında insan var. Darbe olunca bana geldi- niz. Işkencecilerin karşısına be- nidiktiniz. Yaralannız kanadı mı, benden sordunuz. Katili mak- tulden makbul tuttunuz. Ayıp ettiniz. Yeniyılızehirettiniz." Aşık'ın Amerika 'aşkı' Trabzon Milletvekili Eyüp Asık iki önemli konu ile kamuoyu gündemine geldi. llki, mafya elebaşısı Alaattin Çakıcı ile yaptığı ve gazetelerde "besf- seller" olan telefon konuşmalan; ikincisi ise partilisi Murat Başesgioğlu'na TBMM Başkanlıgı'nı kaybettiren ABD gezisi. "Çetelerie işbiriiği yaptığı" gerekçesiyle ha'<kında meclis soruşturması da açılan ve "iktidar milletvekili" olma avantajıyla Yüce Divan'dan kurtulan Aşık, "aklanma" operasyonunun ardından soluğu Amerika'da aldı... Aşık, tam 4.5 ay kaldığı Amerika'dan geçen hafta döndü. Tabii tüm gazeteciler, Aşık'ın "Amerika" macerasını merak ettiği için etrafını sardı. Gazeteciler Aşık'a, "Ingilizceyi iyi öğrenebildiniz mi" sorusunu yönelttiler. Aşık ise gazetelerde kendisiyle ilgili olarak çıkan haberieri, "başka birisi hakkında yazılmış" gibi okuduğunu söylerken "Ben, dil kursuna gitmedim. Zaten benim Ingilizcem var. Trabzon Lisesi'nde, bir dönem -kadrolu olmamakla biriikte- Ingilizce dersi verdim" dedi. Bu kez gazetecilerin merakı daha da büyüdü: "Peki, ne yaptınız?" Kendisine, döndüğünden beri yöneltilen "Saç ektırdiniz mi" benzeri sorulardan bunalan Aşık, başını göstererek "Kafamın şeklini bırakıp içiyle ilgilendiğinizde, orada gerçekleştirdiğim çok önemli projeleri anlatacağım " dedi. Amerika'da gerçekleştirdiği "çok önemli" projeleri hakkında 1 -2 ay sonra konuşacağını belirten Aşık, "Niçin şimdi değil" sorusuna da ilginç bir yanıt verdi: "Şimdi konuşsam, 'Amerika'dan gelmış ahkâm kesiyor' derier. Böyle bir duruma düşmek istemem..." Ecevit'e haber dopingi... Başbakan Bülent Ecevit'in sağlığıyla ilgili söylentiler ve bunlara dayalı senaryolar uzun süredir gündemde. Başbakan Ecevit bir ıki gün ortada görünmüyor, gazetelerin meclis bürolanna hemen borsa kaynaklı dedikodular ulaşıyor, sorular yöneltiliyor. Arkasından yeni hükümet, veliaht söylentileri konuşulmaya başlanıyor... öyle anlaşılıyor ki, sağlığıyla ilgili kötümser haberler Başbakan Ecevit'e "yarryor". Nitekim bu haberlerin yoğunlaştığı bayram- yılbaşı tatilinden sonra DSP'nin ilk grup toplantısında oldukça sağlıklı görünüyordu. Başbakan Ecevit'in grup sunuş konuşmalan genel olarak 5-15 dakika sürmesine karşın bu kez yanm saati aştı. Bir DSP milletvekili konuşmanın uzaması üzerine şaşkınlığını gizleyemeyen gazetecilere takıldı: "Sizin haberier Başbakanımıza doping etkisi yapıyor." Değişiyorum, değişiyorsun, değişiyor.... Sryasette artık "değişım" moda... Herkes değişiyor; solcusu, sağcısı, merkezde olanı... Değişmek de, daha çok "yumuşamak", solcunun sağcrya, sağcının merkeze biraz da yaklaşması anlamına geliyor... 1970'li yıllann Karaoğlan'ı 1990'larda, "Mütedeyyın vatandaşlan incitmeyelim. Inançlara saygılı laiklik anlayışındayız. Yarariı tarikatlar da vardır" demeye başladı. Kullandığı sözcükleri de değiştirmeye başladı... Ecevit'in "değişimini" daha pek anlayamadan, arkası geldi. MHP lideri ve Başbakan Yardımcısı Devtet Bahçeli ıstediği kadar "Değışmedim" desin, "değişım" yorumlannı engelleyemedı. O da, son kurultayda, "Değişmedik, geliştik" diyerek durumu dengelemeye çalıştı... CHP liden Deni* Baykal da kurultaydan önce "değişım" mesajlan verdi. Kurultaydan sonra ise "Değışmedim. Iç muhasebesi yaptım" demeye başladı. Arkasından "Şeyh Bedrettin e sahip çıkıyoruz da neden Şeyh Edebali ye sahip çıkmayalım. 3. dünya ülkesi solculuğu, biz bize benzeriz solculuğu gende kaldı" benzeri açıklamalaria farklı kesımlere mesajlar vermeye başladı... Radikal Islamcı kesimler de "değişım" modasına uymakta gecikmedi. "Demokrasi tramvaydır" ve "Referansım Islam" sözlerinin sahibı Recep Tayyip Erdoğan, siyasi yasaklı olunca kısa surede değişıverdi. Konuşmalannda dinsel argümanlardan çok, demokrasiye vurgu yapmaya başladı... Politikacılann fena halde "değişmeye" başladığ. günlerde, biz de bazı kavramlann altını çizelim dedik. "Takıyye" gibi, "samimiyet" gibi, "popülizm" gibi, "açıklık" gibi, "riyakârlık" gibi... Cennet vatanın her yerine üniversite.... TBMM Genel Kurulu'nda, önceki hafta YÖK Yasası'nda değişiklik öngören yasa tasansı üzerindeki görüşmelere başlandı. 3 üniversiteye bağlı yeni fakülte ve yüksekokullann kurulması gündeme gelir de miltetvekilleri boş durur mu? Gerek iktidar, gerekse muhalefet milletvekilleri seçim bölgelerine fakülte hatta yeni üniversite kurulması için TBMM Başkanlık Divanı'nı önerge yağmuruna tuttular. Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, tüm görüşmeler boyunca öğretim elemanı ve fiziki altyapısı yeterli olmayan yerlerde yeni fakültelerin açılmaması gerektiğini söyleyip durdu, ama kimseye dinletemedi. Tasan yalnızca Afyon Kocatepe, Erciyes ve Başkent Metin Bostancıoğhı. üniversitelerini kapsamasına karşın verilen önergeler neredeyse tüm yurdu kapsıyordu. Milletvekillerinin, önergeleriyte üniversite, fakütte istedikleri yörelerin listesi şöyle: Nevşehir Turizm Işletmeciliği, Kayseri Meslek Yüksekokulu, Yozgat Meslek Yüksekokulu, Develi Inşaat- Park ve Bahçecilik Yüksekokulu, Yahyalı Sebze ve Meyvecilik Yüksekokulu, Pınarbaşı Hayvan Sağlığı Yüksekokulu, Bünyan Halıcılık Yüksekokulu, Tomarza Madencilik Yüksekokulu, Yeşilhisar Ziraat Meslek Yüksekokulu, Gümüşhane Fen-Edebiyat Fakültesi, Hakkâri Eğitim Fakültesi, Cizre Meslek Yüksekokulu, Hatay Diş Hekimliği Fakültesi, Isparta Hukuk Fakültesi, Amasya 75. Yıl Üniversitesi, Güneydoğu GAP Üniversitesi... Türey Köse, Ayşe Sa>ın, Sebahat Karako> un. Emine Kaplan. Bülent Sanoğlu tbmm@cumhuriyetcoın.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle