22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 OCAK 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA CJJVI_F 11 t_fİTJJ. / ekonomi@cumhuriyetcom.tr 13 AÜ1 de bilimsel tavuk kümesi • ERZURUM(AA)- Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakûltesi'nde kurulan bilimsel tavuk kümesinde, tavuklann bakımı programlanmış makineler aracılığıyla yapıüyor. Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vahap Yağanoğlu fakûltenin yeni ve büyük bir tavuk kümesi oluşturduğunu belirterek amaçlannın, yumurta ûretiminde sağlıklı şartlarda artış sağlamak olduğunu söyledi. Erimbank'tan ihracata destek • ANKARA(AA)- Tûrk Eximbank Genel Müdürü Ahmet Kılıçoğlu, 2001 yılı için ihracata destek hedeflerinin 7 milyar dolar olduğunu, ancak yıl içinde yaklaşık 500 milyon dolar civarında bir dış kaynak temin etmeyi de düşûndûklerini söyledi. Kılıçoğlu, 2001 yılı içinde kredi vadelerine bağb olarak 3.5-4 milyar dolar arasında nakdi kredi olmak üzere toplam 7 milyar dolarlık bir destek hedeflediklerini bildirerek şu anda uygulanan programın ihracatı olumsuz yönde etkilediğini söyledi. TZOB'ye bakankk • ANKARA(AA)- Seçimli gtenel kurulunu r >t>' mayıs ayında yapacak olan Tûrkiye'nın en büyük çiftçi örgütü Türkiye Ziraat Odalan Birliği'nde (TZOB), 15 yıl aradan sonra Tanm ve Köyişleri Bakanlığı denetim yapıyor. Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, TZOB delege seçimlerinin "adil ve şaibesiz" yapılmasının sağlanması için valiliklere "gizli ve kişiye özel" genelge gönderirken 4 bakanlık müfettişini de TZOB merkezinde denetim yapmakla görevlendirdi. Batmanlı vefalı işadaım İBATMAN(AA)- Fransa'da yaşayan Batmanlı işadamı Sami Demirci, doğum yeri olan Batman'da konfeksiyon fabrikası kuruyor. Batman Valiliği'nce Hasankeyf karayolu üzerinde tahsis edilen arazi üzerinde konfeksiyon fabnkası kurmak amacıyla çalışmalara başlayan Demirci, fabrikaya ait makınelerin de Batman'a getınldığını söyledi. Fabnkanın kurulmasında Vali Isa Parlak'ın da büyük katkılan olduğunu belirten Demirci, fabrikada ilk etapta 100, daha sonra da 500 kişi çalışnnlacağını dile getirdi. Dünya otomobil üretimi • ANKARA(AA)- Dünyadal999yılında, bir önceki yıla göre yüzde 3.8 artışla, 40 milyon 4 bin adet otomobil üretildi. Türkiye'de ise 222 bin adet otomobil üretimi gerçekleşti. Otomotiv Sanayii Derneği'ne göre, en fa?la otomobili 8 milyon 100 bin adetle Japonya üretirken ABD 5 milyon 637 bin adet, Alrnanya 5 milyon 309 bin adet otomobil üretti. Fransa'da üretilen otomobil sayısı 2 milyon 784 bin olurken bu rakam Güney Kore'de 2 milyon 362 bin, Ispanya'da 2 milyon 209 bin adet oldu. Ay sonundaki WEF toplantısı yine küreselleşme karşıtı gösterilere sahne olacak 2001'in ilk durağı DavosEkoDomi Servisi-Isviçre'nin Davos kentinde küresel serma- yenin temsilcilerini ve ülke yö- neticilerini bir araya getiren Dünya Ekonomik Forumu top- lantısı, küreselleşme karşıtlan- nın da bir sonraİd durağı ola- cak. Dünya pazarlannın ser- best ticarete açümasına, ticare- tin serbestleştirilmesine karşı çıkan Isviçreli küreselleşme karşıtı bir grup, Dünya Ekono- mik Forumu'nun (WEF) bu ay sonunda Davos'ta yapılacak yıllık toplantısında şiddet gös- terileri ihtimaline dikkat çekti. "Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Karşıt Koordinasyon " grubunun üç genç temsilcisi- nin, WEF'nin Cenevre'nin banliyösü Cologny'deki mer- kez binasının önünde yoğun yağmur altuıda düzenledikleri basın toplantısında, "Davos toplanosında aşınlık ihtimalini birkenaraatmryoruz,polistüm gücüyle orada olacak ve bize karşı son derece baskıcı önlem- ler alabikcektir'' denıldı. Anti-DTÖ Koordinasyon'un adlannı açıklamayan temsilci- leri, Dünya Ekonomik Foru- mu'nun desteklediği liberal fi- kirlere muhalif olduklannı ve bu forumun kapatılmasını iste- diklerini bildirdi. Forumun meşru olmadığmı kaydeden temsilciler, bu ne- denle forum yetkilileriyle gö- rüşme masasma oturmaya- caklannı da söylediler. Alman ekonomi profesörü Klaus Schwab'un grup başkan- bğını yürüttüğü Dünya Ekono- mik Forumu'ndan aynı gün ya- pılan yazılı açıklamada ise "küreselleşme sürecinin bem zenginler bem deyoksuDara et- CaMfornk'da özelleştirme fiyaskosu SAN FRANCKCO (AA) - ABD'nin Cali- fornia eyaletinde elektrik üretim ve dağrtırrı şe- bekelerinde serbest rekabet ortamı yaratılma- sına yönelik özelleştirme bekleneni veremedi. Califomia eyaletinde 1996yılındaçıkanlan ve elektrik şebekesinin özelleştirilmesini ön- gören yasayla enerji fîyatlannın düşürülmesi ve güçlü tekellerin yıllar süren hâkitniyetinin kmlması hedefleniyordu. Ancak eyaletin iki büyük elektrik şirketi, Pacific Gas and Elect- ric ile Southern Califomia Edison ıflasın eşi- ğine gelirken bu iki şirketin 24 milyon abo- nesinin elektrik faturalan da giderek kabardı. Yüksek teknolojiye dayalı sanayilerin merke- zi sayılan eyalette elektrik sıkıntısı gündeme gelirken elektrik kesintilerinin de ihrimal da- hilinde olduğu ortaya çıktı. ABD Hazine Bakanı LavvrenceSummers ve Enerji Bakanı Rkhardson ıle PG&E ile Edi- son International şirketlerinin yöneticilerinin salı günü Beyaz Saray'da toplanarak bu soru- na çare arayacaklan belirtildi. küerini tarttşmak üzere küre- sellesmeyi eleştirenlerie bir ara- ya gelmeye her zaman hazniz" denildi. 57 sivil tophun kuruluşu WEF'in 25-31 Ocak'taki top- lantısına, 57 sivil toplum örgü- tünün temsilcileri de katılacak. Iş dünyası, mali sektör tem- silcileri ve siyasi liderlerin ka- tıldığı Davos Forumu'nun ge- çen yılki toplantılan, küresel- leşme karşıtlannın yoğun pro- testo gösterilerine sahne olmuş- tu. Bu yılki protestolar, WEF'e karşı düzenlenen 4. eylem ola- cak. Isviçre'nin kayak merkezi Davos'ta yapılan toplantıyı, 1999 yılında 200 kadar gösteri- ci protesto etmiş, geçen yıl ise küreselleşme karşıtı gösterile- rin doruk noktaya ulaşması ile bu sayı 20O0'i aşmıştı. D Ü N Y A E K O N O M İ S İ N E B A K I Ş / ERGÎN YILDIZOĞLU LONDRA ergin.y ildizoglu@btinternet. 1999'da Rusya seçimlerini tartışırken, artık karşımızda bir "YeniRusya" olduğu- nu ileri sürmuş, Pırtin'in bunun temsilcisi olarak yukselmekte olduğunu vurgulamış- tık. Soğuk savaş sonrası, yenilgı ve re- form dönemi geride kalmıştı, birrestoras- yon dönemi başlıyordu. Putin'in günde- minde, ekonomide iç kaynaklara yönel- me, askeri sınai kompleksin güçlendiril- mesi, merkezi devlet otoritesinin resto- rasyonu, Rusya'nın uluslararası etkinliği- nin yeniden kurulması, gündemdeydi. (Seçimler ve Yeni Rusya, 20/12/99). Sonra Putin devtet başkanı seçildi ve bir yıl boyunca "Yeni Rusya"nın ana hatlan gi- derek daha da belirginleşti. Slyasal istlKrar Rusya'da siyasi ıstikrann, 1989'dan bu yana, ilk kez Putın döneminde geri geldi- gi söylenebilir. St Petersburg Tımes yo- rumcusu Sarah Karush, Putin'in bir yılı- nı değerlendiren yazısında durumu şöyle özetliyordu: "2001'eyûrûrken, Rusya'nın zinde bir devlet başkanı, yeniden yapı- landınlmış bir pariamentosu var. Bir yıl önce siyasal yaşamda sahneyi dûzenle- yenlerden biri (süper zengin oligark Be- * *erovks»-£. Y) kendini muhalif ilan etti ve sürgüne gfttr. Dünün guçlû muhâlefeti (Komunistler -E. Y) bugün Kremlin'i des- tekliyor, dün birbiriyle itişen liberal fraksi- yonlar bugün flört ediyoriar" (29/12/00). Diğer bir deyişle Rusya, giderek iktidan ve muhâlefeti belirginleşen, istikraıiı birkapi- taJist ülkeye benziyor. Putin'i yılın adamı seçen Rusya halkının da (The Moscovv Tımes 5/01/01) bu saptamalara katıldığı söylenebilir. Araştırma merkezi VTslOM'e göre Putin'in kamuoyu desteğı başkan seçildığinden bu yana hemen hiç değiş- meden %68 dolaylannda dolaşıyor. Geçen yıl boyunca Putin, devletin mer- kezi otoritesini güçlendirmek için "oligark- lann" ve denetledikleri medyanıh gücünü kırmak için, basın özgüriüklerini de büyük ölçüde kısıtlama pahasına, bir seri tedbir al- dı. Putin birer dukalık gibi çalışan 89 böl- genin yerel yöneticilerinin güçlerini sınıria- mak için önce ülkeyı yedi bölgeye ayırdı, buralara, yerel yönetimleri denetlemek üze- re birer görevli atadı; yerel yönetimleri gö- revinden alma yetkisini başkana veren bir yasayı da pariamentodan geçirdi. Putin, "Yeltsin klanı" ile arasındaki mesafeyi yıl boyunca açarak bağımsızlaşmaya başladı. 'Yeni Rusya'nın İlk Yılı Rusya Stratejik Araştrmalar Merke- zi Başkanı Alexander Piontevsky'ye gö- re haJen Kremlin'de üç fraksiyon, Yeltsin klan» (ve CHikarklar), Lubyanka (KGB kad- rolan) ve Sobchak (serbest piyasa ve Ba- tıyanltsı kadrolar-E.Y) iktidan ve Putin'i et- kilemek için rekabet ediyoriar. Piontevs- ki'ye göre bu mucadeleyi eninde sonun- da, özelleştirme ve yoteuzluklara bulaş- mamış, ama bu alanlarda büyük bilgi sa- hibi, aynı zamanda da daha bir dayanış- ma anlayışına ve amaç birliğine sahip olan Lubyanka ekibi kazanacak (Russia Jo- urnal 9/12/00). Özetle, 2001'ın başında, "Yeni Rusya" karşımıza daha belırgin, si- yasi dinamiklen istikrar kazanmaya baş- lamış bir kimlikle çıkıyor. Yüksek petrol fiyatlannın bir katkısı ol- makla biriikte, esasen, Rusya ekonomisi- nin, 1999'da, IMF reform sürecini terk edip, kendi ulusal gereksinimlerine uygun, iç kaynaklanna dayanan ekonomi politika- lanna öncelik vermeye başladıktan sonra toparlanmaya başladığı söylenebilir. Rus- ya ekonomisinin, 1999 yılında %3 olan büyüme hızı 2000 yılında %7'ye ulaştı. IMF'ye göre büyüme 2001'de %4 dola- yında gerçekleşecek. Bu arada enflasyo- nun da %85'ten %20'ye gerilediği görü- lüyor. 1998 krizirKİe çöken ruble, geçen yıl istikrar kazandı. Devalüasyon, yerli üreti- mi teşvik etti, ihracatı guçlendirdi. Hüku- met, ilk kez bu yıl, 2001 için, hem de ka- mu harcamalannı kısmak gereği duyma- dan, bir denk bütçe hazırladı, Duma'dan geçirdi (SL Petersburg Times). Krem- lin'in bu butçenın dengesini bozmamak için Sovyet DÖnenn Pans Kulübu borçla- nnın, 2001 yılı ilktaksıtinızamanındaöde- yemeyeceğini açıklaması yeni siyasi eko- nomik özguvenin bir başka göstergesi. Yeni stratejlk yonellmler Rusya'nın uluslararası ekonomik ilişki- lerini düzenlerken de, adımlannı, daha öz- güvenli bir biçimde, uzun dönemli strate- jik gelişmeleri gözeterek atmaya başladı- ğı görülüyor. Ömeğin Rusya, Almanya'ya olan 19 milyar dolarlık borcunu hisse ve- rerek ödemeyi (yatınma dönüştürme) önerdi (Der Spiegel). Le Monde'un bil- dirdiğine (30/12/00) göre Paris'e de öne- rilen bu proje, eğer gerçekleşirse, iki önemli stratejık gelişmenin önünü aça- cak. Birincisi, Avrupa'yla, ama özellikle Al- manya'yla Rusya arasındaki yakınlaşma Rusya'yı Avrupa'ya bağlarken, Almanya ve Fransa'nın Hazar bölgesi petrol yatak- lanna ulaşmasını kolaylaştınyor. Ikincisi: Russia Joumal'a göre Rusya bir süredir, ABD'yle Avrupa arasındaki çatlağı buyüt- meyi hedefliyor. (16/12/00). ABD'nin Ulu- sal Savunma Kalkanı projesine karşı Av- com rupa'nın desteğini alan Rusya, bu borç yatınm "Svvap" anlaşmasıyla, Starfor'un yorumuna göre, hem ABD'yi dış ekono- mik ilişkilerinde devre dışı bırakmaya yö- neliyor hem de ABD karşısında Alman- ya'nın güçlenmesine yardıma oluyor. ABD de bu gelişmelere soğuk savaş dönemini anımsatan bir refleksle cevap verdi. CIA'ya yakınlığıyla bilinen VVashington Times'ta kaynağı belirsiz bir haber, Rusya'nın, Bal- tık limanı Kaliningrad'a taktik nükleer fü- zeler kaydırmaya başladığını ileri sürdü. Bir çok uluslararası yorumcuya, ömeğin bağımsız Askeri Haber Ajansı analisti Yury Gladkeviç'e göre "buyanlış bilgisı- zıntısı Avrupa'ya Rusya'nın hâlâ bir tebli- ke olduğunu göstermeyi amaçlıyordu" (Moscovv Times 5/01/2001). ABD kay- naklı ıntelıjans srtesi Stradfor'a göre ABD, bu haberie "gelismekte olan Rusya-Avrv- pa ilişkilerini bozmayı amaçlıyordu" Diğer taraftan, Rusya, 1995 tarihli Go- re-Çemomırdin gizli anlaşmasında, so- ğuk savaş dönemini anımsatan bir iestte, tek taraflı olarak çekikJikten sonra Iran'la askeri ve ticari ilişkilerini hızla geliştirme- ye başladı, bu ilişkiler, Dışışleri Bakanı Igor tvanov'un aralıktaki Tahran zıyaretıyle so- mut bir biçim kazandı. Putin'in geçen ay Küba'ya yaptığı sürpriz ziyaret, Lenin Si- yasi Askeri Akademısi'nin eski başkanı General Kizyun'a göre "askeri bağlann yenilenmesiyle, ABD'nin genişlemed eği- limlerine karşı önemli bir denge unsurv" elde etmeyi amaçlıyor. Lordes'deki erken uyan istasyonu da Uzay Savaşlan gibi pro- jelere yörielik bir güvenlik sağlayabilir." (Russia Journal 16/12). Benzer bir bi- çimde, Rusya'nın, Çin ile sistemli bir bi- çimde ilişkilerini geliştirdiğı, yeni Yugoslav yönetimiyle bağlannı guçlendırdiği, bu arada, Batının nükleer atıklannı ucret kar- şılığı alarak kendi nükleer programını fi- nanse etmeye çabaladığı, (Russia Jour- nal 04/01/2001), 600.000 personellik bir askeri gücü Kazakistan-Tacikistan-Afga- nistan sınınna kaydırdığı gözlemleniyor. Bu arada Rus toplumunda, ABD karşıtı bir psikoloji, ABD düşmanı filmlerin (Brüt- 2), pop şarkılannın (Kill the Yankee), AB- D'nin amacının Rusya'nın variığıyla bağ- daşmadığını savunan ciddi akademik ça- lışmalann gösterdiği gibi giderek güçlen/yor. Kısaca Putin'in bir yıllık yonetıminin so- nunda, hem 1890-1913. hem de "soğuk savaş" dönemini aynı anda anımsatan bir "Yeni Rusya" şekilleniyor ve uluslararası jeopolitiği de şekillendiriyor. IAA Ile Okulda Bir &ün I 5 27 Ocak Z001 Cumartesi 9:00-10:00 Kay.t LVers 10:00- 11:15 "&erçek mı?"B>ilimKurcju mu? Intemet ve Hayat" T^abur üzden / lxir ' . ' ' ZVers 1M5- 13:00 "öncjörü eksikliği mi markanın zayıflığı mı? " Jeiiı SAedina / MedincrTurgul VV3 ILAR HTAYA !"Pozarlama. reklam ve medya dünyasmın çalışanları ıçın hazırladığımız meslekt eğıttm programma ılgınç konular ve konuşmacılarla yıne okulda devam edıyoruz lf\f\ ıle Okulda B>tr Crun adını verdığımız bu programda kontenjanımtz sınırlı olduğundan başvurularınızı oncelık sırasına göre kabul edeceğtz Yapacağınız tek şey. aşağıdakı numaralardan bir cjunluk ünıversıte kaydınızı yaptırarak derse yetışmek 1H-.00- 15:15 ~&özler yalan söylemez: Vûcut dili evrenseldir." Şerif Izgören I Akademi Internafional H. Vers 15*5 - J7.-00 "Politik Supermarkette Inenler- Çıkanlar. rolitik 'Reklam" tAehmet Ural / Yorum-'Publicis Daşvurular IAA Turkıye 3ölumu Sekreterlığı Tek 0 2f2 325 37 &S Faks 0 2/2 325 37 91 Elektrontk-posta taaturkeychaposuperonlınecom 11 Ocak 2001 Cumartesi ITU Yabana Vtller Yüksek Okulu - Kaçka ki Kaçka Maden Fakültesi) vıusuuuuuuı 3u ılan Cumhurıyet Oazetesı nın katkılarıyh sızlere ula$tınlmı$tır ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK İyi de... Yıllık ortalama fiyat artışı oranları açıklandı. Tü- ketici fiyatlannın geçen yılın aralık ayına göre yüz- de 39.0; toptan eşya fiyatlannın da yüzde 32.7 oranında arttığı anlaşılıyor. Sonuç, hiç kuşkusuz, geçmiş yıllara göre bir başandır. Ancak bu başarıyı çok da abartmamak ve değişik yönleriyle daha yakından irdelemek gerekiyor. Enflasyon düşme eğilime girmişse de alınan sonuç, hükümetin, daha doğrusu IMF'nin öngör- düğü hedefin, yani tüketici fiyatları için yüzde 25'in 14 puan üzerindedir; IMF hedefinden yüz- de 56 (39/25=1.56) sapma vardır. Bir nokta daha var: Fiyatlar, önceden, belli ku- raJlara göre seçilmiş mal ve hizmetlerin, ilgili ayın belli günlerindeki toptan ya da tüketiciye satış fi- yatlandır. Derlenen fiyatlar mal ve hizmetlerin öneminegöre ağııiıklandınlır. Mal ve hizmet top- lamına ürün sepeti denir. Günümüzdeki fiyat gös- tergeleri, sepetin fiyatı 1994=100'e göredir. 1994'te 100 olan sepetin fiyatı, 1999 Aralık ayın- da tüketici fiyatlannda 2 456.6'ya bir yıl sonra 2000 Aralık'ta da 3 415.5'e yükselmiştir. Yukanda belirtiten enflasyon oranı, yalnızca bu iki büyüklüğün, yani mal ve hizmet sepetinin 1999 Aralık ayındaki fiyatı ile 2000 yılı aralık ayındaki fi- yatının karşılaştırmasına dayanıyor ve sepetin fı- yatının ne kadar arttığını gösteriyor. Enflasyon oranı iki noktada Aralık 1999 ve Aralık 2000'de- ki fiyat değişimini veriyor; bu iki nokta ya da ay arasında kalan ayiardaki sepetin fryat deği- şimlerini yansrtmıyor. Devlet istatistik Enstitüsü, doğru bir tutumla, her ay yaşanan fiyat artışlarını da yayımlıyor. Mal ve hizmet sepetinin 12 ay boyunca ortalama fi- yat arbşlan göz önüne alındığında enflasyon ora- nı, tüketici fiyatlannda yüzde 54.9; toptan eşya- da da yüzde 51.4'tür. Bu oranlar bir önceki yıl, yani 1999'da sırasıyla yüzde 64.9 ve yüzde 53.1'di. Yani, 12 aylık ortalamalara göre tüketici fiyatlannda geçen yıla göre 10 puan; toptan fiyat- larda da 1.7 puan bir azalma vardır. Tüketiciler ya da toptancılar yılda iki kez değil her ay alış- veriş yapıyorlar. Bu nedenle enflasyonun 12 ay- lık fiyat artış ortalamalanna göre değerlendirilme- si daha gerçekçi olur. ••• Türkiye'nin uygulamakta olduğu ekonomik is- tikrar programının tek amacıenflasyonu düşür- mektir. Böyle bir amaç için uğraşılması doğrudur. Ancak bu uygulamanın iki büyük eksiği göz ar- dı edilmemeli; unutulmamalıdır. Bunlardan birincisi üretim olanaklan alanıdır. Bu programla, sabit sermaye yatınmı, üretim, iş bulma ve dışsatım gibi ekonominin temelleri- nin güçlendirilmesi ve geliştirilmesi bir yana bı- rakıldı; bir bakıma unutuldu; giderek tanm ve kü- çük sanayi alt sektörlerinde olduğu gibi yıkıma sünJkieniyor. Bu durum uzun dönemli gelişme açısından kaygı vericidir. Ikinci büyük eksik, istikrar programının top- lumsal boyutudur. Program, sendikalar ve mes- lek oda ve birliklerinin katılımıyla yürütülmüyor; ekonominin insan yönünü tümüyle göz ardı edi- yor; yoksullaşmayı arttınyor; yoksul ile varsıl ara- sındaki gelir uçurumunu daha da genişletiyor. Toplumsal doku, onarımı çok güç olacak biçim- de parçalanıyor. Hükümet bu konuda da korku- tucu bir duyarsızlık sergiliyor. • • • Aslında enflasyon sevinci bir Temel fıkrasını an- dınyor. Temel'in babası Dursun denizciymiş; yaşamı- nı mavi sularda kazanırmış. Çocuklanndan bir is- tekte bulunmuş: - öldüğümde beni denize gömün demiş. Gel zaman git zaman Dursun ölmüş. Karadeniz fırtı- nalı; dalgalar azgın. Dursun'un çocuklan uğraş- mışlar didinmişler ve babalannın son isteğini ye- rine getirmişler. Yorgun argın karaya çıktıklannda kıyıda bekle- yen komşulan sormuş: - Dursun'u denize gömdünüz mi? - Gomduk demiş Temel; gomduk da çok tele- fat verduk. ••• Günlük yaşayan, ülkenin gelecegini ve insanı- nı unutan hükümet, enflasyonu çok telefat vere- rek düşürüyor. e-posta: yakupCo metu.edu.tr 74 yılda 100den fazla şirket Koç Toptuluğu 75. yıla hazırlantyor Ekonomi Servisi - Koç Topluluğu 75. yılım kutlamaya hazırlanıyor. Kurucusu Vehbi Koç'un, sahibı olduğu bakkal dükkânını üzerine geçirdiği 1926 yılım resmi kuruluş tarihi olarak kabul eden topluluk, 74 yılda 100'den fazla şirketten oluşan bir büyüklüğe ulaştı. 1938 yılında Koç Ticaret Anonim Şirketi'ni kuran topluluk, devletin benimsediği endüsfrileşme ilkesi çerçevesinde, 1940'lann sonuna doğru imalata yöneldi. 1950'li yıllarda Türkiye'de hızla gelişen yerli üretime paralel olarak Koç Topluluğu, ithal mallann yerini alacak yerli imalat yatınmlanna başladı. 1969 yılında kurulan Vehbi Koç Vakfi da, çok sayıda eğitim, sağlık ve kültür eserini halkın hizmetine sundu. Turizmden otomotive, finanstan gıdaya kadar çok sayıda sektörde faaliyet gösteren ve dünyamn çeşitli ülkelerinde de şirketleri bulunan Koç Topluluğu'nun bünyesindeki kuruluşlar arasmda Arçelik, Aygaz, Beko, Ford-Otosan, Koçbank, Migros Türk AŞ, Otokar, Otoyol ve Tofaş gibi şirketler yer alıyor. Bugün 45 bin kişilik çalışana, 12 milyar dolarlık ciroya ulaşan Koç Topluluğu, 75. kuruluş yılım, yıl boyunca düzenleyeceğı çeşitli etkinliklerle kutlayacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle