17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 OCAK2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde sosyal ve ekonomik koşulların iyileştirilmesi istendi 'Tekefleşme öıdenmelTANKARA / İSTANBUL (Cumhuri- yet)-Çumhurbaşkanı AhmetNecdetSe- zer, basının evrensel standartlarda çalı- şabilmesi ve çok seslilik ılkesinin sür- dürülmesi için basında tekelleşmeyi ön- leyecek yasal düzenlemelerin bir an ön- ce yapılması gerektiğinı bildirdi. Cumhurbaşkanı Sezer, 10 Ocak Ça- lışan Gazeteciler Günü nedenıyle yap- tığı açıklamada. bağımsız ve özgür ba- sının demokrasının vazgeçılmez unsur- lanndan biri olduğunu vurguladı. Bası- nın evrensel ılkelere göre hareket etme- sinin "doğru, UkeK, objektif habercflik anlayışı ve meslek etiğüıin berşeyin üze- rinde tutulması" ıle olanaklı olabılece- ğini anlatan Sezer. "Basınunızm evren- sei standartlarda çalışabilmesi ve çok seslilik ükesinin sürdürülmesi için, ba- sında tekeUeşmeyi önleyecek yasal dü- zenlemeler bir an önce yapümah. mes- • Cumhurbaşkanı Sezer, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, bağımsız ve özgür basınnı demokrasinin vazgeçilmez unsurlanndan biri olduğunu vurguladı ve basının evrensel ilkelere göre hareket etmesinin doğru, ilkeli, objektif habercilik anlayışı ve meslek etiğinin her şeyin üzerinde tutulması ile olanaklı olabileceğini belirtti. lekçabşanlarmın sosyalveekonomik ko- şuOan ryileştirilmetidir*' görüşünü dıle getirdi. tdeolojik ve çeşitli nedenlerle basın organlarının asıl amaçlannın dışında kullanılmasuun evrensel meslek ilkele- nyle bağdaşmadığına ışaret eden Sezer, "Giiçlü birkonumasabjp olan basını çı- karian doğrulfusunda kullanmak iste- yen bazı çevreier her dönemde olacak- Or. tnamyorum ki, meslek ilkelerini ve etiğini her şeyin üzerinde rutan. demok- rasiye inanan değerii basuumız ve ulu- sumuzun sağduyusuyla bu olumsuzluk- lar ortadan kalkacaktır" dedı. TBMM Başkanvekili Mlhksoy, ba- sının, demokrasi ve laik cumhuriyetin daha da kökleşmesi, birlik ve beraber- liğin korunması ile Atatûrk ilke ve dev- rimlerinin yerleşmesinin en önemli gü- vencelerinden olduğunu bildirdi. Baş- bakan Bûlent Ecevit, Tûrk basınının en zor koşullar altında bağımsızlık ve öz- gürlük mücadelesine ön safta katkıda bulunduğunu belirtti. Devlet Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı Devlet Bahçeti, Türkiye'nin her alanda sürdûrdûğû kalkınma ve büyüme atılımlan ve cumhuriyetin te- mel niteliklerinin korunmasıyla ilgı- li ulusal duyarlılıklann basının deste- ğiyle güçlendiğini kaydetti. Bahçeli, ulusal ve yerel basın knruluşlan ve çalışanlann karşılaştıklan sıkıntı ve sorunlann çözümüne hükümet olarak önem verdiklerini ifade etti. DYP Genel Başkanı Tansn Çffler ve Fazılet Partisi Kaysen Mılletvekılı Ab- dnflah Gfil de yayımladıklan mesajlar- la Çalışan Gazeteciler Günü'nü kut- ladılar. Bilgjn'den tekel uyansı Ankara Gazeteciler Çemiyeti Başka- nı Nazmi BUgûı, basın emekçılerinin ör- L Hayat Kirrrya AŞ'ye ait fabrikada vıkan \ anguıa, i 0 ıtiaıye ıstasyonunüan 5J araç ve 262 itfaiye çahşanı ile müdahale edildL (Fotoğraflar: ALPER İZBUL) Idtelliyangım 19 saattesöndüriUebildi gütlenme hakkını ellerinden alan med- ya patronlannın, basın gücünü siyasal iktıdarlar üzerinde bir tehdit unsuru ola- rak kullanmaktan çekınmedığıni belır- terek şöyle dedi: "Devletin büyük ihalelerine girmek için kendi aralannda örgütlenmevi de- mokrasinin nimetlerinden sayanlar. ba- sın emekçilerinir. demokratik haklannı kullanmak için yapnklan en küçfik gi- rişimlerde demokrasinin temeJ koşuDa- rını yok farz etmektedirler." Sürekli ulusal devlete ve cumhuriyet rejımıne karşı kın kusan kalemlerin te- kelci patronlar tarafından baştacı edil- dıklenru kaydeden Bılgın, şu görüşlen dile getirdi: "Çagdaş olduğunu kanıüa- makiddiasındaki bazı haber ağvhkhka- nallann çağdaşuğj tüm programlannı Türkçe dışındaki yabancı sözcflklerie adlandırmalannda aramalannın yanı sıra bazı tepe yöneticilerinin >-apüklan her programı Ata- tûrkdûşmanhğı çerçevesine oturtmalannı kınamakta- yız. Para kazanmayıtemei 8- ke olarak kabul ettiklerini açıkça dile getirenlerin özei- leştirme nimetlerini yüzüne gözüne bulaştmp basına olan güvene büyük darbe vurduktan sonra eskileri yetmiyormuş gibi numaracı cumhuriyetçUerden 3-5'ini daha cepheye sürmeleri de taranmızdan esefle karşüan- mışnr." Basında kartelleşmenin tekelleşmeye dönüşmek üzere olduğu uyansında da bulunan Bılgin, bunun en- gellenmemesi durumunda "demokrasinin rafa kakhnl- dığı,gerçekierin halktan giz- lendiği bir düzenin devreye gjreceguü" bildirdi. Sonay'dan suçlama TGS Genel Başkanı Ziya Sonay, 40 yıl önce gazeteci- lere tanınan sosyal haklara karşı çıkarak 3 gün boyunca Istanbul Haber Servisi - Ikitelli'de Hayat Kimya AŞ'ye ait fabrikada ön- ceki gece belirlenemeyen bir nedenle çıkan yangında can kaybı olmazken büyûk maddi hasar meydana geldı. 19 saat süren çahşmanın ardından tama- men söndürülen yangın sırasında fab- rikada bulunan 70 ışçi tahliye edildi. Dumandan etkilenen 2 işçi ve 4 itfaiye erinin durumlannın iyi olduğu bildi- rildi. Istanbul Büyükşehir Belediyesi İtfa- iye Daire Başkanı Sabri Yahn yangı- ntn, son yıllann en büyük kapalı hacim yarîgınlan arasında yer aldığını söyle- di. lkitelli Organize Sanayi Bölgesi Turgut Özal Caddesi'nde bulunan Ha- yat Kimya AŞ'ye ait fabrikada önceki gece saat 22.15'te çıkan yangın, büyûk maddi hasara yol açtı. Altı katlı fabn- kanın 3. katındaki depo bölûmünde başlayan yangın, kısa sürede bütün bi- nayı sardı ve patlamalarla duvarlar çöktü. Çökme sırasında, itfaiye erleri bü- yük tehlike atlatırken yangının çevre binalara sıçramaması ıçın büyük çaba sarf edildi. Molfbc marka çocıık bezi, Molped marka kadın bağı ve Bingo marka te- mızlik ürünleri üreten fabrikada, yan- gının başladığı sırada çahşmakta olan 70 işçiden 56'sı dışan çıkmayı başanr- ken üst katlarda rnahsur kalan 14 işçi, itfaiye ekipleri tarafından kurtanldı. Dumandan etkilenen Orhan Soydaş ve Hayriye tnan adlı işçiler Istanbul Hos- pital'a kaldınlarak tedavi altına alındı- lar._ Ünlü işadamı Abdullah KiğuYmn yeğeni Avni Kiğıh. yangınla ılgıli bir bilgisinin bulunmadığını ifade ederek "Fabrika yanryor, görüyorsunaz işte_ MiIK servetvanryor" dıye konuştu. Fab- rika binasında çok sayıda mamul ürün depolanmış olduğunu anlatan işçiler, yangın sırasında binadaki otomatik yangın söndürme sisteminin devreye girmediğini ve bunun nedeninin, siste- min depolannda su bulunmaması oldu- ğunu öne sürdüler. 1997 yılında faali- yete geçen bınada Italya'dan ithal edi- len her biri 1.5 trilyon lira değerindeki 5 adet bez üretme makinesi ve trilyon- larca liralık depolanmış ürün bulundu- ğu öğrenildi. gazete sahıplerinin, bugün "fcoMing (Mtranu" haline geldıklennı vurguladı. Çağdaş Gazeteciler Der- neği (ÇGD) Başkanı tsmet Demirdöğen, yüzlerce ga- zetecinin işsız bırakıldığı- m belirtti. Türk Basın Birliği Ge- nel Başkanı Engin Bavdar, gazetecilerin, sendikasız- laştırma politikalannın ağırlık kazandığı bir dö- nemde ayakta kalma mü- cadelesi verdiklerini kay- detti. BASINDA YAPRAK DOKUMU SURUYOR Uç yıl içinde 11 gazete kapandıtSTANBUL (AA) - Basın sektöriinde süregelen yaprak dökümü, son yıllarda artarak devam ediyor. tki gün önce ka- panan Yenı Binyıl gazetesiyle birlıkte 1998 yılmdan bu yana 11 gazete kapısı- na kilit vurdu. Bundan en başta zarar gören ıse basın Yolculuğu 4 kez ertelenmişti Türksatsonunda uzayafirlatıldı CAYEN-ANKARA (AA) - Türkiye'nin yeni uydusu Türksat 2A, TSİ 00.09'da Güney Ame- rika'daki Fransız Guyanası'nda bulunan Kourou üssünden, Arien füzesiyle uzaya fırlatıldı. Uydu- nun firlatıhşı, Türk Telekom'un Gölbaşı'ndaki uydu yer istasyonundan naklen izlendi. Yapımına 1997 yüında başlanan ve yüzde 75 'i Türk Telekom, yüzde 25'i ise Alcatel Space şir- ketine ait Eurasiasat fırmasınca yaptınlan Türk- sat 2A, Türksat İC ile aynı koordinata, yani 42 derece doğu boylamındaki koordüıata atıldı. Türksat lC'de arıza olması durumunda, bu uy- duyu yedekleyecek olan Türksat 2A'nın devre- ye ginnesiyle kullanıcılar, gerektiğinde 2 uydu- yu birden kullanabilir duruma getirecek. 300 milyon dolara malolan Türksat 2A, 15 yıl- da yaklaşık 1.5 milyar dolar gelir getirecek. Av- rupa, Türkiye ve OÖa Asya'yı kapsayan 2 sabit anten ve 2 hareketli spot antene sahip olan Türk- sat 2A, Israil, Ordün, Lübnan ve Karadeniz'e kı- yısı olan ülkelere açılacak. Uydunun sabit veri- cileri hedef pazar olan Türkiye, Orta ve Doğu Av- rupa, Orta ve Batı Asya, îsrail, Ürdün ve Lüb- nan'da yüksek güçte bant erişimi sağlayacak ve yaklaşık 620 milyon kişiye ulaşacak. çalışanlan oldu. Basın llan Kurumu Is- tanbul Şubesı'nden edınilen bilgiye gö- re, 1998-2001 yıllan arasında ulusal baz- da yayın yapan Bugün, Süper Tan, Yeni Günaydm, Ateş, Yeni Yüzyıl, Asabi, Ay- yıldız, Ilk Haber, Aydınlık, Yeni Gün- dem ve Yeni Binyıl gazeteleri kapandı. Türkiye Gazeteciler Ce- miyeti (TGC) Başkanı Na- il Gûreli, normal koşullar- da bir gazetenin kapanma- sının ekonomik nedenler- den kaynaklandığını vur- gulayarak şu görüşleri dile getirdi: "Son yıllarda kapanan gazete sayısında arüşuı göz- lenmesinde yönetimlerin sorumluluğunun ve yanlış istihdam politikasmm da payı olmalıdır. Kapanan gazeteler üzerinde dunır- ken ayTica si>asal nedenler- le ve mahkeme karanyla kapanan gazeteler de göz ardı edilmemelidir.'' Basın Konseyi Başkam Oktay Ekşi, gazetelerin ka- panma aşamasma gelmesi- ni "hazHi" olarak niteleye- rek "Yeni Binyıl gazetesinin kaparüması. basın dünya- mızm yaşadığı hazin ger- çekierin son sayfasnu teşkil etti" dedi. Çalışan gazete- cilerin sosyal güvenlik yö- nünden çok gerilerde oldu- ğunu vurgulayan Ekşi, "Basın çahşanlan bunun sorumlularuu iyi tayin et- medikçe ve hesap sorma- dıkça çalışanlanmızm ka- deri maalesef bu şekilde sü- riip gidecektir" dedi. "Biliyorum"demek için. Bilim ve Teknik Yeni yıtda, yeni yüzüyle bayilerde! ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Yaşamın Tadı Hafta sonunda bir dost meclisinde, yenı emekli olmuş bir hekim arkadaşımız söz konusu oldu. Da- ha yakından görüşenler, bu arkadaşımızın emekli- liğe bir türlü alışamadığını ve müthiş huzursuz ol- duğunu söylediler. Hatta, bir bunalıma girmesinden endişelenen eşi, zorla uzunca bir seyahate çıkarmış. Bana kalırsa, hekimlik gibi bir mesleğin emeklili- ği olmaz. Sanıyorum bu arkadaşımızj huzursuz kı- lan şey, "idarecilik" görevlerinden aynlmak zorun- da kalması olmuş. Belirii bir grup insan üzerinde, "otoriteniz" varken ve onlann kaderieri konusunda kararlar afma durumundayken birdenbire bu yetki- lerinden uzaklaşmak... Galiba kimileri bunu kolay hazmedemiyor. Fakat bizim toplumumuzda, "emekliliğe hazıriık" diye bir kavram da yok. Kimi Batılı devletlerde, emeklilik yaşı o kadar ileri ki, bunlann emekliliğe hazırlığı olmasa anlayacağım. Fakat bizde emekli- lik yaşı o kadar erken ki, insanlanmızın kendilerini buna hazıriamamalart çok ilginç. Emekliliğe hazırlanmak, insanın kendine birtakım "hobby"\er oluşturmasıyla oluyor. "Zevkle yapılan ve gelirgetirme amacına yönelik olmayan işler" gi- bisinden Türkçeleştirebileceğimiz "hobby" sözcü- ğü yerine, Türkçe bir sözcük aradım. Ama doğru- sunu isterseniz bulamadım ve hobby ya da hobi sözcüğünü kullanmak zorunda kaldım. Gerçekten; "hobisiz" ya da "hobi geliştireme- yen" insanlardan oluşan bir toplumuz. Bunun eko- nomik, kültürel vb bir dizi nedeni var elbette. Fakat neden ne olursa olsun, durum değişmiyor. ••• Çocuk yaşlanmda, birkaç kez pul biriktirmeye "sıvandım". Epeyce de biriktirdim. Fakat daha son- ra ipin ucunu koyverdim ve pullanmı akraba çocuk- lanna dağrttım. Zaten öylesine çok "merakım" ve "Aıob/m"varki; "pul biriktirme eksikolsun", dedim. (Acaba "hobi" yerine, "merak" sözcüğü olabilir mi?) Babalar kendi beceremedikleri şeyleri, çocukla- nnın becermesini isterler. Kimileri bu konuda "bas- kıcı" davranarak işın tadını kaçınriar ama; babala- nn bu çabalannın hem doğru ve hem de yararlı ol- duğunu düşünüyorum. Zaten atalanmız ne demiş: "Boynuz kulağı geçmezse gelişme olmaz"... Kendi beceremediğim şeyi, Ayşegül'ün becer- mesini istedim ve ona birkaç yıldır, pulculuğu sev- dirmeye çabalıyorum. Aynı çabayı yeğenim Ahmet Emre'de de göstermiş, fakat becerememıştim. "Flateli" pulculuk sahibi Sayın Erol Akkaya'nın yardımıyla, önce çizgi film kahramanlannın işlendi- ği pullaria başlayıp konulu ve konusuz pullara giriş- tik. Bakalım sonuç ne olacak? Bizim, olanaklann sı- nıriılığı nedeniyle yürütemediğimiz işi, Ayşegül be- cerebilecek mi? Onlann zaman geçirebilecekleri o kadar renkli ve çeşitli şeyler var ki; bu türden hobi- lere zaman ayırabilmeleri, bizimkinden çok daha zor görünüyor. ••• Oeçenlerde, yeni pullara bir göz atmak ve Ayşe- gül'ü pulculuğa alıştırmak için, Sayın Akkaya'nın dükkânına gittik. Orada, adının Şerff Antepli oldu- ğunu öğrendiğim bir beyefendiyle tanıştım. Şerif Bey, "Collection" adında bir dergi çıkartmaya baş- lamış. Zaten yaşamını yayıncılıkla kazanıyoımuş ve bu türden bir dergi çıkartmayı hep ıstemiş. Dergi- nin başlığının altında, "Geçmişin değerterini gele- ceğe taşıyanlann dergisi"yazıyordu. Herhalde ben de bunlardan biri sayılınm... Aslında Türkiye'de, antikalarla ve antikacılıkla il- gili çok güzel dergiler çıkıyor. Aynca kimi mimari dergiler ve dekoratif sanatlara değgin dergiler de var. Fakat pulculuk vb. gibisinden hobileri ön plana çıkartan bir dergi görmemıştim. Doğrusu çok mem- nun oldum. ••• Derginin bu ilk sayısında; özellikle ilgimi çeken ya- zılardan biri, Şener Köksümer tarafından kaleme alınan ve çok sayıda görsel malzeme ile destekle- nen, "(Bir zamanlar) Reklamlar" başlıklı yazı ve es- ki reklamlann "mesajlan" oldu. ömeğin, "Parfümsüz kadın, kokusuz çiçeğe ben- zer" sloganıyla satılmaya sunulan, "Bourjois" par- fümü; "Yanndan tezi yok, daha güzel dudaklara malik olacaksınız.. bunun için bir tecrübe kâfidir" diye satılmaya çalışılan, "Louis Philippe" rujlannın ilanı, vb çok sevimliydiler. Fakat benim en çok ilgi- mi çeken ilan, Aziz Şinik'in "Fırsat Arttırma Salo- nu"nun ilanı oldu. Bir tür müzayede salonu olan bu salonda; her şey, "ederini" buluyormuş... Umanm, "Collection" ömürlü olur. ••• Not: 8 Ocak akşamı Sayın Güneri Cıvaoğlu, ha- berier sonrasında yaptığı yorumda, Türkiye'nin fert başına ulusal gelir payında, dünya 89'uncusu oldu- ğunu söyledi. Acaba bu türden rakamlan, kim ge- tirip veriyor bu insanlara? Geçen hafta burada da dile getirdiğim üzere; üşenmeyip, VVeltalmanach 1999'dan saymışve Tür- kiye'nin 54. sırada yer aldığını saptamıştım. Hadi bu arada birkaç basamak aşağıya düşelim... 54. sırada olmak da "marifet" değil. Ama 54 ne- rede, 89 nerede?.. Sayın Civaoğlu gibi ciddi yorumcuların, biraz da- ha titiz davranmalannı beklerdim. (Bkz. 4 Ocak ta- rihli yazım, "Yanlış Verilerden Yola Çıkmak".) TEORI Avrupa Birliği ve Türkiye Doğu Perinçek • Aydın Menderes • Mehmet Ulusoy • M. Bedri Gültekin • Prof. Dr. Reşat Özkan • Prof. Dr. Erdoğan Soral • Yavuz Dedegil KİTAPÇILARDA! İSTANBUL Ada, Mephısto, Sımurg, Pandora, Kelepır, Arkadaş, Broy, Imegıne, Pentımento (Istıklâl C), Mephısto, Akyuz, Evrım (Kadıköy); Kardeşler Market (Kuzguncuk), Raksotek (Avcılar), Uyum (Kartal), Serdar Abatay (Kıtapçılar Köprusü), Uyum (Bakır- köy), ANKARA Arkadaş (Kızılay), Gûner (Kelepır) (Yenişehır), İZ- MİR Devrim, Avnı (Bornova); Ercan, Bılim, Duvar (Konak), Kelepir, Zeus, Emek, Renk, Ercan (Buca), Kelepır, Deniz (Alsancak); Baklan (Narhdere), Pan (Karşıyaka), ADANA Karahan, Kıtapsan; MERSİN Martı, Kıtapsan, BURSA Can, Ezgı, Kelepır, ANTALYA. Ezgı-Can Müzık, Gençhk, GAZİANTEP Keskın 1-2, Ada Kıtap Kulûbü. ABONE OL! ABONE BUL!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle