23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 OCAK 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ / ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 Türk ifadamlapına dzelvize • FRANKFURT (Cumhuriyet) - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğı (TOBB) Başkanı Fuat Miras, Almanya'nın Ankara Büyûkelçisi RudolfSchmidtile yaptığı görüşme sonucunda, birliğe üye olan işadamlanna pasaportlannın süresi kadar Schengen vizesinin verilmesi için anlaştıklannı açıkladı. TOBB Başkanı Mıras, bu sistemin oturtulması açısından başlangıçta TOBB üyelerinin esas alınmasının doğru olduğunu belirtirken, bu uygulamayı ileride serbest dolaşıma kaydırmak için hukuki bir araştırmada yaptırdıkJannı açıkladı. Kavi: Devlet küçühneh • Ekonomi Servisi - ÎMKB ve Türkıye Ekonomik ve Mali Araştırmalar Vakü'nın (TEMAR) düzenlediği "Ekonomiye Bakış 2001" konulu panelde konuşan Istanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hüsamettin Kavi, ülkede uzun süreli ekonomik istikrann sağlanamadığına dikkat çekti. Kavi, Türkiye'de devletin ekonomiyi özel sektöre bırakması gerektiğini ifade ederek "Ya devlet küçülecek ya da bız" diye konuştu. Kavi, "Büyümenizi gerçek kaynaklar üzerine kurmazsanız yanlışlıklar yaşarsınız. Zaten Türkiye'de mali sektörden real sektöre, küçük yatınmcıya kadar herkes borçlu. Bütçe açığının fınansmanı gibi bır gerçekle karşı karsryayE" dedi. • • ^ *" Kreş ücretterine zam • ANKARA (ANKA) - Maliye Bakanlığı. kamu kurum ve kuruluşlanna ait gündüz bakımevi ücretlerinin alt sınınnı, 2001 yılı için 35 milyon lira olarak belirledi. Maliye Bakanlığı'nuı konuyla ilgili 2001 mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatı, Resmi Gazete'de yayımlandı. Tebliğle2OOOyılında31 milyon lira olan kamu kurum ve kuruluşlanna ait gündüz bakımevlerine kabul edilecek devlet memurlan ıle diğer kamu personelinin her bir çocuğu için alınan en az aylık bakım ücreti, 35 milyon liraya yükseltildi. narenciyeye yöneliyop • RİZE(AA)-Rizeve yöresinde çaydan önce önemli bir yer tutan, ancak çay üretimınin daha ekonomik olması nedeniyle uzun yıllar geri planda bırakılan narenciye üretimi yeniden ön plana çıkıyor. Yörede, son yıllarda özellikle ünlü çekirdeksiz Rize mandalınasının üretimıne ağırhk verilerek yeni bahçeler kuruldu. Kurulan yeni bahçelerle birlıkte bu yıl mandalina rekoltesi 2 misli artarak 3 bm ton dolayında gerçekleşti. İhracat ucuz, ithalat pahalı • ANKARA (ANKA) - thracat fıyatlan düşerken ithalat fiyatlan artıyor. DtE'nin dış ticaret indekslerine göre, geçen yılın ilk dokuz ayı ortalamasında ihracat fıyatlan önceki yılın dokuz ayuıın ortalamasına göre yüzde 4.4 düştü. Anılan dönemler itibanyla ithalat fiyatlan ise yüzde 6.1 yükseldi. Eylül sonu itibanyla 12 aylık ortalamalara göre de ihracat yüzde 5.5 ucuzlarken ithalat yüzde 4.8 pahalandı. Dünya Bankası'na verilecek 'Mektup', Tanm Bakanlığı'nın itirazlanyla yeniden ele alınacak Tarnnda uzlaşma saglaınyorEkonomiServisi- "Tanm Reformu" adı altında Dünya Bankası 'nın pek çok direktifine boyun eğilirken Tanm ve Köyişleri Bakanlığı, Dünya Banka- sı'nın hayvansal ürünler ve yem ham- maddesi ithalatında gümrük vergileri- nin indirilmesi isteğine karşı çıkıyor. Bakanlık, bu konularda vergi indiri- mıne "yerli üretimi olumsuz etkfleme- si ve BSE hastalığı riski" nedenlenyle itiraz ediyor. Tanmsal yapı değışimi projeleri için 6 yılda sağlanacak toplam 600 milyon dolarlık kredi için Dünya Bankası'na verilecek Geliştirme Stratejisi Mektu- bu, Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'nın itirazlan doğrultusunda yeniden ele • Tanm Bakanlığı, Dünya Bankası'nın hayvansal ürünler ve yem hammaddesi ithalatında gümrük vergilerinin indirilmesi isteğine karşı çıkarak vergi indirimine "yerli üretimi olumsuz etkilemesi ve ve BSE hastalığı riski" nedenlenyle itiraz ediyor. alınacak. Başbakan Yardımcısı Hüsa- mettin Özkan başkanlığırida, Başba- kanlık'ta önceki gün yapılan toplantı- da, Dünya Bankası'na verilecek taah- hüt mektubuna ilgili bakanlıklann iti- razlan ele alındı. Tanm Bakanı Hfis- nü Yusuf Gökalp'in, üretim dönemle- rinde buğday ithalatında gümrük ver- gilerini yükselterek yerli üreticinin ko- runduğunu, üretim dönemleri dışmda da gümrük vergilerinin belli düzeye çekilerek sanayiciye makul bedellerle hammadde sağlama imkânı yaratıldı- ğını hatırlatarak Dünya Bankası'nın buğday ithalatında gümrüklerin indi- rilmesi yönündeki isteğine karşı çıktı- ğı öğrenildi. Dahilde işletme rejimi Dahilde işleme rejimi kapsamında sanayiciye gümrüksüz buğday ithal et- me hakkı tanındığını belirten Gö- 3. CEP TELEFONU ŞEBEKESİ îş-TİM'de 'alo' şubata kaldı ANKARA (ANKA) - Türkiye'nin üçüncü cep telefonu şebekesi lş-TtM'in, Ankara, Istanbul ve Izmir'de yürüttüğü hummalı altyapı çalışmasımn uzaması nedeniyle en erken şubat aymda "ak." dedirtebileceği belirtildi. "0565" arama koduyla hizmet vermesi beklenen Iş- TlM'in, altyapı için anlaştjğı Ericsson ile Siemens, çalışmalannı aralıksız sürdürüyor. Şirketlenn kendi aralannda yaptığı paylaşmı uyannca Ericsson, tstanbul ve tzmir'de; Siemens ise Ankara'da altyapıyı hazır hale getırmek için yoğun bir mesai veriyor. Bu yılın ilk günlerinde söz konusu büyük kentlerde "alo" dedirtmeyi hedefleyen tş-TlM'in, altyapı çahşmalannm öngörülen sürenin ötesine geçmesi nedeniyle en erken şubat ayı I içinde hizmete I > girebileceği ^' -- belirtiliyor. Bir yandan altyapı çalışmalannı hızla tamamlamaya çalışan Iş- TÎM'in, bir yandan da bayi ağını oluşturmak için görüşmeler yaptığı belirtiliyor. tş-TÎM'in, son derece uygun koşullarla pazara çıktığı için bayi olmak amacıyla yoğun talep yaşandığı söyleniyor. kalp'in, gümrük vergilerinin zaten Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) taahhüt- lerine bağlı olarak düzenlendiğini, bu- nun ötesinde yapılacak gümrük indiri- minin yerli üreticiyi haksız rekabet ile karşı İcarşıya bırakacağmı söylediği kaydedildi. Tanm reformu uygulamalannın ele aundığı dünkü toplantıda aynca, Tanm Bakanlığı, doğrudan gelir desteği (DGD) kapsamında yapılacak ödeme- lerin gelir vergisi stopajından muaf tu- tulmasını, gübredeki KDV'nin de yüz- de 17'den yüzde 1 'e indirilmesini iste- di. Bakanlık, Dünya Bankası'nın TMO'nun özelleştirilmesi isteğine de karşı çıkıyor. Bütün gelişmiş ülkeler- de ve AB'de, tanmda müdahale alımı yapabi- lecek, piyasayı düzenle- yecek kuruluşlar bulun- duğuna dikkati çeken Bakanlık, TMO'nun özelleştirilmesinin mümkün olmadığını be- lirtiyor. TMO'nun etkin hale getirilerek sadece piyasayı düzenleyecek şekilde görev yapar hale getirilebileceğini, bu du- nımda Hazine'ye yükü- nün de azalacağım vur- guluyor. Banka kredisi Tanm Reformu adı altında Dünya Bankası'nın direktiflerine boyun eğinyor. Hazine yetkilileri, Dünya Bankası 'nın Tür- kiye'ye vereceğini açık- ladığı 600 milyon dolar- lık kredinin ilk 397 mil- yon dolarlık diliminin 2001 -2004, kalamnın da 2004-2006 döneminde serbest bırakılacağmı hatırlatarak bu mektu- bun sunulması halinde, ikinci dilimin serbest bı- rakılması için tekrar ban- kanın yönetim kurulun- dan karar çıkmasmın ge- rekmeyeceğini söyledi- ler. Mektubun verilmesi hahnde, ikinci dilim kre- di, bankanın ilgili baş- kan yardımcısının onayı ile kullamlabilecek. Bakan Onal, soru önergesine verdiğiyanıtta, Etibank incelemesinin sürdüğünü bildirdi '6 bankanın görev zaran 2.3 katrilyon y ANKARA (AA) - Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen 6 bankanın toplam görev zarannın 2 katnlyon 331 trilyon 531 milyar lira olduğu belirlen- di. Devlet Bakanı Recep Önal, FP Istan- bul Mılletvekılı Osman Yiımakoğulla- n'nın Başbakan BülentEcevit'e yönelt- tiği soru önergelerine yazılı olarak ver- diği yanıtlarda Yaşarbank, Etibank, ln- terbank, Banekspres, Bank Kapital ve Esbank'ın birikmış zararlanna ve kre- dileri ne şekilde kullandırdıklanna de- ğindi. Önal yanıtında, Eskişehir Bankası AŞ'nin (Esbank) fonda devir tarihi iti- banyla birikmiş zarannın 590 trilyon 760 milyar lira olduğunu bildirdi. Ban- ka tarafindan, kredilenn çoğunun hâ- kim sermayedar gruba ait firmalara kul- landınldığını ifade eden Önal, bu ban- kanın grup riskinin devir itibanyla 332 trilyon 955 milyar lira olduğunu kay- detti. önal'ın verdiği bilgiye göre, Bank Kapital'ın fon kapsamına alınış tarihi itibanyla birikmiş zaran 269 trilyon 984 milyar lira olurken kredilerin çoğunu kendi fırmalanna kullandıran bu banka- nın grup riski de 164 trilyon 800 milyar lira olarak tespit edildi. Bankekspres'in birikmiş zaran 118 trilyon 712 milyar, grup riski 108 tnlyon olarak hesaplanırken kredılenn çoğunu da "hâkim sermayedar gruba dair fir- malara" kullandırdığı belırlendi. Interbank AŞ'nm fona devir tarihin- deki birikmiş zaran 400 trilyon 375 mil- yar lira olarak tespit edildi. Interbank' ın da diğer bankalar gibi kredilerinin bü- yük bölümünü kendi grubu içındeki fir- malara kullandırdığı ve grup riskinin 559 trilyon 452 milyar lira olduğu kay- dedildi. Yaşarbank AŞ'nin birikmiş zarannın 609 trilyon, grup riskinin 76 trilyon li- ra olduğu belirtilirken Etibank AŞ'nin ise fona devir tarihi itibanyla son duru- muna ilişkin incelemelerin halen sür- düğü bıldirildi. Ancak, bu bankanın 30 Haziran 2000 tarihi itibanyla birikmiş zarannın Bankalar Yeminli Murakıpla- n tarafindan 313 trilyon 590 milyar li- ra olarak hesaplandığı, grup riskinin ise aynı tarih itibanyla 111 trilyon 401 mil- yar lira olduğu bıldirildi. Ihracata 600 trilyon BANUSALMAN FRANKFURT - Devlet Bakanı Tunca Toskay, 2001 bütçesi son de- rece sıkı olmasma karşın. ihracatın 300 trilyonluk ödeneğini 600 trilyo- na çıkardıklannı bildirdi. Ekonomı- nin günübırlik önlemlerle gidemeye- ceğını vurgulayan Toskay, ışadamla- nnın istemlen üzerine "Eğer Erim- bank da diğer bankalar gibi çahşn-sa 2 yılda btter" dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Bırlıği (TOBB) 210 kişilik heyetle geldikle- ri Frankfurt'ta Türk işadamlannın 130 standının bulunduğu tekstil fiı- annı ziyaret etti. Toskay, ihracatla ilgili neler yapı- lacağmı işadamlanyla birlikte değer- lendireceklerinı belirtirken, mart ayında sektör toplantılannm yeniden yapılacağını bildirdi. Toskay, 2001 bütçesinin son derece sıkı olmasına karşın, ihracata 800 milyon dolarlık ödenek çıkanldığını, bunun 400 mil- yon dolannın Eximbank, 400 milyon dolannın da Destekleme Fiyat îstik- rar Fonu aracılığıyla kullandınlacağı- nı kaydetti. İşadamlannın istemlen üzerine Toskay, Eximbank'ın diğer kamu bankalanyla kanştınünaması gerektığmi vurguiayarak "Kaynak- lannın yüzde 40'ını KOBİ'lere kul- landınyor. Kamu bankalannın 20 milyar dolarük görev zarariannı biB- yorsunuz. Eğer Eximbank da diğer bankalar gibi calışırsa 2 yılda bfter" dedi. Toskay, 2001 yılında ihracata yö- nelik olarak 7.5 milyar dolarlık des- tek yapmayı hedeflediklerini açıkla- dı. Dev şirketler gelişmekte olan ülkelerde rüşvet dağıttıklannı itiraf ettiler 4 Evet, rüşvet veriyoruz 9 LONDRA (AA) - Bri- tish Petroleum ve Unile- ver'in de aralannda bu- lunduğu çokuluslu dünya devleri, Ingilte- re'de parlamento komis- yonu tarafından yapı- lan bir soruşturmada, "genşmekteoianül- kelerdeyapüklanya- nnmlar sırasında, sis- temi çabukişlete- bihnekvesonuçala- bitanek adına rüşvet dağıttıkla- nnı'' itiraf etti- ler. Yurtdışı ya- tınmlannda yapı- lan yolsuzluk- lann araştml- ması amacıy- la kurulan ko- misyonun 2000 yılında turist sayısı yüzde 39 artış gösterdi En çok Alıııaıı turist geldi ANKARA (Cumhorivet Bürosu) - 2000 yı- lında Türkiye'ye 10 milyon 412 bin 248 turist geldi. Turist sayısındaki artış, geçen 2 yılda büyük sıkınö yaşayan rurizmcilerin yüzünü güldürdü. 1999 yılında 7 milyon 487 bin kişiyi ağır- layan Türkive, 2000 yıunda turist sayısını yüz- de 39.1 oranında arttırdı. Geçen yıl Türki- ye'ye en çok ziyaretçi gönderen üİke, 2 mil- yon 276 bin ldşiyle Almanya oldu. Alman- ya'yı sırasıyla BDT, tngihere, ABD, Fransa, Hollanda, Bulgaristan, Iran ve tsrail'den ge- len turistler izledi. Ocak-aralık döneminde OECD ülkelerin- den gelenlerin sayısı da yüzde 54.8 oranında arttı. Turistlerin yüzde 69.7'si havayolu, yüz- de 19'ukarayolu, yüzde 1 ridedenizyohı ula- şunnu seçti. 2000 yıh aralık ayında gelen tu- rist sayısı da geçen yılın aynı dönemine oran- la yüzde 30.8 artarak 419 bin 540 kişi oldu. toplantısına katılan 6 büyük şirketin genel müdûr ve sorumlulan "sistematik bir yobuz- luk ağmın içinde buiuDduldannı" inkâr eder- ken sadece ışı yürütebilmek aduıa, yetkilile- re küçük rüşvetler verdiklerini ifade ettiler. Söz konusu işadamlan adına konuşan BP Amaco Genel Müdür Yardımcısı Reg Hink- ley, gelişmekte olan ülkelerde gruplan adına görev yapan temsilcilerin sık sık bu tür zor ka- rarlarla karşı karşıya kaldıklanm ve sonuçta kendilerini rüşvet vermek durumunda bul- duklannı öne sürdü. Bu tür ödemelerin sade- ce gecikmeleri engellemek adına yapıldığını, herhangi bir avantaj sağlamaya yönelik ohna- dığını savunan Hinkley, bunun da kendileri- nin hoşlandığı bir yöntem olmadığuıı, ancak bu tür davranışlann söz konusu ülkelerde za- ten yaygın bir davranış oîduğu için kendileri- nin de buna uymak zorunda kaldıklanm id- diaettı. Hinkley, bunun yolsuzluk batağına giden yokuşun başı olduğunu zannetmediğini ve sis- teme isteyerek kaülmadıklannı belirtirken so- ruşturmayı yürüten komite ise gelişmekte olan ülkeler- de iş yapan ve rüşvet dağıtan şirketlere bunu itiraf ettirme- nin de kolay olmadığına dik- kat çekiyor. Bir komite üye- si, bu tür şirketlerin "çamu- nm kendi üstkrinde kalaca- ğı korkusuyb" konuşmaktan kaçındıklannı belirtirken Clare Short'a bağlı Uluslara- rası Gelışmeler Bakanlı- ğı'nın yatmm yapılan ülke- nin gelişimıni de olumsuz yönde etkileyen rüşvet ve yolsuzluğun önüne geçilme- si için çabalannı sürdürece- ği ifade ediliyor. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Gazeteci 10 Ocak Çahşan Gazeteciler Günü. TGS Genel Başkanı Ziya Sonay, 40 yıl önce gazetecilere önem- li haklar sağlayan 212 sayılı yasanın çıkarılışının yıl- dönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, çalışan hak- lanna karşı o tarihte üç gün gazetelerini yayımlama- yan gazete sahiplerinin bugün medya plazalara dö- nüşmüş işyerlerinde holding patronu haline geldik- lerinin altını çiziyor. O tarihlerde gazete sahiplerinin tepkisine bir dire- niş olarak üç gün boyunca gazetelerini yayımlayan gazetecilerin ise bugün daha ileri haklara sahip ol- mak bir yana, 212 sayılı yasanın 40 yıl önce sağla- dığı haklardan bile mahrum durumda olduklannı anımsatıyor. Gazetecilik mesleğinin saygınlığını ayaklar altına alan, meslek ilkelerini yok eden, ticari çıkaıiannı her şeyin üstünde tutan ve medya gücünü bu anlamda kullanan medya patronlannın, sendikal örgüttenme- yi engellemeleri elbette sürpnz degil. Sız yıldız (!) ga- zeteciler için duyduğunuz mılyarlarla sayılan trans- fer ve ücretlere ne bakıyorsunuz. Onlara o ücretler gazetecilikleri ölçü alınarak ödenmiyor. Ölçü gaze- tecinin siyaset ve çıkar odaklan ile olan iyi ilişkileri ve holding çıkarlanna katkıları oluyor. Böyle olunca da gerçekten gazetecilik yapanlar, gerçek haberin peşinde koşup yaratanlar, hele de gazeteciliğin etik değerlerinden ödün vermeyenler, sırtlannda kilolaria kameralarla koşturup sağlıklan- nı, yaşamlannı riske edenlerin degerleri olmuyor. Onlar adını bile bilmedikleri şirketlerde, birinden alı- nıp diğerine taşınarak, kıdemleri yakılarak, gazete- ci, 212 starüsünde bite gösterilmeden, pek çok kez de telifle işçi statüsü bile çok görülerek sömürülmek- teler. Promosyonlann eki olarak verilen gazeteler, man- kenlerden haberci türeten televizyon kanallannın ya- yınlannda yıldız olabilmenin yolu, holding çıkarlan- na katkı olunca, özelleştirme ihalelerinden holding patronuna en önemli haberleri uçuran, siyasetle çı- kar ilişkilerinin kurulmasında en önemli katkıyı sağ- layan gazeteci (!) ünleniyor. Medya-siyaset-bürokrasi-iş dünyasındaki çarpık ilişkiler boyutlandıkça, yıldız gazetecinin arabulucu- luk rolü büyüyor. Bu arada kara paranın medyayı ele geçirme girişimleri, medya patronlannın özelleştir- me ihalelerinde baş aktör olmalan, banka alıp batır- malan işleri büyüdükçe işler çatallaşıyor. "O medya patronunun şu şu karanlık işleri var, ama benim patronum iyidir" anlamında köşe yazı- lan döşeniliyor. Derken yıldız gazetecilerin girişim- leri ile, durum vaziyetlere göre, siyasi liderlerden ser- mayeye uzanan bir halkada kuyudan çıkanlan ve ku- yuya batırılanlar oluyor. Patronlar uğurlanıp patron- lar karşılanıyor. Çoğunluk yıldız gazetecilerin küreselleşmeci, özelleştirrneci, IMF'ci, çağdaş(!), yenilikçi(!) olmala- n genel çizgisi son yıllardaki gelişmelerie değişime uğruyor. Birbiri arkasından patlayan yolsuzluklar, vurgun, operasyonlaria medya patronlannın bulaşık- lığı ortaya çıktıkça, gazeteler, televizyon kanallan el değtştirip, açılıp kapanmalar arttıkça, yıldız gazete- ci olmak kadar, yıldız gazeteci olarak kalmak da zor- laşıyor. Çok daha açık, çok daha etkin hem patronaj, hem de siyasiler, bürokratlar ilişkilerinde, "şucu, bucu" olmak gerekiyor. Elbette yıldız gazetecinin adamı olduğu siyasetçinin, medya patronunun, iş dünya- sı üyelerinin, bürokratlann iniş çıkışları ile birlikte yıl- dızın pariaması ve sönmesi olgulan da artıyor.Yeri- ni, dünya ortalamasının çok üstündeki gelirieri, ya- şam biçimini, ilişkileri koruma kaygılan arttıkça da "iyi, tarafsız" gazeteci oyununu oynamak da zorla- şıyor. Agresiflik, saldırganlıkla ayıplannı kapatma eğilimleri artıyor. Yıldız gazetecî'ikte en belirginleşen bir kimlik özel- liği de siyasetı, Türkiye'yi, dünyayı yönetme sevda- sı, fetva verme hastalığı oluyor. Yine de neler olup bittiğıni satır aralanndan anla- mak için en azından, hepimiz yıldız gazetecilerin de- diklerine bakmak geregini duyuyoruz Zaten son yıl- larda manşet haberier bile onlann yommlanndan alıntılar olarak çıkıyor. Üst düzey siyasetçi, serma- ye sahibi, bürokrat asıl habercılik yapan gazetecile- ri kendilerine muhatap bile kabul etmiyor, konuşmu- yoriar. En son beyaz enerji operasyonuna ilişkin bütün yorumlan okumaya çalıştım. Bu kadar büyük çaplı yolsuzluklann operasyonunda çok dikkat çekici, ne- relere kadar uzandığının vurgulanması, kurcalan- ması yok. "Düğmeye kimin bastığı" tartışmasından, demokrasi derslerine geçiliyor. Yoksa beyaz enerji operasyonu, bankalar operasyonu..diğerleri adam gibi sonuna kadar yürütülürse, çok fazla siyasetçi, bürokrat, ış dünyasından adamla birlikte medyanın içinde bulunduğu batak mı derinleşecek? Medyanın yıldız gazetecifer şovu ile "temiz eller, temiz toplum" arayış edebiyatı çoktan kabak tadı vermiş bulunuyor. Medya ve yıldız gazetecilerin ça- balannın yönü değişmiş gözüküyor. Operasyonla- nn sonuna kadar yürütülmesi değil, olabilse durdu- rulması yönüne ibre kayıyor. Çalışan Gazeteciler Günü'nde, gazetecilik üzeri- ne bu çerçevede bir yazı yazmak durumunda olmak, içinde bulunduğumuz çıkmazın boyutlannı sergtliyor. sukransoner(a yahoo.com Komisyonlara atananlar Kamu bankalannın özelleştirilmesi ANKARA (ANKA)- Ziraat, Halk ve Emlak Bankası 'nın yeniden yaplandınlarak özelleş- tirmeye hazırlanması için faaliyet gösterecek olan yeniden yapılandırma komisyonlan her bir ban- ka için ayn ayn oluştu- ruldu. Hazine Müsteşarlı- ğı'ndan yapılan açıkla- mada, üç kamu bankası- nın yeniden yapılandınl- masına ilişkin komisyon- lara atanan üyelerin ad ve unvanlan bildirildi. Zira- at Bankası ile Halk Ban- kası yeniden yapılandır- ma komisyonlannda, Hazine Müsteşarlığı'nı temsilen asil üye olarak Müsteşar Yardımcısı R. Hakan Ozyüdız görev yapacak. Hazine Müste- şarlığı dışından Hazi- ne'yi temsilen Bankacı- lık Düzenleme ve Denet- leme Kurumu'ndan asil üye olarak Daire Başka- nı Ercan Türkan görev- lendirildi. Özelleştirme tdaresi Başkanlığı'nı temsilen asil üye olarak Başkan Yardımcısı Ke- mal Kapulluoğlu. Ziraat Bankasrnı temsilen asil üye olarak Genel Müdür Osman Tunaboylu gö- revlendirildi. Halk Bankası'nı, ban- ka dışından temsilen asil üye olarak Metin Arnm görev yapacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle