Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 CYLÜL 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
îdareyi denetleyende idare hukuku bilmesi şartının aranmaması, kurumun ciddiyetini gölgeledi
^DemirePe görev yaratdıyor'
Öğrenciler açtk
deniz eğitiniHie
ugurfandı
• lsUnbul Haber Servisi
- E>eniz Harp Okulu 1.
sınıf öğrencilen ile
Arnavutluk Denız Harp
Okulu 1. ve 2. sınıf
öğrencilerinden oluşan
313 kişilık gnıp, açık
deniz eğitimlerine törenle
uğurlandılar. Tuzla'da
bulunan Deniz Harp
Okulu'nda düzenlenen
törende konuşan Okul
Komutanı Tûmamiral
Aydm Gürül, öğrencilerin
örnek hareket ve
davranışlanyla uğradıklan
limanlarda herkesin
talfHirini kazanmalan
gerektiğini belirtti. Deniz
Kuvvetleri Komutanı
tlharru Erdil de gönderdjğı
mesajda, öğrencilerin
kendilerine sunulan
olanağı en iyi şekilde
kullanmalan gerektiğini
belirtti.
Tiirban
protestosu
• KARABÜK(AA)-
Millı Egitim Bakanı Metın
Bostancıoğlu, Karabük'ûn
Eskipazar ilçesindeki 60.
Yıl llköğretım Okulu'na
yapılacak 16 ek dersliğin
inşaatının temel atma
töreninde, "Cumhuriyete
dil uzatanlann
fılizlenemeyeceğini,
büyüyemeyeceğini ve
yeşillenemeyeceğini"
söyledi. Bostancıoğlu'nun
konuşması sırasında
türbanı savunan
sloganlann bulunduğu
pankart açan N.D. (16) ile
R.D. (12) iki kız gözaltına
alındı.
Basm Konseyi
saldınyı kınadı
• tstanbul Haber Servisi -
Basm Konseyi Genel
Sekreteri Vedat Demir,
Ordu'da bir kavgayı
görûntülemek isteyen
BTV kameramanı Temel
Aksu ile Hüsamettin Tut'a
yapılan saldınlar
karşısında 'görevini yerine
getirmeyen emniyet
mensuplannı' kınadı.
Basın Konseyi Genel
Sekreteri Vedat Demir
yaptığı yazılı açıklamada,
olayın polisin yanında
gerçekleştiğini ve olay
sonrası yapılan çağnlara
rağmen emniyetin duruma
müdahale etmediğini
belirtti.
Timfik tertirü
artacaT
• ANKARA
(Cumhuriyet Bûrosa) -
Fahri Trafık Müfettişleri
Derneği Genel Başkanı
thsan Memiş, yıl sonuna
dek 700 bin yeni arabanın
trafığe katılacağını
belirterek "Bu ortamda
Türkiye, şehiriçi ve
şehirlerarası toplu
taşımaya geçmemekte
direnerek vatandaşını bile
bile ölüme götürmektedir"
dedi. Memiş, kalkınma
planında sektörün
ilerlemesini sağlayacak
çalışmalar yerine
'temennilerin yer aldığını'
kaydetti.
Krık
sempozyumu
• tstanbul Haber Servisi -
Amerikan Hastanesi ve
New York Hospital For
Special Surgery tarafından
'Pelvis ve alt
ekstremitenin komplike
yaralanmalan' konulu
sempozyum düzenlendi.
Sempozyumda hekimler,
konuyla ilgili gelişmelerle
ilgili bilgi alışverişinde
bulundular.
Nüfus cüzdanımı,
Ehliyetimi ve Maliye
Kımlik Kartımı
kaybettim hükümsüzdür
FİGEN DEMÎRHAN
SÎBEL KIZHJŞIK
Başbakan Bülent Ecevit,
"Ombudsman müessesesj hak-
kmdagörüş birfiğine vardık" di-
yerek hükümetin başhakemlik
kurumunda kararh olduğunu
ortaya koyarken "halkın avu-
kathgınıyaparakdevlettekiyan-
hş bürokratik uyguiamalara
karşı halkm haklannı koruya-
cak vegerekli ryüeştirmelerinya-
pdmasmı sağlayacak" ombuds-
man kurumunun ciddi olarak
tartışılması gerektiği vurgulan-
dı. Hukukçular, sistemi düzen-
lerken dikkatli davranmak ge-
rektiği uyansında bulundular.
Adalet Bakanı Hikroet Sami
Tûrk'ün sunacağı ombudsman
tasansı, eski Cumhurbaşkanı Sü-
leyman DenureTin ismıyle aynı
anda gündeme geldi. Bakan
Türk'ün ombudsman olarak
önerdiği Demirerin, 2 yıl önce
aynı konuda Devlet Denetleme
Kurulu'na hazırlattığı rapor
anımsandı. Raporda "hukuk ya
da sjyasal bügfler fakûhesi me-
zunu otana" koşulu ombudsma-
nın nitelikleri arasında sıralandı.
Adalet Bakanlığı'nın yeni de-
netim *nekanizması olarak sun-
duğu "Kamu Denetçüiği Tasan-
a"nın kamuoyuna sızan ilk ha-
linde de ombudsmanın nitelik-
leri arasında önce "hukuk bilgi-
sine programlannda yeterince
yer veren siyasalttimler,idari bi-
limkr, iktisat ve maliye alanla-
nnda en az 4 yülık yükseköğre-
nim yapma" koşulu yer aldı
Ancak iki gün sonra Bakan
Türk, tasanda bazı bölümlenn
değiştirildiğini belirterek, önce-
ki tasanda ombudsmanın nite-
likleri arasında sayılan "bukuk
ya da hukuk bilgisine program-
lanndayeterinceyer veren" kıs-
mının yeni tasanda yer almaya-
cağmı söyledi. îdareyi denetle-
yecek kişide idare hukuku bil-
mesi koşulunun aranmamasının
kurumun ciddiyetine gölge dü-
şürdüğu belirtildi. Kurumun ya-
şama geçtiği ûlkelerde, om-
budsmanın iş yükü ve uğrayaca-
ğı politik ve diğer baskılar ne-
denıyle "hukuka son derece hâ-
Idm ounasT ve beraber çalışa-
cağı kadro elemanlannın hukuk
eğitimi almış kişilerden oluş-
ması koşulu aranıyor.
Isveç'te ombudsman, genelde
parlamento üyesi olmayan yük-
sek dereceli yargıçlardan; Fin-
landiya'da hukuk eğitimi, uzun
hukuk kariyeri, hukuk ihnine,
üstün vasıflara sahip kişilerden;
Danimarka'da hukuk eğitimi
alan, parlamento üyesi olma-
yan; Norveç'te ise anayasa mah-
kemesi hâkimi vasıflanna sahip,
parlamento üyesi olmayan kişi-
lerden seçilirken ombudsman
kurumunu uygulamak isteyen
Türkiye'nin ise kurumu "kendi
sistemine uyarlamayı çok iyi be-
cerdiğT eleştirisı getirildi.
Ombudsmanlık sistemine
ilışkin bu gelişmeler, "Demi-
rel'e cumhurbaşkatüığından
sonra yenive saygm bir görevya-
ratmak amacının güdüldüğü"
şeklinde yorumlandı.
Bakan Türk'ün içeriğini daha
sonra açıklayacağı tasanya iliş-
kin akıllardaki sorular şöyle:
- Ombudsman seçüecek kişj
ve kadrosu için hukuk eğitimi
aranacak mı?
- Yurttaşlardan ombudsmana
başvurmadan önce idari yollan
tüketmeleri şartı istenecek mi?
- İdari dava açıhnası gereken
bir durumda yurttaş önce om-
budsmana başvurursa ombuds-
man, yurttaşlan öncelikle idari
dava açmalan konusunda uya-
racakmı?
- Ombudsmanın kararlannın
bağlayıcıhğı ve yaptınmı ola-
cakmı?
- Ombudsmanın kararian
yargrya açık olacak mı?
OMBUDSMANLIK NEDÎR?~
Başvuru için
idari \oüaruı
tükenmesi gerekli
Istanbul Haber Servi-
si-Türkiye'nin müstak-
bel denetım kurumu
ombudsman, Türk Sa-
nayicileri ve Işadamlan
Demeği'nce(TÜStAD)
hazırlanan Ocak 1997
tarihli 'Ombudsman-
DevletteBirTopiaın Ka-
Bte Kurumu tncelemesi:
Mekanizması Örneği'
başlıklı araştırmada, dı-
ğer ülkelerdekı ombuds-
man uyarlamalanyla
birlikte ele alındı. Ince-
lemede ombudsman ku-
rumu hakkında yer alan
bilgiler özetle şöyle:
Ombudsmanı uygula-
yan her ülke, kurumu
kendi sistemine uyarla-
dı. Dünyadakı uygula-
malann ortak özellikle-
rinden yola çıkarak
'Uluslararası Barolar
Birnği'nin Ombudsman
Komitesi'mn ombuds-
man tanımı ise "Anaya-
sa, yasama organı ya da
parlamento tarafından
temin edflen, başmda ya-
sama organıya da parla-
mentoya karşı sorumhı
olan, yüksekseviyeli, ba-
ğımsızbir bürokrann c4-
doğu,hûkûmetkuruhış-
lan,yetkttflerivecahşan-
larmca haksızhğa uğra-
nuş insanlann şikâyetie-
ri doğruhusunda ya da
kendi inisiyatifı ik hare-
kete geçen, araşürma
yapma, disiplin uygula-
ması önerme ve rapor
yayınlama hakkl olan
ofis" şeklinde.
Ombudsmarun öz so-
rumluluğu kamu yöneti-
minde hıçbır yurttaşa
yanlış ya da adaletsiz
davranılmamasını ga-
ranti etmek. Bazı ülke-
lerde meclis, bazı ülke-
lerde hükümet adma de-
netim yapan kurum, Al-
manya'da sadece askeri
sorunlar üzerinde dene-
tim yapar.
Ornbudsman, çoğun-
lukla parlamento ya da
curnhurbaşkanınca seçi-
lir, görevini yerine geti-
rirken çok geniş bir
araştrnna yetkisi ile tam
bir özgürlük içinde ha-
reket eder.
Parlamento, ombuds-
mana, belirli bir şikâye-
ti nasıl ele alacağı hak-
kında talimat veremez.
Gerek ilgileneceği va-
kalann miktan ve içeri-
ği nedeniyle kaldmnası
gereken iş yükü, gerek-
se uğrayacağı politik ve
dığer baskılar nedeniyle
ombudsman seçilecek
kişinin hem hukuka son
derece hâkim olması
hem de kişilik bakımm-
dan olgun, her koşul al-
tında tarafsızlığını koru-
yabilecek dürüst, göre-
vine bağlı bıri olması
gerekir.
Ombudsman sayısı
ülkeden ülkeye değişir
Ombudsmanın görev
süresi de değişir, genel-
de 4 yılın altına düşmez.
Ombudsmanın çalışaca-
ğı kadro da çok önemli
olduğundan kadro yete-
nekli ve verimli, hukuk
eğıümı almış elemanlar-
dan oluşmalı. Ombuds-
manm denetleyeceği
alanın kapsamı da ülke-
den ülkeye değişir.
Fransa'da ombudsma-
na halkın doğrudan baş-
vurmaması, kurumun
kendi inisiyatifı ile araş-
tırma yapamaması, de-
netimlerde bulunama-
ması, kurumun etkinli-
ğıni kısıtlıyor ve bu du-
rum ülkede tartışıhyor.
Ombudsmana vakalar
genelde şikâyet yoluyla
ulaşır. Genellikle om-
budsmana şikâyette bu-
lunulabilmek için diğer
tüm idari çarelerin tüke-
tılmiş olması gerekir.
Ombudsmanı diğer ida-
ri mekanizmalardan ayı-
ran en önemli özellik,
insanlann kuruma dı-
rekt olarak son derece
kolay, masrafsız bir şe-
kilde ulaşabilmeleri.
Ombudsman her baş-
vuru ile tek tek ilgilenir,
şikâyet asılsız olsa bile
şikâyetçiye cevap vere-
rek, neden asılsız oldu-
ğunu açıklar. Şikâyet
denetim alanı dışınday-
sa şikâyetçiye başka ne
gibi yollara başvurabi-
leceğini açıklar.
Ombudsmanın özel-
likle kendi inisiyatifî ile
yaptığı araştırmalar ve
denetimlerin başlatıl-
masmda, medyada çı-
kan haberler ve yapılan
programlar genellikle
büyük rol oynar.
Sempozyumda, KESK Gend Başkanı ile KAns Rum keamimlen Tüm KAns Kamu Çahş>nlanSerjdikasıGend
Başkanı Papapolyviou banş, deniokrasi ve örgütienme özgûrmğû konusunda işbiraği deklarasyonu imzaladdar.
KESK'ten 'Banş ve Demokrasi îçin Nasıl Bir Anayasa' sempozyumu
'61 Ânayasası gündeme gelmeli9
tstanbulHaber Servisi-Memur
ve işçi sendikalan konfederasyon-
lan, yürürlükte olan 12 Eylül ana-
yasasını ağır bir dille eleştirerek
anayasanın toplumun geniş ke-
simlerinin beklenti ve gereksi-
nimlerine yanıt veremediğini bil-
dirdiler. Uhıslararası sendıkalann
konfederasyon temsücileri ise
"irtkai ve bölücü faaliyetlere ka-
nşan memıuiann ihraç edilmesi-
ni" düzenleyen KHK'nın günde-
me getirihnesini kmadılar.
KESK'in 1 Eylül Dünya Banş
Günü nedeniyle düzenlediği,
"Banş, Demokrasi vetnsanHak-
lan tçin Nasıl bir Anaya-
sa" konulu sempozyum,
dün Istanbul Armada O-
tel'de yapıldı. Sempoz-
yumda, KESK Genel
Başkanı ile Kıbns Rum
kesiminden Tüm Kıbns
Kamu Çalışanlan Sendi-
kası Genel Başkanı
Andreas Papapol>-viou
banş, demokrasi ve ör-
gütlenme özgürlüğü ko-
nusunda işbirliği ve da-
yanışma içinde olunaca-
ğına ilişkın ortak bir
deklarasyon imzaladılar.
Türk-lş Genel Başka-
nı Bayram Meral'in ka-
tılmadığı sempozyumun
açıhş konuşmasını ya-
pan Kamu Emekçileri
Sendikası (KESK) Ge-
nel Başkanı Sryami Er-
dan, 2000'li yıllarda ül-
kenüı kurum ve yönetsel
kurallanrıa 12 Eylül ana-
yasasının kaynaklık et-
mesini eleştirdi. Anaya-
saya kaynaklık eden zih-
niyetin kendisini YÖK,
Milli Güvenlik Kurulu
ve RTÜK ile gösterdiği-
ni belirten Erdem, "Bu zflınryet
kendisini, kamu cahşanlannın
grevfi toplusözleşmeü sendikal
haklannı engelkmekk, siyaset
yapma yasağryia, tek tip insan ya-
ratma çabasryla, kamuyararmı bi-
çe saymakla, KHK'lerie göster-
mektedir" dedi.
DtSK Genel Başkanı Süleyman
Çelebi de Türkiye'nin yeniden
1961 Ânayasası'nm çerçevesini
gündemine alması gerektiğini
söyledi. Çelebi, Çahşma Bakan-
lığı'nın hazırladığı iş güvencesi
yasa taslağuun eksik olmakla bir-
likte olumlu bir adım olduğunu
Baro uyeleri bir araya geldi
TürkveYunan
hukukçular savaşa karşı
tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
tt
Dûnya
BanşGünü" nedeniyle îzrnir Barosu'nun konu-
ğu olan Rodos Barosu Başkanı Kostantinos Yan-
ms, yönetim kurulu üyeleri ve 50 Yunan avukat,
Izmirli avukatlarla bir araya geldi.
îzmir ve Rodos baro yöneticileri ile avukatla-
nn katıldığı dostluk havasında geçen buluşma-
da, Ege'nin iki yakasında banşm gerekliliği vur-
gulandı. Îzmir Baro Başkanı Çetin Turan, ban-
şm Ege Denizi'nin iki yakasında yaşayan insan-
lar için vazgeeilmez bir yaşam biçimi olduğu-
nu vurgularken Kostantinos Yannıs de, iki ülke
halkı arasındaki şüphelerin ortadan kalkma za-
manının geldiğinı belirtti.
îzmir Baro Başkanı Çetin Turan, yaptığı ko-
nuşmada, "1 Eylül Dünya Banş Günü'nde Ro-
dos Barosu Başkan ve üyeleriyle birh'kte ofanak-
tan son derece muthıyuz. Banş, Ege Denizi'nin
iki yakasında yaşayan bizleriçin vazgeçilmez bir
yaşam biçimidir" dedi. Turan, aynı coğrafya-
dan kaynaklanan ortak özellikleri nedeniyle
Türk ve Yunan halkının içtenlilde "banş*yan-
hsı olduğunu dile getirdi.
kaydetti.
Hak-tş Genel Başkanı Safim Us-
kı da hazırlanacak yeni anayasada
12 Eylül'de olduğu gibi "ûstün
güçkrindeğil,halkuıbelirk\iciol-
ması gerektiğinr vurguladı.
Avrupa Sendikalar Konfederas-
yonu Genel Sekreter Yarduncısı
Jean Lapeyre, Afi ülkelenndeki
halklann sosyal, siyasal ve ekono-
mık kazanımlan elde edınceye ka-
dar ağır bedeller ödediğinı arum-
sattı. Lapeyre, "Düşünce Özgür-
lüğü 2000" kitabuıdaki görüşleri
nedeniyle dava açüan Erdem ve
Saihn Uslu'nun yanında oldukla-
nnı, 17 Ekim'deki du-
ruşmaya da üç gözlemci
göndereceklerini kay-
detti.
Dünya Hür Işçi Sendi-
kalan Konfederasyonu
Cenevre Bürosu yöneti-
cisi ve ILO Işçi Grubu
Sekreteri Dan Cunniab
da söz konusu KHK'ye
karşı gelişen muhalefeti
desteklediklerini söyledi.
Istanbul Barosu Baş-
kanı Yücei Sayman, ga-
zeteci Oktay Ekşi'nin
günlerdir köşesinde yaz-
dığım söylediği
KHK'ye ilişkin görüşle-
rini eleştirdi.
Sayman, Ekşi'nin,
"Memurlann irtkai ve
bötöcü faaüyetlerde bu-
rananlannın hukuka uy-
gun olarak ihraç edilme-
sinden yana mısnuz, de-
ğp misiniz" diye sordu-
ğunu, buna "evet" di-
yenlerin hukuktan yana,
"hayff" diyenlerin irti-
cacılar ve bölücülerle
beraber olduğunu sa-
vunduğunu ileri sürdü.
Uzmanlar, ombudsmanlığın göstermelik olduğunu; ne karar, ne yaptınm etkisi bulunduğunu belirtiyor
' Amaç Avrupa'ya höş görünmek'Prof. AM Ülkü Azrak: Idareyi denetle-
yecek kişide idare hukukunu bilmesini
aramamak kurumun ciddiyetini gösteri-
yor. Bu sadece Avrupa'ya hoş görünmek
için yapılıyor. Türkiye'de, Meclis'te yurt-
taşlann başvurulannı değerlendirecek
'Dilekçe Komisyonu' vardı. Bu komis-
yon da ciddi bir sorunu çözmedi. Om-
budsmanın yapacaklanna benzer görev-
leri olan Devlet Denetleme Kurulu (D-
DK) kuruldu, ancak ne Kenan Evren, ne
Ozal ne de Demirel, hıçbın bu kurumu
herhangi bir şeyi denetlemek için hareke-
te geçirmedi. Ombudsmanın ne yaptınmı
ne de karar alma yetkisi var. Her yü Mec-
lis'e ve kamuoyuna rapor verecek. Ozel
bir komisyondan geçecek, Meclis Genel
Kurulu'nda tartışılacak, o kadar. Türki-
ye'de kurumlann ciddi bir ağırlığı, siyasi
kültür, bürokrasi ve hukuk kurallanna
saygılı olma alışkanlığı olmadıkça bu tip
kurumlar göstermelik olacaktır. Asıl et-
kili olan, yargının kararlandır. o düzeltil-
meli. tdarede asıl saydamhğı sağlayacak
olan, hükümetin elindeki 'tdari Usul Ta-
sansı'dır. Bu tasanya göre, idare karar
almadan önce karannın etkileyeceği ilgi-
li yurttaşlarla görüşmek, ona delillerini
sunma olanağı sağlamak zorunda. Kara-
n denetlemek yargının görevi. İdare o za-
man neye dayanarak karar verdiğini yurt-
taştan da, ilgililerdcn de kaçıramayacak.
Anayasa HukukuProfesörü Sühey1Ba-
tum: Türkıye gıbı, idare edılenlerin ida-
re karşısmda çok fazla haklan obnadığı
ûlkelerde, 'idari yargının yanında' om-
dusmanlar önemli işlev görebilir. Ancak
Sovyetler'de zamamndauygulandığı şek-
liyle kurumun amacı, idarenin yasalara
uygunluğunu denetlemek olmamalıdır.
Türkiye'de cumhurbaşkanının ya da baş-
bakanın elınde idareyi denetleyecek bir
araç olarak çalışmamalı.Ombudsman ku-
rumu iyi kurulursa iyi İŞICT. Güvenilirli-
ğini sağlamak için de Türkiye'nin üzerin-
de oybirliğiyle 'bu işi başanyla yürüte-
ceğine inandığı' kişileri, kurumun başı-
na getirecek mekanizma kurulmah.Om-
budsman olarak Demirel'in önerilmesi
de ilk kez oluşturulacak kurumun başına
cumhurbaşkanı sıfatını taşımış bir kişinin
gelmesiyle önemli bir işlev kazanacak.
Prof. Dr. Bakır Çağlar; Türkiye gibi 65
milyonluk, merkezi idare ile yönetilen bir
sistemde ombudsmanlığın hukuken uy-
gulanması, pratikte sonuç doğunnası tek-
nik olarak olası değil. De\'let dışı, hükü-
met dışı kunıluşlar gibi, devlet dışı uzlaş-
mazlıklan çözücü bir kurum oluşturul-
ması gerekir. Sadece danışmanlannın hu-
kukçu ohnası yeterli değil. Başına gele-
cek kişinin de hukukçu olması gerekir.
Ombudsmanlık, yargı öncesinde taraflar
arasında bir anlamda dostça bir çözüm,
mağduriyetlerin gıderilmesi, idarenin bu
konudaki haksız eylemlerinin bu dostça
çözüm çerçevesi içinde mahkemeye u-
laşmadan çözümlenmesi demektir.
Kazada Ferbat Tunç da yaralanmışü.
SeldaBağcan hn
sağhkdurumu iyi
ANTAKYA
(Cumhuriyet) - Konser
vermek için
Antakya'ya giderken
önceki gece trafik
kazası geçiren sanatçı
Selda Bağcan'm sağhk
durumunun iyi olduğu
açıklandı.
Selda Bağcan, Aşık
Haşimi ve menajerı
Fernan Cçoklar'ın
bulunduğu, Mehmet
Kundak yönetimindeki
06ZNN63plakah
minibüs, önceki gece
E-91 Karayolu'nun
Antakya'ya girişinde,
direksiyon hâkimiyetini
kaybederek orta refiijü
aşmış ve karşı yoldaki
tbrahim Keyifli
yönetimindeki 34 KMP
90 plakalı otomobille
çarpışmıştı. Kazada,
Antakya Lisesi
Edebıyat Öğretmeni
tbrahim Keyifli (45) ve
eşiNigar Keyifli (40)
olay yennde ölmüş,
Hakan (7) ve Mustafa
Keyifli (24) ile
Mehmet Kundak ağır,
Selda Bağcan, Âşık
Haşimi ve Ferhan
Üçoklar da hafıf
yaralanmıştı.
Antakya Devlet
Hastanesi Ortopedi
Servisi Sorumlusu Dr.
Süleyman Bilgili, sol
kolundakı derın yara
nedeniyle ameliyata
alınan Selda Bağcan'm
tedavisinin sürdüğünü,
ancak sağhk
durumunun iyi
olduğunu bildirdi.
Sanatçuıın bilincinin
açık olduğunu belirten
Süleyman Bilgili,
gerekli tetkiklerin
y_apıldığını söyledi.
Âşık Haşimi ile Ferhat
Üçoklar'ın durumunun
da iyi olduğu öğrenildi.
Dığer yaralılann
tedavısı Adana'daki
hastanelerde sürüyor.
Bağcan'm konseri ise
kaza nedeniyle iptal
edildi.
Aliağa Banş Şenliği
Faranduri konserini
binlerce /dşidinledi
OZANYAYMAN
ALİAĞA-Aliağa
Birleşik Emek ve Banş
Şenliği etkinliklerine
katılan çok sayıda
Türk ve Yunanlı
politikacı, sanatçı ve
bilım adamı, Türk-
Yunan dostluğunun
kalıcı olması için çaba
harcanmasuıı istediler.
İlk bölümü Midilli
Adası'nda
gerçekleştırilen şenlık,
bugün sona eriyor.
Aliağa Birleşik Emek
ve Banş Şenlikleri'nin
açılışı yüzlerce kişinin
katıldığı görkemli bir
yürüyüşle
gerçeİdeştirildi.
Yürüyüşün ardından
Demokrasi
Meydanı'nda konuşma
yapan katılımcılar,
banşuî, insanlık
tarihinin en büyük
kazammı olduğunu
vurguladılar. CHP
Genel Başkanı Altan
Oymen, bundan 15-20
yıl önce Türk ve
Yunan bayraklannı yan
yana görmenın
mümkün olmadığmı
anımsatarak
"Çocuklannuan
eikrinde iki bayrak bir
dalgalaıuyor. >
Yakınlaşma depremle
oldu. İnsanlann
gözlerini açö.
Toplumlann gözleri,
savaşla banş
meselelerinde kolay
kolay açdmıyor'' dedi.
Öymen şunlan
söyledi:
"2. Dünya Savaşı'ndan
önce 1. Dünya Savaşı
yaşancL 36 miryon
insan öldü. Niye ibret
ahnmadıdiye
sorulması gerekiyor.
Tarih, ibret ahnsaydı
tekerrür eder miydi?
Ohnuyor, çûnkü bu
işten para kazananlar
var. Emeğiile
geçinenler, sa\aştan en
çok etkilenenliT. O
yüzden emekle banş iç
içedir. Biz ve bizim gibi
düşünenler. bir daha
dolduruşa gehnemek
için eümizden geieni
yapmahyız."
Kadınlar bartşa koştu
tstanbul Haber
Servisi - 2000 Dünya
Kadın Yürüyüşü
Projesi Türkiye
Koordinasyonu, 1
Eylül Dünya Banş
Günü etkinlikleri
kapsamında Maçka
Demokrasi Parkı'nda
'BanşKoşusu'
düzenledi. Koşu
öncesi açıklama yapan
koordinasyon üyesi
Özlem Türkmen,
savaşlar nedeniyle
göçe zorlanan
insanlann üçte ikisinin
kadınlardan ve
çocuklardan
oluştuğunu belirterek,
" Biz kadınlar,
savaşlann kurbanlan
ohnayı reddediyoruz.
Dryonız ki yoksulluğa,
şiddete. ırkçdığa,
aynmcıhğa karşı
olduğu gibi savaşlara
da karşı koyalun. Banş
içinde ve insan
onunına yaraşır bir
dünya yaratma
kararlüığuu
göstereüm" diye
konuştu. Konuşmanın
ardından etkinliğe
katılan kadınlardan bir
grup parkın
parkurunda koşarken
başka bir gnıp
yürümeyi tercih etti.
Şarkılar söyleyen
kadınlar, parka u
banş
fıdaru" diktiler. Polis
etkinliğe katılanlann
sadece değışik dillerde
"banş" yazılı dövizler
taşımalanna izin
verdi.