Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3EYLÜL 2000 PAZAR
14 İ U l \ kultur@cumhuriyet.com.tr
5 7 . U L U S L A R A R A S I V E N E D İ K F İ L M F E S T İ V A L l
'Clint sinemarrın son şövalyesi'
'Hiçbir sinema
türü ölmez'
KültürServisi- Vene-
dik Film Festivairnin
Onursal Aitın Aslan Ödü-
lü'nün sahıbı Clint East-
woodla 'La Stampa'da
yapılan bir söyleşiyi ya-
yımlıyoruz:
- Fflmfcrin devamı çe-
kilmesi modasına uyup
'Space Cowboys'un da
devamını çekecek misi-
niz?
CLİNT EASTVVOOD
- Hiç sanmıyorum.
- Filminizdeyaşh astro-
notlar güçlüyken gençler
biraz zayıf bir karakter
çiziyor. Yeni nesil hakkm-
da böyle mi düşünüyorsu-
nuz?
EASTVVOOD- Aslın-
da hayır. Genç aktörlerin
çoğu çok başanlı. Hatta
(jızım kariyerimizin baş-
larındayken olduğumuz-
dan çok daha başanlılar.
Ama bu bir kurgu, fılmin
senaryosu gereği öyle bir
konum ortaya çıkrruş ola-
bilir. Aynca John Glenn
yaşlı insanlann da uzaya
gidebileceğini bizim fil-
mimizden daha iyi kanıt-
ladı.
-Sizce artik yaşh oyun-
culann çıplak vücutian-
nı fllmJerde göstermeteri-
nin sebebi nedir?
EASTVVOOD- Ben-
ce tamamen tesadüf. Ta-
bii ki kendimı çınlçıplak
ortada bırakacak sahnele-
ri özellikle arayıp bulmu-
yorum. Ama eğer gereki-
yorsa, önüme çarşaf ko-
yarak komik duruma düş-
mektense elbiseleri fir-
latmayı tercih ederim.
Bence iğrenç olan, sine-
madaki çıplaklıktan çok
bir havuzda güneşlenir-
ken habersizce çekilen
fotoğraflann gazetelerde
yayımlanması. Bu yüz-
den Donald Sutherland
artık sadece gecelen de-
nize gırebıliyor.
- Fîlmde eski çabşma-
lannızla benzerfikkr var_
EASTVVOOD- Allah
askınaü! Bunlar sadece
tesadüf. Ben ellıden faz-
la film çektim. Tabii ki
yapnğım her şeyin yansı-
masını bu fılmde gönnem
kadar doğal bir şey ola-
maz.
- Bu film Rusya'da
meydana gelen denizalü
faciası ile üst üste geldL
Bu sizi rahatsız etti mi?
EASTVVOOD-Nede-
mek? Bizim yaratnğımız
kurgu gerçek yaşama dö-
nüştü. Ama biz fılmin so-
nunda kurtuluyoruz. Ha-
yatsa o kadar adil değil.
-Çeidmlersrasnda ne
güçlükle karşılastuuz?
EASTVVOOD- Özel
efektlere alışık değilim.
Bu beni zorladı. Ama o
kadar profesyonel bir
ekjple çalıştım ki benım
için bir zevk oldu.
- VVestern'in öldüğü
doğrumu?
EASTVVOOD- Hiç-
bir sinema türü ölmez.
Ben'Bir AvuçDolar İçin'
fılmini çekerken herkes
vvestern'in öldüğünden
bahsediyordu. Ben de
yanlış yaptığımı sandım.
Ama büyük başan oldu.
Eğer iyi bir hikâye bulur-
sam, yaşıma ve ruhuma
uygun, yeniden wester-
n'i denemekten asla kaç-
mam.
- Oyunculannızı nasıl
tanımbvorsunuz?
EASTVVOOD- James
Garner gerçek bir işkolik.
Sutherland sadece kan-
smı düşünen iyi bir eş.
Tommy Lee Jones için-
den fışkıran bir yaratıcı-
lığı kullanarak klişeler-
den kaçmaya çalışan bir
adam. Bunlan dışandan
bakan biri olarak söyle-
miyorum. Her oynadıgım
karakteri içime sindirdi-
ğim için artık insanlan
daha râhat tamyorum.
KühürServisi- 57. VenedikFilm
Festivaü önceki gece gerçekleşen
muhteşem bir törenle açıldj. Yağ-
murlu bir havada yapılan törende bü-
tün gözler OnursalAran Aslan Ödü-
lü'nü alacak olan CBntEasftvood ile
ona ödülü verecek SbaronStane'un
üzerindeydi. Açüış gecesine eşı ile
katılan Easrvvood, ılerlemiş yaşına
karşm hâlâ dimdik ayakta olduğu-
nu ve yenı fılmlere hazır olduğunu
belirtiyordu. Lido adasına özel mo-
toru ile 'çıplak' ayakla gelen Stone
ise gecede leopar desenli elbısesi ve
göz kamaştıran mücevherleri ile
tam bir zarafet abidesi idi. Özellik-
le ödülü vehrken ttalyanca konuş-
ması ile hem alkış hem de izleyici-
nin takdirlehni üzerine toplayan
Stone, Eastwood'un kendini yetiş-
tirmesi ve birçok oyuncu için mo-
del olması açısından gerçekten 'bir
ormanlar kralı' olduğunu söyledi.
Aynı gece Eastwood'un yönetmen-
liğini de üstlendiği 'Space Cow-
boys' füminin gösterimi için Vene-
dik'e gelen Tommy Lee Jones, Ja-
mes Garner ve Donald Sutherland
dakonuklararasındaydı. Gn saçla-
n dışında yaşlı olduklannı gösteren
hiçbir özelliği bulunmayan bu dört
kafadar bir basın toplantısı düzen-
ledi.
Martin Scorsese geiemedi
'Yaşh kovboylar' öncelikle fılrru,
yeniden bir uzayda kahramanlık
filmıne dönüş olarak düşünmedik-
lerini belırtiyordu. Herkes de East-
wood'un neden özellikle yaşlılan bir
araya getırdiğıni merak edıyordu.
Oysa Eastvvood filme başlarken bu-
nu özellikle düşünmemış: "Etime
bir malzeme geçti ve ben de onu de-
ğeriendirdim. Amacnn gencJereöğüt
vennek ya da ders vermek değiL
Sadece biraz eğJenmelerini istedim.
Evet, film yaşhlar hakkında. bir ge-
ri dönüşyapmaya çahşıyorlar ve ba-
şanlı oluyoriar. Bu da bence çok eğ-
lenceti bir şey. Aynca beraber çahş-
ağnn öç oyuncu da o kadar başan-
b ki neden özeDikle daha gençlerini
arayayım? Her biri kendi geçmişie-
rini, deneyimlerini oyunlanna yan-
srtolar. Bu yüzden deçokiyi bir film
oldu."
Kovboylann en yaşlısı, 72 yaşın-
daki James Garner rolünden söz
ederken " Clintbu ödülü gerçekten
hak etti. O çok iyi ve çok çahşkan.
Bunun ardında da kendine güven,
adalet duygusu veyaşama zevld var.
Onunk sık ak Carmd'deki evine gi-
derdik. Bıng Crosby'i dinleye din-
leye. Ama, NASA'nm astronotian-
nm koruması alünda ve özel efekt-
ler eşliğinde uzaydayken kendimi
daha güvende hissettim."
Fılmı yapmaktan büyük bir zevk
aldığını belırten Tommy Lee Jones
ise "Ben kesinlikie kötüyüm. As-
hnda bana sık sık polis rolü veri-
yorlar. Ama ben uzayda kovboyye-
rinegerçek bir western kovboyuol-
sam daha memnun olurdum. Tek-
sash olduğum için kendi iilkemi an-
'Dr. T ve Kadmlar'ın flk gösterimi için başrol oynncusu Richard Gere ik Venedik'e gelen Amerikah yönet-
men Robert Altman, filmin sonunu biraz ahşılmışm dışında ve sûrprizli olarak nitelendirdL
latan fihnlerde oynamni daha çok
seviyonım. Ama ne yazık ki arûk
kimse kovboy fDmlerini istemiyor.
Yine de Cünt bana teiefon edip ro-
lü teklif edince 'hemen yapanm'
dedim.OdabanaBılıyorum,yok-
sa sana niye teiefon edeyim' de-
mişti" şeklinde konuştu. Uzayın
hiçbir zaman kendısıni çekmediği
ve merak etmedığını söyleyen Do-
nald Sutherland ise "Smemada ben
her zaman çüidnioynadım. Ama çe-
kki bir çnidn. Filmdc de doktor ka-
dın astronotlar karizmamdan etki-
leniyor. Filmi kabul ettim çünkü
Cünt'in oyunculuğu kadar yönet-
menliğinden de eminim. Sanınm
sinemanın son şövaryelerinden biri
Bize ve arkadaşhğunıza güvenip bi-
zi özgür bu-akma riskini göze aldı.
Bu yüzden de başanh bir fflm oldu
zaten" diyor.
- Daha önce festıvalın kapanışın-
da Venedik'e geleceğini açıklayan
Martin Scorsese gelemeyeceğinı
açüdadı. ttalyan sinemasına adadı-
ğı 'ttarya'ya Yolculuğum' filminin
gösterimi sırasında Venedik'e gel-
• Sharon
Stone, ödülünü
\ erdiği Clint
Eastwood için
•ormanlar lâralı'
dedi. ttalyan
sinemasıyla
ilgili belgesel
yapan Scorsese,
filmi
tamamlayamadı.
Robert Altman
yeni fılmin
sonunun
açıklanmasını
istemiyor.
Giuseppe
Tornatore,
îsa'nın son
yemeği üzerine
birfîln*
çekecek.
mesi beklenen Scorsese, 'Gangsof
New York' fihninin çekimlen için
Roma'da bulunuyor.
Italyan asıllı Amerikalı yönet-
men, kendi bakış açısıyla ltalyan si-
nemasım yansıttığı 'italyaViald Yoi-
cuğum' adlı belgesel fılrrun kopya-
sını hazırlayamadığı ıçın filmin ka-
pamştakı göstenmı de gerçekleşe-
meyecek. Scorsese, festival yönet-
menı Alberto Barbera'ya bir özür
mektubugönderdi: "40-50 yılönce-
smin fflmlerini malzeme olarak taü-
landığunız için oniann temiztenme-
si, kullanıhr halegetirilmesi gibi tek-
nik probiemler > üzünden birtakım
aksakhldar oldu. Bu yüzden daha
önce söz venfiğimiz tarihte, filmin
düzgün kopyasımn çıkanlması
mümkün ohnayacak. Hızh çahşük
ama ohnadL" Bu durumun büyük
düşkırıklığı yarattığıru ıfade eden
Barbera, "Bu belgesel, 57. Venedik
Fflm Festhali'nin en prestijli göste-
rimlerinden biri olacakn. Ama ya-
pacak bir şey yok. Yine de Scorse-
se'e çababuı için teşekkür ettim"
dedı.
- Venedik her ne kadar MDos Fbr-
man, Richard Gere, Jennifer Ja-
son Leigh gıbı ünlülenn akıruna uğ-
rasa da söz verip gelemeyenlerin
sayısı da hayli fazla. Hugh Grant,
JohnnyDepp, VVbodyAlen ve Matt-
hew Broderick bunlardan bırkaçı.
-Son filmı 'Dr. T ve Kadmlar'ın
ilk gösterimi için fılmin başrol oyun-
cusu Richard Gere ile Venedik'e
gelen Amerikalı yönetmen Robert
AHman. basına bir açıklama da yap-
tı: "Dr. T ve Kadınlar fdminin so-
nu biraz ahşılrruşm dışında ve sürp-
rizti. Bu yüzden, fDm üzerine yaza-
cakiardan bu sonu açıklamamala-
ruu rica ediyorum. Çünkü ben si-
nema izleykrflerinin de sizinle aynı
şartiarda fitani izleıne hakUnna s»-
hip olduğunu düşünüyorum."
- Festival için Venedik'te bulunan
Giuseppe Tornatore, Îsa'nın son
yemeği üzerine bir film çekeceği-
ruaçıkladı:"Sadeceobölümüanla-
tan bir fihn çekmenin çok heyecan
veriri olacağına eminim. Ben dindar
biri tJefnüm Ama, topiumda ruhsal-
hkla dinin birbirine kanştınldığını
düşünüyorum. Belki, fflmk, bu so-
rulanmın cevabını bulurum." Ge-
çen günlerde, 'Malena' adlı fılmi-
m tamamlayan Tornatore "Bu tür
konular arnk insanlan ttgüendir-
mivor. Ama önemh' olan, kendi is-
tediğim ve beni heyecanlandıracak
bir füm \apmak" dedi.
Yeniden basılan Saatleri Ayarlama Enstitüsü, sanki günümüz Türkiyesi'ni birebir anlatır
Tcuıpmar:Bırakınyeniden ayarlasın
OMERURAL
Edebıyatmıızın bazı değerleri maale-
Sef özensiz yayınevierinin hoyrat elle-
rindeler. Örnegın AhmetHamdiTanpı-
narın eserleri Yapı Kredi Yayınlan'na
geçene kadar kısıtlı bir çevrenin kitap-
çılannda bulunurdu. Yıllardn- Dergâh
tarafından baştan savma biçimde ele ah-
nan Tanpınar kitaplanmn, artık doydu-
ğu varsaydan alıcısımn tam tersine san-
kı ılk kez basılıyormuşçasına satıhna-
sınm analizi gerekir. "Huzur", "Beş Şe-
hir" ve "Şnrler"in kısa sürede yeni bas-
kılar yapmasmı üç nedene bağlıyorum.
Ilki, yakm zamana kadar dınsel yayın-
lar satan kitabevlerinde bulunan Tanpı-
nar, artık okuyan kesimin rahatça erişe-
bıleceği noktalarda. îkincisi, kitaplar ar-
tık gereken özenle yayuıa hazırlanıyor.
Huzur'un Cumhuriyet'te tefrika edilen
bıçımi ile daha sonra Remzi Yaymevi ta-
rafından basılan hali arasındaki 146 fark
notlanarak okura sunuluyor.
Örneğin, Tanpmar'm rakamlarla ara-
sının iyi ohnadığmın önemli gösterge-
lerinden olan, yazann kendisinden kay-
naklamp günümüze dek gelen hatalar bi-
le ıkinci baskıda düzeltiliyor. Bunun en
çarpıcı ömeği, "Öbür sahifede larmızı
kalemle tanıdığı dilfcrden hiçbirine uy-
mayan beş isim yazıhydı:
femasigin,Begedanin,Yese\»din,V%g-
dasin, Nevfena, Gadasm»"dir. (Huzur,
YKY, birinci baskı, s. 49) Bir sonraki pa-
ragrafta Tanpınar hatasmı sürdürerek
yine altı isim sıralamasına rağmen "beş"
diye yazıyor. Ikinci YKY baskısında
yanlışlık gideriliyor. Örneğin Dergâh'm
1949'dan beri yayımladığı Huzur'daki bu
peş peşe iki yarüışm biri hâlâ süregel-
mektedir. Emin ellerde 50 yıllık hata
düzeltiliyor. "Beş Şehir" de aynı şekil-
de eleştirel basım olarak sunuluyor.
Üçüncü neden olarak da YKY adının
genel okura verdiği rahatlama duygusu-
nu hissediyorum. Yıllardn- bir siyasi gö-
rüşün tekelinde, arka planda kalan isim-
• Saatleri Ayarlama
Enstitüsü'nün
okunmamasının çok büyük
bir kayıp olacağını ortaya
koyan iki özellık, evrenseiliği
ve çağdaşlığıdır. S.A.E.'dekı
'Istanbul'lan kaldınp
dünyanın istediğiniz kentini
yazabilirsiniz. Kullamlan kişi
adlannı dilediğiniz ulustan
olanlarla değiştirebilirsiniz,
S.A.E. en ufak kayba
uğramaz.
lerden en şanslısı Tanpınar, böylece tek-
rar yaygın okunmaya başlandı Peyami
Safa,NecipFazılKısakurekve YahyaKe-
mal Beyath gibi büyük yazar ve şairler
de keşke Tanpınar konumuna gelebilse-
ler!
Zorunlu gınşın ardmdan Tanpmar'm
Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü (S.A.E.)
değeriendirmek istiyorum. Edebiyatla az
çok ilgilenmeyi kenara koyun, lise me-
zunlannm admı duymamalan ımkân-
sız ama okuduklan şüpheli S.A.E.'nin
kurgusu çok üstün. Başkarakter Hayri
trdal'in ağzmdan birinci tekil şahısça ak-
tanlan olaylann bütünselliğine, bölüm-
ler arası geçişlere, küçük bir aynntıdan
yola çüalarak yaranlan karakterlerin bü-
tüne eklemlenmesıne ve eklemlenen ki-
şilerin akısa uygunluğuna nadiren rast-
ladığımı itiraf etmeliyim.
Bu olağanüstü kurgunun üzerine us-
talıkla giydırilen üslupla, edebiyanmı-
zın şaheserlerinden birinin her sann ade-
ta şiir edasıyla okunuyor. Tüm bunlann
ötesinde S.A.E.'nin bir başka özelliği,
mizahi boyutunun şu ana kadar aşılama-
masmda yatıyor. Bazı şeyleri yerlı ye-
rine oturtunca Tanpmar'm S.A.E.'nin
Aziz Nesin de dahil aşılamadığıru göre-
biliyorum. Nesin, S.A.E.'nin olağanüs-
tü ironisine yalnızca zaman zaman yak-
laşabilmiştir. Ancak söylediğim, Ne-
sin'in edebiyat tarihindeki yerini sor-
gulamayı gerektirmez, tam tersine Tan-
pınar ummanından sonra akla hemen
gelen isim sıfatıyla yalnızca yüceltir.
Örneğin öldü samlıp gömülmek üze-
reyken tekrar nefes almaya başlayan ve
etrafma emirler yağdırarak tabutuyla
adeta muzaffer bir ımparator gibi evine
dönen Zarife Hala'nın anlatıldığı bölü-
mün dünya ölçeğinde bile nadir olduğu-
na eminim. Hele iki günlük açlığm et-
kisiyle, ahalinin katılımıyla giderek bü-
yüyen tersine cenaze alayını poğaçacı-
da durdurup atıştırması bir doruktur.
S.A.E.'nin okunmamasının çok büyük
bir kayıp olacağını ortaya koyan başka
iki özellik, evrenseiliği ve çağdaşlığıdır.
Yazarlann en büyük iki problemi, Tan-
pınar tarafından adeta tereyagmdan kıl
çekercesine kafalara kakılmadan, ya-
payhğa kaçılmadan ustalıkla aşılrruştır.
S.A.E.'deki "istanbuTlan kaldınp dün-
yanın istediğiniz kentini yazabilirsiniz.
Kullamlan kişi adlannı dilediğiniz ulus-
tan olanlarla değiştirebilirsiniz, S.A.E.
en ufak kayba uğramaz.
Bazı küçük teknolojık röruşlaryapıl-
sa; ömeğin daktilo kelımesini bilgisa-
yar, radyoyu TV ikame etse ve kahve soh-
betlerine o dönem yaygm otmayan fut-
bol eklense, S.A.E. sanki günümüz Tür-
kiyesi'ni birebir anlatır.
S.A.E., bir ayağı yıkılan imparatorlu-
ğa, diğer ayağı Cuinhuriyet'e dayanan
olaylar, Hayri Irdal adlı ezik, eğitimsiz
ama amnda kurnazlaşabilen, kendince
çapkın, yeteneksiz bir saat tamircisinin
etrafında dönüyor. Çocukken babasmm
arkadaşlan bir yandan simyacılıkla al-
tın üretmeye çahşırken öte yandan Kay-
ser Andronikos'un hazınesını anyorlar.
Simyacılık macerası eczacı Artistidi
Efendi'nin patlama sonucu yanması;
hazme bulrria sevdası ise şarlatanlığını
sonunda mehdiliğini ilan edecek kadar
ılen götüren esrarkeş SeyitLütmflah'm
boşboğazlığı ile sona eriyor. îrdal sonun-
da boş kalmasm diye saat tamırcisı Mu-
vakkit Nuri Efendi'ye çırak veriliyor,
ancak pek başanlı olamıyor. Yıllarca
hiçbir iş yapmadan geçen ömrünün bir
dönemınde tamşnğı HatttAyara'yla her
şey değişiyor. Ayarcı'nın ilişkide bu-
hmduğu poktikacı dostlan ve trdal'in kur-
nazlıklan bir araya gelmce gayet cıddı
bir örgütlenme modeUne dayanan S.A.E.
kuruluyor. Kısa zamanda küçükten baş-
layan ve Türkiye'deki tüm saatlerin ayar-
lanmasıru amaçlayan koca bir kuruma
dönüşen enstitünün öyküsü kaçınılmaz
hüsranla sonlanıyor. S.A.E.'nin kısa öm-
rü, ülke sorunlannı birer yasa veya ku-
rumla çözmeyi düşünenlerin trajikomik
önerilerinin acmıasız eleştırisidir. Balık
nesli azaldığında "Bahkçıhk Bakanh-
gV, gemi taşımacüığı sorunla karşılaş-
tığında "Sivil Deniz Taşunacıhk Bakan-
hgı", tavuk etı veya patates stoklan art-
üğmda "Tavnkçuİuk" ve "Patates" Müs-
teşarhğı kurmayı önerenler, ashnda hep
birer Ayarcı'dn-. Trafik kazalannı önle-
menin tek çaresini "Trafik Yasaa"nda
gören yan meczuplar da Ayarcı'nın to-
runlan olsa gerek. Ancak Ayarcı'run ki-
şisel menfaat peşinde koşan bir Zü-
bük'ten çok, deli saçması bir davaya
iman eden kişilik olarak çızildıgini be-
ürtmeliyim.
Ancak S.A.E.'nin örgüt yapısı, ama-
cından soyutlandığı zaman tıkır nlor iş-
leyen bir model oluşturuyor. Genel mer-
kez, müdürlükler, yurt satruna yayılmış
bölge idareleri, şeflikler, yerel ayarlama
noktalan ve hatta yurtdışına taşan tem-
silciliklerden oluşan model, Tanpınar'ın
zekâsmdaki şekliyle okurunu tereddü-
de düşürecek kadar realist çiziliyor. Ba-
zen örgütün kunıluş amacını unutarak
bu kadar iyi işleyen örgütün büyüsüne
kapılıyorsunuz. tnsamnbazen, acaba en
ciddisi dahil bütün kurumlar aslında bi-
rer S.A.E. midir, diye sorası geliyor.
Enstıtü kurulduktan sonra gündeme ge-
len Saat Evleri ve Saatleme Bankası gi-
bi dikey entegrasyon unsurlan yapıyı
tamamlıyor. Son cila ise tarihsel kökle-
re kavuşulması amacıyla hiç yaşamamış
bir Şeyh Ahmet Zamani Efendi yala-
nıyla aOlıyor.
S.A.E.'de tek burkulduğum, destansı
kreşendosunun tersine, her şeyin bir an-
da y(b)itirildiği kısacık dekreşendosu
oldu.
Y A P İ Y O R L A R
Michael Caine 'e
Donostia Odülü
Robln Wllllams,
ünlü piyanist Valentino
Liberace'in yaşanum
konu alan bir fılmde
başrolü oynayacak
Aynı zamanda şarkıcı
ve şovmen olan
Amerikalı piyanistin
kariyerinin
başlangıcından
1987'dekiölümüne
kadar geçen sürenın
anlatıldığı fılmde
VVilliams'a Sahna
Hayek eşlık edecek.
Richard Cere,
Adrian Lyne'in yeni
filmi 'Unfaithful'da
başrol oynayacak. Film,
ünlü Fransız yönetmen
Claude Chabrol'un
1968'de çektiği,
'Stephane, Sadakatsiz
Eş' fümininyeni
versiyonu olacak. Gere,
kansının âşığım
öldürdükten sonra
evliliğıni yemden
kurmaya çalışan bir
adamı canJandınyor.
Benoit Jacquot.
Puccini'nin ünlü operası
'Tosca'yı sahneliyor.
Ruggero Raimondi,
Roberto Alagna ve
soprano Angela
Georghiu'nun rol
alacağı opera,
Londra'mn en önemli
opera binası Covent
Garden'da
sahnelenecek.
Cllles Paquet-
Brenner, genç
Fransız yönetmen,
Fransa'da gösterimi
yasaklanan 'Baise-Moi'
fihninin yönetmeni ve
yazan Virginie
Despentes'in bir
romanmı sınemaya
uyarlıyor. Fihn, biri
frijit diğeri ise seks
düşkünü ikiz kız
kardeşlerin öyküsünü
konu ediyor.
Michael caine, 48.
San Sebastian Fihn
Festivali'ne kaöldı.
Caine, uluslararası
sinemamn en
kanzmatık
oyunculanndan birisi
seçildiğı festıvalde,
Donostia Ödülü'nü aldı.
woody Allen. BÜI
Murray, John Turrurro,
Sigoumey Weaver gibi
önemli oyunculann yer
aldığı geniş kadrolu
'Company Man'
filminin çekim
aşamasına gelindi. Füm,
CIA tarafından Küba
lideri Fidel Castro'yu
öldürmekle
görevlendirilen korkak
bir lise öğretmenınin
komik öyküsünü
anlaüyor.
Cameron Dlaz,
Penelope Cruz ve Tom
Cruise'un rol alacağı
'Vânilla Sky' fihninin
oyuncu kadrosuna dahıi
oldu. Son olarak Martin
Scorsese'in yönettiği
'Gangs of New York'ta
rol alan Diaz, Camtron
Crowe"un yönettiği
'Vanilla Sky'da
yardımcı bir rol
üstlenecek.
Clenn Close.
Morgan Freeman, Kirk
Douglas da Hollywood
oyunculannın reklam
şu-ketlerine karşı
başlattıklara greve
katıldı. Reklamlarda
oynadıklannda yeterli
ücretı alamadıklarından
yakman oyunculann
grevi, Holrywood'daki
fihn şırketlermin
çalışmalarmı da tehdit
ediyor. Oyunculann,
1988yılmdaaym
nedenle başlattıklan son
grev 2 hafta sürmüştü.
Chrlstlna Rlccl.
Elizabeth VVurtzel'in
depresif yaşamlan
anlattığı 'Prozac
Nation' adlı kıtabının
sinema versiyonunda
rol alıyor. Aym
zamanda fılmin
yapımcıüğım da7
"'• <*
üstlenen Ricci'ye
Jonathan Rhys-Meyers
ve Jessica Lange eşlik
ediyor.
Richard Dreyfus,
sonunda televizyona
'evet' dedi. CBS
televizyonu için
çekilecek dizinin, dram
mı yoksa komedi mi
olacağı henüz açıklık
kazanmadı. Dizi, 29
yaşında ılk Oscar'mı
kazanan Dreyfus'un,
1964-65 yıllanndaroi
aldığı 'Karen'den sonra
ıkinci denemesi olacak.
Billy Zane, Giant
Fümciük Şirketi'nin
çekeceği 'Don Juan'da
başrol oynayacak. Film,
romantik macera.
Robert de Niro,
'Analyse Thıs" ile
kendini komedide de
kanıtladıktan sonra yine
bir komedi fümi
çekiyor. Ben Stiller'la
başrolü paylaşacak olan
De Niro, fîlmde kıznun
nişanlısı ile ilk kez
karşılaşan biraz 'garip'
bir babayı canlanduıyor.
Devlet Tlyatroları dünyayı
geziyor
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet
Tiyatrolan eylûl \e ekim aylannda Mısır,
Belarus, Moldova Fransa ve Almanya'ya
konuk oluyor. Turıe kapsarrunda 'Çöplük' adlı
oyun, Mısır'da ' 12. Kahire Uluslararası
Deneme Tiyatrosı Festivali' ne katılacak.
7-15 Ekim tarihlei arasında ise Mustafa
Mutlu'nun karagcz-kukla gösterisi,
Moldova'nın Chi^nau kentinde 'Licurici-55'
adlı uluslararası kıkla festivaline konuk olacak.
Paris Suden Tiyat0Su'nda ise 28-31 Ekim
tarihleri arasında Kanaviçe' adlı oyun
sergüenecek. Bura Devlet Tiyatrosu'nun
'Çiçu' adlı oyunuae Berlin'de 15 yıldır
çahşmalannı süroâren Türk tiyatrosu
'Tiyatrom'un dav;tlisi olarak Almanya'ya
gidiyor.