Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3EYLÜL2000PAZAR
10 t A i ^ A K Y A / j l l J A J A I dishab@cumhuriyet.com.tr
Türk asıllı Belçika
ırkçısı: Belkız!
Yanılmıyorsam ırkçı partı Vlaams
Blok'un (Flaman Bloku), 1991
genel seçimlerinde Kara Pazar diye
anılan zaferinden sonra, 1994 yerel
seçimlerinden önceydi.
Belçika'daki bir cami derneği
yöneticileri, ırçkı parti Vlaams
Blok'u zıyarete gitmişti.
Ellerinde çiçekJerle parti merkezine
giden dernek yöneticilerini ırkçı
parti ileri gelenleri çok sıcak
karşılamışlardı. Vlaams Bloklularla
objektiflere poz veren Türk demek
yöneticileri, görüşmeden birkaç
gün sonra bu fotoğraflardan birini
de büyük bir gururla bana
göstermişlerdi. Demek Başkanı,
ırkçı partı ziyaretinden oldukça etki
lenmişti. Iki cümlesınden biri
"Onlar bizi bizden daha iyi
düşünüyor" oluyordu. "Uyum
sağlayan, Belçika yasalanna ve
kOMrüne saygı duyan. ülke
dillerinden birini öğrenen ve düzenli
bir işte çalışan yabancılan çok
seviyordu ırkçüar. Onlann derdi
Belçika'ya uyum sağlayamavanlar,
işsiz-giiçsüzler ve suç işleyenlerleydi.
Bu durumdakileri geldikleri
ülkelere geri göndermek istiyordu
ırkçı parti. Ama adamlar hakhydL
Biziın onlara yapüğunızııı yansını
Türkiye'deki yabancılar bize yapsa
hepsini doğranhk alimaDah! Irkçı
parti o kadar iyi niyetliv di ki
anavatanlarında
kendilerine iş olanağı
yaratsınlar diye
kovduklan yabancılara
parasal yardun da
yapacakn." Başkan,
anlatılanlara ınanmıştı.
Vlaams Blok'un
tuzağına düştûklerinin
ve bu durumu ~"^^~""~~
çarpıtarak parti
propagandası için kullanacaklannın
farkında değillerdi. Önsezim doğru
çıkmış ve ziyaret fotoğrafı, partinin
yayın organında "Göçmen
derneklerinden partimize yoğun
Ugi Onlar da çözümü partimiz
olarak görüyor" içerikli bir haberde
kullanılmıştı.
Geçen yılki genel seçimler
sırasında da ilginç bir gelişme
yaşanmıştı. Yabancılara oy hakkı
verilmemesmi protesto eden bir
grup, sadece yabancılann katıldığı
altematif bir seçim düzenledi.
Alternatif seçimin sonuçlan
organizatörleri bile şaşırtmıştı.
Sandıklardan ırkçı partiye hiç de
azımsanamayacak sayıda oy
çıkmıştı. O zaman iyimser bir
yaklaşımla "Yabancılar dalga geçti
veya ırkçı partiyi yandtmak için
biünçti olarak böyle oy kullandı"
diye yorumlamıştık.
8 Ekim 2OOO'de Belçika yerel
seıjimleri var. Flaman bölgesinde,
"Once kendi haSknau" slogamyla,
Valon bölgesindeki ırkçı parti Front
National'a göre çok fazla oy
toplayan Vlaams Blok, bir Türk
kızının da kanına girmeyi başardı.
31 yaşındaki Türk asıllı Belçika
vatandaşı BeDaz Söğütlû, "Zorla
evlendirme, tecavüz, bir çocuğunu
kaybetnıe. ölünı tehdidi, iftira ve
adaletsizlik du>gusu"nun Vlaams
Blok'a üye olmasına neden
olduğunu iddia ediyor. Irkçı parti
sempatizaru olmakla suçlanan bir
gazeteye içini döken Belkız, bakın
neler anlatıyor:
BRUKSEL
"6 yaşmdayken Belçika'ya göçtük.
Flamanca öğrenmek için okula
başladıtn. Evde Flamanca
konuşamıyor, erkeklerle arkadaşlık
yapamıyorduk. Örtünmek
zorundaydık. Türk kızlan, ağzmı
açmamak ve itaatkâr olmak
zorundadır. Buntı Belçika'da
sürdüremezsiniz. Türk kızlan
korktuklan için konuşamıyorlar. Bu
yüzden göçmenler ya uyum sağlasın
ya da Belçika'yı terk etsin diyorum.
Hukuk okumak istiyordum ama
ailem izin vermedi. 15 yaşmdayken
babam bizi Türkiye'ye götürdü.
Türkiye'de beni hiç tanımadığun
biriyle evlendirdiler. tstemeyerek
evlendirildiğim kişi ber gün bana
tecavüz ediyordu. Ondan hamfle
kaldım. Belçika'ya döndüğümüzde
polis evimize gelip okula niçin
devam ermedigimi sordu. Babam,
polise kapıyı gösterdl Vlaams
Blok'a üye oldum çünkü birilerinin
bir şeyler yapması gerekryorda
Özellikle göçmenlerin çoğunun
tavırlanndan rahatsızhk
duyuyorum. Belçika hükümetinin
ve Belçikalılann iyi niyetini
suiistimal ediyorlar. Vlaams Blok,
göçmenler konusunda gerçekten bir
şeyler yapmak isteyen tek parti.
Göçmenler uyum sağlamadarsa
onlarla yaşamanın olanaksız
olduğunu ben kendi deneyimimden
biliyorum. 15 yü
BrükseTdeki Türk
toplumu arasında
oturdum. Çocuklar
hiçbir şekilde Belçika
ERDtNÇ değeryargılanyla
UTKU yetiştirilmiyorlar.
Benim değişik kültür ve
dinlerde sorunum yok
" ~ ~ " ~ " ~ ancak Türkiye'de de
insanlar yabancüann
ayak uydurmasmı beknyorlar. Siz
orada Katolik kilisesi yapmaya
kaUaşamazsınız. Vlaams Blok'a üye
olmak için kendim başvurdum.
Birlikte yaşadığım arkadaşun ve
oğlum için yaşıyorum." Bir de
madalyonun öbüryüzü var. Belkız
Söğütlü'nün anlattıklannın
çoğunun doğru olmadığı, yakınlan
tarafından ortaya konuluyor.
Belkız, çözümü, yaşadığı u
» •
türa olumsuzluklan Türk •" u«r§ıi»<>
toplumuna yüklemekte
buluyor. Yaptığımız küçük bir
soruşturmayla halen resmen bir
Tunusluyla evh olan kızımızm,
birlikte olduğu Belçıkah'nın da
sicıli kabank biri olduğunu
öğrendik. Türk basın mensuplan,
Belkız'ın öyküsündeki çelişkileri
ortaya çıkanrken ırkçılann
ekmeğine yağ sürmek için firsat
kollayan bazı gazeteler, Belkız
kızımızın ağzından çıkanı
soruşturmadan yayımlıyorlar.
Firsat kollayan ırkçı parti zaten bu
gibi durumlan, kendi lehine
kullanma konusundaki başansını
kanıtlamış durumda.
Vlaams Blok, yabancılan
geldikleri ülkelere postalama
konusunda sinsi planlar
yapadursun, Belçika şu an
Federal Dış Ticaret Bakanı Johan
Sauwens'in "dışardan
işçi getirmek yerine işsiz Valonlarm,
daha iyi durumdaki Flaman
Bölgesi'nde çahşmasunn teşvik
edumesi" önerisini tartışmakla
meşgul.
Nice'te herkes Fransız...Monaco'daki Galatasaray-Real Madrid
maçı için uçağımız Nice Cote D'Azur
Havaalanı'na inerken gözümüze çarpan
ilk şey sahil şeridine set çeken koca
koca binalar oldu. Acaba, tüm
dünyanın, jet-sosyetenin akın akın
geldiği ünlü Fransız
Rivierası, aslında bir taş yığını mıydı?
Cannes-Nice-Monte Carlo da, Alanya,
Türkbükü, Marmaris gibi, yozlaşmış mı
ydı? Tam böyle düsünürken otoyol bizi
Nice'in göbeğine getiriverdi. Birden ilk
izlenimlerimızin ne kadar acımasız oldu
ğunu anladık.
Sağ tarafimızda harika bir sahil şeridi.
Deniz alabildiğine mavi. Kumsalda
güneşlenen, denize giren, kitabını,
gazetesini okuyan insanlar. Hepsinin de
yüzü gülüyor. Acaba niye?
Bu soruyu Nice'te yaşayan
dostlara soruyoruz. Soruya, 'sonı ile'
yanıt geliyor: "Niye gülmesinler? Bir ild
gün yaşaym sizin de yüzünüz
gükcektir-."
Gerçekten 3. günün sonunda dönüş
yolculuğuna başladığımızda bu tanıya
katılıyoruz. tsterseniz sokaklardan
başlayalım; sokaklar, caddeler, ara ve
ana yollar pınl pınl. Gündüz asla bir
çöp arabası, bir temizlik görevlisi
görmüyorsunuz. Herkesin bir çalışma
saati var. Siz uyurken onlar çalışıyor.
Trafiğin varlığıyla yokluğu bir. Kentte
binlerce araç var belki. Ama herkes
kendine ait yoldan gidiyor.
Küometrelerce uzunluktaki sahılle
evleri, otelleri ayıran
otoyol sizi, yani yayalan
korkutmuyor. Aıine ya da
baba, 'Oğlum, lazun sahile
geçerken ezUtr mi?' diye
düşünmüyor. Çünkü
adımınızı kaldınmdan
aşağı aftığınızda araç
duruveriyor. tster otobüs
olsun, ister motosiklet, yol veriyor size.
Çünkü siz yayasınız, geçiş üstünlüğu
sizin. Ferrariler, Porcheler, S 320'ler
sanki 2 silindirli BÎS gibi 'usul usul'
gidiyor. Gürültü yok, koma hiç yok.
Ya da araç kiraladınız diyelim. Mutlaka
bir otopark var. Nereye bırakacağım
diye düşünmek bile geçmiyor
aklınızdan. Kaldınmuı kenanna, yolun
N İ C E
ortasına, deniz kenanna aracını çeken
yok. Öğlen karnınız mı acıktı? Sahile
paralel yollarda yüzlerce dükkân. Kimi
pizza satıyor, kimi Italyan mutfağının
ömeklerini sunuyor. Fransız mutfağı
derseniz biraz pahalı ama tadı
damağınızda kalıyor. "Dokunur mu
acaba?" diye bir derdiniz yok. Her şey
sağlıklı. Sandviçi eliyle servis yapana
rastlamanız mümkün
değil. O meşhur Fransız
ekmekleri bile ya poşette,
ya külahta sanlıyor.
Geçenlerde işletme sahibi
bir Türk 15 gün hapse
girmiş. Suçu, ellerini
— — — i ^ *yeterince' yıkamamak ve
hıjyen kurallanna
uymamak...
Karnınız doydu mu? Öyleyse biraz
şehir turu atalım diyorsunuz. Her sokak
başında bir danışma panosu. Polisin işi
size yardımcı olmak. Binalar gözünüzü
rahatsız etmıyor. Kurallar çerçevesinde
restore edilmış, yenilenmiş tarih kokan
yapılar. Sahil şeridindeki koca koca
binalar bile, göze hoş geliyor.
ARİF
KIZILYALIN
'Buda
ne
böyle?'
Avustraiya'nm
Sydney kentinde 15
Eylül'de başlayacak
2000 Olimpiyat
Oyunlan'nm
meşalesi kente
varmak üzere. 100
gündür dünyayı
gezen meşale, dün
NewSouthWales
eyaktindeki Dubbo
kentinde bulunan
hayvanat bahçesine
getirildi Hayvanat
bahçesinin zürafası,
meşaleyi merakta
gözkrle incekdL
(Fotoğraf:
REUTERS)
Paljjyer, yeşil alan sanki o taş
yıgınli*
1 i l e
öttüşmûş... Çevre
uzmau'
1
!
1
b
u
°'
sa
gerek. Hem modem,
hem dıial...
Nice'te denize girmemek olur mu?
Otoyolun yanındaki yürüyüş alanından
taş meidi
v e m e r
l
e
sahile iniyorsunuz.
Kumsal degil belki ama iri çakıl taşlan
sizi A k ^
e m z u l
Çivit mavisi suyuna
jtavuşt^ruyor. Biraz paranız varsa 100-
120 fraOg^
1
^ milyon) kıyıp abartısı
olmayan, şezlonglu, şemsiyeli, soyunma
kabinli nıini plajlara giriyorsunuz. Para
verme>«ceğim diyorsanız, bir havlu, bir
tokyo da size keyifli bir deniz sefası
yapurmay
a
yeter. Peki, su temiz mi?
Hem de nasıl. Tek bir pet şişe yok onca
nüfusa karşın. Bu insanlar çok mu
medeni. y
a
da suya kazara şişe de mi
düşmüyor?
Düşüyordur elbet ama onu da sabahın
ilk ışıklan ile sahili gezen çöp toplama
teknesi ûrtadan kaldınyor. Üstelik
teknerun görevi sadece suyun yüzeyini
temizleınek değil... Olası (teknelerden
kaynaklanan) atık sular da, denize
pompalanan klor ile pasifize ediliyor...
Ostelik, ne suyun içinde uzun eşşek
oynayanlar var ne de Jet-skiler.
Peki seyyar satıcı da yok mu
huzuru bozan. Bakırı, o var. Ama
sabah saatlerinde iseniz 5 satıcıdan
3'ü gazeteci, "Nice-Matin, Le
Figoro, l'Equipe™'' diye
bağınyorlar abartmadan.
Elbet bu hizmetlerin bir karşdığı
var. Kenti "mesken" tutanlar agır
vergiler odüyorlar. Eee, sokak
lambasımn bile tozu alınan, yollan
her yıl elden geçen, denizi
klorlanan kentte yaşamanın da bir
bedeli ohnalı.
Sözün kısası Nice, bir harika.
Elbet unutmadık, bu sahil şeridinde
Türk yaşamıyor mu? Yaşıyor tabii
ki. Sayılan fazla değil ama
Nice'te, Monte Carlo'da, Petit
Ayşe, Istanbul Kebap Evi, Türk
mutfağı adı altındaki dükkânlan
işleten Türk vatandaşlan var.
Aynca, tstanbul-Nice tarifeli
uçağı ile her ay 2-3 kez bu
kente gelenlere de rastlanıyormuş
ara sıra. Ama onlar da
"Fransz" gibi yaşıyor.
Birbırine saygılı, iyi niyetli, kendi
halinde...
Kerevit sofrasmdan sonra sıra okul sıralanndaBu ülkede ağustosun ilk yansı
"kerevit zamanı"dır. Başta
ülkemız olmak üzere, Çin,
ABD, tspanya gibi ülkelerden
getirilen kerevitler, avlandıklan
yerlerde "taçh dereotu" ve tuzla
kaplandıktan sonra derhal
dondurulup bırer kiloluk
kutulara konuluyor. Isveç'te
ağustos ayuun en renkli yanı,
kurulan kerevit sofralannda
şarkı söyleyerek bol içki içerek
kerevitlerin ayıklanıp
yenilmesidir. Ancak bu ayda
kendi göllennde kafesle bu
yengeç irisi hayvanın
avlanılmasına izin verilir. 7-8
santimden küçük olanlar yasa
gereği suya geri atılır. Tazesinin
kilosu 300 kron civanndadır,
yani 23-24 milyon lira
civannda; donuk sahlanlann
kilosu, niteliğine ve reklamın
gücünegöre tazelerinin üçte ya
da dörtte biri kadar. Bir çeşit
birlikte yemek ve eğlenme
kültürünün bir parçası bu
gelenek. Bir de söylenti
yaymışlar: ^ürkler kendüeri
bu hayvam mundar kabul
ettikleri için yemiyorlar ve bu
yüzden yurtdısma satryortar"
diye. Artık bu söylentının
yorumunu size bırakıyorum.
Şunu da eklemek gerek;
akordeon gibi katlı katlı yapılan
ve üzerinde kabuklu deniz
hayvanlannın resimleri olan,
kavuniçi ve portakal renkli
fenerleri de sofraların üzerine
asıyorlar. Ondan sonra küçük
kadehlerle votka "fbndip
yapm" üzerine bira içiyorlar.
Aradan bir süre geçince
hayvanın neresini yediklerinin
farkında olmadıklannı eklemek
yanlış ohnaz. Ağustosun ikinci
yansı gençlere ve okullara
aittir. Yaz iyi geçmişse burada,
kötü geçmişse Akdeniz
ülkelerinde kurdunu dökmüş
olan gençler, turistlerden
boşalmakta olan meydanlan,
caddeleri, barlan ve parklan
doldunırlar. Yabancı kökenli
"kara kafe" gençler, dazlaklar,
punkçular şu veya bu nedenle
birbirlerine girerler. Zaman
STOCKHOLM
GÜRHAN
UÇKAN
zaman da rakipleri, bütçe
kısmtısı yüzünden işi başmdan
aşkın ve bezgin polislerdir.
Gazetelerde, meslek
öğretmenlerinin azlığı
nedeniyle orta dereceli
okullann müdürleri feryadı
basarlar. öğretmenler, "Bu en
nankör meslek'' diyerek
kendilerine başka işler ararlar.
Eğıtımde yapılan kısıntılardan
payını alan okul binalan asık
yüzleriyle öğrencileri karşılar.
Bu ülkenin benim en takdir
ettiğim özelliklerinden biri
olan, okullarda öğrencilere her
öğlen ücretsiz olarak yemek
çıkanlması kuralı, sütten ve
bazı yemeklerden kısarak da
olsa sürdürülür. Ne var ki
okullann civanndan mantar
gibi biten hamburgerciler ve
sosisçiler, falanca cola kültürü
ve MTV saldınsıyla pek başka
yemek yemez olan öğrencileri
kendine çeker (Sevgili
ODTÜ'mü son gezdiğimde
gördüğüm o "hamburgera" ve
küçük Amerika'nuı yaşandığı
Bükent beni çok
hüzünlendirmişti).
Okul sorunu mu, gençlik
sorunu mu, düzen sorunu mu,
yoksa yeni dünya düzeni
denilen nane mi her neyse,
ağustosun ikinci yansı,
sorunlann deşıldiği zamandır.
Gazeteler istatistiklerle dolar.
Işte, son birkaçı: "Gençlerin
yüzde 65'i ortaöğrenimi
bitirmeden önce en az bir kez
suç isüyor (Bu snçlar, dnsel taciz
ve grafiti denilen duvarian
sprey le boyamaktan tutun da
btıtiiderden mal çabnaya kadar
uzuyor). "12 yaşındaki
öğrencflerin dörtte üçü en az bir
kez pornografık fihn izlemiş."
"Zevk için adam dövme
aröyor." "Çete kuran 15-16
yaşlanndaki gençler sokak
ortasında yaşrtlan gençleri
soyuyor, para ve cep telefonu
gasp ediyor.''
Ama yine de benim için
ağustos ayının en sevdiğim
özelliği, yerini sevgili eylüle
bırakacak olmasıdır!
Tatilcilerin %10'u reklamla, %90'ı tavsiye ile kendi otellerini bulurlar... D 1 M / İ S l \ f \ [ 1 Kİ İIC.INC ( ^ Kl ! I R. TI K\İK K O M I AK.
EYIÜL2000 ^ SAYI197
HAWAII ADALARINDA YELKENLE GEZÎ
Restorm & Hana AğaçtonnsMğmtandenegûrünlüsOnuçettmed* Gekıgörun
C
lub Onerrt, Antık Çağın adalet, sağtık ve bânş ıçın Duluşma merkezı
olan Oren'de denize "srfır", bınbir yıldızlı bir tatıl koyüdur Homeros'un
doğum yen "Işıklar Sahıli'nde, Dunyantn, atmosfennde oksııen oranı
en yuksek ıkı noktasından bın olan Edremıt Korfezı'nde Zeytın Rıvierasrndadır
Club Onenrte, Ege sıtilınde yapılmış 62 dubteks yapının her daıresı 2-4 veya
4-6 kışılik aıleler ıçm tasartanmış. ıçlerinde duş/WC ve teleion olan odalardan
oluşur Tum kapılar dev bir botanık bahçesme açılır Batıçe biter ıncecik kumlu
plaı başlar
Ozurluler ve engelliler için tumûyte düzayak, vejeteryanlar ve diabetikler ıçın
sorunsuz tatıl Günlük doktor vizrti.
AjitmCagın
Öreade wr al»ı
cnaorient
Kifi başı YP 14.000.000 TL,0-12yaş ücretsiz, (3.)-4.-5.S. Kipler, 7.000.000 TL
e m e k I i I e r r e i k i ı I e r e % 2 0 i n d i r i m
Club Orient Holidav Rcsort, Ören-Burhaniye
Tel: 0.266.416 53 54- 416 34 45 • Fax: 0.266.416 40 26
ainimfiHtaH
ww» club-onent.com
MOTORDA HARARET
PROBLEMLERİ
DOSTLUK KUPASIYAT
YARIŞLARI
• DENİZLERİMİZIN EVTJYALARI
Demirciler Sitesi, 8 Cadde, No 71 Zeytinbumu- İSTANBUl
Tel: (0212) 664 16 94 - 510 28 71 Faks: (0212) 558 67 85
Kirienen
Dünyamızı
Fidan Dikerek
Antalım
ORMAN BAKANUĞI
AĞAÇLANDIRMA
VEEROZYON
KONTROLÜ GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ
3 Fylıil
Bü depremin
günü
Profesyonel
gonuHülerimiz hâlâ
ADALAR SULH HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN
Davacılar (vası adayı) Mıne Akgünel ve Adnan Akgünel tarafından mahcur Burç
Mehmet Akgünel hakkında mahkememıze açılmış bulunan vasi tayını davasuun mah-
kememizce venlen 3.8.2000 tarih ve 200080 esas, 2000/75 sayılı karann hüküm öze-
tı aşağıdadır. Hüküm: Istanbul ilı, Fatih ilçesi, Mımar Sinan mahallesi, cilt 0051, k. sı-
ra no: 0437"de nüfusa kayıth, Adnan ile Mine'den olma 7.5.1982 doğuinlu, Burç Meh-
met Akgünel'in MK'nin 358. maddesine göre, işlenni görmekten aciz olup, daimi mu-
vamenet ve tekayyüde muhtaç olduğu için Istanbul ılı, Fatıh ilçesi, Mimar Sinan ma-
hallesi, c. no: 0051, k. sıra no: 0437'de nüfusa kayıth annesı Mehmet ve Fatma Seba-
haften olma, 1956 doğumlu, Mine Akgünel'in \asi olarak tayınine daır karar ilan olu-
nur. 3.8.2000 Basın- 48862
MtMAR StNAN ÜNİVTRSİTESİ
REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
2000-2001ÖĞRETİM YUA
YABANO UYRUKLU ÖĞRENCİ
ADAYLARtÇtN
Ö« kayıtla öğrenci abnacak programlar: Kontenjan
Mım. Fak. Endûstn Ürünlen Tasanmı
Mim. Fak. tç Mımaruk
Güz. San. Fak. Resun
2 Güz. San Fak. Heykel
Güz. San. Fak. Seıamik
Güz. San Fak. Grafik
Güz. San. Fak. Teksül
Güz. San. Fak. Geleneksel Tüık El Sanatlan 5
Güz. San Fak. Sahne Dekorian ve Kostümû 2
Güz. San Fak Fotoğraf 2
yabancı uyruklu öğrenci alınacaktır. 26, 27, 28 Eylül
2000 tarihlen saat 10.00-16.00 arasında yapılacak aday
kayıtlanna başvurabilmek için;
a) MSÜ Rektörlüğü'ne yazılmış ve snıava katılmak
istedikleri bir eğıtım programmın belirtıldığı form di-
lekce,
b) Tüıkiye ve Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti dışın-
dan gelenler için TC liselerine eşdeğer bir okuldan me-
zun olduklannı gösterir belge,
c) YÖS sınav sonuç belgesı (2000 yılına ait).
Yabancı uyruklu öğrencılenn yetenek sınavlan
4 Ekim 2000 tarihinde saat 14.00'te
Istanbul Fındıklı'daki Merkez Binamızda yapılacak-
nr. Basın: 48946
ANKARA4.İCRA
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
ÖDEME EMRİNtN tLANI
2000/4173
Alacaklı: Atasavun Yifat vekılı Av. Şeref Pekuz.
Borçlu: 1) Nurtemsan Ozel Sağ. Hiz. Inş. Medikal Gıda
San ve Tıc. Ltd. Ştı, 2) Ramazan Ergen. Borç miktan:
2.037.0OO.0OO.-TL ve ıcra masraflan. Alacaklı Atasavun
Yığit vekıli Av. Şeref Pelaız'a vaki masraflar hanç
2.037.0OO.0O0.-TL ödemeye borçlu olduğunuzdan adınıza
çıkanlan 5/10 günlük ödeme emri bila teblığ ıade edılmiş,
yapılan adres tahkikı sonunda adresinızın mechul olduğu
anlaşılmıştır Yukanda yazılı borcu ışbu ödeme emnıun ga-
zete ile neşır tanhınden ıtıbaren kanunı süre olan 10 gûne 15
gün ılavesı üe 25 gün ıçınde odemenız, takıbın dayanağı se-
net kambıyo senedı nıtehğını haız değılse kanunı süre olan
5 güne 15 ılavesı ile 20 gün ıçınde mercie şıkâyet etmeniz,
takip dayanağı senet altındaki ımza size ait değilse yine bu
20 gün içinde acık bir dilekçe üe mercie bıldırmenız, aksi
takdirde ıcra takibındekı kambıyo senedi altındaki imzanın
sızden sadır sayılacağı, unzanızı haksız yere inkâr ederseniz
alacagın yüzde 40 nıspetınde para cezası ile mahkûm edıle-
ceğıniz, borçlu olmadığınız veya borcu ıtfa veya ımhal edd-
diğı veya alacagın zamanaşımına uğradığı hakkında ıtırazı-
nız var ise bunu sebeplen ile bırlıkte 20 gün ıçınde bir dilek-
çe üe tetkık merciine bıldırerek mercıden ıürazınızın kabu-
lüne dair bir karar getirmedığınız takdirde cebn ıcraya de-
vam olunacağı, ıtiraz kabul edılmedığı ve borç ödenmedıği
takdirde 25 gün içinde 74 madde gereğınce mal beyaıunda
bulunmanız, mal beyanında bulunmaz ve hakikate aykın be-
yanda bulunursanız hapisle cezalandınlacağınız ılanen teb-
lığ olunur. 22.8.20OO. Basın: 48775
depremzedelerin
vanında!
IÜ Avcılar Kampüsü'ne yaptığımız
Çağdaş Yaşam Ahmet Taner Kışlalı
ve Hıfzı Oğuz Bekata Yurtları bitti.
Bu yuröarın her birinde
100'erçocukbarmabilecek.
Şimdi odaların her birine bağışçıların
adlarını yazarak, iç donanımlarını
ivedi olarak bitihp, yeni ders yılında
kullanıma açmamız gerekiyor.
Kalkılarınızı bekJiyoruz.
ç
(0212)29287 27-292 08 01
(Iş gûnlef saat 10 00/17 00 arası)