Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 EYLÛL 2000 ÇARŞAMBA
HABERLER
Konımalar
IANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Başbakan Bülent
Ecevıl ile eşı Rahşan
Ecevit'in yakın korumalan
ve şoförleri değiştirildi.
Başbakan Ecevit'in
yaklaşık bir yıldan beri
yakın korumahğını yapan
Başkomiser Bülent Kantar
bu görevinden alındı.
Yerine Ankara Emnıyet
Müdürlüğü TEM
Şubesi'nde Emniyet Amiri
olan Recaı Birgün getirildi.
Başbakan Ecevit'in
şoförlüğünü yapan polis
memuru Şafak Yordam ile
Rahşan Ecevit'in yakın
korumahğını yapan Cevdet
Sönmez görev lennden
alındı.
7İKK0 Orgütü'
davası
• ANKARA (AA)-
Gazeteci-yazar Ahmet
TanerKışlalı'nın,
evinin önûnde bombalı
saldın sonucu öldürülmesi
ile ilgilı olarak tutuklanan,
daha sonra 'yasadışı
TİKKO örgütüne yardım
ettiğı iddıasıyla" hakkında
dava açılan C. Ö. beraat
etti. Suçsuz olduğunu
belirten 16 yaşındaki C.
Ö., beraatini istedi.
Mahkeme başkanı Mehmet
Orhan Karadeniz. saniğın
beraatine karar
verildiğini açıkladı.
'Tarzanlar'dan 5'i
tutuklandı
• ADANA (AA) - Adana
DGM'ye sevk edilen ve
kendilerine 'Tarzanlar'
adını veren organize suç
örgütü mensubu 9 kişiden
5'i tutuklanırken 4'ü
tutuksuz yargılanmak
üzere serbest bırakıldı.
Emniyet müdürlüğünde
sorgulan tamamlanan ve
Adana DGM'ye sevk
edilen organize suç örgütü
mensuplartndan Turgav
Gürler, Sadi Baysal,
Osman Gürler, Yunus
Yılmaz ve Tayfun Özgil
tutuklandı. Eski MHP
Kınkhan Belediye Başkanı
Mehmet Bilir, Kudret
Akkum, Hasan Yılmaz ve
Bahri Avcı ise tutuksuz
yargılanmak üzere serbest
bırakıldı.
KARDBMİR
ürünlerine zatn
• ZONGULDAK (AA) -
Karabük Demir ve Çelik
Fabnkalan (KARDEMİR)
AŞ ürünlerinin fiyatlan,
yüzde 0.5 ile yüzde 10.9
arasinda değışen oranlarda
artınldı. Kardemir AŞ
Genel Müdürlüğü"nden
yapılan yazılı açıkJamaya
göre, düz ve nervürlü
yuvarlaklar, profiller,
köşebentler, kütükler ile
pik ürünlerinin yeni
fiyatlan dünden itibaren
geçerli olmaya başladı.
KHK'lere s*ı
nceleme
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Hükümet ile
Köşk arasında memurların
meslekten çıkanlmasını
kolaylaştıran kanun
hükmünde kararname
(KHK) nedeniyle ortaya
çıkan bunalımın ardından
Başbakanlık'ta önlem
alındı. Bakanlık ve
kuruluşlann KHK olarak
çıkması istemıyle
gönderdikJeri
düzenlemeler Başbakanlık
Kanunlar ve Kararlar
Genel Müdürlüğü
uzmanlan ve gönderen
kunım uzmanlannca Yetki
Yasası'na uygunluk
yönünden inceleniyor.
Içişleri Bakanlığı'nca
gönderilen Mahalli
fdareler ile ılgılı
düzenleme de Bakanlar
Kurulu'nda ımzaya
açılmadan bu denetimden
geçirildi.
Abdulkudus Yersiz, sığmak işini Körfez Savaşı sırasında öğrendiğini söyledi
Mezarevleri taşeroıılar kazdı
MEHMET FARAÇ
Şeriatçı terör örgütü Hizbullah'ın. on-
larca cesedin çıktığı sığınıklan taşeron-
lara kazdırdığı belirlendi. Diyarbakrr 3
No'lu DGM'de Hizbullah ana davasında
yargılanan Abdulkudus Yersiz, para ka-
zanmak için Hizbullah'a sığınak kazdı-
ğını itiraf etti. Çok sayıda cesedin çıka-
rıldığı Diyarbakır'ın Balıkçılarbaşı sem-
tindeki "mezarevT de kendisinin yaptı-
ğını belirten Yersiz, sığınak işini Körfez
Savaşı döneminde öğrendiğini söyledi.
Örgüt lideri Hüseyin VeBoğhı'nun öl-
dürüldüğü 17 Ocak operasyonunda bü-
yük darbe yiyen Hizbullah, teröristlerin
gizlenmesi, kaçmlan "esirler"in turul-
ması işkence yapılması için çeşitli kent-
lerde çok sayıda sığınak inşa etmişti. 17
Ocak sonrası yapılan operasyonlarda 5
kentteki sığınaklarda 60'tan fazla ceset
çıkmıştı. 2 ya da 3 metrekare genişliğin-
de, içi biriketlerle örülerek ınşa edilen ve
insanların zincirlerle duvara bağlandığı
sığınaklar. kamuoyunda"mezar ev"ola-
rak tanımlanmıştı. Gizliliğe büyük önem
veren örgüt. yıllar sonra ortaya çıkan
"mezarevter''in yapımı için, "Sığınak ve
sığmakvapımında çahşanlann uyması ge-
reken kurallar"ı da belırlemişti. Örgüt.
sığınaklann kazılmasını bu kurallara gö-
re yapılmasını istemişti. Bu konuda ör-
gütün arşivlerinde ele geçirilen bir belge-
de sığmak çalışması şöyle anlatılmıştı:
u
-Sığınak vapımında çalışünlanlar
başka bir Q veya üçeden geririlecek. Sığı-
nağa vakın bir \erde gözleri bağlanacak,
sığınak yapımı bittikten sonra da tekrar
gözleri bağlı vaziyette sığınak yerinden
uzaklaşörüacaktır.
-Sığınaklarda tutuklu olarak buluna-
cak şahıslann birbirini tanımalanna ke-
sinlikle müsaade edilmeyecek.
-Yakın tarihte bırakılacaklar ik uzun
sûre kalması uygun görülen esirler kesin-
likle aynı sığınaklara bırakümayacaknr."
Çok sayıda insanın kaçırılarak işken-
ceye uğradığı. insanlann bazen aylarca aç
susuz tutularak ölüme terk edildiği sığı-
naklann kazılmasında örgütün taşeron
kullandığı, DiyarbakırDGM'de önceki
gün yapılan Hizbullah ana davasının du-
ruşmasında ortaya çıktı. Davada, Beykoz
operasyonunda yakalanan Edip Gûmüş
ve Cemallutar'ın yanı sıra çok sayda te-
röristle birlikte yargılanan Abdulkudus
Yersiz, Hizbullah'ın sığınakçısı olduğu-
nu itiraf etti. Yersiz, "kendikriniMüslü-
man olaraktanıtan baa kişilerepara kar-
şılığında sığınak yaptığuıı, bunun örgüt
tarafindan kullanıldığı konusunda bilgj-
si olmadığuu'*öne sürdü. Diyarbakır'da
çok sayıda cesedin çıkarıldığı Balıkçılar-
başı'ndaki evde ortaya çıkanlan sığına-
ğı da kendismin yaptığuıı belirten Yersiz
şunlan anlattı: "Kardeşim, PKK'Bler ta-
rafindan öldürülmüşhl Bu nedenfc Müs-
lüman bu gruba yakuüık duydum. Para
kazanmakiçin sığmakyapıyordum. Kör-
fez Savaşı döneminde kendime sığmak
yapmıştım. Sığınakyapmayı o dönem öğ-
rendim. Pişmanun. Pişmanlık Yasa-
sı'ndan faydalanmak istiyorum."
Hizbullah sığınağmm bulunduğu Bat-
man'daki evinde ceset çıkan Mehmet
Fahrertin Özdemir de, Hizbullah itiraf-
çılanndan Abdulaziz Tunç'a kullanması
için tüp bomba yaptığuıı anlattı. Özde-
mir, sığınak konusunda şöyle konuştu:
"Abdulaziz Tunç'a 1993 yüında Bat-
man'daki evimi sattun. Bu evi 1996 yılm-
da parasuıı ödeyerek tekrar geri aldun.
Evden çıkan ceset hakkında bilgim yok.
Bu arada gömülmüş olabüir."
Atina
Org. Kıvnkoğlu
bugün dönüyor
MURAT tLEM
ATİNA - NATO'nun bu yıl Yunanistan ve
Türkiye'de yapacağı askeri komite
toplantılannın Atina ayağuıa katılan
Genelkurmay Başkam Orgeneral Hüseyin
KrvTikoğlu. bugün tüm meslektaşlan ile
Türkiye'ye dönüyor. Gerçekleştirilen NATO
toplantılannda teşkilatın iç ve
dış konularda izleyeceği yeni politikalar ve
önümüzdeki dönemdeki yeni yapılanma
süreci tartışılıyor.
Pazartesi günü başlayan Atina toplantılan
sonrasında NATO üyesi genelkurmay
başkanlan ile çeşitli temaslar yapan
Orgeneral Kıvnkoğlu, dün sabah
saatlerinde Yunanistan Deniz
Kuvvetleri tarafindan düzenlenen bir tatbikatı
izledi. Atina yakınlanndaki Satonikos
Körfezi'nde gerçekleştirilen tatbikatı NATO
üyesi ülkelerin tüm komutanlan izledi.
Oldııkça yapıcı ve olumlu geçen NATO
toplantılan sonrasmda teşkilat sözcüsü
tarafindan yapılan açıklamada, Türk - Yunan
ilişkilerindeki yeni döneme dikkat çekilerek
bu olumlu yakınlaşmanın desteklendiği
vurgulandı.
Genelkurmay Başkara Hüseyin Kıvnkoğlu ile
diğer komutanlan kabul eden Yunanistan
Cumhurbaşkanı Kostis Stefanopulos da
alışılanın aksine Türkiye'ye sıcak masajlar
göndermesi> le dikkat çekti.
tĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
îmmmıım
Hükümetin MHP kanadı, 8 Ekim'de yapmayı planladığı büyük kongreyi bekliyor
BakanlarKımılu J
ndadeğişiklik gündemde
• Merkez Karar ve Yürütme Kıırulu'nda
üye sayısını 60'a indirmeyi hedefleyen
MHP, Başkanlık Divanı'nı da
sınırlandırmayı planlıyor. Kongrenin
hemen ardından Bahçeli'nin, bazı MHP'li
bakanlan değiştirebileceği belirtiliyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
Hükümetin MHP kanadı, 8
Ekim'de yapılması beklenen büyük
kongrenin ardından Bakanlar
Kurulu'nda değişiklik yapmayı
planlıyor. Merkez Karar ve
Yürütme Kurulu'nda üye sayısını
60'a indirmeyi hedefleyen MHP,
Başkanlık Divam'nı da
sınırlandırmayı planlıyor.
MHP'nin büyük kongresi için geri
sayım başladı. Başkanlık
Divanı'nın önceki gün yapılan
toplantısında kongrenin 8 Ekim'de
Ümraniye Cezaevi'nde intihar
tstanbul Haber Servia - Ümraniye Cezaevi 'nde
Marksist Leninist Komünist Partisi (MLKP) örgütü
üyesi olmaktan tutuklu bulunan Çiğdem Buzgan
intihar etti. Kendisini iple astığı öne sürülen Buzgan'ın
cesedi, Adli Tıp Kurumu morguna kalduıldı.
Geçen yıl şubat aymda gözaltına ahnan Çiğdem
Buzgan, örgüt yöneticisi ohnak suçundan Istanbul 5
No'lu DGM'de 15 ile 22.5 yıl arasında ağır hapis
cezası istemiyle yargılanıyordu. Buzgan'm avukatı
Mihriban Kırdök, otopsi raporunda Buzgan'm daha
öncede intihar girişiminde bulunduğunun belirtildiğini
ifade ederek "Ailesi Büıgöl'de yaşıyor. Aiksine haber
verdim. tstanbul'da yaşayan bir kız kardeşi var. Kız
kardeşiyle sürekii görüşüyordu. tnsanlaruı iç
dünyalannı bilemeyiz, ancak bildiğimiz kadanyla
önemü bir sorunu voktu" dedi.
ve tek gün olarak yapılması göriişü
benimsenirken son karann
önümüzdeki hafta toplanacak
Merkez Yürütme Kurulu'nda
ahnacağı kaydedildi.
Merkez Yürütme Kurulu ile
Merkez Karar Kurulu'nu
birleştirerek 185 üyenin 60'a
indirilmesi içm tüzük değişikliği
hazırlıklannı sürdüren MHP'de, 22
olan Başkanlık Divanı üye
sayısımn da 12'ye kadar
düşürülmesi planlanıyor.
MHP lideri Devlet BahçeK'nin
kongrede, MHP'nin "küreseUeşme
ve gîobalkşme sürecinde
Türkiye'nin yerinin ne obnası
gerektiği'' konusundaki hedeflerini
ve ilkelerini açıklaması bekleniyor.
Kongrenin hemen ardından
Bahçeli'nin, bazı MHP'li bakanlan
değiştirebileceği belirtiliyor.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.conr
1974'te Kıbrıs'ta Nikos
Sampson darbesi sonrası Tür-
kiye, Kıbns'a müdahale etmiş-
ti. Türkiye'nin Kıbns'a müda-
halesi, Yunanistan'ın da iç den-
gelerini alt üstetmiş, o sırada
iktidarda bulanan Yunan cun-
tası da bu getişmelerin sonun-
da yıkılmıştı. Bülent Ecevit, o
zaman esprili şekilde demokra-
siyi Türkiye'ye getirdikleri gibi
Yunanistan'a da getirdiklerini
söylemişti. Bizim gazeteciler
de o dönemde Türkiye'nin Yu-
nanistan'a demokrasiyi getir-
diğini övünerek anlatmaktan
büyük bir zevk almışlardı.
Gerçekten de Yunan cunta-
sı 1974 yıhnda yıkıldı. Cuntanın
liderieri hapse atıldılar. Cunta-
nın başındaki Albay Papado-
pulos, geçen yıla kadar hapis-
teydi ve geçen yıl tutuklu iken
öldü. Cuntanın sorumlulannın
birçogu cezaevinde öldü. Ya-
şayanlan ise hâlâ cezaevinde
yatıyor. Yunanistan bu gelişme-
lerden sonra, tam anlamıyla
demokratik bir ülke haline dö-
nüştü. O günden sonra milita-
rizm bir daha Yunan siyaseti
• •
Askeri Darbeleri Yenemeyen Ulke
üzerinde rol oynayamaz hale
geldi. Yazdıklan çizdikleri yü-
zünden yazarlar, çizerler, bilim
insanlan yargılanmadı, sorgu-
lanmadı.
Yunanistan demokratikleş-
menin de verdiği moralle eko-
nomisini düzeltti, şu anda
adam başına yıllık geliri 12 bin
dolar civanna yükseldi. Yani
Türkiye'nin dört katı gelire sa-
hip oldu. Eğer, 12 Eylül nedir,
ne değildir, diye bir şey araştır-
mak istiyorsak, komşumuz Yu-
nanistan'la karşılaştırmak en
iyisi. Çünkü Yunanistan darbe-
cileri yendi.
Peki, Türkiye darbecileri yen-
di mi? Onlardan hesap sordu
mu? Ömeğin mahkemelerimiz,
o çok civanmert savcılarımız,
darbecileri Türkiye Cumhuriye-
ti Anayasası'nı zor yoluyla de-
ğiştirmekten sorgulayıp yargı-
ladı mı? Yunan cuntacılan da
Yunanistan'ın uçurumun kena-
nnda olduğunu, vatan hainleri-
nin ülkeyi parçaiamak üzere ol-
duklannı gerekçe göstererek
iktidara el koymuşlardı. Tıpkı
bizimkiler gibi. Ülkenin önde
gelen aydınlannı hapse atmış-
lardı, işkence yapmışlardı.
Onlar bütün bu yaptıklannın
hesabını verdiler. Onlardan bu
hesaplar soruldu. Sorulduğu
için Yunanistan bir daha dar-
becilerin tehdit etmediği bir ül-
ke haline dönüştü. Aynı şeyi
Türkiye için de söyleyebilir mi-
yiz? Bu ömek yalnızca Yuna-
nistan'la sınıriı değil. Portekiz,
Ispanyol cuntacılan da hesap
verdiler. Onlann yaptıklan hiç
bir yasanın en ufak bir kınntısı
bile kalmadı.
•••
12 Eylül üzerinde konuşur-
ken bu yakın örneklere bakıp
bir hükme varabiliriz. Latin
Amerika ülkelerinde bile dar-
becilerden hesap sorabilecek
önemli bir birikim oluştu. Pi-
nochet'nin Şili'de heran mah-
keme önüne çıkması ve tutuk-
lanması mümkün. Bizim dar-
becilere bir bakın, hepsi hâlâ
ülkemizin en itibariı kişileri.
Türkiye'de yalnızca darbeci-
ler itibarlı değil, onlann zorta ka-
bul ettirdikleri anayasa ve yasa-
lar da çok itibarlı. 20 sene son-
ra bile kimse bu kanunlan de-
ğiştirmiyor, değiştiremiyor. Ay-
nca 1982 Anayasası'na konu-
lan "Darbecilerden hesap so-
nılamaz" hükmünü de kimse
değiştirmek için harekete geç-
miyor.
Yunanistan'a 26 yıl önce de-
mokrasi getirmekle övünen
Bülent Ecevit, şimdi yine Baş-
bakan. Acaba Ecevit, Yunanis-
tan'a götürdüğünü söylediği
demokrasiyi Türkiye'ye de ge-
tirdiğini iddia edebilir mi?
26 yıl sonra biz Yunanis-
tan'dan fersah fersah geride-
yiz. Ekonomik olarak da, siya-
si olarak da. Ispanya'dan da,
Portekiz'den de. Bu ülkelerin
askeri darbeleri yenmeleriyle,
ekonomik olarak düzlüğe çık-
malan arasında birebir bağlan-
tı olduğunu kısa bir gözlemle
anlayabiliriz.
Türkiye'de demokrasiye kar-
şı çıkanlann çok öne sürdükle-
ri şu tezler dikkate değer: "De-
mokrasi gelirse Türkiye bölü-
nebilir. Türkiye uçurumdan
aşağı yuvartanabilir. Devlet mi
demokrasi mi ikilemi arasında
kalırsak, devleti tercih ederiz."
Şimdi gerçege bakalım: Dar-
belerden kurtulamayan Türki-
ye, ne iç sorunlannı çözebildi,
ne de ekonomik sıkıntılannın
üstesinden gelebildi.
12 Eyiül'ün 20. yıhnda belki
de kendi kendimize sormamız
gereken en önemli soru şudur
Türkiye, darbeleri ve darbecile-
ri neden yenemiyor? Darbeci-
leri yenemeyen bir ülkenin de-
mokratik bir ülke olması müm-
kün mü?
Ben soruyorum: Türkiye dar-
becileri neden yenemiyor?
Bunda millet olarak bizim ne
gibi günahımız var? Bu sorula-
nn cevabını ararsak belki Yuna-
nistan'a götürdüğümüzü söy-
lediğimizdemokrasi birgün bi-
ze de gelebilir.
GLOBAlPOLİTİKÜLTÜR
ERGtN YILDIZOĞLU
Petrol Piyasalarında
İstikrar Olasılığı Zayıf
OPEC ülkelerinin hafta sonunda, Viyana'da al-
dıklan üretimi 800 bin varil arttırma karan, siyasi
çevrelerde doğru yönde atılmış bir adım olarak yo-
rumlanırken piyasalan tatmin etmedi. Financial
Times'ın yorumuna göre (11/09), basit bir arz-ta-
lep dengesizliği olarak düzenlenmesi gereken bir
sorunun, bu sonbahar ve kış döneminde, bir eko-
nomik ve siyasi krize yol açması riski ortadan kalk-
mış değil. Gelişmiş ülkelerin enerji alanındaki çı-
kariannı koruyan Uluslararası Enerji Ajansı'nın
Başkanı Robert Priddle de OPEC'in son karan-
nın "piyasalara istikrargetiremeyeceğini... Karte-
lin müdahalelerinin piyasalardaki istikrarsızlığı da-
ha da arttırdığını" söyledi (Wall Street Journal,
12/09)
OPEC'in piyasaya, o da 1 Ekim'den başlamak
üzere süreceği ek ham petrol miktan, birçok piya-
sa analistine göre gerçekte 300 bin varili geçme-
yecek. Çünkü OPEC üyeleri, özellikle de Suudi
Arabistan, zaten bir süredir, kotasına ek olarak her
gün yaklaşık 500-600 bin varil ham petrol üretiyor-
du. Wall Street Journal'ın işaret ettiği gibi, söz ko-
nusu ek miktann, günlük 76 milyon varillik dünya
piyasasında bir etki yaratma şansı yok. Global
Enerji Araştırmalan Merkezi'nin yardımcı direk-
törü Leo Drollas ın deyişiyle OPEC'in gündeme
getirdiği ek üretim artışı aslında "sembolik bir bü-
yüklük." (WSJ, 11/09). Ünlü petrol danışmanı Gary
Ross da, ek üretimin "pek bir fark yaratmayaca-
ğını ve zaten daha şimdiden fiyatın içinde oldu-
ğunu" düşünüyor (VVashington Post, 11/09).
Hong-Kong merkezli Statoil Asia Pacrfic Pte'nin
Başkan Yardımcısı Dennis Ang ise OPEC'in üre-
timini günde en az bir milyon varil arttırması ge-
rektiğini, pazar günü ahnan karann orta dönemde
bir işe yaramayacağını söyledi (Bloomberg,
11/09). Vıyana toplantısından önce konuşan eski
OPEC sekreteri Şeyh Yamani de "Petrolün fiya-
tının denetimden kaçmaya başladığını"...
"OPEC'in müdahale etmekte çok geciktiğini" sa-
vunmuştu. (Australian Fınanciaf Review, 08/08).
OPEC'in gerçekte kapasrtesini ne kadar arttıra-
bileceği konusunda da bir belirsizlik var. LJbera-
tion'un aktardığına göre Cezayir Petrol Bakanı Ça-
kıp Halil "Petrolün varil fiyatını 25 dolara indirmek
zorundayız" derken Fransız Petrol Enstitü-
sü'nden Jean François Giannesi, OPEC'in ek
kapasite olanakları konusunda kuşkulu: "Suudi
Arabistan zaten maksimum kapasiteyle çalışıyor.
Söz konusu fazla kapas/te ağır ham petrole iliskin,
bu da piyasanın beklediği hampetrolden farklı ni-
telikte bir ürün" diyor (11/09). Ozetle, birçok ana-
liste göre OPEC'in pazar günü aldığı karar, piya-
salarda pek fazla bir değişiklik yaratmayacak. Ân-
laşılan petrol fiyatlannın amaçlanan 22-25 dolar
düzeyine gerilemesi şimdilik oldukça zor. Hatta
yeniden artmaya başlaması bile mümkün. Nitekim,
OPEC karannın ardından biraz düşen Kuzey De-
nizi petrolünün varil fıyatı (ekim için) pazartesi gü-
nü New York'ta tekrar 33.70 dolara yükseldi. To-
talFinaErf yönetimindeki Thierry Desmarest'e
göre petrolün varil fiyatının 30 dolann üstünde kal-
ması, küresel ekonomik büyüme açısından tehli-
keli (Le Monde, 06/09).
Ancak petrol fiyatlannın dünya ekonomisi üze-
rindeki etkilerini göz önüne alırken dikkat edilme-
si gereken bir nokta var: Fiyat artışlan tüm ülkele-
ri aynı şiddetteetkilemiyor. ABD, Ingiltere, Kana-
da, Avustralya ve Venezuela ekonomilen, pa-
zartesi de değindiğim gibi, petrol fiyatlanndaki şok
dalgalanmalar karşısında oldukça korunaklı. Bu-
na karşılık, Japonya, Avrupa. Asya krizinden ye-
ni çıkmaya başlayan bölge ülkeleri, petrol fiyatla-
nndaki dalgalanmalann etkilerine çok daha duyar-
lılar ve fiyatın 30 dolann üzerinde kalması halinde
işleri çok zor.
Ekonomileri petrol ithalatına bağlı olan ülkeler
arasındaysa en büyük sıkıntıyı az gelişmiş ülkeler
çekiyor. Bu ülkelerde, büyüyen cari açıklann, üre-
timle taşımacıhk maliyetlerinin artmasından kay-
naklanan bir ekonomik durgunluğun, enflasyonun,
yoksullaşmanın, toplumsal sorunlan daha da ağır-
laştırması, küreseUeşme karşıtı muhalefet hare-
ketlerini güçlendinnesi, IMF politikalanna tepkile-
ri arttırması beklenebilir. Türkiye'de olduğu gibi,
katlanılan tüm fedakârlıklara rağmen IMF progra-
mının hedefine ulaşmaması karşısında, "bizi pet-
rol yaktı" bahanesi de pek bir işe yaramayacak.
Çünkü yöneticiler, "Petrolün ftyatı iki yıldır artar-
ken sizin aklınız neredeydi" sorusuna cevap vere-
meyecekler.
Bir ekonomik topartanma dönemine denk geti-
rilerek ilerietilen Avrupa Birliği sürecinin de önü-
müzdeki dönemde, bir ekonomik durgunluk halin-
de aksaması beklenebilir. Düşmeye devam eden
Euro ve yüksek petrol fıyatlannın etkisiyle artan
enflasyonist baskılar, tekrar artma eğilimine gire-
cek olan işsizlik karşısında, biriiği oluşturan ülke-
lerin, toplumsal muhalefetin baskısıyla giderek bir-
birieriyle çelişen ekonomik politikalar izlemek zo-
runda kalacağını göreceğiz.
Petrol fiyatlan yüksek düzeyini koruduğu süre-
ce, petrol ithalatıyla ek gelir elde etmeye devam
eden Rusya'nın da ekonomik, siyasi hatta askeri
yeniden inşa sürecinin, Kafkasya ve Hazar bölge-
sindeki etkileme kapasitesinin artmaya devam et-
mesini bekleyebiliriz. ABD entelijans ve savunma
çevrelerinin biraz da abartıh bir biçimde vurgula-
dıklan gibi ABD'nin bölgedeki etkisi azalryor. Öy-
leyse ABD'nin bu süreci geri çevirmeye ilişkin ki-
mi adımlanyla birlikte bölgede istikrarsızhk daha da
artabilir. Diğer taraftan, petrol piyasasındaki sıkı-
şıklığı ortadan kaldırmanın en kestirme yolu, Irak'ın
üretim kapasitesini tümüyle devreye sokmak. Ge-
çen aylarda, ABD basınında Irak iç politikası, Sad-
dam'ın sağlık durumu, ölümü halinde siyasi karı-
şıklık olasılığı üzerine spekülatif yorum yazılannın
sıklaşmaya başlamasına bakarak bu alanda da
yeni gelişmeler beklenebilir.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı günlük
Bizim Cazete
Ülke sorunlanna ilişkin raporlarıyla, araştırmalarıyla,
köşe yazılanyla, tarafsız haberleriyle sivil toplumlann
gazetesi.
Düzenli okumak için abone olun. Tel: 0.212. 511 08 75