25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 EYLÛL 2000 ÇARŞAMBA HABERLER Konımalar IANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Başbakan Bülent Ecevıl ile eşı Rahşan Ecevit'in yakın korumalan ve şoförleri değiştirildi. Başbakan Ecevit'in yaklaşık bir yıldan beri yakın korumahğını yapan Başkomiser Bülent Kantar bu görevinden alındı. Yerine Ankara Emnıyet Müdürlüğü TEM Şubesi'nde Emniyet Amiri olan Recaı Birgün getirildi. Başbakan Ecevit'in şoförlüğünü yapan polis memuru Şafak Yordam ile Rahşan Ecevit'in yakın korumahğını yapan Cevdet Sönmez görev lennden alındı. 7İKK0 Orgütü' davası • ANKARA (AA)- Gazeteci-yazar Ahmet TanerKışlalı'nın, evinin önûnde bombalı saldın sonucu öldürülmesi ile ilgilı olarak tutuklanan, daha sonra 'yasadışı TİKKO örgütüne yardım ettiğı iddıasıyla" hakkında dava açılan C. Ö. beraat etti. Suçsuz olduğunu belirten 16 yaşındaki C. Ö., beraatini istedi. Mahkeme başkanı Mehmet Orhan Karadeniz. saniğın beraatine karar verildiğini açıkladı. 'Tarzanlar'dan 5'i tutuklandı • ADANA (AA) - Adana DGM'ye sevk edilen ve kendilerine 'Tarzanlar' adını veren organize suç örgütü mensubu 9 kişiden 5'i tutuklanırken 4'ü tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Emniyet müdürlüğünde sorgulan tamamlanan ve Adana DGM'ye sevk edilen organize suç örgütü mensuplartndan Turgav Gürler, Sadi Baysal, Osman Gürler, Yunus Yılmaz ve Tayfun Özgil tutuklandı. Eski MHP Kınkhan Belediye Başkanı Mehmet Bilir, Kudret Akkum, Hasan Yılmaz ve Bahri Avcı ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. KARDBMİR ürünlerine zatn • ZONGULDAK (AA) - Karabük Demir ve Çelik Fabnkalan (KARDEMİR) AŞ ürünlerinin fiyatlan, yüzde 0.5 ile yüzde 10.9 arasinda değışen oranlarda artınldı. Kardemir AŞ Genel Müdürlüğü"nden yapılan yazılı açıkJamaya göre, düz ve nervürlü yuvarlaklar, profiller, köşebentler, kütükler ile pik ürünlerinin yeni fiyatlan dünden itibaren geçerli olmaya başladı. KHK'lere s*ı nceleme • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Hükümet ile Köşk arasında memurların meslekten çıkanlmasını kolaylaştıran kanun hükmünde kararname (KHK) nedeniyle ortaya çıkan bunalımın ardından Başbakanlık'ta önlem alındı. Bakanlık ve kuruluşlann KHK olarak çıkması istemıyle gönderdikJeri düzenlemeler Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü uzmanlan ve gönderen kunım uzmanlannca Yetki Yasası'na uygunluk yönünden inceleniyor. Içişleri Bakanlığı'nca gönderilen Mahalli fdareler ile ılgılı düzenleme de Bakanlar Kurulu'nda ımzaya açılmadan bu denetimden geçirildi. Abdulkudus Yersiz, sığmak işini Körfez Savaşı sırasında öğrendiğini söyledi Mezarevleri taşeroıılar kazdı MEHMET FARAÇ Şeriatçı terör örgütü Hizbullah'ın. on- larca cesedin çıktığı sığınıklan taşeron- lara kazdırdığı belirlendi. Diyarbakrr 3 No'lu DGM'de Hizbullah ana davasında yargılanan Abdulkudus Yersiz, para ka- zanmak için Hizbullah'a sığınak kazdı- ğını itiraf etti. Çok sayıda cesedin çıka- rıldığı Diyarbakır'ın Balıkçılarbaşı sem- tindeki "mezarevT de kendisinin yaptı- ğını belirten Yersiz, sığınak işini Körfez Savaşı döneminde öğrendiğini söyledi. Örgüt lideri Hüseyin VeBoğhı'nun öl- dürüldüğü 17 Ocak operasyonunda bü- yük darbe yiyen Hizbullah, teröristlerin gizlenmesi, kaçmlan "esirler"in turul- ması işkence yapılması için çeşitli kent- lerde çok sayıda sığınak inşa etmişti. 17 Ocak sonrası yapılan operasyonlarda 5 kentteki sığınaklarda 60'tan fazla ceset çıkmıştı. 2 ya da 3 metrekare genişliğin- de, içi biriketlerle örülerek ınşa edilen ve insanların zincirlerle duvara bağlandığı sığınaklar. kamuoyunda"mezar ev"ola- rak tanımlanmıştı. Gizliliğe büyük önem veren örgüt. yıllar sonra ortaya çıkan "mezarevter''in yapımı için, "Sığınak ve sığmakvapımında çahşanlann uyması ge- reken kurallar"ı da belırlemişti. Örgüt. sığınaklann kazılmasını bu kurallara gö- re yapılmasını istemişti. Bu konuda ör- gütün arşivlerinde ele geçirilen bir belge- de sığmak çalışması şöyle anlatılmıştı: u -Sığınak vapımında çalışünlanlar başka bir Q veya üçeden geririlecek. Sığı- nağa vakın bir \erde gözleri bağlanacak, sığınak yapımı bittikten sonra da tekrar gözleri bağlı vaziyette sığınak yerinden uzaklaşörüacaktır. -Sığınaklarda tutuklu olarak buluna- cak şahıslann birbirini tanımalanna ke- sinlikle müsaade edilmeyecek. -Yakın tarihte bırakılacaklar ik uzun sûre kalması uygun görülen esirler kesin- likle aynı sığınaklara bırakümayacaknr." Çok sayıda insanın kaçırılarak işken- ceye uğradığı. insanlann bazen aylarca aç susuz tutularak ölüme terk edildiği sığı- naklann kazılmasında örgütün taşeron kullandığı, DiyarbakırDGM'de önceki gün yapılan Hizbullah ana davasının du- ruşmasında ortaya çıktı. Davada, Beykoz operasyonunda yakalanan Edip Gûmüş ve Cemallutar'ın yanı sıra çok sayda te- röristle birlikte yargılanan Abdulkudus Yersiz, Hizbullah'ın sığınakçısı olduğu- nu itiraf etti. Yersiz, "kendikriniMüslü- man olaraktanıtan baa kişilerepara kar- şılığında sığınak yaptığuıı, bunun örgüt tarafindan kullanıldığı konusunda bilgj- si olmadığuu'*öne sürdü. Diyarbakır'da çok sayıda cesedin çıkarıldığı Balıkçılar- başı'ndaki evde ortaya çıkanlan sığına- ğı da kendismin yaptığuıı belirten Yersiz şunlan anlattı: "Kardeşim, PKK'Bler ta- rafindan öldürülmüşhl Bu nedenfc Müs- lüman bu gruba yakuüık duydum. Para kazanmakiçin sığmakyapıyordum. Kör- fez Savaşı döneminde kendime sığmak yapmıştım. Sığınakyapmayı o dönem öğ- rendim. Pişmanun. Pişmanlık Yasa- sı'ndan faydalanmak istiyorum." Hizbullah sığınağmm bulunduğu Bat- man'daki evinde ceset çıkan Mehmet Fahrertin Özdemir de, Hizbullah itiraf- çılanndan Abdulaziz Tunç'a kullanması için tüp bomba yaptığuıı anlattı. Özde- mir, sığınak konusunda şöyle konuştu: "Abdulaziz Tunç'a 1993 yüında Bat- man'daki evimi sattun. Bu evi 1996 yılm- da parasuıı ödeyerek tekrar geri aldun. Evden çıkan ceset hakkında bilgim yok. Bu arada gömülmüş olabüir." Atina Org. Kıvnkoğlu bugün dönüyor MURAT tLEM ATİNA - NATO'nun bu yıl Yunanistan ve Türkiye'de yapacağı askeri komite toplantılannın Atina ayağuıa katılan Genelkurmay Başkam Orgeneral Hüseyin KrvTikoğlu. bugün tüm meslektaşlan ile Türkiye'ye dönüyor. Gerçekleştirilen NATO toplantılannda teşkilatın iç ve dış konularda izleyeceği yeni politikalar ve önümüzdeki dönemdeki yeni yapılanma süreci tartışılıyor. Pazartesi günü başlayan Atina toplantılan sonrasında NATO üyesi genelkurmay başkanlan ile çeşitli temaslar yapan Orgeneral Kıvnkoğlu, dün sabah saatlerinde Yunanistan Deniz Kuvvetleri tarafindan düzenlenen bir tatbikatı izledi. Atina yakınlanndaki Satonikos Körfezi'nde gerçekleştirilen tatbikatı NATO üyesi ülkelerin tüm komutanlan izledi. Oldııkça yapıcı ve olumlu geçen NATO toplantılan sonrasmda teşkilat sözcüsü tarafindan yapılan açıklamada, Türk - Yunan ilişkilerindeki yeni döneme dikkat çekilerek bu olumlu yakınlaşmanın desteklendiği vurgulandı. Genelkurmay Başkara Hüseyin Kıvnkoğlu ile diğer komutanlan kabul eden Yunanistan Cumhurbaşkanı Kostis Stefanopulos da alışılanın aksine Türkiye'ye sıcak masajlar göndermesi> le dikkat çekti. tĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN îmmmıım Hükümetin MHP kanadı, 8 Ekim'de yapmayı planladığı büyük kongreyi bekliyor BakanlarKımılu J ndadeğişiklik gündemde • Merkez Karar ve Yürütme Kıırulu'nda üye sayısını 60'a indirmeyi hedefleyen MHP, Başkanlık Divanı'nı da sınırlandırmayı planlıyor. Kongrenin hemen ardından Bahçeli'nin, bazı MHP'li bakanlan değiştirebileceği belirtiliyor. ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Hükümetin MHP kanadı, 8 Ekim'de yapılması beklenen büyük kongrenin ardından Bakanlar Kurulu'nda değişiklik yapmayı planlıyor. Merkez Karar ve Yürütme Kurulu'nda üye sayısını 60'a indirmeyi hedefleyen MHP, Başkanlık Divam'nı da sınırlandırmayı planlıyor. MHP'nin büyük kongresi için geri sayım başladı. Başkanlık Divanı'nın önceki gün yapılan toplantısında kongrenin 8 Ekim'de Ümraniye Cezaevi'nde intihar tstanbul Haber Servia - Ümraniye Cezaevi 'nde Marksist Leninist Komünist Partisi (MLKP) örgütü üyesi olmaktan tutuklu bulunan Çiğdem Buzgan intihar etti. Kendisini iple astığı öne sürülen Buzgan'ın cesedi, Adli Tıp Kurumu morguna kalduıldı. Geçen yıl şubat aymda gözaltına ahnan Çiğdem Buzgan, örgüt yöneticisi ohnak suçundan Istanbul 5 No'lu DGM'de 15 ile 22.5 yıl arasında ağır hapis cezası istemiyle yargılanıyordu. Buzgan'm avukatı Mihriban Kırdök, otopsi raporunda Buzgan'm daha öncede intihar girişiminde bulunduğunun belirtildiğini ifade ederek "Ailesi Büıgöl'de yaşıyor. Aiksine haber verdim. tstanbul'da yaşayan bir kız kardeşi var. Kız kardeşiyle sürekii görüşüyordu. tnsanlaruı iç dünyalannı bilemeyiz, ancak bildiğimiz kadanyla önemü bir sorunu voktu" dedi. ve tek gün olarak yapılması göriişü benimsenirken son karann önümüzdeki hafta toplanacak Merkez Yürütme Kurulu'nda ahnacağı kaydedildi. Merkez Yürütme Kurulu ile Merkez Karar Kurulu'nu birleştirerek 185 üyenin 60'a indirilmesi içm tüzük değişikliği hazırlıklannı sürdüren MHP'de, 22 olan Başkanlık Divanı üye sayısımn da 12'ye kadar düşürülmesi planlanıyor. MHP lideri Devlet BahçeK'nin kongrede, MHP'nin "küreseUeşme ve gîobalkşme sürecinde Türkiye'nin yerinin ne obnası gerektiği'' konusundaki hedeflerini ve ilkelerini açıklaması bekleniyor. Kongrenin hemen ardından Bahçeli'nin, bazı MHP'li bakanlan değiştirebileceği belirtiliyor. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.conr 1974'te Kıbrıs'ta Nikos Sampson darbesi sonrası Tür- kiye, Kıbns'a müdahale etmiş- ti. Türkiye'nin Kıbns'a müda- halesi, Yunanistan'ın da iç den- gelerini alt üstetmiş, o sırada iktidarda bulanan Yunan cun- tası da bu getişmelerin sonun- da yıkılmıştı. Bülent Ecevit, o zaman esprili şekilde demokra- siyi Türkiye'ye getirdikleri gibi Yunanistan'a da getirdiklerini söylemişti. Bizim gazeteciler de o dönemde Türkiye'nin Yu- nanistan'a demokrasiyi getir- diğini övünerek anlatmaktan büyük bir zevk almışlardı. Gerçekten de Yunan cunta- sı 1974 yıhnda yıkıldı. Cuntanın liderieri hapse atıldılar. Cunta- nın başındaki Albay Papado- pulos, geçen yıla kadar hapis- teydi ve geçen yıl tutuklu iken öldü. Cuntanın sorumlulannın birçogu cezaevinde öldü. Ya- şayanlan ise hâlâ cezaevinde yatıyor. Yunanistan bu gelişme- lerden sonra, tam anlamıyla demokratik bir ülke haline dö- nüştü. O günden sonra milita- rizm bir daha Yunan siyaseti • • Askeri Darbeleri Yenemeyen Ulke üzerinde rol oynayamaz hale geldi. Yazdıklan çizdikleri yü- zünden yazarlar, çizerler, bilim insanlan yargılanmadı, sorgu- lanmadı. Yunanistan demokratikleş- menin de verdiği moralle eko- nomisini düzeltti, şu anda adam başına yıllık geliri 12 bin dolar civanna yükseldi. Yani Türkiye'nin dört katı gelire sa- hip oldu. Eğer, 12 Eylül nedir, ne değildir, diye bir şey araştır- mak istiyorsak, komşumuz Yu- nanistan'la karşılaştırmak en iyisi. Çünkü Yunanistan darbe- cileri yendi. Peki, Türkiye darbecileri yen- di mi? Onlardan hesap sordu mu? Ömeğin mahkemelerimiz, o çok civanmert savcılarımız, darbecileri Türkiye Cumhuriye- ti Anayasası'nı zor yoluyla de- ğiştirmekten sorgulayıp yargı- ladı mı? Yunan cuntacılan da Yunanistan'ın uçurumun kena- nnda olduğunu, vatan hainleri- nin ülkeyi parçaiamak üzere ol- duklannı gerekçe göstererek iktidara el koymuşlardı. Tıpkı bizimkiler gibi. Ülkenin önde gelen aydınlannı hapse atmış- lardı, işkence yapmışlardı. Onlar bütün bu yaptıklannın hesabını verdiler. Onlardan bu hesaplar soruldu. Sorulduğu için Yunanistan bir daha dar- becilerin tehdit etmediği bir ül- ke haline dönüştü. Aynı şeyi Türkiye için de söyleyebilir mi- yiz? Bu ömek yalnızca Yuna- nistan'la sınıriı değil. Portekiz, Ispanyol cuntacılan da hesap verdiler. Onlann yaptıklan hiç bir yasanın en ufak bir kınntısı bile kalmadı. ••• 12 Eylül üzerinde konuşur- ken bu yakın örneklere bakıp bir hükme varabiliriz. Latin Amerika ülkelerinde bile dar- becilerden hesap sorabilecek önemli bir birikim oluştu. Pi- nochet'nin Şili'de heran mah- keme önüne çıkması ve tutuk- lanması mümkün. Bizim dar- becilere bir bakın, hepsi hâlâ ülkemizin en itibariı kişileri. Türkiye'de yalnızca darbeci- ler itibarlı değil, onlann zorta ka- bul ettirdikleri anayasa ve yasa- lar da çok itibarlı. 20 sene son- ra bile kimse bu kanunlan de- ğiştirmiyor, değiştiremiyor. Ay- nca 1982 Anayasası'na konu- lan "Darbecilerden hesap so- nılamaz" hükmünü de kimse değiştirmek için harekete geç- miyor. Yunanistan'a 26 yıl önce de- mokrasi getirmekle övünen Bülent Ecevit, şimdi yine Baş- bakan. Acaba Ecevit, Yunanis- tan'a götürdüğünü söylediği demokrasiyi Türkiye'ye de ge- tirdiğini iddia edebilir mi? 26 yıl sonra biz Yunanis- tan'dan fersah fersah geride- yiz. Ekonomik olarak da, siya- si olarak da. Ispanya'dan da, Portekiz'den de. Bu ülkelerin askeri darbeleri yenmeleriyle, ekonomik olarak düzlüğe çık- malan arasında birebir bağlan- tı olduğunu kısa bir gözlemle anlayabiliriz. Türkiye'de demokrasiye kar- şı çıkanlann çok öne sürdükle- ri şu tezler dikkate değer: "De- mokrasi gelirse Türkiye bölü- nebilir. Türkiye uçurumdan aşağı yuvartanabilir. Devlet mi demokrasi mi ikilemi arasında kalırsak, devleti tercih ederiz." Şimdi gerçege bakalım: Dar- belerden kurtulamayan Türki- ye, ne iç sorunlannı çözebildi, ne de ekonomik sıkıntılannın üstesinden gelebildi. 12 Eyiül'ün 20. yıhnda belki de kendi kendimize sormamız gereken en önemli soru şudur Türkiye, darbeleri ve darbecile- ri neden yenemiyor? Darbeci- leri yenemeyen bir ülkenin de- mokratik bir ülke olması müm- kün mü? Ben soruyorum: Türkiye dar- becileri neden yenemiyor? Bunda millet olarak bizim ne gibi günahımız var? Bu sorula- nn cevabını ararsak belki Yuna- nistan'a götürdüğümüzü söy- lediğimizdemokrasi birgün bi- ze de gelebilir. GLOBAlPOLİTİKÜLTÜR ERGtN YILDIZOĞLU Petrol Piyasalarında İstikrar Olasılığı Zayıf OPEC ülkelerinin hafta sonunda, Viyana'da al- dıklan üretimi 800 bin varil arttırma karan, siyasi çevrelerde doğru yönde atılmış bir adım olarak yo- rumlanırken piyasalan tatmin etmedi. Financial Times'ın yorumuna göre (11/09), basit bir arz-ta- lep dengesizliği olarak düzenlenmesi gereken bir sorunun, bu sonbahar ve kış döneminde, bir eko- nomik ve siyasi krize yol açması riski ortadan kalk- mış değil. Gelişmiş ülkelerin enerji alanındaki çı- kariannı koruyan Uluslararası Enerji Ajansı'nın Başkanı Robert Priddle de OPEC'in son karan- nın "piyasalara istikrargetiremeyeceğini... Karte- lin müdahalelerinin piyasalardaki istikrarsızlığı da- ha da arttırdığını" söyledi (Wall Street Journal, 12/09) OPEC'in piyasaya, o da 1 Ekim'den başlamak üzere süreceği ek ham petrol miktan, birçok piya- sa analistine göre gerçekte 300 bin varili geçme- yecek. Çünkü OPEC üyeleri, özellikle de Suudi Arabistan, zaten bir süredir, kotasına ek olarak her gün yaklaşık 500-600 bin varil ham petrol üretiyor- du. Wall Street Journal'ın işaret ettiği gibi, söz ko- nusu ek miktann, günlük 76 milyon varillik dünya piyasasında bir etki yaratma şansı yok. Global Enerji Araştırmalan Merkezi'nin yardımcı direk- törü Leo Drollas ın deyişiyle OPEC'in gündeme getirdiği ek üretim artışı aslında "sembolik bir bü- yüklük." (WSJ, 11/09). Ünlü petrol danışmanı Gary Ross da, ek üretimin "pek bir fark yaratmayaca- ğını ve zaten daha şimdiden fiyatın içinde oldu- ğunu" düşünüyor (VVashington Post, 11/09). Hong-Kong merkezli Statoil Asia Pacrfic Pte'nin Başkan Yardımcısı Dennis Ang ise OPEC'in üre- timini günde en az bir milyon varil arttırması ge- rektiğini, pazar günü ahnan karann orta dönemde bir işe yaramayacağını söyledi (Bloomberg, 11/09). Vıyana toplantısından önce konuşan eski OPEC sekreteri Şeyh Yamani de "Petrolün fiya- tının denetimden kaçmaya başladığını"... "OPEC'in müdahale etmekte çok geciktiğini" sa- vunmuştu. (Australian Fınanciaf Review, 08/08). OPEC'in gerçekte kapasrtesini ne kadar arttıra- bileceği konusunda da bir belirsizlik var. LJbera- tion'un aktardığına göre Cezayir Petrol Bakanı Ça- kıp Halil "Petrolün varil fiyatını 25 dolara indirmek zorundayız" derken Fransız Petrol Enstitü- sü'nden Jean François Giannesi, OPEC'in ek kapasite olanakları konusunda kuşkulu: "Suudi Arabistan zaten maksimum kapasiteyle çalışıyor. Söz konusu fazla kapas/te ağır ham petrole iliskin, bu da piyasanın beklediği hampetrolden farklı ni- telikte bir ürün" diyor (11/09). Ozetle, birçok ana- liste göre OPEC'in pazar günü aldığı karar, piya- salarda pek fazla bir değişiklik yaratmayacak. Ân- laşılan petrol fiyatlannın amaçlanan 22-25 dolar düzeyine gerilemesi şimdilik oldukça zor. Hatta yeniden artmaya başlaması bile mümkün. Nitekim, OPEC karannın ardından biraz düşen Kuzey De- nizi petrolünün varil fıyatı (ekim için) pazartesi gü- nü New York'ta tekrar 33.70 dolara yükseldi. To- talFinaErf yönetimindeki Thierry Desmarest'e göre petrolün varil fiyatının 30 dolann üstünde kal- ması, küresel ekonomik büyüme açısından tehli- keli (Le Monde, 06/09). Ancak petrol fiyatlannın dünya ekonomisi üze- rindeki etkilerini göz önüne alırken dikkat edilme- si gereken bir nokta var: Fiyat artışlan tüm ülkele- ri aynı şiddetteetkilemiyor. ABD, Ingiltere, Kana- da, Avustralya ve Venezuela ekonomilen, pa- zartesi de değindiğim gibi, petrol fiyatlanndaki şok dalgalanmalar karşısında oldukça korunaklı. Bu- na karşılık, Japonya, Avrupa. Asya krizinden ye- ni çıkmaya başlayan bölge ülkeleri, petrol fiyatla- nndaki dalgalanmalann etkilerine çok daha duyar- lılar ve fiyatın 30 dolann üzerinde kalması halinde işleri çok zor. Ekonomileri petrol ithalatına bağlı olan ülkeler arasındaysa en büyük sıkıntıyı az gelişmiş ülkeler çekiyor. Bu ülkelerde, büyüyen cari açıklann, üre- timle taşımacıhk maliyetlerinin artmasından kay- naklanan bir ekonomik durgunluğun, enflasyonun, yoksullaşmanın, toplumsal sorunlan daha da ağır- laştırması, küreseUeşme karşıtı muhalefet hare- ketlerini güçlendinnesi, IMF politikalanna tepkile- ri arttırması beklenebilir. Türkiye'de olduğu gibi, katlanılan tüm fedakârlıklara rağmen IMF progra- mının hedefine ulaşmaması karşısında, "bizi pet- rol yaktı" bahanesi de pek bir işe yaramayacak. Çünkü yöneticiler, "Petrolün ftyatı iki yıldır artar- ken sizin aklınız neredeydi" sorusuna cevap vere- meyecekler. Bir ekonomik topartanma dönemine denk geti- rilerek ilerietilen Avrupa Birliği sürecinin de önü- müzdeki dönemde, bir ekonomik durgunluk halin- de aksaması beklenebilir. Düşmeye devam eden Euro ve yüksek petrol fıyatlannın etkisiyle artan enflasyonist baskılar, tekrar artma eğilimine gire- cek olan işsizlik karşısında, biriiği oluşturan ülke- lerin, toplumsal muhalefetin baskısıyla giderek bir- birieriyle çelişen ekonomik politikalar izlemek zo- runda kalacağını göreceğiz. Petrol fiyatlan yüksek düzeyini koruduğu süre- ce, petrol ithalatıyla ek gelir elde etmeye devam eden Rusya'nın da ekonomik, siyasi hatta askeri yeniden inşa sürecinin, Kafkasya ve Hazar bölge- sindeki etkileme kapasitesinin artmaya devam et- mesini bekleyebiliriz. ABD entelijans ve savunma çevrelerinin biraz da abartıh bir biçimde vurgula- dıklan gibi ABD'nin bölgedeki etkisi azalryor. Öy- leyse ABD'nin bu süreci geri çevirmeye ilişkin ki- mi adımlanyla birlikte bölgede istikrarsızhk daha da artabilir. Diğer taraftan, petrol piyasasındaki sıkı- şıklığı ortadan kaldırmanın en kestirme yolu, Irak'ın üretim kapasitesini tümüyle devreye sokmak. Ge- çen aylarda, ABD basınında Irak iç politikası, Sad- dam'ın sağlık durumu, ölümü halinde siyasi karı- şıklık olasılığı üzerine spekülatif yorum yazılannın sıklaşmaya başlamasına bakarak bu alanda da yeni gelişmeler beklenebilir. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı günlük Bizim Cazete Ülke sorunlanna ilişkin raporlarıyla, araştırmalarıyla, köşe yazılanyla, tarafsız haberleriyle sivil toplumlann gazetesi. Düzenli okumak için abone olun. Tel: 0.212. 511 08 75
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle