Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-33 EYLÜL 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KÜLTÜR kultur(â cumhuriyet.com.tr 15
ALLEGRO EVtN tLYASOĞLU
Bir bedende dört hünerli elFaal Say'ın son CD'sini anlatmak
çok zor. Dınlemek gerekir. Müthış bir
buluş, üstün bir yorum ve olağanüstü
bir işçilik. Bu kez Stravinski'nın Ba-
har Ayini'ni çalmış. Hani şu 1911-14
arasmdakı Birinci Dûnya Savaşı'na
gebe yıllann ürûnü olan Bahar Ayini
Balesi. Paris'teki ilk temsılınde sah-
neye domateslerin firlatıldığı Diaghi-
lev Balesi. îlkel boylardan bir tören.
Bu yapıt, güçlü vurma çalgılanyla "ü-
kckilik" akımının sımgesi olarak anı-
lır. Büyük orkestra için yazılrruş, bir-
kaç yü içinde iki piyanoya uyarlanmış
ve ilk kez de Stravinski ile Debussy ta-
rafindan 1921 'de iki piyano halinde ses-
lendirilmiş.
Fazıl Say, Bahar Ayini'nde dört eli
de kendisı çalmış. Önce bınncı pıya-
nistin kaydını yaprruş, sonra da ıkın-
ci piyanistin stüdyoda üst üste koya-
rak ve eşzamanlayarak bir bedende
dört el çalmışçasına bir seslendin el-
de edılmiş. Aslında dört el çalan pi-
yanistlenn işi zordur. Aynı duygulan
paylaşmak, eşdeğer bir tekniğe sahip
olmak ve aynı anda aynı havada olmak
gibi sorunlar yaşarur. Bu nedenle en
iyı piyano ikilisi ikizlerden, kardeşler-
den ya da iyi anlaşan, eşit dûzeydeki
arkadaşlardan oluşur. Fazıl burada bir
ikinci kişinın riskinı ortadan kaldırmış.
Kendi duyuşu, kendı yorumu ıle Ba-
har Ayini'ni yeniden doğurmuş. Her
iki piyano partismde de aynı coşku, ay-
nı anlatım var dolayısıyla.
Teldec'den piyasaya sürûlen CD'de.
bir yanda biyonik bır dört elli yaratı-
ğın nasıl böylesıne duyarlı olduğuna
şaşıyorsunuz. Bır yanda çağ sonunda
ulaşılan teknık olanaklara hayran ka-
hyorsunuz. Öte yanda bu olanaklardan
yararlanmasını bilmeyı de alkışlıyor-
sunuz. Bu CD'de Stravinski, tüm 20.
yüzyıl boyunca hangi açılımlara yö-
neldıyse onun çekırdeklerı duyulu-
yor: llkelcilik ve ızlenımcilık ötesın-
de fütürist bir mekanıklik, caz kıvrak-
hğı, folklor coşkusu, mınımalizm bek-
lentisi. RaveLBartok,Messiaen,Stock-
azıl Say'ın son CD'sini anlatmak çok zor. Müthiş bir buluş, üstün bir yorum ve
olağanüstü bir işçilik. Say, Bahar Ayini'nde dört eli de kendisi çalmış. Kendi duyuşu ve
yorumu ile Bahar Ayini'ni yeniden doğurmuş. 2. Aya Irini Bach günlerinde Musica Viva
orkestrasını yönetecek olan Alexander Rudin, etkinliğin son iki konserinde ünlü bestecinin
tüm solo partitalannı çellosuyla yorumlayacak.
hausen, Jonny Adams... tlkelden baş-
layıp 2000'de bıten -ya da bitmeyen-
tüm eğilimleri içine almış Fazıl'ın par-
maklanndaki yapıt.
CD'de kutlanması gereken ikinci
kişi (kişiler) de kayıt kadrosu. Editör
Jean Pierre Loisi, tonmayster Jean
Martial Golaz gibi. Tıpkı bır yap-boz
oyununun parçalannı ekler gıbı eşza-
manlama olayında, "hazırlanmjş-prya-
no" pasajlannda bu karmaşık orkest-
ra müzığının hıç gerilimini düşûrme-
den yeni bir kompozısyon yaratmış-
lar.
Kapakta Fazıl tek başına karalar gıy-
mış, kara bır piyanonun başında. bır
stûdyo odasında. Bu icrayı hıçbir kon-
serde dinleyemezsinız, ancak benım
çaldığım stüdyoya gelmelısıniz, yanı
CD'yı dinlemelisiniz, demek istiyor.
Pinnç çalgılann göz kamaştıran ışıl-
tısı, vurma çalgılann karanlık derin-
liği Fazıl'ın manyetik çalışında, üstûn
bir teknikle ortaya çıkıyor.
Bu tûr yenılikler çok büyük önem
taşıyor günümüzde. Var olana daha
yaratıcı bir ekleme ile yeni bir buluş
ortaya çıkmış. Hem de aslını sapnrma-
dan ve Stravinski gibi bir bestecinin
çok boyutluluğu ortaya konarak. Fa-
zıl "YoungArtistsCompetition''da bi-
nncılık ödülü aldığı zaman tüm dün-
yanın dikkatlennı üstüne çekmışti.
Ardından konserleri ve CD'len ıle
kendınden süreklı söz ettirmeyi ba-
şardı. Bence o yanşmadan bu yana
Bahar Ayini CD'si ile yeni bir dönüm
noktası yaşayacak.
2. Aya trini Bach Günleri
neler sunuyor?
2. Aya trinı Bach Günleri'yle dün-
yanın tüm sanat merkezlerinde oldu-
ğu gibi îstanbul'da da Bach'ın 250.
ölüm yılı anmalanna katılmış olaca-
ğız. Hakan Erdoğan'ın düzenledıği
mini festival havasındaki iki haftalık
konser etkinlikleri arasında açıkoturum
ve konferanslar da yer alacak. Belçi-
ka'dan gelen La Petite Band'ın üyele-
rinin tümü. başta Sigisvrald Kuijken ol-
mak üzere, akademisyen ve müzik
araştırmacısı. Aynı şekilde Aksander
Rudinyönetimindekı Musica Vıva or-
kestrasının da başlığmda "Akademik
OdaOrkestrası" nitelemesi var. Böy-
lece Bach'ı gerçek Bach uzmanlann-
dan dinleyeceğiz.
18 Eylül saat 18.00'deki açılış kon-
serinden önce "Bach Üstüne Doğaç-
lamalar" başlıklı bir açıkoturumda
Bach, kendi sanat disiplinınin dışın-
da ele alınacak. Konuşmacılar: Aydm
Esen, Enis Batur, Doğan Hızlaıt, Bal-
kan NaciIstimyeti. Yöneten Evinttya-
soğlu. iki haftâ boyunca her bir kon-
serden önce bir konferans verilerek
Bach'ın çeşitli yönleri ele alınacak.
Konuşmacılar: Hasan Uçarsu, Hürya
Tarcan, Nazan tpşiroğhı, Evin tlya-
soğlu, Aykut Köksai Faruk Pekin ve
Erhan Karaesmen Bu arada son iki
konserde Bach'ın tüm solo partitala-
nnı çellosuyla yorumlayacak olan A.
Rudin, aynı zamanda her bir partita-
yı açıklayacak. Aya Inni Bach Gün-
leri, tstanbul'un henüz uyanan kültür
etkınliklerinin başlangıcı olacak.
EXPO 2000 kapsamında Hanno-
ver'de yapılan konsenn ızlenımlennı
Köln orkestrasının üyelerinden mü-
zikolog Yılmaz Aydın bizlere ulaştır-
dı. Aşağıdaki yazıda onun görüşleri-
ni bulacaksınız.
evini(« boun.edu.tr
EXPO2000Hannoverkonseriizlenimleri
YILMAZ AYDIN
EXPO 2000 Hannover Kültürel Et-
kinlikleri çerçevesınde, 31 Ağustos ak-
şamı düzenlenen "Türkiye'den Senfo-
nik Müzik" konseri ülkemız açısından
gurur vericıydi. Şef Rengim Gökmen
yönetimindeki Hannover NDR Radyo
Fılarmoni Orkestrası, şehrin en büyük
konser salonu olan "Grosser Sendesa-
al"de sadece Türk bestecilerinin eserle-
rini seslendirdi. F.Tüzün'ün Türk Kap-
riçyosu, A.A.Saygun'un5. Senfonısı ve
N.K. Akses'in Keman Konçertosunun yer
aldığı programın solısti ise Cihat Aş-
km'dı. Düzenleyenler EXPO 2000 Tür-
kiye Genel Komiserliği ve Hannover
Başkonsolosluğu Türk Kültür Merkezi.
Fikir babası ise Hannover Başkonsolo-
sumuz Ahmet Akses. Tamamına yakın
dolu olan 1200 kışilık salonda, şef Ren-
gim Gökmen'in büyük bir ustalıkla yö-
nettiği NDR Filarmonı Orkestrası tüm
eserlen kendisinden beklenilen biçımde
yorumladı. Cihat Aşkın, N. K. Akses'in
oldukça zor olan keman konçertosunu üs-
tün bir teknik performans ıle yorumla-
dı. *BuVsere aslında bir senfoni gibi bak-
mak daha doğru olur. İki büyük bölüm-
den oluşuyor ve her bölümün sonunda
birer kadans var. tki temadan oluşan 1.
bölümde ilk temayı görkemli bir gırişle
orkestra duyuruyor. Solo keman çift ses-
lerle yaptığı girişte ilk temayı genişle-
ten yeni düşünceler üretiyor. Burada Ci-
hat Aşkın'ın eseri büyük bir titizlikle
hazırladığı girişte belli oluyordu. Çift
sesleri ve oktavlan çok temız, tekniği sağ-
lam ve kusursuzdu. Lirik yapıdaki 2. te-
ma obua ile duyuruluyor. 1. bölümün
gelişme böhnesinde keman ve orkestra
birbiriyle adeta savaştı; Cihat Aşkın bu-
rada kalabalık bir orduya karşı savaşan
bir şövalye gibiydi adeta. Akses'in or-
kestrasyonu çok yoğun ve yüklü; tüm çal-
gılar yer almış. Bazen makamsal öğeler
de çok soyut bir düşünce eleğinden ge-
çirihniş olarak duyuluyor. Tüm orkest-
ranın katıldığı doruk noktasmdan sonra
gelen solo keman kadansında Aşkın eser-
deki tüm zorlukları aştığını üstün tekni-
ği ile yıne gösterdı. Neo-klasik yapıda
bir adagio ile sırto benzeri hızlı bir scher-
zodan oluşan 2. bölüm. solo kemanın
arp ve"orkestra eşltfmde çakhğı minör
dizide çok içten ve romantik bir melo-
diyle başlıyor. Hızlı bölmede makamsal
ezgiler 1. bölüme göre daha somut bir
şekilde hissediliyor, kürdı makamı me-
lodiye hâkim.
Saygun'un olgunluk döneminde yaz-
dığı 5 senfoni, onun yaratıcılıkta enşti-
ği düzeyi yansıtıyor. Özellikle, gök gür-
lemesını andıran büyük yükselışlerle do-
lu 1. bölüm Saygun'un ustalığını, Ren-
gim Gökmen'in şeflik gücünü, orkest-
rarun ise üstün tekniğini gösterdı. Gör-
kemli bir final beklentısinde olan dınle-
yiciler, bu senfoninin sakin finali ile
Saygun'un ne anlatmak istediğini epey
düşünmüş olsalar gerek. Ferit Tüzün'ün
1956'da daha Münih'te şeflik eğitimı
gördüğü sırada yazdığı Türk Kapriçyo-
su, yine kendisinın yarattığı halk müzi-
ği karakterinde melodik ve ritmik öğe-
lerden oluşuyor. Orkestra, özellikle ne-
fesh sazlann orkestrasyonda çok canlı bı-
çimde yer aldığı Türk Kapnçyosu'nu
Rengim Gökmen'in yöneümiyle belkı bir
Türk orkestrasından daha ıyi seslendir-
di diyebilınm.
Şef Rengim Gökmen yönetimindeki Hannover NDR Radyo Filarmoni Orkest-
rası, Grosser Sendesaal'de sadece Türk bestecUerin eserİerini seslendirdL
Bach üzerinde düşünmek...
ÖNDER KÜTAHYAU
İZMİR - Büyük besteci Johann Sebastian
Bach'ın 250. ölüra yılındayız. Insanlık tarıhinin
bu en işlek beyinlerinden bin, dünyantn her kö-
şesinde anıhyor. Kışilerin estetik beğenısine ses-
lenen bır bestecıyı, bılim adamı gibi tanımlayı-
şım yadırganabilir. Tanırru doğrulayan bir ör-
nek vereyim:
1850'de kurulan "Bach Derneği'', bestecinin
insanlığa bıraktığı yapıtlann tümünü bastırmış-
tı. Ortaya 60 ciltlik bır derlem (koleksiyon) çık-
tı. Bu derlem eksikti; çünkü onun büyüklüğü an-
laşılıncaya dek aradan geçen uzun zaman için-
de, 200 dolayındaki kantatı başta gelmek üzere
birçok yapıtı yitirilmişti.
Şimdi düşünelim; bır yazıcıya, 80 dolayında
nota klasörü versek \e ondan, Bach'ın el yaz-
malannı bunlara aktarmasını ıstesek ne olurdu?
Yazıcı, coşkuyla işe başlardı, fakat onu tamam-
lamaya ömrü yetmezdi. Bach, ülkesıne 20 ço-
cuk armağan eden bir ailenin başı olarak taşı-
mak zorunda kaldığı yüke karşın bu klasörleri
doldurabilmiştir; ama onlann içenği, yapılan ış-
le kıyaslanamayacak kertede yüksek nitelikler
taşır.
Bestecinin kısa bır yapıtını, sözgehmı çemba-
lo füglerinden birini ele aldığımız zaman, önü-
müzdeki nota sayfasında bulunan teknık ve es-
tetik özellikler üzerinde bir saat dolayında ko-
nuşmamız gerekir. Oysa Bach onu, yoğun işle-
rinın arasında çabucak yazmıştır. Bu ıvedı ça-
lışma ve bestecinin gözlerindekı zayıflık, nota
metnınde bazı belırsizliklere büe yol açabilmek-
tedir. Örneğin birinci çizgı üzerindekı mi nota-
sı yukan kaydınlmış olabilir. Acaba mi değil de
fa mıdır? Barok müziğini ve Bach'ın yapıtlan-
nı derinlemesine ıncelemiş olan uzmanlar, so-
ruya müziğin ıçenğıne göre yanıt venrler. Böy-
lecemüzikbılimde"BachOkuması" deyimi or-
taya çıkmaktadır.
Elimizdekı parçayı, çözümlemenin yol açhğı
sorulardan annmış olarak çaldığımız ya da plak-
tan dinlediğimız zaman ise kendimizi bambaş-
ka bir dünyada buluruz. Müzik son derece gü-
zeldir, ama aynı zamanda derinlikli ve düşün-
• Bach'ın müziğinde ilke
olarak yeni yaklaşımlardan söz
edilemez. O, barok müziğinin
özetleyicisidir; ama bize
bıraktığı yapıtlan dinlerken,
kendi dünyasındaki yakın
tarihin yinelendiğini
duyumsamamız olanaksızdır.
dürücüdür; bizı coşkunun doruguna çıkanr. Bu
dorukta müzikçinın bilgisi, müzikseverin mera-
kı. sonsuz bir güzellığin ıçınde erimektedir.
Tanh boyunca bılımde ve sanatta deha sahıbı
çok az kişinin başarabildiği böyle bir yüksek bı-
reşim, herkes ıçın ınsan olmanın en büyük onur
kaynağı sayılmalıdu-.
Bach'ın buyüksek noktaya varabilmek için seç-
tıği yol çetındir; aşılması güçtür. Şöyle ki:
Bazı bestecıler. müzikte yeni olanı temsil eder-
ler; dahası yeni bır çağı başlatırlar. Chopin, bır
yandan piyano müziğinin bır yandan da mazur-
ka, vals, polonez gibi küçük boyutlu türlenn us-
tasıdu". Berüoz ile liszt ise orkestrayayeni renk-
ler getirmenin ve soyut bir sanat olan orkestra
müziğini yazm ile kaynaştırmarun çabası için-
dedır. Liszt, orkestradaki tını güzelliğini piya-
noda da ortaya çıkarmayı başarmıştır.
Bach'ın müziğinde ise ilke olarak yeni yak-
laşımlardan söz edilemez. Fügler, kanonlar, sü-
itler, konçertolar, oratoryolar ondan önce de var-
dı. Berlioz ile Liszt'in 19'uncu yüzyılda yapa-
cağı gibi özgün bir tım yaratma kaygısı da söz
konusu değildir.
Örneğin, herkesçe iyi bilinen bir majör to-
nundaki keman konçertosunu, re majörde çem-
balo ile fa minör tonundaki çembalo konçerto-
sunu ise sol minörde kemanla seslendirebiliriz.
Sözün kısası o, barok müziğinin özetleyicisidir;
ama bize bıraktığı yapıtlan dinlerken, kendi dün-
yasındaki yakın tarihin yinelendiğini duyumsa-
mamız olanaksızdır. Her şey yeni bır görünüm,
bambaşka bir tazelik kazanmıştır. Müzik, çalgı-
larla, renklerle ilgili her türlü kaygıdan annmış
olarak sadece Bach'ın iç dünyasını söyler.
Buraya dek yazdıklanmdan, Bach'ın tutucu bir
besteci olduğıı anlamı çıkanhnamahdır. Güze-
li, aklın ve duygunun eşit katkılanyla yakalamak
isteyen her sanat adamı gibi o da yeri geldiğin-
de şaşırtıcı atılımlar gösterebilır. Sol minör to-
nunda yazdığı bir org prelüdünde birdenbire bu
tonun epey uzağında bulunan si mınöre geçerek
dınle>icı üzerinde yarattığı şaşırtma ilginç bir ör-
nektir.
Bence bütün bunlardan daha da önemli olan
şey, Bach'ın müzığindeki güzelliğe koşut olarak
onun dünya görüşü ve yaptıklan üzennde düşün-
menin de sanatseveri mutlu kılacak bir uğraş
oluşudur.
Istanbul Saydam Güntepr
ekiımte düzenleniyor
• Kültür Servisi - Bu yıl 5'ıncisi düzenlenecek
olan Istanbul Saydam Günleri'ne katılacak
yaklaşık 70 fotoğrafçı ve grup belli oldu. 14-21
Ekim tarihlen arasında gerçekleştırilecek olan
saydam günlennde bu yıl Ara Güler, Ergun
Çağatay, Gültekin Çizgen ve Nevzat Çakır gibi
Türk fotoğrafının önemli isimleri yer alacak. 13
Ekim akşamı Mimar Sinan Oniversitesi Fındıkh
Kampusu'nda başlayacak olan etkınliklerde
klasikleşen bölümlenn dışmda 'çagnlı bölüm',
'toplu göstenler' gibi yemlikler de yer alacak.
Picasso'nun mavi dönemine ait
bir yapıtı müzayedede
• Kültür Servisi - New York'un ünlü müzayede
salonu Christıe's, 8 Kasım'da değeri yaklaşık iki
yüz milyon Fransız Frankı olarak biçilen ve
Picasso'nun mavi döneminin bir yapıtı olan bir
tabloyu satışa sunacağını açıkladı. 'Kollannı
Kavuşturan Kadın' adıru taşıyan tablo, en büyük
Kübist koleksiyonerlerinden yazar Gertrude
Stein'm koleksiyonunda yer alıyordu.
Müzayedede aynca, Fransız kraliyet ailesine ait
altmış parça antika mobilyanın da satışa
sunulacağı bildirildi.
Brttlsh Council bmir'de
kütüphane açıyor
• tZMİR (AA) - The Britısh Council,
Türkıye'deki 3. kütüphanesinı 15 Eylül'de
Izmır'de açıyor. Kütüphanede 10 bini aşkın
kitabııi yanı sıra kasetli ve CD'li Ingılizce eğitim
setleri, DVD'ler, müzik CD'leri, mültimedya
CD-Rom'lardan oluşan zengin bir koleksiyon
yer alacak.
Cats' New York'a veda ettl
• NEW YORK (AA) - New York'un simgesi
halıne gelen 'Cats' müzikali, önceki gece verilen
son temsille Broadway ve New York'a veda etti.
Andrew Lloyd Weber tarafından yazılan müzikleTİ
hafızalardan silinmeyen oyun, 18 yıl boyunca
7.484 kez temsil edildi. Oyunun 10 milyon kişi
tarafından izlendiği ve yapımcılanna 400 milyon
dolar kazandırdığı behrtüdi. 'Cats'in dünya
çapında sağladığı gelir de 2 milyar dolan aşıyor.
Oyun, 19 Haziran 1997 tarihindeki temsiliyle, 'en
uzun süre sahnelenme rekoru'nu kumıştı.
Isabel Munoz Karşılaşma W
Iotoğpaflarıyla Bilgi Atölye'de
• Kültür Servisi - Ünlü Ispanyol fotoğrafçı Isabel
Munoz 'Karşılaşma Anı' adlı sergisiyle 22 Eylül-
30 Ekim tarihleri arasında Bilgi Atölye
111 'de. 1986 yıluıdan bu yana çahşmalannı
Tokyo, New York, Ispanya ve Italya'da sürdüren
sanatçı fotoğraflanm platin tekniği kullanarak,
kontak baskı yöntemiyle ve fotoğrafla farklı bir
doku kazandırarak gerçekleştiriyor. Sergide yer
alan siyah-beyaz kolleksiyonda Ispanyol ve Türk
halklannın iki temel Akdeniz kültürü gelenekleri
vurgulanıyor.
BUGUN
• 3. ULUSLARAR.4SI İZMİT SOKAK
TtYATROSUFESTtVALİ'nde saat 18.00'de
Küçük Sahne'de Theatre de lin ın 'Opera
d'poche' adlı müzikli gösterisi; saat 21.00'de
4
Mor ve Ötesi' grubunun konseri yer alacak.
• BEYOĞLU SİNEMASrnda 'Genç
Sinemacdardan Seçmeler' kuşağında L. Caru'ın
Köprüüstü Aşıklan adlı fıkni ızlenebılir.
(251 32 40)