25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS 2000 CUMA HABERLER KHK'nin değiştirilmeden Köşk'e gönderilme karan Çankaya ile hükümet arasındaki ipleri kopardı Knrarııaıııe hıuıahııu• Baştarafi 1. Sayfa 'da Ecevit, Sezer'i sert dille eleştirdi. Cumhurbaşkanı'nın KHK'yi iade yetkisi bulunma- dığını savunan Ecevit'in açık- laması şöyle: "Anayasanın 6. maddesine göre 'Hiçbir kimse veya organ kaynağını anayasadan alma- yan bir devlet yetkisi kullana- maz.' Sayın Cumhurbaşka- nı'nın görev ve yetkiJerini dü- zenkyen anayasanın 104. mad- desinde, cumburbaşkanına kanunlan geri gönderme yet- kisi tanınmasına rağmen, ka- nun hüknıünde kararnameler için bu yönde bir yetki veril- memiştir. Buna rağmen Sayın Cumhurbaşkanı'nın Kanun Hûkmünde Kararnameyi ia- de ederek yasalarla Ugili süre- ci başlattığı anlaşümaktadır. Bu durumda sayın Curahur- başkamnm ikinci kez ve değiş- tirâmeden kendisine gönderi- len bir Kanun Hûkmünde Ka- rarnameyi imzalaması, anaya- sal bir zorunluluktur. Ancak, Sayın Cumhurbaşkanı Kanun Hûkmünde Kararnameyi im- zaladıktan sonra, anayasaya şekil ve esas bakınundan aykı- n olduğu gerekçesiyle Anaya- sa Mahkemesi'nde iptal dava- sı açabilir. Anayasa ile Cumhurbaşka- nma verilen göre\ler arasında yargı denetimine gitme yetkisi- nin bulunması. Cumhurbaş- kanhğı makanunın yargıyetki- sini kullanır hale gelmesini ön- lemek içindir. Hükümetimizin temel ama- cı, bir yandan ülke bütünlüğü- nü ve laik demokratik cumhu- riyetin temel niteliklerini ko- rumak,öbür yandan da vatan- daşlarunızın bütün temel hak ve özgürlüklerden yararlan- malanm sağlamakûr. Bu anlayışla Bakanlar Ku- rulumuz, Kanun Hûkmünde Kararnamenin daha önce gön- derildiği şeküde yeniden Sayın Cumhurbaşkanı'na sunulma- sını kararlaşünnıştır." 'Onaylamak zorunda' Ecevit, açıklamasının ardın- dan gazetecilerin sorulannı da yanıtladı. Ecevit, "Sizce Se- zer'in onaylaması mı gereki- yordu?" sorusuna "Onayla- mak zorunda. Çünkü kendisi yasa tasanlarryla Ugili bir süre- ci uygulamışbr. Bizce anayasa- ya aykın olmasına karşın bu süreci seçmiştir. Bu durumda aynı usulû KHK konusunda da uygulaması, yani bir tasan kendisine ikinci kez değiştiril- meden sunulduğu takdirde ay- nen imzalaması zorunluluk- tur" cevabını verdi. Ecevit, "devletin tepesinde çaoşma ol- duğu" yönündeki izlenimin anımsatılması ûzerine "Bu- nun da yollan anayasada sap- tannustir. Bu yoOarm en başın- da Anayasa Mahkemesi'ne başvuru olanagı, yetkisi gelir. Bu şekilde sonın bir çözüme bağlanabilir" diye konuştu. Hükümetın KHK'yi yasa UuKUKÇU YORUMU 'Hükümet anayasayı ihlaletti' Prof. Yavuz Sabuncu: Cumhurbaşkanı, kararnamenin yapıcılanndan biri. Bunedenle ana- yasaya aykın bulduğu bir düzenle- meyi imzalamaya zorlanması müm- kün değil. Cumhurbaşkanı, açıkça anayasaya aykın bulduğuna göre, 'önce imzalasın. sonra Anayasa Mahkemesi'ne gitsin' saçmalığının yeri yok. Cumhurbaşkanı, ilk geri gönderişte bunu anayasaya aykın bulduğuna göre, bu konunun KHK ile düzenlenmesi ve iki gün içinde fikirdeğiştıreceğini tasavvuretmek de mümkün olmayacağına göre ka- rarnamenın ikinci kez gönderilmesı büyük bir yanlış olur. Prof. Mûmtaz Soysal: Acayıp bir durum ortaya çıktı. Hü- kümet yanlış bir yol izledi. Bunu ni- çin yapıyorlar anlamıyorum. Anlı- yorum da ifade etmek istemiyorum. Herhalde 28 Şubat'ın gereklerinden biri olarak gerçekleştirmek istiyor. Ama hükümet, gruplarına söz geçi- remeyince karamamede ısrar etti. Bir yasa sayarsanız yasalar için doğ- v rudur bu. Cumhurbaşkanı yasayı ge- ri çevirir, ama Meclis'e geri çevirir. Söz konusu olan bir kararnamedir ve hükümete geri çevirmiştir. Başba- kan'ın değerlendirmesi yanlıştır. Prof. Dr. Bakır çağlar Hükümetin bunu yeniden iade et- mesi kesinlikle anayasa üstünlüğü- ne, Anayasa Mahkemesi'nin karar- lannın bağlayıcılığına aykın bir iş- lemdir. Hukuk ıhlalidir. Hükümetin bunu bir kere daha Cumhurbaşka- nı'na sunması yasalarla aynı şey de- ğil. Yasalar konusunda farklı bir dü- zenleme var anayasada. Çünkü bu Meclis'in, halkın temsilcılerinin ira- desidir. Ama kanun hükmündeki ka- rarnameler hükümetin iradesidir. Cumhurbaşkanı bunu imzalamak zorunda kesinlikle değil. Büyük bir ihtimalle imzalamaz. Cumhurbaş- kanı'nın yapması gereken, bunu çö- pe atmaktır. İade değil artık. Bu ke- sinlikle hukuk ihlalidir. Hükümet anayasayı ihlal etmiş oldu. Prof. ibrahim Kaboğlu: Anayasanın 104. maddesi cum- hurbaşkanına gözetme yetkisi ver- miştir. Bu yetkinin anayasal tanımı, anayasanın uygulanmasını, devlet organlannın düzenli ve uyumlu ça- lışmasını gözetir. Bu çerçevede tıp- kı bir atama karamamesinde olduğu gibi bu karamamede de anayasaya aykınlık varsa açıkça anayasanın uygulanmasını, devlet organlannın düzenli ve uyumlu çalışmasını zede- leyecek bir yön görürse cumhurbaş- kanı o zaman geri çevirebilir. Prof. Yildızhan Yayla: Anayasada KHK'lerin cumhur- başkanınca imzalanmadığında ne olacağıyla ilgili bir açıklık yok. Açıklık ohnadığına göre kanunlar- la ilgili bir benzerlik söz konusu. Teknik olarak bence başvurulması gereken yol bu. Içeriğine girmiyo- rum, tartışmıyorum. Çünkü Anaya- sa Mahkemesi'nin kararlanna göre, personel hukuku bakımından ileride çok ciddi başka sorunlar ortaya çı- kabilecek. Prof. Dr. Erdo&an Teziç: KHK'nin yürürlüğe girmesi için cumhurbaşkanının imzasına gerek var. Ve bu metin de kanunlar gibi yayımlanır. Bir başka örnek, tüzük için öngörülen 115 maddenin son fıkrası. 'Tüzükkrcumhurbaşkanın- ca ünzalanır, kanunlar gibi yayımla- nır' denılıyor. Bu, tıpkı kanunlar da olduğu gibi gerektiğinde imzalama- yıp geri gönderme yetkisi var de- mek. Ancak, Bakanlar Kurulu ka- ramamede ısrar ediyorsa, bu durum- da siyasi sorumluluğu bulunmayan cumhurbaşkaru, siyasi sorumluluğu üstlenen Bakanlar Kurulu'na karşı uyan görevini yerine getirmiş olarak kararnameyi imzalamak zorundadır. Sezer'in geri gönderdiği KHK'yi görüşmek üzere toplanan Bakanlar Kurulu'nda oybirKğiyle "değiştirilmeden iade" karan akndı. tasansına dönüştürme düşün- cesinin bulunup bulunmadığı- nın sonılması üzerine Ecevit, "Şu sırada amacımız KHK olarak çıkmasıdır. Çünkü dev- lete yönetik bölücü, yıkıcı ey- lemler son zamanlarda farkh kıhflar alüna girmistir dedi. Ecevit, Sezer ile görüşüp görüşmeyeceğinin sorulama- sı üzerine "Kendisini perşem- be günleri ziyaret edivordum. Fakat bu ve önümüzdeki per- şembegünü benimle görüşme- yi gerekli görmedi" diye konuştu. Ecevit, Sezer'in gö- rüşmeme gerekçesi iletip ilet- mediğinin sonılması üzerine şunlan söyledi: "Hayır. Saym Geneikurmay Başkanı'nm za- ten Ankara'da olmadıgını söy- ledL Ama, Sayın Genelkurmay Başkanı ile benim görüşmem ayn ayn görüşmeler olduğu için özel bir gerekçesi bana u- laşmadL Sayın Cumhurbaşka- nı şu sırada benimle görüşmek eğiliminde olmadığını söyle- miştir. Kendisini rahatsız etme hakkımız yoktur." 'tçine sindiremiyorsa' Ecevit, "Bir kırgınlık mı var?" sorusuna "Benim bir kırgınlığun yok" yamtuıı ver- dı. Başbakan, Cumhurbaşka- nı'nın imzalamamakta ısrar etmesi durumunda ne olacağı sorusunu şöyle yanıtladı: 'tkinci kez bir KHK'yi ay- nen imzalamak zorundadır. Ancak dediğun gibi içine sindi- remiyorsa Anayasa Mahke- mesi'ne gönderiİebilir." Ecevit, "Sayın Cumhurbaşkanı yine geri gönderirse ne olur?" soru- suna "Efendim öyle bir olası- hğj düşünmek bile istemiyo- rum" karşılığını vermekle ye- tındı. Cumhurbaşkanı Sezer, açıklamasında kanunla kararname arasındaki farka dikkat çekti 4 Qnaylamak zorunda değüim' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, hükümetin. değiştirmeden yeniden gönderme karan aldığı kanun hûk- münde kararnameyi (KHK) 'onayla- makzorunda olmadığını' yakın çevre- sine ilettı. Sezer, kendisine 'randevu vermediğini' açıklayan Başbakan Bü- lent Ecevit'ı de yalanladı. Ahnan bil- giye göre Cumhurbaşkanı'nın hükü- metin yaklaşımına 'ters' olan değer- lendirmesi şöyle: "Hükümette KHK taslağı hazırianır, bakanlar imzalar. Bu taslakcumhurbaşkamnca imzalandık- tan sonra kararname olur. Imzalan- mazsa bir karamameden söz edilemez, taslaktan söz edilebilir. Kanunla karar- name arasındaki fark da budur." Cumhurbaşkanı'nın bu yaklaşımını ve hükümetin istediği düzenlemenin KHK ile yapılamayacağı yönündeki itirazını, gerginlik doğmadan önce haf- talık olağan görüşmelerinde Başbakan Bülent Ecevit'e de ilettiği öğrenıldi. Cumhurbaşkanı'nın, geçen ayki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısın- da da "tstediğiniz hûkümler KHK ile getirüemez" dedıği belirtildi. Randevu konusuna yalanlama Başbakan Ecevit'ın randevu konu- sundaki açıklamalanna da kısa süre sonra Sezer'den 'yalanlama' geldı. Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan ya- zılı açıklamada, Sezer'in yaz dönemi çahşmalan için Istanbul'a gittiği, An- kara dışında bulunacak olması nede- niyle Başbakan ile haftalık olağan gö- rüşmesini yapamayacağının önceki gün (9 Ağustos), Başbakanlığa iletil- diği belirtildi. Cumhurbaşkanlığı'mn açıklaması şöyle: "Sayın Cumhurbaşkanı'nın yaz dö- nemi çahşmalan için tstanbul'a gitti- ği, bugün (dün) kendisinin Ankara dı- şmda bulunacak olması nedeniyle Sa- ym Başbakan ile haftalık olağan gö- rüşmesini yapamayacağı dün (önceki gün - 9 Ağustos) Başbakanlığa bildi- rilmiştir. Bilindiği üzere Sayın Cum- hurbaşkanı, her hafta Saym Başba- kan ve Sayın Geneikurmay Başkam ile programlan elverdiği takdirde olağan görüşme yapmaktadır. Bu haftaki gö- rüşmenin yapüamayışı tamamen Sa- yın Cumburbaşkam'mn Ankara dı- şında bulunmasuıdan kaynaklanmış- nr. Önümüzdeki hafta olağan görüş- meye ilişkin kesinleşmiş bir randevu bulunmamakta olup. Sayın Cumhur- başkanı ve Sayın Başbakan'ın prog- ramlarına göre saptannıası doğaldır. Bundan önceki dönemlerde de hafta- lık olağan görüşmelerin cumhurbaş- kanlanmn ve başbakanlann prog- ramlaruun elvermemesi durumunda • yapılamadığı ya da günlerinin değiş- tirikiiği hatuianacaktır." OYBİRLÎĞÎYLE ALINANKARAR ÖNCESİNDE SEZER 'İNHAKLI OLDUĞU DA SAVUNULDU Bakanlar Kıınılu'nda farkh görüşler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet ile Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer arasında bunalıma neden olan kanun hûkmünde kararnamenin (KHK) "değişririlmeden Köşk'e iade" karan, Bakanlar Kurulu'nda "oybirti- ğrvle" alındı. Karar öncesinde Başba- kan Yardımcısı Mesut Yıhnaz kararna- menin değiştirilmesıru önerdi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk. Sezer'in haklı olduğunu, KHK'nin Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilebi- leceğini belirterek düzenlemenin yasa olarak yapılmasını önerdı. MHP'li Dev- let Bakanı Faruk Bal. uygulamada dın- dar yurttaşlara zarar venlmemesini is- tedi. Toplantıda, Meclis'in olağanüstü toplanması da gündeme geti- rildı. Bakanlar Kurulu'nda bakanlann çoğunluğu görüş- lerini dile getirdı. Ilk konuş- mayı Başbakan BülentEcevit yaptı. Sezer'in KHK'yi im- zalamakla yükümlü olduğu- nu anlatan Ecevit, kararna- menin geri gönderilmesi sıra- sında basın açıklaması yapıl- masını eleştirdi. Ecevit, "Bu konuda açıkta- mavapma yetkisi\ok. Vna\a- sada cumhurbaşkanının gö- rev ve yetkileri açık, imzala- mak zorunda. Devletin bhü- ği ve bütünlüğünü hedefalan örgütlerle mücadele etmek zorundayız. Gerekli tedbirte- ri almak bizim sorumluluğu- muzdadu; Mevcutyasalarye- tersiz olduğuna görebu KHK kesinlikle gereklidir" dedi. MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeti, gerek Hizbullah ge- rekse yasadışı sol örgütlerden • Sezer'in geri gönderdigi KHK'yi görüşmek üzere toplanan Bakanlar Kurulu'nda Adalet Bakanı Türk, Cumhurbaşkanı'nın haklı olduğunu savunarak düzenlemenin yasa ile yapılmasını istedi. Yılmaz, bazı değişikliklerin yapılabileceğini söylerken MHP'li Devlet Bakanı Bal, uygulamada dindar yurttaşlara zarar verilmemesini istedi. gelecek bölücülük tehlikesine karşı KHK'nin gerekli olduğunu kaydederek ancak bunun halka iyi anlatıİması ge- rektiğini bildirdi. KHK'nin geri gönderilmesi konu- sunda Sezer'i haklı bulan Adalet Baka- nı Türk, hukuksal olarak Cumhurbaşka- nı'nın karannın doğru olduğunu belir- tirken hükümetin de kararname yapma yetkisi olduğunu söyledi. Türk, "Bude- ğjşiklik Anayasa Mahkemesi'nden dö- nebflir. Bu nedenle değişiktiği yasa ile yapahm" dedi. Türk'ün, kararnameyi en son ımzaladığı öğrenildi. Toplantıda, bazı bakanlann, Mec- lis'in olağanüstü toplanmasını günde- me getirdiği kaydedildi. Milli Savun- ma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu. "YAŞ kararlanna imza atan Cumhur- başkanı'nın bu KHK')i imzalamama- sına anlam veremiyorum" diyerek gö- rüşünü belirtti. Başbakan Yardımcısı Muhalefetten değiştirmeden gönderme' kararına tepki ' Sezer, noter olmadığını ispatladı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Muhale- fet, memurlann meslekten anlmalannı kolay- laştıran KHK'yi yeniden Çankaya Köşkû'ne göndermeye hazırlanan hükümete tepki göste- rerek "Cumhurbaşkanıyineimzalamaz" görü- şünü savundu. FP Genel Başkanı Recai Kutan, Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer'in kendisine 2. kez gönderilen kararnameyi imzalayacağını zannermediğini belirterek "Hükümet bu ka- rarnameye bakıp nerede hata yapok diye dü- şünmeüdir" dedi. DYP Grup Başkanvekili Tur- han Güven de, hükümetin kendisine "noter" aradığını belirterek "Saym Sezer, noter olma- dığuu ortaya koymuştur" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Sezer'in KHK'yi hüküme- te göndermesine destek çıkan muhalefet parti- leri, Bakanlar Kurulu'nda, KHK'nin yeniden Köşk'e gönderilmesi karannı eleştirdiler. FP Genel Baskaru Recai Kutan, hükümetin karar- nameyi ikinci kez Sezer'e göndererek gerilimi tırmandırdığını söyledi. Hükümetin içeriğine bakmadan kararnameyi Cumhurbaşkanı'na gönderdiğini savunan Kutan, "Cumhurbaşka- nunn KHK'yiimzalayacağını zannetmrvonım. EğerCumhurbaşkanı, kararnameyi onaylarsa meselenin çözümü içinAnayasa Mahkemesi'ne başyuracağız'' dedi. Kararnamenin içeriğinin hukuka aykm olduğunu kaydeden Kutan, "hü- kümet kararnameyebakıpbiz nerede hata yap- uk diye düşünmeüdir'" dedi. DYP Grup Başkanvekili Turhan Güven de. Sezer'in tavnnın doğru olduğunu belirterek hü- kümetin Çankaya'da adeta "noter" aradığını, ancak Sezer'in "noter oimadığmr" açıkça or- taya koyduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Se- zer'i uzun yıllardan beri tanıdığını belırten Gü- ven, "Saym Sezer, zorlamayla bir şeye imza at- maz. Bu kararnameyi de imzalamayacakbr" görüşünü dıle getırdi. Hüsamettin Ozkan da, KHK'nin hazır- lığı sürecinde bırçok hukukçudan görüş aldıklannı ve anayasaya aykınlık taşı- madığını dile getirdi. Bakanlann görüş- lerini açıklamalannın ardmdan KHK'nin değişiklik yapılmadan Köşk'e gönderilmesi oybirliği ile kabul edildi. Ece\it'in basına okuduğu açık- lama, devlet bakanlan Şükrü Sina Gü- rel, Yüksel Yalova ve Faruk Bal tarafin- danhazırlandı. Sezer'e anayasanın 104. maddesi doğrultusundabir gerekçe ha- zırlanarak gönderilecek. Gerekçeyi de Gürel, Bal ve Yalo\a'nın hazırlaması kararlaştınldı. Gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Mesut Yıhnaz. Köşk ile hü- kümet arasında gerginliğin "istenilen bir şey ohnadığını" söyledi. Yıhnaz, "Anayasal çerçeve- de sorunlar çözüffir" dedi. KHK ile geunlen düzen- lemeye dönük tepkilerin da- ha çok uygulamaya ilişkin olduğunu ve bu görüşünü Bakanlar Kurulu'nda da di- le getirdiğini kaydeden Yıl- maz, "Oendişelerigiderecek revizyonlar gündeme gelebi- Br. Ama hükümet adma di>o- rum ki. endişeye nıahal ola- cak uygulamalann ohnaya- cağını ifade edrvorum. Ge- rekçe olarak gösterilen ülke bütünhlğü. cumhuriyetin te- mel nıteBkleri bahane edile- rek kişüerin taciz edihnesi, zarara uğratılması gibi bir durum söz konusu olmaya- cak" görüşünü kaydetti. Yılmaz, bir başka soru üzerine de mevcut düzenle- melerin devleti korumak için yeterli olmadığuu ile- ri sürdü. Beklenen ve yerinde bir karar' STKB'den Fethullah Gülen davasına destek • Ankara DGM Başsavcısı Nuh Mete Yüksel'in Fethullah Gülen hakkrndaki dava açma girişimine destek veriliyor. STKB Dönem Başkanı Gülseven Yaşer, girişimin beklenen ve yerinde bir karar olduğunu söyledi. ÇYDD Genel Başkanı Türkan Saylan da yargının konuya el atmasmın önemini vurguladı. tstanbul Haber Servi- si - Sıvıl Toplum Kuru- luşlan Birliğı (STKB) Dönem Başkanı Gülse- ven Yaşer, Ankara DGM Başsavcısı Nuh Mete Yüksel'in Fethullah Gü- len hakkında dava açma ginşimınin, beklenen ve çok yerinde bir karar ol- duğunu belirtti. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Prof. Dr. Tür- kan Saylan da, Gülen ve yandaşlannın dın devle- ti kurmak amacıyla si- yâsetin ve devletin her kademesinde sinsice kadrolaştığına dikkat çekti. STKB Dönem Başka- nı Gülseven Yaşer, Gü- len'e dava açma gırişi- minin yerinde bir karar olduğunu belirterek "Dava açıldıktan sonra pek çok kişi ve kurum el- lerindeki bilgi ve belge- leri mahkemeye suna- caklar, tanıklık edecek- ler ve müdahil olarakka- tdacaklannr" dedi. Yaşer, Türkiye'nin la- ik temelde kurulmuş de- mokratik bir hukuk dev- leti olduğunu vurgulaya- rak Fethullah Gülen ve yandaşlannın yıllardır bu düzeni yıkıp din dev- leti kurmak için ışıkev- len, dershaneleri, yurt- lan ve okullanyla siya- setin ve devletin her ka- demesinde 'sinsice' kad- rolaştıklannı ifade ettı. Yaşer, Gûlen'in şimdiye kadar adaletten ve huku- kun denetiminden uzak kalmayı, yıllardu- hazu-- layıp devlet ıçuıe yerleş- tirdiği gizli kadrolannın ve sempatizanlannın yardımıyla başardığını söyledi. Yaşer sözlerine şöyle devam etti: "Çağ- daşlaşma yolundaki Türkiye'mizi bir örüm- cek ağı (kendi ifadeleri) gibi saran, bir 'bilim kurgu' fihni gibi dünya- yı ele geçirme planlan yapan bilinmeyen kay- naklardan beslenen bu örgütün, ülkemize her türiü takıyyeyoluyla da- ha fazla zarar vermeme- si, bağımsız ve etki alnn- da kahnayacak yarguun konuya el atması, gelece- ğimiz açısından büyük önem taşımaktadır." ÇYDD Genel Başka- nı Türkan Saylan da ya- zılı açıklamasuıda, Fet- hullah Gûlen'in örgütlü, paralı ve destekli bir şe- kılde çahştığıru vurgula- yarak, DGM Başsavcısı Nuh Mete Yüksel'in sürdürdüğü soruşturma sonunda, dava açma gi- nşiminin beklenen ve yerinde bir karar oldu- ğunu belirtti. Gülen ör- gütünün bilinmeyen kaynaklardan beslendi- ğini belirten Saylan, bu örgütün ülkemize zarar vermemesi için yargının konuya el atmasuıın ge- leceğimiz açısından bü-ı. yük önem taşıdığını vur- guladı. c SeKmiye Kışlası'na müze Birinci Ordu Komutanhğı ve Kümlr Bakanhğı'mn ortak çahşmalan sonucu, Selimiye Kışlası'nda inşa ve düzenleme çahşmalan tamamlanan "1. Ordu ve Florence NightingaJe Müzesi" dün Kültür Bakanı tstemihan Talay tarafindan açıldı. Talay açılışta yaptığı konuşmada. Türk Silahh kuvAetleri'nin ülke sav unnıasında biriik ve bütünlüğün teminaü, büyük egitim kunımu ve yeniliklerin, Ueri hamklerin öncüsü olduğunu vurgulayarak "TSK, Türk Milleti'nin tarihh le özdeş bir kurumdur. Bu müze ordumuzun tarihsel birikimlere verdiği önenıu değeri ve bunu gelecek kuşaklara aktarnıadaki çabasmı gösterir" dedi. 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hibni Özkök de "Geleceği çok iyi planlamak, geçmişi çok iyi bOmekle mümkündür" diyerek TSK'nin tarihe hep önem verdiğim, her türlü tarihi yapryı korumaya ahnaya çahştıklarını betirttL Arif Calban'ın istifası istendi Kâğıthane'de yeşil talanına protesto tstanbul Haber Servi- si - Kâğıthane Hamidiye Mahallesi'nde bulunan Yerleşim Yapı Sitesi sa- kinleri, FP'lı ilçe beledi- yesinin, bahçelerinde bulunan yeşilliği ortadan kaldınp yol genişletme çalışması yapmasını pro- testo ettiler. Eyleme anne-babala- nyla bırlikte katılan ço- cuklar, dozerlerin sök- tüğü fıdanlan ellerinde taşıyarak "Bahçelerimi- zi yok ettiler" dedi ler. Site önûndeki 5 metre- ük yolun yeterli olduğu- nu açıklayan semt sa- kinleri, "Genişletilecek yol, 100 nıetre ileride ye- niden darahyor. Yolun çe\ re yoDanyla bağjan- tısı bulunmuyor. Yol ye- tersiz olsa önce biz yol yapımını talep ederiz. Çe\Tenin ve yeşUin ko- runmasmı Jstijoruz" de- diler. Semt sakinleri, seçim döneminde FP'li beledi- yeye oy vennedikleri için 'cezalandınldıklan- m' belirterek Belediye Başkam Arif Calban'ı istifaya davet ettiler. Ma- halle muhtan Vehbi Ka- ya ise yolun NATO yakrt boru hattı üzerinde yapı- lacağını ifade ederek, olası bir patlamada çev- rede oturanlann büyük tehlikeyle karşılaşabile- ceklerine dikkat çekti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle