Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 AĞUSTOS 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
CemalKutay
kendhıi savundu
• İstanbul Haber Servisi
- Tarihçi-yazar Cemal
Kutay, Adnan Hoca
olaylannda adının
geçmesiyle ilgili olarak
yaptığı açtklamalarda,
Biîim Araştırma Vakfi
hakkında bilgisi
olmadığını söyledi.
Atatûrk'ü her ortamda
savunduğunu ifade eden
Kutay, bilimden,
Atatürk'ten bahseden
birçok dernek ve
kuruluşun, tatbikatta
şeriatın, gericihğin
sembolü oldugunu belirtti.
Adalet
Bakanlığfndan
açıklama
• tstanbul Haber Servisi
- Gazetemizde önceki
gün yayımlanan
"Cezaevinde Işkence"
başhklı haber üzerine
Adalet Bakanlığı Teftiş
Kurulu Başkanlığı bir
açıklama yaptı.
Açıklamada,
"05.07.2000 tarihinde
Burdur Cezaevi'nde
meydana gelen olaylar
sonrasında Nevşehir
Cezaevi'ne sevk edilen
kadın hükümlûleri
dinlemek ûzere
görevlendirilen adalet
müfettişi tarafindan,
görevli kâtibin de
katüması suretiyle ve
haberde adı geçen bayan
hûkümlü tarafindan da
okunarak imzalanan
detaylı ifadenin alınması
sırasında, 'Kaç santim
girdi' şeklinde belirtilen
bir soru sorulmasının
kesinlikle söz konusu
olmadığından. bu
konudaki iddıa tamamen
gerçek dışıdır."
Cezaevinde
'bilgisayar'
bulundu
• BERGAMA(AA)-
Bergama Cumhuriyet
Başsavcısı Ahmet Berke,
cezaevinde geçen
günlerde eylem yapan
terör suçlusu tutuklu ve
hükümlülerin kaldığı
koğuşun duvan içine
sakianmış 1 tabanca, 1
bilgisayar, 19 mermi ve 1
cep telefonu
bulunduğunu bildirdi.
FehPiye Erdal
mahkeme
önünde
• BRÜKSEL(AA)-
Sabancı suikastı
faillerinden Fehriye
Erdal, bugün 'davacı'
olarak Bruges
Mahkemesi'ne çıkacak.
Mahkeme heyeti,
'güvenlik nedenleriyle'
Erdal"ın turuklu
bulunduğu Bruges
Hapishanesi'nde kapalı
oturumdaTSl 16.00'da
toplanacak.
Kars Valisi
Turhan'dan
DaJe tepkisi
• KARS (AA)- Kars
Valisi Nevzat Turhan,
Köy Hizmetleri tl
Müdürlüğü 2000 yılı
,' yatınm programı içinde
bulunan, 19 ayn köye ait
,- 1 trilyon 170 milyar
tutanndaki içme suyu
işlerinin ihale
edilmesinde, il
- müdürlüğünün çeşitli
ı kademelerindeki
görevlilerin, ihaleleri
almak isteyen
müteahhitlerle çıkar
:
amaçlı yakın ilişki içine
girdiİderini açıkladj. Kars
Valisi Nevzat Turhan, 24
1
kişinin gözaltına
ahndığını belirtti.
Aralannda eski Izmir Belediye Başkanı Burhan Özfatura'nın yardımcısı da var
8 hayaKcitutuldandıHaber Merkezi - Izmir'de 'Balina ope-
rasyonu' çerçevesinde ortaya çıkartılan
trilyonluk hayali ihracat olayıyla ilgili
DGM'ye çıkartılan sanıklardan 8'i tu-
tuklandı. Tutuklananlar arasında, eski îz-
mir Büyükşehir Belediye Başkanı Bur-
han Özfatura'nın genel sekreteri yemin-
li mali müşavir AK GaHp Hahcı da bulu-
nuyor. Sanıklann bazılannın ifadelerin-
de kendilerine yöneltilen suçlamalan ka-
bul ettikleri öğrenilirken sorgusu sıra-
sında rahatsızlanarak hastaneye kaldın-
lan Mehmet Niyazoğhf nun sorgulama-
sına, hastanedeki tedavisi bitirildikten
sonra devam edileceği açıklandı. 'Baü-
na operasyonu' soruşturmasında tekstil
sektöründeki hayali ihracatın bir kolu da
Artvin'in Hopa ve Arhavi ilçelerinde or-
taya çıktı. İstanbul Mali Şube Müdûrlü-
• Sanıklann bazılannın ifadelerinde kendilerine yöneltilen suçlama-
lan kabul ettikleri öğrenilirken sorgusu sırasmda rahatsızlanarak has-
taneye kaldınlan Mehmet Niyazoğlu'nun sorgulamasına, hastanedeki
tedavisi bitirildikten sonra devam edileceği açıklandı.
ğü ekiplerinin duzenlediği ve 'Ahtapot'
adı verilen operasyonda ise piyasaya 24
trilyon liralık naylon fatura sürdükleri
belirlenen 4 kişi gözaltına alındı.
Hayali ihracat olayıyla ilgili gözaltı-
na alınarak Mali Şube Müdûrlüğü'nde
sorgulan tamamlanan sanıklar, önceki
gün DGM savcıhğına getirildiler. DGM
savcılan Cevdet Ulu, Feva Tetik ve Ah-
met Birsen tarafindan sanıklann ifade-
leri alındı. Savcılık, sorgulan tamamla-
nan sanıklardan Kemal Börekçi, Sibel
Alan ve emekli hâkim Hasun Gülten'ı
serbest bıraktı. DGM savcılığında sor-
gulanarak hâkim karşısına çıkanlan sa-
nıkJardan, Hakiki Koç firması sahibi ve
IZOTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı
Mehmet Niyazoğlu'nun muhasebecisi
Engin Yeşüağaç, eski Izmir Büyükşehir
Belediye Başkanı Burhan Özfatura'nın
Genel Sekreteri ve eski Izmir Defterdar
Yardımcısı Ali Galip Halıcı, muhasebe-
ci TamerBüyükçoban, muhasebeci şir-
ket ortağı Çetin Sirûçen, emekli vergi
denetmeni Süleyman Göngür, Gelirler
Bölge Müdûrlüğü'nde görevli vergi de-
netim uzmanı Selim Kirtil, avukat Şûk-
rü Acar ve muhasebeci Ömer Er tutuk-
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
Türidye, 34 yd muhalif kaldığı sözleşmeleri imzabyor.
Erdal Alptekin
'Kardeşim kişisel
nedenle bıçaklaclı'
Yıırt Haberleri Servisi - Egebank'ın eski sahibi ve
9. Cumhurbaşkanı Suleyman DemireTın yeğeni
YahvaMurat Demirel'ı bedelli askerlik yaptığı
birliğinde bıçakla yaralayan
Serdar Alptekin ın kardeşi Erdal Alptekin,
"kardeşinin sakbnvı tamamen şahsi nedenlerie"
yapüğını söyledi. Erdal Alptekin, kardeşinın
biriktirdiği parayı Egebank'a yatırdığını ve
bankanın batması sonucu Demirel'i
bıçakladığını anlattı. Erzincan'da bulunan
Erdal Alptekin, yaptığı açıklamada, kardeşi
Serdar Alptekin'in saldın olayını başkalannın
adına yaptığı iddialanrun doğru olmadığını
belirterek, "Kardeşim öyle bir insan değiL
Kimsenin sözin le hareket etnıez" dedı. Serdar
Alptekin'in daha önce bir süre
Özel Kuvvetler'de sözleşmeli uzman çavuş
olarak görev yaptığını, buradan aynldıktan sonra
da bir fabrikada çahştığını anlatan Erdal
Alptekin, şöyle konuştu:
"Serdar, buralarda biriktirdiği paralannı
sözkonusu bankaya yaördı. Ama banka battı ve
kardeşim bu olayı gerçekleştirdi. Parası giden her
insan böyle bir şeye kalkışabilir. Bu olay Serdar'm
tamamen şahsi meselesidir. Basında yer alan,
saldırryı başkalan adına yapdğı iddialan
tamamen asılsızdır."
TlRMIKI
landı.
Eski Başbakanlık Yüksek Denetleme
Kurulu üyesi yeminli mali müşavir Ke-
mal Altay, Gençkar Şirketi'nin ortakla-
nndan Yusuf Genç ile Suleyman Genç,
NBA TeksnTin sahibi tran uyruklu Hos-
fin Safyarzade \ e eşı Birgfll Safyarzade,
muhasebeci Haındullah Akgül. Sinan
Gündoğdu, Asun YükseL AtillaSûrücü-
oğJu, Nennin Dinç, Gökhan Göksal, flk-
ret Polat ve Yûksd Göksel ise tutuksuz
yargılanacak.
Izmir Emniyet Müdürlüğü Mali Şube
Müdürü Şerafettin BuraL soruşturmanın
koordineli olarak sürdürüldüğünü be-
lirtti. Bural, mali şubede sorgulamalan
süren Niyazoğlu, emekli Sayıştay me-
muru Duriye Karalar ve gümrük me-
muru Şekip Özbaş için 3 günlük ek gö-
zaltı süresi aldıklarını da
kaydetti.
AA'nın elde ettiği bil-
gilere göre, Izmir DGM
Nöbetçi Hâkimı Ömer
FarukKara'nın karşısına
çıkan tutuklu sanıklardan
yeminli müşavir sanık Ta-
mer Büyükçoban, ıfade-
sinde şirketin kuruluşun-
da Mehmet Niyazoğlu,
Beşikçi, Erdem ve Yavuz
Çelik'in oldugunu belir-
terek "Beni toplantrya Ni-
yazoğlu telefonla çağırdı.
Şirketi 100 miryar Bra ser-
maye ile kurmanıı istedi
Normal şirket oldugunu
sandun. Niyazoğlu, şirke-
tin adresinin benim adre-
sim ohnasuu istedi. Bana
Çip'de bir fabrika saün
alınacağı söyleniyordu,
ancak ohnadı" dedi.
Hopa'da 3, Arhavi'de
ise 11 firmanın ihraç et-
tikleri tekstil ürünlerinin
giriş faturalannın sahte
olduğu yönündeki ihban
değerlendiren Hopa ve
Arhavi emniyet müdür-
lükleri, söz konusu firma-
larda yaptıklan aramalar
sonucu çeşitli belgelere el
koydular.
:
Uludağ'da parti politikalanyla ilgili yeni kararlar alındı
FP'den 'siyasi tövbe' politikası
• FP programı netleştirilecek.
• Siyasi tövbe anlayışıyla geçmişteki hatalar
anlatılacak.
• Parti söyleminde "din" vurgusu azaltılacak.
• Batı ile ilişkilere ağırlık verilecek.
SEBAHAT KARAKOYUN
ANKARA- FP Genel Başkanı
Recai Kutan ve başkanlık
divanı üyelerinin
gerçekleştirdikleri Uludağ
kampmda parti politikalanyla
ilgili yeni kararlar alındığı
öğreniidi. FP'nin programımn
partinin gerçek görüşlerini
yansıtmaktan uzak oldugunu
savunan bazı başkanhk divanı
üyelerinin önerisi
doğrultusunda programın
değiştirilmesi için çalışma
başlatılması benimsendi.
FP'nin muhalefet çizgisiyle
ilgili değerlendirmelerin de
yapıldığı toplantıda, içeride ve
dışanda "dinci parti"
izleniminin ağır bastığma
dikkat çekilirken, bunu
değiştirmeye yönelik politika
yürütülmesi önerileri gündeme
geldi. Toplantıda "siyasi tövbe"
anlayışıyla hareket edilmesi ve
geçmişin hatalanndan ders
alındığının vurgulanması
konusunda da görüş birliği
sağlandı.
FP yönetiminin yaklaşık bir
hafta süren Uludağ kampmda
parti politikalan masaya
yahnldı. Başkanlık divanı
üyeleri partmin konumu ve
çizgisiyle ilgili saptamalarda
bulunurken önenlerini de dile
getirdiler. FP'nin programının
gerçek görüşlerini
yansıtmaktan uzak oldugunu
belirten bazı üyeler. "FP farkh
bir parti olma iddiasında.
Ancak programı, diğer merkez
sağ partilerin progranundan
hiç farkh değiL FP merkez sağ
partilere benzemeye çahşmak
yerine farkhhklannı ortaya
koyTnah* görüşünü saviindular.
Parti programının yenilenmesi
için bir çalışma başlatılması
kararlaştınhrken toplantıda
özetle şu görüşler ve öneriler
ön plana çıktı:
- FP'nin inandıncılık sorunu
var. Bugün savunduklanmızda
samimi olduğumuzu anJatmak
için geçmişteki hataların dile
getirilmesı ve bunlann
yinelenmeyeceği konusunda
güven verici bir davranış
sergilenmesi gerekir. Siyasi
tövbe anlayışla hareket
edilmelidir.
- İçeride ve dışanda
FP ile ilgıiı "dinci parti"
izlenimi ağır basıyor. Parti
söyleminde "din" vurgusu
azaltılarak bu izlenim ortadan
kaldınknalıdır.
- Batı ile ilişkilere önem
verilmelidir. FP, kapatma
davası, Erbakan'ın
mahkûmiyeti ve TCY'nin 312.
maddesi değişikliği gibi sadece
kendisini ilgilendiren sorunlar
yaşadığmda dışandan destek
arayan bir parti konumunda
olmak yerine ülkeyi
ilgilendiren temel konularda da
ana muhalefet partisi olarak ön
plana çıkmalı, lobi yapmahdır.
AYDIN ENGİN aenginrodoruk.net.tr
Bu satırlaryazıhrken Bakan-
lar Kurulu daha toplanmadı.
Toplanacaklar ve "yargıç "tan
dönen şu ünlü "kanun hük-
münde kararnamelerini" ne
yapacaklannı konuşacaklar.
Pek çok günlük yazının kade-
ri gibi bu yazı da bu bilgiler ol-
madan yazılıyor. Ama bu "sa-
kınca" galiba çok da önem ta-
şımıyor.
Ne yapacak hükümet?
Ya ellerinde kalan kararna-
melerini yeniden Çankaya'ya
yollayacaklar ki bunun siyaset
dilindeki çevirisi belli:
- Çankaya noter değildir.
Malum. Kararnameyi geriyol-
layarak bunu kanıtladı işte. lyi
güzel. Ama işin tadı da kaç-
masın. Imzayı bassın. Bu ül-
kede kararian hûkümetler ve-
rir.
(Buradasakın "Sahimiyav"
filan diye sonmayın. "Kararia-
n MGK verir, hûkümetler uy-
gular. Uygulamazlarsa gider-
ler" diyecek halleri yok ya.)
Eğer bu olasılık gerçekleşir
ve top yeniden Çankaya'daki
"yargıç"\n önüne gelirse ne
olacağını bilemiyoruz. Ama
'Yargıç' İşleri Berbat Ediyor
görünen o ki "yargıç" hukuka
bağlılıkta kararlı ve hukuku,
"yasalann toplamı" olarak de-
ğil, hukukun özündeki "hak,
adalet, evrensel değerier" gi-
bi temel kavramlaria tanımlı-
yor. Memurun cezalandınlma-
sının, suçun ancak yargı kara-
nyla kesinleşmesi ile mümkün
olacağının altını kalın çiziyor.
Ikinci olasılık, hükümetin to-
pu Çankaya'ya değil, Türkiye
Büyük Millet Meclisi'ne atma-
sı. Sonbaharda Meclis açıldı-
ğında, kararnameyi, bir yasa
tasarısına dönüştürerek mil-
letvekillerinin önüne getirme-
si.
Olasılıklardan hangisi ger-
çekleşirse gerçekleşsin, Çan-
kaya'daki "yargıç "ın, kırmızı
ışıkta durmak, hastanede kuy-
ruğa girmek, kendi alışverişini
kendi yapmaktan öte, ettiği
yemine sonuna kadar sadık
kalmak gibi bir erdemi olduğu
da ortaya çıktı. Üstelik yemi-
nini bir biçimsel söz kalabalı-
ğı olarak değil, laikliği, cum-
huriyeti, demokrasiyi ve ille de
hukuk devletini, hukukun üs-
tünlüğünü korumak, kolla-
mak, savunmak bağlamında
kavradığı da anlaşıldı.
Yani dumm çok ciddi. "Yar-
gıç", alışılmışın ötesine çıkıyor
ve her şeyi berbat edeceğe
benziyor.
Nitekim, cumhurbaşkanla-
nndan "se/c/z/nc;"sinin renkli
donlaaskeribirlikteftişini, "si-
villeşmede bir devrim " olarak
selamlayan yalaklar da, "Dev-
let adamlığını iki paralık etti"
diye kınayanlar da Çankaya
"yargıç'ının karşısında domuz
topu gibi kenetlendiler.
Renkli donla asker teftişi
söz konusu olduğunda, farkh
görüşlerin karşılıklı hoşgörü
içinde sergilendiği "muhte-
şem" bir demokratik tartışma
örneği verenler, devlet masla-
hatı ile hukuk arasındaki bir
çatışmanın daha tohumları
belirdiğinde göğüslerini aslan-
lar gibi gerip devletin safında,
hukukun karşısında saf tutu-
verdiler.
Kimileri tartışmayı, "Ahmet
Bey..." diye başlayan "edebi
edepsizlik örnekleriyle zen-
ginleştiriyor; kimileri kendi gö-
zündeki merteği unutmuş,
Cumhurbaşkanı'nı "üç-beş
avanağın alkışlanyla kendini
iyi hisseden" bir başka kişi
kertesine indirmekte sakınca
görmüyor.
Her zaman sağduyulu ol-
maya özen gösteren meslek
ağabeylerimiz bile "...biryar-
gıç, cumhurbaşkanı olunca
hâlâ yargıçlığa devam eder-
se, bu tür sıkıntılar kaçınılmaz
olur" gibi tuhaf bir akıl yürüt-
meyle, sözü neredeyse, "Im-
zalayıverse de devletin tepe-
sinde sıkıntı doğmasa" deme-
ye getirmekteler. . .
Nedir bu sıkıntı?
Şeriat düzenini, hem de şid-
det kullanarak, terör saçarak
egemen kılmak isteyen devlet
memurian, sanki bütün devlet
aygıtını sarmış; yasa çıkarmak
gibi uzun erimli yollara başvu-
rulursa iş işten geçmiş olacak.
O yüzden hemen bir kararna-
me çıkanlsın. Çankaya imza-
layıversin. Önce şeriatçı me-
murian kulaklanndan tuttuğu-
muz gibi kapının önüne koya-
lım. Ardından kararnameye
ustaca konmuş yetkilere da-
yanarak "boykot, işiyavaşlat-
ma, grev gibi eylemlere katıl-
ma*"suçunu işleyecek, örne-
ğin KESK çatısı altında top-
lanmış "huzur bozan, düzene
karşı çıkan" memurian da
ayıklayalım. Böylece devleti
koruyalım; huzurumuz korun-
sun; ANAP stepneli DSP-
MHP koalisyonu, IMF niyet
mektubu, faturasını emekçite-
rin ödediği enflasyonla müca-
dele programı tıkır tıkır yürü-
sün; yani hepimize mutluluk-
lar saçan şu "istikrar" bozul-
masın.
Ya hukuk?
Canım hukuk iyidir, ama
devlet işlerine engel olmadığı
zaman iyidir.
Yani hukuk, rakı gibi birşey-
dir Azıyarar, çoğuzarar...
* • •
öffffff!..
POLİTİKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Şimdi Ne Olacak?
Konu günlerdir tartışılıyor; anayasa profesörleri
'kanun hükmünde kararname'rim hukuki yapısı üze-
rinde duruyor; başta Başbakan Bülent Ecevit olmak
üzere hükümet üyeleri diretiyor:
"Cumhurbaşkanı KHK 'yi imzalamakzorundadır..."
Oysa, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer
KHK'yi geri çevirdi...
Bundan sonra ne oldu?
Dün Bakanlar Kurulu toplandı ve 3.5 saat sonra
Başbakan Ecevit açıklama yaptı:
"KHK'yi değiştirmeden geri gönderiyoruz. Ana-
yasa gereği cumhurbaşkanı KHK'yi imzalamakzo-
rundadır..."
Başbakan Ecevit, basın toplantısında oldukça ger-
gindi...
Çankaya Köşkü'nde bir hukuk insanı oturdu-
ğundan, bu kişinin daha önce Anayasa Mahkeme-
si Başkanlığı yaptığından Ecevit yoksa habersiz miy-
di?
Böyle bir şey elbet olmaz!..
Ama dün Ecevit'i ızlerken gördüm ki bir hukuk in-
sanı oian Cumhurbaşkanı Sezer'e, Başbakan sanki
hukuk dersi verir gibiydi!..
Elbet hükümet demokratik bir hukuk devleti olan
Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkelerini koruyup kol-
lamak için önlemler alacak, Prof. Dr. Mümtaz Soy-
sal'ın da belırttiği gibi laikliği koruyacaktır... }
Buna kim karşı çıkabilir?
Çıksa çıksa din bezirgânlan, tarikat şeyhleri kar-
şı çıkar!..
Ama hem cumhuriyetın temel ılkeleri, hem laiklik,
hem demokrasi, hem kişi hak ve özgüriükleri
KHK'lerie değil, yasalaria korunup kollanır...
İşte Cumhurbaşkanı Sezer, bu gerçeğı vurguluyor,
bu yetkiyi de Başbakan Ecevit'in söylediklerinin ter-
sine Türkiye Cumhunyetı Anayasası'ndan alıyor...^
Ne diyor Prof. Dr. Bülent Tanör: ^
"Cumhurbaşkanının hükümetten gelen işleri g&-
ri gönderebilmesı için anayasa hükmü şart değil.
Çünkü yürütmenın iki başından biri olarak bunlan
gerigönderme yetkisi vardır. Anayasanın 104. mad-
desi cumhurbaşkanına 'devlet organlarının dü-
zenli ve uyumlu çalışmasını gözetmesi'n/ emre-
diyor. Bundan sonra hükümet, cumhurbaşkanınıp
çok kuvvetli hukuki gerekçeleri karşısında karama-
meden vazgeçip kanun çıkarma yoluna ağırlık ver-
melidir."
• • •
Düzenlemeler KHK'lerie değil yasalaria yapılır!..
irticayı ve bölücülüğü KHK'lerie nasıl önleyecek-
siniz?
Tarikat şeyhlerine, şıhlanna her türiü ödünü ve-
renler, tarikat okullannı öve öve göklere çıkaranlar ne-
dense laık demokratik cumhuriyeti korumak için
KHK'lere sığınıyoriar...
Neden yasa çıkmaz, çıkanlamaz?..
Başbakan Ecevit bunu bılıyor...
Meclis'te Fazilet Partisi mi evet diyecek böyle bir
yasaya yoksa hükümet ortaklan ANAP ve MHP mi?..
Hiç binsi!..
Topu 28 Şubat sürecine atıp "Carvm askerter
böyle istiyor^ demek kolaycılık değil mıdır''
Bugun şeriatçı ve tarikatçı örgütlenme Milli Eği-
tim Bakanlığı'na bağlı devlet okullannda hâlâ ıvme
kazanıyor; Türk-lslam sentezini savunan müdür-
lerbaştacı ediliyor; gerıci-faşistyapılanmasürüyor...
Peki Milli Eğitim Bakanlığı kimin elinde?
Demokratik Sol Parti'nın!..
Kültür Bakanı, Yekta Kara'yı görevinden alması-
nı biliyor, İstanbul Kültür Sanat Vakfı Başkanı Şakir
Eczacıbaşı yla uğraşıyor ama kendi kadrolanndaki
'dinci-gerici' yapılanmayı, Fethullahçı kadrolan gör-
mezden geliyor...
28 Şubat süreci Türkiye'de dinci-gerici kadrola-
nn eylemlerinı durdurdu ama onlan devlet erki için-
den anndırmaya yetmedi...
Neden?
Çünkü siyasi erk, 28 Şubatı içine sindiremedi!..
Şimdi hem ANAP hem de MHP, KHK'lere dört el-
le sanlıyor; siyasal çıkar hesaplannı bu yolla elde et-
meyi düşünüyor...
Açıkça belirtelim:
KHK kolaycılık...
TBMM'den yasa çıkaramazlar!..
• * •
Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu'nun siyasi ve
ideolojik yapısını anlatmaya gerek var mı?
Fethullahçı kadrolar orada; şeyhlerin, şıhlann
müritleri görevlerinın başında...
Kimi kime şikâyet edeceksin?
KHK burada kurtancı mı?
inanmıyoruz!..
Tahkim Yasası'nı bir çırpıda çıkaran TBMM; laik
demokratik cumhuriyeti yıkmak isteyen memur-
ian cezalandırmak için yasa çıkarmaktan aciz midir?
28 Şubat süreci Türkiye'de sürdüğüne göre Mec-
lis neden bir yasa çıkaramıyor?
Siyasi erk, sıkıştığında işin içinden "28 Şubat" de-
yip çıkıyor; sonra da KHK'yi savunuyor...
Haydi çıkann şu yasayı...
Vatan, millet nutuklan atacağınıza önce yasala-
n çıkann!..
hikmet.cetinkayafn cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 02127 513 90 98
Cumhurryet
kıtap kulübü^ kıtap kulübü
XJt*ıp>lzırı
ÇA6ININ TANIĞI ÜÇ YAZAR
2 BAS.
KUBİUY OLAYI VE TARİKAT
KAMPIARI
4 BAS-
SANCILI YILLAR KUJATILMIŞ
SOKAKLAR
4 BASI
KUZU POSTUNDA KURT
2 BASI
ZAMBAK SAMA DA BULAŞTI KAN
2 BASi
DİN BARONUNUN KAZLARI
2 BASI
ASIK KADINLAR SOKAĞI
2 BASI
ŞERİAT PAZARI
SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL
TÜRKİYE'NİN $EYTAN ÜCGENİ
ZLERİN POYRAZ
Cumhunyet Kıtap Kulubu Çağ Pazartama A.Ş. Turkocağı Cao.
No 39/41 (34334;Cagaloğlu-lstanbul Tel 514 01 96