Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS2000 CUMA
O L A Y L A R V E ( J O R U Ş L J L R olay.gorus@cumhuriyet.com.tr
Kültüre Saray...
ÇeükGULERSOY
S
osval giindeme, bır kul-
tur merkezı yapımı an-
laşmazlığı oturdu Aya-
zaga ağaçlan ıçıne ıkı ta-
nhsel koşkun yanı başı-
na, kapsamlı bır beton sa-
rayın oturtulması konusunda, Kultûr
Bakanlığı ıle "yapımcr vakıf, anlaş-
mazlığa duştuler Once vakfın yone-
tıcısı resımlı demeçlen ıle, yardımı
kesen -ve randevu da \ermeyen- Baş-
bakan"ı suçladı Yanıt, Kultur Baka-
nı ndan geldı O da hukumetın bu ış-
tekı gerekçelennı -somut orneklerle-
sıraladı Vakıf koşe yazarlannın çağ-
nsı ıle, Cumhurbaşkanı'nı "olav yeri-
ne" davet ettı
Medyamız ıse, gerek koşe yazarla-
n, gerekse haberler bolumlennde, ko-
ro halınde vakfın yanında yer aldı
Ozellıkle de, yurtdışının zengınlıkle-
nne vıırgun hanım yazarlar ve genç-
ler, bu tavn aldı
Son gunlerde, medyada bıraz karşı
goruşler de belırdı Önte Orhan Bir-
git, "Ekonominin birçok dahnda çab-
şan ve para kazanan bir holdingin bu
mensubunun, nive biraz da kendı ka\ -
naklarma başvurmadığuu'" sordu Ka-
pıtalıst ekonomının ıçten bır savunu-
cusu olan Ege Cansen, bu ışte de tu-
tarlıdavrandıvekapıtalızmın bırazha-
yır-hasenatı da kapsadığı gerçeğının
altını çızdı
Oktav Ekşi, lstanbul Festıvalı'nde
sağlanan bır başannın, "her işe fatu-
ra edilemeyeceğini'' belırttı V ümaz
Karakoyunlu. olayı devlet sıstemımız
ıçındekı yenne oturtarak gozlemle-
nen çarpıklıklann bır dokumunu yap-
tı, denetleme mekanızması devTeye
sokulacaksa, bunun Cumhurbaşkan-
lığı Kurulu'na değıl, uzman Malıye Ba-
kanlığı'na dûşmesı gerektığını belırt-
tı ve Meclıs açıldığında olayın orada
da ele ahnacağının altını çızdı Ahmet
Tan'ın 31 Temmuz gunlu yazısından
ıse, devletın, parayı venrken, Malı-
ye 'nın denetımı koşulu koyduğunu
oğrendık
Ben bu yazımda, kışılerle ve taraf-
larla ılgılenmeden, yanı anlaşmazlığın
portrelen ustune bır usrubeç boyası
çekerek olayı önce dunya oraeklerinin
çerçevesine orurtmak, sonra kendi hu-
kuk sistemimiz içindeki yerini betirte-
mek, daha sonra da Türîdye ve Istan-
bul gerçekleri karşısındakı görunûmu-
nu değerlendırmek ıstenm Bu, hem
bir istek hem de bir zorunhıluk.
Once, artık yaşlanmış bir küJtûr
emekçisi olarak, sonra da kendısırun
kurduğu, en buyuk varlığıru bağladı-
ğı ve tum servetını de bağışladığı bır
kultur vakfı yolu ıle topluma hızmet
etmenın, elle tutulur, somut bır örne-
ğını gerçekleşüren, tanhtekı ve günu-
muzdekı sayısız vatandaşlanmızdan bı-
n olarak, bu yazıyı yazmanın da, hem
bir görev hem bir hak olduğu düşun-
cesındeyım
- Toplum bınmı ve devlet sistemimiz
açısından ele alındığında, bu olayda
uygubnan "model" çarpık, Devlete de-
nılmış kı, "Parayı sen ver, işi ben ya-
payım. Başan benım olsun. Vonetim
de bana kalsın!" Bo\ le bir sistem. dun-
yada yok! 19 vy da palazlanan burju-
vazı, ekonommın dumemnı de ele al-
dığında, kultur ışlennde de onculuk-
ler etmış ve eserler ortaya koymuştur
Bızdekı gınşımcılen de ortaya atan
model, bunlar Ama çok önemli bir
farkla: Bau'da burjuvazi onculukler et-
mış ve eserler ortava koymuştur. Biz-
deki girişimcileri de ortaya atan mo-
del, bunlar. Ama çok önemli bir fark-
la: Batı'da burjuvazi, parayı da kendi
koyar! Dunya bunun orneklen ıle do-
lu Turkıye'de ıse, ekonomıbıle "dev-
let eüyle zengmleşme" uygulamasına
dayandığı ıçın, bu da o doğrultuda bır
olay Ama çarpıcı Daha doğrusu, son
polermkler dolayısı ıle su yuzune çık-
tı da oğrendık
- Hukuk açısından, durum yine ka-
buledilemezbırdokuda Bır vakıf ku-
rulurken mahkeme önce,konulanser-
mavenin, hedef ahnan işlere yetip yet-
meyeceğine bakar Onumüzdekı or-
nekte, amaç edınılen gemş bır kultur
merkezı yapımını yurutmek ve ışı yûz
akı ıle bıtırmek şöyle dursun, temelı-
nı atmaya yetecek kaynağın bıle va-
kıfta olmadığı anlaşıldı
Boyle bırvakıf, olamaz \aktf,"ver-
mek" eylemi ve temeü üstüne kurul-
muş birhukukçansKhr. Gerekdinimiz-
de, gerek hukukumuzda, ' Belırlen-
mış amaçlara, bır dunya varlığının tah-
sısı olarak tanımlanır. Ortada yeter-
H bir dunya malı" yoksa, vakıf da
voktur.
eşgüdüm ve uyumun sağlanmadıgı,
bakanın açıklamalanndan v e \ akfın ya-
nıtlarından anlaşıldı Başlıcaikikonu-
da sozleşmeye aykınlık goruluyor
- Yapımın, çapınm ve ölçeğinin bü-
yütülmesL Vakıf, otopark, çarşı ve
ağırlama yerlen gıbı eklentılenn "ge-
rekK olması dolayısı ile" ınşaata katıl-
dığını açıklıyor Basın da, "çağdaş
müzeciliktev^kûltürkurumlarındabu
tip yan tesislerin zorunlulugu"nu ıle-
n surerek vakfı savunuyor Çağdaşh-
ğın ve konforun sonu yok Bunlar ge-
reklı de olabılır
Ama ortada bır devlet sıstemı, hat-
ta özel hukuk kıtabı var Kımınle olur-
sa olsun bır ışe gıreceksınız, bunun enı-
boyunu baştan ortaya koyacaksmız
"Şu-şu raflan zomnhı gordüm, ben ek-
ledim!" savunmasını, bır bakkal bıle,
ortağına ılen suremez
- Yaonmlann planlanmasında ana
ilke, once ilk hedeflerin ele ahnmao-
dır ve onlann gerçekleştınlmesı zorun-
luluğudur Bır savaşta olduğu gıbı
Fetbedflecek yeridurmadan genişletir
ve uzaürsanız. ilk hücum ettiğiniz ka-
sabayı da alamazsına. Bu olayda, boy-
lesıne bır "yannm stratejisi" yanlışı
da var Pekı, parayı veren makamlar,
neden daha once bunu gundeme ge-
tırmemış9
Bellı kı, orada da devletın
bır ıhmalı söz konusu
Ama Mecelle'den ben geçerlı ve
olumsuz bır hukuk kuralı, "Baünn,
yani yanuşın, ornek olamavacağTdır
- Işı, "lstanbul,gerçekleri ıçineotur-
tarak değerlendırmek de gereklı Bu
şehrin, öncelikli konulan, neler? Özel-
lıkle geçen yıldan bu yana, bırkaç kez
sarsılan ve goz ardı edılemeyecek ha-
sarlar alan tstanbul 'da, bakanlıklar ye-
nı ve luks yatınmlara mı destek olma-
lı, yoksa bır yandan eldekılen kurtar-
maya çalışıp, bır yandan "fflerisi'' ıçın
fon mu ayırmaya bakmalı7
Bu yazdık-
lanm, ne demek9
Açıkça yazıyorum, şu demek Is-
tanbul'da, uzun tarihi içinde, yeni bir
dönem açüdı: Bunu bileüm. Deprem,
her turden yapıya onemlı zararlar ver-
dı Kaç camı yıkılmak uzere Adlan-
nı vermeyeyım, bır çok devlet hasta-
nesınde, elîer duvara gırecek kadar
çatlaklar goruluyor Sayısız konutta, sa-
yısız hasar var
Bunlar bır yana, bütûn yerbıluncı-
len, bu dıyann yakın bır gelecekte fe-
na halde ve tam sallanacağı konusun-
da bırlıkler Bunun tanhı bellı değıl,
ama olacağı kesın Ben kaç kez yaz-
dım Tanh de böyle soyluyor Cankur-
tarma, ulaşımı ve yollan açma, salgın
hastalıklarla baş etme konulannda
hıç hazırlığı olmayan bır yerleşımın ya-
pacağı ış tann aşkına, "Nescafe içilir-
ken dergikanşaruan kevifli mekânlar"
üretmek mıdır9
Bır felakete hazırlan-
makmıdır9
Yobaz kızların taşıdığı, "7 ölçekük
yetmedi mi?" yaftası, bır taş kafalılık
göstergesıdır Ama, bılımsel gerçek-
len unutmamak, onlemler duşunmek
ve devlet parasını en zorunlu işlere
kullanmak, hem aklın hem toplum-
culuğun gereklendır
-Kultûr Bakanhgı'mnvasalislevle-
ri ve guncel vukumlulukleri çerçeve-
sırun de bır fotoğrafi çekilecek olursa,
bundakı eskı ve yoksul aıle bıreylen-
nın ıçıne, luks bır kongre merkezı gı-
remez Keşke gırse Ama gıremez
Beyler ve hanımlar, Atlantık otesı
yaşamlannızı ve ozlemlennızı bılıyo-
rum Ama gerçekçı olun, sennkanlı du-
şunun ve insaf edin. Bu bakanhğın dar
eline, müzeler, kazı ve oren verleri, ki-
taphklar, konservatuvarlar, opera- ba-
le kuruhışlan.. bakryor. Bunlann bep-
si de acınacak halde. Be\ azıt Kıtaplı-
ğı'nda , depremde dolaplar devnldı,
yerden kaldınlarruyor Topkapı Sara-
yı dökuluyor Fatıh tekı Mıllet Kutup-
hanesı'nın yapısı çatladı
Bu ortamda, yeru bır kongre mer-
kezıne yuz mılyon dolar aynlması,
sızce doğru mu9
Pekı, başlanmış bır yatınm, yanm
mı kalsın^ Bu da rasyonel olur mu9
Ol-
maz efendım Yazının başına done-
yım Vakıf, önce bugune kadarki işle-
rin bir hesabuıı venr, temızier, sonra
da yeni ve ozel kaynaklara >oneBr. Eğer
bakanlıkla sozleşme olanâk tanıyorsa,
holdıngler, basın buyuklen, boyle bır
yere sevdah herkes, kampanya açar, ışı
bıtınr Happv end.
ARADABİR
TURAN ALTUNTAŞ
Emeklı Oğretmen, Adana
Öğretmeni Huzursuz
Eden Yönetmelik
Norm kadro nedır? Mıllı eğıtım bakanına ozgu-
lenmış (tahsıs edılmış) ıstek dışı atanacak oğret-
men kadrolandır Bu hak, mıllı eğıtım bakanına 10
Şubat 2000 tanhınde uygulamaya konan Norm
Kadro Yonetmelığı'nın (NKY) 1 maddesıyle venl-
mıştır Bu yonetmenlık uygulansaydı "Sen bu okul-
da fazlasın" denılerek atanma kararnamesı elıne
verılecektı Eğıtım Emekçılen'nın 10 Hazıran 2000
yuruyuşu, bakanlığa gerı adım attırmıştır Bu antı-
demokratık atama, eylul ayına ertelendı Tehlıke geç-
mış değıl, genletılmıştır
Norm Kadro Yonetmelığı'nin, oğretmenlen hu-
zursuz eden maddesı "Seyrekleştırme amacıyla
yapılacak ıstek dışı atamalar" Bu, bakana ozgu-
lenmış oğretmen kadrolandır Oğretmenı, ısteme-
den, gozunun yaşına bakmadan "Sen bu okulda
fazlasın
1
" denılerek elıne atama kararnamesı ven-
lıp bır başka okula surmektır
10 Hazıran 2000 tanhınde, cumartesı gunu, Eğı-
tım Emekçılen'nın orgutlu sendıkası Eğrtım-Sen'ın
Ankara'da toplanıp "Norm Kadroya Hayır
1
" yuru-
yuşu, bakanla goruşmesı, bakanlığa gen adım at-
tırmıştjr, ama 11 Hazıran 2000'de bakanlığın, Res-
mı Gazete'de bır yazısı yayımlandı Buna gore ata-
ma teblıgatlan durduruldu "Son gelen gıder" ye-
nne, "Hızmetpuanı duşuk gıder" şeklınde yayım-
landı Utku dırenen emekçılenn olmuştur Yalnız teh-
lıke geçmemış ertelenmıştır Bu haksız uygulama
gen çekılene dek, mucadele devam edeceğe ben-
zıyor
Norm Kadro Yonetmelığı bınlerce oğretmenı hu-
zursuz etmıştır Oğretmenlen belırsızlık ıçıne sok-
muş, yaz tatıllennı haram etmıştır Evı, okulu, ma-
hallesı, kısacası yuvası dağılacağı endışesındedır
Norm kadro uygulaması, torpılı yasalaştrmaktır Sen-
dıkaya gozdağıdır sendıkalaşmayı caydırmaktır
dıye yorumlanıyor
Norm Kadro Yonetmelığı'nde başka neler var
9
llkoğretım okullannın sınıflanndakı oğrencı sayı-
sının 10'dan az, 30'dan çok olmamasını hukme bağ-
lıyormuş Adana'da bır okulun 1 sınıfına gırdım,
mevcut 70, sınıf ağzına dek dolu Dershane yap-
tır, sınıflan da 30 kışılık yap o okulda oğretmen faz-
lası kalmaz Norm kadro uygulayarak oğretmenı
de huzursuz etmeye gerek kalmaz
NKY, llkoğretım mudur yardımcısını 3 ıle, orta-
oğretımde 4 ıle sınırlıyor 1501 oğrencısı olan bır
llkoğretım okulu ıle 3000 oğrencısı olan bır başka
ılkoğreflm okuluna aynı sayıda 3 mudur yardımcı-
sı vermenın anlaşılır yanı var mı? Bu yonetmelığın
olçutu yok
NKY, koylerın bırleştınlmış sınıflannın oğrencı
sayısını 30'dan 40'ayuksettmıştır Bu tutum, bu okul-
lan çoğaltmadır Eğrtımde fırsat ve eşıtlığı yok et-
mektır NKY'ye gore koy llkoğretım okullarında,
şube sayısı 9'un altında olanlara beden eğıtımı, re-
şım-ış, muzık oğretmenı venlmıyor Bılen oğrete-
cekmış Yetenek derslen ıçın boyle bır karar, eğı-
tımbılımsel olarak yanlıştır
Kesınlıkle, Norm Kadro Yonetmelığı gen çekıl-
melıdır
ORDU 1. ASÜYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo 2000/67
Davacı Alı Felek davalılar Kemal Felek, Mustafa
Felek, Halıs Felek \e Hakkı Felek hakkında ıştırak ha-
lındekı mulkıyetın muşterek mıılkıyete çe\nlmesı da-
\asında,Ordu Karaağaç koyunde pafta 7, parsel 584'te
kayıtlı taşınmazın davalılann ıştırak halınde mulkıyetı-
nın muşterek mulkıyete donuştunılmesıne karar venl-
mesı talebıne karşı davalılar Hakkı Felek, Halıs Fe-
lek ın duruşmanın atılı bulunduğu 18 9 2000 tanhınde
saat 10 00'da Ordu 1 Aslıye Hukuk Mahkemesı duruş
ma salonunda hazır bulunması veya bır vekılle temsıl
edılmelen bulunmadıklan takdırde yargılamanın yok-
luğunda de\am edılerek karar venleceğı hususu ılanen
teblığ olunur Basın 44547
Kamu Personeli ve Bir Öneri
Doç. Dr. Tonguç Görker
B
ır ulkenın sosyal adalet ölçu-
su, oncelıkle gehr dağıhmı
ıle bellı olur Bu konuyu, Ata-
turk Turkıyesf ne sahıp çık-
ma çabası gosteren yazarla-
nmız, yıllar yılı ymeledıler
Oysa yeni Turkıye'nın ilk 25 yılından son-
ra, fırsat bulanın kendı çıkarına duzenledı-
ğı uygulamalar ve yasalar bırbınnı ızJedı
Adıl gelır dağılırmnın gıderek duzenlenme-
sı beklenırken, gıderek zengm ıle fakır ara-
sındakı uçurum dennleştı Her geçen yıl uçu-
rum daha da dennleştı ve yeni sorunlar be-
lırdı Geçen gunlerde Cumhurıyet köşe ya-
zarlarmdan, AC Nıelsen Zet Araştırma Ku-
ruluşu'nun venlennı oğrendık Nüfusumu-
zunyuzde4 5'ınınayhkortalamagelın3mıl-
yar lıranm uzennde, yûzde 10 5 dolaymda
nufusun aylık ortalama gelın ıse 1 5 mıh/ar
dolayında Bu kımseler pıyasa ekonomısının
varhk nedenı Bunlan ızleyen yuzde 17 ora-
nmdakı nüfusumuzun bır aıle ıçın ortalama
aylık gelırlen 485 mılyon lıra
Yoksulluk smın olarak bır aıle ıçm hesap-
lanan aylık 520 mılyon lıranın bıraz alrmda
Yaklaşık 10 5 mılyon kadar olan bu nüfus,
sadece zorunlu gereksınımlennı karşılaya-
bılıyor
Gen kalan ve nüfusumuzun yuzde 68'ını
oluşturan aıle kesımı, yoksulluğun bunalımı
ve açlık smınnm dayatması ıle yaşamlarmı
surdûrmek zorunda Bu kesımın ıçınde ay-
lık aıle gelın 166 mılyon lıra dolayında olan
on bır mılyon kışı de yaşıyor
Kamu personelınde de durum farklı değıl
Sozde enflasyonu yenecek olan ıktıdanmız,
memuruna enflasyon sımnm geçmemek m-
yetıyle ilk 6 ayda yuzde 15, ıkıncı 6 ayda yuz-
de 10 zam yaptı Oysa enflasyon daha yılın
ılancı yansına gırerken yuzde 60'ı geçtı
Ulkemızde kamu personeli sayısı toplam
2 100 000 dolaymda Bunlardan Sermaye
Pıyasası Kurulu ıle Rekabet Kunılu'nun baş-
kan ve uyelen, 3 mılyar lıranm uzennde ay-
lıkla ülkemızın en değerlı memurlan Bun-
lan Başbakanlık Mûsteşan ıle Genelkurmay
Başkam ızlıyor
3'uncu değerlendırme kademesmde yuk-
sek yargı başkanlan ve kuvvet komutanla-
n, 4'uncu kademede musteşarlar, yüksek
mahkeme başsavcılan, orgeneraller ve ora-
mırallerbulunuyor 5 kademede korgeneral-
ler, koramıraller, ozelleştırme ıdaresı baş-
kanı, 6 kademede 1 sınıf hâkım ve savcı-
lar, buyukelçıler, genel mudurler, tumgene-
raller, vahler ve YÖK Başkam, 7ı-kademe-
de rektorler, kurum başkanlan, mûsteşar yar-
dımcılan, tuğgeneral, tuğamıraller, 8 kade-
mede dekanlar, profesörler, elçıler, genel
mudur yardımcılan, albaylar 9 kademede
ıse daıre başkanlan, hâkımler, savcılar, kay-
makamlar, valı yardımcılan, doçentler ve
yarbaylar yer alıyor
Sayılan 100 bmı geçmeyen bu dokuz ka-
deme görevlılen, yoksulluk sınırının ustun-
de aylık alan kımseler Bunlann altında 12
kademe daha var Sayılan 2 mıryonu bulan
bu kesım, yoksulluk sınınmn altında aylık
alıyor Tabıpler, muhendısler, defterdarlar, ıl
mudurlen, yardımcı doçentler, asıstanlar,
hastane mudurlen,jeologlar, bıyologlar, öğ-
rermenler, hemşıreler, ebeler ve ilk dokuz ka-
demenın dışmda kalan tum genel ıdare hız-
metlen sırufı memurlar, yoksulluk smınmn
altında geçun savaşımı venyorlar
Geçen yıl, genel seçımler oncesmde ve
sonrasında gene bu sayfalarda bu konuya
değınmıştım Ulkenın bu ekonomık çıkma-
zuıı yaratanlann, geçmış ellı yıldan bu ya-
na "günü kurtarmak" anlayışı ıle yüksek
faızlı dış borçlar alıp, seçmenlen yapay bol-
luk goruntusu ıle kandıranlar olduğunu be-
lırtmıştım Ülkemız bu nedenle Osmanlı do-
nemının Düyun-u Umumıye'sı benzen ko-
şullara surûklenerek IMF'run buyruğuna gır-
mıştı Bu dunımu aşmak ıçın uzun soluklu
bır ozven donemıne gerek vardı Ancak bu
ozvenye mılletvekıllenmız ornek ohnalıy-
dı Yoksa ınandıncı olamazlar, destek bula-
mazlardı
Mılletvekıllennm aylıklan ve emeklılık-
len, makul rakamlarla yemden saptanma-
lıydı Kendı aylıklarmı kendılen kararlaştı-
ran mılletvekıllenne yaraşan davramş buy-
du Aynca dokunuhnazlıklara sığmıp yargı-
yı dışlamalan uygun olmazdı YuceDrvan'a
gıtmesı söz konusu olanlar, oylamaya gerek
kalmadan, ısteklen ıle Yuce Drvan'a gıdıp
aklanmalıydılar Vatandaşlanmız sıkıntıyı
paylaşan mılletvekıllenne ve bakanlanna
ınanırlar, her turlü onlemde yardımcı ohna
yanşına gırebılırlerdı
Yazılanmı okuyacak mılletvekıllenrun bu-
lunabıleceğmı umut etmıştım Gerçekten
okuyan oldu ve takma ısımle evıme telefon
edıp bem-azarlama gırrsîrfıınde bumridu
Seçmenlennın ozel ışlennı takıp ettığını,
çok yorulduğunu ve aldıklan paranın yeter-
lı bıle ohnadığmı belırtıyordu Dokunulmaz-
lık konusuna ıse hıç değınmemıştı Daha
sonra mıllervekılı aylık ve emeklılıklennı
daha da yüksek mıktarlarda garantıye almak
ıçın anayasayı bıle değıştırdıklennı hep be-
raber ızledık Yuce Dıvan'da yargılanmak
ıçm ısteklı olmak bır yana kıran kırana bo-
ğuştuklan rakıplen ıle bıle kuzu kuzu uzla-
şarak, oy çokluğu sağlayıp yargıyı dışladık-
lanna tanık olduk Mılletvekıllerımızden
sağduyu beklemenın boş bır umut olduğu bel-
lı olmuştu
Bu yazımda ınsaflanna bırakıhnış rakam-
lan değıl, sık sık kendılennın de ornek gos-
terdıklen Amenka orneğıru uygulamalannı
önenyorum Amenka'daen yüksek parayı alan
kamu gorevhsı, ABD Başkam'dır ABD Baş-
kam'na odenen mıktar, kamu gorevınde en
duşuk paramn odendığı taşıma gorevlılen-
ne ödenen paranın 6 katıdır
Miüetvekillerimiz bu örneğe uyarak en dü-
şük memur ayhğımn 6 kaünı mUletvekfli av-
hğı olarak ahnahdniar. Bovle bır uygulama
belkı asgan ucret saptamasında daha fazla
ınsaflı olunmasına da yardımcı olabılecek-
tır
Aynca, aylıklannın yansı tutannda ola-
rak her ay aldıklan yolluklann da duzene
gırmesı zorunludur Anayasamız mılletvekıl-
lenne seyyanen aylıklannın yansı kadar yol-
luk hakkı tanımış değıldır Yolluklar, kendı-
lenne bır gorev venldığı takdırde, harcırah
kanununa uygun olarak belgelenmek sure-
nyle alınmahdır Anayasanm belırttığı hukum,
yolluklann tavanının ayhğın yansmı geçe-
meyeceğıdır
Önen bızım yetkı ve karar sayın mıllet-
vekıllenmızın
Yabancı Dil Öğrenme Tembelliği
KAYNAR Fenerbahçe Lısesı
"Annenden öğrendiğinle yetinme çocu-
ğum, Tûrkçeni getiştir/Düimiz övlesine gü-
zel ki/durgun göDerimizce duru. akarsulan-
mızca coşkuluTNe var ki çocuğum, güzellik
de bakun ister!"
Ne guzel soylemış yukankı dızelerde Rı-
fatügaz "güzeüik debakımister'1
dıye Do-
ğal kı dılmı zengmleştrrmeye çalışmazsan,
halâ belırlı sayıda sozcuklerle konuşursan,
ozleşmış Turkçemızm sozcuklenne ocu go-
zuyle bakarsan, bunun yanında doğru mu,
yanlış mı oturuyor demeden buyük bır bıl-
mışlıkle yabancı sozcuk kullanma hastalığı-
na yakalanırsan dılımız zengınleşmez, aksı-
ne komık durumlara duşenz Yanhş telaffuz-
lar da ışın cabası Aşık kemığı der gıbı "aşık-
sm" dıyor ya bmsı, ya da uzatmadan "bela-
hm" dıye şarkı soyluyor ya, radyo ve tele-
vızyonda resmen dılımıze kıyıyorlar
Dılımızı zengmleştırsek, doğru kullansak,
ozellıkle ozel radyo ve televızyonlarda doğ-
ru ornek olsak, Turk Dıl Kurumu'na eskı ış-
lerlığmı kazandırsak, aydınlar, dılbılımcıler
Ingılızce Oğretmenı
de daha fazla uğraş verseler bu konuda ne
güzel olacak. Ben dıl kırhhğınden çok dıl tem-
bellığı, yanı yabancı dıl oğrenmemek ıçın na-
sıl uğraş verdığımıze değınmek ıstıyorum
Çunku dıl kırlenmesı konusunda o kadar çok
şey yazıldı kı, bu kırlenme nasıl olsa önle-
necek
Daha bılgılı, daha entel(') gorunmek adı-
na hem yabancı dılı hem de Turkçeyı yoz-
laştırarak güzel konuştuğumuzu samyoruz
"Cool görünmek, bugfin off günûm.-" Yan
Türkçe yan Ingılızce tumceler
Ulkemızde seçkm yerlerde olanlann ço-
ğu yabancı dıl oğrenmek ıçın kendılermı
yonnuyorlar Oysa ulkemıze gelen her tunst
kendı dılmden başka bır yabancı dıl bılıyor,
bılmeyenı ayıplıyor
Bızım oyle bır sorunumuz yok Kaş goz-
le, el kol ışaretlenyle konuştuğumuzu sanı-
yoruz, bır de ovunerek "Şö>1e anlattun ada-
ma", bazen de "kanya" dıye ağlanacak ha-
lımıze gulüyoruz Hıç unutmuyorum, ıkı yıl
once Londra'ya gıtmıştım bır Türk taverna-
smda muzık programı ıçm Bana eşlık eden
saz grubunda bağlama çalan kışı yıllardır
Londra'da yaşıyor Bıldığı uç sözcuk var
"Yes, no, okey.''
Turk bakkaldan alışvenş yapıyor, Turkle-
nn olduğu kahveye gıdıyor, onlarla konuşu-
yor, bıneceğı otobusu bılıyor, evden kahve-
ye, kahveden ışe Nasıl olsa her şey yenne
oturmuş, otobusun gelmemesı, elektnğın
kesıhnesı gıbı sorun yok, ne gerek var kafa
yorup da yabancı dıl oğrenmeye' Bana kı-
zıyorlardı "Sen buraya tatil yapmava mı gel-
din, çahşmaya mı?" dıye Evmde kaldığım
Turk arkadaşım anlatıyor, ilk geldıklennde
yapüklanm
Sozluğe bakmamaya matla ozen gösterdı-
ğı ıçm, eczaneye gıdıyor cımbız alacak, cım-
bızın îngılızcesım bıhnıyor, çantasından ay-
nastnı çıkarnyor, kaşına tutarak ehyle kaş yol-
ma hareketmı yapıyor Bır başka zaman da
kabartma tozu alacak, gıdıyor markete, ek-
meğı gostenyor ehyle ve ağzıyla şışıp pat-
lama ışaretı yapıp "poff" dıyor Anladık ya-
ratıcı olmak guzel de o yetıyı başka yerler-
de kullansak daha guzel olmaz mı9
Tum çırkınlıklere ınat guzel bır dunya
dıleğıyle
PENCERE
TÜPk'ün Aklı
Sonradan Gelir...
Hınstıyanlıkta 'Reform' uygarlıktanhınde karan-
lıktan alacakaranlığa geçışın koprusu'
16'ncıyuzyıl'
Daha ortada ne laıklık var, ne Aydınlanma'
1510'lu yıllarda Yavuz Sultan Selim hılafetı Mı-
sır'dan Istanbul'a taşırken, Luther Almanya'da
'Reform 'un tohumlannı duşun dunyasında ekıyor-
du
Aradan kaç yuzyıl geçmış?
Yaklaşık dort yuzyıl'
21 'ıncı yuzyılın eşığındeyız
Uçuncu bınyıl
Mıllenıum
Ne yapacakmışız?
Islamda reform1
Maşallah mı desek9
Gunaydın mO
•
Avrupa'da "Aydınlanma Devnmı"n\n ilk ışıklan
Uçuncu Selım donemınde Osmanlı'ya sızarken
"Islamda Reform"un R'sını kım duşunuyordu'?
Kimbılır, belkı de Alevı-Bektaşı akımında erenlerçok-
tan reformu gerçekleştırmışlerdı, Sunnıler, Papa'nın
Katolık mezhebının salıklen gıbı burunlanndan kıl
aldırmazlarken Alevılenn (tovbe haşa) Protestan-
lar gıbı halrfeye başkaldırmalan "Islamda Reform"
değıl mıydı?
Atalanmız "Şaşkın ordek kıçından dalar" derier,
polıtıka kulıslennde dalgalanan 'Islamda reform' ço-
ğumuzun aklını başından almışa benzıyor; Allah he-
pımıze akıl fikır nasıp eylesın1
"Atı arabanın arkasına koşmak" özdeyışıne ba-
yılıyoruz Avrupa'da 18'ıncı yuzyılda Aydınlan-
ma" gerçekleşmedı mı?
Ne demek "Aydınlanma"'?..
Insan haklan..
Demokrası
Bılımcılık
Yurttaşlık
Laıklık
Bu kavramlar "Aydınlanma"n\n "olmazsa ol-
maz" koşullannın turetımıdır; Avrupa bunlarta "kı-
lıse öğretısı "nı aştı Bız şımdı "Islamda reform " ıle
mı demokrasıye ulaşacağız?
Nasrettin Hoca eşeğınetersınden bınerdı, dun-
ya tanhınde dıncılık yaparak demokrasıyı kuranlar
ilk kez Muslumanlar mı olacaklar
y
'
•
'Sıyasal Islam' ya da 'dıncılık' veya 'ırbca'; ne der-
senız deyınız, çıkmazdadır; ıster ıstemez yıkılacak-
tır 'Islam'ı 'ıbadet'(tapınma) ıçenğryle benımseyıp
genye kalan 'muamelat'ı toplum ve devlet yaşa-
mından dışlamak, tek çıkış yoludur
Mustafa Kemal Atatûrk bunu yaptı.
Bız ona ıhanet ettık'
Veyıkıldık
Avrupa Bırtığı'nı 'Hınstıyan Kulübü' dıye aşağı-
layan Islamcılar, şımdı ellerınde arzuhallen, Ise-
vrierden yalvar yakar medet umuyorlar.
'Islamda reform' yoksa bu mu'?
Laık Turkıye Cumhunyetı'nı anayasantn açık ıl-
kesıne karşın 'Islam Konferansı' Genel Sekreter-
lığı'ne aday gostermek ne bıçım bıdattır?
Islamda reform ısteyenlere benım önenm var; gun-
de beş vakıt namaz kılmak çok zordur...
Reform nasıl gerçekleşmelı'
7
..
Alevıler reformu gerçekleştırmışler
Gunde beş kez namaz yok
Ramazanda bır ay oruç yok.
Hacca gıtmek yok
AJ sana Islamda reform!.
'Baba Erenler" gıbı bır de kadına ınsan gıbı bak-
tın mı, ruhun camı şadırvanından akan şınl şınl
suyla yıkanmış gıbı pırupak olur
Murtecı, guzelım Muslumanlığa yakışmıyor
Şu yakışıksızın ıcabına bakmalı'
ACI KAYBIMIZ
Tüıkıye'nın ilk sınema profesorii ve
okulumuzun değerlı bocalanndan
Prof Dr
ALtM ŞERİF ONARAN'ı
kaybettık Acımız sonsuz Hocamızı Marmaıa Unıversıtesı
Nışantaşı Kampusu'nde bulunan lleüşım Fakultesı Habeı
Ajansı önunde 11 Ağustos Cuma gunü, saat 11 00'de
vapılacak torenle uğurlayacağız Prof Dr Onaıan'ın cenazesı
Levent Camıı'nde ialınacak oğle namazuıı müteakıben
Zmcırlılcuyu Mezarlığı'nda ebedı ıstırahatgâhına venlecek
MARMARA UTVlVERSİTESl tLETİŞtM
FAKÜLTESl MENSUPLARI
VEFAT
Merhum VTGN Alaaddın Eser ve merhume
Bedıya Eser'ın kızlan, merhum Halıt Sakızlıoğlu ve
merhume Lebıbe Sakızlıoğlu'nun gelınlen Ayia
Eser, merhum Sabahattın Nejat Negı'nın
kardeşlen, Sakızlıoğlu, Sokmen, Suer, Demıroz
aılelennın yengelen, Gulal ve Gülar, Emın ve Idıl'ın
teyzelen, Dılek llkorur'un kayınvalıdesı, Ayşe
ilkorur'un babaannesı, Mehmet ve Şule'nın
annelen, Mufit Sakızlıoğlu'nun eşı Bornova Kız
Yurdu emeklı mudurtennden
RESAN
SAKIZLIOĞLU
10 08 2000 tanhınde vefat etmıştır Cenazesı
11 08 2000 (bugun) Cuma gunu Izmır Karşıyaka
Alpaslan Beşıkçıoğlu Camıı'nden oğle namazını
muteakıp Karşıyaka Doğan Çay Mezartığı'na
defnedılecektır
AİLESİ
Turkıye Gazetecıler Cemıyetı'nın yayınladığı günluk
Bızım Gazete
Ulke sorunlanna ılışkın raporianyla, araştırmalanyla,
köşe yazılanyla, tarafsız haberterryle srvıl toplumların
gazetesı
Düzenlı okumak ıçın abone olun Tel 0 212 511 08 75