18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS2000 CUMA O L A Y L A R V E ( J O R U Ş L J L R [email protected] Kültüre Saray... ÇeükGULERSOY S osval giindeme, bır kul- tur merkezı yapımı an- laşmazlığı oturdu Aya- zaga ağaçlan ıçıne ıkı ta- nhsel koşkun yanı başı- na, kapsamlı bır beton sa- rayın oturtulması konusunda, Kultûr Bakanlığı ıle "yapımcr vakıf, anlaş- mazlığa duştuler Once vakfın yone- tıcısı resımlı demeçlen ıle, yardımı kesen -ve randevu da \ermeyen- Baş- bakan"ı suçladı Yanıt, Kultur Baka- nı ndan geldı O da hukumetın bu ış- tekı gerekçelennı -somut orneklerle- sıraladı Vakıf koşe yazarlannın çağ- nsı ıle, Cumhurbaşkanı'nı "olav yeri- ne" davet ettı Medyamız ıse, gerek koşe yazarla- n, gerekse haberler bolumlennde, ko- ro halınde vakfın yanında yer aldı Ozellıkle de, yurtdışının zengınlıkle- nne vıırgun hanım yazarlar ve genç- ler, bu tavn aldı Son gunlerde, medyada bıraz karşı goruşler de belırdı Önte Orhan Bir- git, "Ekonominin birçok dahnda çab- şan ve para kazanan bir holdingin bu mensubunun, nive biraz da kendı ka\ - naklarma başvurmadığuu'" sordu Ka- pıtalıst ekonomının ıçten bır savunu- cusu olan Ege Cansen, bu ışte de tu- tarlıdavrandıvekapıtalızmın bırazha- yır-hasenatı da kapsadığı gerçeğının altını çızdı Oktav Ekşi, lstanbul Festıvalı'nde sağlanan bır başannın, "her işe fatu- ra edilemeyeceğini'' belırttı V ümaz Karakoyunlu. olayı devlet sıstemımız ıçındekı yenne oturtarak gozlemle- nen çarpıklıklann bır dokumunu yap- tı, denetleme mekanızması devTeye sokulacaksa, bunun Cumhurbaşkan- lığı Kurulu'na değıl, uzman Malıye Ba- kanlığı'na dûşmesı gerektığını belırt- tı ve Meclıs açıldığında olayın orada da ele ahnacağının altını çızdı Ahmet Tan'ın 31 Temmuz gunlu yazısından ıse, devletın, parayı venrken, Malı- ye 'nın denetımı koşulu koyduğunu oğrendık Ben bu yazımda, kışılerle ve taraf- larla ılgılenmeden, yanı anlaşmazlığın portrelen ustune bır usrubeç boyası çekerek olayı önce dunya oraeklerinin çerçevesine orurtmak, sonra kendi hu- kuk sistemimiz içindeki yerini betirte- mek, daha sonra da Türîdye ve Istan- bul gerçekleri karşısındakı görunûmu- nu değerlendırmek ıstenm Bu, hem bir istek hem de bir zorunhıluk. Once, artık yaşlanmış bir küJtûr emekçisi olarak, sonra da kendısırun kurduğu, en buyuk varlığıru bağladı- ğı ve tum servetını de bağışladığı bır kultur vakfı yolu ıle topluma hızmet etmenın, elle tutulur, somut bır örne- ğını gerçekleşüren, tanhtekı ve günu- muzdekı sayısız vatandaşlanmızdan bı- n olarak, bu yazıyı yazmanın da, hem bir görev hem bir hak olduğu düşun- cesındeyım - Toplum bınmı ve devlet sistemimiz açısından ele alındığında, bu olayda uygubnan "model" çarpık, Devlete de- nılmış kı, "Parayı sen ver, işi ben ya- payım. Başan benım olsun. Vonetim de bana kalsın!" Bo\ le bir sistem. dun- yada yok! 19 vy da palazlanan burju- vazı, ekonommın dumemnı de ele al- dığında, kultur ışlennde de onculuk- ler etmış ve eserler ortaya koymuştur Bızdekı gınşımcılen de ortaya atan model, bunlar Ama çok önemli bir farkla: Bau'da burjuvazi onculukler et- mış ve eserler ortava koymuştur. Biz- deki girişimcileri de ortaya atan mo- del, bunlar. Ama çok önemli bir fark- la: Batı'da burjuvazi, parayı da kendi koyar! Dunya bunun orneklen ıle do- lu Turkıye'de ıse, ekonomıbıle "dev- let eüyle zengmleşme" uygulamasına dayandığı ıçın, bu da o doğrultuda bır olay Ama çarpıcı Daha doğrusu, son polermkler dolayısı ıle su yuzune çık- tı da oğrendık - Hukuk açısından, durum yine ka- buledilemezbırdokuda Bır vakıf ku- rulurken mahkeme önce,konulanser- mavenin, hedef ahnan işlere yetip yet- meyeceğine bakar Onumüzdekı or- nekte, amaç edınılen gemş bır kultur merkezı yapımını yurutmek ve ışı yûz akı ıle bıtırmek şöyle dursun, temelı- nı atmaya yetecek kaynağın bıle va- kıfta olmadığı anlaşıldı Boyle bırvakıf, olamaz \aktf,"ver- mek" eylemi ve temeü üstüne kurul- muş birhukukçansKhr. Gerekdinimiz- de, gerek hukukumuzda, ' Belırlen- mış amaçlara, bır dunya varlığının tah- sısı olarak tanımlanır. Ortada yeter- H bir dunya malı" yoksa, vakıf da voktur. eşgüdüm ve uyumun sağlanmadıgı, bakanın açıklamalanndan v e \ akfın ya- nıtlarından anlaşıldı Başlıcaikikonu- da sozleşmeye aykınlık goruluyor - Yapımın, çapınm ve ölçeğinin bü- yütülmesL Vakıf, otopark, çarşı ve ağırlama yerlen gıbı eklentılenn "ge- rekK olması dolayısı ile" ınşaata katıl- dığını açıklıyor Basın da, "çağdaş müzeciliktev^kûltürkurumlarındabu tip yan tesislerin zorunlulugu"nu ıle- n surerek vakfı savunuyor Çağdaşh- ğın ve konforun sonu yok Bunlar ge- reklı de olabılır Ama ortada bır devlet sıstemı, hat- ta özel hukuk kıtabı var Kımınle olur- sa olsun bır ışe gıreceksınız, bunun enı- boyunu baştan ortaya koyacaksmız "Şu-şu raflan zomnhı gordüm, ben ek- ledim!" savunmasını, bır bakkal bıle, ortağına ılen suremez - Yaonmlann planlanmasında ana ilke, once ilk hedeflerin ele ahnmao- dır ve onlann gerçekleştınlmesı zorun- luluğudur Bır savaşta olduğu gıbı Fetbedflecek yeridurmadan genişletir ve uzaürsanız. ilk hücum ettiğiniz ka- sabayı da alamazsına. Bu olayda, boy- lesıne bır "yannm stratejisi" yanlışı da var Pekı, parayı veren makamlar, neden daha once bunu gundeme ge- tırmemış9 Bellı kı, orada da devletın bır ıhmalı söz konusu Ama Mecelle'den ben geçerlı ve olumsuz bır hukuk kuralı, "Baünn, yani yanuşın, ornek olamavacağTdır - Işı, "lstanbul,gerçekleri ıçineotur- tarak değerlendırmek de gereklı Bu şehrin, öncelikli konulan, neler? Özel- lıkle geçen yıldan bu yana, bırkaç kez sarsılan ve goz ardı edılemeyecek ha- sarlar alan tstanbul 'da, bakanlıklar ye- nı ve luks yatınmlara mı destek olma- lı, yoksa bır yandan eldekılen kurtar- maya çalışıp, bır yandan "fflerisi'' ıçın fon mu ayırmaya bakmalı7 Bu yazdık- lanm, ne demek9 Açıkça yazıyorum, şu demek Is- tanbul'da, uzun tarihi içinde, yeni bir dönem açüdı: Bunu bileüm. Deprem, her turden yapıya onemlı zararlar ver- dı Kaç camı yıkılmak uzere Adlan- nı vermeyeyım, bır çok devlet hasta- nesınde, elîer duvara gırecek kadar çatlaklar goruluyor Sayısız konutta, sa- yısız hasar var Bunlar bır yana, bütûn yerbıluncı- len, bu dıyann yakın bır gelecekte fe- na halde ve tam sallanacağı konusun- da bırlıkler Bunun tanhı bellı değıl, ama olacağı kesın Ben kaç kez yaz- dım Tanh de böyle soyluyor Cankur- tarma, ulaşımı ve yollan açma, salgın hastalıklarla baş etme konulannda hıç hazırlığı olmayan bır yerleşımın ya- pacağı ış tann aşkına, "Nescafe içilir- ken dergikanşaruan kevifli mekânlar" üretmek mıdır9 Bır felakete hazırlan- makmıdır9 Yobaz kızların taşıdığı, "7 ölçekük yetmedi mi?" yaftası, bır taş kafalılık göstergesıdır Ama, bılımsel gerçek- len unutmamak, onlemler duşunmek ve devlet parasını en zorunlu işlere kullanmak, hem aklın hem toplum- culuğun gereklendır -Kultûr Bakanhgı'mnvasalislevle- ri ve guncel vukumlulukleri çerçeve- sırun de bır fotoğrafi çekilecek olursa, bundakı eskı ve yoksul aıle bıreylen- nın ıçıne, luks bır kongre merkezı gı- remez Keşke gırse Ama gıremez Beyler ve hanımlar, Atlantık otesı yaşamlannızı ve ozlemlennızı bılıyo- rum Ama gerçekçı olun, sennkanlı du- şunun ve insaf edin. Bu bakanhğın dar eline, müzeler, kazı ve oren verleri, ki- taphklar, konservatuvarlar, opera- ba- le kuruhışlan.. bakryor. Bunlann bep- si de acınacak halde. Be\ azıt Kıtaplı- ğı'nda , depremde dolaplar devnldı, yerden kaldınlarruyor Topkapı Sara- yı dökuluyor Fatıh tekı Mıllet Kutup- hanesı'nın yapısı çatladı Bu ortamda, yeru bır kongre mer- kezıne yuz mılyon dolar aynlması, sızce doğru mu9 Pekı, başlanmış bır yatınm, yanm mı kalsın^ Bu da rasyonel olur mu9 Ol- maz efendım Yazının başına done- yım Vakıf, önce bugune kadarki işle- rin bir hesabuıı venr, temızier, sonra da yeni ve ozel kaynaklara >oneBr. Eğer bakanlıkla sozleşme olanâk tanıyorsa, holdıngler, basın buyuklen, boyle bır yere sevdah herkes, kampanya açar, ışı bıtınr Happv end. ARADABİR TURAN ALTUNTAŞ Emeklı Oğretmen, Adana Öğretmeni Huzursuz Eden Yönetmelik Norm kadro nedır? Mıllı eğıtım bakanına ozgu- lenmış (tahsıs edılmış) ıstek dışı atanacak oğret- men kadrolandır Bu hak, mıllı eğıtım bakanına 10 Şubat 2000 tanhınde uygulamaya konan Norm Kadro Yonetmelığı'nın (NKY) 1 maddesıyle venl- mıştır Bu yonetmenlık uygulansaydı "Sen bu okul- da fazlasın" denılerek atanma kararnamesı elıne verılecektı Eğıtım Emekçılen'nın 10 Hazıran 2000 yuruyuşu, bakanlığa gerı adım attırmıştır Bu antı- demokratık atama, eylul ayına ertelendı Tehlıke geç- mış değıl, genletılmıştır Norm Kadro Yonetmelığı'nin, oğretmenlen hu- zursuz eden maddesı "Seyrekleştırme amacıyla yapılacak ıstek dışı atamalar" Bu, bakana ozgu- lenmış oğretmen kadrolandır Oğretmenı, ısteme- den, gozunun yaşına bakmadan "Sen bu okulda fazlasın 1 " denılerek elıne atama kararnamesı ven- lıp bır başka okula surmektır 10 Hazıran 2000 tanhınde, cumartesı gunu, Eğı- tım Emekçılen'nın orgutlu sendıkası Eğrtım-Sen'ın Ankara'da toplanıp "Norm Kadroya Hayır 1 " yuru- yuşu, bakanla goruşmesı, bakanlığa gen adım at- tırmıştjr, ama 11 Hazıran 2000'de bakanlığın, Res- mı Gazete'de bır yazısı yayımlandı Buna gore ata- ma teblıgatlan durduruldu "Son gelen gıder" ye- nne, "Hızmetpuanı duşuk gıder" şeklınde yayım- landı Utku dırenen emekçılenn olmuştur Yalnız teh- lıke geçmemış ertelenmıştır Bu haksız uygulama gen çekılene dek, mucadele devam edeceğe ben- zıyor Norm Kadro Yonetmelığı bınlerce oğretmenı hu- zursuz etmıştır Oğretmenlen belırsızlık ıçıne sok- muş, yaz tatıllennı haram etmıştır Evı, okulu, ma- hallesı, kısacası yuvası dağılacağı endışesındedır Norm kadro uygulaması, torpılı yasalaştrmaktır Sen- dıkaya gozdağıdır sendıkalaşmayı caydırmaktır dıye yorumlanıyor Norm Kadro Yonetmelığı'nde başka neler var 9 llkoğretım okullannın sınıflanndakı oğrencı sayı- sının 10'dan az, 30'dan çok olmamasını hukme bağ- lıyormuş Adana'da bır okulun 1 sınıfına gırdım, mevcut 70, sınıf ağzına dek dolu Dershane yap- tır, sınıflan da 30 kışılık yap o okulda oğretmen faz- lası kalmaz Norm kadro uygulayarak oğretmenı de huzursuz etmeye gerek kalmaz NKY, llkoğretım mudur yardımcısını 3 ıle, orta- oğretımde 4 ıle sınırlıyor 1501 oğrencısı olan bır llkoğretım okulu ıle 3000 oğrencısı olan bır başka ılkoğreflm okuluna aynı sayıda 3 mudur yardımcı- sı vermenın anlaşılır yanı var mı? Bu yonetmelığın olçutu yok NKY, koylerın bırleştınlmış sınıflannın oğrencı sayısını 30'dan 40'ayuksettmıştır Bu tutum, bu okul- lan çoğaltmadır Eğrtımde fırsat ve eşıtlığı yok et- mektır NKY'ye gore koy llkoğretım okullarında, şube sayısı 9'un altında olanlara beden eğıtımı, re- şım-ış, muzık oğretmenı venlmıyor Bılen oğrete- cekmış Yetenek derslen ıçın boyle bır karar, eğı- tımbılımsel olarak yanlıştır Kesınlıkle, Norm Kadro Yonetmelığı gen çekıl- melıdır ORDU 1. ASÜYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo 2000/67 Davacı Alı Felek davalılar Kemal Felek, Mustafa Felek, Halıs Felek \e Hakkı Felek hakkında ıştırak ha- lındekı mulkıyetın muşterek mıılkıyete çe\nlmesı da- \asında,Ordu Karaağaç koyunde pafta 7, parsel 584'te kayıtlı taşınmazın davalılann ıştırak halınde mulkıyetı- nın muşterek mulkıyete donuştunılmesıne karar venl- mesı talebıne karşı davalılar Hakkı Felek, Halıs Fe- lek ın duruşmanın atılı bulunduğu 18 9 2000 tanhınde saat 10 00'da Ordu 1 Aslıye Hukuk Mahkemesı duruş ma salonunda hazır bulunması veya bır vekılle temsıl edılmelen bulunmadıklan takdırde yargılamanın yok- luğunda de\am edılerek karar venleceğı hususu ılanen teblığ olunur Basın 44547 Kamu Personeli ve Bir Öneri Doç. Dr. Tonguç Görker B ır ulkenın sosyal adalet ölçu- su, oncelıkle gehr dağıhmı ıle bellı olur Bu konuyu, Ata- turk Turkıyesf ne sahıp çık- ma çabası gosteren yazarla- nmız, yıllar yılı ymeledıler Oysa yeni Turkıye'nın ilk 25 yılından son- ra, fırsat bulanın kendı çıkarına duzenledı- ğı uygulamalar ve yasalar bırbınnı ızJedı Adıl gelır dağılırmnın gıderek duzenlenme- sı beklenırken, gıderek zengm ıle fakır ara- sındakı uçurum dennleştı Her geçen yıl uçu- rum daha da dennleştı ve yeni sorunlar be- lırdı Geçen gunlerde Cumhurıyet köşe ya- zarlarmdan, AC Nıelsen Zet Araştırma Ku- ruluşu'nun venlennı oğrendık Nüfusumu- zunyuzde4 5'ınınayhkortalamagelın3mıl- yar lıranm uzennde, yûzde 10 5 dolaymda nufusun aylık ortalama gelın ıse 1 5 mıh/ar dolayında Bu kımseler pıyasa ekonomısının varhk nedenı Bunlan ızleyen yuzde 17 ora- nmdakı nüfusumuzun bır aıle ıçın ortalama aylık gelırlen 485 mılyon lıra Yoksulluk smın olarak bır aıle ıçm hesap- lanan aylık 520 mılyon lıranın bıraz alrmda Yaklaşık 10 5 mılyon kadar olan bu nüfus, sadece zorunlu gereksınımlennı karşılaya- bılıyor Gen kalan ve nüfusumuzun yuzde 68'ını oluşturan aıle kesımı, yoksulluğun bunalımı ve açlık smınnm dayatması ıle yaşamlarmı surdûrmek zorunda Bu kesımın ıçınde ay- lık aıle gelın 166 mılyon lıra dolayında olan on bır mılyon kışı de yaşıyor Kamu personelınde de durum farklı değıl Sozde enflasyonu yenecek olan ıktıdanmız, memuruna enflasyon sımnm geçmemek m- yetıyle ilk 6 ayda yuzde 15, ıkıncı 6 ayda yuz- de 10 zam yaptı Oysa enflasyon daha yılın ılancı yansına gırerken yuzde 60'ı geçtı Ulkemızde kamu personeli sayısı toplam 2 100 000 dolaymda Bunlardan Sermaye Pıyasası Kurulu ıle Rekabet Kunılu'nun baş- kan ve uyelen, 3 mılyar lıranm uzennde ay- lıkla ülkemızın en değerlı memurlan Bun- lan Başbakanlık Mûsteşan ıle Genelkurmay Başkam ızlıyor 3'uncu değerlendırme kademesmde yuk- sek yargı başkanlan ve kuvvet komutanla- n, 4'uncu kademede musteşarlar, yüksek mahkeme başsavcılan, orgeneraller ve ora- mırallerbulunuyor 5 kademede korgeneral- ler, koramıraller, ozelleştırme ıdaresı baş- kanı, 6 kademede 1 sınıf hâkım ve savcı- lar, buyukelçıler, genel mudurler, tumgene- raller, vahler ve YÖK Başkam, 7ı-kademe- de rektorler, kurum başkanlan, mûsteşar yar- dımcılan, tuğgeneral, tuğamıraller, 8 kade- mede dekanlar, profesörler, elçıler, genel mudur yardımcılan, albaylar 9 kademede ıse daıre başkanlan, hâkımler, savcılar, kay- makamlar, valı yardımcılan, doçentler ve yarbaylar yer alıyor Sayılan 100 bmı geçmeyen bu dokuz ka- deme görevlılen, yoksulluk sınırının ustun- de aylık alan kımseler Bunlann altında 12 kademe daha var Sayılan 2 mıryonu bulan bu kesım, yoksulluk sınınmn altında aylık alıyor Tabıpler, muhendısler, defterdarlar, ıl mudurlen, yardımcı doçentler, asıstanlar, hastane mudurlen,jeologlar, bıyologlar, öğ- rermenler, hemşıreler, ebeler ve ilk dokuz ka- demenın dışmda kalan tum genel ıdare hız- metlen sırufı memurlar, yoksulluk smınmn altında geçun savaşımı venyorlar Geçen yıl, genel seçımler oncesmde ve sonrasında gene bu sayfalarda bu konuya değınmıştım Ulkenın bu ekonomık çıkma- zuıı yaratanlann, geçmış ellı yıldan bu ya- na "günü kurtarmak" anlayışı ıle yüksek faızlı dış borçlar alıp, seçmenlen yapay bol- luk goruntusu ıle kandıranlar olduğunu be- lırtmıştım Ülkemız bu nedenle Osmanlı do- nemının Düyun-u Umumıye'sı benzen ko- şullara surûklenerek IMF'run buyruğuna gır- mıştı Bu dunımu aşmak ıçın uzun soluklu bır ozven donemıne gerek vardı Ancak bu ozvenye mılletvekıllenmız ornek ohnalıy- dı Yoksa ınandıncı olamazlar, destek bula- mazlardı Mılletvekıllennm aylıklan ve emeklılık- len, makul rakamlarla yemden saptanma- lıydı Kendı aylıklarmı kendılen kararlaştı- ran mılletvekıllenne yaraşan davramş buy- du Aynca dokunuhnazlıklara sığmıp yargı- yı dışlamalan uygun olmazdı YuceDrvan'a gıtmesı söz konusu olanlar, oylamaya gerek kalmadan, ısteklen ıle Yuce Drvan'a gıdıp aklanmalıydılar Vatandaşlanmız sıkıntıyı paylaşan mılletvekıllenne ve bakanlanna ınanırlar, her turlü onlemde yardımcı ohna yanşına gırebılırlerdı Yazılanmı okuyacak mılletvekıllenrun bu- lunabıleceğmı umut etmıştım Gerçekten okuyan oldu ve takma ısımle evıme telefon edıp bem-azarlama gırrsîrfıınde bumridu Seçmenlennın ozel ışlennı takıp ettığını, çok yorulduğunu ve aldıklan paranın yeter- lı bıle ohnadığmı belırtıyordu Dokunulmaz- lık konusuna ıse hıç değınmemıştı Daha sonra mıllervekılı aylık ve emeklılıklennı daha da yüksek mıktarlarda garantıye almak ıçın anayasayı bıle değıştırdıklennı hep be- raber ızledık Yuce Dıvan'da yargılanmak ıçm ısteklı olmak bır yana kıran kırana bo- ğuştuklan rakıplen ıle bıle kuzu kuzu uzla- şarak, oy çokluğu sağlayıp yargıyı dışladık- lanna tanık olduk Mılletvekıllerımızden sağduyu beklemenın boş bır umut olduğu bel- lı olmuştu Bu yazımda ınsaflanna bırakıhnış rakam- lan değıl, sık sık kendılennın de ornek gos- terdıklen Amenka orneğıru uygulamalannı önenyorum Amenka'daen yüksek parayı alan kamu gorevhsı, ABD Başkam'dır ABD Baş- kam'na odenen mıktar, kamu gorevınde en duşuk paramn odendığı taşıma gorevlılen- ne ödenen paranın 6 katıdır Miüetvekillerimiz bu örneğe uyarak en dü- şük memur ayhğımn 6 kaünı mUletvekfli av- hğı olarak ahnahdniar. Bovle bır uygulama belkı asgan ucret saptamasında daha fazla ınsaflı olunmasına da yardımcı olabılecek- tır Aynca, aylıklannın yansı tutannda ola- rak her ay aldıklan yolluklann da duzene gırmesı zorunludur Anayasamız mılletvekıl- lenne seyyanen aylıklannın yansı kadar yol- luk hakkı tanımış değıldır Yolluklar, kendı- lenne bır gorev venldığı takdırde, harcırah kanununa uygun olarak belgelenmek sure- nyle alınmahdır Anayasanm belırttığı hukum, yolluklann tavanının ayhğın yansmı geçe- meyeceğıdır Önen bızım yetkı ve karar sayın mıllet- vekıllenmızın Yabancı Dil Öğrenme Tembelliği KAYNAR Fenerbahçe Lısesı "Annenden öğrendiğinle yetinme çocu- ğum, Tûrkçeni getiştir/Düimiz övlesine gü- zel ki/durgun göDerimizce duru. akarsulan- mızca coşkuluTNe var ki çocuğum, güzellik de bakun ister!" Ne guzel soylemış yukankı dızelerde Rı- fatügaz "güzeüik debakımister'1 dıye Do- ğal kı dılmı zengmleştrrmeye çalışmazsan, halâ belırlı sayıda sozcuklerle konuşursan, ozleşmış Turkçemızm sozcuklenne ocu go- zuyle bakarsan, bunun yanında doğru mu, yanlış mı oturuyor demeden buyük bır bıl- mışlıkle yabancı sozcuk kullanma hastalığı- na yakalanırsan dılımız zengınleşmez, aksı- ne komık durumlara duşenz Yanhş telaffuz- lar da ışın cabası Aşık kemığı der gıbı "aşık- sm" dıyor ya bmsı, ya da uzatmadan "bela- hm" dıye şarkı soyluyor ya, radyo ve tele- vızyonda resmen dılımıze kıyıyorlar Dılımızı zengmleştırsek, doğru kullansak, ozellıkle ozel radyo ve televızyonlarda doğ- ru ornek olsak, Turk Dıl Kurumu'na eskı ış- lerlığmı kazandırsak, aydınlar, dılbılımcıler Ingılızce Oğretmenı de daha fazla uğraş verseler bu konuda ne güzel olacak. Ben dıl kırhhğınden çok dıl tem- bellığı, yanı yabancı dıl oğrenmemek ıçın na- sıl uğraş verdığımıze değınmek ıstıyorum Çunku dıl kırlenmesı konusunda o kadar çok şey yazıldı kı, bu kırlenme nasıl olsa önle- necek Daha bılgılı, daha entel(') gorunmek adı- na hem yabancı dılı hem de Turkçeyı yoz- laştırarak güzel konuştuğumuzu samyoruz "Cool görünmek, bugfin off günûm.-" Yan Türkçe yan Ingılızce tumceler Ulkemızde seçkm yerlerde olanlann ço- ğu yabancı dıl oğrenmek ıçın kendılermı yonnuyorlar Oysa ulkemıze gelen her tunst kendı dılmden başka bır yabancı dıl bılıyor, bılmeyenı ayıplıyor Bızım oyle bır sorunumuz yok Kaş goz- le, el kol ışaretlenyle konuştuğumuzu sanı- yoruz, bır de ovunerek "Şö>1e anlattun ada- ma", bazen de "kanya" dıye ağlanacak ha- lımıze gulüyoruz Hıç unutmuyorum, ıkı yıl once Londra'ya gıtmıştım bır Türk taverna- smda muzık programı ıçm Bana eşlık eden saz grubunda bağlama çalan kışı yıllardır Londra'da yaşıyor Bıldığı uç sözcuk var "Yes, no, okey.'' Turk bakkaldan alışvenş yapıyor, Turkle- nn olduğu kahveye gıdıyor, onlarla konuşu- yor, bıneceğı otobusu bılıyor, evden kahve- ye, kahveden ışe Nasıl olsa her şey yenne oturmuş, otobusun gelmemesı, elektnğın kesıhnesı gıbı sorun yok, ne gerek var kafa yorup da yabancı dıl oğrenmeye' Bana kı- zıyorlardı "Sen buraya tatil yapmava mı gel- din, çahşmaya mı?" dıye Evmde kaldığım Turk arkadaşım anlatıyor, ilk geldıklennde yapüklanm Sozluğe bakmamaya matla ozen gösterdı- ğı ıçm, eczaneye gıdıyor cımbız alacak, cım- bızın îngılızcesım bıhnıyor, çantasından ay- nastnı çıkarnyor, kaşına tutarak ehyle kaş yol- ma hareketmı yapıyor Bır başka zaman da kabartma tozu alacak, gıdıyor markete, ek- meğı gostenyor ehyle ve ağzıyla şışıp pat- lama ışaretı yapıp "poff" dıyor Anladık ya- ratıcı olmak guzel de o yetıyı başka yerler- de kullansak daha guzel olmaz mı9 Tum çırkınlıklere ınat guzel bır dunya dıleğıyle PENCERE TÜPk'ün Aklı Sonradan Gelir... Hınstıyanlıkta 'Reform' uygarlıktanhınde karan- lıktan alacakaranlığa geçışın koprusu' 16'ncıyuzyıl' Daha ortada ne laıklık var, ne Aydınlanma' 1510'lu yıllarda Yavuz Sultan Selim hılafetı Mı- sır'dan Istanbul'a taşırken, Luther Almanya'da 'Reform 'un tohumlannı duşun dunyasında ekıyor- du Aradan kaç yuzyıl geçmış? Yaklaşık dort yuzyıl' 21 'ıncı yuzyılın eşığındeyız Uçuncu bınyıl Mıllenıum Ne yapacakmışız? Islamda reform1 Maşallah mı desek9 Gunaydın mO • Avrupa'da "Aydınlanma Devnmı"n\n ilk ışıklan Uçuncu Selım donemınde Osmanlı'ya sızarken "Islamda Reform"un R'sını kım duşunuyordu'? Kimbılır, belkı de Alevı-Bektaşı akımında erenlerçok- tan reformu gerçekleştırmışlerdı, Sunnıler, Papa'nın Katolık mezhebının salıklen gıbı burunlanndan kıl aldırmazlarken Alevılenn (tovbe haşa) Protestan- lar gıbı halrfeye başkaldırmalan "Islamda Reform" değıl mıydı? Atalanmız "Şaşkın ordek kıçından dalar" derier, polıtıka kulıslennde dalgalanan 'Islamda reform' ço- ğumuzun aklını başından almışa benzıyor; Allah he- pımıze akıl fikır nasıp eylesın1 "Atı arabanın arkasına koşmak" özdeyışıne ba- yılıyoruz Avrupa'da 18'ıncı yuzyılda Aydınlan- ma" gerçekleşmedı mı? Ne demek "Aydınlanma"'?.. Insan haklan.. Demokrası Bılımcılık Yurttaşlık Laıklık Bu kavramlar "Aydınlanma"n\n "olmazsa ol- maz" koşullannın turetımıdır; Avrupa bunlarta "kı- lıse öğretısı "nı aştı Bız şımdı "Islamda reform " ıle mı demokrasıye ulaşacağız? Nasrettin Hoca eşeğınetersınden bınerdı, dun- ya tanhınde dıncılık yaparak demokrasıyı kuranlar ilk kez Muslumanlar mı olacaklar y ' • 'Sıyasal Islam' ya da 'dıncılık' veya 'ırbca'; ne der- senız deyınız, çıkmazdadır; ıster ıstemez yıkılacak- tır 'Islam'ı 'ıbadet'(tapınma) ıçenğryle benımseyıp genye kalan 'muamelat'ı toplum ve devlet yaşa- mından dışlamak, tek çıkış yoludur Mustafa Kemal Atatûrk bunu yaptı. Bız ona ıhanet ettık' Veyıkıldık Avrupa Bırtığı'nı 'Hınstıyan Kulübü' dıye aşağı- layan Islamcılar, şımdı ellerınde arzuhallen, Ise- vrierden yalvar yakar medet umuyorlar. 'Islamda reform' yoksa bu mu'? Laık Turkıye Cumhunyetı'nı anayasantn açık ıl- kesıne karşın 'Islam Konferansı' Genel Sekreter- lığı'ne aday gostermek ne bıçım bıdattır? Islamda reform ısteyenlere benım önenm var; gun- de beş vakıt namaz kılmak çok zordur... Reform nasıl gerçekleşmelı' 7 .. Alevıler reformu gerçekleştırmışler Gunde beş kez namaz yok Ramazanda bır ay oruç yok. Hacca gıtmek yok AJ sana Islamda reform!. 'Baba Erenler" gıbı bır de kadına ınsan gıbı bak- tın mı, ruhun camı şadırvanından akan şınl şınl suyla yıkanmış gıbı pırupak olur Murtecı, guzelım Muslumanlığa yakışmıyor Şu yakışıksızın ıcabına bakmalı' ACI KAYBIMIZ Tüıkıye'nın ilk sınema profesorii ve okulumuzun değerlı bocalanndan Prof Dr ALtM ŞERİF ONARAN'ı kaybettık Acımız sonsuz Hocamızı Marmaıa Unıversıtesı Nışantaşı Kampusu'nde bulunan lleüşım Fakultesı Habeı Ajansı önunde 11 Ağustos Cuma gunü, saat 11 00'de vapılacak torenle uğurlayacağız Prof Dr Onaıan'ın cenazesı Levent Camıı'nde ialınacak oğle namazuıı müteakıben Zmcırlılcuyu Mezarlığı'nda ebedı ıstırahatgâhına venlecek MARMARA UTVlVERSİTESl tLETİŞtM FAKÜLTESl MENSUPLARI VEFAT Merhum VTGN Alaaddın Eser ve merhume Bedıya Eser'ın kızlan, merhum Halıt Sakızlıoğlu ve merhume Lebıbe Sakızlıoğlu'nun gelınlen Ayia Eser, merhum Sabahattın Nejat Negı'nın kardeşlen, Sakızlıoğlu, Sokmen, Suer, Demıroz aılelennın yengelen, Gulal ve Gülar, Emın ve Idıl'ın teyzelen, Dılek llkorur'un kayınvalıdesı, Ayşe ilkorur'un babaannesı, Mehmet ve Şule'nın annelen, Mufit Sakızlıoğlu'nun eşı Bornova Kız Yurdu emeklı mudurtennden RESAN SAKIZLIOĞLU 10 08 2000 tanhınde vefat etmıştır Cenazesı 11 08 2000 (bugun) Cuma gunu Izmır Karşıyaka Alpaslan Beşıkçıoğlu Camıı'nden oğle namazını muteakıp Karşıyaka Doğan Çay Mezartığı'na defnedılecektır AİLESİ Turkıye Gazetecıler Cemıyetı'nın yayınladığı günluk Bızım Gazete Ulke sorunlanna ılışkın raporianyla, araştırmalanyla, köşe yazılanyla, tarafsız haberterryle srvıl toplumların gazetesı Düzenlı okumak ıçın abone olun Tel 0 212 511 08 75
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle