Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 TEMMUZ 2000 PAZAR • • • •
8 HABERLEREV DEVAMI
GÜNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafi 1. Sayfada
şı çıkmamalan gerekiyor.
Şeriatın parmağı, anlaşılan Erbakan'ı acrtmış!
Zira, başta Erbakan'la çevresinin şeriat hukukuyla
yaşamayı çağdaş hukuka yeğlediğini bilmeyen kaldı
mı?
TBMM'nin affına mazhar olursa Erbakan" sergi-
lediği eski zihniyetten zerre kadar ödün vermeyece-
ğini hemen kanıtladı.
Yargrtay karanyla ilgili -Kutan'dan daha önce cfin-
lediğimiz- demokratik masallan cuma namazına git-
tiği -konuşmak için başka bir yer yokmuş gibi- Ha-
midiye Camii'nde seslendirdi.
Açıklamalardan önce Erbakan; cami imammın cu-
ma hutbesinde "hak ve hürriyetlerin ne olursa olsun
çiğnenemeyeceğini" dinlemişti. Kuşkusuz, bu söz-
ler Erbakan'ın bir kulağından girmiş, ötekinden çık-
mıştır.
Hazret için dinsel kurailan siyasette kullanmak, do-
ğal bir siyaset ahlakıdır.
Işine geldiğinde Kuran'ı da, Islamın kimi kurallan-
nı da, hatta Peygamber'in ayetlerini de kendine gö-
re yorumlayarak kullanmaktan çekinmediği, çekin-
meyeceği iki kere iki kadar somut bir gerçek.
Yargıtay'ın onayladığı karan Erbakan, "adil" bulmu-
yor.
Olabilir, ama neden? "Adil" bulacağı olası karar
acaba nasıl bir karar? Kuşkunuz olmasın; karar, haz-
reti ömür boyu siyasetten yoksun bırakmayacak, sa-
dece hapisle kısıtlı bir karar olsaydı...
Erbakan'la RP'den doğma FP'nin irili ufaklı Erba-
kan'lan günlerce davullar çalarak karan kutlariardı.
Üstelik Erbakan, 4 ay kalacağı hapishaneye tahta
geçen bir şehzade edası ve görkemli törenlerte yol-
cu edilirdi.
ömür boyu siyaset yasağı Erbakan'ı kaJbinden vur-
du.
Oysa, Islam Cumhuriyeti idealine hizmet edeceği
nice yıllar vardı!
Erbakan'la çevresi için demokrasi, yeri geldiğinde
kullanılır bir örtü. 312'den içeri girenler hazretin umu-
runda bile değil. Bakmayınız siz onun, "312'nin dû-
zeltilmesi Türkiye için lazımdtr" cümlesine, inanma-
yında.
312'nin yeniden düzenlenmesini sadece kendisi
için istiyor.
Oysa dert çoook
312'yi tümüyle kaldırma olanağı bulamayacaklan
bilincinde olduklan için özellikle 2. fıkrayı yeniden dü-
zenlemeyi öneriyorlar.
Bu fıkrada belirtilen "halkı kin ve düşmanlığa tah-
rik' hususunun objektifbir tanıma kavuşmasını" is-
tiyorlar.
Kutan'ın söylediğine göre, "tahrikin kriterterinin
belli olmasına" ziyaret ettiği parti liderieri destek ver-
miş.
Ola ki; görüşe liderler destek verdiler. Ama; "tah-
rik kriteri"nde bir uzlaşma nasıl olacak, hangi ölçüt-
lerde sağlanacak... Işte bu noktada "her yer karan-
lık".
Ne ki; "pür nur olan mevki" fazla uzakta değil.
Ekimde TBMM açılır, "tahrik kriterlerinde' uzlaşma
sağlanmazsa Erbakan'ın ağır adımlaria hapishaneye
doğru yürümeye başlayacağı nokta.
Neyazık ki; topluma çok yararlıymış gibi, Erbakan
sorunu, hemen her kesimi yakından ilgilendiren kimi
gelişmelen geri plana atıyor.
Hükümet programına dönüşen IMF dayatmalannın
son aşamasında Cottareili var, Dünya Bankası yet-
kilisi var, dışımızdan her şey var ama, "halkyineyok".
Yeni vergiler alınacak, ge-
çici vergiler çıkanlacak, me-
mura iki yıl saptanan enflas-
yon hedefi kadar zam verile-
cek ve.. kemerler biraz daha
sıkılacak.
Bu ay başlayacak olan 300
bin işçiyi ilgilendiren toplu-
sözleşmelerde IMF işçinin
önüne çıkryor.
"Hedeflenen ölçûde değil,
mutfakta yaşanan oranda
zam isteyen" işçinin burnu-
nun kınlmasını istiyor. Hazin!
Bakın ne hallerdeyiz: Do-
çent Haldun Karagöz'ün by-
pass'ı yarım saate indiren,
hastayı ertesi günü ayağa kal-
dıran yöntemi burnumuzun
dibinde, Ankara'da yıllardır
başanyla uyguladığını New Y-
orkTlmes'ta çıkan biryazıdan
öğrenryoruz.
Dışa bağımlı hükümetimiz
dıştan gelen alkışlaria övünü-
yor.
Sağlık Bakanlığı'nın bile bil-
mediği değerlerimizi dış kay-
naklardan öğreniyoruz.
Ne mutlu başarıyı dışarda
bulan hükümete!
Maaş reformu yolda• Baştarafi 1. Sayfada
ğişildık önenlennin olabileceği-
ni bildirdiler.
Bütün kamu çalışanlannın mali
ve sosyal haklannın tek yasada dü-
zenlenmesini amaçlayan tasanrun
kanun hükmünde kararname ola-
rak çıkanlması durumunda TSK
Personel Yasası, Hâkim ve Savcı-
lar Yasası, Yükseköğretim Perso-
nel Yasası ve ilgili kararnameler-
deki mali, sosyal hak ve yardımlar
ayıklanmış olacak.
Tasannın gerekçesinde, perso-
nel hakkında mali, sosyal hak ve
yardımlara ilişkin düzenlemelerin
ayn ayn yasalarda yer almasının
uygulamada "münferit" düzenle-
meler olanak anıldığına dikkat çe-
kıldi.
Zaman zaman yapılan kısmi de-
ğişikliklerle personel arasuıda baş-
langıçta kurulmuş olan ücret den-
gesinin bozulduğu vurgulanan ge-
rekçede, "Ücret sisteminin bütûnü
gözetifaneksizin belli bir kestm için
yapılan değişikliklef, diğer kamu
penonelmiıı tepkfcine ve çahşma
banşıııın ohımsuz yönde etkflen-
mesİDe neden ohnaktadır" denil-
di.
Benzer nitelikteki ödemelerin
faridı ad ve şekillerde verihnesi so-
nucu ücret sistemınuı karmaşık ya-
pıya dönüştüğü, ödeme seçenek-
İeri arasındaki bağlantılann kay-
bolduğu kaydedildi.
Gerekçede, "Tazminatiann bir
ktsnu, en yûksek devlet memunı
ayfağmm belli bir oranı; bir ksnıı,
bir gösterge rakamınm memur «y-
hk katsavısı 9e çarponı; diğer bir
lasmı ise maktu olarak tespit edil-
miştir" denildi.
Tasannın gerekçesinde, kalkm-
ma planlannda da yer alan gerek-
çelerle ûcret ile ek ödemeler, sos-
yal hak ve yardımlar arasındaki
uyumsuzluğun giderilmesi, kamu
personeli arasındaki kurumsal ve
sektörel dengenin oluşturulması-
mn hedeflendiğı kaydedildi.
Tasanya göre, kamu çahşanlan-
nın statülerine ilişkin mevzuat sak-
lı kalmak üzere mali, sosyal hak ve
yardımlar tek ve ortak yasa ile dü-
zenlenecek. Maaş rejiminı kökten
düzenleyen tasanya göre diğer ba-
zı değişiklikler şöyle:
- Mevcut ûcret sistemi değiştiri-
lerek kamu görevlilerinin öğretim
ve kıdem, kadro görevleri ve hiz-
met şartlanna göre tespit edilen üc-
ret unsurlanna dayalı sade bir üc-
ret sistemi oluşturulacak.
- Katsayı ve gösterge sistemi ko-
rumıyor, ancak ücretlenn ayarlan-
masında tek katsayı uygulanması
öngörülüyor.
- Kamu görevlilerinin temel üc-
ret gösterge rakamlan öğretim du-
rumlanna göre üç tablo halinde be-
lirlenerek ilerleme ve yükselmele-
ri kadro koşuluna bağlı olmaktan
çıkanlıyor. Hizmet yıllanndaki ar-
tışa koşut olarak ücretlerinde artış
sağlanması esas alınıyor.
- Yurtdışı aylık ücretin hesabı,
emsal uygulamasına son verile-
rek daha sade hale getiriliyor.
Ders, ek ders ve konferans ücre-
ti ile fazla çalışma ücreti ilgilile-
rin aylık ücretlerinin veya görev
ücretlerinin belirli oranına bağ-
lanarak aylık ücret artışma koşut
olarak otomatik artışa olanak
sağlanıyor.
- Sosyal hak ve yardımlann öde-
me şekilleri yeni ücret sistemine
uyarlanarak temel ücretin belli bir
oranı haline getiriliyor ve aylık üc-
rette meydana gelen değışıklikle-
re uyum sağlanması amaçlanıyor.
- Temel ücret ve görev ücretin-
den oluşan aylık ücret emekli ke-
seneğine bağlı tutularak, çahşırken
alınan ücret ile emeklilikte alınan
ücret arasındaki dengede sürekli-
lik sağlanması hedefleniyor.
Çaüşanlar 20 grupta
Tasanda, kamu çalışanlan mali,
sosyal hak ve yardımlar, kadro un-
vanlan, görevlennın devlet için ta-
şıdığı önem, yetki ve sorumluluk-
lanna göre 20 ücret grubuna ayn-
lıyor. Kamu kurumlanmn itirazla-
nnın, tasannın en çok bu bölümün-
de yoğunlaştığı öğrenildi. Bırinci
grup Başbakanlık Müsteşan ve
Genelkurmay BaşkanTndan olu-
şurken, devlet protokolünde ikin-
ci sırada olan Anayasa Mahkeme-
si Başkam ikinci grupta yer alıyor.
Kuvvet komutanlan, asİceri ve si-
vil yüksek yargı başkanlan da bu
grupta bulunuyor.
Diğer gruplarda yer alan kamu
görevlilerinin bazılan şöyle:
3. Grup: Yüksek mahkeme baş-
savcılan, müsteşar, orgeneral, ora-
miral.
4. Grup: Başbakanlık Teftiş Ku-
rulu Başkanı, Emniyet Genel Mü-
dürü, korgeneral, koramiral, Özel-
leştirme Idaresi Başkanı.
5. Grup: Birinci sınıf hâkim ve
savcı, büyükelçi, genel müdür,
tümgeneral, vali, Yüksek Öğretim
Kurulu Başkanı.
6. Grup: Rektör, kurum başka-
nı, müsteşar yardımcısı, tuğgene-
ral, tuğamiraJ.
7. Grup: Albay, profesör, elçi,
Polis Akademisi Başkanı, dekan,
genel müdür yardımcılan.
8. Grup Başbakanlık, bakan-
lık, müsteşarlık, bağlı ve ilgili ge-
nel müdürlük ve başkanlıklarda
daıre başkam, hâkim, kaymakam,
vali yardnncısı, yarbay.
9. Grup: Binbaşı, Başbakanlık
uzmam, kademeli kıdemli başça-
vuş, devlet bütçe uzmam, dernek
denetçisi.
10. Grup: Başkâtip konsolos,
başhekim, defterdar, hukuk mü-
şaviri, il müdürü, il müftüsü, yar-
dımcı doçent.
11. Grup: APK Başkam, ilköğ-
retim müfettişi, işletme müdürü,
araştırma uzmam, maliye uzmam,
marka uzmam, üsteğmen.
12. Grup: Ataşe kâtip, araştır-
ma görevlisi, asistan, AOÇ Müdü-
rü, hâkim adayı, hastane müdürü,
okutman, gemi kaptanı.
13. Grup: Arkeolog, astsubay
çavuş, başkomiser, biyolog, fon
saymam, eczacı, jeolog.
14. Grup: Aile araştırma uzman
yardımcısı, asteğmen, çevre uz-
mam yardımcısı, infaz ve koruma
başmemuru, öğretmen.
15. Grup: Antropolog, APK uz-
mam, araşürmacı, astronom, bak-
teriyolog, başhemşire, danışman,
komiseryardımcısı, kütüphaneci.
16. Grup: Arşivci, ressam, sağ-
hk teknikeri, uzmanjandarma, va-
iz, polis memunı.
17. Grup: Dalgıç. diş protez
teknisyem, ebe, fen memunı, hay-
van sağlık memunı, infaz ve ko-
ruma memunı.
18. Grup: Antrenör, makyajcı,
raportör, rasatçı, uçak kontrol ma-
kiiusti, zabıta komısen, itfaiye
grupamiri.
19. Grup: Ambar memuru, tra-
fik memuru, mahalle bekçisi, hos-
tes, memur, muhasebeci, sekreter,
itfaiye başçavuşu, dava vekili,
müezzin.
20. Grup: Aşçı, bahçıvan, hade-
me, hasta bakıcı, hayvan bakıcısı,
kaloriferci, postacı, terzi, traktör
sürücüsü, diğerleri.
Meıııııra yoksullıık ıııaaşıHaberMerkezi-Avrupa
Birliği'ne tam üye olmayı
hedefleyen Türidye'de dev-
let memurlan, Afiika düze-
yinde maaş alıyor. AN-
KA'mn haberine göre Tür-
kiye Büro, Ticaret, Kültür
ve Maliye Hizmet Kolu Ka-
mu Çalışanlan Sendıkası
(Türk Büro-Sen) taranndan
yapılan araştırmayla orta-
lama net memur maaşının
haziran ayı itibanyla 189
miryon 118 bin lira düze-
yinde olduğu belirlendi.
Buna göre ortalama memur
maaşı mevcut kuria 305 do-
lara denk geliyor. Türki-
ye'de KlT'ler ve Silahlı
Kuvvetler'de çalışanlar ha-
riç olmak üzere sayılan 1
milyon 544 bin 34'e ulaşan
memurlann yalnızca 450
bin 15'i 200 milyon lirarun
üzerinde maaş alıyor. 1 'in-
ciderecedeki 119 bin 912
memurun ağırlıkh ortala-
ma maaşı 302 milyon 244
bin, 2'nci derecedeki 81 bin
754 memurun 239 milyon
171 bin lira düzeyinde bu-
lunuyor. 3 'üncü derecedeki
140 bin 859 memur ortala-
ma 217 milyon 575 bin,
4'üncü derecedeki 107 mil-
yon 490 bin memurun da
Ülkücü
mafya "
işbaşında
BRUKSEL (Cumhnriyet) -
Ingiltere'ye kaçak ınsan sokan
Türk-Hollandalı şebekede ar-
ka plandaki kişilerin ülkücü-
lerle ilişkisi olduğu öne sürül-
dü. Hollanda'da yayımlanan
NBC-Handelsblad gazetesınin
bir haberine göre 58 Çinlinin
ölümünden sonımlu olan şe-
beke elebaşlarmdan birinin ül-
kücülerle işbirliği yaptığı bil-
dirildi. Şebekenin piyon ola-
rak kullandığı bir k^üun açık-
lamalanna dayanan haberde,
Dover davasmm firarda olan
baş samğmın, ülkücülere bağ-
lı bir kişiyle birlikte çahştığı
belirtiliyoı.Dover'deiçinde58_
Çinlinin ölü bulunduğu kon-
teynerin sözü geçen sanığm
adına ahndığı da bildirildı.
Haberde, tutuklanan şoför-
lerin 1999'dan beri Hollanda
üzerinden tngiltere'ye Çin va-
tandaşlannı kaçırdıklanm ıti-
raf ettikleri de yer alıyor. Şo-
förlerin kişi başma 900 mark
aldıklan belırtilıyor. Böylece
Dover'de tutuklanan Perry
W.'nin, dört-beş tur içuı 33 bın
mark aldığı açıklandı
Değerli varhğımız
YAMAN SAİT
TANLA'nın
ölümü nedeniyle bizzat
cenaze törenine katılan, çelenk yollayan,
Türk Eğitim Vakfı'na bağışta bulunan veya
telefon, telgraf, faks ve
basın yoluyla taziyede bulunan
!
tüm gönül dostlarımıza
— teşekkürü borç biliriz.———-
Eşi
Ağabeyî
SERPİL TANLA
BÜLENT HASAN TANLA
ortalama 212 milyon 286
bin lira maaş aldığı dıkkatı
çekiyor. 5-15'inci derece-
lerdeki 1 milyon 94 bin 19
memurun maaşı ise 200
milyon liranın altında bu-
lunuyor.
327 bin 930 kişi ile en
çok memurun bulunduğu
5'inci derecede 175 milyon
226 bin lira olan ortalama
memur maaşı, 15'inci dere-
cede 124 milyon 782 bin li-
raya kadar düşüyor. Aynı
derece ve kıdemdeki me-
murlar arasuıda da belırgın
maaş farklılıklan bulunu-
yor. 1 'inci derecede ortala-
ma 302 milyon 244 bın lira
olan ortalama memur ma-
aşı, sektörlere ve unvanlara
göre oldukça farklılık arz
ediyor. 20-25 yıl çalışarak
1 'inci dereceye gehniş üni-
versite mezunu bir öğret-
men 235 milyon 450 bin,
aynı derecedeki sağlık
mensubu 299 milyon 524
bin, emniyet mensubu 346
miryon 765 bin, hâkim-sav-
cı 483 milyon 19 bin, vali-
kaymakam 537 milyon 479
bin lira maaş alıyor. 5'inci
derecede ortalama memur
maaşı, genel idari hizmet-
lerde 149 milyon, eğitünde
193 milyon, emniyette 204
miryon, yargıda 361 mil-
yon, mülİa idarede 330 mil-
yon, sağlıkta 204 miryon,
teknik hizmetlerde 193
miryon, üniversitepersone-
hnde 242 milyon, din hiz-
metlerinde T41 milyon lira
düzeyinde bulunuyor.
KİT ve Silahlı Kuvvet-
ler'de çalışanlar da dahil
edildiğinde toplam memur
sayısı 2 milyon 96 bin
315'e ulaşıyor. Kamu ku-
rum ve kuruluşlannda em-
sal memurlar arasmda 37
farklı ücret düzeyi bulun-
duğu belirtiliyor. Kamu ça-
lışanlan genel bütçe, katma
bütçe, belediye, fon kefalet
sandığı, özel idare ve KİT
olmak üzere 6 sınıfta topla-
nıyor. 6 ayn bütçeden ma-
aş ödenmesi nedeniyle em-
sal memurlararasındaücret
farklılıklan oluşuyor. Üc-
retleri YPK taranndan be-
lirlenenKİT çaüşanlan ara-
smda bile bübirinden fark-
lı ücret düzeyleri olduğu
dikkati çekiyor.
Son yıllarda sözleşmeli
personel istihdamının da
ücret farklılıklanna neden
olduğu belirtiliyor. Birçok
kamu kurumu kendi yasa-
lan çerçevesinde personeli-
ne, döner sermaye, tazmi-
nat, fon, fazla çalışmaücre-
ti, ikramiye gibi çeşitli ad-
lar altında ek ücretler ödü-
yor. RTÜK, SPK, Rekabet
Kurumu gibi bazı kurum-
larda ise kunıluş yasası ile
çahşanlann tümüne özel
ücret sistemi uygulamyor.
Bazı kurumlarda ise mer-
kez ve taşra teşkılatlan ara-
smda ücret farklılıklan bu-
lunuyor. Türkiye Kamu Ça-
lışanlan Sendikalan Kon-
federasyonu (Kamu-Sen)
Ekonomik ve Sosyal Araş-
tırmalar Merkezi'nin araş^
nrmasına göre ise geçen yıl
haziran ayında 323 milyon
325 bin lira olan yoksulluk
sının ücreti, bu yılın aym
ayında yüzde 60.9 artarak
520 milyon 244 bin lira ol-
du. Aynca 4 kişılik bır aile-
nin açlık sunnnın da hazi-
ran ayı sonunda 171 milyon
680 bin liraya ulaşnğı bildi-
rildi. Araştırmada, konut
kiralannın gecekondu şart-
lannda belirlendiği tatil,
eğlence, sıgara, alkol gibi
harcamalann dahil edilme-
dıği kaydedildi.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
"Türkiye'nin bir çiftliği var!"
Sonrasını getirmek kolay:
"Çiftliğinde koyunlan vaar,
Kuuş, kuuurt, an,
Diye bağınr..."
Meclis, 'kuş'atma attında mı desek!
Artık 'kurt'armak zor mu desek!
Olmaz bu kad'an' mı desek!
Iktidarda bir güvercin var ki, mübarek kurt-ana!
Muhalefette bir kırat var ki, at deyince "kırat" an-
lıyor, devlet deyince soruyor:
- Değeri kaç kırat?
Size inanamayacağınız bir haberimiz var
- Demirel Köşk'ten düştü!
Şimdi Güniz Sokak'ta. Sabahlan biraz ezan bi-
raz horoz sesiyle uyanıyor. Ezan sesiyle ne demek
istediği biliniyor da, horozla ne demek istediğini
sonbaharda anlayacağız. Siyasete karşı horozJan-
mayı mı düşünüyor, kendisi hakkında kimsenin er-
ken ötmemesini mi istiyor, çöplükten henüz çekil--
mediğini mi söylemek istiyor, bütün bunlar sonba-
harda belli olacak.
Size asıl, Sıvas olaylannın yıldönümünden söz
etmek gerek. 2 Temmuz günü, şeriatçı yayın or-
ganlan yananlan suçlu, sizi ve çevrenizdekileri ka-
til jlan ettiler. Hemen sonrasında Erbakan bir yıl ha-
pis cezasına çarptınlınca da feryat figan eylediler
"Vıcdanlar kanıyori"
Anlayacağınız şeriat cephesinde yeni bir şey
yok. Siyasiler, ekonomide de etkin olmaya başla-
yan yeşil sermayeye sizin, "du bakali n 'olcek" öy-
künüz gibi bakmaya devam ediyoriar.
IMF'siz kalan bir hükümetin...
Sizden sonraki önemli bir gelişme de şu:
- AB süreci!
Kime ne sorsanız, "AB sürecine girdiğimiz şu
dönemde" diye söze başlıyor. Olup bitenleri kale-
me alacak olsanız, şu başlıklı onlarca öykü yazar-
dınız:
"AB'nin neresine girelim?"
Ekonomi dünyası da tam size gcVe. Hükümet işin
kolayını buldu, her şeyi IMF'ye göre ayariıyor. Es-
kiden, ekonomi IMF'ye teslim oldukça hükümet-
lereleştirilirdi. Şimdi tam tersi, hükümet IMF'ye ne
kadar teslim olursa, o kadar başanlı oluyor. Üste-
lik bu başanlan sıradan tanımlann ötesinde, "ce-
sur, muhteşem, dünya çapında" gibi sözcüklerte
ödüllendiriliyor.
IMF'nin Türkiye Masası şefi var; Cottareili... Ar-
kadaş arada bir Türkiye dışına çıkıyor. Siz olsanız
ekonomideki duruma bakâr, şu yorumu yapardı-
nız:
"IMF'siz kalan bir hükümetin, hayat damartan-
nın tümü kopmuş demektir!"
Hani siz öykülerinizi kitaplaştınp fiyatını da biraz
yüksek tutsanız, şu gerekçeyle kendinizi savunur-
dunuz:
"IMFbundan aşağısı olmaz dedi, kıramadık!"
Başan grafiğimızın giderek yükseldiği tek alan,
mafya. Ünümüz sınırlanmızın dışına taştı. Geçen
günlerde Çin'den Ingiltere'ye insan ticareti yapan
bir çete ele geçirildi, başı çekenterin Türkler okJu-
ğu ortayaçıktı. Sizi bekleyen konulann başındaşu
geliyor
Mafya edebiyatı!
Bu alanda birbirinden güzel örnekler veriyonjz.
Artık sadece kurşunlaşmıyorlar, arada mektupla-
şıyoriar. Bir de sosyal dayanışma örneği gösteri-
yoriar ki sormayın. Geçen gün Bayrampaşa'da bir
mafya üyesi başka cezaevine götürülecek okju,
500 tutuklu-hükümlü eylem yapt!
Az kalsın unutuyordum. Yolsuzluk yapanlar ar-
tık hak ettiği cezayı görüyor. Son olarak Ozer Bay-
sal, Kalkınma Bankası'nı 80 milyar lira zarara uğ-
rattığı için, 1 milyon 633 bin lira para cezasına
çarptınldı. Ne dersiniz? Tam Aziz Nesin'lik. Bu ce-
zayı siz bile öderdiniz!
balbay@cumhuriyetcom.tr
SES eyleminde öğrenciye dayak
• Baştarafi 1. Sayfada
m sendikacüar engelledi.
Türkiye genelinden Ankara'ya gelen
yaklaşık 3 bin SES üyesi sağlık emekçi-
si, dün saat 10.00'da Ankara Hipodromu
önünde toplandı. Sağlık Bakanlığı önüne
doğru yünıyüşe geçen topluluk Opera
Köprüsü üzerinden Sağlık Bakanhğı'na
ulaştı. Yürüyuş suasmda tutuklu yakın-
lannın kendi sloganlannı atarak yürüyüş
kortejinin önüne geçmek istemesi üzeri-
ne SES görevlileri ile tutuklu yalonlan
arasmda tartışma çıktı. Tartışma, tutuklu
yakmlannın kortejin arkasma geçmeyi
kabul etmesiyle sona erdi.
Sağlık Bakanlığı önünde toplanan ça-
lışanlar "Hastaneler halkındır. satıla-
maz", "Söz, yetki, karar çalışanlara",
"Hücrelere değil sağbğa bütçe" sloganla-
n attılar.
KESK Genel Başkanı Sijami Er-
dem'in konuşmasmı yapmak üzere mi-
ting otobüsünün üzerine çıktığı sırada,
bakanhk önünde bulunan üst geçide F ti-
pi cezaevlerini protesto eden pankart as-
mak isteyen "Ankara Ünrvershesi Hücre-
lere Hayır Platformu" üyesi öğrencılere
polis müdahale etti. Öğrencilerin diren-
mesi üzerine polis sert davrandı. Küçük
boyutlu çatışmada bir polıs memuru ya-
ralamrken güvenlık güçlerinin öğrencı-
leri gözaltma almasını sendikacılar en-
gelledi. Olaylann sona ermesinden son-
ra konuşan KESK Genel Başkam Siyami
Erdem, 57. hükümetin halkı gözden çı-
karttığmı söyleyerek "Bütceden en fazla
eğitime ve sağhğa pay avnlması gerekir-
ken en az bu alanlara pay ajnhyor" dedi.
Sağlık Bakanlığı'nın sağlık sorunlan-
nın giderilmesi için çaba göstereceği yer-
de, SES üyesi çalışanlarla uğraştığmı sa-
vunan Erdem, "Bakan, bakanhkta baş-
hemşireye vanncaya kadar MHP örgüt-
lenmesi yapıyor. Buradan sonıyorum; bu
Sağnk Bakanhğı MHP'nin bakanlığı nu-
dır, Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanbğı
mı" dedi.
SES Genel Başkam Cevber Tosnn da
Türkiye'nin IMF çıkışlı politikalar nede-
niyle sorunlar yumağı haline dönüştügü-
nü, sağhğa bütçeden aynlan yüzde 2. l'lik
payla Endonezya, Bosna-Hersek ve Fili-
pinlergibi ülkelerin bile gerisine düşerek
ülkeler sıralamasmda 82. su^da yer aldı-
ğım söyledi. Tosun, sağlık emekçilerinin
aldıklan maaşlann yetersiz olduğunu, öz-
lük haklannm mutlaka iyileştirihnesi ge-
rektiğini ifade ederek şunlan söyledi:
"Kendileriııe kıyak emeklOik, batik
bankalara bir gecede trflyonlar buhuuır-
ken, biz kamu emekçflerine yüzde 25'Hk
maaş arüşı yaparak yoksufiuk içiııde ya-
şamamızı reva görmektedirler. Türidye'de
yıllardır izknen ekonomi ve sağhk poUti-
kalaruun geldiği nokta, sağhk hakkuun
doğuştan ka?anılmq ve devlet güvencesi
altında bir hak olmaktan çıkarümastdır.''
Sağlık Bakanı Osman Durmuş döne-
minde yaşanan ülkücü kadrolaşma soru-
nuna da değinen Tosun, Sağlık Bakanlı-
ğı tarihinde bugüne kadar yaşanmamış
boyutta kıyımlar yaşandığını söyledi.
700'den fazla başhekimin değişörildiği-
ni, birçok hastanenin müdür ve müdür
yardımcılanndan başhemşirelerine kadar
değişıklikler yapıldığmı belirten Tosun,
"Bunun adı kadrolaşma değfldir de ne-
dfir" diye sordu.
Bakanlık önündeki eylemin ardmdan
SES Genel Başkam Cevher Tosun baş-
kanlığındaki SES heyeti bakanla yakla-
şık 1 saat görüştü. Cevher Tosun, sağlık
emekçilerinin enflasyonkarşısında ezil-
diğini, enflasyonun bu yıl da yüzde
50'ler düzeyinde seyredeceğinin anlaşıl-
dığmı söyleyerek kamu emekçilerine ve-
rilen yüzde 25'lik zammm hiçbir anlam
ifade etmediğini dile getirdi. Bunun üze-
rine Durmuş, Tosun'un görüşlerine ka-
tıldığını dıle getırerek "Ben yalmz laü-
dım, bunu bilmenizi isterim. Yapmaya
çahştığım hiçbir şey söylenmedi, bunu
bümenia isterim.Sizinsöylediğinizlebir-
çokkonudamutabıkız. Ancak ola>1arbe-
nim istediğim gibi gitnüyor. Yapmak is-
tediklerim parüzanca tavırlar olarak ni-
telendirüiyor'' dedi.
Türkiye'de çok parçalı sağlık sistemi-
nin var olduğunu, bu nedenle denetimsiz
bir sağhk sisteminin yaşandığını belirten
Durmuş, "Bu durum birflerinin işine ge-
liyor ama bunlarla mücadele ederken ne
SES'i, ne TTB'yi ne de Türk Sağhk-Sen'i
yanımda görebiliyorum" diye konuştu.