23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 TEMMUZ 2000 PAZAR • • • • 8 HABERLEREV DEVAMI GÜNCELcÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafi 1. Sayfada şı çıkmamalan gerekiyor. Şeriatın parmağı, anlaşılan Erbakan'ı acrtmış! Zira, başta Erbakan'la çevresinin şeriat hukukuyla yaşamayı çağdaş hukuka yeğlediğini bilmeyen kaldı mı? TBMM'nin affına mazhar olursa Erbakan" sergi- lediği eski zihniyetten zerre kadar ödün vermeyece- ğini hemen kanıtladı. Yargrtay karanyla ilgili -Kutan'dan daha önce cfin- lediğimiz- demokratik masallan cuma namazına git- tiği -konuşmak için başka bir yer yokmuş gibi- Ha- midiye Camii'nde seslendirdi. Açıklamalardan önce Erbakan; cami imammın cu- ma hutbesinde "hak ve hürriyetlerin ne olursa olsun çiğnenemeyeceğini" dinlemişti. Kuşkusuz, bu söz- ler Erbakan'ın bir kulağından girmiş, ötekinden çık- mıştır. Hazret için dinsel kurailan siyasette kullanmak, do- ğal bir siyaset ahlakıdır. Işine geldiğinde Kuran'ı da, Islamın kimi kurallan- nı da, hatta Peygamber'in ayetlerini de kendine gö- re yorumlayarak kullanmaktan çekinmediği, çekin- meyeceği iki kere iki kadar somut bir gerçek. Yargıtay'ın onayladığı karan Erbakan, "adil" bulmu- yor. Olabilir, ama neden? "Adil" bulacağı olası karar acaba nasıl bir karar? Kuşkunuz olmasın; karar, haz- reti ömür boyu siyasetten yoksun bırakmayacak, sa- dece hapisle kısıtlı bir karar olsaydı... Erbakan'la RP'den doğma FP'nin irili ufaklı Erba- kan'lan günlerce davullar çalarak karan kutlariardı. Üstelik Erbakan, 4 ay kalacağı hapishaneye tahta geçen bir şehzade edası ve görkemli törenlerte yol- cu edilirdi. ömür boyu siyaset yasağı Erbakan'ı kaJbinden vur- du. Oysa, Islam Cumhuriyeti idealine hizmet edeceği nice yıllar vardı! Erbakan'la çevresi için demokrasi, yeri geldiğinde kullanılır bir örtü. 312'den içeri girenler hazretin umu- runda bile değil. Bakmayınız siz onun, "312'nin dû- zeltilmesi Türkiye için lazımdtr" cümlesine, inanma- yında. 312'nin yeniden düzenlenmesini sadece kendisi için istiyor. Oysa dert çoook 312'yi tümüyle kaldırma olanağı bulamayacaklan bilincinde olduklan için özellikle 2. fıkrayı yeniden dü- zenlemeyi öneriyorlar. Bu fıkrada belirtilen "halkı kin ve düşmanlığa tah- rik' hususunun objektifbir tanıma kavuşmasını" is- tiyorlar. Kutan'ın söylediğine göre, "tahrikin kriterterinin belli olmasına" ziyaret ettiği parti liderieri destek ver- miş. Ola ki; görüşe liderler destek verdiler. Ama; "tah- rik kriteri"nde bir uzlaşma nasıl olacak, hangi ölçüt- lerde sağlanacak... Işte bu noktada "her yer karan- lık". Ne ki; "pür nur olan mevki" fazla uzakta değil. Ekimde TBMM açılır, "tahrik kriterlerinde' uzlaşma sağlanmazsa Erbakan'ın ağır adımlaria hapishaneye doğru yürümeye başlayacağı nokta. Neyazık ki; topluma çok yararlıymış gibi, Erbakan sorunu, hemen her kesimi yakından ilgilendiren kimi gelişmelen geri plana atıyor. Hükümet programına dönüşen IMF dayatmalannın son aşamasında Cottareili var, Dünya Bankası yet- kilisi var, dışımızdan her şey var ama, "halkyineyok". Yeni vergiler alınacak, ge- çici vergiler çıkanlacak, me- mura iki yıl saptanan enflas- yon hedefi kadar zam verile- cek ve.. kemerler biraz daha sıkılacak. Bu ay başlayacak olan 300 bin işçiyi ilgilendiren toplu- sözleşmelerde IMF işçinin önüne çıkryor. "Hedeflenen ölçûde değil, mutfakta yaşanan oranda zam isteyen" işçinin burnu- nun kınlmasını istiyor. Hazin! Bakın ne hallerdeyiz: Do- çent Haldun Karagöz'ün by- pass'ı yarım saate indiren, hastayı ertesi günü ayağa kal- dıran yöntemi burnumuzun dibinde, Ankara'da yıllardır başanyla uyguladığını New Y- orkTlmes'ta çıkan biryazıdan öğrenryoruz. Dışa bağımlı hükümetimiz dıştan gelen alkışlaria övünü- yor. Sağlık Bakanlığı'nın bile bil- mediği değerlerimizi dış kay- naklardan öğreniyoruz. Ne mutlu başarıyı dışarda bulan hükümete! Maaş reformu yolda• Baştarafi 1. Sayfada ğişildık önenlennin olabileceği- ni bildirdiler. Bütün kamu çalışanlannın mali ve sosyal haklannın tek yasada dü- zenlenmesini amaçlayan tasanrun kanun hükmünde kararname ola- rak çıkanlması durumunda TSK Personel Yasası, Hâkim ve Savcı- lar Yasası, Yükseköğretim Perso- nel Yasası ve ilgili kararnameler- deki mali, sosyal hak ve yardımlar ayıklanmış olacak. Tasannın gerekçesinde, perso- nel hakkında mali, sosyal hak ve yardımlara ilişkin düzenlemelerin ayn ayn yasalarda yer almasının uygulamada "münferit" düzenle- meler olanak anıldığına dikkat çe- kıldi. Zaman zaman yapılan kısmi de- ğişikliklerle personel arasuıda baş- langıçta kurulmuş olan ücret den- gesinin bozulduğu vurgulanan ge- rekçede, "Ücret sisteminin bütûnü gözetifaneksizin belli bir kestm için yapılan değişikliklef, diğer kamu penonelmiıı tepkfcine ve çahşma banşıııın ohımsuz yönde etkflen- mesİDe neden ohnaktadır" denil- di. Benzer nitelikteki ödemelerin faridı ad ve şekillerde verihnesi so- nucu ücret sistemınuı karmaşık ya- pıya dönüştüğü, ödeme seçenek- İeri arasındaki bağlantılann kay- bolduğu kaydedildi. Gerekçede, "Tazminatiann bir ktsnu, en yûksek devlet memunı ayfağmm belli bir oranı; bir ksnıı, bir gösterge rakamınm memur «y- hk katsavısı 9e çarponı; diğer bir lasmı ise maktu olarak tespit edil- miştir" denildi. Tasannın gerekçesinde, kalkm- ma planlannda da yer alan gerek- çelerle ûcret ile ek ödemeler, sos- yal hak ve yardımlar arasındaki uyumsuzluğun giderilmesi, kamu personeli arasındaki kurumsal ve sektörel dengenin oluşturulması- mn hedeflendiğı kaydedildi. Tasanya göre, kamu çahşanlan- nın statülerine ilişkin mevzuat sak- lı kalmak üzere mali, sosyal hak ve yardımlar tek ve ortak yasa ile dü- zenlenecek. Maaş rejiminı kökten düzenleyen tasanya göre diğer ba- zı değişiklikler şöyle: - Mevcut ûcret sistemi değiştiri- lerek kamu görevlilerinin öğretim ve kıdem, kadro görevleri ve hiz- met şartlanna göre tespit edilen üc- ret unsurlanna dayalı sade bir üc- ret sistemi oluşturulacak. - Katsayı ve gösterge sistemi ko- rumıyor, ancak ücretlenn ayarlan- masında tek katsayı uygulanması öngörülüyor. - Kamu görevlilerinin temel üc- ret gösterge rakamlan öğretim du- rumlanna göre üç tablo halinde be- lirlenerek ilerleme ve yükselmele- ri kadro koşuluna bağlı olmaktan çıkanlıyor. Hizmet yıllanndaki ar- tışa koşut olarak ücretlerinde artış sağlanması esas alınıyor. - Yurtdışı aylık ücretin hesabı, emsal uygulamasına son verile- rek daha sade hale getiriliyor. Ders, ek ders ve konferans ücre- ti ile fazla çalışma ücreti ilgilile- rin aylık ücretlerinin veya görev ücretlerinin belirli oranına bağ- lanarak aylık ücret artışma koşut olarak otomatik artışa olanak sağlanıyor. - Sosyal hak ve yardımlann öde- me şekilleri yeni ücret sistemine uyarlanarak temel ücretin belli bir oranı haline getiriliyor ve aylık üc- rette meydana gelen değışıklikle- re uyum sağlanması amaçlanıyor. - Temel ücret ve görev ücretin- den oluşan aylık ücret emekli ke- seneğine bağlı tutularak, çahşırken alınan ücret ile emeklilikte alınan ücret arasındaki dengede sürekli- lik sağlanması hedefleniyor. Çaüşanlar 20 grupta Tasanda, kamu çalışanlan mali, sosyal hak ve yardımlar, kadro un- vanlan, görevlennın devlet için ta- şıdığı önem, yetki ve sorumluluk- lanna göre 20 ücret grubuna ayn- lıyor. Kamu kurumlanmn itirazla- nnın, tasannın en çok bu bölümün- de yoğunlaştığı öğrenildi. Bırinci grup Başbakanlık Müsteşan ve Genelkurmay BaşkanTndan olu- şurken, devlet protokolünde ikin- ci sırada olan Anayasa Mahkeme- si Başkam ikinci grupta yer alıyor. Kuvvet komutanlan, asİceri ve si- vil yüksek yargı başkanlan da bu grupta bulunuyor. Diğer gruplarda yer alan kamu görevlilerinin bazılan şöyle: 3. Grup: Yüksek mahkeme baş- savcılan, müsteşar, orgeneral, ora- miral. 4. Grup: Başbakanlık Teftiş Ku- rulu Başkanı, Emniyet Genel Mü- dürü, korgeneral, koramiral, Özel- leştirme Idaresi Başkanı. 5. Grup: Birinci sınıf hâkim ve savcı, büyükelçi, genel müdür, tümgeneral, vali, Yüksek Öğretim Kurulu Başkanı. 6. Grup: Rektör, kurum başka- nı, müsteşar yardımcısı, tuğgene- ral, tuğamiraJ. 7. Grup: Albay, profesör, elçi, Polis Akademisi Başkanı, dekan, genel müdür yardımcılan. 8. Grup Başbakanlık, bakan- lık, müsteşarlık, bağlı ve ilgili ge- nel müdürlük ve başkanlıklarda daıre başkam, hâkim, kaymakam, vali yardnncısı, yarbay. 9. Grup: Binbaşı, Başbakanlık uzmam, kademeli kıdemli başça- vuş, devlet bütçe uzmam, dernek denetçisi. 10. Grup: Başkâtip konsolos, başhekim, defterdar, hukuk mü- şaviri, il müdürü, il müftüsü, yar- dımcı doçent. 11. Grup: APK Başkam, ilköğ- retim müfettişi, işletme müdürü, araştırma uzmam, maliye uzmam, marka uzmam, üsteğmen. 12. Grup: Ataşe kâtip, araştır- ma görevlisi, asistan, AOÇ Müdü- rü, hâkim adayı, hastane müdürü, okutman, gemi kaptanı. 13. Grup: Arkeolog, astsubay çavuş, başkomiser, biyolog, fon saymam, eczacı, jeolog. 14. Grup: Aile araştırma uzman yardımcısı, asteğmen, çevre uz- mam yardımcısı, infaz ve koruma başmemuru, öğretmen. 15. Grup: Antropolog, APK uz- mam, araşürmacı, astronom, bak- teriyolog, başhemşire, danışman, komiseryardımcısı, kütüphaneci. 16. Grup: Arşivci, ressam, sağ- hk teknikeri, uzmanjandarma, va- iz, polis memunı. 17. Grup: Dalgıç. diş protez teknisyem, ebe, fen memunı, hay- van sağlık memunı, infaz ve ko- ruma memunı. 18. Grup: Antrenör, makyajcı, raportör, rasatçı, uçak kontrol ma- kiiusti, zabıta komısen, itfaiye grupamiri. 19. Grup: Ambar memuru, tra- fik memuru, mahalle bekçisi, hos- tes, memur, muhasebeci, sekreter, itfaiye başçavuşu, dava vekili, müezzin. 20. Grup: Aşçı, bahçıvan, hade- me, hasta bakıcı, hayvan bakıcısı, kaloriferci, postacı, terzi, traktör sürücüsü, diğerleri. Meıııııra yoksullıık ıııaaşıHaberMerkezi-Avrupa Birliği'ne tam üye olmayı hedefleyen Türidye'de dev- let memurlan, Afiika düze- yinde maaş alıyor. AN- KA'mn haberine göre Tür- kiye Büro, Ticaret, Kültür ve Maliye Hizmet Kolu Ka- mu Çalışanlan Sendıkası (Türk Büro-Sen) taranndan yapılan araştırmayla orta- lama net memur maaşının haziran ayı itibanyla 189 miryon 118 bin lira düze- yinde olduğu belirlendi. Buna göre ortalama memur maaşı mevcut kuria 305 do- lara denk geliyor. Türki- ye'de KlT'ler ve Silahlı Kuvvetler'de çalışanlar ha- riç olmak üzere sayılan 1 milyon 544 bin 34'e ulaşan memurlann yalnızca 450 bin 15'i 200 milyon lirarun üzerinde maaş alıyor. 1 'in- ciderecedeki 119 bin 912 memurun ağırlıkh ortala- ma maaşı 302 milyon 244 bin, 2'nci derecedeki 81 bin 754 memurun 239 milyon 171 bin lira düzeyinde bu- lunuyor. 3 'üncü derecedeki 140 bin 859 memur ortala- ma 217 milyon 575 bin, 4'üncü derecedeki 107 mil- yon 490 bin memurun da Ülkücü mafya " işbaşında BRUKSEL (Cumhnriyet) - Ingiltere'ye kaçak ınsan sokan Türk-Hollandalı şebekede ar- ka plandaki kişilerin ülkücü- lerle ilişkisi olduğu öne sürül- dü. Hollanda'da yayımlanan NBC-Handelsblad gazetesınin bir haberine göre 58 Çinlinin ölümünden sonımlu olan şe- beke elebaşlarmdan birinin ül- kücülerle işbirliği yaptığı bil- dirildi. Şebekenin piyon ola- rak kullandığı bir k^üun açık- lamalanna dayanan haberde, Dover davasmm firarda olan baş samğmın, ülkücülere bağ- lı bir kişiyle birlikte çahştığı belirtiliyoı.Dover'deiçinde58_ Çinlinin ölü bulunduğu kon- teynerin sözü geçen sanığm adına ahndığı da bildirildı. Haberde, tutuklanan şoför- lerin 1999'dan beri Hollanda üzerinden tngiltere'ye Çin va- tandaşlannı kaçırdıklanm ıti- raf ettikleri de yer alıyor. Şo- förlerin kişi başma 900 mark aldıklan belırtilıyor. Böylece Dover'de tutuklanan Perry W.'nin, dört-beş tur içuı 33 bın mark aldığı açıklandı Değerli varhğımız YAMAN SAİT TANLA'nın ölümü nedeniyle bizzat cenaze törenine katılan, çelenk yollayan, Türk Eğitim Vakfı'na bağışta bulunan veya telefon, telgraf, faks ve basın yoluyla taziyede bulunan ! tüm gönül dostlarımıza — teşekkürü borç biliriz.———- Eşi Ağabeyî SERPİL TANLA BÜLENT HASAN TANLA ortalama 212 milyon 286 bin lira maaş aldığı dıkkatı çekiyor. 5-15'inci derece- lerdeki 1 milyon 94 bin 19 memurun maaşı ise 200 milyon liranın altında bu- lunuyor. 327 bin 930 kişi ile en çok memurun bulunduğu 5'inci derecede 175 milyon 226 bin lira olan ortalama memur maaşı, 15'inci dere- cede 124 milyon 782 bin li- raya kadar düşüyor. Aynı derece ve kıdemdeki me- murlar arasuıda da belırgın maaş farklılıklan bulunu- yor. 1 'inci derecede ortala- ma 302 milyon 244 bın lira olan ortalama memur ma- aşı, sektörlere ve unvanlara göre oldukça farklılık arz ediyor. 20-25 yıl çalışarak 1 'inci dereceye gehniş üni- versite mezunu bir öğret- men 235 milyon 450 bin, aynı derecedeki sağlık mensubu 299 milyon 524 bin, emniyet mensubu 346 miryon 765 bin, hâkim-sav- cı 483 milyon 19 bin, vali- kaymakam 537 milyon 479 bin lira maaş alıyor. 5'inci derecede ortalama memur maaşı, genel idari hizmet- lerde 149 milyon, eğitünde 193 milyon, emniyette 204 miryon, yargıda 361 mil- yon, mülİa idarede 330 mil- yon, sağlıkta 204 miryon, teknik hizmetlerde 193 miryon, üniversitepersone- hnde 242 milyon, din hiz- metlerinde T41 milyon lira düzeyinde bulunuyor. KİT ve Silahlı Kuvvet- ler'de çalışanlar da dahil edildiğinde toplam memur sayısı 2 milyon 96 bin 315'e ulaşıyor. Kamu ku- rum ve kuruluşlannda em- sal memurlar arasmda 37 farklı ücret düzeyi bulun- duğu belirtiliyor. Kamu ça- lışanlan genel bütçe, katma bütçe, belediye, fon kefalet sandığı, özel idare ve KİT olmak üzere 6 sınıfta topla- nıyor. 6 ayn bütçeden ma- aş ödenmesi nedeniyle em- sal memurlararasındaücret farklılıklan oluşuyor. Üc- retleri YPK taranndan be- lirlenenKİT çaüşanlan ara- smda bile bübirinden fark- lı ücret düzeyleri olduğu dikkati çekiyor. Son yıllarda sözleşmeli personel istihdamının da ücret farklılıklanna neden olduğu belirtiliyor. Birçok kamu kurumu kendi yasa- lan çerçevesinde personeli- ne, döner sermaye, tazmi- nat, fon, fazla çalışmaücre- ti, ikramiye gibi çeşitli ad- lar altında ek ücretler ödü- yor. RTÜK, SPK, Rekabet Kurumu gibi bazı kurum- larda ise kunıluş yasası ile çahşanlann tümüne özel ücret sistemi uygulamyor. Bazı kurumlarda ise mer- kez ve taşra teşkılatlan ara- smda ücret farklılıklan bu- lunuyor. Türkiye Kamu Ça- lışanlan Sendikalan Kon- federasyonu (Kamu-Sen) Ekonomik ve Sosyal Araş- tırmalar Merkezi'nin araş^ nrmasına göre ise geçen yıl haziran ayında 323 milyon 325 bin lira olan yoksulluk sının ücreti, bu yılın aym ayında yüzde 60.9 artarak 520 milyon 244 bin lira ol- du. Aynca 4 kişılik bır aile- nin açlık sunnnın da hazi- ran ayı sonunda 171 milyon 680 bin liraya ulaşnğı bildi- rildi. Araştırmada, konut kiralannın gecekondu şart- lannda belirlendiği tatil, eğlence, sıgara, alkol gibi harcamalann dahil edilme- dıği kaydedildi. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada "Türkiye'nin bir çiftliği var!" Sonrasını getirmek kolay: "Çiftliğinde koyunlan vaar, Kuuş, kuuurt, an, Diye bağınr..." Meclis, 'kuş'atma attında mı desek! Artık 'kurt'armak zor mu desek! Olmaz bu kad'an' mı desek! Iktidarda bir güvercin var ki, mübarek kurt-ana! Muhalefette bir kırat var ki, at deyince "kırat" an- lıyor, devlet deyince soruyor: - Değeri kaç kırat? Size inanamayacağınız bir haberimiz var - Demirel Köşk'ten düştü! Şimdi Güniz Sokak'ta. Sabahlan biraz ezan bi- raz horoz sesiyle uyanıyor. Ezan sesiyle ne demek istediği biliniyor da, horozla ne demek istediğini sonbaharda anlayacağız. Siyasete karşı horozJan- mayı mı düşünüyor, kendisi hakkında kimsenin er- ken ötmemesini mi istiyor, çöplükten henüz çekil-- mediğini mi söylemek istiyor, bütün bunlar sonba- harda belli olacak. Size asıl, Sıvas olaylannın yıldönümünden söz etmek gerek. 2 Temmuz günü, şeriatçı yayın or- ganlan yananlan suçlu, sizi ve çevrenizdekileri ka- til jlan ettiler. Hemen sonrasında Erbakan bir yıl ha- pis cezasına çarptınlınca da feryat figan eylediler "Vıcdanlar kanıyori" Anlayacağınız şeriat cephesinde yeni bir şey yok. Siyasiler, ekonomide de etkin olmaya başla- yan yeşil sermayeye sizin, "du bakali n 'olcek" öy- künüz gibi bakmaya devam ediyoriar. IMF'siz kalan bir hükümetin... Sizden sonraki önemli bir gelişme de şu: - AB süreci! Kime ne sorsanız, "AB sürecine girdiğimiz şu dönemde" diye söze başlıyor. Olup bitenleri kale- me alacak olsanız, şu başlıklı onlarca öykü yazar- dınız: "AB'nin neresine girelim?" Ekonomi dünyası da tam size gcVe. Hükümet işin kolayını buldu, her şeyi IMF'ye göre ayariıyor. Es- kiden, ekonomi IMF'ye teslim oldukça hükümet- lereleştirilirdi. Şimdi tam tersi, hükümet IMF'ye ne kadar teslim olursa, o kadar başanlı oluyor. Üste- lik bu başanlan sıradan tanımlann ötesinde, "ce- sur, muhteşem, dünya çapında" gibi sözcüklerte ödüllendiriliyor. IMF'nin Türkiye Masası şefi var; Cottareili... Ar- kadaş arada bir Türkiye dışına çıkıyor. Siz olsanız ekonomideki duruma bakâr, şu yorumu yapardı- nız: "IMF'siz kalan bir hükümetin, hayat damartan- nın tümü kopmuş demektir!" Hani siz öykülerinizi kitaplaştınp fiyatını da biraz yüksek tutsanız, şu gerekçeyle kendinizi savunur- dunuz: "IMFbundan aşağısı olmaz dedi, kıramadık!" Başan grafiğimızın giderek yükseldiği tek alan, mafya. Ünümüz sınırlanmızın dışına taştı. Geçen günlerde Çin'den Ingiltere'ye insan ticareti yapan bir çete ele geçirildi, başı çekenterin Türkler okJu- ğu ortayaçıktı. Sizi bekleyen konulann başındaşu geliyor Mafya edebiyatı! Bu alanda birbirinden güzel örnekler veriyonjz. Artık sadece kurşunlaşmıyorlar, arada mektupla- şıyoriar. Bir de sosyal dayanışma örneği gösteri- yoriar ki sormayın. Geçen gün Bayrampaşa'da bir mafya üyesi başka cezaevine götürülecek okju, 500 tutuklu-hükümlü eylem yapt! Az kalsın unutuyordum. Yolsuzluk yapanlar ar- tık hak ettiği cezayı görüyor. Son olarak Ozer Bay- sal, Kalkınma Bankası'nı 80 milyar lira zarara uğ- rattığı için, 1 milyon 633 bin lira para cezasına çarptınldı. Ne dersiniz? Tam Aziz Nesin'lik. Bu ce- zayı siz bile öderdiniz! balbay@cumhuriyetcom.tr SES eyleminde öğrenciye dayak • Baştarafi 1. Sayfada m sendikacüar engelledi. Türkiye genelinden Ankara'ya gelen yaklaşık 3 bin SES üyesi sağlık emekçi- si, dün saat 10.00'da Ankara Hipodromu önünde toplandı. Sağlık Bakanlığı önüne doğru yünıyüşe geçen topluluk Opera Köprüsü üzerinden Sağlık Bakanhğı'na ulaştı. Yürüyuş suasmda tutuklu yakın- lannın kendi sloganlannı atarak yürüyüş kortejinin önüne geçmek istemesi üzeri- ne SES görevlileri ile tutuklu yalonlan arasmda tartışma çıktı. Tartışma, tutuklu yakmlannın kortejin arkasma geçmeyi kabul etmesiyle sona erdi. Sağlık Bakanlığı önünde toplanan ça- lışanlar "Hastaneler halkındır. satıla- maz", "Söz, yetki, karar çalışanlara", "Hücrelere değil sağbğa bütçe" sloganla- n attılar. KESK Genel Başkanı Sijami Er- dem'in konuşmasmı yapmak üzere mi- ting otobüsünün üzerine çıktığı sırada, bakanhk önünde bulunan üst geçide F ti- pi cezaevlerini protesto eden pankart as- mak isteyen "Ankara Ünrvershesi Hücre- lere Hayır Platformu" üyesi öğrencılere polis müdahale etti. Öğrencilerin diren- mesi üzerine polis sert davrandı. Küçük boyutlu çatışmada bir polıs memuru ya- ralamrken güvenlık güçlerinin öğrencı- leri gözaltma almasını sendikacılar en- gelledi. Olaylann sona ermesinden son- ra konuşan KESK Genel Başkam Siyami Erdem, 57. hükümetin halkı gözden çı- karttığmı söyleyerek "Bütceden en fazla eğitime ve sağhğa pay avnlması gerekir- ken en az bu alanlara pay ajnhyor" dedi. Sağlık Bakanlığı'nın sağlık sorunlan- nın giderilmesi için çaba göstereceği yer- de, SES üyesi çalışanlarla uğraştığmı sa- vunan Erdem, "Bakan, bakanhkta baş- hemşireye vanncaya kadar MHP örgüt- lenmesi yapıyor. Buradan sonıyorum; bu Sağnk Bakanhğı MHP'nin bakanlığı nu- dır, Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanbğı mı" dedi. SES Genel Başkam Cevber Tosnn da Türkiye'nin IMF çıkışlı politikalar nede- niyle sorunlar yumağı haline dönüştügü- nü, sağhğa bütçeden aynlan yüzde 2. l'lik payla Endonezya, Bosna-Hersek ve Fili- pinlergibi ülkelerin bile gerisine düşerek ülkeler sıralamasmda 82. su^da yer aldı- ğım söyledi. Tosun, sağlık emekçilerinin aldıklan maaşlann yetersiz olduğunu, öz- lük haklannm mutlaka iyileştirihnesi ge- rektiğini ifade ederek şunlan söyledi: "Kendileriııe kıyak emeklOik, batik bankalara bir gecede trflyonlar buhuuır- ken, biz kamu emekçflerine yüzde 25'Hk maaş arüşı yaparak yoksufiuk içiııde ya- şamamızı reva görmektedirler. Türidye'de yıllardır izknen ekonomi ve sağhk poUti- kalaruun geldiği nokta, sağhk hakkuun doğuştan ka?anılmq ve devlet güvencesi altında bir hak olmaktan çıkarümastdır.'' Sağlık Bakanı Osman Durmuş döne- minde yaşanan ülkücü kadrolaşma soru- nuna da değinen Tosun, Sağlık Bakanlı- ğı tarihinde bugüne kadar yaşanmamış boyutta kıyımlar yaşandığını söyledi. 700'den fazla başhekimin değişörildiği- ni, birçok hastanenin müdür ve müdür yardımcılanndan başhemşirelerine kadar değişıklikler yapıldığmı belirten Tosun, "Bunun adı kadrolaşma değfldir de ne- dfir" diye sordu. Bakanlık önündeki eylemin ardmdan SES Genel Başkam Cevher Tosun baş- kanlığındaki SES heyeti bakanla yakla- şık 1 saat görüştü. Cevher Tosun, sağlık emekçilerinin enflasyonkarşısında ezil- diğini, enflasyonun bu yıl da yüzde 50'ler düzeyinde seyredeceğinin anlaşıl- dığmı söyleyerek kamu emekçilerine ve- rilen yüzde 25'lik zammm hiçbir anlam ifade etmediğini dile getirdi. Bunun üze- rine Durmuş, Tosun'un görüşlerine ka- tıldığını dıle getırerek "Ben yalmz laü- dım, bunu bilmenizi isterim. Yapmaya çahştığım hiçbir şey söylenmedi, bunu bümenia isterim.Sizinsöylediğinizlebir- çokkonudamutabıkız. Ancak ola>1arbe- nim istediğim gibi gitnüyor. Yapmak is- tediklerim parüzanca tavırlar olarak ni- telendirüiyor'' dedi. Türkiye'de çok parçalı sağlık sistemi- nin var olduğunu, bu nedenle denetimsiz bir sağhk sisteminin yaşandığını belirten Durmuş, "Bu durum birflerinin işine ge- liyor ama bunlarla mücadele ederken ne SES'i, ne TTB'yi ne de Türk Sağhk-Sen'i yanımda görebiliyorum" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle