Katalog

SAYFA CUMHURİYET 9 TEMMUZ 2000 PAZAR HABERLER Raif Ertora an*yor • HaberMerkezi- Geçen günJerde kaybettiğimiz gazetemiz yazanRaıf Ertem, dostlan taraftndan düzenlenecek toplantıyla anılacak. 13 Temmuz Perşembe günü Istanbul Teknik Üniversitesi Maçka Sosyal Tesisleri'nde düzenlenecek anma toplantısı saat 20.00'de başlayacak. Anma toplantısına kanlmak isteyenler, 0212-245 43 28 ve 0212-292 77 68 numaralı telefonlardan bilgi alabilırler. KKTC • CENEVRE(AA)- KKTC Cumhurbaşkanı RaufDenktaş'ın, Cenevre'deki üçûncü tur dolayü Kıbns göriişmelerinde BM'ye sunduğu iddia edilen öneri listesinin Kıbns Rum basınmda yayunlanması üzerine, KKTC delegasyonu, bugön BM'li yetkililerle bir araya gelecek. KKTC Cumhurbaşkanlığı Müsteşan Ergun Olgun, Rum Mega televizyonunda önceki gûn yayımlanan öneriyle ilgili olarak Reuters'e yaptığı açıklamada, bugün BM Genel Sekreteri Kofı Annan'ııı özel temsilcisi Alvaro de Soto üe bir toplantı yaparak bu konuyu ele alacaklannı söyledi. Vestel fatarikasnda • MANİSA (Cnmhoriyet) - Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde televizyon ve monitör üreten dünyanın önde gelen kuruluşlanndan Vestel AŞ depolan çıkan yangm sonucu yandı. Yaklaşık 2 saat süren yangın sonunda 2 tnlyon lıralık zarar meydana geldi. Saat 17.00 sıralannda fabrikaıun hammadde deposunda çıkan yangm kısa sürede büyüdû. Çalışanlar ilk müdahaleyi yapmasına karşın depoya giremedıler. Yangına organize sanayi bölgesine ve Manisa Belediyesi itfaiyeleri müdahale etti. Yangının çıkış nedeni araşnnlıyor. ; gösteriüyor' • tZMtR(AA)-Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, Izmir'de dûn katıldığı bir temel atma töreni sırasmda yaptığı açıklamada, Avrupa Bırliği ve Dûnya Bankası'nın, Türkiye'nin uyguladığı 8 yıllık kesintisiz temel egitim programını, dünyanın başka ülkelerine örnek gösterdiğini söyledi. Kamu-Senin yenf yönetim kımhı _JB Istanbui Haber Serviâ ^-Kamu-Sen Istanbul II Başkanlığı'na Yrd. Doç. Dr. Hanefı Bostan seçildi. Yönetim kurulu ise şöyle: Teşkilatlandırma Sekreteri Canbey Avşar, Mali Sekreter Tahsin Çakır, Egitim Sekreteri Tümer Bezer, Genel Sekreter Ahmet Kurt ile Egitim ve Mevzuat Sekreteri Mehmet Emin Gûler. Adalet Bakanlığı müfettişleri, eski Istanbul DGM Başsavcısı hakkındaki inceleme ve soruşturma raporunu tamamladı Çakır'a suçlama ve aldaıııaİLHANTAŞÇI ANKARA- Adalet Bakanlığı mü- fettişleri, emniyetin "sakmcablar" listesinde yeralan işadamı Mefik Gi- ray ile "kuşkulu" trafik kazası ge- çiren eski Istanbul DGM Başsavcı- sı OktarÇalar hakkındaki inceleme ve soruşturma raporunu tamamladı. Müfettişler, meslek onurunu zedele- diğini ve yargıya yönelik güvensiz- lik ortaya koyduğunu belirtmelerine karşın başsavcı içın "akbuna" görü- şü bildirdiler. Adalet Bakanlığı'ndan ızın almak- sızın görev yerinden aynlan ve An- kara'ya seyahat eden eski Istanbul DGM Başsavcısı Çakır'ın 2 Mayıs 2000 tarihinde Gölbaşı Incek mev- kiinde sabıkalı Melik Giray adlı işa- damıyla kuşkulu trafik kazası geçir- mesinin ardından bakanlık incele- me başlatmışn. Adalet Bakanlığı'nca görevlendirilen müfettişler, Çakır hakkındaki tüm iddialan ınceleyerek soruşturma raporunu tamamladı. Müfettişlerce hazırlanan inceleme ve soruşturma raporunun önemli ba- zı bölümlen şöyle: Kamuoyunda yıkıcı etkl göSterdl Oktar Çakır ile Melik Giray arasında kurulan yakın dost- luk ve kopmaz bağın hangi maddi ya da manevi temel üzerine kurulduğu gerçeği belirlenememekle birlikte, DGM Cumhuriyet Başsavcıhğı gibi önemli birgörev ve sorumluluk üst- lenen Oktar Çakır'ın Giray'la ilişki- si yadrrganacak düzeydedir. Nite- kim kaza ile birlikte ortaya çıkan ilişküerdemeri vegörünümlerkamu- oyunda yıkıcı etkisini açıkça göster- meye başlamış ve yargıya yönelik güvensizliğı ortaya koymuş, bir kı- sım yazılı ve görsel basın olayı 'Yar- gıda Susurhık' olarak nitelendirmiş- rir. Baslt trafik kazası degjl Toplumumuzun yargı dışmdakı di- ğer kesimlerinin önemli bir bölü- münde bu nevı ilişkiler agının var- lığı bilinen bir gerçek olup yargıda yeni yeni su yüzüne çıkan benzer olumsuzluklann sosyal biryara ola- rak etkisini hıssettırmesi de kaçınıl- mazdır. Sorunun yargı açısından or- taya koyduğu sonuç trafik kazası gi- bı basit ve yalın nitelikte olmadığı, çok boyutlu ve kapsamlı olduğunu düşündürmektedir. Yarfll yipratlldl Kazadan son- ra kamuoyunda oluşan abartılı da ol- sa yazılı ve görsel basında ortaya ko- nan genel kanı bu gibi birliktelıkle- rin yargı erkını hayli örseleyip yıp- ONLEMLER ARTTIRILDÎ Uyuştunıcunun yeni rotası Kuzey Karadeniz ANKARA (Cumhuriyet Börosu) - Emnıyet Ge- nel Müdürlüğü, bölge ülkelerinin ürettiği uyuşturu- cu maddelerinin yüzde 70'inin Tûrkiye üzerinden Avrupa ülkelerine taşmdığrnı, ancak sürdürülen ka- rarlı çalışmalar sonunda Balkan rotasına koşut "Ko- zey Karadeniz rotasmın" oluştuğunu bildırdı. Em- niyet, 2000'nin ilk 6 aymda yapılan mücadele so- nunda yakalanan esrar miktannın geçen yıla oran- la 4 kat, morfin miktannm 3 kat artbğını belirrir- ken 1999'dan bu yana ABD, Almanya, Ingiltere, Romanya, Belçika, Rusya, Hollanda, Italya ve Yu- nanistan'la ortak ya- pılan çalışmalar kapsamında büyük başan elde edıldığı- ni kaydetti. Emniyet Genel Müdûrlüğü, ulusla- rarası uyuşturucu kaçakçılığıyla mü- cadele konusunda yaşanan son geliş- melerle ilgili yaptı- ğı yazılı açıklamada, afyondan elde edi- len eroinin Do- ğu'dan Batı'ya, ero- in üretiminde kul- lanılan kimyasal ve sentetik uyuşturu- culann ise Batı'dan Doğu'ya taşındığını kaydetti. Açıklama- da şu bilgilere yer verildi: • Türkiye coğra- fı konumu nedenıy- le uyuşturucu mad- de kaçakçılığından yoğun olarak etki- lenmektedir. Halen Balkan Uyuşturucu Rotası olarak tanım- lanan rota, Avru- pa'ya çıkış niteliğı taşıması yönüyle önemlidir. Türkiye, uyuşturucu ticareti ile ilgili kısmı sorun- lannyanısıraldmya- sal ve psikotorop maddelerin ters akı- mıyla da mücadele etmektedir. • Afgan kaynak- lı eroin, morfin ve afyonun yüzde 65'inin Orta Asya üzerinden Rusya, Beyaz Rusya ve Baltık ülkelerine ulaşan bir rota izle- yerek Batı Avru- pa'ya ulaştığı BM Uluslararası Narko- tik Maddeler Kont- rol Kurulu'nun 1998 raporundada yer almaktadır. • Asya'daüretim ile Avrupa'daki tü- ketimbölgeleri ara- sında önemli yollar- dan biri de Pakistan limanlanndan Hint Okyanusu ve Sü- veyş Kanah'na, ora- dan da Akdeniz üze- rinden Avrupa'ya ulaşan Doğu Akde- niz rotasıdır. • Türkiye'de2000 yılının ilk 6 aymda 1458 olayda 3 bin 219 sanık yakalandı. Bu olaylarda, 2 bin 850 kg. eroin, 22 ton 632 kg. esrar, 976 İcg. baz morfin, 56 kg. afyon sakızı, 6 kg. kokain, 5 ton 591 litre astekı anhidrit, 618 bin 336 adet captagon hap, 14 bin 964 muhtelif sentetik uyuşturucu ele geçirüdı. • 1999'dan bu yana ABD, Almanya, Ingiltere, Romanya, Belçika, Rusya, Hollanda, lspanya, ttal- ya ve Yunanistan narkotik birimleri ile ortak yapı- lan operasyonlar sonunda 1 ton 538 kilo eroin, 50 kg. kokain, 15 kg. afyon sakızı ve 8 ton 300 kg. ase- tik anhidrit ele geçirilmiş ve bu ülkelerdeki yerle- şik organizasyon elemanlan ortaya çıkanlarak ör- gütler çökertilmiştir. • 4028 Sayılı Kara Paranın Aklanmasının Ön- lenmesine Dair Yasa çerçevesinde, 8 uyuşturucu madde kaçakçılığı olayma ait dosya, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ara- cılığıyla incelenmek üzere Malıye Bakanlığı bün- yesinde çahşan Mali Suçlar Araştırma Kurulu Baş- kanlığı'na (MASAK) gönderilmiştir. Kaynak Lubnan Mücadele 50 yıldır sürüyor ANKARA (Cınnhuriyet Börosu) - Emniyet Genel Müdûrlüğü, uyuşturucu ka- çakçılığının 196O'lı ydla- nn sonlannda Lübnan kay- naklı olarak dünyayı etkile- meye başladığuu ve uhısla- rarası mücadelenın 50 yıl- dır sürdüğünü bildirdi. Uyuşturucukaçakçılığının kökleri ve izlediği gelişim şövle: • özellıkle 1960'ü yıl- lann sonlannda uyuşturu- cu madde kaçakçılığmm merkezi konumunda olan Lübnan'da kaçakçılığı orga- nize eden etnık gruplar, Tür- kiye'de yasal olarak ekimi yapılan haşhaştan yasadışı yollarla elde ettikleri baz morfıni eroıne dönüştüre- rek Avrupa'ya ve Ameri- ka'ya pazarladılar. • Yeni pazarlar arayan KorsikalıveSidlyalıgrup- lar, üretici üDce olarak ön plana çıkan Afganistan ve Pakistan'a yöneldiler. • 1970'liyülardaTürki- ye'de haşhaş ekim yasağı sonrasındaAvrupa tüketim pazannın hammadde ara- yışı ve Iran'm 1969'da ül- kedeki kullanımı karşılaya- cakkadarekımiserbestbı- rakması, Güneydoğu Asya üretim bölgesini pazar ara- yışına itti ve bugûnkü Gü- neydoğu Asya-Avrupa ero- in trafiğmi şekillendirdi. • 1972'de Marsilya'daki laboratuvariarmortadankal- dınlmasıyla, Güneydoğu Asya üretim bölgesi bir sû- re dünya piyasasmdaki ye- rini kaybetti. Bu alanda ya- şanan boşluk ise "Altm Uç- genböigesi''tarafındandol- durulda Böylecebupivasa- ya Çinüler hâkim oldular. • 1998 BM raporlanna göre bugünkü afyon üreti- mminyüzde 70'i Afganis- tan ve Pakistan'dan, geri- ye kalan yüzde 30'luk kı- sım iseGüney Amerika ve Altm Oçgen bölgesinden yapdıyor. Nâzan Hikmet'i vatandaşhktan çıkaran karann iptali icin imza kampanyası başlatan SİP'tiler afışleri asacak yer buiamadılar. 8 SÎP üyesigözaltına alındı Istanbul Haber Senisi - Nâzım Hikmet'i vatandaşlıktan çıkaran Bakanlar Kurulu ka- rannın iptali içın başlatılan imza kampan- yasıyla ilgili afış asmak isteyen Sosyalist tk- tidar Parti (StP) üyesi bir grup, polis tara- fından engellendi. Polis, 8 partiliyi gözaltı- na aldı. Barbaros Hayrettin Paşa Iskelesi önünde bir araya gelen partililer, "Nâzun'ın vatan- daşl^ı iade edflsuı" afışlerini Deniz Kuvvet- leri Komutanlığı 'na ait olduğu belirtilen bi- naya asmak ıstedıler. Polis, kamu binası ol- duğu ve izin alınmadığı gerekçesiyle StP'li- leri engelledi. Basın açıklaması yapan SlP Genel Baş- kanı Aydemir Güier, bır ay önce başlatılan kampanyada bugüne kadar 50 bin imza top- landığmı belirterek amaçlarının 500 bin im- zaya ulaşmak olduğunu söyledi. Nâzım Hik- met'in, Türkiye'nin insanı olduğunu anım- satan Güler, "Buntın karşısında kimsedur- masm. Gerici iktidann karan, tarihin çöp- KiğüneaOlmabdır" dedi. StPiiler, açıklama- nın ardından Beşiktaş Resim ve Heykel Mü- zesi'nin karşısındaki billboard'lara afışlen- ni astılar. Ancak, polis billboard'lara afiş asıl- ması için belediyeden ızın alınmadığı gerek- çesiyle parti avukatlan Bilgütay Hakkı Dur- na'yı ve Basri Akyüz'ü gözaltına aldı. Taksim'de de aynı afışı asmak isteyen Öz- gürÖzdemir. BurcuGörür, FikretSancak- h, Emre Şahin. Eylem Toğluk ve İnci Boya- cıoğhı gözaltına alındılar. Yurtdışı yatınmlannın tutannın 803 milyon dolara ulaştığı belirtildi TPAO'dan yaünııı atağıANKARA (Cumhuriyet Bu- rosu)-Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığrmn (TPAO) yurtdışı faaliyetler için yaptığı yatınm miktannın, 2000yıîında Haziran ayı sonu itibanyla 803 milyon 781 bin dolara ulaştığı bildiril- di. TPAO Genel Müdürü Os- man Demirağ dün yaptığı açık- lamada, kurumun, bu yılm ilk 6 aymda jeolojik etütlerin yüzde 44'ünü,jeofızık etütlerin yüzde 25'ini tamamlarken toplam 12 kuyuda 22 bin 669 metre sondaj tamamladığım ve metrajda yüz- de 38, kuyu adedinde de yüzde 46 oranında gerçekleşme sağla- dığını kaydetti. Demirağ'ın açık- lamasına göre ilk 6 ayda 946 bin 302 ton petrol üretimi ile yüzde 51,339 milyon 442 bin 644 met- reküp doğalgaz üretimi ile de yüzde 46 gerçekleşme sağlandı. Bu yıl için programlanan 40 tril- yon lirahk yatınmm yüzde 15'i gerçekleştirildi. Azerbaycan Mega proje kap- sanunda 1.7 milyon varil petrol üretimı sağlanırken TPAO bu pet- rolden payına düşen miktann sa- tışmdan brüt 7.4 milyon dolar gelir sağladı. Bu projeden TPAO'nun toplam sanşgeliri 138 milyon dolar oldu. TPAO'nun tüm yurtdışı faaliyetlen için yap- nğı yatınm miktan haziran sonu itibanyla 803 milyon 781 bin do- lara ulaştı. Türkiye'de ilk kez TPAO tara- findan Silivri açıklanndaki "Ku- zey Marmara Doğalgaz Üretim Alanlan"nın 2003 yılı sonuna kadardoğalgaz deposuna dönüş- türüleceğıni açıklayan Demirağ, bu konuda gerek TPAO gerekse yabancı uzmanlann aynntıh mü- hendislik çalışmalannın devam et- tiğini bildirdi. Geçen yıl Türki- ye'deki sondaj öncesijeolojik ve jeofizık çalışmalann yüzde 95'inin TPAO tarafindan yapıl- dığına dikkat çeken Demirağ, bu aramalarda yapılan yatınmın 12.5 milyon dolan bıılduğunu bildir- di. Demirağ'rn açıklamasına gö- re TPAO, geçen yıl toplam derin- liği 41 bin 671 metre olan 23 adet sondaj yaparak 40 milyon dolar yatınm gerçekleştırdi. Demirağ açıklamasında. 1999 yılı itibaıyla yapılan çahşmala- ra da yer verdi. Açıklamada, ge- çen yıl Türkiye'dekı sondaj ön- cesi jeolojik ve jeofizik çalış- malann yüzde 95' inin TPAO ta- rafindan yapıldığı, bu aramalar- da 12.5 milyon dolarlık yatınmın gerçekleştirildiği belirtildi. îş ve cangiivenliğiiçinyü DİSK'e bağfa limter-Jş Sendikası üyesi tersane iscileri önceki gün Recep Kayaş adlı işcinin iskeleden düşerek ölmesi nedenhle dün y^rüyüş japn. lçmeler Tren İstasyonu'nda sabah 0730 sıralanna topîanan yaklaşık 2 bin tersane işçisi stoganlar atarak Tersaneler Caddesi boyıınca yürüdû. Limter-lş Sendikası yönetkikri daha sonra Gemi Işverenleri Sana>icDeri Biriiği Ğenel Sekreteri Nermi Nigiz'le göröşerek işyerierinde cahşma sırasında can güvenlüderinin saglanınası iOettiler. ., rattığınm ve kendisine duyulan gü- venin sürekli tehlıke ve tehdit altın- da bulunduğunun, mevcut yapılan- ma ve ilişki ağının ancak kazalarla ortaya döküldüğü noktasında olup sorunun bu açıdan da irdelenip göz- den geçirihnesi ve ele alınmasını ge- rektrrmektedir. çakır tüm yargıçlan yak- tl Çakır'ın Melik Giray gibi bünye- sinde olumsuzluklar taşıyan bir isim- le kurduğu ilişki ve sergilediği özen- sız davranış ügüınin sahsında tüm yar- gı mensuplanna sıçrayacak olumsuz sonuçlar doğur- muştur. Bu tür yükü yargı kaldıramayacagı gibi bu ne- vi ilişkiler alışılabilecek manzaralardan da değıldır. Bir an için değınılen kaza- nın vuku bulmadığı kabul edilse bile seyahat edilen işadamının ve yakınlannm ilerdeki günlerde adli so- nmlannın ortaya çıkması durumunda bu dostluğun şahsmı ve yargıyı zor du- rumda bırakacağı şüphe- sizdir. Bu tip birliktelikle- rin en küçük bir çıkar iliş- kisine dayanmasa bile ada- lete olan inancı zedeleyece- ğını unutmamak gerekmek- tedir. Gönül rahathğı içeri- sinde ve kaygısızca gerçek- leştirilen seyahat Oktar Ça- kır'ın üstlendiği görevle bağdaşmamaktadır. Meslek onuru çlg- nendl Sergılenen tutum, mesleğin etik kurallannm - çiğnendiğinin göstergesi- dir. Güçlü kişilerin yargı önünde etkili olduğu yö- nündeki inançlar ve söy- Ientiler bu olayla doruğa ulaşmış ve yargıya duyul- ması gereken güveni önem- li ölçüde azaltmıştır. Bu özensiz tutum mesleğımız üzerinde kuşkulann doğ- masma da yol açmışnr. Yargıya gölgedûş- tÜ DGM Başsavcıhğı gi- bi duyarlı bir alanda kim- lik ve sorumluluk taşıyan Çatar'ın Giray'a ait özel araçla yolculuk etmesi du- yarsız, özensiz, yol ve yön- temine aykın davranış ser- gilemesi mesleğinin buy- ruklanna uygun hareket tar- zına ters düşmektedır. Yar- gıda bu gibi dostluklann hoş görülmesi olanaklı bu- lunmadığı gibi aksine ya- dırganacak bir tutumdur. Birtakım çıkar gruplanmn ve bireylerin yargıya olan güvensizliklerini sömür- melerinin önüne geçüme- si için hıçbir özveriden ka- çınmamak zorunludur. Baş- savcı kimlığıni koruyan ve yargı çevrelerinde örnek davranışlar sergilemekle yükümlü olan kişinin deği- nilen ilişkileri yargı güven- liği ve saygınlığı açısından kan kaybettırici ohnuştur. Arandıgını bllme- mesi olanaksız Kamu görevlilerinin ilişki kurma- smda sakmca görülen lis- tede Melik Giray'ın yer al- masından habersiz olduğu- __ nu kabul etmek hayaün ola- ğan akışına ve ınsan doğa- sınaaykındır Giray'ın,du- rumdan bir an için haber- siz bulunduğu kabul edil- se bile DGM Cumhuriyet Başsavcısı konumundâki bir ınsanın ilişki kuracağı kimseleri yeterince araştır- madan bu denli özensizlik sergileyerek münasebet te- sisi ve birlikteliği olağan karşılanamaz ölçüde ve be- nimsenemeyecek nitelikte bır davranış biçimi olarak değerlendirümiştir. Raporda, kazanın ardm- dan Oktar Çakır'm hasta- neye giderken yanına aldı- ğı çantanın ölen Mehk Gi- ray'a ait olduğu belırtilerek çantanın içinde, "535Ame- rikan Dolan, 300 Alman Markı ve 210 müyon Türk Lirası fleUaadetkakm,bi- rer adet cüzdan, hesap ma- kinesi ve ajanda ile kartvi- zft" bulunduğu belirtildi. Adalet Bakanlığı müfet- _üşlen, Oktar Çalar'ın, G t _ ray ile kurduğu yakın dost- luk, kazanın ardmdan Gi- ray'ın çantasınm kendisi- ne ait olduğunu söylemesi, Adalet Bakanhğı'ndan izin almaksızın ve korumasız olarak Giray'ın özel oto- mobiliyle seyahat etmesi nedeniyle yargı erkinin nü- fuz ve itibannı zedelediği belirtildi. Müfettişler, Ça- kır'ın "görev yerinindeğiş- tirflerek cezaİandınhnası- nı" istediler.