Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21TEMMUZ2000CUMA
HABERLER
DUNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Bir Şeyler Yap Sivil
Toplum
Oturduğum semt Cihangir'de, cep telefonla-
n için binalann üstüne kuaılan baz istasyonla-
n, dam mantarlan gibi bitiyor her yerde.
Basında yer alan yazjlar, uzmanlann dirençli
uyanlan, bütün dünyadaki örnek ve uygulama-
lar karşısında devletfn kılı bile kıpırdamıyor.
Yalnızca kimi hastanelerin tepesinden kaldı-
nldı bunlar. O da insan sağlığı için mi yoksa
içerdeki elektronik aygrtlar bozulmasın diye mi,
kestirmek mümkün değil.
Sağlık Bakanlığı vatandaşın sağlığı açısından
son derece zararlı olduğu, kansere ve çeşitli
hastalıklara yol açtığı saptanmış olan bu istas-
yonların meskûn bölgelerden çıkanlıp kent dı-
şında veya beliıienmiş, zararsız bölgelerde top-
lanmasını sağlayacak bir girişimde bulunmuyor.
Oysa bunların zararfan bakanlık tarafından
da kabul edilip kamuya açıklansa ve hükümet
içinde harekete geçilse...
Ama açığını cep telefonlan ihalesiyle kapat-
maya çalışan bu iktidar kimirt?
Ama Sağlık Bakanı'nın öncelikli görevi halkın
sağlığı mı yoksa başhekimlere devlete saygı
dersi vermek, "ctev/ef"in haşmetini TV ekranla-
nnda memur azarlayarak cümle âleme göster-
mek mi?
"Insanlanmız ölüm tehlikesiyle bunın buru-
na" feryatlan sonuç vermediğine göre, acaba
"Bunlar çok zararlı, Türk'ün kanı bozuluyor"
desek, durmuş olanlar, titreyip kendilerine dö-
nerler ve gereğini icra ederler mi?
Sanmıyorum.
• • •
Uyanık geçinen Avanak Avni'lerin toplumun-
da, küçük kurnazlıklarla minik köşeleri dönen,
sonra büyük ahmaklıkla çıkmazlann duvanna
saplanan tekil Avni'lerin bişiiîyolmazabii"fel-
sefesinin yıvışıklığına bulanmış, küçük ve bi-
reysel çıkarcılığı yalnızca Avni'leri ilgilendirme-
diğine, bu Avni'ler canımıza kastetmiş avanta-
alar olduğuna göre iş başa düşüyor.
Iktidardan umut yok; o zaman hadi bakalım
sivil toplum örgütleri!
Ama Türkiye sivil toplum konusunda fazla
deneyimi olmayan bir ülke. Gerçi son zaman-
larda, bu yolda epey mesafe alındı ama, yine
de yaratıcı sivil toplum inisıyatiflenne her zaman
rastlanmıyor.
Şimdilerde, başı sıkıştığı için demokrasi ha-
variliğine soyunan takıyyeci Necmettin Erba-
kan'ın "glu glu dansı" diye niteleme terbiyesiz-
liğinde bulunduğu "Sürekli Aydınlık İçin BirDa-
kika Karanltk" eylemi, hem amacı, hem yönte-
mi hem de kazandığı yaygınlık açısından son
derece akıllı ve yerinde bir uygulamaydı.
Ama üzelerek itiraf etmek zorundayız ki, mün-
ferit bir olay olarak kaldı. Onu yaygın ve etkin
başka sivil inisiyatifler izleyemedi.
•••
Bu sivil inisiyatif girişimlerinin illa başlangıç-
ta yurt çapında olması da gerekmiyor, her ku-
ruluş kendi etkinlik çevresi içinde, kendi çapın-
da başlayan ama etkileri gittikçe genişleyen gi-
rişimlerde bulunabilir.
örneğin bizim Cihangir'de, çarpıcı ve yararlı
etkinlikleri olan Cihangir'i Güzelleştinme Der-
neği var. Belediye ile işbirtiği içinde gerçekleş-
tirdikleri, nefis Cihangir Parkı, semt ve kent bi-
lincinin oluşup yaygınlaşmasında önemli rolü
olan Cihangir Şenlikler'i ve deprem tehlikesine
karşı alınacak önlemler, neler yapılması neler
yapılmaması gerektiğini gösteren haritalı bro-
şürü ile çok başanlı girişimleri olan Cihangir'i
Güzelleştirme Derneği, baz istasyonlannınteh-
likesi konusunda kollan sıvayan ilk sivil toplum
kuruluşlanndan.
Ama gel gör ki, orada olanlara karşı neden ye-
ni yöntemler kullanmadıklarını yine de anlamak
mümkün değil.
Örneğin Firuzağa'da binalann birinin tepesi-
ne lök gibi oturtulmuş baz anteninin altında,
güya ucuz meyva marketi ile yanında kahve
var.
önlerinden her geçtiğimde, dükkândan bir
sürü derli toplu insanın alışveriş ettiğini, kahve-
de ellerindeki kitap ve gazetelerini okuyan in-
sanlann oturduğunu görüyorum.
Oysa bu iki mekân boykot edilse, hem otu-
ranlann sağlığı için yararlı hem de baz istasyo-
nu kurduranlara karşı caydıncı olmak bakımın-
dan etkili olunmaz mı?
Bilmem ki bu öneriye ne derier.
Hizbullah
Tutar ve Gümüş'ün
avukatlarmdan itiraz
DtYARBAMR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Hizbullah'ın üst düzey
yöneticileri CemaJ Tu-
tar ve Edip Gümüş'ün
cezaevinden çıkanlıp
yeniden gözaltına alın-
malanna avukatlan iti-
raz ettı.
îstanbul Beykoz'daki
hücre evine yapılan
operasyon sonucu yaka-
lanan Tutar ve Gü-
müş'ün, tutuklu bulun-
dukları Diyarbakır E Ti-
pı cezaevinden çıkanl-
malan üzerine Dıyarba-
kır DGM Nöbetçi Sav-
cılığı'na başvuran avu-
kat Mehmet Anul, mü-
vekkillerinin itirafçı ol-
madıklan yönünde du-
ruşmalarda açıklama-
larda bulunduklaruıı
anımsattı.
Tutar ve Gijmüş'ün
avukatı Mehmet Anul,
müvekillerinin ceza-
evinden çıkanlmalanna
gerekçe gösterilen 430
Sayılı Kanun Hükmün-
de Kararname'nin 3.
maddesinin, itirafçdann
güvenlik güçlerine yar-
dımcı olmalan için uy-
gulanan bir düzenleme
olduğunu öne sürerek
"Bu yasanın keyfibirşe-
küde uyguJanmasının
tetnel insan haklannın
da ihlali olduğu kana-
atindeyiz" dedi. -'
Sezer'in geri gönderdiği liste değiştirilmezse istifa ya da görevden alma süreci başlayacak
Gürüz'ün kader toplantısı• YÖK'ün, krizi aşmak
için listede 2. ve 3.
sıralardaki Orhan Uslu ve
Güzin Gökmen'i rektör
adaylığından çekilmeye
yönelteceği belirtiliyor.
1994 yılında Kocaeli
Üniversitesi 'ndeki
seçimlerde de 1. olan Atıf
Ural'ı listeye almayan
YÖK, Demirel tarafından
veto edilmiş, 3. adayın
yanştan çekildiğini
açıklamasıyla Ural'ı listeye
almak zorunda kalmıştı.
ANKARA (Cumhumet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'in "Cumhurbaşkanı'nın
anayasada öngörûlen seçim hakkını
sınırlamak ve keyfî ölçütterie hareket
eüneklesuçladığr YÖKGenel
Kurulu bugün toplanıyor. Kurulun
daha önce sunulan listede değişiklik
yapmaması durumunda, YÖK
Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz'ün
istifast ya da görevden alınması ile
sonuçlanacak sûreç başlayabilecek.
Geri adım atmaya yanaşmayan
YÖK'ün, bunalımı aşmak için
Dokuz Eylül Oniversitesi'ne ilişkin
listesinde 2. ve 3. sıralara
yerleştirdiği adaylan çekilmeye
yönelterek kendini kurtarmaya
çahşacağı belirtiliyor. YÖK, 22
üniversiteye ilişkin listeyi bu kez ayn
ayn göndererek Cumhurbaşkanı'nın
en azından "usul yönünden"
öngördüğü değişikliğı yerine
getirmış olacak. Cumhurbaşkanı
Sezer'in iade ettiği listeye ilişkin
görüşlerin ifade edileceği gerekçede
ise YÖK Yasası'na göre genel
kurulun yeniden oylama yapmasırun
mümkün olmadığı vurgulanacak.
YÖK Genel Kurulu'nun yasaya
dayalı "takdir hakkma" atıfta
bulunulacak toplantıda, Sezer'e
gönderilecek "karşı gerekçefi iade"
metnine son şekli venlecek.
Gerilimin nrmanması durumunda,
Cumhurbaşkanı Sezer'in Kemal
Gürüz ve YÖK Genel Kurulu
üyelerinin görevine son verebileceği
betirtildi. Anayasa ve YÖK
Yasası'na göre, YÖK tarafından
ikinci kez gönderilen listeyi
onaylamak zorunda olmayan
Cumhurbaşkanı Sezer'in, YÖK-—'-
üyelerini "görevfcrini ködrye
kullandıklan" gerekçesiyle
görevlennden alma yetkisi
bulunuyor. Kulislerde, YÖK'ün
gerilimi tırrnandırmamak, istifa ya
da görevden alma ile
sonuçlanabılecek süreci önlemek
için Dokuz Eylül Üniversitesi'ne
ilişkin genel kurul listesinde 2. ve 3.
sıraya yerleştirilen Prof. Dr. Orhan
Uslu ve Prof. Dr. Güzin Gökmen'i
adaylıktan çekilmeye zorlayacağı
konuşuluyor. Üniversite seçıminde 1
oy almasuıa karşın YÖK lıstesıne
giren Prof. Dr. Gökmen ve Uslu ise
adayüklannı koyma ya da çekilme
gibi bir hukuki durumun olmadığını
savunuyor. 1994 yılında Kocaeli
Üniversitesi'ndeki seçunlerde de 1.
olan Prof. Dr. Atıf Ural'ı listeye
almayan YÖK'ün ltstesı, Süleyman
Demirel tarafindan benzer şekilde
veto edilmiş, daha sonra 3. adayın
çekilmeye zorlanmasıyla ara formül
bulunmuştu.
DEÜ TIP FAKÜLTESt ÖĞRETİM ÜYELERİNDEN YÖK BAŞKANI GÜRÜZ'E YANIT
'Açıklamalar kasıtlı ve yanlış'İZMİR (Cunümriyet Ege Bürosu}-
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakül-
tesi öğretim üyeleri, YÖK Başkanı
Kemal Gürüz'ün fakülteleri ile ilgili
basında yer alan açıklamalannın 'bfl-
gi eksiknğnıden ya da kasrtb olarak'
önemli yanlışhklar içerdiğini bildir-
diler.
DEÜ Tıp Fakültesi öğretim üyele-
ri, YÖK Başkanı Gürüz'ün ıddia etti-
ği gibi, Prof. Dr. Emin Aha'nın Rek-
tör Prof.Dr. Fetfai Idjman tarafindan
görevden alınmadığına dikkat çeke-
rek "Aba'nın Tıp Fakültesi Dekanhğı
görev süresi 18 Eyiül 1999 tarihinde
dobnuştur. tdbnan,söz vermesine rağ-
men seçim yapmayarak görev süresi
dolan Aha yerine Prof. Dr. llhami Ko-
vanlıkaya'yı atamışor. Sayın Gü-
rûz'ûn bunu bflmemesi olanakazdır"
dediler.
Gürüz'ün, "Üniversite ortadan iki-
yeaynldı" ifadesinin doğru olmadığı-
nı vurgulayan öğretun üyeleri, gerek
Alıcı ve gerekse Idiman'ın, yapükla-
n açıklamalarda 'yönetim anlayışı
farklıhklannı' dile getirerek bir 'kav-
ga ortamı oimadığuu' açıkça ıfade et-
tiklerinı bıldirdıler. Süreklı olarak
'kanb-jNçakn' gıbı ıfadelerle yaratıl-
maya çalışılan 'samriortam'ın gerçek-
leri yansıtmadıgını kaydeden öğretim
üyeleri, YÖK Başkanı Gürüz'ün Alı-
cı'ya yönelik diğer iddialannı da şöy-
le yanıtladılar:
"Açıklamalarda Sayın Gürüz'e ah
'Emin Alıcı da işlevsel hiyerarşi diye
bir şey tutturarak 37 anabilim dalı baş-
kanına ders verdirmedi. Üniversitede-
ki bu gidişatı durdurmak zorunday-
dık' ifadesi yer ahnaktadır. Önceiikle
işlevsdhryerarşikavramınınProf.Ah-
a tarafindan icat edümediğini betirte-
mn. tşlevsel hherarşinin üp fakülte-
sinde kuuanuan şekli. işlevsel yetkidir
ve çağdaş yönetim büiminin en önem-
liözeOiğuıi içermektedir. Yükseköğre-
timinentepesmdeYÖKgÜMDirkuru-
luşun başkannun, yönetimin bu temel
ükesini bOmenıesi büyük bir talihsiz-
Kktir. Sayın Gürüz, sos>al bilimlere ait
klasik kitapiara bakarak bu kavramı
öğrenebilirveişlevselhiyerarşinin çağ-
daş, üretken bir çahşma ortamı yara-
tirkenroeskkselhıyerarşiyi gözardı et-
mediğini görebüir.''
Öğretim üyeleri, Gürüz'ün '37ana-
büim dalı başkanma ders verdirüme-
diği' suçlamasına ilişkin de, "Tıp fa-
kültemizde38anabilimdah vannr. Bü-
tfin anabilim dah başkanlan eğitünde
aktif rol oynamışür. Biz Dokuz Eylül
Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretun üye-
leri olarak gerçekleri yansrtma>"an bu
iddialann, bUgisiznkten değilse ancak
yanhş biigilendirmeden olabüeceğini
saygryta kamuoyunadu>nruruz" şek-
linde konuştular.
1ĞNELİFIRÇA ZAFERTEMOÇtN
Sezer'e sunulan liste
EgeveKTU'nün
tistesi dedeğiştirildi
• Yükseköğretim Kurulu'nun seçim
sonuçlannı değiştirdiği üniversiteler
arasında Ege ve Karadeniz Teknik ,
Üniversitesi'nin de olduğu ortaya çıktı.
YÖK'ün Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu
listede Ondokuz Mayıs ve Atatürk
üniversitelerindeki YÖK sıralamasunn da
oldukça farkh olduğu görüldü.
A n k a r a B a r o s u B a ş k a n ı H a k k ı S u h a O k a y
'Devleûn urvesiyleresûeşmeolmaz'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Ankara Barosu Baş-
kanı Hakkı Suha Okay, Cum-
hurbaşkanı Ahmet Necdet Se-
zer'in YÖK tarafindan kendi-
sine gönderilenrektöradayla-
n listesini onaylamak zorunda
olmadığını bildirdi. 'Genelku-
rul oylamasmın yenilenmeye-
ceği' tezını işleyen YÖK'ü
eleştiren Okay, "Devletin en
üst makamryla restieşme ola-
maz" dedi. Hukukun Egemen-
liği Derneği Başkanı Erdem
Akyûz de, YÖK'ün Cumhur-
başkanı Sezer'e direnmesi ha-
linde 22 üniversitede hukuki
ve mali pek çok soruna yol
açabileceğine dikkat çekerek
"Cumhurbaşkanı Sezer'in ta-
sarrufu hakhveyerindedir. Se-
zer, kamuoyunun vkdanı kfai-
ne davrannuştn-.YÖK, görevi-
ni kötüye kullanarak suç işfr-
yor" dedi. Milli Eğitim Baka-
nı Metin Bostancıoğhı da, Se-
zer'in rektör atamalannda,
adaylar için ayn ayn listeler
yapılması amacıyla YÖK'ün
gönderdiği listeyi iade ettiğini
ifade ederek "YÖK, yetkfleri
çerçevesinde hernalde cevap-
layâcaktn-" dedi.
Ankara Barosu Başkanı
Okay, YÖK genel kurulu seçi-
minin tekrarlanmaması konu-
sundahükmün bulunmadığını
belirterek "Ama oyiamanın
tekraıianamayacağma flişjdn
de hüküm bulunmuyor. YOK,
niye bunun üzerinde durmu-
yor" göriişünü dile getirdi.
Anayasa'nın 104. maddesine
göre "devlet organlannın dü-
zenHveuyumhıçahşmasmdan
sorumlu" Cumhurbaşkanı'na
YÖK'ün dayarmada bulunma
hakkı olmadığını vurgulayan
Okay, "Yeniden oylama yap-
mıyorlarsa, mevcut ortaraı
gerginleştinnemek için de-
mokratik teamulleri işieterek
toptucaistifa etmelerigerekar"
dedi. Okay, öğretim üyelerinin
iradesini yönetime taşıma yö-
nünde YÖK Yasası'nda degi-
şiklik yapıldığına işaret ede-
rek
a
Bu nedenle YOK seçim
sonuçlannı dikkate atmakh
yükümlû. YÖK, yasamn 13.
maddesmi, ruhuna uygun iş-
Ietmen.l3.ınaddedemokratik
süzgeci anbtryor" dedi.
ANKARA (Comhuriyet
Bürosu) - Yükseköğretim
Kurulu'nun (YÖK) seçim
somıçlanna uymadığı
üniversiteler arasında Ege
ve Karadeniz Teknik
Üniversitesi'nin de
olduğu ortaya çıktı.
YÖK'ün
Cumhurbaşkanlığı'na
sunduğu listede; Ondokuz
Mayıs ve Atatürk
üniversitelerindekı YÖK
sıralamasının da oldukça
farklı olduğu görüldü.
YÖK'ün 22 üniversiteye
ilişkin rektör adayı
pröfeaOrierin'listclcıi
arasında, seçim
sonuçlanna müdahale
ettiği üniversıtelerdeki
lıstelerin sıralamalan
şöyle:
Ege ÜfHversrtesl
Seçim sonuçlan: Ülkfi
Baymdır (Tıp Fakültesi-
320 oy), Candeğer
Yılmaz (Tıp Fakültesi-
19J oy), EdizLTusoy
(Zıraat Fakültesi-174 oy)
YÖK sıralaması: Ülkü
Bayındır, Ediz Ulusoy,
Candeğer Yümaz.
Ondokuz Mayıs
Onlvefsttcsl
Seçim sonuçlan: Osman
Çaİor (Rektör-297 oy),
SüleymanÇetik(Tıp
Fakültesi-73 oyX Ferit
Bernay (Tıp Fakültesi-71
oy), Munarrem Dinçer
(Fen-Edebiyat Fakültesi-
54 oy), Hûseyin Mete
Kesim (Tıp Fakültesi-15
oy), Osman Nııri Ergun
(Mühendislik Fakültesi-
3oy).
YÖK sıralaması: Osman
Çakn-, Ferit Bernay, Prof.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcaHsJardyahoo.com
YÖK Başkanı Kemal Gürüz,
Cumhurbaşkanı Sezer'in veto-
suna verdiği cevapta ilginç bir
demokrasi tanımı yaptı: "Seçim,
demokrasinin gereği değildir.
Seçim olmazsa demokrasi ol-
maz, diye bir şey yok... Denet-
leyenler, denetçiyi seçemez...
Genei Kurul (YOK), üniversite-
lerde huzuru sağlayacak kişiler
lehine oy hakkını kullandı." Gü-
rüz, ABD ve Batı ülkelerinde de
benzer kurumlann olduğunu
öne sürdü.
Gürüz'ün seçenlerve seçilen-
ler aynı yerde olamaz, düşünce-
si tam '12 Ey/ü/'lük, tam bir dar-
beci anlayışı. Türkiye'de Meclis
nasıl seçiliyor? Milletvekilleri
halkın arasından seçilmiyor mu?
Onlann oylarıyla seçildiği için
onlann tutumunu dikkate alarak
hareket etmeye zorlanmıyor
mu? Zaten demokrasi de bu de-
ğil mi? Eğer, "Üniversite öğretim
üyeleri kendi yöneticilerini se-
çerse, seçilen yöneiici onlara
ödün verir" diyerek bu seçime
karşı çıkarsanız, bütün seçimle-
re de karşı çıkmanız gerekir.
Dünyada bütün demokrasi düş-
Gürüz Tam 12 Eylülcü
manlannın temel felsefesi: "Halk
geıidir, onlann seçimine kalırsak
her şey berbat olur. 0nun için
halkın oytanna değil, seçkinlerin
tutumuna bakmakgerekir" şek-
lindedir.
Üstelik bu kez güvenilmeyen-
ler, halk da değil, okumuş, yaz-
mış, akademik kariyer yapmış
profesörler, doçentler. Kemal
Gürüz, "Bunlara seçme hakkını
verirsek araya ikilik girer, ödün
veriher. Bunlar doğru adamı da
seçemezler, en iyisibunlann ba-
şına ben birinzibat komutanı ta-
yinedeyim. Üniversite böyleyö-
netilmezse ortalık karışır" de-
mek istiyor.
Onlarca üniversite profesörü-
nün yaptığı seçime güvenmeye-
ceğiz, ama kerameti kendinden
menkul, çeşitli siyasi hesaplar
sonucu siyasi irade tarafından
atanmış bir avuç YÖK bürokra-
tına güveneceğiz. Üstelik Gü-
rüz, bu gerekçesini ABD ve Av-
rupa örneklerini öne sürerek sa-
vunmaya kalkışıyor. Gürüz, sır-
tını siyasi iradeye dayamış, da-
ha da açıkçası, yönetimde kala-
bilmek için her türlü duyarlılığı
sömürerek birçok etkili gücü,
"Ben olmazsam, bakın şeriatçı-
lar gelir" diyerek kışkırtan bir
yolla yönetimde duruyor.
Kemal Gürüz, eğer Batılı ör-
nekleri öne sürecekse hemen is-
tifa etmeli. Düne kadar Demi-
rel'e dayanıyordu, devletin mer-
kezdeki güçlerinin adamı rolün-
de üniversitelere kan ağlatıyor-
du. Yani sırtını devlete dayıyor-
du. Şimdi, "Devlet bana kanş-
masın" diyerek Batı'dan örnek
veriyor. Hangi Batılı rektör veya
dekan kendi öğretim üyelerini
korkutup sindirmek için devlet
otoritesini arkasına alıyor; böy-
le bir örnek gösterilebilir mi? Gü-
rüz, üniversitenin değil, 12 Eylül-
cü mantığın devlet içindeki
uzantısı. Zaten o dönemde çıka-
nlmış bir kanunla egemenliğini
sürdürüyor. Sonra da kalkıyor,
"Batı'da kanşmıyoriar, siz de ka-
nsmayın" diyor.
Demokrasi, mahalledeki
muhtann mahalle halkı tarafın-
dan seçileceğini öngörürken bir
bilim adamının, "Profesöhere
güven olmaz, onlar yanlış
adamlar seçer, ben ise devletin
atanmış elemanı olarak en iyisi-
ni bilirim" demesi ve ardından
da devlet bana kanşmasın te-
ziyle ortaya çıkması garip ama
gerçek.
• • •
YÖK, bir askeri darbenin ese-
ri. Kurulduğu günden bu yana,
üniversiteleri karakola çevirdi.
En değerii bilim insanlan, mer-
kezden geten despotik baskılar
sonucu üniversiteleri terk etmek
zorunda kaldılar. Gürüz, kendi
altında da benzer bir örgütlenme
yarattı. Rektörler, dekanlargide-
rek kendisine benzedi. Bu man-
tığın sonucu olarak öğretim üye-
leri birer kapıkulu olarak gönjl-
meye başlandı.
Kendi tanıklığımla biliyorum
ki, YÖK sistemi birçok öğretim
üyesini yozlaştırdı. Geçmişte
özgürlüğe, demokrasiye tutkun
olarak bildiğim bazı öğretim
üyeleri, YÖK sisteminin bir par-
çası olarak, despotik yapıyı uy-
gulayan kişiler haline g^diler.
Geçmişte çok karşı çıkıp îaran-
nı gördükleri uygulamalan bizzat
kendileri uygular duruma düş-
tüter.
12 Eylül döneminde sakalını
kesmediği için birçok öğretim
üyesi üniversiteleri terk etmişti.
Şimdi bazı sözde çağdaş
YÖK'çüler, sakalla, saçla, kadın
öğretim üyelerinin etek boyiany-
la uğraşacak bir noktaya geldi-
ler. Milliyetçiliğin ve şovimzmin
temsilcileri haline dönüştüler.
Kendi geçmişlerine ihanet etti-
ler. Kemal Gürüz'ün 'Onkr se-
çemez' diye horladığı koca bir
üniversite camiası... Bu ükemi-
zin bilim dünyasına, öğrenim
dünyasına ağır bir hakaret Jşte
YÖK, ancak böyle düsünsbjien
kişileri iktidar yapıyor. 12 Eylül-
cülerden, başkane beWe>ebilir-
dik ki!..
Dr. Hüseyin Mete Kesim.
Malatya İnönü
Ünlversttesl
Seçim sonuçlan: Eşref
Yüksel (Fen-Edebıyat
Fakültesı-161 oy), Fatih
HUmioğhı (Tıp Fakültesi
Dekanı-104oy),AnOtlu
(Rektör Yarduncısj-25
oy), Engin Gözükara
(Sağlık Bıhmlen
Enstitüsü Müdürü-9 oy).
YÖK sıralaması: Fatih
Hilmioğlu, Ali Otlu, L
Engin Gözükara.i ,~r
1
AtatûrK
) I n
^ '
Üniversitesi
Seçim sonuçlan: Cevat
Gerni (Öcûsadı ve Idan
Bilimler Fakültesi-157
oy), Şevld özdemir (Tıp
Fakültesi-129 oy), Yaşar
Sütbeyaz (Fen-Edebıyat
Fakültesi-103 oy), Yıknaz
Özbek (Rektör
Yardımcısı-78 oy), Ziya
Yurttaş (Meslek
Yüksekokulu Müdürü-76
oy), Hüseyin Akyüz (Fen
Edebıyat Fakültesi-68 oy).
YÖK sıralaması: Yaşar
Sütbeyaz, Ziya Yurttaş,
Hüseyin Akyüz.
ookur Eylül
Üniversitesi
Seçim sonuçlan: Emin
Aha(TıpFakültesı^49
oy), Fethi fdiman (Tıp
Fakültesı-389 oy), Faik
Sanaüoğlu (Trp Fakültesi-
142 oy), Orhan Uslu
(Mühendislik Fakültesi-1
oy), Güzin Gökmen (Fen-
Edebıyat Fakültesi-1 oy),
Özcan Gökçe (Tıp
Fakültesi-1 oy).
YÖK sıralaması: Faik
Sanalioğlu, Orhan Uslu,
Güzin Gökmen.
Karadeniz Teknik
Üniversrtesl
Seçim sonuçlan: Türkay
Tüdeş(Rektör-310oy),
Burhan Pişkin (Tıp
Fakültesi-81 oy), Ahmet
Karagüzd (Tıp
Fakültesi-80 oy)
YÖK sıralaması: Türkay
Tüdeş, Ahmet
Karagüzel, Burhan
Pişkin.
Mcle Ünlversitesl
Seçim sonuçlan:
Mehmet Özavdın
(Rektör-214Öy),Fîkri
Canoruç (Tıp Fakültesi-
186 oy), ÇetinAytekin
(Fen Edebiyat Fakültesı-
1 oy), Vusuf Çelik (Tıp
Fakültesi-1 oy),
CetolettinKeleş(Tıp
Fakültesi-1 oy), Ensar
Arslan (Eğitim
Fakültesi-1 oy).
YÖK sırajaması:
Mehmet Ö2aydın, Fikri
Canoruç, Çetin Aytekin.