19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21TEMMUZ2000CUMA HABERLER DUNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Bir Şeyler Yap Sivil Toplum Oturduğum semt Cihangir'de, cep telefonla- n için binalann üstüne kuaılan baz istasyonla- n, dam mantarlan gibi bitiyor her yerde. Basında yer alan yazjlar, uzmanlann dirençli uyanlan, bütün dünyadaki örnek ve uygulama- lar karşısında devletfn kılı bile kıpırdamıyor. Yalnızca kimi hastanelerin tepesinden kaldı- nldı bunlar. O da insan sağlığı için mi yoksa içerdeki elektronik aygrtlar bozulmasın diye mi, kestirmek mümkün değil. Sağlık Bakanlığı vatandaşın sağlığı açısından son derece zararlı olduğu, kansere ve çeşitli hastalıklara yol açtığı saptanmış olan bu istas- yonların meskûn bölgelerden çıkanlıp kent dı- şında veya beliıienmiş, zararsız bölgelerde top- lanmasını sağlayacak bir girişimde bulunmuyor. Oysa bunların zararfan bakanlık tarafından da kabul edilip kamuya açıklansa ve hükümet içinde harekete geçilse... Ama açığını cep telefonlan ihalesiyle kapat- maya çalışan bu iktidar kimirt? Ama Sağlık Bakanı'nın öncelikli görevi halkın sağlığı mı yoksa başhekimlere devlete saygı dersi vermek, "ctev/ef"in haşmetini TV ekranla- nnda memur azarlayarak cümle âleme göster- mek mi? "Insanlanmız ölüm tehlikesiyle bunın buru- na" feryatlan sonuç vermediğine göre, acaba "Bunlar çok zararlı, Türk'ün kanı bozuluyor" desek, durmuş olanlar, titreyip kendilerine dö- nerler ve gereğini icra ederler mi? Sanmıyorum. • • • Uyanık geçinen Avanak Avni'lerin toplumun- da, küçük kurnazlıklarla minik köşeleri dönen, sonra büyük ahmaklıkla çıkmazlann duvanna saplanan tekil Avni'lerin bişiiîyolmazabii"fel- sefesinin yıvışıklığına bulanmış, küçük ve bi- reysel çıkarcılığı yalnızca Avni'leri ilgilendirme- diğine, bu Avni'ler canımıza kastetmiş avanta- alar olduğuna göre iş başa düşüyor. Iktidardan umut yok; o zaman hadi bakalım sivil toplum örgütleri! Ama Türkiye sivil toplum konusunda fazla deneyimi olmayan bir ülke. Gerçi son zaman- larda, bu yolda epey mesafe alındı ama, yine de yaratıcı sivil toplum inisıyatiflenne her zaman rastlanmıyor. Şimdilerde, başı sıkıştığı için demokrasi ha- variliğine soyunan takıyyeci Necmettin Erba- kan'ın "glu glu dansı" diye niteleme terbiyesiz- liğinde bulunduğu "Sürekli Aydınlık İçin BirDa- kika Karanltk" eylemi, hem amacı, hem yönte- mi hem de kazandığı yaygınlık açısından son derece akıllı ve yerinde bir uygulamaydı. Ama üzelerek itiraf etmek zorundayız ki, mün- ferit bir olay olarak kaldı. Onu yaygın ve etkin başka sivil inisiyatifler izleyemedi. ••• Bu sivil inisiyatif girişimlerinin illa başlangıç- ta yurt çapında olması da gerekmiyor, her ku- ruluş kendi etkinlik çevresi içinde, kendi çapın- da başlayan ama etkileri gittikçe genişleyen gi- rişimlerde bulunabilir. örneğin bizim Cihangir'de, çarpıcı ve yararlı etkinlikleri olan Cihangir'i Güzelleştinme Der- neği var. Belediye ile işbirtiği içinde gerçekleş- tirdikleri, nefis Cihangir Parkı, semt ve kent bi- lincinin oluşup yaygınlaşmasında önemli rolü olan Cihangir Şenlikler'i ve deprem tehlikesine karşı alınacak önlemler, neler yapılması neler yapılmaması gerektiğini gösteren haritalı bro- şürü ile çok başanlı girişimleri olan Cihangir'i Güzelleştirme Derneği, baz istasyonlannınteh- likesi konusunda kollan sıvayan ilk sivil toplum kuruluşlanndan. Ama gel gör ki, orada olanlara karşı neden ye- ni yöntemler kullanmadıklarını yine de anlamak mümkün değil. Örneğin Firuzağa'da binalann birinin tepesi- ne lök gibi oturtulmuş baz anteninin altında, güya ucuz meyva marketi ile yanında kahve var. önlerinden her geçtiğimde, dükkândan bir sürü derli toplu insanın alışveriş ettiğini, kahve- de ellerindeki kitap ve gazetelerini okuyan in- sanlann oturduğunu görüyorum. Oysa bu iki mekân boykot edilse, hem otu- ranlann sağlığı için yararlı hem de baz istasyo- nu kurduranlara karşı caydıncı olmak bakımın- dan etkili olunmaz mı? Bilmem ki bu öneriye ne derier. Hizbullah Tutar ve Gümüş'ün avukatlarmdan itiraz DtYARBAMR (Cumhuriyet Bürosu) - Hizbullah'ın üst düzey yöneticileri CemaJ Tu- tar ve Edip Gümüş'ün cezaevinden çıkanlıp yeniden gözaltına alın- malanna avukatlan iti- raz ettı. îstanbul Beykoz'daki hücre evine yapılan operasyon sonucu yaka- lanan Tutar ve Gü- müş'ün, tutuklu bulun- dukları Diyarbakır E Ti- pı cezaevinden çıkanl- malan üzerine Dıyarba- kır DGM Nöbetçi Sav- cılığı'na başvuran avu- kat Mehmet Anul, mü- vekkillerinin itirafçı ol- madıklan yönünde du- ruşmalarda açıklama- larda bulunduklaruıı anımsattı. Tutar ve Gijmüş'ün avukatı Mehmet Anul, müvekillerinin ceza- evinden çıkanlmalanna gerekçe gösterilen 430 Sayılı Kanun Hükmün- de Kararname'nin 3. maddesinin, itirafçdann güvenlik güçlerine yar- dımcı olmalan için uy- gulanan bir düzenleme olduğunu öne sürerek "Bu yasanın keyfibirşe- küde uyguJanmasının tetnel insan haklannın da ihlali olduğu kana- atindeyiz" dedi. -' Sezer'in geri gönderdiği liste değiştirilmezse istifa ya da görevden alma süreci başlayacak Gürüz'ün kader toplantısı• YÖK'ün, krizi aşmak için listede 2. ve 3. sıralardaki Orhan Uslu ve Güzin Gökmen'i rektör adaylığından çekilmeye yönelteceği belirtiliyor. 1994 yılında Kocaeli Üniversitesi 'ndeki seçimlerde de 1. olan Atıf Ural'ı listeye almayan YÖK, Demirel tarafından veto edilmiş, 3. adayın yanştan çekildiğini açıklamasıyla Ural'ı listeye almak zorunda kalmıştı. ANKARA (Cumhumet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in "Cumhurbaşkanı'nın anayasada öngörûlen seçim hakkını sınırlamak ve keyfî ölçütterie hareket eüneklesuçladığr YÖKGenel Kurulu bugün toplanıyor. Kurulun daha önce sunulan listede değişiklik yapmaması durumunda, YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz'ün istifast ya da görevden alınması ile sonuçlanacak sûreç başlayabilecek. Geri adım atmaya yanaşmayan YÖK'ün, bunalımı aşmak için Dokuz Eylül Oniversitesi'ne ilişkin listesinde 2. ve 3. sıralara yerleştirdiği adaylan çekilmeye yönelterek kendini kurtarmaya çahşacağı belirtiliyor. YÖK, 22 üniversiteye ilişkin listeyi bu kez ayn ayn göndererek Cumhurbaşkanı'nın en azından "usul yönünden" öngördüğü değişikliğı yerine getirmış olacak. Cumhurbaşkanı Sezer'in iade ettiği listeye ilişkin görüşlerin ifade edileceği gerekçede ise YÖK Yasası'na göre genel kurulun yeniden oylama yapmasırun mümkün olmadığı vurgulanacak. YÖK Genel Kurulu'nun yasaya dayalı "takdir hakkma" atıfta bulunulacak toplantıda, Sezer'e gönderilecek "karşı gerekçefi iade" metnine son şekli venlecek. Gerilimin nrmanması durumunda, Cumhurbaşkanı Sezer'in Kemal Gürüz ve YÖK Genel Kurulu üyelerinin görevine son verebileceği betirtildi. Anayasa ve YÖK Yasası'na göre, YÖK tarafından ikinci kez gönderilen listeyi onaylamak zorunda olmayan Cumhurbaşkanı Sezer'in, YÖK-—'- üyelerini "görevfcrini ködrye kullandıklan" gerekçesiyle görevlennden alma yetkisi bulunuyor. Kulislerde, YÖK'ün gerilimi tırrnandırmamak, istifa ya da görevden alma ile sonuçlanabılecek süreci önlemek için Dokuz Eylül Üniversitesi'ne ilişkin genel kurul listesinde 2. ve 3. sıraya yerleştirilen Prof. Dr. Orhan Uslu ve Prof. Dr. Güzin Gökmen'i adaylıktan çekilmeye zorlayacağı konuşuluyor. Üniversite seçıminde 1 oy almasuıa karşın YÖK lıstesıne giren Prof. Dr. Gökmen ve Uslu ise adayüklannı koyma ya da çekilme gibi bir hukuki durumun olmadığını savunuyor. 1994 yılında Kocaeli Üniversitesi'ndeki seçunlerde de 1. olan Prof. Dr. Atıf Ural'ı listeye almayan YÖK'ün ltstesı, Süleyman Demirel tarafindan benzer şekilde veto edilmiş, daha sonra 3. adayın çekilmeye zorlanmasıyla ara formül bulunmuştu. DEÜ TIP FAKÜLTESt ÖĞRETİM ÜYELERİNDEN YÖK BAŞKANI GÜRÜZ'E YANIT 'Açıklamalar kasıtlı ve yanlış'İZMİR (Cunümriyet Ege Bürosu}- Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakül- tesi öğretim üyeleri, YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün fakülteleri ile ilgili basında yer alan açıklamalannın 'bfl- gi eksiknğnıden ya da kasrtb olarak' önemli yanlışhklar içerdiğini bildir- diler. DEÜ Tıp Fakültesi öğretim üyele- ri, YÖK Başkanı Gürüz'ün ıddia etti- ği gibi, Prof. Dr. Emin Aha'nın Rek- tör Prof.Dr. Fetfai Idjman tarafindan görevden alınmadığına dikkat çeke- rek "Aba'nın Tıp Fakültesi Dekanhğı görev süresi 18 Eyiül 1999 tarihinde dobnuştur. tdbnan,söz vermesine rağ- men seçim yapmayarak görev süresi dolan Aha yerine Prof. Dr. llhami Ko- vanlıkaya'yı atamışor. Sayın Gü- rûz'ûn bunu bflmemesi olanakazdır" dediler. Gürüz'ün, "Üniversite ortadan iki- yeaynldı" ifadesinin doğru olmadığı- nı vurgulayan öğretun üyeleri, gerek Alıcı ve gerekse Idiman'ın, yapükla- n açıklamalarda 'yönetim anlayışı farklıhklannı' dile getirerek bir 'kav- ga ortamı oimadığuu' açıkça ıfade et- tiklerinı bıldirdıler. Süreklı olarak 'kanb-jNçakn' gıbı ıfadelerle yaratıl- maya çalışılan 'samriortam'ın gerçek- leri yansıtmadıgını kaydeden öğretim üyeleri, YÖK Başkanı Gürüz'ün Alı- cı'ya yönelik diğer iddialannı da şöy- le yanıtladılar: "Açıklamalarda Sayın Gürüz'e ah 'Emin Alıcı da işlevsel hiyerarşi diye bir şey tutturarak 37 anabilim dalı baş- kanına ders verdirmedi. Üniversitede- ki bu gidişatı durdurmak zorunday- dık' ifadesi yer ahnaktadır. Önceiikle işlevsdhryerarşikavramınınProf.Ah- a tarafindan icat edümediğini betirte- mn. tşlevsel hherarşinin üp fakülte- sinde kuuanuan şekli. işlevsel yetkidir ve çağdaş yönetim büiminin en önem- liözeOiğuıi içermektedir. Yükseköğre- timinentepesmdeYÖKgÜMDirkuru- luşun başkannun, yönetimin bu temel ükesini bOmenıesi büyük bir talihsiz- Kktir. Sayın Gürüz, sos>al bilimlere ait klasik kitapiara bakarak bu kavramı öğrenebilirveişlevselhiyerarşinin çağ- daş, üretken bir çahşma ortamı yara- tirkenroeskkselhıyerarşiyi gözardı et- mediğini görebüir.'' Öğretim üyeleri, Gürüz'ün '37ana- büim dalı başkanma ders verdirüme- diği' suçlamasına ilişkin de, "Tıp fa- kültemizde38anabilimdah vannr. Bü- tfin anabilim dah başkanlan eğitünde aktif rol oynamışür. Biz Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretun üye- leri olarak gerçekleri yansrtma>"an bu iddialann, bUgisiznkten değilse ancak yanhş biigilendirmeden olabüeceğini saygryta kamuoyunadu>nruruz" şek- linde konuştular. 1ĞNELİFIRÇA ZAFERTEMOÇtN Sezer'e sunulan liste EgeveKTU'nün tistesi dedeğiştirildi • Yükseköğretim Kurulu'nun seçim sonuçlannı değiştirdiği üniversiteler arasında Ege ve Karadeniz Teknik , Üniversitesi'nin de olduğu ortaya çıktı. YÖK'ün Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu listede Ondokuz Mayıs ve Atatürk üniversitelerindeki YÖK sıralamasunn da oldukça farkh olduğu görüldü. A n k a r a B a r o s u B a ş k a n ı H a k k ı S u h a O k a y 'Devleûn urvesiyleresûeşmeolmaz' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Ankara Barosu Baş- kanı Hakkı Suha Okay, Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer'in YÖK tarafindan kendi- sine gönderilenrektöradayla- n listesini onaylamak zorunda olmadığını bildirdi. 'Genelku- rul oylamasmın yenilenmeye- ceği' tezını işleyen YÖK'ü eleştiren Okay, "Devletin en üst makamryla restieşme ola- maz" dedi. Hukukun Egemen- liği Derneği Başkanı Erdem Akyûz de, YÖK'ün Cumhur- başkanı Sezer'e direnmesi ha- linde 22 üniversitede hukuki ve mali pek çok soruna yol açabileceğine dikkat çekerek "Cumhurbaşkanı Sezer'in ta- sarrufu hakhveyerindedir. Se- zer, kamuoyunun vkdanı kfai- ne davrannuştn-.YÖK, görevi- ni kötüye kullanarak suç işfr- yor" dedi. Milli Eğitim Baka- nı Metin Bostancıoğhı da, Se- zer'in rektör atamalannda, adaylar için ayn ayn listeler yapılması amacıyla YÖK'ün gönderdiği listeyi iade ettiğini ifade ederek "YÖK, yetkfleri çerçevesinde hernalde cevap- layâcaktn-" dedi. Ankara Barosu Başkanı Okay, YÖK genel kurulu seçi- minin tekrarlanmaması konu- sundahükmün bulunmadığını belirterek "Ama oyiamanın tekraıianamayacağma flişjdn de hüküm bulunmuyor. YOK, niye bunun üzerinde durmu- yor" göriişünü dile getirdi. Anayasa'nın 104. maddesine göre "devlet organlannın dü- zenHveuyumhıçahşmasmdan sorumlu" Cumhurbaşkanı'na YÖK'ün dayarmada bulunma hakkı olmadığını vurgulayan Okay, "Yeniden oylama yap- mıyorlarsa, mevcut ortaraı gerginleştinnemek için de- mokratik teamulleri işieterek toptucaistifa etmelerigerekar" dedi. Okay, öğretim üyelerinin iradesini yönetime taşıma yö- nünde YÖK Yasası'nda degi- şiklik yapıldığına işaret ede- rek a Bu nedenle YOK seçim sonuçlannı dikkate atmakh yükümlû. YÖK, yasamn 13. maddesmi, ruhuna uygun iş- Ietmen.l3.ınaddedemokratik süzgeci anbtryor" dedi. ANKARA (Comhuriyet Bürosu) - Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) seçim somıçlanna uymadığı üniversiteler arasında Ege ve Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin de olduğu ortaya çıktı. YÖK'ün Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu listede; Ondokuz Mayıs ve Atatürk üniversitelerindekı YÖK sıralamasının da oldukça farklı olduğu görüldü. YÖK'ün 22 üniversiteye ilişkin rektör adayı pröfeaOrierin'listclcıi arasında, seçim sonuçlanna müdahale ettiği üniversıtelerdeki lıstelerin sıralamalan şöyle: Ege ÜfHversrtesl Seçim sonuçlan: Ülkfi Baymdır (Tıp Fakültesi- 320 oy), Candeğer Yılmaz (Tıp Fakültesi- 19J oy), EdizLTusoy (Zıraat Fakültesi-174 oy) YÖK sıralaması: Ülkü Bayındır, Ediz Ulusoy, Candeğer Yümaz. Ondokuz Mayıs Onlvefsttcsl Seçim sonuçlan: Osman Çaİor (Rektör-297 oy), SüleymanÇetik(Tıp Fakültesi-73 oyX Ferit Bernay (Tıp Fakültesi-71 oy), Munarrem Dinçer (Fen-Edebiyat Fakültesi- 54 oy), Hûseyin Mete Kesim (Tıp Fakültesi-15 oy), Osman Nııri Ergun (Mühendislik Fakültesi- 3oy). YÖK sıralaması: Osman Çakn-, Ferit Bernay, Prof. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcaHsJardyahoo.com YÖK Başkanı Kemal Gürüz, Cumhurbaşkanı Sezer'in veto- suna verdiği cevapta ilginç bir demokrasi tanımı yaptı: "Seçim, demokrasinin gereği değildir. Seçim olmazsa demokrasi ol- maz, diye bir şey yok... Denet- leyenler, denetçiyi seçemez... Genei Kurul (YOK), üniversite- lerde huzuru sağlayacak kişiler lehine oy hakkını kullandı." Gü- rüz, ABD ve Batı ülkelerinde de benzer kurumlann olduğunu öne sürdü. Gürüz'ün seçenlerve seçilen- ler aynı yerde olamaz, düşünce- si tam '12 Ey/ü/'lük, tam bir dar- beci anlayışı. Türkiye'de Meclis nasıl seçiliyor? Milletvekilleri halkın arasından seçilmiyor mu? Onlann oylarıyla seçildiği için onlann tutumunu dikkate alarak hareket etmeye zorlanmıyor mu? Zaten demokrasi de bu de- ğil mi? Eğer, "Üniversite öğretim üyeleri kendi yöneticilerini se- çerse, seçilen yöneiici onlara ödün verir" diyerek bu seçime karşı çıkarsanız, bütün seçimle- re de karşı çıkmanız gerekir. Dünyada bütün demokrasi düş- Gürüz Tam 12 Eylülcü manlannın temel felsefesi: "Halk geıidir, onlann seçimine kalırsak her şey berbat olur. 0nun için halkın oytanna değil, seçkinlerin tutumuna bakmakgerekir" şek- lindedir. Üstelik bu kez güvenilmeyen- ler, halk da değil, okumuş, yaz- mış, akademik kariyer yapmış profesörler, doçentler. Kemal Gürüz, "Bunlara seçme hakkını verirsek araya ikilik girer, ödün veriher. Bunlar doğru adamı da seçemezler, en iyisibunlann ba- şına ben birinzibat komutanı ta- yinedeyim. Üniversite böyleyö- netilmezse ortalık karışır" de- mek istiyor. Onlarca üniversite profesörü- nün yaptığı seçime güvenmeye- ceğiz, ama kerameti kendinden menkul, çeşitli siyasi hesaplar sonucu siyasi irade tarafından atanmış bir avuç YÖK bürokra- tına güveneceğiz. Üstelik Gü- rüz, bu gerekçesini ABD ve Av- rupa örneklerini öne sürerek sa- vunmaya kalkışıyor. Gürüz, sır- tını siyasi iradeye dayamış, da- ha da açıkçası, yönetimde kala- bilmek için her türlü duyarlılığı sömürerek birçok etkili gücü, "Ben olmazsam, bakın şeriatçı- lar gelir" diyerek kışkırtan bir yolla yönetimde duruyor. Kemal Gürüz, eğer Batılı ör- nekleri öne sürecekse hemen is- tifa etmeli. Düne kadar Demi- rel'e dayanıyordu, devletin mer- kezdeki güçlerinin adamı rolün- de üniversitelere kan ağlatıyor- du. Yani sırtını devlete dayıyor- du. Şimdi, "Devlet bana kanş- masın" diyerek Batı'dan örnek veriyor. Hangi Batılı rektör veya dekan kendi öğretim üyelerini korkutup sindirmek için devlet otoritesini arkasına alıyor; böy- le bir örnek gösterilebilir mi? Gü- rüz, üniversitenin değil, 12 Eylül- cü mantığın devlet içindeki uzantısı. Zaten o dönemde çıka- nlmış bir kanunla egemenliğini sürdürüyor. Sonra da kalkıyor, "Batı'da kanşmıyoriar, siz de ka- nsmayın" diyor. Demokrasi, mahalledeki muhtann mahalle halkı tarafın- dan seçileceğini öngörürken bir bilim adamının, "Profesöhere güven olmaz, onlar yanlış adamlar seçer, ben ise devletin atanmış elemanı olarak en iyisi- ni bilirim" demesi ve ardından da devlet bana kanşmasın te- ziyle ortaya çıkması garip ama gerçek. • • • YÖK, bir askeri darbenin ese- ri. Kurulduğu günden bu yana, üniversiteleri karakola çevirdi. En değerii bilim insanlan, mer- kezden geten despotik baskılar sonucu üniversiteleri terk etmek zorunda kaldılar. Gürüz, kendi altında da benzer bir örgütlenme yarattı. Rektörler, dekanlargide- rek kendisine benzedi. Bu man- tığın sonucu olarak öğretim üye- leri birer kapıkulu olarak gönjl- meye başlandı. Kendi tanıklığımla biliyorum ki, YÖK sistemi birçok öğretim üyesini yozlaştırdı. Geçmişte özgürlüğe, demokrasiye tutkun olarak bildiğim bazı öğretim üyeleri, YÖK sisteminin bir par- çası olarak, despotik yapıyı uy- gulayan kişiler haline g^diler. Geçmişte çok karşı çıkıp îaran- nı gördükleri uygulamalan bizzat kendileri uygular duruma düş- tüter. 12 Eylül döneminde sakalını kesmediği için birçok öğretim üyesi üniversiteleri terk etmişti. Şimdi bazı sözde çağdaş YÖK'çüler, sakalla, saçla, kadın öğretim üyelerinin etek boyiany- la uğraşacak bir noktaya geldi- ler. Milliyetçiliğin ve şovimzmin temsilcileri haline dönüştüler. Kendi geçmişlerine ihanet etti- ler. Kemal Gürüz'ün 'Onkr se- çemez' diye horladığı koca bir üniversite camiası... Bu ükemi- zin bilim dünyasına, öğrenim dünyasına ağır bir hakaret Jşte YÖK, ancak böyle düsünsbjien kişileri iktidar yapıyor. 12 Eylül- cülerden, başkane beWe>ebilir- dik ki!.. Dr. Hüseyin Mete Kesim. Malatya İnönü Ünlversttesl Seçim sonuçlan: Eşref Yüksel (Fen-Edebıyat Fakültesı-161 oy), Fatih HUmioğhı (Tıp Fakültesi Dekanı-104oy),AnOtlu (Rektör Yarduncısj-25 oy), Engin Gözükara (Sağlık Bıhmlen Enstitüsü Müdürü-9 oy). YÖK sıralaması: Fatih Hilmioğlu, Ali Otlu, L Engin Gözükara.i ,~r 1 AtatûrK ) I n ^ ' Üniversitesi Seçim sonuçlan: Cevat Gerni (Öcûsadı ve Idan Bilimler Fakültesi-157 oy), Şevld özdemir (Tıp Fakültesi-129 oy), Yaşar Sütbeyaz (Fen-Edebıyat Fakültesi-103 oy), Yıknaz Özbek (Rektör Yardımcısı-78 oy), Ziya Yurttaş (Meslek Yüksekokulu Müdürü-76 oy), Hüseyin Akyüz (Fen Edebıyat Fakültesi-68 oy). YÖK sıralaması: Yaşar Sütbeyaz, Ziya Yurttaş, Hüseyin Akyüz. ookur Eylül Üniversitesi Seçim sonuçlan: Emin Aha(TıpFakültesı^49 oy), Fethi fdiman (Tıp Fakültesı-389 oy), Faik Sanaüoğlu (Trp Fakültesi- 142 oy), Orhan Uslu (Mühendislik Fakültesi-1 oy), Güzin Gökmen (Fen- Edebıyat Fakültesi-1 oy), Özcan Gökçe (Tıp Fakültesi-1 oy). YÖK sıralaması: Faik Sanalioğlu, Orhan Uslu, Güzin Gökmen. Karadeniz Teknik Üniversrtesl Seçim sonuçlan: Türkay Tüdeş(Rektör-310oy), Burhan Pişkin (Tıp Fakültesi-81 oy), Ahmet Karagüzd (Tıp Fakültesi-80 oy) YÖK sıralaması: Türkay Tüdeş, Ahmet Karagüzel, Burhan Pişkin. Mcle Ünlversitesl Seçim sonuçlan: Mehmet Özavdın (Rektör-214Öy),Fîkri Canoruç (Tıp Fakültesi- 186 oy), ÇetinAytekin (Fen Edebiyat Fakültesı- 1 oy), Vusuf Çelik (Tıp Fakültesi-1 oy), CetolettinKeleş(Tıp Fakültesi-1 oy), Ensar Arslan (Eğitim Fakültesi-1 oy). YÖK sırajaması: Mehmet Ö2aydın, Fikri Canoruç, Çetin Aytekin.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle