25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 TEMMUZ 2000 CUMA JHJMHURİYET SAYFA HABERLER Ecevit'le görüşmek isteyen konfederasyon ilk protestosunu 24 Temmuz'da gerçekleştirecek DISK eylemetstanbul Haber Servisi - DİSK Baş- kanlar Kurulu, hükümetin emekçilere yönelik saldınsının odağına DlSK'i İcoydugunu belirtti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca 10 sendikanın işkolu barajı altına düşürülmesine, 24 Temmuz'dan itibaren aşamalı olarak gerçekleştirilecek bir dizi eylemle ya- nıt vermeyi kararlaştıran DÎSK Baş- kanlar Kurulu, Başbakan Bûlent Ece- vit'ten acil göriişme talebinde bulundu. DÎSK Başkanlar Kurulu'nca, 6'sı DÎSK'e bağh toplam 10 sendikanın işkolu barajı altına dûşürûlmesi üze- rine yapılan olağanüstü toplantıda alı- nan kararlar Genel Sekreter Murat Tokmak tarafından düzenlenen basın toplatısıyla kamuoyuna açıklandı. Hükümetin, DİSK'i sindirmeyi ve işçi sınıfina gözdağı vermeyi amaçla- dıgını belirten Tokmak, DlSK'in, ça- lışma yaşamının demokratikleşmesi- ne, ILO normlannın eksiksiz uygu- lanmasına, sendikal hak ve özgürlük- lere saygı gösterilmesine kadar müca- dele karan aldığını söyledi. Tokmak, bakanlığın söz konusu tebliğine göre ocak ayından bu yana toplam 600 bin işçinin sendikasız kaldığîna dikkat çe- Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca 10 sendikanın işkolu barajı altma düşürülmesine tepki gösterenDİSK Başkanlar Kurulu, hükümetin işçi sınmna gözdağı vermeyi amaçladığını benrtti. Genel Sekreter Murat Tokmak, DÎSK'in çalışma yaşanunm demokratikleşmesine. ILO normlannın eksiksiz uygulanmasına ve sendikal özgüıiüklere saygı gösterilmesine kadar mücadele karan aküğını söyledL kerek hiçbir yetkilinin bunun nasıl gerçekleştiğini açıklayamadığını söy- ledi. Yürürlükteki sistemın hangi sendi- kanın toplu ış sözleşmesi yetkisıne sa- hip olup olmadığını belirleme yetkisi- ni siyasi iktidara verdiğmi anlatan Tok- mak, siyası ıktidarlann geçmişte de DlSK'e yönelik saldınlarda bulundu- ğunu ancak, işçi sınıfinın mücadelesi JşÇlLERDENtNTlKAMALINDIÖISAVUNULDU Sendikalarla ilgili baraj karanna tepki yağıyor • îşçi temsilcileri ile siyasi parti temsilcileri, bakanlığın verilerle oynayarak 10 sendikayı barajın altına düşürmesini hükümetin -t sendıkalara, örgütlenme özgürlüğüne saldınsı olarak niteledi. &. * Özelleştirme, taşeronlaştırma, işten atma ve düşük ücret dayatma saldınlanna hedef olan işçilerin bu kez de 'baraj'la vurulduğu belirtildi. karşısında yenik düştüğünü söyledi. DlSK'in, mevcutyasal sistemin top- lusözleşme yapma hak ve özgürlüğü- nü fîilen ortadan kaldırdığını ve siya- si iradenin keyfine bıraktığını her plat- formda ifade ettiğini anlatan Tokmak, baraj lann kaldınlmasına destek ver- meyen Türk-Iş'i kastederek "îşleyen sstemden çıkan olan ve olduğunu sa- nanlann verdiği destek nedenryie DİSK'in yapoğı tüm uyanlar iktidar- larca görmezden gelinmiştir" dedı. Sistemin 12 Eylül döneminde biz- zat işveren temsilcileri tarafından oluşturulduğunu, adeta "faşjstbirsen- dikal sisteminin kurulmaya çahşıldığı- nı" ifade eden Tokmak, sistemin 12 Eylül Anayasası'na bile aykın oldu- ğunu, ancak 12 Eylül darbecilerinin koyduğu bir madde nedeniyle anaya- saya aykınlığının öne sürülemediği- ni anımsattı. Bir yandan eylemlerle kararlılıkla- nnı ifade ederken diğer yandan istek- lerini son kez hükümete iletecekleri- ni söyleyen Murat Tokmak, bu amaç- la Başbakan Ecevit'ten acil randevu talebinde bulunduklannı söyledi. DtSK'in olaya tepkisini, 24 Tem- muz'dan itibaren aşamalı olarak yaşa- ma geçireceği ve "üretimden gelen gûcûn kuOanıfanasını da"içeren bir di- zi eylemle yanıt vereceğini belirten Tokmak, eylem programını DlSK'in 28 Temmuz'da başlayacak genel ku- ruluna getirerek genel kurul karanna dönüştüreceklerini vurgladı. Tokmak, eylemlerin ilk aşamada sendika yöneticileri ve temsilcilerin katılımıyla gerçekJeştirileceğini, son- raki aşamalarda ise tüm DÎSK üyele- rini kapsayacak şekilde yaygınlaşnnla- cağını söyledi. Sorunun diğer konfede- rasyonlan da ilgilendirdiğini vurgula- yan Tokmak, "EmekPlatformu konuy- la ilgili olarak toplandya çağnlacak ve tüm emekçilere gözdağı vermeye yöne- Hk bu sakkn karşıanda ortak mücade- lenin yoüan aranacaknr" dedı. Istanbul Haber Servisi - Çalışma ve Sosyal Güven- lik Bakanlığı'nın 6'sı DİSK üyesi 10 sendikayı "yüzde 10luk işkolu bara- jımn alüna düştüklerinT ileri sürerek toplusözleş- me yetkilerini düşürmesi- ni, hükümetin işçilere yö- nelik yeai bir saldınsı ola- rak niteleyen sendikalar- dan tepki yağıyor. Yetkisi düşürülen sendi- kalardan DlSK'e bağlı Gı- da-lş Sendikası Genel Sekreteri Cdal Ovat, sen- dikalann işkolu barajı altı- na düştükleri iddiasınm ta- mamen yalan olduğunu savundu. Çabşma ve Sos- yal Güvenlik Bakanı Ya- şar Okuyan'ın sendikal harekete saldınsının per- vasızca devam ettiğini öne süren Ovat, "lşkoüannda çahşan kayrtfa işçi sayısmda bir yükselme olmamışOr. Sendikalann örgütlenme faaüyeti yürüttüğü, ancak henüz yetid alamadığı iş- yerierindeki üyeleri silin- miştir. Örneğin sendikamı- zm 8 bin 500 üyesi haklı bir gerekçe ounaksızm yok sa- yümışür" dedi. Türk-Iş'ebağhPetroI-tş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkm, olayı, hükümetin sendıkalara, örgütlenme özgürlüğüne ve toplu pazarlık hakkına saldınsı olarak niteledi. Hükümetin elındeki yetki- yi açıkça kötüye kullandı- ğmı vurgulayan Öztaşkın. "Ocak 2000 istatistiklerin- de3 milyon dolayında olan sendikah işçi sayısı aradan geçen 6 ayda nasıl oluyor da birdenbire 500 bin dü- şüyor? Herkes biliyor ki bakanhğuı istatistikleri Davayı kazanddar işten atıldılar İGDAŞ çahşanbrmdan bir grup, toplu iş nedesiyfe açtddan davayı kazandı, işten atikn. İGDAŞ'tan atrian 16 işçi, öoceki gfin FP İstanbul b Başkanhğı binasuaın önflnde protesto gösterisi yapü. İşten aûlmalannın hukuka aykm olduğunu beürten işçilerin partinin yöneücUeriyle görüşme Ktemleri kabui edilmedi. Işçikr yapoklan açıklamada, "Toplu iş sözleşmesinden doğan hakfaunmzaı verümemesi nedeniyle açağunız davayı kazandık, ancak işhnizden oktıık. MBcadelemizsûrecek" dediter. (YEŞİM GÜL) Hükümete faksla ııyarı KESK'e bağh Enerji-Yapı Yol Sen'e üye kamu çabşanlan, ücret dengesizliklerinin giderilmesi için, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Bülent Ecevit ve Bakanlar Kurulu üyelerine Kadıköy Postanesinden faks çektiler. Kadıköy Postanesi önünde toplanan kamu çalışanlan adma acıklama yapan Enerji-Yapı Yol Sen istanbul Şube Başkanı Erhan Karaçay. verilen tüm sözlere rağmen kamu çahşanlannın durumunun düzeraimediğini belirterek "Şu anda fazla bağırannyonız, hakiziz ama sessizliğin arkasuıdan daima nrüna çıkar. Yetkililerin, taleplerimizi dikkate almalan gerekngine inanryoruz" dedL Karaçay, taleplerinin dikkate ahnmaması durumunda eylül ayında üretimden gelen güçlerini kullanacaklannı söyledL gerçeği yansrtmıyor" dedi. Hükümetin toplusözleş- melerde dayatılan yüzde 25 zamma karşı çıkan işçi- lerden intikam aldığını ve önümüzdeki yılda yapıla- cak kamu toplusözleşme- lerine yönelik gözdağı ver- dığini \oırgulayan Öztaş- kın, bunun Insan Haklan Evrensel Bildirgesi'nde yazılı temel insan haklan- na da saldırı olduğunu kaydettı. YetkJKlere çağn DlSK'e bağlı Birleşik Metal-lş Sendikası Genel Yönetim Kurulu'nca yapı- lan açıklamada, Çalışma Bakanlığı'nca hazırlanan yeni yasa tasansında yüz- de 10'luk işkolu barajmın ILO'nun 98 sayılı sözleş- mesine aykm olduğunun ifade edıldıği anımsatıldı. Açıklamada, bir yandan tüm sendıkalardan on bin- lerce üye silinirken bu sa- yının işkolu barajuıa esas teşkil eden işçi sayısından düşülmemesinin işkolu barajını fıilen yükselten bir işleme dönüştüğü kay- dedilerek işlemın durdu- rulması ve sendıkalara yet- kilerinin iadesı ıçin Cum- hurbaşkanı, Başbakan ve Çalışma Bakanı'na çağn yapılırken 3 konfederas- yon başkanının da ortak tutum belırlemek üzere bir araya gelmeleri istendi. 'Gözdağı veriliyor^ Yetkisi düşürülen sendı- kalar arasında yer alan Türk-Iş'e bağlı TÜMTİS Genel Başkanı Sabri Top- çu da yaptığı açıklamada, hükümetin baraj tehdidi ile sendikalan güdümüne al- maya çalıştığını, güdümü- ne girmeyenlenn yetkisini düşürmek ve dığerlerine gözdağı vermek istediğini belirtti. Topçu, "Söz konu- su sürede hiçbir üyemiz is- tifaetmedive 10 ikie örgüt- lenme çahşması ile \üzkr- ce yeni üye kazandık. İşko- lu barajı alünda bu-akılma- mız kasrtüdn-" dedi. Emeğin Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nedim Köroğlu, özelleştirme, ta- şeronlaştmna, işten atma ve düşük ücret dayatma saldınlan yetmemiş ola- cak ki 57. hükümetin işçi- lere bu kez de 'baraj'la vurduğunu vurguladı. İP Genel Başkanı Hıdır Hok- ka da yaptığı açıklamada, bakanlığın sendikalann yetkisini düşürmesinin iş- çiye ve işçi haklanna yö- nelik saldınnın son örneği olduğunu kaydettı. Yargı çalışanlan eylemde Tüm Yargı-Sen üyesi emekçikr, Adalet Hizmet Tazminatı'nın artunlması ve Tasarrufiı Teşvik Fonu'ndaki birikünlerin nakit olarak ödenmesi istemi ile Ankara Adliyesi önünden Güven Park'a kadar yürüdüler. Yol boyunca "Tazminadar hakkunız söke söke aunz", tt Yaşasmiş,ekmek, özgürlük mücadekmiz" stoganlan atan toplulugun Adalet Bakanbğı önünde yapmak istediği basın açıklamasma güvenlik görevfileri izin vermedi. Tüm Yargt-Sen Ankara Şube Başkanı Necdet Bekçi yaptığı açıklamada yargı sisteminin sorunlar yumağı haüne gekliğini, buna karşın yetkfluerin hiçbir somut adun atmadığını söyledL Bekçi şu istemleri dfle getirdL "Yargı emekcfleri yogun iş yükü ve yetersiz ücret nedeniyle çahsamay duruma getirümişlerdir. Çahşanlanmızm yapüğı görev yüksek sorunıluhık gerektiren görevdir ve ücretierin de bu sorumlulukla doğru orantüı olması gereknf GENtS AÇI HİKMET BİLA Üçüncü Tanzimat .-.Birinci Tanzimat, i839'da başladı. Çökmekte olan Ösmanlı, çareyi yeni^'ğiB a t l 9| b i olmakta bulmuştu. Rönesansını, refofmıTiu, bilimsel ve coğrafi keşifleri- ni, aydınlanma devrfnini tamamlayıp refaha ulaşan Batı, Osmanlı'yı "ad^1 " etmenin bedelini elbette is- teyecekti. Istedi ve ad| - Şalvar yerine pant^on, sank yerine fes gıyınce her şey düzelecek sanıldi- Süreç içinde Batı mimarisine uygun saraylar, lokantalar, giysiler çoğaldı ama, Os- manh'nın çöküşü durmad!, aksine daha da hızlandı. Küreselleşen emperyalizm, "Benimgibiolmakistiyor- san..." diye başlayıp ısteklerini sıralıyordu: "Azınlık haklannı vsreceksin." "Bana ayncalıklar lanıyacaksın." ' 7^— "Yunanistan 'la iyı geçineceksin." Osmanlı, modemreşmenin bedelini toprak kaybe- dip küçülerek, bağımsızlığını kaybederek ve aşağıla- narak ödüyordu. Ustelik, yapılan yenilikler halka indi- rilmiyof, İstanbul ve birkaç sahil kentinde kendi ülke- sini ve halkını hor göıen, kraldan çok kralcı, kişiliksiz, Batı yalakası bir sınıfın palazlanmasına yof açıyordu. Batıh başkentlerde gezip tozan, Avrupa elçilerinin karşısında el pençe divan duran, "Batılılaşma ticare- ti"y\e servetler kazanan bu sınıf, zamanla hükümeti de, basını da ele geçırmişti. Arada bir, "Yahu bu işte biryanlışlık var" diyen olursa, onlara da "dinozor" de- ğilşe bile hertialde "deve" falan deniyordu. Ülkenin malıyesi yabancılara tamamen terk edil- mişti. Üretim, dağıtım, denetim onların elindeydi. Bir yanda Batı'dan alınan okullar bir yanda şeriat eğiti- mi... Bir yanda Batıh mahkemeler, bir yanda şeriat mahkemeleri... Bir yanda padişah, bir yanda parla- mento. Bir yanda ınsan haklan edebiyatı bir yanda so- kağa çıkamayan kadınlar... Bütün bunlar, yüzyıl boyunca "Batılılaşma" diye yuttunjldu Kârtı çıkanlar, Batıh büyük güçlerle onla- nn yerti işbirlikçileri oldu. Yüzyıl yiyip kemirdikleri im- paratorluğu, sonunda, 1918'de tamamen çökerttiler, bitirdiler. Kurtuluş Savaşı ve cumhuriyet, o yüzyılltk yalanın, yalancılann suratına çarpılması olayıydı. Gerçek modernleşmenin miman Atatûrk ve cum- huriyet devrimlen oidu. Fark neredeydi? Atatürk, Batılılaşmayı, Batılılara uşaklık ve yalaka- lık yaparak değil, Batılılarla savaşarak yaptı. Çünkü geleceğin, Batı uygarlığında olduğunu biliyordu. Çün- kü uygarlığa giden yolun, "Tanzimat sömürgecili- ği'nden değil, özgürlük, bağımsızlık ve aydınlanma- dan geçtiğini biliyordu. Bağımsızlığın sağlanmasından sonra, on yıl gibı kısa bir sürede yapılan devrimler, Ba- tılı degil miydi? Saltanatın, hilafetin yıkılması, Mede- ni Kanun'un kabul edilmesi, eğitimin birleştirilmesi, kadınların haklanna kavuşturulması, akhn ve bilimin yaşamın her alanında egemen kılınması Batıh değer- ler değil miydi? Insanın kul olmaktan çıkanlıp "birey" haline getirilmesi, Batı'nın 200 yıllık ilkesi değil miy- di? Cumhuriyetın "Batılılaşma" süreci kesilmeseydi, Türkiye bugün Avrupa Bırliği'nin onurlu bir üyesi ola- caktı. Iki kez kesildi bu süreç. 1950'ler Ikinci Tanzimat dönemiydi. Halen içinde bulunduğumuz dönemse, 1980'lerde başlayan Üçûncü Tanzimat... Cumhuriyet devrimi kazanımlannı geritetip, ikili ya- pryı yerleştırerek, bağımsızlığı, onuru ve eşitliği ayak- lar altına alarak Batıhlaşacağını sanan Tanzimat kafa- sı... Oysa, deneyimlerie kanıtlandı ki Tanzimat düzenin- de gerçek anlamda Batılılaşma yoktur, uşaklaşma vardır. Insan haklan yoktur, kölelik vardır. Azınlıklann korunması yoktur, azınlık haklan sömürüsü vardır. Ye- nilikten, teknolojiden, bilgisayardan yararlanan genış haJk kitleleri yoktur, bunlann ticareti ve edebiyatıyla zenginleşen gruplar vardır. Ve daha kötüsü... Yavuz hırsız ev sahibini bastınr örneği, Türkiye'nin kalkınmış, refahı ve gelir dağılı- mında adaleti sağlamış, insan haklanna her insan için saygı gösteren bir ülke olarak Avrupa Birliği'ne onu- ruyla girmesini istemeyenler, isteyenleri suçlartar. Ve derter ki: "Atatûrk'ün hedefi de Avrvpa Birii- yleydi elbette. Ama Tanzimat kafasıyla değil, ay- dınlık cumhuriyet ilkeleriyte... hikmetb@ntv.com.tr mı Hesâbında 1 lirası olana da, 1 milyarı olana da aynı kaliteli hizmet. Tek bir imzayla, isteyen herkese aynı kaliteli hizmet, herkese Açık ürün paketi: Faiz veren vadesiz hesap. Borç veren, fatura ödeyen, kefil istemeyen kredi kartı. Küçük tasarrufa fon, repo, bono... Başka bir arzunuz? açık » bahkacılıkAlo Aç*: 444 0 330 Apk intamet Şubcsfc wwwjdkxo«n.tr Açık Bankacılık bir Garanti hi2metıdır .r
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle