Katalog

14 TEMMUZ 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER UNICEF'in Türkiye'de kadınlar ve çocuklar raporu çarpıcı bilgiler içeriyor 4 çocuktan birinm kaydı yokANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Birleşmış MilletlerUluslararası Çocuk- lara Yardım Fonu (UNICEF), Türki- ye'de sağlık, eğitim ve yaşam kalitesi hedeflenne henüz ulaşılamadığını, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anado- lu kentlerinde halkın önemli kesiminin yoksulluk sınınnın altında yaşadığım ortaya koydu. Çocuklann yüzde 26'sı- nın devlet kayıtlanna geçmedığıni ve nüfus cüzdanından yoksun olduğunu belirleyen UNICEF'in verilenne göre, Diyarbakır'da kadınlann yüzde 68.6'sı evde doğuruyor, yüzde 29.2 'si resmi ni- kâhsız yaşıyor. Türkiye'de kadın ve çocuklann duru- munu araştıran UNICEF, devletin bu alandaki çalışmalannın hâlâ yeterli dü- • En yoksul il Erzurum. Erzurum'da nüfiısun yüzde 44.7'si yoksulluk sınınnın altında yaşam mücadelesi veriyor. Diyarbakır'da kadınlann yüzde 68.6'sı evde doğuruyor. îstanbul'da ise nüfusun yüzde I2.4'ünün sağlıklı içme suyu yok, yüzde 10.8'i evde doğum yapıyor. zeye ulaşamadığını behrledı. UNICEF raporunda, anayasada çocuk haklany- la ilgılı mevzuat değışıklıklennın yapıl- madığını, eğıtımden sağlıga kadar pek çok alanda eşıtsızlığın sürdüğünü vur- guladı. Çocuk Mahkemeleri Yasası'nın 15-18 yaş grubunu "çocuk kategorisj" dışında bıraktığına ışaret edılen rapor- da, "Türidye'de 15-18 yaşuıdaki çocuk, yetişkin kabul ediliyor ve normal mah- kemede yargüanıyor. Öte yandan Çahş- ma Yasası, istibdam için en düşük yaş olarak 15 yaşı beliıüyor. Mevcut yasalar öyle durumdaki 14 yaşmda bir kız ço- cuğu evlenebiBr, çocukdoğurabflir, ama seçmen olamaz, pasaport talebinde bu- lunamaz" çehşkılerine yer venldı. Çocuklann yüzde 26'sının doğum kay- dı olmadığına dıkkat çekılen raporda, "Bu da çocuklann bir isme sahip ohna, vatandaşhk ve kimlik bilme hakkının açık bir ihlalidir. Türkiye'de doğum ka- ArnavutçocuklarBüyükada'daBaşbakan Bûlent Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit'in Amavutiuk gezisi sı- rasindaTürldye'ye davet ettiİderi Arnavutöğrenciler. önceki gün Bü- yûkada'yı ziyaret ettiler. Sosyal Hizmetter ve Çocuk Esirgeme Kuru- mu (SHÇEK) tstanbul Sosyal Hizmetler Müdüriüğü tarafından pa- zar gününe dek ağırtanacak 73 çocuk ve4 öğretmen, Adalar Kayma- kambğı'ıun katküanyla Seferoğhı tesislerinde nıüzik dinkdi, yemek yedi ve eğlendiler. Kısa bir gezinin ardından konuk edildikleri Kü- çükyalı Çocuk Vuvası'na dönen çocuklar. aşın sıcağa, yetkUüerin fl- gjsizliğine ve organizasyon bozukluğuna karşın, yüzlerinden gülüro- semeyi eksiltmediler. Ğeziye kaülan Sosyal Hizmetler İl Müdürü Kahraman Eroğlu,"Arnavutçocuklann ülkemize getip çocuklannuz- la kaynaşması çok önemlL Yunan, İtaKan ve Amerikalı çocuklann da ülkemize gelerek ortak sevgi ve anlavışı geliştirmelerini istiyoruz. Belki büyükler de bundan ders çıkanrfar" dedL (ZEYCAN GÜL) yıtiannda, doğum gerçekleştiği anda ço- cuklann kayda geçirildiği yeni bir anla- yışa gerek var" denildi. Raporda, do- ğumlann kayda gırmesi içın hamile an- nelere ve yeni doğanlara ücretsiz tıbbi hizmet sağlanması yönünde teşviklerin yapılması önerildi. UNICEF'in araşnrması sonucu ortaya çıkan bulgular şöyle: - Sağlık konusundaki ulusal hedeflere henüz ulaşılamadı. Bebek ölüm hızı düş- mesine karşın önemli düzeyde. 12-23 aylık Türk çocuklannın sadece yüzde 4O'ı tam aşılı. - Türkiye'de sağlık personelinin dagı- lımı bölgeler arasmda dengesız. Uzman başına ortalama hasta sayısı 3 bin 500. - Özel okul öğrencüennın üniversite- ye girme şansı daha yük- sek. Ilke olarak, yükse- köğrenime erişimde bü- tün lise mezunlan eşit, an- cak yükseköğrenime de- vam etmek isteyenlerin bır böfümü bunu gerçek- leştirebiliyor. - Erzurum'da nüfusun yüzde 44.7'sı, Diyarba- kır'da yüzde 39.7'si, Şan- lıurfa'da yüzde 36.5'i, Elazığ'da yüzde 30.3'ü, Tokat'ta yüzde 21.8'i, Adana'da yüzde 21.7'si, Ankara'da yüzde 16.1'i yoksulluk sının altında yaşıyor. - Diyarbakır'da evlılik- lerin yüzde 29.2'sı, Erzu- rum'da yüzde 21.4'ü, Şanlıurfa'da yüzde 19'u, Tokat'ta yüzde 15.7'sires- mınikâhsız. - Diyarbakır'da kadın- lann yüzde 68.6'sı, Erzu- rum'da yüzde 42.5'i, Şan- lıurfa'da yüzde 38.8'ı, Elazığ'da yüzde 31.6'sı îs- tanbul'da yüzde 10.8'i ev- de doğum yapıyor. - Erzurum'da nüfusun yüzde 54.1'ınin, Trab- zon'da yüzde 49.7'sinin, Samsun'da yüzde 43.4'ünün, Diyarbakır'da yüzde 39.9'unun sağlıklı içme suyu yok. 7* •*•• *' GENtŞ AÇI HtKMET BİLA Kum Torbası Yeni Dünya Düzeni'nin erdemleri- ni saymakla brtiremeyen propagan- da fırtınasında bır kesim yine güme gitti. Memur maaşlanna yapılan zam yüzde 10. Bozdur bozdur harca... IMF'nin muhasebe memuru gibi çalışan hükümet zaten bundan da- ha fazlasını yapamazdı. Böyle bu- yurmuştu patron. Böylece, Türk ekonomisindeki is- tikrarsızlığın, bütçe açıklannın, yük- sek enflasyonun suçlusu da bulun- muştu: Çalışanlar. Günlerdir Türkiye'deki gelir dağı- lımıyta ilgili araştırmalar, raporlar ya- yımlanıyor. Rakamlar üç aşağı beş yukan değişse bile, tümünün ortak noktası, gelir dağılımındaki çarpık- lığın adaletsizlik sınırlannı bile çok- tan aştığını gostenyor. Bunun Türk- çesi, 'mutlak yoksulluk'. Bu gruba giren insanlar ayda ancak 165 mil- yon lira harcayabiliyorlar ve nüfu- sun yaklaşık yüzde 18'ini oluşturu- yorlar. Bir üst gruba geçtiğinizde durum daha pariak değil. Nüfusun yüzde 37'sini oluşturan bu grubun aylık harcaması 255 milyon lira. Nüfusun yaklaşık yüzde 14'ünü oluşturan bir üst grupta aylık harca- ma yaklaşık 395 milyon liraya, onun üzerindeki yüzde 17'lik grupta ise 480 milyon liraya çıkıyor. Ayda en fazla 48 milyon lira har- cayabilen nüfusun toplamı, yakla- şık 53 milyon. Toplam nüfustan geriye 9 milyon kalıyor. Nüfusun yaklaşık yüzde 10'unu oluşturan 6 milyonu aşkın kişinin aylık harcaması yaklaşık 1.5 mityar lira. Ve gelir dağılımının en üst katında oturanlar. Nüfusun yüzde 4.5'i. Sayılan yaklaşık 3 milyon. Ay- lık harcaması 3 milyar 200 milyon li- ra. Bu tablo son günlerde medyada yayımlanıyor, tartışılıyor. Ister aşa- ğıdan yukanya, isteryukandan aşa- ğıyatoplayın, çarpın, bölün, çıkann, sonuç aynı: Birlik ve bütünlüğü bo- zulmuş bir Türkiye... En az altı par- çaya bölünmüş bir Türkiye... Bir de bilmece: Ortadırek bunun neresinde? 'özal mucizesi' bu olsa gerek. Rahmetli, 'ortadırek' diye diye orta- direği böyle çökertti. Ortadireksiz ekonomi, ortadirek- siz demokrasi olur mu? Olur, ama işte böyle... Orman kanunlannın ge- çerli olduğu, açlık sınınnın altında yaşayan 11 milyon kişiyı kimsenın görmediği, açlık sınırında yaşayan 30 milyonu kimsenin hesaba kat- madığı bır ekonomi ve o ekonomir nin demokrasisi... Ve o ekonominin medyası... Çalışanlara düşük ücret zammının gerekçesı malum: Enflasyonu dü- şürmek. Yukarıdaki tablo da göste- riyor ki, çalışanın, çabalayanın enf- lasyonu arttıracak talep yaratma gü- cü yok. Enflasyonun nedeni değit, kurbanı çalışanlar. O zaman enflas- yonun nedenini doğru yerde ara- mak gerek. Onu yapmak için de hü- kümetlerde mangal gibi yürek o^ ması gerek. Bırakın hükümetleri, Türkiye'deki rant ekonomısinı dızginlemeye IMF'nin bile gücü yetmiyor. Hani bir tez var: Koyunlar gele- cek, çalılara takılacak.. Yok yok öy- le değildi... Küreselleşme gelecek, bütün dünyada olduğu gibi Türki- ye'de de halk zenginleşecek, satı- nalma gucü yükselecek, böylece hem bızım insanımızın seviyesı yük- selecek hem de küresel sermaye satınalma gücü yükselen bilumum Türklere bilgi ve bilgisayar satarak para kazanmaya devam edecekler. Bu yüzden de enseyi karartmamak gerekir. Küre oradaysa, tablo da burada. 53 milyon ınsanın ayranı yok iç- meye... Bilgisayan nasıl alacak? Küresel teknoloji ile bütünleşme- nin, küresel gelişme süreciyle öz- deşleşmenın yolu, çalışan insanları kum torbası yerine koyup sağlı sol- lu dövmek değildir. Küreselleşme- nin motoru olan ülke ve kuruluşlar- da bile küreselleşmenin yarattığı haksızlıklar kınanırken, çözüm için lider zırveleri yapılırken, bızde hâlâ kraldan çok kralcıların borusu ötü- yor. Nasıl olsa ses çıkaran yok. Nasıl olsa çalışanlann tepkisi de belli. Olsa olsa, Kızılay'da ya da Saraç- hane'de toplanır, davul-zurna çalar, halay çeker, göbek atarlar. hikmetb{« ntv.com.tr ,! HULYA HANIM'IN SEVGIYE IHTIYACI VARDI... KREDİYİ DEMİRBANK'TAN ALDI. Hanım şu hayatta sevgiden yana bir türlü şansîı olamadı. Bulduğu sevgiter hep karşılıklı çıktı. Oysa bir gün kuaföründeki bir dergiyi karıştırırken, gönlünü şirin mi şirin yavru bir Pug'a kaptırdı. N'apsın! Hemen Demirbank'tan bir kredi aldı ve o güzel köpeği getirtti. Hülya Hanım hayatında ilk kez, o hep ihtiyacını duyduğu gerçek ve karşılıksız sevgiyi tattı. Tatsın tabi. Sizin de, ihtiyacınız ne olursa olsun, 3 aydan 24 aya kadar vade, %3.5 faizle Ihtiyaç Krediniz Demirbank'tan. Siz ihtiyaçlarmızı hiç dert etmeyin! Demirbank, iyi günler diler. 12 18 24 ay ay ay Faiz %3 %3 %3 oranı .50 .50 .50 1 milyar TL için 105.196.479 77.587.333 64.117.907 Taksıt tutarına Banka Sıgorta Muamele Vergısı ve Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu dahıldır DEMİRBANK Bir DemlrFrekans 444 0 111 • www.demirbank.com