25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
f SAYFA CUMHURİYET 14 TEMMUZ 2000 CUMA O L A Y L A R V I J CrORLJSLEİl. olay.gorus@cumhuriyet.com.tr En Eski Türk Devleti 'Kut'lar Prof. Dr. Neşet ÇAĞALVY T ürk Tarih Kurumu ve MilliEğitinıBakanlı- ğı Talim Terbiye Da- iresi bugün Türk okul- lannda okutulan tarih kitaplarında, Türk ulusunun kökenini, 1Ö 220 yıhnda Te- oman tarafindan kuruldugu söyle- nen Hun Imparatorluğu olarak gös- terirler. Bir imparatorluğun birden- bire ortaya çıkması mümkün değil- dir. Tarihçi Yıhnaz Öztuna 1970 yı- lında yayrmladığı "Türkiye Tarihi" adlı eserinin 12. sayfasında, Türk ulusunun çok eski olduğunu belirtip şövle söylüyor: "tlkçağ Çin tarihle- rilÖ 1766yıhnadoğruÇüı-Goey,tÖ 1122'yedaj£TiTa-Pi,tÖ 1116'yadoğ- ru Pe-Çi, İO 627'ye doğru Ki-o-Kue adlı Kuzey Bozkır hükümdariann- dan sözediyorlar. Bunlann Türk hü- kümdarian ofanası çok muhtemel- dir. Çin dffinin tek hecdiobnas\çÇin- tilerin yabancı dillerin transkripsi- yonunu yaparken bu kelimeleri, çok kez tanınmayacak biçimlere sokma- lan yüzünden, bu hükümdar adlan- nın Türkçedeki söylenişlerini bilemi- yoruz. Bu hükümdaıiann Hun soyu- nunyaniTeoman'matalan olduğu da kolayca tahmin edilebiür. Zira Te- oman tÖ 22O'de birdenbire ilk Türk devietini kurmuş olamaz ve Türkler de kral soylannın Açinaoğullan de- nen çok eski bir aileden indiği kuş- kusuzdur" demiştir. ÇuTûrkleri:Yılmaz Öztuna, 1961 yıhnda yayımladığı 'Tûrkiye Tarihi' adlı eserinin 1 ss. 92-93 'te, Çu Türk- lerinin Çin'de ÎÖ 1050-256 yıllan arasında 794 yıl egemen olduklan- nı yazar. Çu Türklerinin kurduğu Çu soyu tarihi, Ankara Üniversitesi DTCF Sinoloji kürsüsü profesörü W. Eber- hard, 1947'de yayımlanan 'Çin Ta- rihi' adlı eserinin 32-76. sayfalann- da Çu hûkümdar soyunun bütün ku- rumlanndan söz etmektedir. Yine aynı eserin 17. sayfasında Proto Türk- lerden, bunlann ÎÖ üçüncü bin yıl- lanna ait niteliklerinden, tarihlerin- den söz etmektedir. Yine o, Çulann Çinlilere tanm, avcılık, at kültürü ve başka konularda çok etki yaptıklan- nı yazıyor. AÜ Hungaroloji profe- sörü Lazto Rasony 'Tarihte Türk- lûk' adlı eserinde, Çulann Çin'deki egemenliklerini ÎÖ 1150-259 olarak yazıyor. Kut Türkleri: Öte yandan AÜ DTCF Sümeroloji profesörü Benno Landsberger, 1937 yıhnda Istan- bul'da toplanan 2. Türk Tarih Kong- resi'nde sunduğu, "Ön Asyaeskita- rihinin esas meselderi" başlıklı bıl- dirisinde 'Kut'lann, ilk yurtlan olan Iran'ın kuzeyindeki Zağros Dağlan bölgesinden batıya nasıl gelerek Me- zopotamya'da neler yaptıklannı, bu- ralarda ne kadar kaldıklannı anlatı- yor. B. Landsberger'e göre, Kutlann büyük bir çoğunluğu, Zağros Dağ- lan bölgesmde kalmış olsa gerek. Bunlardan bir grup, görünüşe bakı- lırsa kuzeybatıya, Dicle hmağı'mn yukansına doğju göçmüş, belki Na- ramsin'den (ÎÖ 2260-2223) sonra, belki Akad hükümdan olan Şar-Ka- IkŞarri'nin (ÎÖ 2198) yönetiminin bi- tünine yakm bir tarihte buralardaki Subar halkıyla kanşmış olarak yaşa- mışlardır. Eski Akad hükümdan Na- ramsin tarafmdan Habur Vadisi 'nde Tell Brak'ta yaptınlmış bir sarayın yı- kıhnası, bundan sonraki kral Şar- Kali-Şarri zamamna rastlamakta ol- sa gerek. Bu olay, Kutlann bölgeyi ele geçinneleri ile ilgih sayıhnıştır. Kimi tarihçiler Asur şehrinin ve bu- rannı ünlü lştar Tapınağı'nın yıkıl- masını, Kutlann istilası ile ilgili gör- müşlerdir. Kutlann dördüncü kralı olan Şarlak adı ile Aşşarlak'ın aynı kral olduğu sanılmaktadır. ilk Kut krallan, bunlara herhalde Elulumeş de dahil edilmek suretiyle, eski Akad krallan ile aynı zamanda yönetim başnıda bulunmuşlardır. Prof. B. Landsberger, Kutça ve Türkçe arasında var olan göze çar- pacak benzerlikten de söz etmiştir. Yine Landsberger 2500 yıhndan son- ra, bir Sâmî dil olan Aramca ile ko- nuşan Akadlann krallannı düşürdü- Ierve 125 yıl Mezopotamya'ya ege- men oldular, diyor (1). "Beigelerde geçen Gutium ya da Kutium halkının adının Akadca nis- pet eld olan 'ıum' kısmını atarsak 'Kut' kahr; eğer çok önenüi olan be- Krtiler bizi yanıltmıyorsa, tarihimiz- de Türklerie en yakm bir biçimde fltşkfli olan, dahaabelki deaynıhkgös- teren halk, bu Kudardır" diyor. Bir ulus, îran'ın batı-kuzeyinden, Zağ- ros Dağlan bölgesinden gelip, Akad- lan ortadan kaldınp, Sümerleri ege- menlikleri altma aldıklan bu yeni yerde 125 yıl gibi oldukça uzun bir süre kalmalan Kutlann, askeri güç- lerinden başka, uygar bir devlet ol- duklannı da gösterir. Nitekim AU DTCF Hititoloji pro- fesörü H.C. Guterbock, "Zeitschrift fiirAssiriologie'' dergisinin 1934 yı- lında yayımlanan 42. cildinin 47-57. sayfalannda çıkan makalesinde, Kut halkının ÎÖ 2400 yıllannda kuzey- de Subartu'lar ve güneyde Elam ara- sında yaşamakta olduİdannı bildir- mektedir. O, Kutlann büyük bir ço- ğunluğunun, Hazar Denizi'nin güney- doğusunda Zağros dağlık bölgesin- de bulunduklan, onlardan bir grubun batıya, Dicle Nehri'nin yukansnıa doğru göçmüş, belki (ÎÖ 2260-2223) Naramsin'den sonra eski Akad hü- kümdarı olan Şar-Kali-Şarri (ÎÖ 2223-2198) yönetiminin sonuna doğ- ru buralardaki Subar halkıyla kanş- mış olarak yaşamışlardır. Görünüşe bakılırsa Asur şehrinin ve buranın ün- lü lştar Tapınağı'nın tahrip edilme- si, bunlann istilasıyla ilgilidir. Ur ve Uruk şehirlerini yıkanlar daKut Türk- leridir. Sümerler de Kutlann saldın- sına uğramışlardn". Gerçekten Kut- lann, Akadlar ve Sümerler ülkeleri üzerindeki egemenlikleri birdenbire sona ermiş görünmemektedir. Son Kut kralı Trigan'dır. (Bu Gan son eki "kaan" olsa gerektir.) Mari'de bulun- muş olan bir metinde, yüksek dere- celi bir memur, Kutça çok güzel bir ad taşıyor. Bu ad Ca-Aş Ga-An'dır. Cahar Bazar'da bulunan belgelerde birkişinin Kutça "Tri-kaan" adını ta- şıdığuıı görüyoruz. Macar Türkoloğu B. Hrozny'ye göre Kutlar, Lullubi ve Kasit halk- lan ile de akrabadırlar. Kutlar döne- minde Babilonya'nuı ekonomik du- rumu şöyle anlatılıyor: Kut yöneti- minde bulunmakta olan Akad ve Sü- mer ülkeleri, genel kannıın tersine, ekonomik bakımdan herhalde daha iyi bir durumda bulunuyorlardı. Ger- çekten bu ülkeler, tanm ürünleri ola- rak bol tahıl, yağ, kereste üretebili- yorlardı. Bunlar yanında bakır vb. gibi madenler de elde ediyorlardı. Onlann oldukça geç denebilecek bir tarihte yerleştikleri dağlık Zağros bölgesine göçmelerinden önce, söz konusu ürünlerin elde edilmesi için gerekli bilgiye sahip olduklan ka- bul edilebilir. Onlardan bir grubun Habur, Balih, Orta Fırat vadilerini iş- gal etmelerinden sonra ekonomik durumlannı, bu konudaki hünerleri- ni daha da geliştirmiş olsalar gerek- tir; ancak bir kısmını belirli bir za- man işgal ettikleri Akad ve Sümer memleketlerinde tanm konusunda ve madencilik alannıdaki birikimle- rini daha da zenginleştirmiş olabilir- ler. (Kutlar hakkında aynca bak. M. Şemseddin Günaltay. lran Tarihi ss. 20-26. Yine M. Şemseddin Günal- tay, Yakın Şark, sayfa: 116,157,220. 320.) Sağlam belgelerden birinde, pek çok kişi adlan görülmüştür ki bun- lardan bazılan: Elulumeş, Anu-Ka- an, Ak-Kaan, Hu-Lu-Uk-Kaan, La- aş-Gaan... gibi. Buraya dek alanla- nnın uzmam olan bilginlerin eserle- rinden, Türklerin en eski cetlerinin l ö 2600 ydlannda HazarDenizi çev- resinde Zağros Dağlan'ndan çıkıp Mezopotamya'ya ulaşıp, orada Akad- lan ortadan kaldırdıklannı, Sümer- leri de egemenlikleri altma aldıkla- nnı öğreniyoruz... Bize bu bilgileri veren bilginlerin yazılan 1935-1971 yıllan arasında yani altmış yıl kadar önce Türkiye'de yayımlanmıştır. Ay- nca yabancı bilginler AÜ DTCF'de profesörlük etmişJerdir. Bu gerçek- İerin farkma varmayan Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Dairesi Başkanhğı hâlâ Türkiye'de okunan bütün tarih kitaplannda, Türklerin kökeni olarak Hun împaratorluğu'nu göstermektedirler. Hele asıl görevi, Türk tarihinin gerçeklerini arayıp ortaya çıkarmak olan ve bunun için ulu önder Ata- türk'ün bu-aktığı kalıttan (mirastan) her yıl milyarlarca para alan Türk Tarih Kurumu'na ne diyelim. (1) Bak. Kemal Balkan, Eski Ön Aıya 'da Kut halkmın dili arasındata benzerlik, Er- dem dergisî, c. 6 say. 26) Ülkemizde, parlamentonun çıkarmış olduğu yasalarda uygulanagelen yolu hep kınamak du- rumunda kaldık. Parlamento "ben bifirim, biz bi- Kriz" zihniyeti altında, Meclis bürokratlan da "bi- zim akla ihtiyacımız yok" düşûncesıyle hiç dışa- nya danışmadan, görevlendınldıklen konularda- ki yasa tasanlannı Meclis'e sevk ederek, onun ka- nunlaşmasını sağlarlar. Olagelen ve suregelen yöntem budur. Oysa Batı'da daha çağdaş, daha demokrat, da- ha halkçı, daha bilimsel yollarla tasanlar kamu- da, kuruluşlarda, halk nezdinde, basında ve özel- lıkle üniversite çevresinde hazırlanır, oluşturulur, Ölü Doğan Yasalar Av.TbrgutİNAL uzun süren kamu irdelemesine açılır ve olgunla- şan fikırler doğrultusunda meclislerde tasanlar ya- saya dönüştürülür. Doğru olan da budur. Bizdeki demokrasi "kendimizden menkul" olduğu için Meclis'in dışında fıkir kimden gelirse gelsin, iti- bar edihneksizin küçümsenir ve çoğu kez dışla- nır. Demokrasimiz laftadır, halkçıhğımız lafta- dır, bilime saygı göstermek, değer vermek lafta- dır, söylevlerimizdedir. Bu girişi yapmamızın ne- deni, Türkiye'de yukandaki uygulama doğrultu- sunda birçok yasalan çıkarmıştzdır, ama bu ya- salar çoğu kez ölü doğmuştur, doğarken ölmüş- tür, yaşamamıştır. Şimdi siz, 20 Ocak 2000 tari- hinde çıkan, kiralan bu yıl için %25,2001 yılı için %10 antıran yasanın yaşadığına tanık mısınız, yaşayacağına inanıyor musunuz? Bu yasa olsa olsa devletin ve belediyelerin ellerinde bulunan bazı taşınmaz mallar (gayrimenkuller) için belki uygulama alanı bulabilecektir. Onda da büyük engel, eğer belediyelerin ve kamu kuruluşlannın taşınmazlan üç yıl, beş yıl, on yıl gibi uzun süre- lerle kiraya verilmişse bu yasa uygulanamaya- caktır. Özel sektörde ise hiç uygulama alanı ol- mayacaknr. Hele hele dövizle kiraya verihnişse yasa kendi kendine uygulanabilirlığıni yok et- miştir. Uygulama alanı doğan yerlerde ise uygu- lamayan ev sahiplerine yasa hiçbir cezai ve hu- kuksal yaptınm getırmediğı ıçın, bu yasa kendı kendini uygulanmazlığa mahkûm etmiştir. PENCERE Acayip!.. Içerde, dışarda, ABD'de ve en sonunda AB'de Kemalistlere merak büyüyor. Kim bu Kemalistler?.. • - Ne yapmışlar?.- "Kemalist" sözcüğü herkesin bildiği gibi "Istik- lâl Harbi"nde çıktı. Mustafa Kemal Anadolu'da bağımsızlık bayrağmı açınca, "Kuvayı /W////ye"ci- nin adı Avrupa ve Amerika'da Kemalist'e dönüş- tü. Kemalistler, Anadolu'yu kurtardılar. 9 Eylül 1922'de düşmanı denize döktüler, en büyük su- çu işlediler, Sevr'i çöp tenekesine attılar. Lozan'ı imzaladılar. Sabıkalıdırlar. Sabıka sicillerine yazılmadık suç kalmadı; pa- dişahlığı kaldırdılar.. Kemalistler Cumhuriyet'i ilan ettiler.. ; Kemalistler Hilâfeti yıktılar.. Kemalistler, Şeriye Vekâleti'ni defterden silip "öğretim Biıiiği"n\ getirdiler. Kemalistler laik devletin temelini attılar.. - Kemalistler "Medeni Kanun "u (Yurttaşlık Yasa- sı) çıkardılar.. Kemalistler kadınlann seçme ve seçilme hak- lannı yasalaştırdılar.. Bu yazının altında yanm sayfa boyunda reklam var; Kemalistlerin 1923'ten 2000'e dek yaptıkla- nnı bu köşeye sığdırmak olanağı yok!.. Yazı devriminden sonra yaşamının sonuna dek Arap harflerini kullanmayan Inönü, Kemal Ata- türk'ün en yakm arkadaşı.. Ülkeyi demokrasiye açan Inönü.. I Kemalistler "1961 Anayasası" ile seçimlereyar- gı güvencesini getirdiler.. Kemalistler Anayasa Mahkemesi'ni kurdular.. Kemalistler sendikalaşma, toplusözleşme, grev haklannı 1961 Anayasası'nayazdılar.. Kemalistler Avrupa Konseyrne girdiler. Kemalistler 1961 'de sosyal hukuk devletini Tür- kiye'ye getirdiler.. Kemalistlerin suçlan satırbaşlanyia bile bu kö- şeye sığamaz; Cumhuriyet ve demokrasiyi ger- çekleştirmek için ne kadar yasa varsa, tümü de Kemalistlerin marifetleridir; bu nedenle sicilleri bozuktur Kemalistlerin.. • Peki, nerede bu Kemalistler?.. In midirler, cin midirler, bilinemez; parlamento- da Kemalist bir parti yok!.. Koalisyonun ortakla- n da Kemalist değil; medya "antıkemalist"\e do- lup taşıyor; ama, ABD'nin de, AB'nin de derdi gü- cü Kemalistler... Acayip bir durum!.. Yanm yüzyıldan beri bu ülkeyi Kemalistler mi yönettiter?.. Yoksa Adnan Menderes, Süley- man Demirel, Turgut Özal, Kemalist mi idiler?.. Acayip!.. TiftrMyö» Peşin fiyatınsr taksit bu kampanyada, #>ı istikbal'de şimdi inanılmaz bir kampanya var. Sağlıklı yataklar, fonksiyonel bazalar, cıvıl cıvil ev tekstili ürünleri hepsi, 2.450.000 liradan başlayan taksMeri«. Türkiye'nin en renlcli fırsah Huzurlarırnzda aya varan de«secenekleri )/ «Anakit ödeme /O I X indirimi sız_e eslim Kampanya, T.C. Sanoyi Bakanlığı'nın 25 Mayıs 1994 tarih ve 2?940 sayılr Resmi Gazete'de yoyınlanan tebliğine uygundur. Kampanya, 01.06.2000 tarihinde başlamış olup, üretim ve stok imkânlarıyla sınırlıdır. Istikbal, ürünleri üzerinde, onceden belirtmeksizin değişiklik yapma hakkına safiiptir. IsHkbal A.Ş. O.S.B 14. Cad. No.l 3, 38070 Kayseri. ft%0»00 UISSU www.istikbal.com.h-
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle