Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1A TEMMUZ 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA
17
Rabıt
Istanbul Su ve
Kanalizasyon
Idaresi,
Kadıköy'deki
abonelerin "kanal" ve
"rabıt" anzalannı
ücretsiz
gideriyormuş... Eğer,
"rabıfınız anzalanırsa
belediyenin su
şirketine ya da
belediye hesabına
çalışan bir limrted
şirkete telefon
ediyorsunuz,
"rabıfınızdaki anza
Elektronik posta: somGposta.cumhuriyeLcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.21 £512 44 97
- Maaş uçurumu masaya
yatınlıyormuş...
"Masa da uçurumdan
vuvarlanmasın!"
şıpınişi—
çözümleniyormuş...
Ama bu arada "rabıt"
sözcüğündeki
"anza"yı gidermek için
Arapça bir sözlük
gerekiyon Bağlant.
ugün "F" başlıklı dördüncü ve son yazı... Tek
ve üç kişilik oda sistemine göre yapımı sü-
ren F tipi cezaevlerine ilişkin izlenimlerimize
karşılık E tipi cezaevlerinden gelen mektup-
larla konuyu şimdilik kapatıyoruz...
Konuya yeniden dönüş için, tutuklu ve hükümlü
mektuplannda dile getirilen görüşlere, en yetkili kişi
olarak Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün verece-
ği yanıtları bekliyoruz...
Önceki mektuplan özetlemek gerekirse, F tipi ce-
zaevlerinin fıziki yapısına ilişkin dramatik bilgi yanlış-
lan ve fakat aynı zamanda insanlann can güvenliği-
ne ilişkin de çok ciddt kuşkutar söz varr
Bendenize gelen eleştiri yüklü mektuplardan:
"Ulucanlar Cezaevi'nde 60 kişinin bir arada oldu-
ğu yerde gece yarısı devrimci tutsaklar katledildi. Sa-
atlerce işkence gördü. Bütün bunlar başkenin göbe-
ğinde yaşandı. Böyle bir durumda, bu kadar rahat,
pervasız katlederken, tek kişilik hücrelerde bizlere
F-4neler yapılmaz?"
"Insanlan bütün çevresinden, sevdiklerinden yalı-
tıp dört duvarla baş başa bırakmak... Ne bir insan se-
si, ne bir dost yüzü... Ne kederini, ne sevincini pay-
laşabileceğin bircanın olmaması... Uzun süre hücre-
lerde kalan insan duyma, konuşma, düşünme ve in-
sanlarla ilişki kurma yeteneğini yitiriyor... Yani diri di-
ri mezara gömülmek... Bunu kim kabul edebilir?"
"Hani, 'üç oda bir salon düzenine geçseniz yine de
"kimseye beğendiremezsiniz' diyorsunuz. EveTbe-—tjf
?£tef
™ vaHst^Gottarelli korksunr5
-
nacak. Tutsak yakınlan, tutsak analan sokak ortasın-
da, hapishane önlerinde coplanacak, şubelere taşı-
nıp işkenceden geçirilecek."
"Samimi bir şekilde kendinize sorun. Devlet F tipi
dediği hapishanelerle neyi hedefliyor? Bunca ekono-
mik krize rağmen, trilyonlarca lirayı neden bu hapis-
haneler için harcamakta?"
"Halkın seçtiği acılann, yoksulluğun, sefaletin ne-
denlerinden biri de örgütsüzlüğüdür. örgütlü olmak-
tan, örgütlenmekten korkması gereken olmamalısınız.
Korkması gereken birileri varsa Sabancılar, Koçlar1
-
dır. Bırakın, bu ülkeyi emperyalizmin çiftliği halinege-
ğenmiyoruz, beğenenler buyursun isterse yaz tatilini
orada geçirsin. Ama kimse kendi ellerimizle diri diri
mezara girmemizi beklemesin."
"Devlet, hücreleri hayata geçirmek için fırsat kolla-
makta. Yeni Buca'lar, Ümraniye'ler, Diyarbakır'lar, Ulu-
canlar'lar yaşanacak. Belki yeni ölüm oruçlan yaşa-
Son beş yılda, devlet can güvenliklerinden sorum-
lu olduğu halde, hapishanelerde katledilenlerin sayı-
sı 45'tir. Bugün bile can güvenliğimiz yok."
Mektuplar uzun ama yer kısa... Bu arada cezaev-
lerindekilere de sormak gerek: Sorunun çözümünde
anahtar sözcük "tutsak" olabilir mi?
Sıcak
Güneydoğu, Akdeniz
ve Ege Bölgesi'nde
her yıl ağustos ayında
yaşanan sıradan
sıcaklık bu yıl
Ankara'da temmuzda
kendini gösterdi
ve ilk işimiz
Türkiye'de
kamu
dairelerini iki ~
gün tatil etmek oldu;
"siesta" tarbşmalannı
başlatük... Doğu'da
yollar kardan kapansa
bile Türkiye'ye kış
ancak Istanbul'a kar
yağdığında gelirdi...
Ankara'da hava
sıcaklığı biraz fazla
artınca bu kez de yaz
geldiğini anladık!
SESSÎZ SEDASI% (!) MJRİKURTCEBE
Yüksek Yerilim Hatt
Erdinç UTKU
Elbet biıgün, yenile yenile
yenilemeyi de öğreneceğiz...
Taşucu'nda belediyenin aldığı para
Silifke Taşucu'ndan feribotla Gir-
ne'ye giden herkesten belediyenin
6 milyon 250 bin lira almasını "De-
li Dumrul'un Köprüsü"ne benzet-
miştik...
Taşucu Belediye Başkanı Emin Gü-
leç, Taşucu limanının kullanım hak-
kının belediyede olduğunu ve yüzde
92 hissesine sahip olduğu bir şirket
aracılığıyla işlettiğini belirtip şöyle di-
yor:
"Söz konusu ücret, bir haraç veya
bağış olmayıp gücünü kanunlardan
alan ve verilen hizmetin karşılığı bir
bedeldir. Dayanağı ise Liman Inşaat-
lan Hakkında Kanun ile Iskelelerin Ne
Suretle Idare Edileceğine Dair Ka-
nundur. Devlet Demir Yolları Mersin
Liman Işletme Müdürlüğü'nce de her
türlü yurtdışı çıkışlarda uygulanan
tarifenin aynısı olup 10 ABD do-
lan karşılığıdır."
Ege'deki adalara yapılan sefer-
lerde Bodrum, Maımaris, Datçagi-
bi belediyeler böylesi bir gelirden
yoksun...
Günde dört feribot ve altı denizo-
tobüsüne verdiği liman hizmetlerin-
den dolayı da dünyanın parasını ka-
zanan Taşucu Belediyesi'ni kutlanz...
Limanlarda ücret çok yüksektir...
Türkiye'nin en zengin beldesi Ta-
şucu olmalı...
10'ar dolar da kadayıfın kaymağı...
Lakin yine anlayamadığımız bir du-
rum var: Taşucu'nda gümrük işlem-
lerini yaptırabilmek için polise öde-
nen 500'er bin lira neyin nesi!
Irak'a Ambargo Zulmü
Prof. Dr. TÜRKKAYA ATAÖV
17 Temmuz'da ulusal bay-
ramını bir kez daha kutlayacak
olan komşu Irak halkı, Ameri-
kan güdümünde bir Birieşmiş
Milletler ambargo kararının
onuncu yılını da acıyla kanşık
yaşıyor. Irak 1958'de, Büyük
Fransız Devrimi'nin de yıldö-
nümü olan 14 Temmuz'da Ara-
bistan Yarımadası'nın güne-
yinden Ingiliz manda yöneti-
minin gelip oturttuğu Haşimî
Hanedanı'nı devirerek cum-
huriyeti seçti. 17Temmuz da,
bundan beş yıl sonra, halka
daha yakın olan Baas Parti-
si'nin iktidara gelişini simge-
ler. Uzun süre cumhurbaşka-
nı yardımcılığı yapmış olan
Saddam Hüseyin'in, Hasan
el-Bekr ın aynlmasından son-
ra cumhurbaşkanlığına res-
men gelişi de 17 Temmuz'a
rastlar. Baas Partisi, 1963'ten
bu yana, Irak halkının büyük
çoğunlugu için yaşam düze-
yini yükseltme ve modernleş-
me uğruna hizmetlerde bu-
lunmuş, yabancı müdahale-
lerine karşı da bir duyarlılık
yaratmıştır. Bu duyarlılıkla,
Irak'a karşı ambargonun onun-
cu yılına girişi arasında temel
bir bağlantı var.
1991'den bu yana Ameri-
ka'nın ağtr baskısı altında olan
Birieşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi, Irak'ın Kuveyt'i işga-
lini ve ıkinci Körfez Savaşı'nı
izleyerektemelde Irak'ı hedef-
leyen bir ambargo kararı aldı.
Amerika yıllardır Küba'ya da
ambargo uyguluyordu.
1988'de Iskoçya semaların-
da bir Amerikan uçağının pat-
layarak düşmesi üzerine Lib-
ya'ya da ambargo karan almış-
tı. Küba'ya bu muamele in-
sanlık-dışı boyutlara çoktan
varmıştır. Uçak olayını da Lib-
ya'daki rejime bağlama çaba-
lannın peşin-hükümlülüğü Av-
rupa'daki mahkeme sürecin-
de ortaya çıkmaktadır. Bu nok-
talara ileride tekrar dönerek,
bazılanmızın yıllan kapsayan
savaşımlannın ne denli haklı ol-
duğunu kanıtlamayı umuyo-
ruz.
Irak'a karşı on yıl önceki sa-
vaş da her ne kadar bir Birieş-
miş Milletler damgasını taşıyor
gibi görünse de, bu dünya ör-
gütü silahlı çatışmanın ne za-
man, nerede ve nasıl olacağı-
na karar vermedi. Güvenlik
" Konseyi'nde oy kullananlar bi-
le olaylan CNN televizyonun-
dan izlemekle yetinmek zo-
runda kaldılar. Aynca, CNN'in
yarattığı izlenimin aksine, he-
def, aynı zamanda sivil halk ve
askeri olmayan altyapıydı. Kırk
üç gün süren saldın ülkeyi fel-
ce uğrattı. Devletler hukuku-
na uyulmadığı gibi, o huku-
kun tarihsel gelişme çizgisi de
zaten güçlüden yanaydı. Am-
bargoyu ıçeren 687 sayılı ka-
rar Irak halkını perişan etti ve
etmekte devam ediyor. Irak
halkının bolluk yıllannı takdir-
le animsay'ârı blzler için, çocu-
ğuna bir şişe süt bulabilmek
amacıyla gerdanlığını satan
ananın durumu unutamaya-
cağımız bir acıdır. Aynca, bu
ambargo güya hedef alınma-
yan ülkelerden olan Türkiye'ye
de büyük zarariar verdi.
Bazılarımız, ambargo kara-
nnın hemen ardından, sonuç-
lan haksızlıklaria dolu bu yan-
lış uygulamaya uluslararası
düzeyde peş peşe tepkiler
gösterdi. Bir Iraklı, bir Libya-
lı, bir Kübalı, bir Avusturyalı-
nın ve benim Birieşmiş Millet-
ler'in Vıyana'daki merkezinde
yıllar önce yaptığımız konuş-
ma metinleri bir kitap olarak
yayımlandı. Içinde bana ait
olan bölüm de, Türkiye gibi
(bu kez eski Yugoslav cumhu-
riyetlerine uygulanan ambar-
godan) olumsuz etkilenen Ma-
car görüşlerine de destek ol-
duğundan çevrilip kitapçık ola-
rak Budapeşte'de basıldı. Ge-
ne yıllar önce, New York'a gi-
dip Güvenlik Konseyi üyeleriy-
le, bu arada özel komisyon
başkanı Rotf Ekeus'la konuş-
mamı ve BM merkez binasın-
daki basın toplantımı ve so-
nuçlannı bugün gibi anımsıyo-
rum. Bu denli eylem en baş-
ta Irak halkını ambargo bo-
yunduruğundan kurtarmayı
amaçladığı için, yazdıklanmı ve
yaptıklanmı özetleyen ve ulus-
lararası örgütlerde dağıtılan
(yabancı dilde) küçük bir kita-
bın da ayrıca yararlı olduğu-
nu belirtebilirim.
Irak halkının büyük zarannın
sıradan yurttaştn güntük yaşa-
mına yansıyışını yıllardır ra-
kamlarla gösteren gerçekler
artık öyte boyutlara varmıştır
ki, bazı görevlilerde bu insan-
lık-dışı uygulamayı sürdüre-
meyeceklerini ilan ederek bu
utanç verici işlerinden aynlıyor-
lar. Bu türiü istifalardan birye-
nisi, daha birkaç gün önce
gerçekleşti. Türkiye'ye de za-
rariar veren ambargonun kalk-
ması için, devlet ve kitle örgüt-
leri düzeylerindeki her türlü
uyan bir insanlık görevi ve ül-
kemizin çıkan gereğidir.
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK
Wy\L Usidır
T /
behicak(a turk.net
/ - ^ . • • • - • '
... V . .
\ *
ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI
.. - .'"• . .. j f > . ı*.' »• ... "
, , . .. . .' -"..-• $i\\<^.: -•.. '
"•M-:--S^ •••:
TARlHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN 14 Temmuz
Ay sıntfı
gemtlennJen Atılay. ~~~
AT/LAY FACMS/I.
1342'D€ BUGÜM, TÛIİK P£NIZ KUI/VETLERl 'NE SAG-
Ll ATILAY PEUI2ALTI GEMİSİ, ÇAA/A&CALE BO&A-
2/ AÇlKLARIfJOA BATTt!. BA2I ALETLEIZJ /&/VTSOI
İÇIN DALIŞ yAPAkl GEMİ, AULAŞIUVUtVAN gtg.
NEDENLE 8O M£7TS£- DSe.'MLita-E BATMIf VE
M/Çg/£ HAgEJS. AUNAMAMIŞn. fCUJ&mBM* EKlP-
LBe.İNlM YOĞUH ÇAUŞAAAUiet DA SOUOÇ VEB-
UBAA/Ş, S/MBAŞI SAPeTTM GuSCAAJ KOMU7XStAl-
PAKt TÜM MueETTSBAT ŞEHiT OLMUÇTU. <"°
ALMAU ICJSUPP Fı&UASW/Û GÖZETlMlMOE 71İR-
KtYS'De YAPILAN ATfLAY, 1939'PA HİZMETE
8AŞLAMIŞTf. D£flJ<2 İÇİAIPE 3 MİL, ÜSTÜMOe
İSe 2O MİL HtzA ÜCAfAS/L£A/ GEMİPE, SU/ÜtC
BİH TOP VE 6 7V/2PtPO KOVAMI &ULUUMAKTAYPI.
(*)Uot-- 5Subay , i8 erbaf,
DENİZLİ 4. ASLÎYE HUKUK MAHKEMESİ
Sayı: 1999/996
Davacı Emıne Allın vekilinin davahlar Ahmet Allın aleyhine açılan
boşanma da\asında: Denizlı ılı Honaz ılçesi, Garaj arkası Haydar Mah.
bıla No'da otunır .Mımet Alh'nın adresı tüm aramalara rağmen buluna-
madığından dava dılekçesi ve duruşma gününûn ılanen teblığrne karar
venlmış olup 03 10.2000 günü saat 9.00'da kendisi veya temsıl ettırece-
ğı vekille davasını takıp ettirmesi aksı halde yargılamaya yokluğunda
devam edıleceği ve bu şekilde karar verileceği bu nedenle dava diîekçe-
si ve meşruhatı ılanen tebliğ olunur. 27.6.2000 Basın: 38550
Nüfiıs cüzdanırru kaybettım hükümsüzdür. HAEAN OBALJ
İLAN
T.C.
- • - LÜLEBURGAZ ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ
2000/38/2000/495
Davacı arsa ofisi vekili tarafından davalılar Gülşen Çeltikli ve arkadaşlan aleyhine açılan tescil davasının yapılan açık yargılaması so-
nunda:
Lüleburgaz Gündoğu Mah. 365 ada 3 parsel sayılı 39.851 m2 mıktanndaki taşınmazın kamulaştırılan 7.796.36 m2'de davalı hissesi
olan toplam 1/4 hissesinin 1.315.008.750 TL. bedel karşılığı davacı adına tapuya tesciline tapu kaydı üzerindeki takiyatlann kamulaş-
tırma bedeli üzerine intikaline, yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verümesıne, karar verilmiş davalı Gülşen Çeltikli
tüm aramalara rağmen bulunamadığından ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde adı geçen tarafından temyiz edilmesi, aksi halde hûk-
mün kesinleşeceği ilan olunur. 3.07.2000 Basın: 38558
T.C.
KADIKÖY 7. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
' ~. «• İLANEN TEBLİGAT
1999/7977 E.
Alacakh: Yapı ve Kredi Bankası AŞ- Borçlu: Erol Taşdeviren- Borç: Faiz ve masraflar hariç 377.079.402.-TL
Yukanda yazılı borçlunun borcundan dolayı borçlu adına çıkanlan tebligat bila iade edilmekle, yine yapılan zabıta tahkikatına göre
adresinin tespiti mümkün olmadığından ilanen tebligat yapılmasına karar verümiştir. Iş bu ödeme emrinın teblıği tarihinden itibaren
borcu ve takıp masraflannı 22 gün içinde ödemenız, borcun tamamına veya bir kısmına veya alacakhnm takibine karşı bir itirazınız var
ise ödeme emrinin ılanından itibaren 22 gün içinde açıkça ve sebepleri ile birlikte IİK 62. maddesi hükmü gereğince dılekçe ile veya
sözlü olarak ıcra müdürlüğüne bıldirmenız ve aynı süre içinde 74. madde gereğince mal beyanında bulunmanız, aksi takdırde takibin bu
sebeple sizden sadır olmuş sayılacağı ve mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykın beyanda bulunursanız hapis ile cezalandınlaca-
ğınız, borç ödenmez veya itiraz edihnezse cebri icraya devam edileceği ilanen tebliğ olunur. Basın: 39291
ANKARA...ANKA... \
MUŞERREF HEKtMOGLU '
BJfimDabndakJDosilaria
Bilim dalında güzel dostlanm var. Onlarla buluşun- n
,
ca bulmacaya dönüşür söyleşiler. Adını ilk kez duy- i
duğum dallar, araştırmalarla bilgisizliğimi anlar, ne- "
redeyse utanırım. Geçen akşam Bilkent tepesinde r
bir dost partisinde de yaşadım bunu. Parti, mühen- N
dislik fakültesinden ayrılan Ömer Benli ve eşi onu- :)
runa. Sema ve Ali Kantur'un terasında, Bilkent ve v,.
ODTÜ'lüler bir arada. Benli çifti, resim dalının say-'«
gın ustası Nuri lyem'in yakını. Güzel tablolannı sey-^
re doyamam duvarlarında, o tablolan Los Ange-' f
les'agötüreceklerşimdi. ömer Benli, ABD'nin önem-'
li üniversitelerinden UCLA'ya gidiyor. Yıllarca önce
-KaHforniya'ya gfttigimzaman gezmiştimKaya Apay-
dın ile birtikterKaliforniya'da birçok yapıda, dâha-- .
sı, bir kilisede imzası olan bir Türk mimar. ömer.^;
Benli de, UCLA'nın yeni kurulan araştırma merke-tA,.
zinde çalışacak, ders verecek. Merkezdeki uğraş-.jj '
ları dinlerken şaşırdım. Ama bu yazımın nedeni şaş-
kınlığım ya da bir bilim adamının araştırma tutkusu»j*
değil. ABD yolculuğundan önce yaşanan olay ç o k - ^
etkiledi beni. Bir ödül olayı bu. Bilkent geleneğine "•*
göre yıl sonunda öğretim üyeleri için öğrenciler y a - ^ -
pıyor değeriendirmeyi. Fakülteyi bir yıl önce biti-0
-'.
renlerie son ders yılının öğrencileri. Bilgisini, ışığınt*2
*
en güzel yansıtan öğretim üyesi onlann notlanyla sap-!
' \
tanıyor. Bu yıl da Ömer Benli en iyi öğretim üyesi '
olarak ödülleniyor. Bir bilim adamı, öğrencilerinin se- .
çimiyle onurlanıyor.
Bu yöntem başka dallarda da uygulanmalı ben- *
ce. Sonuçlar çok ilginç olabilir. A
Mühendislik fakültesinde yeni bir uygulama da çok \
etkiledi beni. Mühendislik öğrenimine, başka dal- •
larda yeni bir boyut katılıyor. Dünya edebiyatının '
yapıtlarından seçilen 17 kitap yer alıyor ders prog- -
ramında. Kimi Yunan klasiği, kimi çağdaş, her dil- *
den başyapıtlar. Okuyarak, tartışarak, yorumlaya- '
rak yeni ufuklara yönelecek öğrenciler. Güzel bir
altyapı, bir kültür birikimiyle sürdürecekler mühen- ^
dislik öğrenimini. Bu daçokolumlu bir yöntem kuş-
kusuz. Altyapı olmayınca üstyapı hayli fakirieşiyor ,•
değil mi? ;
O toplantıda ilk kez karşılaştığım kişiler var. Biri
Prof. Erdal Ankan. Uzun yıllar ABD'de kalmış, seç- ;
kin üniversitelerde okumuş, master, doktora yapmış,
sonra ülkesine dönmüş bir bilim adamı. Elektrik da-
lında uzmanlığı var. Sade kişiliğiyle çok etkiledi be-
:
ni. Gizemini sonra hissettim. Konuşurken kitaplar gel- '
di gündeme. Kitap tutkusu çarpıcı boyutlarda. Tols-
toy'u okumak için Rusça öğrendiğini söylüyor Prof.
Abdullah Atalay Tolstoy'u özdilinden okumak is- "
tiyor. Ama en çok sevdiği Rus yazarı Tolstoy değil,
Dostoyevski. Puşkin'e, Lermontov'a, Nâzım'ada
uzandık, Mîna Urgan'da durakladık bırden. Dıno-
zorun Anılan geldi gündeme. Başkalan da katıldı söy- !
leşiye. Keşke Mîna Urgan da duysaydı konuşmala-
rı. Soruları nasıl yanıtlar, yorumları nasıl algılardı
acaba? Kuşkusuz, her zamanki içtenliğiyle. Orne- *
ğin genç bir kadın, özel yaşamından, kocasından,
oğlundan hiç söz etmediğini eleştiriyor. Istanbul'a
gitmiş, Mîna Urgan'a da sormuş, ama yanıt yok. Yaz- ,
madıklannı konuşmaktan da hoşlanmıyor belki. Ki- ;
mi zaman özümüzle de konuşmadığımız konular
yok mu? Dahası, bellekler de karanyor kimi zaman. •
Unutmak istediği konulan ışığa çıkarmıyor, karanlı-. ^
ğa gömüyor. Mutlu ya da mutsuz, çok özel anılan"'
paylaşmak istemiyor betki de! Özüne saklıyor... ^
Prof. Erdal Ankan başka bir açıdan yaklaşıyor Di- *
nozor'a. Tarihçiler için değerii bir belge, diye düşü- ,
nüyor. Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarını, sosyal ya- *
şantıyı, devrimleri çok iyi yansıtan belgesel nitelik-
te bir yapıt, diye tanımlıyor. Tanıya katılıyorum, o yıl—
ların bir bölümünü ben de yaşadım. Sosyal yaşam ,
belli bir çizgideydi o zaman. Cumhuriyetimizi kuran- •
lann öngördüğü çağdaşlaşma doğrultusunda, umut- ,"
lu, coşkulu bir başkent. Herkes çok şık; Pembe
Köşk'te düzenlenen sergiler, yayımlanan fotoğraf-
lar da kanıtlıyor bunu. Ancak etiket ve marka şıklı-
ğı değil bu. Yerli Malı haftalannı kutluyor, Sümerbank'ın .
çiçekli basmalarıyla dans ediyor kadınlar.
Prof. Ankan'ın hakkı var. Dinozorun Anılan, bel- )
gesel niteliğinde gerçekten başkent yaşamındaki de-
ğişim ve dönüşümleri açıklıyor. Uzun etekleriyle yol- '
lan süpüren kızlar, türban modası; kara sakallan, kı- ;
ravatsız gömlekleriyle şimdi geçmişten hayli deği- *
şik bir yaşam biçimi var. Ama ötesi de var. Dansın
gizemini yansıtan gösteriler, güzel şarkılar, ekranlar-
da yeteneğini kanıtlayan çalgıcılar. Müzik fakültesi
de, bilimin ışığında yükselen bir yapıt Bilkent tepe- '
sinde. Çağdaş bir üniversitenin müzik devrimine
bakışını yansıtıyor. Ersin Onay da anılarını yazma-
lı bence. Fakültenin kuruluşunda, gelişmesinde bü-
yük emeği, kocaman yüreği var. •)
O emeği güzel değeriendirenlere selam olsuru ,
Güzel uğraşlarıyla çınlasın tepeler. : :
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5
2 3 4 5 6 7 8 9
SOLDANSAĞA:
1/ Lağun çuku-
ru. 2/ Açı ölç-
meye ya da çız-
meye yarayan
araç...Birnota.
3/Patlayıcı bir 4
madde... Kent.
4/ Notada du-
rak ışareti...
Midyedendaha
büyük kavkılı g
bir deniz ka-
buklusu. 5/ 9
Arap harfleri-
nin en çok kullanılan
el yazısı biçimi... Bir '
öğretim kurumu. 6/ Ka- 2
lın su borusu. 7/ De- 3
nızcilikte, herhangı bir 4
yükü kaldınp indirir- 5
ken istenilen durumda g
tutmak için ona bağla- 7
nan ince ıp. 8/ Hz. Mu-
hammed'ın aile üyele- °
rineverilenad... Birso- 9
ru sözü. 9/ Heyecan uyandıncı ve çok şaşırtıcı olay.
]—YUKARIDAN AŞAGIYA:
1/ Küçük teknelerin yapımında, yahtım işlerinde, i
lıkle plastık ve polyesterden parçalann üretiminde
kullanılan sağlamlaştırma maddesi. 2/ Göriinüşe gö-
re olacağı samlan .. Birgöz rengi. 3/ "Bakakalınm gi-
den geminin ardından / Atamam kendımi denize, dün-
ya güzel / —'de erkeklik var ağlayamam" (Orhan Ve-
ü)... Sıtmatedavısınde kullanılan beyaz alkaloıt. 4/ Hin-
distan'da kutsal kalıntılann saklandığı Buda ya da
Cayna anıtı... tçine sulu şeyler koymaya yarayan kap.
5/ Her yiyeceği canı çeken... Bir tür ipek kumaş. 6/
Çembenn çevresmın çapına oranını gösteren sayı... Hol-
landa'nm plaka işaretı... Matem. II Bir şeyden kalan
kötü ız. 8/ Bir ışı yerine getırme... Asker... Japon lirik
dramı. 9/ Descartes felsefesını benımsemış kımse.
s
E
Y
T
T
G
A
Z
T
E
S
E
M
E
|
H
A
N
R
E
N
|
R
A
I
TD
G
R
•T
s
p
A
R
T
u
M
T
T
|
E
B
E
R
Z
E
M
|
A
L
A
•G
E
K
S
E
E
•K
L
E
iA
K
A
N
1IM
T
E
K
E
R
L
E
M
E