Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 3 ŞUBAT 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yrimaz Güney'e
saldınya tepki
• ANKARA (Cumhuriyet
BÜVDSU) - 68'hler Bırlığı
Vakfi Ankara Şube Başkanı
Bülent Vargel, TMMOB
Mımarlar Odası Lokali'nde
düzenlediğı basın
toplantısmda, Yılmaz
Güneyın sanatsal açıdan
eleştirisı bıçimınde
başlayan saldınnın giderek
bakarete dönüştüğünü
kaydettı. Vargel şöyle
konuştu. "Güney, bir katil
ve lümpen olarak
tanıtılrnış, 68 Kuşağı ve
onlann süngeleriyle,
ûlkûcüler ve şeriatçı caniler
arasında bir paralelhk
kurulmak istenmiştir.
Sistemin koynunda
büyüttüğü odaklann
cinayetlerinin, artık
saklanamaz bir şekilde
gözler önüne senldığı bu
ortamda başlatılan
saldınnın anlamı açıktır.
Susurluk'un pıslik tortulan,
Hizbullah'ın domuz
bağlan, cephanelikleri,
cesetleri sistemın kirli
geçmişını su üstüne
çıkarmıştır."
kıternerteki
saJdırılan
ümversiteden
• CfflCAGO (AA) - CNN
televizyonu ile Yahoo,
eBuy, Amazon gibı
firmalann sitelerini
çalışamaz hale getıren şifre
kıncılann (hacker),
saldınlarında Californıa
Üniversitesi bilgisayannı
kuliandıklan bıldinldi.
Haber, Amenkan Federal
Soruşturma Bürosu (FBI)
larafından doğrulanırken,
jjniveışjtenin Santa Barbara ,
kampusunda görevlı
bügisayar programcısı
Kevin Schrrudt, saldırgan
ya da saldırganlann
üniversıteden
olamayacağını söyledı. Bu
arada şifre kıncılann,
amaçlanna ulaşmak için
yüzlerce bilgisayan
kuliandıklan öne süriildû.
Kültürel
zenginliklep
bdgelendi
• ANKARA (AA)-
ODTÜ Tarihsel Çevre
Araşurma Merkezi
(TAÇDAM) Başkanı
Numan Tuna, Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'nın
kalkmması açısından
büyük önem taşıyan
Güneydoğu Anadolu
Projesi (GAP) çerçevesinde
yapımı devam eden Ilısu ve
Karkamış baraj gölleri
altında kalacak kültür
zenginliklerini
belgeledıklerini belirterek
"Böylece elimızde
bölgenin arkeolojik
zengınlikleriyle Ügili çok
önemli kaynâklar olacak"
dedi. Bölgenin kalkınması
açısından büyük önem
taşıyan projenin 2 yıldır
devam ettığini belüten
Tuna, "Proje, bu barajlar
altında kalacak kültürel
mırasın ortaya çıkanlması,
belgelenmesi ve
kurtanlması ile gelecek
kuşaklara aktanlması
sorumluluğunu da
beraberinde getıriyor" diye
konuştu.
Tanm
sigortalıları
primleri
• ANKARA (AA) - Tanm
sıgortalılarmın primleri ile
ügıli yönetmelikte
değişiklik yapüdı. Resmi
Gazete'nin dünkü sayısmda
yayımlanan "Tanmda
Kendi Adına ve Hesabına
Çalışan Sigortalılann
Ödemek Zorunda
Olduklan Primlenn
Hesaplanması, Ödenmesı
ve Tahsili Usullen
Hakkmda Yönetmelikte
Değişiklik Yapümasına
Daır Yönetmelik" ile
"•prim" tanımına açıklık
getinlerek, bu tanımın
sıgorta ve sağlık sıgortası
pnmıni ifade ettiği
belirtildi. Bu değişiklik l
Ocak I999tarihinden
geçerlı kabul edildi.
PEN Derneği Başkanı Kabacalı, Cumhurbaşkanı'nın Yunus Nadi ödüllü yazardan özür dilemesi gerektiğini söyledi
Hasan Afi Toptaş'a sorguya tepkiANKARA (Cumhumet Bûrosu) - Yunus
Nadi Roman Odûllü yazar Hasan AHToptaş'ın
bir romanıyla ilgilı habenn televızyonda ya-
yımlanmasının ardından karakola çağnlarak
sorgulanmak istenmesi büyük tepki gördü.
PEN Yazarlar Denıeğı Başkanı Aipay Kabaca-
lı, Cumhurbaşkanı'nın Sincan'a, yazarın evine
gidip özür dilemesi gerektiğini belirtirken "ba-
lans ayannın" ancak böyle yapılabıleceğıni
söyledı. Edebiyatçılar Derneği Başkanı Bur-
han Günd de kirli sıyaset, kirli medya ve ka-
ba gücün sanatın yakasını bırakmasını istedi.
Hasan Ali Toptaş'ın, "Bin Hüzünlü Haz" ro-
manıyla değer görüldüğü Ce\ det Kudret Ede-
biyat Ödülü'ne ilişkın atv'de yapılan bu- haber-
de, Sincan'da olay yaratan şeriatçı tıyatro oyu-
nu ve tanklann geçışı gönintülenne yer veri-
lerek "Sincan sadece tank sesiyle hatuianma-
yacak. Orada bir edebiyatçı da yaşıyor" ifade-
• Hasan Ali Toptaş'ın, "Bin Hüzünlü Haz" romanıyla değer görüldüğü Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü'ne ilişkin atv'de
yapılan bir haberde, Sincan'da olay yaratan şeriatçı tiyatro oyunu ve tanklann geçişi görüntülerine yer verilerek "Sincan
sadece tank sesiyle hatırlanmayacak. Orada bir edebiyatçı da yaşıyor" ifadesi kullanılmıştı. Toptaş'ın nasıl yaşadığı ve neler
yazdığıyla ügili ise küçük bir bölüm gösterilmişti. Haberin yayımlandığı günün ertesinde Toptaş'ın bürosuna gelen bir polis
raemuru, "Bir şeyler yazıyormuşsun" diyerek onu karakola çağırdı.
si kullanılmıştı. Toptaş'ın nasıl yaşadığı ve ne-
ler yazdığıyla ilgilı ise küçük bir bölüm gös-
terilmişti. Haberin yayımlandığı günün erte-
sinde Toptaş'ın bürosuna gelen bir polis me-
munı, "Bff şeylervaayormussun" diyerek onu
karakola çağırdı. Toptaş, karakolda kitaplann
kendilerine niçin göndenlmedıği, yazdıklan-
nm neler olduğuna ilişkin sorularla karşılaştı.
Olay, edebiyat çevrelennm büyük tepkısıne
neden oldu.
Pen Yazarlar Denıeği Başkanı Alpay Kaba-
calı, Toptaş'm başına gelenlerin "korkunç"
olduğunu söyledi. Kabacalı, "FoKsta ev basıp
yargısız infaza yönelerek suçsuz bir Idşiyi öİ-
dürmesiyle bir yazan, yazariığından dolayı ka-
rakola davet etmesi arasında aynm yok. Hiç-
bir özür, hiçbir gerekçe ohıp biteni dehset veri-
ci, korknnç bir olay olarak nhekmemizi engel-
leyemez.Türkive uygar bir ülkeise Sayın Cum-
hurbaşkanı Sincan'a yazann evine kadar gidip
deviet adına özür dilemelidir. Sincan'da de-
mokrasinin 'balans ayan' ancak böytevapıla-
biKr" dıye konuştu.
Hasan Ali Toptaş'ın avukatı Akif Kurruluş.
ilgili yasalarda polisin görevlerinin belli oldu-
ğuna işaret ederken, Toptaş'a yapılan uygula-
manın "kodukkuvvetterinin yetidgaspı'' oldu-
ğunu bıldırdı. Kurruluş, "Yasalhiçbirdayana-
ğı olmadan sıradan yurttaşlann üzerinde bir
poüs korkusu estirüdiğini zaten biKyorduk. An-
cak bir romancrva yapılan bu uygulama, sanat
ve kültüre dönük açık bir tehdidin ötesinde bir
anlamtaşunaktadır" dedı. Kolluk kuvvetlenn-
ce Toptaş'ın kıtaplannın istenmesinin de ya-
sal dayanağı bulunmadığını anlatan Kurruluş,
"Çünkü yayımlanan bir Idtabı basın savahğı-
na gönderme görevi matbaanındır. Aynca bu
uygulama Toptaş'ın kişüik haklanna da açık
bir saldındır. Bu uygulama ile ilgili her türlü
yasal haklanımzı savunacağunızın biHnmesini
isteriz" diye konuştu.
Edebiyatçılar Derneği Başkanı Burhan Gü-
nel, sanatın "yiyip içen, çifrkşen beyinsiz yara-
tiklaria" ınsanı bırbınnden ayıran önemli bu"
etkinlık olduğunu belırttı
Toptaş'ın "polislercekutlanmaküzerezrva-
reti ve onun da karşıhk olarak karakohı ziya-
ret etmesinin çok ilginç olduğunu" kaydeden
Günel. "Burada bizün geieneksel mizah anla-
yışunızuı dışında bir amaç varsa, lasaca şunu
söylemem gerekir: Kirli siyaset, kirli medya ve
kaba güç sanatın yakasını bırakmah, sanann
güzelliklerini Jdrletmemelidir" diye konuştu.
Günel, konuyu ilgilı bakanlıklara da üetecek-
lerini sözlerine ekledı.
üzce'de, evi yıkılan da yıkılmayan
da dışanda yaşıyor. Kimi çadırkentte.. kimi
yol kenanna kurduğu çadınnda,
barakasında. Kiralüc ev tutan bile eşyasrnı
yerleştirip kendisi çadırda yaşıyor Işleri
olmadığı için gelirleri yok. Hep yardım
bekler durumdalar. Kiminin yaşamı
depremden önce sarsılmış, deprem daha da
ağir hasar vermiş onlara.
'UykuöliimeHATtCETUNCER
DÜZCE - Depremin vurduğu kentlerde
yaşayanlarm evi yok artık. Evi yıkılan
da az hasarlı olan da depremı hasarsız
atlatan da dışanda yaşıyor.
Hiç kimse bir daha depreme betonlar
arasında yakalanmak istemiyor.
Düzce'de, toplu olarak yaşanılan
çadrrkentler, prefabrike köyler dışında
da yol kenarlan parklar çadır ve
barakalarla dolu. Garajlar semtınde
evleri az hasarh olanlar kendilerine
bulabildikleri malzemelerle yapüklan
yazlık çadırlarda yaşıyorlar.
Fatma Akça, çadınnm önünde biriken
çamura kürek kürek toprak taşırken
anlatıyor: "Evimiz 17 Ağustos'ta hasar
akh, yapürdık, 12 Kasımda daha beter
oldu. Ev az hasarh olduğu için kira
yardımı alamryoruz. Kar üstümüze
yağdı, ama o eve gitmeyiz arük. Uyku
ölüme benzryor"
Havva Horoz, iki çocuğuyla eşinden
aynlalı çok olmuş. Şımdı yol kenannda
kurduklan barakada babasrmn 95
milyon maaşıyla hep birlikte
geçiniyorlar. Ev az hasarh ama,
çocuklan eve sokamıyorlarmış.
Flkran Oğuz, havanm yağışsız
olmasından yararlanıp çadınnın önünde
çamaşır yıkıyor.
Evleri yüalmca bir ay Mersin'e
gıtmışler. Kira yardımı almışlar.. ama
şımdı oturulacak ev de olmadığı için
yeniden çadıra dönmüşler.
Nevzat Töngel, komşulanyla çadırlann
arasmda oturmuş sohbet ediyor. Kiracı
olduklan ev az hasarhymış. Ev yıkma,
çökme işi bulursa arada gidiyormuş.
Töngel, "Düzenli bir işimiz yok. Evimiz
zaten yoktuu kiracrv dık. Şimdi devletin,
vatandaşın verdiği ekmeği yiyonız'' diye
anlaüyor süontılanm
Nhnet Turna ve Ühan Turna çıfb iki
çocuklanyla Garajlar'da yaşıyor. Ühan
Turna deprem öncesinde kahvede
çahşırmış. Ne yapacaklanm
bilemiyorlar ama, Ühan Turna derdini
ifade ermeye çahşıyor- "Bir çare
düşüneceğiz arük. Deviet, evi az hasarh
olana da kiracrya da ehni uzatsın derim
ben."
Sultan Kahraman, depremde hem
eşinin iş yerinin hem de evinin
yıkıldığuu anlatıyor. Bir yandan
rutubetten küflenmiş çadınm
boşalurken bir yandan da söylenip
duruyor: "Çadınn altma koyacak palet
alamadım." Kira yardımı aliyormuş
ama bu ay hâlâ yardım ödenmemiş...
Kira yardımı ahp ev kiraladığına göre
neden hâlâ çadırda yaşadığını
soruyoruz. "Korkndan" yamtmı
veriyor. Sultan Kahraman korkudan eve
giremıyor.. ama iki ayhk bebeğini geçen
ay zatürreeden kaybetmiş.
Düzce'nin merkezden uzakça Küçük
Mchmetler köyündeki Karitas
çadırkentı kışlık çadrrlardan oluşuyor.
Karitas'ta yaşayanlar, "Tek yanamıy da
loshk çadır ohnası, üşümememiz. Onun
dışında su yok, tuvakt yetersiz, merkeze
uzak olduğumuzdan yardım az getiyor"
dıye konuşuyorlar.
Baalan depremlerden önce de şıddetlı
sarsmülar geçirmiş. Dq>rem daha da
hasar vermiş onlara. Karitas
Çadırkenti'nde küçük bir çocuk
bisikletiyle dolaşrrken bir yandan
ağlıyor. Altmı ıslatrmş. Annesiyle
babasrmn aynldığını, babasrmn gündüz
ışe gittiğinı ve çocuğun günboyu
sahipsiz kaldığını anlatıyorlar. Belki
birisı acıyacak, altmı değiştirecek ya da
yiyecek verecek.
22 yaşmdakı Ayten Kardüz'ün kocası
öleli 10 ay ohnuş. Bir buçuk ve üç
yaşlannda iki çocuğu var ve annesiyle
yaşıyor. Çadırkentin tuvaletlerini
temizleyıp biraz para kazanmaya
çalışıyor.
İşyeri yıkılan, evi yıkılan, çocuğu ölen,
işsiz kalanlar... Çadrrlar arasmda
herkesin bir acısı herkesın bir sıkmtısı
anlatılıp duruyor.
Bakû-Ceyhan petrol boru hattı projesi pazarlığında pürüzler aşılmaya çalışılıyor
Gürcıstan ile çetiıı pazarbkANKARA (CumhuriyetBüro-
su) - Kasım ayında gerçekleştiri-
len AGİT zirvesinde, ABD Baş-
kam Bifl Clinton'm tanıklığında
en üst düzeyde bağıtlanan Bakû-
Ceyhan petrol boru hattı proje-
sınde Gürcistan'dan kaynaklanan
pürüzler aşılmaya çalışılıyor Bu-
güne kadar yapılan onlarca top-
lantuun ardından; Türk, Azeri ve
Gürcü çalışma gruplan tıkamk-
lığı aşmak için salı günü yeniden
bir araya gelecekler. Bakû'de
gerçekleştirilecek toplantı önce-
sinde Gürcistan ile istimlak, gü-
venlik ve çevre konulannda
prensipte anlaşıldığı belirtilir-
ken, Gürcistan'm istediği geçiş
ücreti miktannda ısrarlı ohnası
durumunda çalışma gruplan ara-
smdaki görüşmelerin kesilebile-
ceği kaydediliyor. Bu durumda
siyasi liderler yeniden devreye
girecek ve hükümetler arasmda
yapılacak görüşmelerle çözüm
yolu aranacak.
Türkiye'den bir ön çalışma
grubu, Gürcü yetkililerle Tif-
üs'te geçen hafta gerçekleştirdik-
leri temaslann ardından dün Ba-
kû'ye geçti. Enerji ve Tabii Kay-
naklar Bakanlığı Müsteşar Yar-
dımcısı Metin Eral başkanlığm-
daki Türk heyetı de Azeri ve
Gürcü yetkililer arasmda arabu-
luculuk yapmak üzere salı günü
Bakû'ye gidiyor. Buradaki top-
lantıya ABD Başkanı Bill Clin-
ton'm Hazar petrolleri özel tem-
silcisi John Wotf"un da katılma-
sı bekieniyor.
Bakû'deki görüşmelerde pa-
zarlıklar Gürcistan'ın istediği ge-
çiş ücreti üzerinde yoğunlaşacak.
Ekonomik durumunun kötü ol-
ması nedeniyle Bakû-Cey-
han 'dan elde edeceği geliri yük-
sek tutmak ısteyen Gürcistan,
Azerbaycan'ın geçiş ücreti ola-
rak varil başma 3 cent önermesi-
ne karşın, 20 cent üzerindeki ıs-
rarmı sürdürüyor. Gürcistan'ın
istimlak, çevre ve güvenlik konu-
lannda tereddütlennın ise görüş-
meler öncesinde büyük ölçüde
aşıldığı öğrenildi. Konsorsiyumu
oluşturan şırketler kamulaşürma
bedellerini ödemeyi kabul eder-
ken, bu konuda Gürcistan'dan
süre ve maliyet konusunda taah-
hüt istemınde bulunuyor. Güven-
lik konusunda ise Türkiye'nin i-
ki ülke arasmda askeri ışbirlığı-
nin gehştirileceği güvencesini
verdiği kaydedih'yor.
Cumhurbaşkam SûleymanDe-
mirel'in Tiflis ziyaretimn ardm-
dan Ankara'da gerçekleştirilen
ve Demirerin 'Son topianb ola-
cak' dediğı görüşmeler. Gürcüle-
rin üzerinde uzlaşılan metnin yo-
ruma açık maddelennı ülkelerin-
de değerlendirmek istemeleri ne-
deniyle sonuçsuz kalmış, geçiş
ücreti konusunda da uzlaşılama-
mıştı.
Cumhurbaşkam Demirel dün
gazetecilerin "Bakû-Ceyhan'da
han^noktadavTz" sorusuna. "tyi
noktadayxc Fiyatmesefesi yakm-
da halobcak. ,\zerba\can ne ala-
cak, Gürcistan ne alacak. Türld-
ye ne abcak? Geçişücreti.Budur
tarbsılan. Çûnkü yeni unsurbr
çıkü. Bu bonınun Azerbay-
can'daki kBmmnı sigortasmı idm
ödeyecek? Gürdstan'dald lasmı-
mn sigortasmı kiınödevecek? Ya-
ni kazaya karşı sigortasL Bu ceşit
şeyler var" yanıtını verdi.
TBB Başkanı Eralp Özgen
'Savunmanın
gizliliği ilkesi
ihlal ediliyor'
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Türkive Ba-
rolar Birlıği (TBB) Başkanı Prof. Eralp Ozgen,
Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile Sağlık Ba-
kanlığı arasında cezaevlerindekı uygulamalar için
imzalanan protokolün hukuka aykın olduğunu sa-
vundu. Özgen, protokol ile avukatlann "potansi-
ydsaçhı" göriildüğünü, savunmanın gizlıhğı ilke-
sinin ihlal edıldığıni belirterek "Birligimiiyasala-
ra aykın bu iştemler aleyhine önümüzdeki hafta
içmde iptal davas açmaya kararİHÜr" dedı.
Baro başkanlan, cezaevlerinde güvenliği sağla-
mak amacıyla üç bakanlık arasmda imzalanan pro-
tokolü değerlendirmek amacıyla TBB Genel Mer-
kezi'nde toplandı. Toplantının açıhşında bir ko-
nuşma yapan TBB Başkanı Özgen, avukatlan po-
tansiyel suçlu olarak gören protokolü içlenne sin-
dirmelennin olanaklı olmadığını belirterek bunun
savunma hakktnı ortadan kaldıran düşüncenin ûrü-
nü olduğunu dile getirdı. Avukatlann cezaevleri-
ne gırişinde aranmasını hükme bağlayan protoko-
lün, iddia ve karar makammı oluşturan savcı ve
yargıçlarla savunma makammı ayırdığını ve fark-
h işlemlere tabi tuttuğunu kaydeden Özgen, "Pro-
tokol, her şeyden önce bu nedenle hukuka a> kın-
M r d r " dıye konuştu.
Avukaüık Yasası'mn, "kküa, karar ve savunma
makamhnmn bir bürün teşkil eftiği ve bepsine ay-
m hükumkrin uygulanması gereği"nı öngordüğü-
nü anlatan Özgen, CMUK'nın de savunmamn ha-
zırlanmasmda gizlihk esasını kabul ettiğini amm-
sattı. Kanun koyucunun savunmamn hazırhğında
gizlıliğe önem vermediğıni belirten Özgen, "Bu-
na karşın idari bir işlenı oian ve kanuniara a> kın
oimaması gereken söz konusu protokoL bu gizJiliği
tamamen ortadan kaküracak niteüktedir" dedı
Protokol uyannca, avukatlann cezaevlenne gi-
rişlennde çanta ve eşyalanmn fızıkı bir aramaya
tabi rutulduğunu kaydeden Özgen, bunun gizliliği
ortadankaldırdığını söyledi. Tutuklu ve hükümlü-
lenn üzerlerinın avukatlanyla görüşmelennden
sonra arandığıru. yargılama ve savunma ile ilgili
olmayan evraklann alındığmı dile getiren Özgen,
uygulamanın "sansür" olduğunu ve gızlilık ilke-
sinin ihlal edıldığmi söyledi. Kutsal bir hak olan
savunmamn sağlanabilmesi için protokolün mut-
laka değiştirilmesi gerektiğini kaydeden Özgen,
bu konuda İçişleri ve Adalet bakanhklan ile yap-
tıklan görüşmelerden olumlu sonuç alamadıkJan-
mbildirdi
Hayta istediği kente atandı
Şeriatçı öğretmene
bakanlık koruması
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hızbullah
vahşeti, ırricamn eğitimde taraftar kazanarak dev-
iet içine sızmaya çahştığmı somutlamasma kar-
şın, Mılli Eğitim Bakanlığı'run bazı gerici kadro-
lara kalkan olduğu ortaya çıktı. Cumhuriyetin te-
mel mteliklerine alenen aykrn hareket ettiği ge-
rekçesiyle sonışturma geçiren Diyarbakır Cmar
Yatıb flköğretim Bölge Okulu sınıf öğretmeni Ab-
dulkadir Hayta, istediği Hatay kentine atandı. Di-
siplin cezası aJmayan Hayta'nın, öğrencüerin ve-
lilerinden buğday, deri ve para topladığı, türban-
lı öğretmenlere başörtülerini çıkarmaması için
baskı yapöğı da belirlendi.
Milh Eğitim Bakanlığı, 7 Hazıran 1999 tarihin-
de açtıgı soruşturmada Abdulkadir Hayta'nın
kımligi meçhul kışılerle birlikte velilerden bağış
topladığma dikkat çekti. Soruşturma raporunda,
"Hayta hakkmda, Çmar'a bağh köykre kimliği
meçhul kişilerle giderek, şüpheli şekilde köyhller-
den para, buğday, deri topladıklan, türbanh ba-
yan öğretmenlere rürbanlannı açmamalan yö-
nûnde baskı yapnkian, Atarürk ilke ve inküapla-
n, çağdaş cumhuriyetimizin temel niteliklerine
karşı alenen faaüyet yapüklan iddialan ile soruş-
turma açıknıştu-" denıldi. Adı geçenin görev ye-
ri değişikliğinin kendisi ve mesleki itiban açısm-
dan gerekli olduğu, bu nedenle il dışına atanma-
smm istendiği soruşturma raporunda; "Hayta'nın
il dışına atanması llköğretim Genel Müdürlü-
ğü'nce de uygun görülmektedir" denıldi. llköğ-
retim Genel Müdürlüğü'nün Artvin ilme atanma-
smı uygun gördüğü Hayta, karara itiraz ederek
Hatay'da görevlendirilmesini istedi. Bakanlık da
Hayta'nın talebini uygun bularak, irticaya "ohır''
verdi.
Hayta verdiği savunma dilekçesinde, Atatürk il-
ke ve inkılaplanna baglı olduğunu, resmi bay-
ramlardave kurumlarda kaymakamlık taranndan
kendisıne verilen görevleri "layıkı" ile yaptığını
ilerisürdü.