25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 ŞUBAT 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAVFA HABERLER 'Yüz günde sorunlan azaltınm' diyen Sağlık Bakanı'nın icraatlan tepki topladı Dıırmıış'ıın seyir defteri • Sağlık Bakanı Osman Durmuş, göreve başladığından bu yana geçen süre içinde hem icraatlan hem de açıklamalanyla gündemde kaldı. Durmuş, şimdi de Türkiye'de ilk kalp naklinin yapıldığı Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Hastanesi ile Koşuyolu Kalp ve Araştırma Hastanesi'nin satışa çıkanlmasını gündeme getirdi. di. Durmuş'un göreve başladığı mayıs ayından bu yana yaptıklan ve söyledikleri ise şöyle: Mayıs: Hastaneyc gıdcnlerin 'Yatak yok' diye geri çevrilmelerirü önlemek için hastanelere, boş yatak sayısının belirtıleceği ışıkJı levhalar konacağını söyledi. Haziran: Partimin, seçfane giden arkadaşlanmın ve beııiın birtakını istcklcriıniz var. Bu doğnıltuda bir çalışma ekibi kuracağtm. Sizlerden üçbeşinizin Lstifasını isteyeceğim. Direnen olursa cski dcfterieri kanştırarak müfettiş göndereceğun" açıklamasını yaptı. • Gazı Ünıversitesı Tıp l'akülteli Durmuş, tıfo olduktan sonra, özel hastanede tedavı gördü • İlk kadrolaşma harckcti olarak Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı'na HalukTokuçoğlu getırıldı. • Istanbul ll Sağlık Müdürlüğü'ne 18 Nısan seçımlerinde 1. bölge MHP mılletvekili adayı olarak Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi Başhckim Yardımcılığı görevınden ıstıfa eden MedtÇauşkan getırildı PERŞEMBE ORHAN BURSALI Hepsinin Defteri Önceden Dürüldü! Hürriyet yazarı Serdar Turguf un önce Yılmaz Güney, arkasından "llericiler Çetesi" diye adlandırdığı, zorbalıklarla dolu Cumhuriyet tarihinde görüşleri yüzünden her zaman ezilmiş, hapse atılmış, toplumcu simge isimlerle "uğraşan" yazıları çeşitli açılardan eleştırıliyor. Ama bu yazıları neden yazdığı konusunda kendisi ipucunu verince (geçmişiyle hesaplaşması) aslında olay büyük ölçüde aydınlığa kavuştu. Bu durumda şöyle bir değerlendirme yapabiliriz: Insanın geçmişiyle ve kendisiyle hesaplaşması kötü bir şey değiidir. Belki de herkes bunu donem dönem yapmalıdır. En sonunda, orada, kaçınılmaz olarak toplumsal boyutları olsa da sonuçta kişisel bir öykü söz konusudur. Herkes kendi geçmişiyle hesaplaşabilir, sonraki hayatına yeni yönler verebilir; bu, demokratik koşullarda kimsenin engelleyemeyeceği doğal hakkıdır. Insanın hayatındaki doğrular ve eğriler subjektıf nıtelikte olduğu için, bu kişisel hesaplaşmanın sonucunda ortaya çıkacak sonuçlar da objektif karakter taşımazlar. Yani, geçmiş olguların sosyolojik vb. değerlendirmelerinde, dikkate alınacak bir içerik sunmazlar. Gerekli nesnel değerlendirme ölçütlerinden yoksun olduklarından, toplumsal "ders alınacak" bir olgu da sunmazlar. Kişisel boyutlarda bir olgu olarak kalırlar. I Ama bu hesaplaşma, kamuoyu önünde ve üstelik, kişisel boyutta kalmayıp, sanatta, edebiyatta, siyasette... toplumsal bir tarih yazmaya dönüştürülmek istenince işin boyutu da değişiyor. O zaman, kişi, olgu ve tarihsel kesitler, "kişisel hesaplaşmalar" için "kurban seçilmiş" oluyor. Yani, kişisel çıkarlar için bir tarihi kötüye kullanma olayı ortaya çıkıyor! Turgut'un yazılarına bakınca, bunlarda yeni ne var, diye insan soruyor. Sonra, yeni hiçbir şey olmadığının ayırdına varıyorsunuz! Sonra bir soru daha soruyorsunuz: Peki, bu yazılan, dile getirilen görüşler daha önce kimlere aitti? Bu soruyu sormak, etik açıdan çok önemlidir! Çünkü, yazarlar vb., ileri sürdükleri, hele hele önemsedikleri görüşlerin, önceki kaynaklarına gönderme yapmalıdırlar, "fikir hırsızlığı" yapmamalıdırlar, diye duşünüyorum. Gerçi çoğumuz, gazetede yorum vb. yazanlar olarak belkı de hepimiz, buna pek dikkat etmeyiz. Bunun nedeni, o görüşle ötedenberi özdeşleşmiş olmamız olabilir. Veya yeni keşfetmiş sanırız. Bu hır gür içinde yeni keşfedilmiş açılar ve düşünceler de aslında kaybolup gider, bu da başka bir sorun. Biz yine Turgut'un geçmişe yönelik görüşlerin esas kaynaklarına, sahiplerıne dönelim: Bu görüşlerin ve değerlendirmelerin hemen hepsinin özgün sahipleri, devleti yönetmiş düşıincelerdir. Egemen bakış, egemen ideolojidir. Türkiye'nın demokratikleşmesinln önüne set çekmiş, siyasal, devlptsel yapılanmalardır. örneğin, Turgut, devletin gizli ve açık güvenlik örgütlerinin eline düşmüş, işkence görmüş, kişiliğl ezilmiş, görüşleri zorbalıkla değiştirilmek istenmiş gençlere, eski arkadaşlarına çok üzülüyor. Ama, sistemi sorgulamıyor. Neden bu gençlerin özgürce görüşlerini dile getirmesı engelleniyor, neden işkence yapılıyor diye sormuyor. Bu sistemi bir olgu olarak kabul ediyor ve özetle gençler bu tu kaka kötü ideolojilerin, bu lümpen liderciklerin vb. peşine takılmasaydı, bu eziyetlere uğramaz ve hayatları da mahvolmazdı, diyor. Zaten gençler de polis ve MlT'in elinde, sorgucularından hemen hep benzer şeyleri dinlemışlerdir. Turgut'un kendisi anlaşılan böyle bir sorgulamadan geçmediği için, bugün savunduğu görüşlerin ana kaynağını tanımamış, bilmiyor. Sorgucular, gençlik liderleri hakkında da Turgut'un söylediklerinin benzerlerini söylemişlerdir. Serdar Turgut'un, "ilericiler Çetesi" hakkında düşünceleri de, devletimize hep egemen olmuş görüşlerdir. Sevgilı devletimız, bu "llerici çetesıne" de, Serdar Turgut gibi yaklaşmış ve her zaman gereğini yapmıştır! Turgut'un, Yılmaz Güney ve "llericiler Çetesi"n\n defterlerini dürmesine ihtiyaç yoktur. Bu defter dürmede çok geç kalmıştır! ' Çünkü sevgili devletimiz, hepsinin defterini çoktan ve gereği gibi dürmüştür. SAADETUSLU Sağlık Bakanı Osnuuı Durmuş, göreve başladığı 9 aydan bu yana kadrolaşmadan özelleştirmeye kadar pek çok icraatın altına imza attı. Küdrolaşma ınadını Danıştay'ın iptal kararına karşın sürdiiren Bakan Durmuş, şımdı de tstanbul'un en iyi hastanelennı satmayı düşünüyor Osman Durmuş sadece bu icraatlarıyla değil, "Türk halkına grîp vız gclir" gibı sözleriyle de daıma gündcmde kalıyor. Göreve başladığında sağlıkta sorunlann azaltılması için 100 gün süre isteyen Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un, 9 aylık çalışmaları tam bir fiyasko olarak değcrlcndırilıyor. Bakan Durmuş, en son olarak hastanelerin özelleştirilmesi konusuna gırdı. Durmuş, Türkiye'de ilk kalp naklinin yapıldığı Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar C'errahısı llastancsi ıle Koşuyolu Kalp ve Araştırma Hastanesi'nin satışa çıkanlmasını gündeme getir Kardeşini atadı Temmuz: Sağlık Bakanlığı, 80 ilde sağlık ocağı hekim vc ebclerine, ailclcrıne uygulayacaklan hazır bebek bezı anketi gönderdi. • Babuna kampanyası sırasında Istanbul Tıp Fakültesi'nde kurulmaya başlanan kemık iliği bankasının Ankara Numune Hastanesi ve Kartal Eğitim vc Araştırma Hastanesi'nin bünyesinde kurulacağını açıkJadı. • Osman Durmuş'un kardeşı Fuat Durmuş, Sağlık Bakanlığı Personel Müdür Yardımcılığı'na getirildi. • Kartal Eğıtım ve Araştırma hastanesinde ameliyathanelerin yanmasıyla sonuçlanan olayın ardından 2 tnlyon liralık faturayı abartılı bularak "Biziki trilyonla yeni hastane yapanz. Devlete sırlını/j dönmeyin, yoksa biz size sırtıınızı döneriz. Buray ı özclleştiririz" dedi. • Vardıyalı poliklinık uygulamasını başlattı. Ağustos: Sağlık Bakanlığı, TDD'nin satmak ya da devretmek istedıği hastanelere talip oldu. • Bakan Durmuş, fiziki yapısı düzgün, kadrosu iyi hastanelerin devri konusunda özel sektör temsilcilenne çağrı da bulundu. Eylül: 17 Ağustos depremin sonrasında yaptığı açıklamaların eleştinlmesi üzerine, aleyhindeki haberlerin Marksistler tarafından düzenlenmiş saldınlar olduğunu ilen sürdü. Durmuş, Türk basınının 'güdümlü' olduğunu, bu nedenle de yabancı gazetecılerle ilişki kurduğunu belirtti. • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)CHPMYKüyesı Mustafa Gazalcı, Düzce Valısi Fikret Güven'in Başbakan Biilcnt Eccvit'ın elini öpmesine tepki göstererek kamu kurumlanna bir yazı gönderilerek yasalarda el öpmenin yerı olmadığının ahımsatılmasını istedi. Geçen kasım ayında Bolu Valısı'nın de herkesın önünde bir genç kızı tokatladığını anımsatan Gazalcı, "üüçsüzün karşısında tokat, güçlünün karşısında ıki büklünı el öpmek kışilikli yetiştirmeye çalıştığımız çocuklanmıza, gençlere iyi örnek oJmamaktadır. .Yükşelnıenin yolu el etek , öpmek değil, çalışmak olmalıdır" dedı. CHP'den el öpme tepkisi ••• 'Halkla ElEle Günü' Diyarbakır 7. Kolordu Komutanhğı tarafından Mardin'in Önıerii ilçesi, Yaylatepe Köyü'nde "Halkla Kl Ele Günü" dttzenlendi Köydc yapılan çeşitli etkinliklcr çerçevesinde 130 çocuk toplu halde sünnet edildi. Sünnet törcni öncesi çocuklar tanklarla gezdiler. Telekom'a jeneratör alımı davası • ANKARA (AA) Türk Telekomünikasyon Anonim .Şirketi'ne jeneratör alunı işle,mlerinde, "görevlerini kötüye kullandıkları ve ihmal ettikleri" gerekçesiyle haklannda dava açılan ve aralannda Turizm Bakanlığı Müsteşarı Nevzat Saygılıoğlu, Hazine Müsteşar Yardımcısı Ayşe Döıımezer, Özelleştirme ldaresı Başkanı Uğur Bayar ile o dönemde kurumun gencl müdürü olan Cengiz Bulut'ııfadaaralarında bulurldtrğıı 20 saıuğın • yargılanmasına dün başlandı. Ankara 10 Asliye Ceza Mahkemcsı'nde . görülcn duruşmada Yargıç Ertüzün Güner, 4483 sayılı ' yasa hükümlenne göre ' davanın ağır ceza , mahkemesınin görev • alanına girdiğini belirterek görevsizlik kararıyla dosyanın Ankara Nöbetçı ' Ağır Ceza Mahkemesi'ne ' gönderilmesine karar verdi. Genelgeyi dinlemedi Ekim: Hastane yapımı ıçın para isteyen Silivri Kaymakamı Bayram ö z ' e "Camiyapönnadenıckleribakanlıktan para ıııı isü'yorlar" yanıtıru verdi. • Eski Sağlık Bakanı HalUlbrahim özsoy hakkında fezleke düzenleyip Mechs'e gönderen Durmuş, ANAP lideri Yılmaz'ın tepkisini çekince, " Yapılan çok büyük bir hata. Tefüş kurulum ve hukukçulanm yanhş yaprırdı, üzgünüm" sÖ7İeriyle çark etti. Kasım: EcevM'ın atamalan durduran genelgesine karşın 15 Ekim'de 100 kişinin atamasını birden yaptı. Aralık: Ankara Cumhuriyet Başsavcıhğı, yazılannda Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un kışiiik haklanna hakaret ettikleri gerekçesiyle, bazı gazetelerin köşe yazarlan ve sorumlu yazıişleri müdurleri hakkında dava açtı. • Durmuş, tüm tepkılen görmezden gelerek kadrolaşma çalışmalannı sürdürdü. Durmuş, 7 aylık bakanlık döneminde sadece Ege'de 52 kişinin görevine son verdi. • "Doktorumyanımda" adlıproje ile sağlık hizmetlerinin artık evlere taşınacağını belirtti. Ocak: Durmuş, Türkiye'de dünyanın hiçbir ülkesinde olnıadığı kadar "torpil" olduğunu söyledi. • "Grip bize vız gelir" açıklamasını yapan Durmuş. Türk insanının doğuştan aşılı olduğunu soyledı. • "Mesleki sorumluluk sigortası" ile hekunin hastaya verdiği zararın tazminat yoluyla ödettirileceğini belirtti. Doğalgazda keyfi uygulamalar FATMA KOŞAR Enerji polilikalarındaki plansızlık, özelleştirme ve yerel yönetimlerdeki keyfı uygulamaların faturası halka çıkıyor. Yerel yönetimlenn malı sıkıntıya gırmesinin ardından kalitesi düşen hızmetler ve vergılcrdc yapılan keyfi artışlarla karşı karşıya kalan yurttaşlar, son olarak Istanbul Büyükşehir Beledıyesi'nin gaz dağıtım şirketi İGDAŞ'ın yüzde 1 OO'lük artışla gönderdığı faturalarla sarsıldılar. Kcsıntılcnn sık yaşandığı Ankara'da da kamusal hizmet olan gaz dağıtımını ticari ölçütler içinde yapan anakent beledıyesı bu alandan 43 trilyon lira gelir sağladı. Söz konusu beledıye, bu yıl da 45 trilyon 375 milyar lıra kâr beklıyor. Birleşmış Milletler tarafından Enerji politikalannda plansızlığın faturası yurttaşlara çıkıyor • ÎGDAŞ ocak ayı faturalannı yüzde 1 OO'lük artışla gönderirken Ankara'da anakent belediyesi, doğalgaz dağıtımından trilyonlarca lira kâr elde etti. kabul ve ilan edılen evrensel tüketici hakları arasuıda yer alan ısınma da, kentsel hizmetlenn piyasa ölçütleri içinde yürütülmesı nedenıyle lüks haline geliyor. İGDAŞ'ın ocak ayı faturaları, abonelere yüzde 1 OO'lük artışlarla geldı Aralık ayı içinde 15 mılyon lira ödeyen aboneye 30, 30 ödeyene de 60 milyon lıra civartnda fatura geldi. Aboneler, ocak ayı içcrisindc havalann biraz daha soğumasına karşın tükehmlerinde büyük artış olmadığını dıle gctirerek lGDAŞ'ın gelışıgüzel artışlar yaptığını iddia ederken İGDAŞ müşterilerine aylık dolar kuru üzerinden fiyat ayarlamasıyla faturalandırma yaptığını bildirdi. Daha öncekı aylarda 26 milyon lira fatura öderken ocak ayı faturası 42 milyon lira gelcn bır okurumuz u bu durumun tüketim arnşına bağlanmasının nıünıkiin olnıayacağını, ay içinde yakiaşık I ü gün boyunca ciha/Jarı lıiç çalışnrmadığmı" bclırttı. rukclıcıyı Koruma Derneğı Başkanı MehmetSevim, yurttaşları keyfi uygulamaları sındırmemeye ve faturalara ıtıraz etmeye çağırdı. İGDAŞ yetkılılen ise suçlamalan reddederek Enerji Bakanlığı'nın doğalgaz fiyatlandırmasındakı lımıtlen sınırlandırdığını Haber Görüntii Yarışması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Habcr Kâmeramanları < Derneğı'nın geleneksel olarak düzenledıği 'Haber Göruntü Yanşması '99'un sonuçlan açıklandı. Dernek Başkanı Türkay Koç, bu yıl 1 üçüncüsü düzenlenen yanşmaya Türkiye genclindcn 23 başvuru yapıldığını bildirdi.. Seçici kurul, bırinciliğc Ankara'da bir trafik kazasının görüntüleriyle yarışmaya katılan Kanal 6 televizyonundan Koray S'esal'ı değerbuldu. Yarışmada, ikinciliği Haliç Köprüsü'nden ıntihar görüntiisüyle Ihlas Haber ^Ajansı'ndan Mahamrnet "Kayyfun âlırken iiçüncülüğü Elazığ'da güneş tutulması haberıyle TRT'den Murat Akkoç elde etti. behrttıler. Yetkıhler, "İGDAŞ,tamamıyla dışa bağunh bir yakıt olan dogalgaa BOTAŞ'tan dolar bannda alıp Tl.. ile satmaktadır. Bu yü/den en azından dolar kurunun Türk Lirası karşısındaki yükselişinden etkilennıektedir. Bu duruııı zaınan zamaıı fiyat ayarlaması yapmayı da zorunlu kümaktadır" dediler. Doğalgaz kesıntılennın sık yaşandığı Ankara'da 300 dolarlık abonclık ücretı ıçın Anakent Beledıyesi'nin plansız biçimde abone sayısını arttırma yoluna gittiğı ve kımi semtlere zaman zaman doğalgaz verilemediği kaydedildı. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin CHP'li meclis üyesi MuhsinEren, BOTAŞ'ınbelediyeye kaç metreküp doğalgaz verebileceğıni bildirmesine karşuı beledıyenın süreklı sayıyı arttırma yoluna gıttığini kaydetti. Akdeniz ülkelerinin attığı plastik atıklar deniz dibinde 25 santimlik tabaka oluşturdu Iskenderun Körfezi soluk alamıyor AKINBODUR İSKENDERIIN Akdeniz ülkelennın denize buaktığı plastik atıklar, Iskenderun Körfezi'nin soluk almasını önlüyor. Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Su Ürünlen Fakültesı'nın Iskenderun Körfezi'nde yaptığı araştırma sonucunda deniz dibinin 25 santımctre plastik atıkla kaplı olduğu belirlendi. Su Kooperatifleri Başkam Mahmut Bilen, plastik atıklann körfezin tabanını çöle çevirdiğini bildirdi. Plastik atıklann yani sıra körfez dıbinin çamurla kaplı olduğunu ifade eden Bılen, denizdekı balık türlennın hızla körfezden uzaklaştığını belirtti. Ayrıca körfezde yapılan araştırmada plastik atıklann balıklarda cı vaya neden olduğu belirlendi. Palmıye Rotary Kulübü'nün düzenlediğı toplantıda konuşan Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Rektörü Haluk Ipek, lskenderun Körfezi'nin altının tamamen plastik dolu olduğunu belirterek 25 ayn araştırmanın devam ettiğıni ifade etti. Bu tehlikenin gclecektc lskenderun'u tehdit edebilecek boyutta olduğunu vurgulayan Ipek şöyle konuştu: "Senelerce Suriye'den bırakılan plasriklcr, körfezin aranı kaplanuş. Denizler dc insanlar gibi solunum yaparlar. Körfez dibinin tanıamı kaplayan plastik atık maddeler, deniz faıınasını son derece olumsuz etkiliyor vc denizdeki biitün canlrian yavaş yavaş yok ediyor. Bu belirli bir süre sonra da toksit ctki başlalıyor. Dünya güncieminde bıılunan deniz ve okyauus dibüıdcki plastik atıklar o kadar büyük sıkınnlar yararıyor ki bu kirliligin temizlenmesi için Uluslararası Yeşiller Örgütü'nün himayesinde çeşitli projeler var." Ipek, balıkçılann, trolle yaptığı avlanmada balıktan çok plastik ve naylon çıkarttıkliinnı belırterek^Şu ana kadar çıkan kütleler biriktirilseydi saıııyorum plastiklcrden dajjlar oluşabalinli. Biz bir yerde hata yapuk. Aynı hatayı, körfezde avlanan trolcüler de yaptı. Çıkan atıkları bir yerde abide gibi biriktirip vatandaşın ve yetkililerin görmesini sağlamak gerekirdi" dedi. Suriye'nın Lazkıye kentınde günde 250 ton atık oluştuğunu ve bunun ancak 170 tonunu ışledığını bıldıren Ipek, tskenderun Körfezi'nı "Akdeniz'in süzgeci" olarak nıtclcdi. Suriyc'nin bıraktığı ne kadar atık varsa, Samandağ IskenderunDörtyol hattını izleyerek körfezde kaybolduğunu söyleyen tpek, "Bu kaybolan abklann tamanu çökelti olarak 1 tskenderun Körfezi nin altını kaplıyor. Bu korkunç bir sıkınb. Deniz canudır ve solunumu vardır. Bu atıklar solunumu önlüyor" diye konuştu. Ipek, Körfez'deki araştırmalan Ortadoğu'daki ünivcrsitelerle ortak olarak derinleştirmeyi ve çalışmalan Mersin/ Iskenderun arasındaki deniz dibine taşımayı planladıklannı bildirdi. Altın madeninde sızıntı Doğu Avrupa'da siyanür felaketi Dış Haberler Servisi Romanya'nm Sasar bolgesındekı Aurul altın madeninden sızan siyanür Doğu Avrupa'da çevre felaketine yol açarken madenın yüzde 50 hıssesıne sahıp olan Avustralya şirketi Esmeralda'nın borsadaki ışlemlerı vc çalışması askıya alındı. Madendekı bır gölette toplanan siyanürün lOObin mctreküpü bırkaç gün önce taştı. Madenden sızan siyanür Romanya'dan kaynaklanıp Macaristan'a giren Tısza ve Szamos nehırlenne kanşarak nehırlerdeki doğal yaşamın yok olnıasına yol açtı. Tisza Nehn, Yugoslavya'da Tuna Nehn'ne karışıyor Budapeşte yönetımi nehırlerden su alınmasını ve balık avlanmasını yasakladı. Yetkıliler, nehirlerde tonlarca balıgın olduğunu bildirdiler. Macarıstan Dışışlerı Bakanlığı Sözcüsü Gabor Horvath, sızıntının yol açtığı zararın tazmın edılmesı ıçın gerekli hukuksal ve dıplomatik adımlann atılacağıııı bildirdi. Uzmanlar sıyanürle altın çıkarılmasının Avrupa Bırhgı (AB) ulkelerinde yasak olduğunu behrttıler. Avustralya borsasındakı ışlemlerı durdurulan Hsmeralda şııketinden yapılan açıklamada, sızıntıya kötü hava koşullarının yol açtığı belirtilcrek sı/ıntının ıkı gün içinde onlcndığı ve yol açtığı /ararın abartıldığı öne sürüldü Şirket, karlann eriyıp gölele karışması sonucu taşma meydana geldığını belirtti. Avustralya merkezli Madencılık Politikası Enstıtüsü'nden yapılan açıklamada, kazanın lismeralda şirketinın iflasına yol açabılcceğı vc bu yuzden Romanya ve Macarıstan'ın /aıarlarının kaışılanamayacağı uyaıısındabulunuldu. Enstıtü Başkanı Geoff Evans, "Bu tür ciddi kazalar siyanür kullanımının kaçınıhnazsonucudur" diye konuştu Avustralya Yeşiller Partısı mılletvekılı BobBrowıı da şırkctı suçlayarak, "Başka ülkelerde etkinlik gösteren şirketler çevreyi knrunıak için kendi ülkesinde aldıgı ünlemleri diger ülkelerde de alınalıdır" dedı. RTÜK'ten yıllık ceza • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Radyu ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Izmir'de yaym yapan Demokrat Radyo'ya bir yıl, Istanbul'da yayın yapan Üsküdar FM'ye de 7 gün süreyle yayın durdurma cezası verdı. Üst kurul, dün yaptığı toplantıda, tzleme Değerleme Dairesi'nin yayıntara ilişkin raporlannı ele aldı. RTÜK aynca, yasadaki "yeniden iletim" yasağına aykın, yayınlan gerekçesiyle Bayburt'ta yayın yapan Çağrı FM'ye dc uyan cezası verdi. Slüfus cüzdanımı kaybettım hükümsüzdür. EMRA RAHADIROĞLU 'Zehir deposu na izin yok NÎHATTIĞLI GlRESUN Ordu'da kurulu Çamsan AŞ'nin Giresun'a kurmayı düşündüğü Methanol depolama tesisine yöre halkının tepkisi sürüyor. Yurttaşlar çevreyi zehirleyeceğini öne sürdükleri tesısî engellemek için her yöntcme başvuracaklannı açıkladılar. Çamsan AŞ'nin, Giresun'un Piraziz ilçesi Mağden köyü, Eğrice mevkıinde inşaatına başladığı Methanol dcpolama tesisinin yapımı, Mahalli Çevre Kurulu'ndan, "faaliyet hakiundaçevresel etkileri önemsizdir karan alınmadıgı" için valilik tarafından durduruldu. tlçede bir araya gelen sivil toplum örgütlen ve mahalle muhtarlan, Giresun Valiliği'ne topluca verdikleri dilekçede, yöreye hiçbir sosyoekonomik katkısı bulunmayan bu deponun ileride büyük tehlikelere yol açabileceğine dikkat çektıler. Piraziz Belediye Başkanı Mehmet Güneş, IIçe Ziraat, Esnaf ve Sanatkârlar odası başkanlıklan, siyasi parti ilçe başkanlan ve çevre muhtarlannın imzasının da bulunduğu dilekçede şöyle denildi: "Şu anda toprak hafriyab durdunılmuş olan bu çalışmaya gelecekte izin verildigi takdirde konuyu ilçemiz suııriannı da tasıyacak Giresun İUnıiz kamuoyu nezdinde yasal olan her rürlfi engelleme çahşmalannda bulunacağımızı bildiririz." Giresun'daki inşaat valilik tarafından durduruldu 9 'Körfezin dibi çöl oldu' Su Ürünlcrı Kooperatıfı Başkanı Mahmut Bilen, Iskenderun Körfezi'nde plastıklerın tabanı çöle çevirdiğini söyledi. Plastiklerin yani sıra körfez dibının çamurla kaplı olduğunu ve denizdeki aşın kirlenmenin balık türlenni hızla körfezden kaçırdığını belirten Bilen, "Her türlü balık cinsinde azalma var. Özellikle karides, dil balıgı, barbunya, levrek, çupra, kefal ve yengeç azalaıı cinslerin başuu çckiyor. Çöl haline gelen Iskenderun Körfezi dibinde yiyecek bulamayan bauklar, körfez dışındaki kayalık alanlara ve daha temiz ycrlere göç ediyor" dedı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle