Katalog

10 ŞUBAT 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET EKONOMÎ / SAYFA [email protected] 13 Boeing'de greve dogra • SEATTLE(AA)- Havacılık sanayünin önde gelen ûretıci şirketlerinden Boeing'in çalışanlannın, greve hazırlandığı bildirildi. Boeing'de çalışan 22 bin 352 mühendis, bilim adamı veteknik personeli temsil eden Havacılık Sanayii Mühendislik Çalışanlan Sendikası'ndan (SPEEA) yapılan açıklamada, "Şırket yönetimi hiçbir talebi kabul etmediğinden greve gitmenin zorunlu olduğu" beiirtildi. Şirket yönetiminden yapılan açıklamada ise grev durumunda şirket faaliyetlerinin devam edeceği, ancak üretımde olumsuz etkilerin görüleceği kaydedildi. Sigara veiçkj ÜpetJnü geriM • ANKARA (ANKA)- 1999 yılında sigara ile içkilerin büyük bölümünde üretim geriledi. DlE verilerine göre geçen yıl fîltreli sigara üretimı yûzde 2 azalarak 119 bin 291 tona, filtresiz sigara üretimi yüzde 35.3 azalarak 1257 tonaindi. 1999 yılında bira üretüni yûzde 3. l'lik düşüşle 669 milyon 486 bin 98 litreye indi. Bu gerileme özel sektörûn üretiminden kaynaklandı. Devletin bira ûretimi yüzde 7.1'lik artışla 13 milyon 29 bin 60 litre olurken, özel sektörûn ûretimi yüzde 3.3'lük düşüşle 656 milyon 457 bin 38 litreye geriledi. BakanHdarda yenl atamatar • ANKARA (AA) - Toplu Konut Idaresi Başkanlığı'na (TOKİ) Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Kimil Uğurlu atandı. Bazı Devlet Bakanlıklan ile Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı'na ait atama kararian, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, Gümrük Müsteşarlığı Gümrükler Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Cenap Bayraktar ile Gümrükler T Muhafaza Genel Müdür Yarduncısı Cavit Üeri'nin, başka bir göreve atanmak üzere görevlerinden alındıklan bildirildi. Gümrük Müsteşarlığı Habur Gümrükler Başmüdürlüğü'ne ise îstanbul Gümrükler Başmüdürlüğü Gümrük Müdürü tlhan Hınçal'ın tayin edildiği kaydedildi. zortanacak' • İZMİR (AA) - Türkiye lhracatçılar Meclisi (TÎM) Başkanı Okan Oğuz, ekonomik ıstikrar programmm ihracata olumsuz yansıyacagmı öne sürerek, buna karşın programa destek vereceklerini söyledi. Oğuz, programda döviz kurunun yüzde 20'de tutulmasının ihracatta olumsuzluklar yaratacağını belirtti. Okan Oğuz programı desteklemesi nedenıyle bazı eleştirilere maruz kaldığmı ifade etti. Günruk Tebflği • ANKARA (AA) - Yannm Teşvik Belgesi kapsamındaki maJane ve teçhızat ıthalatında, Gümrük Vergisi ve Toplu Konut Fonu alınmayacak. Ancak mamul haldekı ürünlerin ithalaö durumunda, her 2 vergi de tahsil edilecek. Gümrük Genel Tebliği'nin süre değişimini içeren yeni tebliğ, 5 Şubat'tan itibaren geçerli olacak. GAP'tan Ihracatın profiü • GAZİANTEP(AA)- 1999 yılında 5 kıtadaki 111 ülkeye ve yurtiçinde 7 serbestbölgeye, 1998'e göre yüzde 4.5 oranında düşüşle 200 çeşit tanmsal, hayvansal ve smai ürün GAP'tan ihraç edildi. Güneydoğu Anadolu thracatçı Birlikleri Başkanı Abdulkadir Çıkmaz, geçen yıl yûzde 2'lik düşüşle 303 milyon 238 bin dolarlık tekstil, yüzde 39 oranında düşüşle hububat, bakliyat, yüzde lO'lukarnşlakuru meyve, yüzde 7'lik düşüşle hayvan ve hayvansal ürün, yüzde 44'lük aruşla yaş meyve vesebze ihraç edildiğini söyledi. Kullanılmayan krediye faiz ve taahhüt komisyonu ödenerek devlet zarara uğratıldı TEDAŞ'a kredi oyunuBANUSALMAN ANKARA - Dünya Bankası 'nı tatmin edecek koşullara dayana- cak biçimde TEDAŞ'ın TEAŞ'la enerji satış anlaşması düzenleme- sini öngören "yeniden yapdandır- ma" projesinde devlet zarara uğ- ratıldı. Başbakanlık Yûksek De- netleme Kurulu, Uluslararası Imar ve Kalkınma Bankası'ndan alı- nan toplam 300 milyon dolarükkre- dinin "ihtiyaç olmadığı halde ve- ya hazırhksız olarak temin edildi- ğini ve Inıllamlınavmı krediye ta- ahhüt komisyonu ve faiz ödeodi- ğmi" saptayarak krediden arta ka- lan tutarın daha fazla gereksiz ta- ahhüt komisyonu ve faiz ödeme- sine yol açılmadan iade edilmesi- ni istedi. Başbakanlık Yüksek De- netleme Kurulu, proje kapsamın- da kurulacak uzaktan ölçü ve ku- rnandasisteminin(SCADA), 1995 yüından bu yana kurulmazken elektrik dağıtım hizmetlennin şir- ketlere devredileceği aşamaya ge- lindiğinde gerçekleştirilmeye ça- lışümasma dikkat çekti. TEK'in yenidenyapılandırılma- sı için Uluslararası Imarve Kalkın- ma Bankası'yla yapılan 300 mil- yon dolarlık kredi anlaşması, 1994 yılında kurumun ikiye bölünmesin- den sonrarevizeedüerek 260 mil- yon dolannın TEAŞ'a, 40 milyon dolannın TEDAŞ'a verilmesi ka- rarlaştınlmıştı. TEDAŞ'ın elekt- rik dağıtım şebekesinin otomasyo- nu, bilgısayar ağunn geliştirilme- si, araç ve gereç eksikliklerinin gi- derilmesi amaçlanan kredi anlaş- masında TEDAŞ'a getirilen yü- kümlülüklerden bazılan şöyle: • TEDAŞ'ın "Dünya Bankası için tatmmkâr obn şardara daya- narak" TEAŞ'la enerji saünalma ve satış düzenlemelerini içeren Enerji Satış Anlaşması yapüması. • Bankanın görüşleri ahndıktan sonra bir sonraki yıla finansmanı sağlanacak yatınmlan içeren he- deflerin, tarife seviyeleri, kurum performans planmuı bankaya ve- rilmesi. • Hesaplann Dünya Bankası için kabule şayan bağımsız denet- çiler tarafından denetlenmesi. • Belirli zamanlarda çekılme- miş anapara üzerinden yüzde 1 'in 4'3'ü oranında faiz ödenmesi. TEDAŞ'uı bu krediden yeralü kablo test cihazlan için 2 milyon 323 bin 477 dolar, enerji satış ta- rifesi programı için 174 bin 976 dolar, bağımsız denetim gıderle- ri için 115 bin 129 dolar, yurtdışı eğitim için 61 bin dolar ve SCA- DA projesi için 128 bın 544 dolar olmak üzere toplam 2 milyon 803 bin 127 dolarlık harcama yaph. Bu tutar için Kasun 1998 itibany- la yapılan ödeme tutan ise 3 mil- yon 473 bin 195 dolan buldu. Baş- bakanlık Yüksek Denetleme Ku- rulu, "Bu durum, ihtiyaç ounadı- r unya . _.;- Bankası'nı tatmin edecek koşullara dayandınlan Ultıslararası Imar ve Kalkınma Bankası'nın kredisiyle TEDAŞ zarara uğratıldı. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu, kredinin kalan tutannın iade edilerek daha fazla faiz ve komisyon ödenmemesini istedi. ğı halde veya hazırhksız olgrak kredi temin edildiğini ve kuüanıl- nıayan krediye taahhüt komisyo- nu ve faiz ödendiğini göstermek- tedir. Nitekim söz konusu 40 rnü- yon dolarhk kredinin 1998 yıhnda 12 mflyon dolan iade edümiş ha- len emreamade24 mflyon 923 bin dolar hnhınm»ktariır" saptama- smı yapn. Kredinin iadelerden ve kulla- nunlardan sonra kalan 24 milyon 923 bin dolannın uzaktan ölçü,ve kumanda sistemi projesi için kul- landması planlanıyordu. Ancak proje 1995 yüından bu yana ger- çekleştinlmedı. Elektrik dağıtım şe- bekelerinin şirketiere devredibne- sine ilişkin imtiyaz sözleşmeleri Da- nıştay onayından geçtikten sonra devir aşamasma gelindiği dönem- de bu projenin gerçeldeştinlmesı için girişimler başlatıldı. Bu durumun da kuruluşun ha- zırlıksızhğmı gösterdiğine dikkat çeken Yüksek Denetleme Kuru- lu, "KurulacakSC ADAsisteminin oncefikle befirfi bölgeJerde test edfl- dikten sonra öneeüklere göre yay- guılasonlması. krediden arta ka- lacak tutarın daha fazla gereksiz taahhüt komisyonu ve faiz öden- mesine meydaiı verümeden iade edilmesi veya TEAŞ'a devri te- menni oiıuuır" istemini bildirdi. Yurtdışında seminer Yüksek Denetleme Kurulu, ay- nca 1998 yıluıda ABD Florida Üniversitesi'nde düzenlenen "Re- gûlasyon ve Strateji" seminerine 12 gün süreyle 4 kişi, Ingiltere elektrik sisteminin incetenmesi için 9 gün süreyle 7 kişi ve 1999 yılında yine ABD Florida Üniver- sitesi'nde 12 gün süreyle 5 kişi- nin eğitim dairesinin bilgi ve kat- kısı dışmda eğitime gönderildik- lerini anımsattı. Kurul, bu konuy- la ilgili şu uyarıyı yaptı: 'EnerjifletimininTEAŞ'tan ay- n bir genel müdüıiük olarak teş- kilatlandınlnıası Dün\^ Banka- sı'ndan sağlanan dış kredi şarü olarak ileri sürüimüştür. Bu yeni yapılanma karşısında ciddi bir ptanlama yapılmylan çpytti Inını- hışfaırca düzenlenen seminerlere kaühnanmgerçek anbmda bir ya- rar sağlamayacağı açıktn-." Devlet Bakanı Yüksel Yalova, eleştirilere karşın özelleştirmeyöntemlerini savundu DurumagörepeşkeşçekebUirim'İSTANBUL (AA) - Devlet Bakam Yük- seJ Yalova, özelleştırmelerle ilgili 'Pşkeş çekffiyor' iddıalannı yanıtladı. Yalova, "Ozri- leştirme kapsamındaki kuruhışlann vcrgi borcunamahsuben,herhangibir gayrimen- JodüivimivenieyetahssıısulnyleMeripver- gl botnından kurtanyorsam, burada ticari açıdan başanh oMuğumu söylemek lazun" dedi. Bakan Yalova, Türkiye Odalar ve Borsa- lar Birliği (TOBB), Türk Sanayicileri ve lşadamlan Demeği (TÜSlAD), Îstanbul Sa- nayi Odası (İSO), Îstanbul Ticaret Odası (TTO) ve Deniz TıcaretOdası'nın (DTO) baş- kanlanyla Îstanbul 'da bir araya geldi. Bakan yapnğı konuşmada 'peşkeş' iddialanna işa- ret ederken şöyle dedi: "Doğrudur. O peş- kep de ben çekiyorum. Zaten özeDiğine gö- re, o tûr bir peşkeş içinde olacağımı da söy- ledim. Kayseri'deki Erciyes Üniversitesi'nde gefisim çizgisi, eğer özelleştirme hedefıni bi- rebir etkfle>ici fonksiyonu yoksa düşünmek zorundayım. Orada'yap-satçıya venp de şu kadar para alabilir miyim' denikbihr. Bu Devlet Bakanı Yalova, 2000 yıbna Oişkin özefleştinne hedeflerioi değeriendirdL Beykoz'da, Bakırköy'de oldn. Ama ben ora- da, bu usulü daha uygun gördüm." Hazırlanan programa göre, Özelleştir- me Idaresi tarafından 2000 yılı içinde 5.2 miryar dolar düzeyinde bir uygulama ya- pılmasımn, 3.1 milyar dolar düzeyinde nakit tahsilat elde edümesinin planlandı- ğını belirten Yalova, buna ilave olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın projeleri, yeni GSM şebekeleri için Ulaş- tırma Bakanlığı tarafından açılacak ihale- ler ve Türk Telekom'un özelleştirilmesi- nin de 2000 yılı içinde gerçekleştirilecek en önemli özelleştirme projeleri arasında yer aldığını vurguladı. Türkiye Odalarve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Fuat Miras da bazı özelleştırmeler- de "peşkeş çekffiyor" şeklinde basuı ve ki- mi çevreierde ilgüileri itham alnnda bffakan iddialar bulunduğunu beürterek. özelleştir- melerin şeffaflıkla sürdürülmesini istedi. îstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Ku- rulu Başkanı Hüsamettin Kavi. özelleştir- meyle ilgili aylık hedefler belirlenmesini ve ihalelere girecek firmalann ön yeterliliğe ta- bi tutuknalannı gündeme getirdı. 'GSM ihaklerinde rahatsızfak' Türk Telekom ve GSM ihaleleri konusun- da toplumda bir rahatsızlık yaşandığını di- le getiren Kavi, özelleştirme programında kamu bankalaruun olmamasını eleştirdi. Türk Sanayicileri ve lşadamlan Demeği (TUSİAD) Başkam Erkut Yücaoğlu ise enerji alamndaki özelleştirme dosyalannın da Bakanlar Kurulu'na sevkini ve değer- lendirme sonrası uygulamaya geçilmesini beklediklerini bildirdi. Banka operasyonundaki hata 'Hukuld sorun çıkmayacak' ANKARA (AA) -Hazine Müsteşan Selçuk Demiralp. 5 bankanm hisselerinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fo- nu'na (TMSF) de\Tİne ilişkin yapılan yanlışlığın süreç açısmdan hukuki bir sorun yaratmayacağını belirtti. Demiralp, bankalann fona de\Tİnde. Bakanlar Kuru- lu'nun bu işlemi "son 4491 sayıh Bankalar Kanunu'nda değişildik yapdmasına ihşkin kanuoun geçici 2. madde- sinegöre" yapması gerekirken el koyma işleminin bir ön- ceki "4389 sayuı Bankalar Kanunu'nun geçka 2. madde- sine dayandınhnası*' ile ilgili basında çıkan habenn ha- tnianlması üzerıne şunlan söyledi: "'ResmiGazete'dede- giytdik ile ilgili ya<arnn va7ihnariıgı gnriîlrtii. Hnkııki hir sorun ohnaz diye düşünüyonun." Başbakanlık, kararnamenin yaznnında sehven yapı- lan yanlışlığın gidenl- mesine dönük bir dü- zeltme metninin Resmi Gazete'de yayımlanaca- ğuıı bildn"di. Arthur Andersen Da- mşmanhkŞirketi tarafin- dan düzenlenen 'AB'ye Doğrn TürkBankacAk SistenüniBekleyenGe- Bşmeter' konulu panele kanlan Hazine Müsteşa- n Demiralp, Türk ban- kacılık sisteminin mev- zuat açısmdandeğiL, ma- li büyüklük açısmdan sorunu bulunduğunu söyledi. Demiralp, "Programun bu yıl içinde gereken işkri tanijimlamak, Türk bankacı- hk sisteminin kazanması için 'birleşmesi' gerekjyor. Bu, yabancüarla birteşme için de geçeriL Aksi hakfc AB ile entegrasyonu gerçekleştirmek çok zor" diye konuştu. Türk bankalan ile AB'dekı sıstem arasında çok büyük farklılıklar olduğuna dikkat çeken Selçuk Demiralp, Bankacılık Denetleme Kurulu'nun en geç ağustos ayın- da çahşmalanna başlayacağını belirtti ve bütün banka yö- neticileruıe seslenerek AB'ye giriş sürecinde önlemle- rini almalan uyansında bulundu. Eski SPK Başkanı Ah' Ihsan Karacan da yeni banka- cılık yasasının birtalam eksiklikleri bulunduğunu, AB 'ye uyum sürecinde mevzuatlarda ortaya çıkacak sorunlara da çözüm bulunması gerektiğini söyledi. Karacan, Türk bankalannın AB standartlanna uyumunda maliyetleri- ni azaltma baskısma gireceklerini de sözlerine ekledi. • Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun 5 bankaya el koyma karanmn eskiyasa maddesine dayanduılmasından doğan yanlışlık Resmi Gazete'de düzeltilecek. SPK ve Türk Ticaret Kanunu gereği yayımlanması zorunlu ilanlarınız için Cumhuriyet size özel bir fiyat sunuyor: Türkiye Baskısı Brüt st/cm 20 $ Bilgi için: Faks: (0212) 513 84 60-61 513 95 80 514 07 53 (0212) 513 84 63 Cumhuriyet İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Çocuklamm Yer Bazı kediler, ama darbeler mutlaka kendi çocukla- nnı yer. Bu kural galiba yaşamın pek çok alanında, ör- gütlenmede geçerli oluyor. Biz en son, en vahşi ör- neklerine Hizbullah'ın toplu mezarlanndan çıkan ce- setlerle tanık oluyoruz. Akıl almaz bir yanlış yönlen- dirme ile de nedenlerini sorgulamak yerine, işkence video kasetlerinin gösterilip gösterilmemesi tartışma- sına tak/lryoruz. Toplumsal ders alınacaksa, insanlık dışı işkencenin video kasetlerinden mi alınacak? Bu vahşetin neden- lerinin sorgulanmasından mı? Yakınlan domuz, mur- dar niyetine, ağır işkence sonucu öldürülmüş olanla- nn hiç konuşmamalan ne anlama geliyor? Ya bu kadar çok cesedin, vahşi cinayetin, hem de kendi iç hesaplaşmalan kaynaklı ortaya çıkmasından sonra, Hizbullah liderinin mezannın bir türbeye ben- zetilmesi? Belli ki binler, on binler örgütün yaptıkla- nndan, vahşi cinayetlerinden utanç duymuyor, belki de övünç payı çıkanyorlar. Hizbullah liderinin cesedi morgda günlerce kaldı- ğında, saflıkla "Soldan, Kürtlerden, cumhuriyeti, la- ikliğisavunan aydınlardan sayısız insanm öldürülme- sinden olmasa da, kendilerinden olanlara yönelik bu acımasız cinayetlerden, bu vahşetten utanıyoriardır. Yakınlan sahip çıkamıyoriar.." diye düşünmüştüm. Güvenlik güçlerine, medyaya, toplumun doğal tep- kisine karşın, bu pervasız sahip çıkış, şimdilik yüzle- ri de tamamen örtülü, kimlikleri saklı çarşaflı kadın ve çocuk ağırlıklı olsa da mezar yerinin türbeye çevrili- şi!.. En ürkütücü, korkulması gereken tablo bu gali- ba. Toprak attından çıkan cesetlerden, vahşi cinayet kasetlerinden utanç değil, propaganda payı çıkaran- larvar. Yakın geçmişe kadar Hitler döneminin vahşefni yan- sıtan fotoğraf ve belgelerin, yaşananları anlatan her tür sanat eserinin, insanlan insanlık adına utandırdı- ğını, banşa katkı olacaklannı düşünürdüm. Şimdiler- de bazılannda tam tersine etki yaptığına inanmaya baş- ladım. Öyle olmasaydı bu çağda, dünyanın pek çok yerinde geçmişi aratmayan insanlık dramlan cinayet- ler, ırklara ve inançlara yönelik katliamlar yaşanır mıy- dı? Kafalann içi aydınlanmadığında, uygarlık, sanat, in- sanm yaşam biçimine yansımadığında, çıkarlar ilke) güdülerte, olumsuz yaşam koşullan ile çakıştığında or- taya ürkütücü sonuçlar çıkabiliyor. Zengin Kuzey'de bile, zenginlikten yeterince pay ala- mayanlar, şu ya da bu biçimde kimlik bunalımına dü- şenlerin, yoksulluğu paylaşmamak, kendi yaşam dü- zeylerinin aşağı çekilmemesi için sanldıklan ırkçılık korkutucu oluyor. Almanya'da, Fransa'da, Ingilte- re'de.. giderek kök salan yabancı düşmanlıgı, ırkçılı- ğın tehdit boyutu, Avusturya'da iktidar ortaklıgı ile su yüzüne çıkıyor. Yoksul Güney'de yoksulluğu paylaşmamak teme- linde yaşanan ırk ve din aynmcılığına dayalı parçalan- manın, kanlı hesaplaşmanın en canlı, en yakın örnek- lerinin yaşandığı eski Yugoslavyatopraklarında ABD, AB, NATO askeri gücünün yerleşmesi, üslerin kurul- ması ile sağlanan ateşkes, insan yaşamındaki dram- lan hafrfletmiyor. Sırp katliamlannın simgesi, savaş suçlusu, katliam Çetelerinin lideri Arkan ile Sırp ırkçılığının siyaset ve iktidardaki temsilci Miloseviç güçleri galiba şimdi karşı karşıya. Suçu üzerinden atmak, kaybetmenin be- delini ödememek üzere girilen hesaplaşmada önce Arkan birsuikasttaöldürüldü, arkasından Miloseviç'in Bakanı Pavle. Onlar iç hesaplaşmada kendi çocuklannı da yeme- ye çalışırken ABD, AB sözde insan haklan korunan Bosna ve Kosova'da askeri, köklü yerleşme aşama- sındalar. Bosna, Kosova halklannı, Sırplarla birlikte, parçalanan eski Yugoslavya'nın tüm halklannı bu kez ayn ayn bekleyen gelecek çok daha çarpıcı bir yok- sullaşma. Eğitimde, sağlık ve yaşam koşullannın bü- tününde geriye gidiş. Kosova'da 2 milyon nüfuslu topraklarda, bilmem kaç ülkenin ayn ayn askeri gücü güvenlik önlemi almış- ken, hâlâ çatışmalar çıkabiliyor, insanlar ölebiliyor. Üniversiteler, okullar sözde açık, ama hocalar olma- dığı için eğitim çöküyor. Hâlâ Kosova'nın başkenti Priştine'de bile gece mumlarla yaşanıyor. Iş yok, ev yok, devlet yok. İnsanlar uygar, banş içinde birlikte ya- şanmış günleri özlemle anıyor. Irkçılığa, inanç aynm- cılığına, dine dayalı düşmanlıklara, sonu gelmeyen sa- vaşlara lanet yağdırmak, geriye dönüşü olmayan yol- dan kurtuluş anlamına gelmiyor. Geçenlerde llhan Ağabey (Selçuk) şeriatın kök saldığı kafalann, örgütlenmelerin, ırkçılardan da ilkel, acımasız, tehlikeli olduklannı anlatan biryazı yazmış- tı. Cezayir'in yıllarca yaşadıklan, Afganistan, yeniden ayaklanmalann yaşandığı Iran, Türkiye'de ayakJanma boyutunda güçlenemeden yakalanan Hizbullah yete- rince ders verici, ürkütücü örnekler. Kendi çocuklannı bu kadar acımasız yok eden ya- pılann düşman bildiklerine yaptıklan yapacaklan sürp- riz değil elbet. Olup bitenleri bizden uzakta, sinema- da seyreder gibi seyretme lüksümüz yok. Insana, de- ğerierine düşman, kendi çocuklannı bile yutan, kan- serin insanı öldümnesi gibi insanlığı tehdit eden, de- forme, hasta yapılara karşı içerden ve dışardan insan- lığın kenetlenmesi gerekiyor. isteyen personele satılacak Patates tüketimine bakanlıktan başlandı EkonomiServia-Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnfi Yu- suf Gökalp, patates tüketımi- nin arttuılması konusunda yaptığı çalışmalar çerçeve- sinde ilk uygulamayı kendi bakarüığında başlattı. Gökalp'in talimatı ile ba- kanlık yemekhanesınde pa- tates yemeğinin çeşitlendıri- lerek çıkanlan gün sayısının armnldığı beiirtildi. Bakan- lık personeline ücreti karşılı- ğındapatates sağlanması ko- nusunda da bir organizasyon yapıldığı vurgulanan açıkla- mada, 25'er kilolar halinde hazu-latılan yemeklik pata- teslerin toplu halde getirile- ceği ve 1 milyon lira karşılı- ğmda isteyen personele dağı- tılacağı kaydedildi. Destek tartişması ~ Dünyanın en gelişmiş, en liberal ülkelerindebile tanm- da serbest piyasa koşullan- nın henüz oluşmadığun sav- layan Adana Çiftçiler Birliği Başkanı CumaSDoğru. "Ge- Kşmtş ülkeler kendi tarunla- rmı desteklerken bizden tan- ma yöneük destekierin azal- tdmasını istemekteler. Bizim gibi ülkeierinen bü>üksıkm- ns, bu ülkeJerin kenditarmt- lannasağiamışolduklanakıl afanazdestek vesübvansivon- lardn-'' dedi. Globalleşen bir dünyada Türkiye gibi ülkelerin tanm- da büyük sıkuıtılar yaşadığı- nı, tanmda çalışan nüfus ba- şına Türkiye'de 40 dolar dü- şerken, AB ülkelerinde 2605, ABD'de 4570 dolar düşme- sinin bunun kanıtı olduğunu \-urgulayan Doğru. "Bu kadar net bir tablo ortada durur- ken IMPnin stand-by anlaş- masıie DümaBankaa'nm ül- kemize vereceği 'Yapısal Uyum Kredisı' anhşmasıkap- samında taruna desteğin kal- dınlnıasını istemeleri Türk tarunınuı ölümünü istemek- tir. Destekgören sadece tanm kesimhTniş gibi da\ randma- sı, üstefik bu destek \erilince çiftcinnvürrticinijısorumıbt- riyornıuş gibi düşünülmesi yanhştn-" diye konuştu.