Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-«0 ŞUBAT 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Özdemip'e
uluslararası•• ••••
oduf
• İstanbul Haber Servisi
- KLas Hastalıklan Deraeği
Başkanı Prof. Dr. Coşkun
Özdemır, "Gaetano Conte
20O0 Ödülü"ne layık
görüldü. Merkezı
Napoli'de bulunan ve kas
hastalıklan alanında
çalışmalar yapan
Gaentano Conte
Akademisı'nm Yönetim
KuruJu Başkanı Gıvanni
Nigro, Prof. Özdemir'e
gönderdiği mektupta,
Akademi üyelerinin
kendisini sosyal
araştırmalan nedeniyle
ödüle layık gördüklerini
bıldırmekten mutluluk
duyduğunu belirtti.
Özdemir'e ödülü, 1 Ekim
2000 tarihinde Capri'de
gercekleştirilecek "50.
Akdenız Mıyoloji
Kongresı "de törenle
verilecek.
Pabuçdere
BY
sanal açıbş
• İstanbul Haber Servisi
-Cemal Reşıt Rey Konser
Salonu'nda dün sanal
ortamda gerçekleştirilen
Pabuçdere Barajı'nın
açıbşını, Fazilet Partisi
(FP) Genel Başkanı Recai
Kutan ve Büyükşehir
Belediye Başkanı Ali
Müfit Gürtuna yapü.
Gürtuna, yaptığj
konuşmada, tstanbul'ua
uzun süre su sorunu
yaşamayacağını belirtti.
İHD-den İnsajı
haklarına saygı
yuroyüftf
• Istanbul Haber Servisi
- Insan Haklan Derneği
(ÎHD) tarafindan
düzenlenen ve birçok sivil
toplum kuruluşu
tarafindan desteklenen
"tkibınli Yıllarda tnsan
Haklanna Saygı"
yürüyüşü, 12 Şubat
Cumartesi günü
gerçekleştiriliyor. İHD
Istanbul Şubesı Başkanı
Eren Keskin, "Sessiz
yürüyüşümüzden
yükselen sesle,
yönetenlere ve tüm
toplum kesimlerine bizi
duyun" mesajını
vereceklenni söyledi.
Tünel'de saat 12.00'de
toplanacak olan gruplar,
iHD'nin îstanbul Şubesi
önüne kadar sessiz
yürüyecekler. Yûrüyüş
sırasında hiçbir kuruluşun
isimleri yer almayacak.
•d belediye
kardeşotdu
• İstanbul Haber Servisi
-Muğla'nın Ortaca ilçesi
Dalyan Beledıyesi ile
Bahçelievler Belediyesi
kardeş belediye oldular.
Dalyan Belediye Başkanı
Suat Tufan'ın Dalyan
Belediye Meclisi'ne
verdiği önergenin
oybirüğıyle onanmasının
ardından Suat Tufan,
•'îstanbulumuzda artık
dev bir ilçemiz oldu.
Dalyan halkı,
Bahçelievler
Belediyesi'nden sosyo-
ekonomik, tunzm ve
kültür konusunda tarutım
katkısını bekliyor" dedi.
MHuydu
sözleşmesi
• ANKARA(AA)-
Törkiye Bilimsel ve
Teknık Araştırma
Kurumu (TÜBİTAK),
Türkıye'nın ilk mini
uydusunu geliştirnıek
üzere başlattığı projede,
uydunun çatısını
oluşturma ve
görüntüleme sistemlerini
sağlamak için açılan
ihaleyi kazanan tngiliz
fîrmasıyla sözleşme
imzaladı.
Tütün olayında haksız kazancı ABD'lilerle Tekel yöneticileri organize etti
^Vurgun planh• Gûmrük ve Tekel müfettişlerinin raporlannda, olayın aktif planlayıcılannın
Reynolds'un yöneticileri "Mike" takma adh Eftimios Andriotis, Fred Haynes Hart
ile Tekel Genel Müdürlüğü üst düzey yöneticileri olduğu belirtildi. Olayla ilgili
gereken özeni göstermeyen Tekel.Genel Müdürlüğü'nün, olayı denetleyen elemanlan
geçici görevle yurtdışına gönderdiği anlaşıldı.
CELALYILMAZ
IZMtR - ABD'li şirket R J
Reynolds tarafindan Tekel'den
'ihraç koşuluyla' alınan 64 mil-
yon 500 bin kilo tûtünün bir kıs-
mından üretilen sigaralann iç pi-
yasaya sürûlmesiyle edınilen
haksız kazancın planlayıcılan
belirlendi. Gümrük ve Tekel mü-
fettişlerinin raporlannda, olayın
aktif planlayıcılannın Rey-
nolds'un yöneticileri "Mifce"
takma adlı Eftimios Andriotis,
Fred Haynes Hart ile Tekel Ge-
nel Müdürlüğü üst düzey yöne-
ticileri Yalçın Cihangiroğra,
Oğuz ÇeHk ve tzmirlı gümrük
komisyonculan Gûr Ozbelge,
Ahmet Ozbeige olduğu belirtildi.
Raporlarda, Mike'ın ve bazı
ABD'li yöneOcılenn yurtdışında
olduğu, bu yüzden ifadelerinın
annamadığı kaydedildi.
Tekel Genel Müdürlüğü'nün
söz konusu olayla ilgili gereken
özenı göstermediği ve olayı de-
netleyen elemanlan geçici gö-
revleyurtdışına gönderdiği anla-
şıldı.
Izmir Cumhuriyet Savcılı-
ğı'nca soruşturulan gümrük ka-
çakçılığı ve sahtecilık olayıyla
ügili görevlendirilen Başbakan-
lık Gümrük Müsteşarhğı Baş-
müfettışı HasanGeimezve Tekel
Genel Müdürlüğü Başmüfettışi
Cevdet Doygun'un hazırladığı
raporda "Gümrükkaçakçıağı ve
santetitik" olayının hazırlanışıy-
la, organızasyona kanşanlann
isimlerine yer verildi.
30 Kasım 1999 tarihli raporda
R. J. Reynolds'un 'Mike' takma
adlı yöneticisine ilişkin şu de-
ğerlendirme yapıldı:
"Yapdan ihale sonunda van-
faın mutabakata göre 03.06.19%
tarihli protokolü, içerdiği kısıtla-
yıcı hükümler üzerinde Tekel
Genel Müdürlüğü ile uzUşarak
RJR International (BV) adına
imzaladığı halde, ihale konusu
tûtûnlerden 6 milyon 444 bin 242
küo (124.697 balyahk) kısmın
Ege Serbest BöJgesi'ııeyönlendi-
ritmesi, bu miktann bir milyon
874bin350 küo (36.643 baryahk)
kısmının 'güya' RJR Tütün Sa-
nayii AŞ'ye saülarak yeniden
yurda sokulması, nihayet 423 bin
81434 kilo (8.291 baryahk) bir
K o b e 'den A d a p a z a r ı y
n a y a r d ı m # 5 J
remİDde evini kaybeden 600 bin kipden biri olan yaşh kadm, kendOeri içüı Japon-
ya'dan getirüen prefabrike evi benimsemeye çahşırken güvenlik görevi yapan
Türk askeıi, modern Türkhe'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün porître-
sinin önünde, üd yanında yer alan Japon ve Türk bayraklannın eşliğinde nöbet
turuyor. Bu görüntüler, dün Adapazan'nda Japonya'dan geien prefabrike evle-
rin açıhş merasimkrindenküçükenstantaneler.Açüüşta,Japonya'nmDısisleri Ba-
kan Vekfli Yamamoto Ichita ve Baymdırhk ve tskân Bakanı Koray Aydında ha-
nr bulundu. 17 bin kisinin öldüğü 17Ağustosdepreminde evsiz kalanlara yardım
ydlarca kendileriyle aynı dertten mustaripolmus Kobetilerden geldi. Japonya'nın
Kobe böigesi, yıllar içinde defalarca depremk sarsıldıktan sonra, bundan alü yıl
önce meydana gelen bir depremk 6 bin kayıp vermişti.
lasmmm da iç piyasaya sunulan
hannanlannda kullanılması
znnnında cerejan eden muvaza-
afa eyiem ve işlemJere zemin ha-
zırladığı anlaşüan, RJR Interna-
tional (BV)firmasındatütün bö-
lüm başkan yardımcısı olduğu
saptanan Eftimios Andriotis
(takma adı Mike) (RJR Interna-
tional B\; Chemin RueL12 Ce-
nevre/tsviçre) yurtdışı adresinde
bulunduğu betirtildiğinden ifa-
desine başvurulamamışür."
Raporda, Reynolds'un
ABD'li yöneücilerinden FredH.
Hart'ın ifadesiyle olayın kanıt-
landığına yer verilerek "EgeSer-
best Bölgesi'ne teslim edilen fü-
tünleri Türkrve'ye sokarak siga-
ra üretimindeknOandıklannı be-
nrtmesi olayuı muvazaah
bir eylem ve işlem nitetiği
taşıdığuıa açık birer deül
teşkil ettiği;'' değerlendir-
mesi yapıldı.
Raporda aynca Rey-
nolds'un iki firmasının
planlı biçımde Tekel'le ya-
püan protokolü deldıklen
de belirtılerek şu görüşle-
re yer verildi:
Izmir ve Samsun
tütünleri
"thak konusu yüksek
kaiiteü ve fakat düşük ma-
Hyetfa' Türk(lzmir) tntünle-
rinin Torbahtesiskrindea-
gara üretiminde kullan-
mak ve gerek Tekel gerek-
se rakip diğer sigara üreti-
cisi firmalar nezdinde re-
kabet avantajı elde etmek
olduğu; bu bağlamda, Ege
Serbest Bölgesi'nden ithal
edihnişgözüken bir milyon
874 bin 350 kilo fütünün,
öznnde 03.6.1996 günlü
protokolün 6. maddesinin
ihlaJ ediJerek ihraç kaydry-
la Tekel'den saon ahnan tü-
tünlerin tümününfiilenih-
raç edihneyerek bu miktar-
hk kısmının Türkrye'de bı-
rakıldığı; dolayunyla da
1918 sayüı yasanın 1/B
maddesine muhalefet edil-
diği kanaatine vanhnışar."
Raporda Reynolds'un,
Ege Serbest Bçl^sı'nderı
ithal edden Samsun yöresi
yaprak tütünler için de ay-
nı yöntemi uyguladığına
dikkat çekilerek ihraç kay-
dıyla alınan 62 bin 747 ki-
lo tütünün de ıç piyasa har-
manlannda kullanıldığına
dikkat çekıldi ve aynı yasa-
nın bir kez daha ihlal edil-
diği belirtildi.
Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Ihsan Turgut, felsefe dalında başvurmuştu
Laiklik kaı-şıtıpıvfesöriin Nobel acktyhğuuıretIZMÎR (Cumhuriyet Ege Bû-
rosn) - Dokuz Eylül Ünıversite-
si'nden (DEÜ) "Nobel Banş
Ödülö"ne adaylık için başvuran
öğretim üyesinin "eserierim"
dediği yayınlannda Atatürk ve
laiklik karşıü yayınlar çıkb. Fa-
külte bolüm başkanlığnım ince-
leraek için istedıği kitaplan ve
makalelenni vermeyi reddeden
profesörün bulunan eserlerinin
incelenmesirnn ardından "Laik-
Kk ve cumhuriyet karşıü düşün-
celere sahip olan birinin Nobel
Banş Ödülü gjbî uluslararası
saygmhğıolanbh*ödüleada> gös-
terifanesi sözkonusu bile oiamaz"
değerlendirmesi yapıldı.
Nobel'e felsefe dahnda aday
olmak isteyen, kıtap ve makale-
lerinde Atatürk'e, cumhuriyete
ve laikliğe yergiler düzen profe-
sörün girişimi sonuç vermedi.
Prosedür gereği YÖK'ten üni-
versitelere, oradan da dekanhk-
lar aracıhğıyla bölümlere gön-
derilen yazıda, Nobel'e aday ola-
caklara ilişkin bölüm başkanla-
nnuı görüşleri istendi.
Dokuz Eylül Üniversitesi
(DEÜ) Buca Eğitim Fakültesi
öğretim üyelerinden Prof. Dr. th-
san Turgut "20'yeyakmkitabım
ve 100'den fazla uhısal ve ulusla-
rarası makalem bulunmaktadır.
Nobel Banş Ödülü"ne felsefe da-
hnda aday olmak istiyorum" di-
ye başvurdu. Dekanbğın isteği
üzerine başvunryla ilgili değer-
lendirme yapmak isteyen eğitim
bilimleri bölüm başkanlığı, Prof.
Turgut'tan özgeçmişini ve yaym-
lanm talep etti. Ancak Turgut
buna olumlu yanıt vermedi. Bu-
nun üzerine bölüm başkanı Prof.
Dr. Kamüe Açıkgöz, Prof. Tur-
gut'un elde edebildiği yayınlan-
nı ınceledi. Prof. Açıkgöz, ince-
leme sonucunu "LaikKkve cum-
huriyet karşıü düşüncelere sahip
olan birinin Nobel Banş Ödülü
gibi uhıslararası sayguüığı olan
bir ödüle aday gösterilmesi söz
konusu bile olamaz" yamtıyla
dekanlığa gönderdi. Prof. Dr.
Turgut'un saptanan ve dekanlığa
da bildirilen yayınlanndaki alm-
Ulardan bazılan şöyle:
- Ashnda hflafetin kaldmlma-
sryia dünyadaki Müslümanlann
başı yok oldu. (tslamda Çağdaş-
laşma/s. 13)
- Laikler Türkıye'de çarşaf
yırtmayla işe başladı. Hem de
jandarma dipçiliğiyle. Fes çıkar-
tüdı. Şapka giydirildi. (s. 67)
- Bizi Selçuklu'dan Osman-
lı'dan kopardı laikler. Laikler bi-
zi karanlıkta bırakü. Küsüz, kır-
gınız, dargunztarihimizle... Isla-
mı hor gördüler... Laikler, onlar
yönetemedi. Baskı rejimi kullan-
dı. Tek parti rejimi. (s. 68)
- Son padışah Vahdettin'le be-
raberhikfet trajık birşekılde son
buldu. S. 76 . . . .. -
- Iran bakalım Islam dünyası-
na iyı bir örnek olabilecek mi?
Şimdilik iş hayaünda, kurumlar-
da büyük bir dinamızm var. Dün-
yaya açılma var. Demokrasiye
doğru gidiş var. Eğer bu devrim
kısa zamanda kabuklaşmazsa,
bu dinamİTtn bitmezse. (Bir Zıh-
niyerin Çözümlenmesi-lslama
Yeniden Bakmak, s. 139)
- Ümit ederiz. liran Islam dev-
rimi, Islam ve dünya için hayırh
olacakür. Doğu'da yenı bir zih-
niyet değişimine gidebilecek...
Ümit ederiz. Doğu'da bir Japon
örneği gibi bir Iran örneğı görü-
rüz. (Bir Zihniyetin Çözümlen-
mesi-tslama Yeniden Bakmak, s.
148)
TBMM'de uzlasma aranacak
Medeni Yasa tasansı
tartışmaya açılıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Hü-
kümet ortaklan arasında henüz üzerinde
uzlaşmaya vardmayan Medeni Yasa tasa-
nsı için TBMM'de uzlaşma aranacak.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı
Emin Karaa, 1030 maddeden oluşan ta-
sanyı basürarak başta ba- ~ — — • —
rolar olmak üzere ilgili ku-
ruluşlara göndermeye baş-
ladı. Adalet Komisyonu
içinde oluşturulacak alt ko-
misyonda, tasan üzerinde
uzlaşma aranacak. Karaa,
tasan konusunda tüm ilgili
kuruluşlann görüşlerinın
de aknacağını bıldırdı.
Hükümet ortaklanndan
MHP, Medeni Yasa Tasan- mmm
^~"""~"
sı'nın dilini eleşririrken, evlenme yaşı ve
mal rejimi üe ilgili düzenlemelerine de
karşı çıkıyor. 74 yıllık Türk Kanunu Me-
denisi'nin değıştırilmesı sürecindekı ola-
sı uzun tarüşmalar göz önüne ahnarak, ta-
san Adalet Bakanlığı'nm hazırladığı bi-
çimiyle TBMM'ye gönderildi. Tasanya
tarüşmalar ışığında TBMM'de son biçi-
• Emin Karaa,
tasan konusunda
tüm ilgili
kuruluşlann
görüşlerinin
alınacağını
söyledi.
minin verilmesi kararlaşünldı. TB-
MM'ye gönderüen 1030 maddelik tasa-
nnın basıraı da uzun zaman aldı. TBMM
Adalet Komisyonu tarafindan basünlan
gerekçesiyle birUkte toplam 510 sayfadan
oluşan tasan, komisyon üyeleri ve ilgili
— ~ - — — kunıluşlara dağıühnaya
başlandı.
TBMM tatilininsona er-
mesinin ardından, Adalet
Komisyonu içinde bir alt
komisyon oluşturularak
Medeni Yasa Tasansı'nın
tarüşmaya açüması bekle-
niyor. Tasannnı çok kap-
samlı olması ve hükümet
ortaklanndan MHP'nin çe-
~~^~~^~~ şitii itirazlan nedeniyle alt
komisyonun çalışmalannın aylarca süre-
bileceğine dikkat çekildi.
Anlaştınlmış bir dil kullanılan tasan-
da, yabancı hukuk sistemlerinden, özel-
Hkle Alman ve Isviçre hukuklannda ger-
çekleştirilen değişiküklerden esinlenile-
rek kadın-erkek eşıtliğine aykın düzen-
lemeler ayıklandı.
AKAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Ulus Devlet Bittl mi?
Haider'in yan faşist partisinin Avusturya'da ikti-
darortağı olması, özellikle Avrupa Birliği içinde, bir
dizi sorunun tartışılmasına yol açtı. Bruksel; önce-
leri esip gürlüyordu ama, daha sonra daha ılımlı
bir söylemi yeğledi. Bakalım Avnjpa Birliği-Avus-
turya ilişkilerinde nasıl gelişmeler gözleyeceğiz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın ve özellikle Sayın
Başbakanımızın bu konudaki yoaımlan, pek "hoş"
oldu. MHP içinde çok değer verdiğim isimler ol-
duğu gibi, ellerindeki kanı yıkayamamış katiller de
var. Ve bu partinin ortak olduğu hükümetin baş-
kanı, Avusturya'daki koalisyonu eleştirebiliyor. Bu
da yaşamın ilginç bir cilvesi... . -
•••
Bizim kamuoyu, Haider'in "özgür Avusturya
Partisi"n\ (FPÖ) salt ırkçı ve yabancı düşmanı bir
parti olarak görüyor ve bundan dolayı rahatsız olu-
yor. Oysaki FPÖ'nün asıl derdi, Avusturya'nın Av-
rupa Birliği içindeki konumu ve "kendi kaderini
belirieme" konusundaki endişelen ve sıkıntılan.
Bizde "birileri", AB'ye aday olmayı bir zafer ve
başarı olarak değerlendirirken; Avusturya'nın tu-
tuculan, AB'nin egemenlik haklannı zedeleyip ze-
delemediğini tartışıyorlar ve halkın yüzde 27'sinin
desteğıni sağlıyorlar...
Bir Avusturya eğitim kurumunda beş yıl dirsek
çürütmüş biri olarak, Avusturyalılan iyi tanırım ve
severim. Her ne kadar bizim gibi, "Imparatortuk
kokar sefaletimiz" mısralanna uymasa ya da sığ-
masa da; gene de görkemli bir geçmışin nostalji-
sinden sıynlmalan, pek kolay olmaz.
Avusturya, Prusya çeliğini gırtlağında hissede-
ne dek; hem Almanca konuşan halklann liderliği
hayalinden vazgeçmedi, hem de Mukaddes Ro-
ma Germen Imparatorluâu'nun mirasçısı olma id-
diasından. Ancak Almanîmparatorluğu'nun kurul-
ması sonrasında ve ulusçuluk akımının, çokulus-
lu bünyesinde açtığı yaralardan sonra, genişleme
savlanndan vazgeçerek "elındeki koruma'nmder-
dine düştü. Fakat 19. yüzyılın Son çeyreğinde baş-
layan ve 1. Dünya Savaşı'na dek süren bir "altın
devrin" sonrasında, grtgide küçülmeye başladı ve
1. Dünya Savaşı sonrasında, bugünkü sınırianna
çekildi.
Çokuluslu bir imparatorluktan bir ulus devlete
geçmek, pek de kolay olmuyor. Fakat Avustur-
ya'nın durumu bizden çok daha rahattı. Zira, eli-
nin altında, yetişmiş entelektüel ve teknik bir kad-
ro vardı ve 1. Dünya Savaşı'nın tahribatını fazla ya-
şamamıştı. Buna karşılık, 2. Dünya Savaşfnda
Hitler'in peşine takılmanın ağır bedelini odedi ve
çok tahrip oldu.
••*
Lafın ucunu gene kaçırdım ve ulus devletin gü-
nümüzdeki konumu üzerinde durmak niyetiyle
daktilonun başına oturmama karşın, Avusturya'nın
yakın tarihine girmekten kendimi kurtaramadım.
Neyse, şimdi asıl konumuza geri dönelim.
Ulus devlet, kapitalizmin bir ürünüdür ve iç üre-
timi korumak amacıyla, gümrük duvariannı yük-
settmeyi de hedefleri arasına alır. Aslında işin eko}^
nomik boyutu çoktan belirlenmiş ve daha Avrupa
Ekonomik Topluluğu'nun kurulması aşamasında,
çokuluslu şirketler, sermayeye "uluslarüstü" bir
nitelik kazandırmışlardı. AET, sadece çocuğun adı-
nın konulmasıydı.
Daha sonra; Avrupa Birliği'ne geçiş aşaması,
bu işe siyasal bir boyut kazandırmak amacına yö-
nelikti. işte burada, benim ciddi kuşkulanm var.
"Efendim" diyorlar, "Almanya ile Fransa bile ara-
lanndakipsikolojik duvarlan yıktılar. Artık ulus dev-
letin sonu geldi". Acaba mı?..
20. yüzyılın başlannda da benzer bir hava var-
dı. Avrupa devletleri büyük bir refah düzeyi yaka-
lamışlardı ve 2. Enternasyonal'e bağlı emekçiler,
asla birsavaşa izin vermeyeceklerini dile getiriyor-
lardı. Fakat ne oldu? Paylaşım anlaşmazlığından
doğan çatışmalar sonrasında, savaş borazanlan
çalmaya başlayınca, başta işçiler olmak üzere,
herkes silahlan kuşandı.
Ulus devletin sona erdiğini iteri sürenlerin birsa-
vı da "sermayenin uluslararası ve uluslarûstû ni-
telik kazanması". Vallahi, "günaydııın"...
Daha 20. yüzyılın başlannda Lenin, sermayenin
uluslararası niteliğini vurgulamış ve "Emperyalizm
teorisini" bunun üzerine kurmuştu. Tek tek ülke-
lerde kapitalizmin olgunlaşma aşamasına gelme-
mesine karşın, sermayenin dünya çapında emper-
yalizm aşamasına geldiğini ve dünya kapitalizmi-
nin olgunluk aşamasına geldiğini vurgulayarak
"devrim" müjdesini vermişti.
Neredeyse 100 yıl sonra, sermayenin "ulusla-
rüstü niteliği" yeniden keşfedildi...
Çünkü Yeni Dünya Düzeni, (artık nesi yeniyse)
bunun böyle değeriendirilmesini istiyor.
Sağıma soluma baktığım zaman, bazen müthiş
bir yalnızlık paranoyasına kapılıyorum. Ama biraz
kurcalayınca, benzer şeyleri dile getirenleri de oku-
yor ve memnun oluyorum.
Yeni Dünya Düzeni, bizim sesimizi de kısıyor...
Üc dönümlük arazisi düsük bedelle satılmıstı
Topal davasında Kuşadası
Belediyesi suçlu bulundu
Cumhurryjrt I
.fcitapkulûbû I
LATtFSANSÜR
KUŞADASI - Öldürülmesinin ardın-
daki sır perdesi tam olarak aralanamayan
"knmarhaneler krah" Ömer Lütfü To-
pal ın malvarlığı Kuşadası Belediyesi'ni
sıkmtıya soküı. Topal'ın
değeri trilyonlarla ifade
edilen, belediyeden aldığı
denız kıyısmdakı arazisi-
nin saüşı nedeniyle soruş-
tunnaya uğrayan Kuşadası
Belediyesi suçlu bulundu.
Ömer Topal'ın öldürül-
mesi ve çocuklanmn mal
varhğmın tespıtı istemi için
yapüğı başvurunun ardm-
dan, Kuşadası Kaymakam-
l kl bi
• Yıkunkaran
bulunan SÎT
alanındaki
Topal'a ait iş
merkezi de
yıllardır
yıkılamadı.
, ş y
lığı yaklaşık bir yıl önce Topal'a ait ilçe-
deki gaynmenkullerin envanterini çıkar-
dı. 32 kalemlik envanter içinde, oteller-
den denize sıfir arazüere ve villalara bir-
çok gayrimenkul olduğu belirtildi.
Aynca Topal'uı çocuklan Elif ve Mu-
rat ile imam nikâhlı eşi Hilal Birsu Al-
tmtaş arasında yaşanan kavga sonucu bu
malvarhğının tamamen sahipsiz kaldığı
vurgulandı. Topal'm Kuşadası'ndaki
mal variığı arasmda en önemB bölümü
Arslanburnu mevkiindeki 3 dönüm de-
nize stfir arazi oluşnınıyor. Belediyeye
ait olan ve imarplânında yeri ^yeşflalan"
————— olarak belirlenen araziye
1995 yılında önce mecîis
karanyia 3 kat imar izni ve-
rildi. Ardından da arazi 135
milyar gibi çok düşük bir
bedelle Topal'a satılmıstı.
Açdan soruşturma sonu-
cundamüfettişler, Kuşada-
sı Belediyesi'ni suçlu bul-
dular.
Müfettişler, arazinin To-
•—
"~1
^"^~ pal'asaüşmmrayiçbedeün
altında yapıldığını ve yasalara göre öden-
mesi gereken KDV'nin de ödenmediği-
ni saptadılar. Topal'm, Kuşadası Beledi-
yesi'ni sıkmüya sokan bir diğer malvar-
lığmı da, çarşı içindeki Emperyal Iş Mer-
kezi oluşturuyor. Lüks iş meıkeziyle il-
gili Anıtlar Kurulu'nun verdiğı yıkım ka
ran bir nırlü uygulanmıyor.
IMZA GUNÜ —
TAKSİM SERGİ SALONU'NDA
îtfnaî Yann)
M
Konuklarımızla söyleşecek ve kitaplannı
ımzalayacak.
J