27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1ÖŞUBAT2Ö00 PERŞEMBE HABERLER DÜNYADA BUGUN ALt StRMEN Aman Dikkat! ^ Akâeniz insanı duygusaJdır. Duygulan ve dav- ranışlan, öfke ile sevgi arasında kolan vurup durur. Küçücük bir gülümseme onun kalbine kı- vılcımlarsalıp, sevgi harelerini oluştuımaya, bir anlık sessizlik ve somurtma aynı odakta öfke dalgalannı kabartmaya yeter. Ege'nin iki yakasında oturan insanlar bu tür- dendir. Onun için de düşmanlıklarının şiddeti, sevgi- lerinin abartısı da çogu kişiyi şaşırtır, ilişkileri açısından da her zaman yararlı sonuçlar doğur- maz. Türk - Yunan ilişkilerinin iki taraf için de ya- rarlı olan diyalog doğrultusuna girdiği şu dö- nemde bu gerçeği hiç unutmarnak zorundayız. Üstelik, bu ilişkilerin geçmişinde birikmiş bir- çok sorunun hâlâ çözüm beklediği ve hiç kuş- kunuz olmasın iki tarafta da yakınlaşmayı içle- rine sindiremeyen şahinlerin bulunduğu göz önünde bulundurulursa. Sözü edilen çevrelerin bir bölümü, hiç değil- se aşikâr bir biçimde, pişmiş aşa soguk su ka- tıyor görüntüsü vermemek için, en ufak fırsat- ta yeniden seslerini yükseltmek üzere, şimdilik sureti haktan görünürken, bir bölümü de açık bir biçimde, doğan yakınlaşma havasını balta- lamak için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Heıtıalde, Yunan uçaklarının, Limni civannda silahsız eğitim uçuşu yapan Türk jetlerini taciz etmelerini bu çerçeve içinde ele almak gerekir. Neyse ki Türk Genelkurmayı herzamanki so- ğukkanlı tutumuyla, kjşkırtmaya karşılık verme- yerek, tehlikeli birtırmanışın önünü kesmiş bu- lunmaktadır. Zaten doğru davranış da buydu. ••• Basın olarak bize düşen de soğukkanlı dav- ranışlan desteklemek, doğan olumlu havayı bo- zacak kışkırtmalara misillemeyle karşılık veril- mesini istemekten kaçınmaktır. Türkiye ile Yunanistan arasında, düşmanlığın yerini diyaloga bırakmasının karşılıklı olarak bir- den çok nedeni var. Atina, özellikle kimi NATO sırlannın kendi gö- revlileri tarafından Rusya'ya verilmesi, Ameri- kan operasyonlarının haberinin Miloseviç'e ile- tilmesi, Kosova olaylan sırasında NATO uçak- lanna havaalanı verilmemesi ve Ocalan olayın- da suçüstü yakalanmasıyla uluslararası alanda ciddi bir yalnızlığın içine düşmüş bulunuyordu. Üstelik Türkiye'ye biçilen yeni rolde, bu rolü biçenler Ankara'yı, yeni işlevini engelleyecek politik güçlüklerden anndırmayı da istiyorlardı. AB ve ABD'yi arkasına alarak Türkiye'yi sıkış- tırmak politikasını böyle bir ortamda sürdürme- si olanaksızdı Yunanistan'ın. Aynca Atina'nın Avrupa Para Birfiği'ne katıl- mak isteği, kendisini siyasi açıdan gergin bir ha- vadan uzak durmaya zorluyordu. Türkiye ise ilk kez ekonomik karmaşadan çık- ma konusunda irade belirtmiş, yeni rolünü be- nimsemiş ve Avrupa ile bütünieşme konusun- da, kendisine yeşil ışık yakılmasa bile, kimi en- gellerin kaldırılmasından yararlanarak, pek ya- kın bir gelecekte gerçekleşmeyecek vuslat yo- lunda adım atmaya başlamıştı. Böyle bir ortamda Yunanistan ile ilişkilerin ge- liştirilmesinde Ankara'nın da çıkan olduğu ke- sindir. • • • Ama bütün bu olgular, yakınlaşmanın güç ol- duğu önünde ciddi engeller bulunduğu, karşıt- lannın pusuda olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Bu gerçeklerin ışığında, yapılacak en doğru iş, kışkırtmalar karşısında soğukkanlı olarak, karşı tarafı da aynı çizgiye çekmek ve anlaş- mazlıkları küçümsememekie birlikte, her halü- kârda öfkeye kapılmadan, ısrarla diyalog çizgi- sini sürdürmektir. Unutmayalım, politikacılan bu yöne yönelt- mek şimdi daha kolay. Çünkü iki ülke kamu- oyunda da Türk - Yunan gerginliği değil, yakın- laşması prim yapıyor. Demirel'e zalim 1 suçlaması Üniversitede cihat çağnsı EBRU TOKTAR ANKARA-Selçuk Üniversitesi îlahiyat Fakijltesi öğretım üyesi Prof. Dr. İbrahim Sarmış'ın Arapça dil bilgisi dersinde "cihat çağnsT yaptığı belirlendi. Rektör Prof. Abdurrahman Kutlu taraftndan yapılan soruşturma ile üniversiteden atılan Sarmış'ın ders kitabında Başbakan Büknt Ecevit'e "geri zekâlı ve münafik". Cumhurbaşkanı Süleyman Demird'e "zafim" dediğı. "M üslümanlardan kim dhatetznez?Kâfirler başörtûsünü yasaklıyor. Hiçbir raümin. zalime boyun eğmez. tdare, şimdi zaiimlerin dmdedir. Hiçbir mümin, örtöye karşı çıkmaz. Adam geri zekâh ama Başbakan. E> deviet başkanı Allah'a isyan etme. Ancak zalimler başörtüsünü engefler. Devlet henüz adil obnadı" ıladelenne yer verdiği, öğrencileri yönetime başkaldınnalan için loşkırttığı ortaya çıktı. , SeJçuk Üniversitesi - Rcktörü Prof. Kutlu, . irbcacı kadrolara yönelik temizlik operasyonu kapsamında 23 hemşireden sonra 2 araştırma görevlisi, 1 profesör, 1 sağbk teknisyenini daha kamu görevlerinden attı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) üe eşgüdüm halinde çabşan Kutlu, Konya'daki dinci basın taraftndan da hedef gösterilmeye başlandı. Kutlu, ilahiyat fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. îbrahün Sarmış'ın Arapça dil bilgisi dersinde ve hazırladığı kitapta cihat çağnsı yaptığını, Atatörk'e ve devlet başkanlanna küfrettiğini belirledi. Rektör Kutlu, hem kamu görevinden hem da akademik unvanlanndan ihraç ettiği Sarmış'ın bilim adamı olamayacagını belirtti. Sarmış tarafından hazırlanan kitabuı Türkiye Cumhuriyeti'ne, genel ahlaka, gelenek ve göreneklere aykın olduğunu, ülkenin her düzeyindeki yöneticılerine hakaret ettiğini beürten Kutlu, böyle bir mantığın bir biümle bağdaşamayacağını vurguladı. Kanlı şeriatçı terör örgütü Hizbullah'ın beşinci cephaneliği Gaziantep'te ortaya çıkanldı GüneydoğusüahYart Haberleri Servisi - Kanlı terör ör- gütü Hizbullah'ın beşinci cephaneliği de Gaziantep'te ortaya çıkanldı. Polis bu cephaneliği bulmak için kent içinde tam 1500 kilometre yol katetti. Güneydo- ğu'daki beş sığınakta ilk belirlemelere gö- re 1 havan topu, 149 tabanca, 156 Kalaş- nikof, 702 el bombası, 169 roketatar, 25 binden fazla mermi, Kanas suikast silah- lan, MP-5'ler ve Biksilerie çok mıktarda TNT ve patlayıcı bulundu. Örgütün, bir orduyu donatacak kapasi- tedeki 5 cephaneliğinde elde edilen silah ve mühimmatın Iran ve K. Irak üzerinden yurda sokulduğu öne sürüldü. Orgütün Mersin, Ankara ve tstanbul'da da cepha- nelikleri olabileceğini tahmin eden gü- venlik güçleri, çalışmalannı da sürdürü- yor. Hizbullah'ın ilk cephaneliğine Örgütün üst düzey yöneticilerinden Mahmut De- mir'ın ıtıraflanyla ulaşıldı. Polisin, Bat- man kent merkezınde Bağlar Mahalle- si'ndeki bir hücre evine 26 Ocak'ta dü- zenledığı baskında ortaya çıkanlan cep- hanelikte bulunan silahlar şöyle sıralan- dı: "134 tabanca ve bunlara ait şarjör, 26 Kalaşnikof tüfek ve şarjörieri, 1 Uzi mar- ka yan otomariktabanca ve şarjörü, 1 Be- retta marka yan otomatik tabanca, 3 adet d yapımı ekktrikli fünye, 10 ei yapunı a- di fûnve, 1 MKE yapunı taarruz tipi d bombası, 5 ABD yapunı MAK-2 d bom- bası, 1RGD-5 d bombaa, 7 MKE yapunı d bombası, 7 Rus yapımı ei bombası, 12 elektronik saat 9 dinamit lokumu, 3 ke- lepçe,adam kaçırmada çevrevigörmeme- si için kullanılan orijinal siyah gözlük, d yapımı patlayıcı maddeler ile patlayıa maddderin l>nllanılmaq muhafaza, nakil ve depo edflmesi, duvar ve ağaç kesmede kııllanılan patlayıa maddder ile patlayıa maddelerin kuOanım ve oranlannı göste- rir şemaiann bulunduğu dokümanlaıf Orgütün ikinci cephaneliği de Mar- din'in Kızıltepe ilçesinde bulundu. 2Ak- ziyaret Höyüğü yakınlannda abır olarak kullanılan kerpiç bir evin alhnda bulunan sığınakta çuvallann içerisinde ve naylon torbalara sanlı durumda, "1 60 mflimet- retik sahra tipi havan topu, 33 d bomba- sı, 12 MKE tipi gözyaşartıcı bomba,3 boş lav sflahı. 9 Kalaşnikof marka tüfek ve bu tüfeklereait 30şarjör. l?çeşiüiçap vemar- kalarda tabanca ve bunlara ait 21 şarjör, 1MP-5 marka tüfek, 3 ses bombası, 11 d bombası fiinyesi, 1310 Kalaşnikof ve ta- banca mermisi" elde edildi. Hizbullah'ın merkezlerinden Bat- man'da sürdürülen operasyonlarda yaka- lanan 10 kişinin sorgulannda. bu kentte- ki ikinci cephanelik de bulundu. Fatih Mahallesi 3326. Sokak 6 numaralı evde, "1 adet Kalaşnikof marka tüfek, 31 adet d bombası, 3 adet MKE yapımı d bom- bası ateşteme mekanizması, 20 adet ABD yapunı MK-2 savunma tipi d bombasın- da kullanılan ateşleme mekanizması, 10 adet Kanas tüfeğe ait şarjör, topiam 10 bin 50 adet mermi" ele geçinldı. Hizbullah'ın en büyük cephaneliği de bir tesadüf sonucu Şanlıurfa'nuı Hilvan ilçesi Buğur köyü Hozan mezrası Cehen- nem Deresi yakınında bulundu. Ele geçi- rilenler şöyle: "607dbombası,141roketatar,5607^2 mm çapiı Takarov mermisi. 325 işaret fi- şeği, 326 savunma tipi d bombası, 281 ta- arruz tipi el bombası. 128 roket sevkmer- misi 11 bin Kalaşnikof mermisi, 47 Ka- laşnikof kasaturası, 12 hücunı yeleği ve64 Makarov mermisi, 80 7.62 mm çapu Bik- sJfişeğL" Şeriatçı örgütün soncephaneliği de Ga- ziantep'te ortaya çıkanldı. Örgütün Gazi- antep sorumiusu Sadık Ardan'ın beraber yaşadıgı AdfleÇiçek üzenne kayıtlı bir ev ortaya çıkanldı. Binada, önceki akşam sa- atlerinden itibaren arama yapıldı. Burada yapılan aramada, ilk belirlemelere göre "Kalaşnikof marka uzun namluhı 120 tü- fek, 28 roketatar, Kanas, Bfltsi, G-l, G-3 süahlar ile bol miktarda bomba, patiayı- cı, TNT kanbt, patlayıa donanımı, askeri hryafeti anımsatan giysikr,dürbün ve ben- zeri mühimmat' 1 ele geçirildi. Güvenlik bınmleri, Güneydoğu'daki cephaneüklerin örgütün, 2000 yılı or- talannda "cihada haarlanmak" amacıy- la depoladığuıa dikkat çektıler. Şeriatçı terönstlerin Mersin. Ankara ve Istan- bul'da da cephanelikleri olabileceği istih- baratını alan polis, bu kentlerde çalış- malannı sürdürüyor. Hizbullah operasyonları Batman <da 29 faili meçhul aydınlatıldı Yurt Haberleri Servisi - Hizbullah operasyorüan de- rinleştirildikçe şeriatçı örgü- tün işledigi cinayeüer de ay- dnıhğa kavuşuyor. Bat- man'da 29 faüi meçhul olay aydınlatüırken, DEP Millet- vekılı Mehmet Sincar cina- yetine kanşan 4 kişinin ya- kalandığı açıklandı. Gazian- tep'te yakalanan üç Hizbul- lah tetikçisınin, 2000'e Doğ- ru Dergisı Diyarbakır Tenı- silcisi Hafit GöngeB ile Öz- gür Gündem Gazetesı Diyar- bakır Büro Sefı Hafiz Akde- mir'ı de öldürdükleri belir- lendi. Ceylanpınardaki ope- rasyonda Şeyho Bayol'un yargısız ınfaz edıldığı iddi- alanyla ilgüı soruşturma de- vam ediyor. Batman Emnıyet Müdürii Muzaffer Erkan, 4 Eylül 1993 günü öldürülen DEP Mılletvekili Mehmet Sincar cınayetınde de yeni geiişme- ler olduğunu söyledi. Türki- ye genehnde Hizbullah'a yö- neük operasyonlar kapsa- mında Mardin bağlannsı bu- lunan çok sayıda örgüt men- subunun Ankara, Konya ve Izmir'de yakalanarak Bat- man'a getınldıgıni bildiren Erkan, Konya dan getırilen adım açıklamadığı Hizbul- lahçının Mehmet Sincarola- yı ile ilgih yeni bilgiler ver- dığını söyledi. Batman'da Hizbullah'ın gerçekleştirdiği, aralannda cinayetlerin de bulunduğu 29 faılı meçhul eylemin aydınla- tıldığmı anlatan Erkan, ope- rasyonlarda 34 kişinintutûk- landığını vurguladı. Erkan, Batman'da6 yıl önce öldürü- len bir kişinin cesedinin bu- lunduğunu, bu cesedın kım- lik tespıtı için Istanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi- ğını bildirdi. Mardın'de Hüseyin\«ioğ- In'nun 6 yıl süreyle kaldığı ve"\%üoğta'nuııTaht''ola- rak adlandınlan Teker Ma- hallesi 39'uncu sokak 26 nu- marah evde polis tarafından kazı çahşmalan başlatıldı. Vehoğlu'nun kaldığı sırada evin güvenlik kameralanyla donanldığinı beürten Mardin Emniyet Müdürü Ozdemir Gürsu, evde toprakalonagö- müldüğü sanılan bilgi ve bel- geler arandığını belırtti. Önceki gün Gaziantep Te- rörle Mücadele ekipleri tara- fından Diyarbakır'a getirifc- rek Emniyet'e teshm edilen, AbdubametSakık'ınkarille- rinden Hizbullahçı tetikçiler "Fatih" kod adlı Fuat Baka, "Kudbettin"kodaduAbdul- kerim Kaya ile Mehmet Fay- sal Bozkuş, geniş güvennk önlemlen altında dün sabah saat 09.30 sıralannda Diyar- bakır DGM Savcüığı'na ge- nrildiler. Burada bir süre sor- gulanan şeriatçı teröristler, daha sonra DGM Savcısı Te- oman Toraman gözetımınde kentın değişik yerlerinde iş- ledikleri 7 cinayet, 2 yarala- ma ve bir de Menzil Kitabe- vi'nin kurşunlanması eylem- lerini nasıl gerçekleştirdikle- rini anlattılar. Samklar, 7 ki- şiyi PKK'Ii olduklan gerek- çesiyleöldürdüklerini, eylem tahmaüannı ise MahmutKa- ya'nın verdiğini söylediler. Hızbullahçı tetikçilerin öl- dürdüklen kişilerarasında 19 Şubat 1992 tarihide katledi- len2000'eDogru Dergisi Di- yarbalar Temsilcisi Haİit Güngen, 8 Haziran 1992 yı- hnda öldürülen Özgûr Gün- dem Gazetesi Diyarbakır Bü- ro Şefi Hafız Akdemir ile Sıddık lurhalı, Eşref Yaşar, Musa Kaya, Azad önen ve Abdulbaki Karakoçdabulu- nuyor. Samklar aynca aynı tarihte Hamza Yûksd. Zdd Gür, Mustafa Sank ve Meh- met Sıddık Hdana run yara- lanması eylemlerinden so- rumlu tutuluyor. tĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN '• y. \ -j Itirafcılar yalanlıyor İranUan Hizbullah bakanlığı MAHMUT ORAL Bölgenin ekonomik ve sosyal sorunlan iki gün süreyle masaya yatınldı OHACi kaldırma lıazu-lığı • MGK Genel Sekreter Başyardımcısı Korgeneral îlker Başbuğ ile Içişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Karabilgin, OHAL bölgesinde 5 ü ile mücavir il statüsündeki 6 ilin valileriyle birlikte iki gün süren bir toplantı yaptı. DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Milh Güvenlik Kurulu (MGK); bölgede uzun zamandan bu yana gerileyen terör nedeniyle ortaya çıkan olumlu havanın bölgenin gelişmesine daha çok etki sağlaması amacıyla çalışmalannı hızlandırdı. MGK Genel Sekreter Başyardımcısı Korgeneral Üker Başbuğ ile Içişleri Bakanlığı Müsteşar Yarduncısı Ahmet Karabilgin, bu amaçla OHAL Bölgesi'nde 5 il ile mücavir il statüsündeki 6 ilin valileriyle birlikte iki gün süren bir toplantı yaptı. Bölgenin ekonomik ve sosyal sorunlannın ele abndığı toplantının ilki Olağanüstü Hal Bölge Valisi Gökhan Aydıner başkanlığmda Diyarbakır Valiliği toplantı salonunda önceki gün yapıldı. Üa gün süren toplantıya Diyarbalor, Batman, Siirt, Mardin, Bingöl, Şırnak, Hakkâri, Tunceli, Van, Muş ve Bitlis valileriyle birlikte MGK Genel Sekreter Başyardımcısı Korgeneral llker Başbuğ ve Içişleri Bakanlığı Müsteşar Yarduncısı Ahmet Karabilgin de katıldı. Toplantıda bölgenin acil çözüme gereksinimi olan eğitim, sağlık, ulaşım gibi altyapı sorunlannm yanı sıra giderek gerileyen terör ortamnun yeniden yeşermemesi için almması gereken tedbirlerin görüşüldüğü - bildirildi. Toplantıda; bölgenin " " ekonomik ve sosyal açıdan kalkınmasının hızlandınhnası için çözüm önerilerinin taröşıldığı öğrenildi. Toplantıda aynca koruculuk sisteminin kaldmhnası, bölge genelindeki kentlerin OHAL uygulamasuun kaldınlmasına hazar olup olmadıklan konulannm da ele ahndığı kaydedildi. Öte yandan toplantıda ortaya atılan görüş ve önerilerin rapor haline getirilerek üst düzey devlet kurumlanna iletileceği belirtildi. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantı bitiminde •herhangi bir açıklama yapıhnadı. DİYARBAKIR- Hizbullah'a verdiği des- teğı her firsatta reddeden Iran'ı şeriatçı örgüt içinden çıkan itirafçılar yalanlıyor Batman Jandarma Alay Komutanhğı'na kendiliğin- den teslım olan "Mûshım" kod adlı Mehmet Fadrilsjk. ifadesinde tran'ın Hizbullah'ı yay- mak için bir u Hizbullah Bakanhğı'' kurduğu- nu söyledi. Işık,"tran, 1981 >ıhndan itibaren Suriye, Irak, Filistin. Lübnan'da, yakm za- mandaiseTürkiye, Bosna-Hersek\e Arnavnt- hıkgibiulkderdeFlizfoullah'ıy'ay'makaıııaay- h her türiü destegj lermektedir" dedı. Hizbullah itirafçısı Işık, Batman Jandarma Alay Komutanlığı'na verdiği ifadede şeriatçı örgütün tran baglantısını şöyle açıkladı: "Hizbullah. 1973 ydında Tahranda tutuk- landığı cezae\inde ölen Ayetullah Mahmut Gaffantarafindantemelianlandiııibirhare- ketobrakdoğmuş, 1978-79yıtonuda tran'da Ayetullah Humey-nı'vi iküdara sürüklejtrtk kepçBnıi tspatiamtş Islami5tr örgüttur. Bu te- rör Srgütü, başta tran ohnak üzere dş üflte- lerden çok yardun ahnaktadır. Ancak Iran'm Hizbulah'i yaymak ve HizbuHa&'ı destekfe- mek maksadı ile bir bakanlık' kurduğunu, Hizbullah'ın Iran'ın dış konsolosluldar le bü- yükelciiklerini karargâh olarak kuDandığmı, bo ülkdere çok büyük miktarda para aktar- dığnu.turistik amaçh olarak tran'a beK grup- larhalindegezidüzenlediğiııi, kabid^un ev ve cami toplanblannda dırvTnuştum. tran, 1981 yrimdanitibarenMüsiümanhaDdann yaşadı- ğı Ortadoğu ülkderinden Suriyç, Irak, Füs- tin, Lübnan'da, yakm zamanda ise Türkiye, Bosna-Hersek ve Arnavuthık gibi ülke top- rakiarmda Hizbullah'ı >a>mak amacrvia her türiü desteği wrmektedhf Hizbullah'ın dığer itirafçılanndan "Hüse- yin" kod adlı Abdulbaki Öz de ifadesinde ör- gütün Iran ile direkt iüşkisine dikkat çekti. Hizbullah'a yönelik operasyonlarda adı ön plana çıkan bir başka itirafçı. örgüt içerisin- de "Fuat, Haa AH" ve "Abduuah" kod ad- lannı kullanan Abduiaziz Tunç ise ifadesin- de, 1988 yüı mayıs ayında, şu anda Diyarba- lar E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan örgü- tün üst düzey yönetıcılennden Edip Gümüş ile birükte bilmedikleri bir ülkeye gıtnıe ka- ran çıktığıru anlattı. Tunç, şöyle devam etti: "Burada bizi Cemal adh bir cemaat men- subu karşuadL Otobüslere binerek Başkak i- çesine 10 ldlometre kala araçlardan ind&.Ya- ya olarak Iran sınınna doğru bir köye gekfik. Bu köyde bize rehbertik edecek şahıs da ka- ükhktan sonra Kclereşe denilen Iran köyüne \-anhk. Bu köyde bizi "Iran Devrim Muhafiz Komutanı Resul' adh şahıs tesom akfa. Son- ra Tahran'ageldik. Türkiye BüyüketçiMği ya- laniannda raks bir villaya yerkştirfldik. Son- ra burava Hüseyın Vehoğlu da gekfi. Biz bu- rada bir ay boyunca tran vetkilikrinden 'as- keri ve siyasi eğitim' aJdık. Eğitimm pratiği için bizi adını bttmediğmı dağ kesimüıe gö- türdüler. Buranın >asak bölge olduğunu ha- nrhyorum. Bu bölğeye tranh >etkflfler görev- Klerle konuştuktan sonra giriş yapdk." Necmettin Erbakan, FP kongresi için devreye girdi Kutan'ın yerine isrrn aranıyor SEBAHATKARAKOYUN ANKARA- FP'nin 14 Mayıs'taya- pılacak olan kongresi öncesinde lider arayışlan hız kazamrken kapatılan RP'nin siyasi yasaklı Genel Başkam Necmettin Erbakan'ın da son dönem- de parti içinde ve kamuoyunda yıpra- nan Recai Kutan'a altematıf isım ara- yışmda olduğu öne sürüldü. Erba- kan'ın kendisine yakın bazı milletvekilleriyle yap- tığı görüşmeler sırasında Istanbul II Başkanı Nu- man Knrtulmuş'un isminden söz ettiği ve nabız yokladığı beürtildL FP'nin kurucu Genel Başkam tsmail Alpte- kin'den Erbakan'uı önerisi üzerine ve muhalifle- rin de desteğiyle iki yıl önce görevi devralan Re- cai Kutan'a karşı parti içinde oluşan cephe geniş- lerken alternatif isim arayışlan da hızlandı. Kendilerini "Yenilikçiler" olarak isimlendiren muhalifler bu grubun önderi konumundaki Kay- seri milletvekili AbduDah Gül ile Manisa millet- vekılı Bülent Annçın adayhğı konusundaki tar- üşmalan sürdürerek tek bir adayla kongreye git- me planlan yaparken Erbakan yanlısı gelenekçi- ler de Kutan'ın yerine alternatif anyor. FP kulislerinde Erbakan'ın kendisi- ne yakm milletvekilleriyle yapüğı gö- rüşmeler sırasında partinin içinde bu- lunduğu durumdan nasıl kurtulabile- ceği yönünde önerilerinin yanı sıra ge- nel başkanhk konusunda danabız yok- ladığı belirtiliyor. Erbakan'm görüş- meleri sırasında "Numan Kurtuhnuş ismine nasıl bakarsnuz" sorusunu yö- nelttiği öğrenildi. FP'nin kuruluşundan sonra il başkanı olarak atanan ve geçen aylarda yapılan il kongresinde muhaliflerin adayun büyük farkla ye- nilgiye uğratarak yeniden il başkanhğına seçilen Numan Kurtulmuş'un Erbakan'm prenslerinden olduğu belirtiliyor. FP'de Kutan'a yakınlığıyla bilinen milletvekil- leri de Numan Kurtulmuş'un alternatif bir isim olarak kongre öncesi gündeme getirilebileceğine dikkat çekiyorlar. FP'de genel merkeze yakm bir milletvekili Kurtulmuş'un milletvekili olmaması- nın bir dezavantaj olarak değerlendirihnemesi ge- rektiğini savunarak geçmişte SHP'de böyle bir de- neyim yaşandığına ve Murat Karayalçm'ın genel başkan seçildiğine dikkat çekti. TBMM Başkanı Akbulut: Hukuki sürec tamamlansın Kavakçı'nın itirazı beklenecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanlığı, FP'den Istanbul Milletvekili seçilen Merve Kavak- çı'nın Türk yuttaşhğmı kaybettiğine Uişkin Bakanlar Kurulu karanna iti- razımn Danıştay tarafından reddedil- mesine karşuı, "temyiz'' aşamasırun beklenmesini kararlaştırdı. TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut, Danıştay karanna karşın, Kavakçı'nm karara itiraz hakkımn bulunduğunu bildire- rerek bu sürecin de bekleneceğini bildirdi. Da- nıştay Başkanı Erol Çırakman, Kavakçı'nm ev- ülik yoluyla Türk vatandaşlığına kabul edihnesi durumunda milletvekilliği sıfatmı kazanamaya- cağını vurguladı. TBMM Başkanlığı, temyiz sonucunda da Ka- vakçı'nm istemi reddedilirse, oylamaya başvur- madan "Türk >Tirttaşhğnu kay bettiği gerekçe- siyle nıületveküliğinin düştüğü" yönünde genel kûrula bilgi vermekle yetinecek. TBMM, Ba- kanlar Kurulu nun "Türk vurttaşhğmı kaybetti- ği" yönündeki karan ve Danıştay'ın da bunu onamasına karşın, temyiz sonuçlanana kadar Kavakçı ile ilgili yeni bir işlem yapmayacak. Bakanlar Kurulu karanyla birlikte, Kavakçı'nm milletvekilliğine üışkin özlük haklanmn ödenmesini de dur- duran Meclis Başkanlığı, şimdi de itiraz aşamasuu bekleme karan aldı. Meclis, Kavakçı'nm evlenerek yeni- den Türk yurttaşlığına geçtiği gerek- çesiyle, özlük haklanmn ödenmesi- ne ilişkin başvoırusuna da "yargı aşa- ması sürdüğü ve evlifiğin Bakanlar Kurulu karanndan sonra olması" nedeniyle olumsuz yanıt vermişti. TBMM Başkam Yıldınm Akbulut gazetecilerin sorulan üzerine, Damştay karanna karşın temyiz aşa- masmın bekleneceğini bildirdi. Akbulut, "Bazı hukukçular temyize gkfihne- den, sonucu beklenmeden bir sonuca vanlabflir görüşünde. Sizin görüşünüz nedh"" sorusu üze- rine de "Benim hukuk anlayışıma göre yargı ka- rannın kesinleşmesi gerekir" dedi. Akbulut söz- lerini şöyle sürdürdü: "Türkiye bir hukuk dev- letidir. Herkes. hukuki yollann rümünü kuilan- ma hakkını haizdir. Dava lehine teceUi etmezse, bu meselenin TBMVl'ye bildirilmesinden ibaret olacakbr diye düşünüyonım."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle