Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1ÖŞUBAT2Ö00 PERŞEMBE
HABERLER
DÜNYADA BUGUN
ALt StRMEN
Aman Dikkat! ^
Akâeniz insanı duygusaJdır. Duygulan ve dav-
ranışlan, öfke ile sevgi arasında kolan vurup
durur. Küçücük bir gülümseme onun kalbine kı-
vılcımlarsalıp, sevgi harelerini oluştuımaya, bir
anlık sessizlik ve somurtma aynı odakta öfke
dalgalannı kabartmaya yeter.
Ege'nin iki yakasında oturan insanlar bu tür-
dendir.
Onun için de düşmanlıklarının şiddeti, sevgi-
lerinin abartısı da çogu kişiyi şaşırtır, ilişkileri
açısından da her zaman yararlı sonuçlar doğur-
maz.
Türk - Yunan ilişkilerinin iki taraf için de ya-
rarlı olan diyalog doğrultusuna girdiği şu dö-
nemde bu gerçeği hiç unutmarnak zorundayız.
Üstelik, bu ilişkilerin geçmişinde birikmiş bir-
çok sorunun hâlâ çözüm beklediği ve hiç kuş-
kunuz olmasın iki tarafta da yakınlaşmayı içle-
rine sindiremeyen şahinlerin bulunduğu göz
önünde bulundurulursa.
Sözü edilen çevrelerin bir bölümü, hiç değil-
se aşikâr bir biçimde, pişmiş aşa soguk su ka-
tıyor görüntüsü vermemek için, en ufak fırsat-
ta yeniden seslerini yükseltmek üzere, şimdilik
sureti haktan görünürken, bir bölümü de açık
bir biçimde, doğan yakınlaşma havasını balta-
lamak için ellerinden geleni yapmaktadırlar.
Heıtıalde, Yunan uçaklarının, Limni civannda
silahsız eğitim uçuşu yapan Türk jetlerini taciz
etmelerini bu çerçeve içinde ele almak gerekir.
Neyse ki Türk Genelkurmayı herzamanki so-
ğukkanlı tutumuyla, kjşkırtmaya karşılık verme-
yerek, tehlikeli birtırmanışın önünü kesmiş bu-
lunmaktadır.
Zaten doğru davranış da buydu.
•••
Basın olarak bize düşen de soğukkanlı dav-
ranışlan desteklemek, doğan olumlu havayı bo-
zacak kışkırtmalara misillemeyle karşılık veril-
mesini istemekten kaçınmaktır.
Türkiye ile Yunanistan arasında, düşmanlığın
yerini diyaloga bırakmasının karşılıklı olarak bir-
den çok nedeni var.
Atina, özellikle kimi NATO sırlannın kendi gö-
revlileri tarafından Rusya'ya verilmesi, Ameri-
kan operasyonlarının haberinin Miloseviç'e ile-
tilmesi, Kosova olaylan sırasında NATO uçak-
lanna havaalanı verilmemesi ve Ocalan olayın-
da suçüstü yakalanmasıyla uluslararası alanda
ciddi bir yalnızlığın içine düşmüş bulunuyordu.
Üstelik Türkiye'ye biçilen yeni rolde, bu rolü
biçenler Ankara'yı, yeni işlevini engelleyecek
politik güçlüklerden anndırmayı da istiyorlardı.
AB ve ABD'yi arkasına alarak Türkiye'yi sıkış-
tırmak politikasını böyle bir ortamda sürdürme-
si olanaksızdı Yunanistan'ın.
Aynca Atina'nın Avrupa Para Birfiği'ne katıl-
mak isteği, kendisini siyasi açıdan gergin bir ha-
vadan uzak durmaya zorluyordu.
Türkiye ise ilk kez ekonomik karmaşadan çık-
ma konusunda irade belirtmiş, yeni rolünü be-
nimsemiş ve Avrupa ile bütünieşme konusun-
da, kendisine yeşil ışık yakılmasa bile, kimi en-
gellerin kaldırılmasından yararlanarak, pek ya-
kın bir gelecekte gerçekleşmeyecek vuslat yo-
lunda adım atmaya başlamıştı.
Böyle bir ortamda Yunanistan ile ilişkilerin ge-
liştirilmesinde Ankara'nın da çıkan olduğu ke-
sindir.
• • •
Ama bütün bu olgular, yakınlaşmanın güç ol-
duğu önünde ciddi engeller bulunduğu, karşıt-
lannın pusuda olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Bu gerçeklerin ışığında, yapılacak en doğru
iş, kışkırtmalar karşısında soğukkanlı olarak,
karşı tarafı da aynı çizgiye çekmek ve anlaş-
mazlıkları küçümsememekie birlikte, her halü-
kârda öfkeye kapılmadan, ısrarla diyalog çizgi-
sini sürdürmektir.
Unutmayalım, politikacılan bu yöne yönelt-
mek şimdi daha kolay. Çünkü iki ülke kamu-
oyunda da Türk - Yunan gerginliği değil, yakın-
laşması prim yapıyor.
Demirel'e zalim
1
suçlaması
Üniversitede
cihat çağnsı
EBRU TOKTAR
ANKARA-Selçuk
Üniversitesi îlahiyat
Fakijltesi öğretım üyesi
Prof. Dr. İbrahim
Sarmış'ın Arapça dil
bilgisi dersinde "cihat
çağnsT yaptığı
belirlendi. Rektör Prof.
Abdurrahman Kutlu
taraftndan yapılan
soruşturma ile
üniversiteden atılan
Sarmış'ın ders kitabında
Başbakan Büknt
Ecevit'e "geri zekâlı ve
münafik".
Cumhurbaşkanı
Süleyman Demird'e
"zafim" dediğı.
"M üslümanlardan kim
dhatetznez?Kâfirler
başörtûsünü yasaklıyor.
Hiçbir raümin. zalime
boyun eğmez. tdare,
şimdi zaiimlerin
dmdedir. Hiçbir mümin,
örtöye karşı çıkmaz.
Adam geri zekâh ama
Başbakan. E> deviet
başkanı Allah'a isyan
etme. Ancak zalimler
başörtüsünü engefler.
Devlet henüz adil
obnadı" ıladelenne yer
verdiği, öğrencileri
yönetime
başkaldınnalan için
loşkırttığı ortaya çıktı.
, SeJçuk Üniversitesi
- Rcktörü Prof. Kutlu,
. irbcacı kadrolara
yönelik temizlik
operasyonu kapsamında
23 hemşireden sonra 2
araştırma görevlisi, 1
profesör, 1 sağbk
teknisyenini daha kamu
görevlerinden attı.
Yükseköğretim
Kurulu (YÖK) üe
eşgüdüm halinde çabşan
Kutlu, Konya'daki dinci
basın taraftndan da
hedef gösterilmeye
başlandı.
Kutlu, ilahiyat fakültesi
öğretim üyesi Prof. Dr.
îbrahün Sarmış'ın
Arapça dil bilgisi
dersinde ve hazırladığı
kitapta cihat çağnsı
yaptığını, Atatörk'e ve
devlet başkanlanna
küfrettiğini belirledi.
Rektör Kutlu, hem
kamu görevinden hem
da akademik
unvanlanndan ihraç
ettiği Sarmış'ın bilim
adamı olamayacagını
belirtti. Sarmış
tarafından hazırlanan
kitabuı Türkiye
Cumhuriyeti'ne, genel
ahlaka, gelenek ve
göreneklere aykın
olduğunu, ülkenin her
düzeyindeki
yöneticılerine hakaret
ettiğini beürten Kutlu,
böyle bir mantığın bir
biümle
bağdaşamayacağını
vurguladı.
Kanlı şeriatçı terör örgütü Hizbullah'ın beşinci cephaneliği Gaziantep'te ortaya çıkanldı
GüneydoğusüahYart Haberleri Servisi - Kanlı terör ör-
gütü Hizbullah'ın beşinci cephaneliği de
Gaziantep'te ortaya çıkanldı. Polis bu
cephaneliği bulmak için kent içinde tam
1500 kilometre yol katetti. Güneydo-
ğu'daki beş sığınakta ilk belirlemelere gö-
re 1 havan topu, 149 tabanca, 156 Kalaş-
nikof, 702 el bombası, 169 roketatar, 25
binden fazla mermi, Kanas suikast silah-
lan, MP-5'ler ve Biksilerie çok mıktarda
TNT ve patlayıcı bulundu.
Örgütün, bir orduyu donatacak kapasi-
tedeki 5 cephaneliğinde elde edilen silah
ve mühimmatın Iran ve K. Irak üzerinden
yurda sokulduğu öne sürüldü. Orgütün
Mersin, Ankara ve tstanbul'da da cepha-
nelikleri olabileceğini tahmin eden gü-
venlik güçleri, çalışmalannı da sürdürü-
yor.
Hizbullah'ın ilk cephaneliğine Örgütün
üst düzey yöneticilerinden Mahmut De-
mir'ın ıtıraflanyla ulaşıldı. Polisin, Bat-
man kent merkezınde Bağlar Mahalle-
si'ndeki bir hücre evine 26 Ocak'ta dü-
zenledığı baskında ortaya çıkanlan cep-
hanelikte bulunan silahlar şöyle sıralan-
dı:
"134 tabanca ve bunlara ait şarjör, 26
Kalaşnikof tüfek ve şarjörieri, 1 Uzi mar-
ka yan otomariktabanca ve şarjörü, 1 Be-
retta marka yan otomatik tabanca, 3 adet
d yapımı ekktrikli fünye, 10 ei yapunı a-
di fûnve, 1 MKE yapunı taarruz tipi d
bombası, 5 ABD yapunı MAK-2 d bom-
bası, 1RGD-5 d bombaa, 7 MKE yapunı
d bombası, 7 Rus yapımı ei bombası, 12
elektronik saat 9 dinamit lokumu, 3 ke-
lepçe,adam kaçırmada çevrevigörmeme-
si için kullanılan orijinal siyah gözlük, d
yapımı patlayıcı maddeler ile patlayıa
maddderin l>nllanılmaq muhafaza, nakil
ve depo edflmesi, duvar ve ağaç kesmede
kııllanılan patlayıa maddder ile patlayıa
maddelerin kuOanım ve oranlannı göste-
rir şemaiann bulunduğu dokümanlaıf
Orgütün ikinci cephaneliği de Mar-
din'in Kızıltepe ilçesinde bulundu. 2Ak-
ziyaret Höyüğü yakınlannda abır olarak
kullanılan kerpiç bir evin alhnda bulunan
sığınakta çuvallann içerisinde ve naylon
torbalara sanlı durumda, "1 60 mflimet-
retik sahra tipi havan topu, 33 d bomba-
sı, 12 MKE tipi gözyaşartıcı bomba,3 boş
lav sflahı. 9 Kalaşnikof marka tüfek ve bu
tüfeklereait 30şarjör. l?çeşiüiçap vemar-
kalarda tabanca ve bunlara ait 21 şarjör,
1MP-5 marka tüfek, 3 ses bombası, 11 d
bombası fiinyesi, 1310 Kalaşnikof ve ta-
banca mermisi" elde edildi.
Hizbullah'ın merkezlerinden Bat-
man'da sürdürülen operasyonlarda yaka-
lanan 10 kişinin sorgulannda. bu kentte-
ki ikinci cephanelik de bulundu. Fatih
Mahallesi 3326. Sokak 6 numaralı evde,
"1 adet Kalaşnikof marka tüfek, 31 adet
d bombası, 3 adet MKE yapımı d bom-
bası ateşteme mekanizması, 20 adet ABD
yapunı MK-2 savunma tipi d bombasın-
da kullanılan ateşleme mekanizması, 10
adet Kanas tüfeğe ait şarjör, topiam 10
bin 50 adet mermi" ele geçinldı.
Hizbullah'ın en büyük cephaneliği de
bir tesadüf sonucu Şanlıurfa'nuı Hilvan
ilçesi Buğur köyü Hozan mezrası Cehen-
nem Deresi yakınında bulundu. Ele geçi-
rilenler şöyle:
"607dbombası,141roketatar,5607^2
mm çapiı Takarov mermisi. 325 işaret fi-
şeği, 326 savunma tipi d bombası, 281 ta-
arruz tipi el bombası. 128 roket sevkmer-
misi 11 bin Kalaşnikof mermisi, 47 Ka-
laşnikof kasaturası, 12 hücunı yeleği ve64
Makarov mermisi, 80 7.62 mm çapu Bik-
sJfişeğL"
Şeriatçı örgütün soncephaneliği de Ga-
ziantep'te ortaya çıkanldı. Örgütün Gazi-
antep sorumiusu Sadık Ardan'ın beraber
yaşadıgı AdfleÇiçek üzenne kayıtlı bir ev
ortaya çıkanldı. Binada, önceki akşam sa-
atlerinden itibaren arama yapıldı. Burada
yapılan aramada, ilk belirlemelere göre
"Kalaşnikof marka uzun namluhı 120 tü-
fek, 28 roketatar, Kanas, Bfltsi, G-l, G-3
süahlar ile bol miktarda bomba, patiayı-
cı, TNT kanbt, patlayıa donanımı, askeri
hryafeti anımsatan giysikr,dürbün ve ben-
zeri mühimmat'
1
ele geçirildi.
Güvenlik bınmleri, Güneydoğu'daki
cephaneüklerin örgütün, 2000 yılı or-
talannda "cihada haarlanmak" amacıy-
la depoladığuıa dikkat çektıler. Şeriatçı
terönstlerin Mersin. Ankara ve Istan-
bul'da da cephanelikleri olabileceği istih-
baratını alan polis, bu kentlerde çalış-
malannı sürdürüyor.
Hizbullah operasyonları
Batman <da 29 faili
meçhul aydınlatıldı
Yurt Haberleri Servisi -
Hizbullah operasyorüan de-
rinleştirildikçe şeriatçı örgü-
tün işledigi cinayeüer de ay-
dnıhğa kavuşuyor. Bat-
man'da 29 faüi meçhul olay
aydınlatüırken, DEP Millet-
vekılı Mehmet Sincar cina-
yetine kanşan 4 kişinin ya-
kalandığı açıklandı. Gazian-
tep'te yakalanan üç Hizbul-
lah tetikçisınin, 2000'e Doğ-
ru Dergisı Diyarbakır Tenı-
silcisi Hafit GöngeB ile Öz-
gür Gündem Gazetesı Diyar-
bakır Büro Sefı Hafiz Akde-
mir'ı de öldürdükleri belir-
lendi. Ceylanpınardaki ope-
rasyonda Şeyho Bayol'un
yargısız ınfaz edıldığı iddi-
alanyla ilgüı soruşturma de-
vam ediyor.
Batman Emnıyet Müdürii
Muzaffer Erkan, 4 Eylül
1993 günü öldürülen DEP
Mılletvekili Mehmet Sincar
cınayetınde de yeni geiişme-
ler olduğunu söyledi. Türki-
ye genehnde Hizbullah'a yö-
neük operasyonlar kapsa-
mında Mardin bağlannsı bu-
lunan çok sayıda örgüt men-
subunun Ankara, Konya ve
Izmir'de yakalanarak Bat-
man'a getınldıgıni bildiren
Erkan, Konya dan getırilen
adım açıklamadığı Hizbul-
lahçının Mehmet Sincarola-
yı ile ilgih yeni bilgiler ver-
dığını söyledi.
Batman'da Hizbullah'ın
gerçekleştirdiği, aralannda
cinayetlerin de bulunduğu 29
faılı meçhul eylemin aydınla-
tıldığmı anlatan Erkan, ope-
rasyonlarda 34 kişinintutûk-
landığını vurguladı. Erkan,
Batman'da6 yıl önce öldürü-
len bir kişinin cesedinin bu-
lunduğunu, bu cesedın kım-
lik tespıtı için Istanbul Adli
Tıp Kurumu'na gönderildi-
ğını bildirdi.
Mardın'de Hüseyin\«ioğ-
In'nun 6 yıl süreyle kaldığı
ve"\%üoğta'nuııTaht''ola-
rak adlandınlan Teker Ma-
hallesi 39'uncu sokak 26 nu-
marah evde polis tarafından
kazı çahşmalan başlatıldı.
Vehoğlu'nun kaldığı sırada
evin güvenlik kameralanyla
donanldığinı beürten Mardin
Emniyet Müdürü Ozdemir
Gürsu, evde toprakalonagö-
müldüğü sanılan bilgi ve bel-
geler arandığını belırtti.
Önceki gün Gaziantep Te-
rörle Mücadele ekipleri tara-
fından Diyarbakır'a getirifc-
rek Emniyet'e teshm edilen,
AbdubametSakık'ınkarille-
rinden Hizbullahçı tetikçiler
"Fatih" kod adlı Fuat Baka,
"Kudbettin"kodaduAbdul-
kerim Kaya ile Mehmet Fay-
sal Bozkuş, geniş güvennk
önlemlen altında dün sabah
saat 09.30 sıralannda Diyar-
bakır DGM Savcüığı'na ge-
nrildiler. Burada bir süre sor-
gulanan şeriatçı teröristler,
daha sonra DGM Savcısı Te-
oman Toraman gözetımınde
kentın değişik yerlerinde iş-
ledikleri 7 cinayet, 2 yarala-
ma ve bir de Menzil Kitabe-
vi'nin kurşunlanması eylem-
lerini nasıl gerçekleştirdikle-
rini anlattılar. Samklar, 7 ki-
şiyi PKK'Ii olduklan gerek-
çesiyleöldürdüklerini, eylem
tahmaüannı ise MahmutKa-
ya'nın verdiğini söylediler.
Hızbullahçı tetikçilerin öl-
dürdüklen kişilerarasında 19
Şubat 1992 tarihide katledi-
len2000'eDogru Dergisi Di-
yarbalar Temsilcisi Haİit
Güngen, 8 Haziran 1992 yı-
hnda öldürülen Özgûr Gün-
dem Gazetesi Diyarbakır Bü-
ro Şefi Hafız Akdemir ile
Sıddık lurhalı, Eşref Yaşar,
Musa Kaya, Azad önen ve
Abdulbaki Karakoçdabulu-
nuyor. Samklar aynca aynı
tarihte Hamza Yûksd. Zdd
Gür, Mustafa Sank ve Meh-
met Sıddık Hdana run yara-
lanması eylemlerinden so-
rumlu tutuluyor.
tĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
'• y. \ -j
Itirafcılar yalanlıyor
İranUan
Hizbullah
bakanlığı
MAHMUT ORAL
Bölgenin ekonomik ve sosyal sorunlan iki gün süreyle masaya yatınldı
OHACi kaldırma lıazu-lığı
• MGK Genel Sekreter Başyardımcısı Korgeneral îlker
Başbuğ ile Içişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet
Karabilgin, OHAL bölgesinde 5 ü ile mücavir il statüsündeki 6
ilin valileriyle birlikte iki gün süren bir toplantı yaptı.
DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -
Milh Güvenlik Kurulu (MGK); bölgede
uzun zamandan bu yana gerileyen terör
nedeniyle ortaya çıkan olumlu havanın
bölgenin gelişmesine daha çok etki
sağlaması amacıyla çalışmalannı
hızlandırdı.
MGK Genel Sekreter Başyardımcısı
Korgeneral Üker Başbuğ ile Içişleri
Bakanlığı Müsteşar Yarduncısı Ahmet
Karabilgin, bu amaçla OHAL
Bölgesi'nde 5 il ile mücavir il
statüsündeki 6 ilin valileriyle birlikte iki
gün süren bir toplantı yaptı.
Bölgenin ekonomik ve sosyal
sorunlannın ele abndığı toplantının ilki
Olağanüstü Hal Bölge Valisi Gökhan
Aydıner başkanlığmda Diyarbakır
Valiliği toplantı salonunda önceki gün
yapıldı. Üa gün süren toplantıya
Diyarbalor, Batman, Siirt, Mardin,
Bingöl, Şırnak, Hakkâri, Tunceli, Van,
Muş ve Bitlis valileriyle birlikte MGK
Genel Sekreter Başyardımcısı
Korgeneral llker Başbuğ ve Içişleri
Bakanlığı Müsteşar Yarduncısı Ahmet
Karabilgin de katıldı.
Toplantıda bölgenin acil çözüme
gereksinimi olan eğitim, sağlık, ulaşım
gibi altyapı sorunlannm yanı sıra
giderek gerileyen terör ortamnun
yeniden yeşermemesi için almması
gereken tedbirlerin görüşüldüğü -
bildirildi. Toplantıda; bölgenin " "
ekonomik ve sosyal açıdan
kalkınmasının hızlandınhnası için
çözüm önerilerinin taröşıldığı öğrenildi.
Toplantıda aynca koruculuk sisteminin
kaldmhnası, bölge genelindeki kentlerin
OHAL uygulamasuun kaldınlmasına
hazar olup olmadıklan konulannm da
ele ahndığı kaydedildi.
Öte yandan toplantıda ortaya atılan
görüş ve önerilerin rapor haline
getirilerek üst düzey devlet kurumlanna
iletileceği belirtildi. Basına kapalı olarak
gerçekleştirilen toplantı bitiminde
•herhangi bir açıklama yapıhnadı.
DİYARBAKIR- Hizbullah'a verdiği des-
teğı her firsatta reddeden Iran'ı şeriatçı örgüt
içinden çıkan itirafçılar yalanlıyor Batman
Jandarma Alay Komutanhğı'na kendiliğin-
den teslım olan "Mûshım" kod adlı Mehmet
Fadrilsjk. ifadesinde tran'ın Hizbullah'ı yay-
mak için bir
u
Hizbullah Bakanhğı'' kurduğu-
nu söyledi. Işık,"tran, 1981 >ıhndan itibaren
Suriye, Irak, Filistin. Lübnan'da, yakm za-
mandaiseTürkiye, Bosna-Hersek\e Arnavnt-
hıkgibiulkderdeFlizfoullah'ıy'ay'makaıııaay-
h her türiü destegj lermektedir" dedı.
Hizbullah itirafçısı Işık, Batman Jandarma
Alay Komutanlığı'na verdiği ifadede şeriatçı
örgütün tran baglantısını şöyle açıkladı:
"Hizbullah. 1973 ydında Tahranda tutuk-
landığı cezae\inde ölen Ayetullah Mahmut
Gaffantarafindantemelianlandiııibirhare-
ketobrakdoğmuş, 1978-79yıtonuda tran'da
Ayetullah Humey-nı'vi iküdara sürüklejtrtk
kepçBnıi tspatiamtş Islami5tr örgüttur. Bu te-
rör Srgütü, başta tran ohnak üzere dş üflte-
lerden çok yardun ahnaktadır. Ancak Iran'm
Hizbulah'i yaymak ve HizbuHa&'ı destekfe-
mek maksadı ile bir bakanlık' kurduğunu,
Hizbullah'ın Iran'ın dış konsolosluldar le bü-
yükelciiklerini karargâh olarak kuDandığmı,
bo ülkdere çok büyük miktarda para aktar-
dığnu.turistik amaçh olarak tran'a beK grup-
larhalindegezidüzenlediğiııi, kabid^un ev ve
cami toplanblannda dırvTnuştum. tran, 1981
yrimdanitibarenMüsiümanhaDdann yaşadı-
ğı Ortadoğu ülkderinden Suriyç, Irak, Füs-
tin, Lübnan'da, yakm zamanda ise Türkiye,
Bosna-Hersek ve Arnavuthık gibi ülke top-
rakiarmda Hizbullah'ı >a>mak amacrvia her
türiü desteği wrmektedhf
Hizbullah'ın dığer itirafçılanndan "Hüse-
yin" kod adlı Abdulbaki Öz de ifadesinde ör-
gütün Iran ile direkt iüşkisine dikkat çekti.
Hizbullah'a yönelik operasyonlarda adı ön
plana çıkan bir başka itirafçı. örgüt içerisin-
de "Fuat, Haa AH" ve "Abduuah" kod ad-
lannı kullanan Abduiaziz Tunç ise ifadesin-
de, 1988 yüı mayıs ayında, şu anda Diyarba-
lar E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan örgü-
tün üst düzey yönetıcılennden Edip Gümüş
ile birükte bilmedikleri bir ülkeye gıtnıe ka-
ran çıktığıru anlattı. Tunç, şöyle devam etti:
"Burada bizi Cemal adh bir cemaat men-
subu karşuadL Otobüslere binerek Başkak i-
çesine 10 ldlometre kala araçlardan ind&.Ya-
ya olarak Iran sınınna doğru bir köye gekfik.
Bu köyde bize rehbertik edecek şahıs da ka-
ükhktan sonra Kclereşe denilen Iran köyüne
\-anhk. Bu köyde bizi "Iran Devrim Muhafiz
Komutanı Resul' adh şahıs tesom akfa. Son-
ra Tahran'ageldik. Türkiye BüyüketçiMği ya-
laniannda raks bir villaya yerkştirfldik. Son-
ra burava Hüseyın Vehoğlu da gekfi. Biz bu-
rada bir ay boyunca tran vetkilikrinden 'as-
keri ve siyasi eğitim' aJdık. Eğitimm pratiği
için bizi adını bttmediğmı dağ kesimüıe gö-
türdüler. Buranın >asak bölge olduğunu ha-
nrhyorum. Bu bölğeye tranh >etkflfler görev-
Klerle konuştuktan sonra giriş yapdk."
Necmettin Erbakan, FP kongresi için devreye girdi
Kutan'ın yerine isrrn aranıyor
SEBAHATKARAKOYUN
ANKARA- FP'nin 14 Mayıs'taya-
pılacak olan kongresi öncesinde lider
arayışlan hız kazamrken kapatılan
RP'nin siyasi yasaklı Genel Başkam
Necmettin Erbakan'ın da son dönem-
de parti içinde ve kamuoyunda yıpra-
nan Recai Kutan'a altematıf isım ara-
yışmda olduğu öne sürüldü. Erba-
kan'ın kendisine yakın bazı milletvekilleriyle yap-
tığı görüşmeler sırasında Istanbul II Başkanı Nu-
man Knrtulmuş'un isminden söz ettiği ve nabız
yokladığı beürtildL
FP'nin kurucu Genel Başkam tsmail Alpte-
kin'den Erbakan'uı önerisi üzerine ve muhalifle-
rin de desteğiyle iki yıl önce görevi devralan Re-
cai Kutan'a karşı parti içinde oluşan cephe geniş-
lerken alternatif isim arayışlan da hızlandı.
Kendilerini "Yenilikçiler" olarak isimlendiren
muhalifler bu grubun önderi konumundaki Kay-
seri milletvekili AbduDah Gül ile Manisa millet-
vekılı Bülent Annçın adayhğı konusundaki tar-
üşmalan sürdürerek tek bir adayla kongreye git-
me planlan yaparken Erbakan yanlısı gelenekçi-
ler de Kutan'ın yerine alternatif anyor.
FP kulislerinde Erbakan'ın kendisi-
ne yakm milletvekilleriyle yapüğı gö-
rüşmeler sırasında partinin içinde bu-
lunduğu durumdan nasıl kurtulabile-
ceği yönünde önerilerinin yanı sıra ge-
nel başkanhk konusunda danabız yok-
ladığı belirtiliyor. Erbakan'm görüş-
meleri sırasında "Numan Kurtuhnuş
ismine nasıl bakarsnuz" sorusunu yö-
nelttiği öğrenildi. FP'nin kuruluşundan sonra il
başkanı olarak atanan ve geçen aylarda yapılan il
kongresinde muhaliflerin adayun büyük farkla ye-
nilgiye uğratarak yeniden il başkanhğına seçilen
Numan Kurtulmuş'un Erbakan'm prenslerinden
olduğu belirtiliyor.
FP'de Kutan'a yakınlığıyla bilinen milletvekil-
leri de Numan Kurtulmuş'un alternatif bir isim
olarak kongre öncesi gündeme getirilebileceğine
dikkat çekiyorlar. FP'de genel merkeze yakm bir
milletvekili Kurtulmuş'un milletvekili olmaması-
nın bir dezavantaj olarak değerlendirihnemesi ge-
rektiğini savunarak geçmişte SHP'de böyle bir de-
neyim yaşandığına ve Murat Karayalçm'ın genel
başkan seçildiğine dikkat çekti.
TBMM Başkanı Akbulut: Hukuki sürec tamamlansın
Kavakçı'nın itirazı beklenecek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Başkanlığı, FP'den Istanbul
Milletvekili seçilen Merve Kavak-
çı'nın Türk yuttaşhğmı kaybettiğine
Uişkin Bakanlar Kurulu karanna iti-
razımn Danıştay tarafından reddedil-
mesine karşuı, "temyiz'' aşamasırun
beklenmesini kararlaştırdı. TBMM
Başkanı Yıldınm Akbulut, Danıştay
karanna karşın, Kavakçı'nm karara
itiraz hakkımn bulunduğunu bildire-
rerek bu sürecin de bekleneceğini bildirdi. Da-
nıştay Başkanı Erol Çırakman, Kavakçı'nm ev-
ülik yoluyla Türk vatandaşlığına kabul edihnesi
durumunda milletvekilliği sıfatmı kazanamaya-
cağını vurguladı.
TBMM Başkanlığı, temyiz sonucunda da Ka-
vakçı'nm istemi reddedilirse, oylamaya başvur-
madan "Türk >Tirttaşhğnu kay bettiği gerekçe-
siyle nıületveküliğinin düştüğü" yönünde genel
kûrula bilgi vermekle yetinecek. TBMM, Ba-
kanlar Kurulu nun "Türk vurttaşhğmı kaybetti-
ği" yönündeki karan ve Danıştay'ın da bunu
onamasına karşın, temyiz sonuçlanana kadar
Kavakçı ile ilgili yeni bir işlem yapmayacak.
Bakanlar Kurulu karanyla birlikte,
Kavakçı'nm milletvekilliğine üışkin
özlük haklanmn ödenmesini de dur-
duran Meclis Başkanlığı, şimdi de
itiraz aşamasuu bekleme karan aldı.
Meclis, Kavakçı'nm evlenerek yeni-
den Türk yurttaşlığına geçtiği gerek-
çesiyle, özlük haklanmn ödenmesi-
ne ilişkin başvoırusuna da "yargı aşa-
ması sürdüğü ve evlifiğin Bakanlar
Kurulu karanndan sonra olması"
nedeniyle olumsuz yanıt vermişti. TBMM
Başkam Yıldınm Akbulut gazetecilerin sorulan
üzerine, Damştay karanna karşın temyiz aşa-
masmın bekleneceğini bildirdi.
Akbulut, "Bazı hukukçular temyize gkfihne-
den, sonucu beklenmeden bir sonuca vanlabflir
görüşünde. Sizin görüşünüz nedh"" sorusu üze-
rine de "Benim hukuk anlayışıma göre yargı ka-
rannın kesinleşmesi gerekir" dedi. Akbulut söz-
lerini şöyle sürdürdü: "Türkiye bir hukuk dev-
letidir. Herkes. hukuki yollann rümünü kuilan-
ma hakkını haizdir. Dava lehine teceUi etmezse,
bu meselenin TBMVl'ye bildirilmesinden ibaret
olacakbr diye düşünüyonım."