Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 ARALIK 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ilaç üretilen 36 ülkeden biri olan Türkiye, bu özelliğini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya
Haç sanayimde alamı• Yerli ilaç sanayiinin giderek eridiğine dikkat çeken
ulusal ilaç sanayicilerinin, sorunlannın çözümü için
çalışma grubu oluşturulmasına karar verdiği belirtildi.
îstanbul Eczacı Odası Başkanı Önsel, durum daha da
kötüleşmeden envanter çıkanlması gerektiğini söyledi.
tstanbul Haber Servisi - Yerli
ilaç sanayiinin kötü gidişine
"dur" demek için îstanbul Ecza-
cı Odası'nın öncülüğünde "ça-
lışma grubu" oluşturuluyor.
Oda Başkanı Erkan Önsel, ilaç
ûreten 36 ülkeden biri olan Tür-
kiye'nin bu özelliğini yitirme
tehlikesiyle karşı karşıya oldu-
ğuna dikkat çekti. Sanayiciler de
ulusal sanayi karşısında sektö-
rûn giderek eridiğinı söylediler.
tstanbul Eczacı Odası, ulusal
ilaç sanayıı ile ilgili ön görüşme
yapmak ve bundan sonrası için
birçalışma ortamı yaratmak için
sektörün yetkilileriyle bir araya
geldi. Ilaçta yabancı firmalann
hâkimiyetinin giderek arttığını
vurgulayan Erkan Önsel, "fiaç-
ta bağunhhk diğer bağunhhkla-
nı benzemez.Irakörneğini düsü-
nûn. Ulusal ilaç sanayüeri olma-
dığı için bir aspirin bik bulama-
dılar. Bebekler en basit hastahk-
lardan öldüler" diye konuştu.
tlaç endüstrımızin daha da kötü-
leşmesine ızın vermeden şimdi-
den bir envanter çıkanlmasını is-
teyen Önsel, gidişin hiç de iyi
olmadığını söyledi. "Beğenme-
sek de Türkiye'nin ilaç sanayi-
inin korunması gerekryor" dıyen
Önsel, şöyle devam etti:
"36 ûlke ilaç üretiyor ve Tûr-
kiye bunlardan biri Ancak bu
özelliğini kaybetmek üzere. Ta-
bipodalannı, ünrversitekri de bu
işin içine sokacağız. Hekimin bir
yurtsever yanı varsa neden ulu-
salfirmanınilacını yazmasın?"
Önsel, sektörün iyileştirilme-
si için bir çalışma grubunun
oluşturulmasuıı istedi. Yerli Ilaç
Sanayicıleri Derneği Başkanı
Cengiz Celayır, toplantıya katı-
lımın az olmasından yakınarak
sektörün kendi sorunlanna ye-
terince sahip çıkmadığını söyle-
di. Celayır yaşanan bazı sorun-
lan şöyle özetledı: "Bir kere
uiuslararası sanayiyle eşit koşul-
larda değiliz. Yurtdtşından gelen
dosyalarla çokuluslufirmalarra-
hatça nıhsat aurken yerlikr aynı
dosyalarla nıhsat alamıyor. Bu
firmalar ilaçta istedikleri fiyaü
auyorlar. Hammadde, finans-
man giderleri kontrol edOmiyor.
Tanıümda daeşitdepiz. Çözüm-
lerisehükûmetinikidudağıara-
smda kahyor."
'Eksiklerimiz var'
Fako ılaçlanndan Nurettin Tu-
ran ise yerli ilaç sanayiının ek-
sikleri olduğuna dikkat çekti.
Sektörde araştırma-geliştirme
yapılmadığını ifade eden Turan,
"Ehş pazaıiarla rekabet edemi-
yoruz. Çünkü kimya sanayimiz
yok.Gümriik birtiğinegirişleko-
rumacılık da kalkü. Ünhersite-
ler ilaç sanayii için eleman yetiş-
tiremiyor" diye konuştu. Abdı
îbrahım firmasından VedatEğü-
mez ise ruhsatlandırmanın ülke-
mizde hâlâ bir takvime bağlana-
madığuu belirtti. Toplantının ar-
dından sektörün temsilcilerinin
katılacağı bu* çalışma grubunun
oluşturulmasına ve sorunlann
ivedilikle belirlenmesine karar
verildi. Ilaç sektörüyle ilgili ba-
zı rakamlar şöyle:
"1999 yıhiçinde 2.5 mflyardo-
larlık ilaç tüketimi oldu. ttfaal
ilaç saüşı Türkiyepazannınyüz-
de 32'sini oluşruruvor. 1980 yı-
hnda 92 milyon 546 bin 836 do-
larhk hammadde ve mamul it-
halaü yapüırken bu rakam 1998
yıhnda bir milyar 180 milyon 600
bin dolara çıkn."
4oO KÎStKATILDI
Anket,
PKK'yi
kanştırdıANKARA(AA)-
PKK üyesi yaklaşık
400 kışı arasında
düzenlenen ankette,
Başkanlık Konseyi'nin
örgütü yönetemediğine
inanıldığımn ortaya
çıktığı bildirildi.
Ankette, yöneticilerin
çıkar peşmde
koşmalan ve kadın
PKK'lüeri
kullanmalanmn en
büyük sorun olarak
görüldüğü kaydedildi.
Hakurk/Khunera
bölgesindeki kampta ',
ftannan 400 kadar
teröristin, "Agft" kod
adlı teröristin
talimatıyla "Parti
başkanı kim
ofanabdn-?, Partinin en
önemli sorunu nedir?
veBaşkanhk
Konseyi'nin PKK'yi
yönetebfldiğine
manıyor musunuz?"
şeklindeki anket
sorulannı yamtladığı
öğrenildi.
PKK'lilerin289'u
nun. tabur
komutanlanndan
Başkanlık Konseyi'ne
kadar, yöneticilerin
maddı çıkar peşinde
koşmalannı ve kadın
PKK'lüeri
kullanmalannı, 60'ımn
ise yiyecek-içecek
sıkûınsını PKK'nin en
önemli sorunu olarak
gördüğü bildirildi.
Aynca, ankete
katılanlann tamamma
yakımmn Başkanlık
konseyi'nin PKK'yi
yönetemediği, Konsey
üyelerinin aynı
konularda farklı
talimat verdiğini,
farklı böjgekrde
yaşadıklannı, bu
nedenle sık sık bir
araya gelemediklerini,
aralannda yetki
tarüşması yaşandıgını
ve birbirleriyle
mücadele ettilderini
dile getirdikleri
belirtildi.
Söz konusu anketin
yapıldığının ortaya
çıkması üzerine,
Osman Öcalan yanlısı
olarak bılinen
Başkanlık Konseyi
üyelerinden
Nizamettin Taş ın,
kamp sorumlusunu
yanına çağırdığı ve
örgüt içinde fesat
çıkartmak suçundan
yargılanmasını istediği
belirtildi.
fET-PA
Soruşturma
genişletiliyor
HtLMİTOZAN
FRANKFURT-Bir
bölümü Avrupa'da
yaşayan Türklerden
toplanan, gerçek
boyutlan hakkında ise
spekülasyonlann
sürdüğû Jet-Pa
milyonlanyla ilgili
savcılık soruşturması
genişletilerek
yürütülüyor.
Frankfurt
Başsavcıhgı'ndan
Cumhuriyet'e yapılan
açıklamada, halen bu
konuyla ilgili 20 kişi
hakkmda "kredi
yolsuztuğuve
dolandıncıhktan"
açılan soruşturmanm
devam ettiği, ancak
henüz tutuklanan
olmadığı bildirildi.
Jet-Pa yöneticilerinin
"kartopu sistemi" ile
yatınmcılannın
tasarruflanm yüksek
kazanç vaadiyle
topladıklan belirtilen
açıklamada, "sessiz
ortak" olarak
anlaşmalar ımzalayan
ortaklara Jet-Pa
yönetimi tarafindan
elde edilen gelirin
yüzde 80'inin
verilecegi ve geri
kalan yüzde 20'si ile
Türkiye'de bir
otomobil projesinin
gerçekleştirileceği
vaadınde
bulunulduğuna dikkat
çekildi.
Başsavcılık,
dolandıncılık
nedeniyle ortaya
çıkan toplam zarann
henüz kesin bir rakam
olarak tespit
edilmedigıni
belirterek "300 ile 500
mflyon mark arasında
bir tutann söz konusu
okhığunu" bildirdi.
Açıklamada, toplanan
paranın nereye
aktanldığı hakkmda
da kesin bir bilgiye
ulaşılamadığını
hatırlatan Frankfurt
Başsavcıüğı Sözcüsü,
geçen yıldan bu yana
yürütülen
soruşturmanın henüz
tamamlanmadığını
açıklarken "Bu
soruştunna daha
uzunbirzaman
gerektirecektir" dedi.
Çakıcı slogana küfiirle karşüık verdi
Karagümrök Spor Kulübü Lokali'ne düzenlenen ve
15 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan sflahh sakfan
olayıyla ilgili ûlkûcü mafya bderi Alaattin Çakıcı ve
10 adamının yargılanmasına devam ediklL Çakıa
araçtan indiriürken DGM'nin önündeki cezaevi
araçlaruun içinde bekletilen siyasi tutuklu ve
hükümlükr "Çeteler halka hesap verecek"
stoganlan arn. Çakıcı sloganlara küfrederek karşüık
verdi. tstanbul 1 No'lu DGM'deki duruşmaya
tutuklu sanıklar Alaattin Çatocı, Ahmet Çelik, Cihan
ÇakıcL Yakup Çakıcı, Alican Engûlen, Okan ErünaL
Müştak Çimenci ve Veysi Cirit getiriML Duruşmada
ifadesi ahnan Ahmet ÇeKk, Karagümrük'te spor
kulûbûne gittiklerini beürterek "Onümüze çıkan bir
gnıp silah çekecek gibi oldu. Bunun üzerine lokale
girip hedef gözetmeksizin oradaki insanlarm
ayaldanna doğru ateş ettik" dedi. Duruşmada hazır
bulunan şikâyetçifcr Rasim Erdoğan, Hasan
Gözaydın, Cengiz Koçoğhı, Talat Bügin, Eren
Yıtanaz, luna Ermiş ile Murat Kocaman,
şikâyederinden vazgectiler. Mahkeme heyeti, rutukhı
sanıklar Veysi Cirit ve Alican Engülen'in tahtiyesini
kararlaşürarak eksiküklerin gklerümesi amacryla
dunışmayı erteledi. Alaattin Çakıcı, araçtan
indirildiği sırada siyasi tutuklu ve hükümlûler
"Çeteler halka hesap verecek" ve "Hücrelere
gjrmeyeceğiz" sloganlan atdlar. Çakıa da siyasi
tutuklu ve hükümlülere küfretti.
(Fotoğraf: ECEVTT KILINÇ)
Adnan Oktar davâsında avukât özbay, şikâyetçi mankehîh kıyafetini eleştirdi
Duruşmada öpücük ve göbek kavgası
tstanbul Haber Servisi - Kamuoyunda "Ad-
nan Hoca" olarak bılinen Adnan Oktar ve 35
adamınınu
çıkar amaçh örgüt kurmak" suçla-
nndan yargılanmasına devam edildi. Duruş-
mada, Adnan Oktar ve adamlannın avukatı
Şevket Can Özbay, şikâyetçi manken Ebru
Şnnşek'in göbeğini açıkta bırakan gömlek giy-
mesine tepki göstererek Şimşek'in oturumda
kendisine sürekli öpücük gönderdiğini iddia
etti. Özbay, "tsterse buraya
bikini De gelsüu memnun
oluruz, fakat orucumuz bo-
zulur" dedi.
Îstanbul 1 No'lu
DGM'deki duruşmaya, tu-
tuksuz yargılanan Adnan
Tmartaoğhı,MehmetMurat
Atmaca, Alev Ulaşoğlu ve
EmreÇahkoğlukatıldı. Ad-
nan Oktar"ın da aralannda
bulunduğu diğer 32 sanık
ise duruşmaya gelmedi.
Duruşmada, şikâyetçi eski
manken Ebru Şimşek, bir
eğlence programım sundu-
ğu dönemde Adnan Ho-
ca'mn müridi Ahmet Mu-
rat'la tamştığuu belirterek
Murat'ın, kendisini Adnan
Hoca'nın evine götürerek
"baa" olarak adlandınlan kızlarla tamştırdı-
ğmı ifade etti. Bu gruba katılması için tehdit
edildiğini anlatan Şimşek, "Kolanın içine ilaç
atmışlar. tlacm etkisrv Je bana istediklerini yap-
ürdüar" dedi.
Adnan Oktar ve adamlannın avukatı Şevket
Can Özbay, müdahıl avukatlann sırasında otu-
ran manken Ebru Şimşek'in göbeğini açıkta
bırakan bir gömlek giymesine tepki göstererek
Manken Şimşek. mahkeme çılaşında kendisine "Ramazan günü göbeğini açıkta bırakıp
orucumuzu bozuyor" dhen avukat hakkmda suç duyurusunda bulunacağını söyledi
"Ramazan günü göbeğini açıkta bırakan göm-
lek giyip karşımıza gelen ve sürekli bana öpü-
cük gönderen biri Hal ve tavuian çeUşkilkUr.
tfadeleri kabul edilmesin" dedi. Bu sözler üze-
rine Özbay, şikâyetçıler ve vekilleri arasmda
çıkan tartışmayı Mahkeme Başkanı Nurettin
Ak sona erdırdi. Ak, avukat Özbay'a hıtaben,
"Bir şikâyetiniz varsa bunu dilekçe haline geti-
rin. Bizsizin müvekkiDerinize'bunlar ne biçim
insanlar' diyor nnıyuz?" di-
ye konuştu.
Ebru Şimşek'in ifadesi-
nin kabul edilmemesi tale-
bini reddeden mahkeme he-
yeti, dosyadaki eksiklikle-
rin giderilmesi amacıyla
dunışmayı erteledi.
Ebru Şimşek, DGM çıkı-
şında yaptığı açıklamada,
avukat Özbay hakkmda suç
duyurusunda bulunacağını
söyledi. Avukat Özbay da
Ebru Şimşek'e yönelik
"Ramazan günü DGM sa-
lonuna bu şekflde gelen biri,
kimbOir dışanda ne yapar?
tsterse buraya bikini ile gel-
sin, memnun oluruz, fakat
orucumuz bozulur" diye
konuştu.
Ankilozan spondilit uyarısı
4
Genç yaştaki eklem
ağnlannı hafife almayın'
Dis macunu kullanımı oranı düsük
'Ağız ve diş sağlığına
gerekli önem verilmiyor'
tstanbul Haber Servisi -
Omurga ve eklemleri tutan il-
tihaph bir hastahk olan "An-
kOozanSpondilit", erken teş-
his konulmadığı ve doğru te-
daviye başlanılmadığında ka-
lıcı şekil bozukluklarma ne-
den oluyor. Prof. Dr. HuriÖz-
doğan, hastalığın Türkiye'de
bilinenden çok daha fazla gö-
rüldüğünü belirterek bel, bo-
yun, kalça ağnlanna karşı du-
yarlı olunmasını istedi.
tÜ Cerrahpaşa Tıp Fakülte-
si'nde "Cerrahpaşa Loko-
motor Sistem Günleri" kap-
samında düzenlenen "Hasta
Gözüyle Ankilozan Spondi-
lit'' toplantLSinda "ünKi hasta-
br" yaşadıklannı diğer has-
talar ve hekimlerle paylaşü.
Toplantıya, Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi Romatoloji Bölü-
mü'nden Prof. Dr. Huri Öz-
doğan, ankilozan spondilit
hastası Romatolog Dr. Asun
Khan, uzun yıllardan beri an-
kilozan spondilitle yaşayan
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ)
Kandilli Rasathanesi ve Dep-
rem Araştırma Enstitüsü Mü-
dürü Prof. Dr. Ahmet Mete
Isıkara ve tiyatro sanatçısı
Suna Pekmsal kaftldı.
Prof. Dr. Huri özdoğan,
genetik nedenlerle ortaya çı-
kan ankilozan spondilitin
özelükle 16-20 yaşlan arasm-
da şiddetli bel, boyun, kalça,
omuz, diz, ayak bileği ağnla-
nylakendini gösterdiğini an-
lattı.
Ahmet Mete Işıkara da ge-
çirdiği trafik kazasının ve
ciddi düşme olayırun ardm-
dan hastalığm ortaya çıköğı-
m belirtti. Suna Pekuysal ise
20 yaşında bir film çekimin-
de düşmesi sonucu belirtile-
rin başladığını söyledi.
tstanbul Haber Servisi -
Türkiye'de kişi başına düşen
yıllık diş macunu tüketimi 80
gramken evlerin yüzde 70'in-
de diş macunu bulunmuyor.
Avrupa ülkelerinde ise diş ma-
cunu kullanımı 450 grama ka-
dar çıkıyor.
MEB, Türk Diş Hekimleri
Birligi, IÜ Diş Hekimliği Fa-
kültesi Toplum Ağız ve Diş
Sağhğı Biüm Dalı ve Ipa-
na'nın ortaklaşa düzenledik-
leri "Ağız ve Diş Sağhğı Eğjti-
DM" projesi, 4. yılmda ılköğ-
retim okullanndauygulanma-
ya devam ediliyor. Oğrencile-
re ağız ve diş sağhğı bilinci-
nin verilmesi amacıyla bugü-
ne dek 2.5 milyon öğrenciyle
yürütülen proje kapsammda
bu yıl 48 ilde çalışmalar yapı-
lacak. Bugüne kadar yürütü-
len projeye göre ülkemizde 6
yaş grubunda süt dişlerin de
çürüksüzkişioranı yüzde 17.
35-44 yaş grubunda, kırsal ke-
simde çürük yaygınlığı ise
yüzde 95. Araşrırmalarda, diş
çürüklerinin kentlere yaklaş-
tıkça azaldığı ortaya çıkıyor.
Kentçevresindeyüzde 79 ora-
nmda görülen diş çürüğü,
kentlerde yüzde 76 olarak
saptandı. Bir teoriye göre de
15 bin diş hekiminin diş çü-
rüklerini her gün mesai bo-
yunca tedavi etmesidurumun-
da bu işlemin 25 yıl süreceği
hesaplandı. Dünya Diş He-
kimleri Birliği Kongresi'nde
de diş sağhğı konusunda uz-
manlar tarafindan çeşitli su-
numlaryapıldı. Uzmanlar, diş
sağlığında en çok görülen so-
runun "nefesin kokmasa" ol-
duğunu ifade ederlerken kötü
ağız kokusunun yüzde 85'inin
diş çürüklerinden kaynaklan-
dığını belirttiler.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
İnci Avcısı
Çarpıcı söyleşi ve röportajlanyla tanıdığım Nuri-
ye Akman, son dönemlerde televızyonculuğa "sı-
vanmış". İnci Avcısı programı, gerçekten çok keyif-
le izleniyor.
Şimdiye dek, programlarından üçüne rastladım.
Bunlardan birinde Bedri Koraman, birinde Yılmaz
Karakoyunlu ve nihayet geçen hafta izlediğim prog-
ramda Ishak Aiaton vardı. Her üç program da zevk-
le izlendiği gibi, izleyenler açısından aynı zamanda
"öğretici" özellikler taşıyordu.
Nuriye Akman'ın başansı, hem söyleşisini bir tür
"savcı sorgulamasına" çevirmeyecek kadar basiret
sahibi olmasında ve hem de programına davet etti-
ği kişilerin özelliklerinde yatıyor. "Kayıkçı program-
lanndan" ve boş söyleşilerden bıkan okurlanmatav-
siye ederim.
• • •
Iş lafa geldiği zaman; televizyonlar için "enayi ku-
tusu" vb. gibisinden srfatlar kullanır ve küçümseriz,
ama (en azından kendi adıma konuşuyorum) fırsat
bulduğumuz zaman izlemekten de geri kalmayız.
Bu arada, iğrenç bazı programlar olmuyordeğil. Fa-
kat izlemeye mecburdeğilim. Basıyorum düğmeye;
ya bir başka kanala geçiyorum ya da kapatıyorum.
Herkese tavsiye ederim...
Bazen inanılmaz güzellikte "seyiriikler" buluyo-
rum. Tabii bunlar, çok izlenen kanallarda değil, bel-
li bir düzeyi tutturarak elit bir izleyiciye ulaşmaya ça-
balayan kanallarda oluyor. ömeğin geçenlerde böy-
le bir kanalda, inanılmaz bir "Savaş ve Banş" yaka-
ladım. Sovyetler Birliği zamanında çekildiği anlaşı-
lan ve siyah-beyaz olan film, bir noktada kesildi. İz-
lediğim kanal hiçbir bilgi vermedi. Umanm devamı-
m da yakalar ve izlerim.
• • •
Gençliğimin ve çocukluğumun "unutulmaz" bazı
filmlerini izlerken büyük hayal kınklıklan yaşadığımı
itiraf etmem gerek. Bu türden bir film oynatılacağı-
nı duyduğum zaman ödüm kopuyor, "Eyvah" diyo-
rum, "gene bir hayal kınklığı yaşayacağım". Fakat
bazen, mutlulukla mahcup oluyorum ve 40 yıl önce
seyrettiğim birfilmi, aynı zevkle ve mutlulukla izliyo-
rum. ömeğin Antonioni'nin "Düşman Kardeşler" is-
miyle oynayan filmı "Rocco ve Kardeşleri"n\ yıllar-
ca önce nasıl nefesımı tutarak izlemişsem, aynı ke-
yifle birkaç ay önce izlemiştim.
Aslında gençliğimizde, yöneticiliğini Onat Kut-
ter'ın yaptığı ve sevgili arkadaşım Attan Küçükyal-
çm'ın yardımcılığını üstlendiği "Sinematek"te çok
güzel şeyler izlemiştik. Şimdi her ikisi de aramızda
değil. Önat'ı hain bir bomba aramızdan ayırdı. Altan
ise bizler dostluğuna doyamadan, çok genç biryaş-
ta aramızdan aynlmıştı.
O günlerin Sinematekine benzeyen bir kulüp, bu-
gün yok. Kim bilir, belki olsa da sürekli bir ilgi bula-
maz. Geçen yıl bu türden kJasik filmler bulurum umu-
duyla "eşekyükü" para vererek bir DVD oynatıcısı
aldım, ama hiçbir film bulamıyorum. Yurtdışında da
arattım. Ancak benim aradığım türden filmler bulun-
muyor.
Anlayacağinız, DVD'ye boşuna para verdik..r r -,
• • •
Aslında her şey değişiyor. Fakat bu sütundade-
falarca ve defalarca vurguladığım üzere, her değişi-
mi "olumlulamamız" mümkün değil. Kimi zaman
değişim; bir "kokuşma", bir "çürt/me"anlamınage-
liyor.
Sinema filmlerinde de yeni bir "beğeni" türü or-
taya çıktı. lleri teknolojinin kullanıldığı hızlı tempolu
filmler, önce televizyonlarda garip bir alışkanlık or-
taya çıkardı ve daha sonra bu alışkanlık, sinema
filmlerine yansıdı. Avrupalı yönetmenlerin çevirdik-
leri filmler, artık "kimilerine" sıkıcı geliyor.
Fakat beni en çok sinirlendiren şey, çocuklanmız-
daki çizgi film beğenisinin gitgide bozulması. Öme-
ğin, Walt Disney'in inanılmaz çizgi ve renklerte orta-
ya çıkardığı bir "Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler"
ya da "Fantasia", bebelerimize zevk vermiyor. Ama
buna karşılık, o igrenç "Pokemon"a bayılıyorlar.
Bu çocuklar büyüdükleri zaman acaba nasıl bir
"beğeni skalasına" sahip olacaklar dersiniz?
• • •
Lütfen, "Içerde çocuklanmız ölüm orucuna yat-
mışken, birileriişkencecileriaffettirmeye çabalarken
bu yazı nereden çıktı?" demeyin. Hatta bir zaman-
lar, "Toprak işleyenin, su kullananın" sloganıyla bu
toplumda umut rüzgâıian estiren Sayın Başbakanı-
mızın, sokaklarda küreselleşme karşıtlan kıyamet-
leri kopartırken nasıl olup da sayın eşiyle romantik
yemekler yiyebildığıni sormayışıma da kızmayın.
Herhalde çok bunaldım ve bir nefes almak iste-
dim.
m w
Oğretim üyelerinîn
Demirkol tepkisi
tstanbul Haber Servi-
si - Ünıversıte Oğretim
Üyeleri Derneği, ögre-
tim üyesinin dokunul-
mazlığı gereği öğrenci-
lerin dersleri engelleme-
sinin kabul edilemeye-
cek olmasına karşın îs-
tanbul Üniversitesi (IÜ)
Rektörü'nün, "şaibeH"
bir kişi olan Ferman De-
mirkoru Anayasa Hu-
kuku dersine "dayatma-
a bir yöntemk sokması-
nm. gprginliğin nrman-
masma çanak tuttuğu-
nu" ileri sürdü.
Üniversite Oğretim
Üyeleri Demeği Yöne-
tim Kurulu, Demir-
kol 'un derse girmesini
protesto ettikleri için öğ-
rencüer hakkında IÜ
Rektörlüğü'nce soruş-
turma açılıp üniversite-
ye girmelerinin yasak-
lanması üzerine bir açık-
lama yaptı. Dernek Yö-
netim Kurulu'nun açık-
lamasında, Ferman De-
mirkol'un Azerbay-
can'da darbe girişimine
kauldığı yetkili ağızlarca
defalarca tescil edildiği
belirtildi.
Rektör Prof. Dr. Ke-
mal Alemdaroğlu'nun,
Adalet Yüksekoku-
lu'nda "sessiz sedasız"
istihdam edilen Demir-
kol'u, Hukuk Fakültesi
Anayasa Hukuku Anabi-
lim Dalı'na yardımcı do-
çent olarak atadığı anım-
satılan açıklamada, "Üs-
teKk Rektör Alemdaroğ-
lu, Hukuk Fakültesi'nin
bu hassas konudaki uya-
nlarma kulak nkayarak
bu atamayıAnayasa Hu-
kuku AnabUim Dalı'nın
olumsuz görüşünü ve
Hukuk Fakültesi Yöne-
tim Kurulu'nun,Demir-
kol'un büimsel eserieri-
nin tÜ Senatosu'nca be-
Urlenen yardımcı doçent
atama kriterierine uy-
madığına tlişkin oybirliği
ile aidığı karan yoksaya-
rak yapmışür" denıldı.
Açıklamada, öğrenci-
ler hakkında, Ferman
Demirkol'un derse gir-
mesini protesto ettiklen
için soruşturma açılır-
ken bu gelişmelerin de
dikkate alınması gerekti-
ği kaydediletek "Olaya
sadece eğitinıengelleme-
si açısından bakılarak.
tÜ Rektörü Kemal
Alemdaroğlu'nun bu
kışkırtıcı tavn gözden
uzak tutulmamalıdır"
denildi.