Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 ARALJK 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI /ekonomifa cumhuriyet.com.tr 13
İş dünyası-
hükümet doruğu
• İSTANBUL(AA)-
Hükümet ve iş
dünyasının temsilcileri
12 Aıalık Salı günü
Ankara'da yeniden bir
araya gelecek. Türkiye
Odalar ve Borsalar
Birliği Başkanı Fuat
Miras'ın başkanhgında
yönetim kurulu ve
konsey başkanlannın
katıhmtyla TOBB'de
yapılacak toplantıya,
Başbakan Bülent Ecevit
ve Başbakan Yardımcısı
Hüsamettin Özkan'ın da
katılması bekleniyor.
TOBB Ticaret ve Sanayi
Odalan Konsey Başkanı
Erol Öztürk, toplantıda,
işadamlannın sorunlannı
ve taleplerini dile
getireceklerini, alınacak
tedbırlerin görüşüleceğini
bildirdi.
Tüketici kriz
• ANKARA (ANKA) -
Artış hızı bir türlü
yavaşlatılamayan tüketici
kredilerinin tutan, 7
katrilyon liraya yaklaştı.
Yıl başından bu yana
tüketici kredilerinde 2.1
katlık artış yaşandığı
belirlendi.
Bankalann tüketici
kredileri ile kredi
kartlanyla
kullandırdıklan
kredilerin tutan 17-24
Kasım tarihlerinde 76.2
trilyon lira artarak 6
katrilyon 686.1 trilyon
liraya ulaştı. Bunun 4
katrilyon 776.2
trilyonunu tüketici
1
kredileri, 1 katrilyoıi
1
' "'
909.9 trilyonunu kredi
kartlanyla kullandınlan
krediler oluşturdu.
Berdan Tekstil
çıkışarıyor
• ANKARA (ANKA)-
Beş bankaya olan
fınansal borçlannı
erteletme konusunda
borçlu bulunduğu
bankalardan dördüyle
anlaşmaya varan Berdan
Tekstil, garme
anlaşmasının yürürlüğe
girmesi için gerekli olan
beşinci bankayla
anlaşmaya dönük
görüşmelerin olumlu
yönde devam ettiğini
açıkladı. Berdan Tekstil,
Egebank, Vakıfbank, Abn
Amro Bank NV ve T.
Sınai Kalkınma Bankası
ile borcunun, yıllık basit
faizinin yüzde 9'a
indirilmesi ve 7 yıllık bir
vadeye yayılması için
anlaşmaya varmıştı.
Tammda duvara
dayanddC
• İSTANBUL(AA)-
Tanm ve Köyişleri
Bakanı Prof. Dr. Hüsnü
Yusuf Gökalp, yıllarca
ihmal edilen tanmda
"duvara dayanıldığını"
bildirdi. Gökalp,
Agrotürk-2000 1.
Avrasya Uluslararası
Tanm Fuan kapsamında
düzenlenen "Tanmda
yeni ilişkiler sistemi"
konferansında, "Halk,
tanmda duvara gelip
dayandığımızı görsün.
Güneydoğu ve Iç
Anadolu'da kuraklıktan
dolayı ekım yapılamıyor.
Topraklar ayagımızın
altından kaydı gitti" dedı.
Benzinin AFİF
payı arttmldı
• ANKARA (ANKA)-
Benzin çeşitlerinden
alınan Akaryakıt Fiyat
Istıkrar Fonu (AFÎF)
paylannda arttınma
gidildi. Kurşunsuz,
süper ve normal
benzinden litre başına
alınan AFtF payı 10 bin
lira olarak belirlendi.
Daha önce, benzin
çeşitlerinden AFİF payı
alınmıyordu.
Hükümet, IMF'den alınacak krediyle ağırlaşan 2001 yılının yükünü vergilerle çıkaracak
6
Acı reçete' gecikmediEkonomi Servisi - Istikrar programı
ikinci yılına girerken para piyasasında
yaşanan krizi, IMF'den aldığı koşullu
krediyle atlatmaya çalışan hükümet, fa-
turayı halka çıkarmakta gecikmedi. Do-
ğalgaz ve haberleşme hizmetinde uygu-
lanan KDV oranlannın artnnlmasının ar-
dından çeşitli vergi ve harçlarda da yük-
sek oranlı arttınmlara gidildi.
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler
Odalan Birliği (TÜRMOB), Maliye
Bakanhğı'mn yüzde 56 olarak belirle-
diği 2001 yılı yeniden değerleme ora-
ÜcreÛi daha
fazla vergi
ödeyecek
Bakanlar Kurulu, gelir vergisine
tabi ilk dilimi 2 milyar 500 milyon
liradan 2 milyar 800 milyon liraya
yükseltti. Ücretlilerin özel indirim
tutarlan da aylık 18 milyon 750 bin
liradan 21 milyon 900 bin liraya
çıkanldı.
Bu şekılde 2001 yılı içinde uy-
gulanacak özel indirim tutarlan
günlük 730 bin lira, aylık 21 mil-
yon 900 bin lira, yıllık da 262 mil-
yon 800 bin lira oldu.
Kararname ile Adıyaman, Bat-
man, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır,
Elazığ, Hakkâri, Mardin, Muş, Si-
irt, Şırnak, Tunceli ve Van illerin-
de de özel indirim tutan 26 milyon
250 bin liradan 30 milyon 600 bin
liraya çıkanldı. Böylece özel indi-
rim bu illerde günlük 1 milyon 20
bin lira, yıllık da 367 milyon 200
bin lira olarak uygulanacak.
Gelir vergisi
dilimleri
# 2 milyar 800 milyon liraya
kadar yüzde 15.
# 2.8- 7 milyar lirayüzde 20
# 7-14 milyar lirayüzde 25
# 14-35 milyar lirayüzde 30
ı : J
# 35-70milyarlirayüzde 35
# 70 milyar lirayı aşan
geliHerdenyüzde 40.
Yeniden
değerleme
oranıyüzde 56
Yeniden değerleme oranı,
2000 yılı için yüzde 56
oranında uygulanacak. Yüzde
56'lık oran aynı zamanda 2000
yılına ait son geçici vergi
vergilendirme dönemi için de
uygulanacak.
/ Gelir vergisi dilimieri yükseldi,
tarife yüzde 12 arttınldı.
/ Emlak vergisine tabi değerkr
yüzde 30 artıyor.
• Yeniden değerleme oranı 2000
yılı için yüzde 56 olacak.
• Uzatılan özel işiem vergisinde
nının, 14.6 puan fazla ilan edildiğini be-
lirtti. Yeniden değerleme oranının, "ye-
niden değerleme yapılacak yılın ekim
ayında, bir önceki yıhn aynı dönemine
göre, DİE toptan eşya fiyatlan genel en-
tutarlar yeniden belirlendi.
/ Yatınm indiriminde stopaj
yüzde 15'ten 18'e çıktı.
• Pasaport ve trafik harçları artti.
/ Motorlu taşıtlar vergisi arttı.
/ Taşıt alım vergisi, 2001 yılı için
yüzde 60 arttırıldı.
deksinde meydana gelen ortalama fiyat
arüş oranı" olduğu belirtildi.
_ TÜRMOB Genel Başka nı Mustafa
Ozyürek de "bu oranın DtE taranndan
açıklanan enflasyon oranma paralel ol-
Özel işlem vergisi tutarlan
L
Son çıkanlan Vergi Kanunu
kapsamında süresi iki yıl daha uzatılan
özel ışlem vergisinde, alınacak vergi
tutarlan yeniden belirlendi.
1 Ocak 2001 tarihinden itibaren
yürürlüğe girecek olan özel işlem
vergisi tutarlan şöyle:
1- Vergi daireleri ve belediyelere
verilen beyannameler ile Sosyai
Sigortalar Kurumu'na verilen sigorta
prim büdirgeleri 2.000.000 TL
- Gümrük idarelerine verilen
beyannameler 8.000. 000 TL
2- Taşıt alım vergisine tabi
motorlu taşıtlann kayıt,
tescil ve devirlerinde
20.000.000 TL
5- Spor Toto, Spor Loto,
Sayısal Loto oyunlannda
her bir kolon için
40.000 TL
- At yanşlannda oynanan
her bilet için
80.000 TL
4- Silah taşıma ve
bulundurma vesikalanndan
60.000.000 TL
- Kara avcıhğı ruhsat tezkerelerinden
30.000.000 TL
5- Havayolu ile iç
hat yolcu
taşımacılığında
düzenlenen,
- Her bir bilet için 3.000.000 TL
- Dönüşlü biletler için
6.000.000 TL
6- Cep telefonu adlanna
GSM aboneliği tesis
edilenlerden 10.000.000 TL
7- Tapu işlemlerinde harç
mükellefıyeti doğuran her bir
işlemin tairaflanndan 10.000.000 TL
Yatınm indiriminde stopaj 3puan arttı
Yatınm indiriminde stopaj
oranı da yüzde I5'ten I8'e
yükseldi. Kurumlar Vergisi
Kanunu'nda yer alan iştirak
kazançlan ıstısnasından yarar-
lanan kazançlar hanç, yatınm
indirimi istisnasından yararla-
nanlar dahil olmak üzere, da-
ğıtılsın veya dağıtılmasın ku-
rumlarvergisine tabi kurumla-
nn kurumlar vergisinden müs-
tesnakazanç ve ıraüannayüz-
de 18 vergi uygulanacak.
Yatınm indiriminden yarar-
lanmak için 200l'de sınai ve
ticari yannmlarda gerekli en
az yatınm tutan 76 milyar lira
yerine 120 milyar, ziraı yatı-
nmlarda 15 milyar lira yenne
24 milyar lira olacak.
Basit usul
Bakanlar Kurulu Karan ile
basit usule tabi olmanın koşul-
lan da yeniden düzenlendi. Bu-
na göre yıllık alım tutan 15
milyar lira, yıllık satış tutan da
20 milyar lira olurken, gayri sa-
fı iş hasılatı 7.5 milyar liraya,
yıllık satış tutan ile iş hasılatı
toplamı da 15 milyar liraya çı-
kanldı. Basit usul için yıllık kı-
ra bedeh toplamı da büyükşehir
belediye sınırlan ıçınde 1 mil-
yar liraya, dığer yörelerde 720
milyon liraya yükseldi.
Emlak vergisiyüzde 30 artacak
Bakanlar Kurulu, 2001 yılı için bina, arsa ve arazüerdeki
emlak vergisine tabi değerleri yüzde 30 oranmda arttırdı.
Bakanlar Kurulu'nun bir başka karan ile de tek meskeni
olan emekliler, şehitlerin dul ve yetimleri ile gazilerin yeni
yılda da emlak vergisi ödememeleri öngörüldü.
Buna göre Türkiye sınırlan içinde tek meskeni olup
gelirleri münhasıran sosyai güvenlik kurumlanndan aldığı
aylıklardan ibaret bulunanlar ile bunlardan kendileri
üzerine kayıtlı meskeni olmayanlann anılan kurumlardan aylık almayan ve
herhangi bir geliri de bulunmayan eşleri ile şehitlerin dul ve yetinalerine ve
gazilere ait tek meskenin bina vergisi 2001 'de sıfır olarak uygulanacak.
Pasaport ve trafik harcı 3 katına çıktı
Bakanlar Kurulu, pasaport,
vize, ikamet tezkeresi ve
trafik harçlannı 1 Ocak
2001 'den geçerli olmak
üzere yüzde 212 oranında
arttırdı. Harçlar Kanunu'na
bağh tanfelerde yer alan ve J^ '
kanunla belirlenmiş nispi
harçlar yüzde 50 oranmda artış
gördü. Pasaport harçlan, vize
harçlan, ikamet tezkeresi ve Dışışleri
Bakanlığı tasdik harçlan ile trafik
harçlan bölümlerinde yer alan ve 2000
yılında uygulanan maktu harç
miktarlannın, yeniden değerleme
oranı tatbik edilmek suretiyle
hesaplanacak 2001 yılı
tutarlannın bir kat artnnmlı
uygulanması öngörüldü. Bu
durumda, 6 aya kadar olan pasaport
harcı 7 milyon 460 bin liradan 23
milyon 275 bin liraya, 1 yıl için 10
milyon 640 bin liradan 33 milyon 200
bin liraya, 2 yıl için 17 milyon 940 bin
liradan 55 milyon 970 bin liraya, 3 yıl
için 25 milyon 640 bin liradan 80 milyon
liraya, 3 yıldan uzun süreler için de 36
milyon 330 bin liradan 113 milyon 350
bin liraya yükselecek. Trafik tescil harcı
da 14 milyon 950 bin liradan 46 milyon
640 bin liraya çıkarken, Al, A2, B, F ve
H sürücü belgeleri harcı 7 milyon 460
bin lira yerine 23 milyon 275 bin lira,
diğer sürücü belgelerinin harcı da
17 milyon 90 bin lira yerine
53 milyon 320 bin lira olacak.
ması" gerektiğini belirtti. Özyürek, hü-
kümetin gelir vergisi dilimlerindeki ar-
tışı daha düşük tutarak taşıt, emlak gi-
bi vergilerde daha yüksek oranlı artış-
lara gitmesinin ücretli üzerindeki vergı
yükünü arttıracağmı ifade etti.
Ceçicl vergi 5 ayda bir
Geçici kurumlar vergisi ve gelir vergi-
si ödemeleri 2001 yılında üçer aylık dö-
nemler halinde yapılacak. Beyan ve öde-
me dönemleri de üçer aylık dönemi izle-
yen ikinci ayın 15. günü akşamı olacak.
MotorUı tcışıt
I vergisinde
artışyüzde 75
I Motorlu taşıtlar vergisi 1 Ocak
I 2001 'den geçerli olmak üzere
t yüzde 75 oranında arttınldı. LPG
, yakıtı kullanan araçlarda ise
i motorlu taşıtlar vergisi, önce
I yüzde 75, ardından 0.5-4 kata
î varan oranlarda arttınlarak
* uygulanacak.
Bakanlar Kurulu'nun yüzde 75
artış karanna göre yapılan
hesaplamaya göre 950 kg ve
daha aşağı olan 1-6 yaş arası
otomobiller için yıllık vergi
miktan 36 milyon 530 bin
liradan 63 milyon 927 bin liraya,
7-15 yaş arası otomobiller için de
18 milyon 220 bin liradan 31
milyon 885 bin liraya çıktı.
Karar uyannca, 26-35 kişi
taşıyan otobüslerin 1-6 yaş arası
vergisi
218
milyon
872 bin
lira,
istiap haddi 1500 kiloya kadar
olan aynı yaştaki kamyonetin
vergisi 72 miryon 520 bin lira
oldu. LPG kullanan
taşıtlar için 950 kg ve daha aşağı
ağırlıkta taşıtlarda motorlu
taşıtlar vergisi önce yüzde 75,
ardından 4 kat arttınlarak
alınacak. Bu durumda, LPG
yakıtı kullanaa, 950 kg ve daha
aşağı ağırlıktaki 1-6 yaş arası
taşıtlann motorlu taşıtlar
vergisi, 36 milyon 530 bin
liradan 255 milyon 710 bin liraya
çıktı. Aynı durumdaki 7-15 arası
otomobiller için motorlu taşıtlar
vergisi de 18 milyon 220 bin
liradan 127 milyon 540 bin liraya
yükseldi.
LPC'll taksilere indirim
LPG'li taşıtlardaki yüzde 75'in
dışındaki artış oranlan, taksi ve
dolmuş
otomobillerinde
yüzde 50 indirimli
olarak
uygulanacak. Buna'
göre, 950 kg ve altı
1 -6 yaş arası taksi
otomobillerin motorlu taşıtlar
vergisi 127 milyon
855 bin lira, 7-15 arası taşıtlann
vergisi ise 63 milyon 770 bin lira
oldu. Motorlu taşıtlar vergisine
ilişkin uygulama
tebliğinin de yakında Resmi
Gazete'de yayımlanması
bekleniyor.
Taçıt alım vergisi
Taşıt alım vergisi yılbaşından
itibaren yüzde 60 oranmda
artnnldı.
nABER ANALÎZ/ AYGÜL ÖZKARAGÖZ
Banka niçin batar? Risk yönetimini iyi
yapamadığı için. Bankacılıksektöründe
riskten korunmanin klasik kuralına gö-
re bankanın riske tabi aktifleri öz kay-
naklannın yüzde sekizini aşmamak zo-
runda. Hazine'nin banka müfettişleri bu
rasyoyu sıkı sıkıya denetlerken Demir-
bank'a ne oldu?
Demirbank yasal yükümlülüklerini ye-
rine getiriyordu, bu rasyoyu ihlal etmi-
yordu. Ancak şeytanın kuyruğu aktifle-
rinrisksıralamasında gizli. Bankanın ak-
tif değerterini oluşturan variıklar yüzde
20, 50, veya yüzde 100 riskli olarak sı-
nrflandınlıyor.
Devlet tahvillerinin riski ise sıfır olarak
kabul ediliyor. Çünkü devletin batmaya-
cağı, tahvillerini vadesinde ödemeye-
ceği bir duruma düşmeyeceği varsayı-
lıyor. Bu durumda Demirbank gibi satın
aldığı devlet tahvilleriyle iç borcun altı-
da birine tek başına sahip olsa da de-
netçilerin yapacağı bir şey yok. Kısaca-
sı Demirbank'ın aldığı riske karşı yasal
bir yaptınm öngörülmemiş. Portföy yö-
netimindeki temel ilketere uymayarak
yumurtalannın hepsini aynı sepete ko-
yan bir bankaya karşı denetçilerin eli
kolu bağlı kalıyor.
Son yıllarda mali piyasalann dünya
çapında bileşik kaplar özelliklerini gös-
termeye başlamasıyla riske karşı uygu-
lanan yasal sistemlerin giderek yetersiz
kaldığı her ülkede fark ediliyor. Özellik-
Risk Ölçümü ve Demirbank
le çok yüksek getiri karşılığında muaz-
zam riske katlanabılen gözü kara risk-
severlere karşı bir önlem almak gerek-
tiği anlaşılıyor. Bu gereksinime cevap
vermek için ilk harekete geçen mali ku-
ruluş New Yorkta yerleşik J.R Morgan
adlı yatınm bankası. Bu aracı kurumun
geliştirdiği riske maruz değer hesabtna
göre banka yüzde bir-beş gibi küçük bir
olasılıkla porrföyünün ne kadanndan
zarar edeceğini tahmin ediyor.
Banka, 'risk metre'si denen vetek bir
rakamla ifade edebilen bu risk ölçüsü-
nü isterse her gün hesaplıyabiliyor ve
kendi yönetim kuriuna ve banka müfet-
tişlerine bildiriyor.
Riske maruz değer hesabı
Osmanlı Bankası'nın riske maruz de-
ğer hesaplaması konusunda uzmanla-
şan genel müdür yardımcısı Cüneyt
Sezgin'e bu yeni ölçütün bankalan ris-
ke karşı mevcut yüzde 8 öz kaynak ye-
teriiği arayan rasyodan niye daha iyi ko-
ruyabileceğini sordum:
"Dünyada ve Türkiye'de yaşanan
mali krizler göstermiştir ki, bankanın
alacağı karartardaki risklilik portföyün-
de hangi kâğıdı tuttuğundan ziyade kâ-
ğıdın değerinde oluşan dalgalanmalar-
dan kaynaklanıyor. 'Riske maruzdeğer"
yöntemi bu dalgalanma olasılığını da
dikkate aldığı için daha çok işe yaraya-
bilecek bir ölçüt olarak karşımıza çıkı-
yor."
Hazine risk metresi ile ilgili olarak ha-
ziranda bir yönerge yayımladı ve ban-
kalara bu 'metre'yi hesaplayacak uz-
man ekiplerini kurup modellerini geliş-
tirmeleri için bir yıl geçiş süresi verdi.
Bankalar istedikleri bilgisayar modelini
kullanmakta senbestler.
Bankacılık Denetleme ve Düzenleme
Kurulu'nun, her bankadan ayn bir risk
metresi gelirken, işin içinden nasıl çıka-
bıleceği sorusunu Sezgin şöyle yanıtlı-
yor "Riskyönetimindekiasıl önemlige-
lişmenin risk denetleme işlevinin ken-
disindeki değişiklikler olduğunu düşü-
nüyonım. Artık banka kendi kendisini
denetleyecek. Kamu denetçisi, sizin
kendinizi iyi denetleyip denetlemed'ıği-
nizi denetleyecek."
Türkiye'de riske maruz değer ölçü-
tüyle yepyeni bir denetim-gözetim say-
fası açılmakta. Mali piyasanın baş ak-
törleri olan bankalar ve devlet arasında
yeniden kurgulanan oyunda çıkariann
ortak olduğu varsayımından hareket
ediliyor. Bankalann yüzde 15-16 dolay-
lannda senmaye yeterliği tuttuğu halde
sarsılabildiği biliniyor. Riske maruz de-
ğeri hesaplamak en başta banka için
gerekli. Böylece bankanın aldığı risk öl-
çüsünde sermaye zorunluluğu oluyor
ve gereksiz yere para kazanmayan fon-
lar bulundurmak zorunda kalmıyor. Ris-
ke maruz değeri belli bir eşiği aşmayan
bankalar da mali sistemin sağlığını teh-
dit etmeyeceği için denetçinin kamu ya-
rannı kollama görevi de yerine gelmiş
oluyor. Demirbank, riski sıfır olan dev-
let kâğıdı tuttuğu için batmadı. Riskin sı-
fır olmasının ne anlama geldiğini gözden
kaçırmamak gerekiyor.
Devlet tahvilinin bu özelliği vergi top-
lama ve para basma yetkilerini elinde
tuttuğu için kendi bonolannı batırma ris-
ki sıfır olan devlete ait olmasından kay-
naklanıyor.
Devlet tahvilinin değeri
Ancak son iki haftadadır nefes nefe-
se izlediğimiz üzere devlet tahvilinin va-
desine kadar değerinin, dolayısıyla ge-
tirdiği faiz oranının dalgalanma riski ise
srfırdan çok farklı bir rakama ulaşabili-
yor. Riske maruz değer sistemi yürüriü-
ge konmuş olsaydı Demirbank kendisi-
ni kendi yüksek risk toleransına karşı
koyabilir ve batmayabilirdi.
Demirbank olayı bankacılık sektörün-
de risk yönetiminde yapılacak iyileştir-
menin ne denli ivedi olduğunu göster-
di. Son krizimizden çıkaracağımız ders
de bu olsa gerek.
ŞÜKRAN SONER
Fotoğrafla Avrupalı
Her şey bitti, her sorunu çözdük de iş Başba-
kan Ecevrt'in Avrupalı aile fotoğrafında görün-
mesine kaldı. Medyamız Avrupalı liderierfotoğra-
fının dünyaya dağıtılan ilk (resmi) karesinde Ece-
vit'in görünememesini, üç kez yerinin değiştirilme-
sini kendine dert yaptı. Ne de olsa her şeyin özün-
den çok görüntüsünün önemli olduğu sanal çağı
yaşıyoruz.
Bakıyorum da medyanın üslubu kitleler için öy-
lesinegeçerli ki, sokakta insanlartartışıyor.. biri di-
ğerine, "Demirel olsaydı öyle arkada bırakabilir-
ler miydi? En büyüklerinden birinin eline önce-
den yapışır, resm/n ön sırasında yerini alırdı" di-
ye hayıflanıyor. Anımsayacaksınız Demirel'i bu ko-
nularda kızı geçmişti. Çiller'in bu türden toplan-
tılarda ön plana çıkma, fotoğraf karelerinde yer al-
ma becerisi, medyamızda övüle övüle bitirilemi-
yordu.
Uzmanlık alanıma ginmediği için Türkiye-Avru-
pa ilişkilerinde kimi gelişmeleri anlamakta çok faz-
la güçlük çekiyorum. Anlamam gerektiğine inanıp
kendimi çok fazla zorladığım halde, gün farkı ite
kapkaradan tozpembeye dönen ilişkilerle büsbü-
tün afallıyorum. Türkiye'nin ciddi tepki vermek
zorunda kaldığı, Kıbns'ı önkoşul yapan niyet mek-
tubundan sonra Nice'te lehimize nelerin değişti-
ğini öğrenmeye çok çalıştım. Öğrenbildiğim, "Çok
ustaca kalemealınmış, Tün\iye'yirahatlatıyor, Yu-
nanistan 'ı da memnun ediyor, aslında içerikte de-
ğişen hiçbirşey olmuyor..." çerçevesinde kaldı.
Ister AB yanlısı ister AB karşıtı görüşte olsun-
lar, aklı başında bütün uzman yorumlannın buluş-
tuğu tek nokta ise Türkiye-AB ilişkilerinde bugün-
den yanna bir gelişme olamayacağı, çok uzun bir
sürecin gündemde olduğu. O halde bugünden
yanna bir karar alınacakmış gibi, gündemde baş
sıraya, ekonomik krizi bile gölgeleyecek biçimde
nasıl geçiyor? Topluma moral vermek, Ecevit hü-
kümetine doping yapmak için mi?
AB ilişkilerinde pembetablonun hükümetleriçin
prim getiren bir yanı olmalı ki, Özal, Demirel, Çil-
ter içerde işler sıkıştıkça, kötüye gittikçe hep Av-
rupa üyeliği rüyasına başvurmuşlar. Pembe tab-
loyu çizdirebilmek için kapalı kapılar ardında ödün
üstüne ödün vermişler.
Olayı biraz daha iyi anlayabilmek için Tek Gıda-
Iş Sendikası uzmanlarının hazırlamış olduklan,
Türkiye-AB ilişkilerinin tarihçesini de veren bir ra-
por notu okuyordum. Avrupalı olma özleminin po-
litikacılar tarafından nasıl da kullanıldığını ortaya
koyan pek çok gelişmenin yanında "Sosyo-duy-
gusal biryaidaşım " diye de bir vurgulama gördüm.
Tabii sonucu, Türkiye-AB ilişkilerinde sonunda
ödün veren, bedeli ödeyen tarafın sadece ve sa-
dece Türkiye olması. Lehine olan anlaşmalara gir-
miş haklannı bile kullanamaması. llişkinin çok iyi
gidiyor, devam ediyor görüntüsü uğruna haklann-
dan vazgeçmek zorunda kalması.
1986'da gundeme girmesi gereken işçilerimizin
senbest dolaşım haklan bir daha gündeme gelme-
mek üzere tek taraflı uygulanmadı. (Özal'a sus
payının birkaç yüz milyon marklık Leopard tankı
olduğu söylenir.) Ne ilginçtir ki 1987'de Özal tam
üyelik için başvuru ile Avrupalı olma rüyasını si-
yasette en iyi kullananlardan biri olmuştur. Verilen
'inşallah' yanıtı ile 1995'e kadar lehimize olacak,
ekonomik-siyasal değer taşıyan anlamlı bir tek
adım atılamamıştır.
1995'te Çiller gümrük birliğine girme protoko-
lüne imza atarak "ArtıkAvrupalı olduk" sloganı ile
iç siyasette oynamıştır. Burada çok tipik bir top-
lumsal uyutmanın o zaman gözden kaçmış bir
aynntısının altını çizmek istiyorum:
Bir sirküler ile o zamanın aylık ücretinin yansı tu-
tannda harcamayı gerektiren otomobil plakalan-
nın yenilenmesi (TR) kaydı getirilmişti. Ancak Av-
rupalı ülkelerin kullandıklan (TR) yazısını otomo-
bil plakaJanmızataşıyarak Avrupalı mı olduk, yok-
sa onurumzu inciterek alay konusu mu?
Gümrük biriiğinde bütün yükümlülüklerini yeri-
ne getiren Türkiye'ye, AB, sorumluluğu olan ma-
li yükümlülüklerini yerine getirmemek üzere nasıl
da çamura yatmakta? Gümrük birliği ile Türki
ye'den alabileceklerini sonuna kadar alabilen AB,
ancak yükümlülüklerini arttıracak ortaklık ilişkile-
rinde neden istekli, aceleci olsun ki?
Ve bir kez daha, Ecevit'in resmi ilk karesinde gö-
rünmüyor olsa da aile fotoğrafına alınmış olması
ile akan sular durmuş gibi. Bugünden yanna AB
üyeliği rüyamız gerçekleşebilecekmiş gibi, ülke-
nin yaşamsal sorunlannı bir yana atıp AB üyeliği-
nin onlar tarafından her fırsatta yinelenen önko-
şullannı bütün aynntıları ile tartışıp duruyoruz..
Kürtçetelevizyon olmadan olur mu, olmazsa ne
olur? MGK yetkileri, hangi ölçüler içine çekilme-
li? Kıbns'ta nereye kadar ödün verilebilir? Apo'-
nun idam karanndan nasıl çark edeceğiz? Âna-
yasa ve yasalarda istenen değişiklikJeri hangi öl-
çülerie yerine getireceğiz?.. Tartıştığımız konula-
n ülkemizin sorunlan değilmiş gibi, AB'li olabilme-
nin koşullan olarak görerekten.
Önceki günden, dünden bir satır arası üzerin-
de de durmadan geçmeyeceğim. Tabii ki sonra
bağımsız yazı konusu olacak protesto eylemlerin-
den söz ediyorum. Bizim medyamız Seatle ruhu
deyip, çıplak denize girenler ile renkli ve kalaba-
lık eylemlerin variığından söz etmekle yetindi. En
aynntılı bikjilendirmede sendikalann ağıriığının çok
fazla olduğu ve Nice'te kabul edilen Temel Hak-
lar Şartı'nın protesto edildiği vardı.
Birkaç cümle ile Avrupa sendikacılık hareketi
çok uzun birzamandan beri hazırianmışve Nice'te
yürürlüğe sokulan Temel Haklar Şartı'na karşı hop
oturup hop kalkıyor. Çünkü bireyin, işçinin Avru-
pa içinde var olan kazanılmış haklan, daha önce-
ki sözleşmelerie geçerli olan sosyai şartlar önem-
li ölçülerde geriye alınıyor.
Bir de Amsterdam Anlaşması'nın 133. ımadde-
sinin değiştirilmesi konusu varki... Konseyin yet-
kileri çok önemli ölçülerle arttınlıyor, tek başına
temsil yetkisi veriliyor. Yatınmlarda, ekonomik ka-
rariardaoybiriiği koşulu kalkıyor, üye ülkelerin hak-
lan, müzakere süreçlerindeki duraklar kalkıyor.
Milyonlarca Avrupalı, işçi ağıriıklı temel insan
haklan, emek haklan, çevre ile ilgili haklan, ser-
maye lehine kaybedebileceklerinin kaygısı, pani-
ği içinde bu karariara karşı çıkıyorlardı. Onbinler-
cesi doğrudan Nice'teki protesto eylemlerine ka-
tılmışlardı.
sukransoner(5 yahoo.com