25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ARAJLJK 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DISHABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 11 Teksas'ta 4O.idam • NEWYORK(AA)- ABD'nin Teksas eyaleti bir yıl içinde 40. hükümlüyü de idam etti. Zehirli iğneyle önceki gün yaşamına son verilen hükümlünün, 11 yıl önce bir içki mağazası sahibini öldüren 60 yaşındaki Claude Howard Jones olduğu bildirildi. Jones 1989'da, 37 yaşındakı Allen Hilzendager'i öldürdüğü için idama mahkûm edilmişti. Jones, Hilzendager'i vurduktan sonra kasadakı 900 dolan alarak kaçmıştı. Jones cezaevinde de bir mahkûmu üzerine gaz dökerek yakmıştı. SSCBMarşı katıul edildi • MOSKOVA(AA)- Rusya Parlamentosu alt kanadı Duma, SSCB'nin ulusal marşmın melodisinin Rusya Ulusal Marşı melodisi olarak kabul edilmesiyle ilgılı dün yaptığı oylamada, tasanyı 378 oyla kabul etti. 450 kişilik Duma'da tasanya 53 milletvekili olumsuz oy verirken 1 milletvekili de çekimser kaldı. Rtfimori üftesiıe dönmeyecek • TOKYO(AA)-Eski Peru Devlet Başkanı Alberto Fujimori, siyasi rakiplerinin "zulümlerinden kurtulmak" için Japonya'da kalmayı düşündüğünü söyledi. Japon vatandaşı da olan Fujimon, "Karanm kesin değıl, ancak Japon vatandaşlığımı kullanmak istiyorum" dedi. Rusya'da patlamalar • MOSKOVA(AA)- Rusya"nın Pyatigorsk kentindeki bir pazaryerinde dün meydana gelen iki patlamada, 6 kişi öldü, 8 kişi de yaralandı. Ilk patlama pazaryeri yakınlanndakı bir araca yerleştirilen patlayıcüann infilak etmesi sonucu meydana geldı, ikincisi ise pazann ıçindeki dükkânlardan birinde oldu. Gözlem Merkezi'nin 1999 raporuna göre çalışma yaşamında yabancı düşmanlığı yoğun olarak gözleniyor Avrupa, ırkçıhğı yenemiyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Irkçılık ve Yabancı Düşmanlığı Avru- pa Gözlem Merkezi (EUMC) 1999 yılı raporunu açıkladı. Almanya'da 1999 yılı içinde ırkçı te- mellere dayanan 10 bin 37, Ispanya'da 2 bin 363, Ingiltere'de ise sadece 5 aylık dönemde 10 bin 982 suçun iş- lendığı belirtilen raporda, Kosova ve Arnavutluk'tan gelen mültecilerin de ırkçı saldınlann hedefı olduğu vurgu- landı. Avusturya'daki Öz- gürlükçüler Partisi'nin yükselişinde medyarun ro- lüne de dikkat çekilen ra- porda, 1995 yılında sade- ce 1 olan ırkçı içerikli in- ternet sitesi sayısı da 1999 yılı için 2 bin 100 olarak verildi. Eşcinseller de hedef Avrupa Birliği'ne bağlı bir birim olan Irkçıhk ve Yabancı Düşmanlığı Av- rupa Gözlem Merkezi'nin (EUMC) geçen günlerde Brüksel'deaçıklanan 1999 yılı raporunda ırkçı eği- limlerin tüm Avrupa'da yükselişte olduğu uyan- sında bulunuldu. Raporda bu tür saldınlara hedefolan göçmenler, yabancı köken- liler ve Yahudi azınbğa son yıüarda gazetecilerin, eş- cinsellerin ve politik açı- dan muhalıf gruplann da eklendiği belirtildi. Irkçı- lık ve yabancı düşmanlığı ile mücadelenin Avrupa Birliği üyesi ülkelerde çok yönlü olarak sürdürüldüğü- ne dikkat çekilen raporda şu tespitler yer aldı: • Italya ve Yunanistan'da Kosova ve Arnavutluk'tan gelen mülteciler, Danımar- ka, Hollanda ve Isveç'te de Afrikalı göçmenler ırk- çı saldınlar ve aynmcılığm başlıca hedefı oldular. • Almanya'da 1999 yı- lı içinde kayıtlara geçen • EUMC'nin Brüksel'de açıklanan 1999 yılı raporunda, ırkçı eğilimlerin tüm Avrupa'da yükselişte olduğu uyansında bulunuldu. ırkçı nitelikteki suç sayısı 10 bin 37 oldu. Bu sayı tngiltere'de aynı yılın 6 aylık dönemi için 10 bin 982, Isveç için de 2 bin 363 olarak belirlendi. • Göçmenlere ve yabancılara kar- şı gelıştirilen olumsuz tavırlarda med- yanın da rol oynadığı gözlemlendi. Ozellikle Italya ve Yunanistan'da Ar- navutluk ve Kosova'dan kaçan mülte- cilere yönelik ırkçı saldınlarda, Avus- turya'da Özgürlükçüler Partisi'nin ik- tidara taşınmasında medyanın tutu- mu belirleyici etken oldu. • Genış kitlelere herhangi bir cezai KARAR OYBIRLICIYLE ALINAMADI NPD'ye yasak meclisten geçti FRANKFURT (Cumhuri- yetBörosu)-Almanya'daki aşı- n sağcı Ulusal Demokratık Par- ti'nin (NPD) kapatılması için parlamentonun (federal meclis) Anayasa Mahkemesi'ne baş- vuruda bulunması. hükümeti oluşturan Sosyal Demokraî Par- ti (SPD) ve Yeşiller Partisi ile muhalefettekı Demokratik Sos- yalizm Partisi'nin (PDS) oy- lanyla kabul edildi. SPD Meclis üyesi Michad Bürsch, "Hukuk devtetinin aş*- n sağcılann çizmeieri alünda ezümesinc izin vermemeBviz*' dedi. Ancak NPD'nin yasak- lanması için Anayasa Mahke- mesi'ne başvurulması karan alınırken oybirliğine ulaşıla- madı. Ana muhalefet partisi CDU Meclis Grubu Başkan- vekıli VVbtfgang Bosbach, par- tisinin eyaletler meclısı ve hü- lcümet taranndan verilen kapa- tılma başvurulannı destekle- diğini, ama parlamentonun basvuruda bulunmasının huku- ki ve siyasi anlamı olmadığı- nı açıkladı. Bosbach, yalnız- ca federal hükümet ve eyalet hükümetlerinin aşırı sağcı NPD hakkında bilgilere sahip olduğuna dikkat çekerek sade- ce bu kurumların parti kapa- tılması için kanıtlann yeterli olup olmadığına karar verebi- leceğini söyledi. Hür Liberal Parti'nm (FDP) genel sekrete- ri Guido VVestenveUe, partisi- nin kapatma çabalanmn ba- şarılı olacağmdan kuşku duy- duğunu belirtti. NPD'nin kapatılmasına kar- şı olan FDP, oylamada da bu tutumunu değiştinnedi. FDP NPD'nin kapatılmasına karşı çıktığım yineledi. yaptınm kaygısı taşımadan ulaşma firsatı sunması nedeniyle internet, ırk- çı gruplann başlıca silahlanndan bi- ri haline geldi. Bu nedenle 1995 yı- lında sadece bir olan ırkçı içerikli si- te sayısı 1999 yılında 2 bin 100 ola- rak belirlendi. tşverenler ırkçı • Irkçıhk ve yabancı düşmanlığının etkılerinın en fazla hıssedüdığı alan ça- lışma yaşamı oldu. Belçi- ka'da 1999 yılında yapılan bir çalışma, işverenlerin bakış açısının ırkçı olduğu- nu doğrularken, Avustur- ya'daki göçmenlerin Avus- turyalı meslektaşlanndan çok daha kötü koşullarda, daha düşük ücretlerle çalış- tığı tespıt edildi. Isveç Om- budsmanına 1999 yılı için- de gelen 184 aynmcılık şi- kâyetinin 142'si de çalışma yaşamı kaynaklı oldu. Ital- ya, Ispanya, Portekiz ve Yunanistan'da insan hak- lan örgütlerinin yaptığı bi- limsel çalışmalar göçmen- lerin bu ülkelerin kayıtdı- şı ekonomilerinde sağlık- sız ve zor koşullarda istih- dam edildiğını gösterdi. • AB üyesi pek çok ül- kede eğitım alanında yaşa- nan ırkçıhk da 1999 yılı içinde raporlarayansıdı. Ai- lelenn sıyahlarm çoğunluk- ta olduğu okullara çocukla- nnı göndermediği gözlem- lenen Hollanda da dahil ol- mak üzere pek çok ülkede ilköğretime devam etme- yen azınlık veya göçmen çocuğu sayısı da bu olgu- yu doğrular nitelikte oldu. • Bazı üye ülkelerde po- lisin, ırkçı nitelikteki tu- tum ve davranışlan benim- sediği de belirlendi. Avus- turya, Belçika, Yunanistan ve Fransa'da polislenn ırk- çı davranışlan yıl içinde raporlara yansıdı. b Solingenfaciası belleklerde Almanya'mn Solingen kentinde, 29 Mayıs 1993'te bir Türk aiksinin evi, Neo Nazi gençier tarafindan kundaklanmıştı. Sakfanda üç küçük çocuk ve iki kadın yaşamını jitirmişti. Oİay, hem Türkiye'de hem de Almanya'da büyük üzünrii ve dehşetk karşüanmışü. ı r;., a.'«;J«fTı)O n.nifrtaı. cfc ÖRÜŞ/Prot Dr. t. Reşat ÖZKAN (E. Müsteşar) Avrupa Birliği (AB) Genel Işler Konseyi, 8 Kasım'da Avrupa Komisyonu (AK) tarafindan açıklanan Katılım Ortaklığı Belgesi'ne (KOB) yeni birşekil verdi. Buna göre daha önce, kı- sa vadeli siyasal öncelikler -ki gerçekte si- yasal bir ön koşul idi- arasında belirtilen "Kıb- ns" sorunu, bu kez "Genişletilmiş Siyasi Di- yalog ve Siyasi Kriter" başlığı altında ele alı- nıyor. "Ege" deaynı başlık altına alındı; Kıb- ns, kısa vadede çözümlenmesı öngörülen bir sorun olarak tanrtılırken, "SınırAnlaşmaziık- ian ve Dtğerieri" adı ile tanımlanan Ege ko- nulan ise "Orta Vadeli" başlığının altında yer alıyor. KOB, bu haliyle 8 Kasım tanhli ıçeri- ğinden önemli bir farklılık göstermekte. Genel anlatıma göre Türkiye ile AB arasın- da tam üyelik müzakerelennin başlatılabilme- si için, görünüşte Kıbns bir ön koşul olmak- tan çıkmıştır. Belgenin, bu yanı itibanyla, 8 Kasım'a kıyasla daha olumlu olduğu ileri sü- rülebilirse de pürüzlerin tam anlamıyla gide- rilmiş olduğunu söylemek mümkün değildir. Aynca, bu belge ile AB'nin, Türkiye karşısın- da Helsinki'deki noktadan daha geniş ve kullanılabilir bir zemin kazandığı da açıktır. AB'nin, bu zemini, pazarlıklar aşamasın- da kendi lehine kullanmayacağını kimse ıd- dia edemez. AB'nin Türkiye'yi tam üye yap- mak konusundaki isteksizlığı ise gözden ka- çınlmaması gereken bır gerçektır. Daha bir- kaç hafta önce, 15 Kasım'da Türkiye'yi söz- de bir "Ermeni Soykınmını tanımaya" davet eden bir karar almış olan Avrupa Parlamen- tosu'nun Türkiye'ye yönelik önyargılı tutumu da bu işin cabasıdır. AB ite Türkiye arasında tam üyelik müza- kereterinin hernen başlatılmayacağı bir ger- Son AB Belgesini İyi Anlamalıyız çektir. Müzakerelerin ne zaman ve hangi ko- şullarda başlatılacağı hakkında da bir belir- sizlik vardır. Kıbns ve Ege konulannın -eğer bu konularda tam bir çözüme ulaşılamamış- sa ki, en azından bu da güçlü, belkı de bu konudaki olasılıklann en güçlüsüdür- bu aşa- mada AB tarafindan hangi bakış açısı ile de- ğerlendirme altına alınacağı konusundatam bir belirsizlik vardır. Dolayısıyla, Kıbns'ın me- tindeki mevcut haliyle bile, müzakerelerin gelecekte başlatılmasını ve de sürdürülme- sini engellemek amacıyla kullanılmayacağı- nı, hiç kimse ıddia edemez. Aynı düşüncemiz, daha uzun vadeli bir açılım için- de "Ege" konusu için de geçerlidir. Çünkü, KOB Tür- kiye'nin AB üyeliğine ilişkin biryol haritası olarak adlan- dınldığına göre gerek AB ve gerek Türkiye açısından bir işlevselliğe sahip olduğu ortada ve AB bu bel- geyle, bu işlevselliğin, ilk kez söz sahibi ta- raflarından birisi durumuna gelmektedir, öy- le ki; bu aşamadan sonra AB'nin bu mese- lelere taraf olmadığını ileri sürebilmek, eski- si gibi, pek kolay olmayacaktır. Bu durumun gelecekte, Türkiye-AB ilişkileri bakımından ne türden yorumlara ve sonuçlara yol aça- bileceği Türkiyetarafindan sürekli göz önün- de tutulmalı, etraflıca değertendirilmeli ve de her olanakta sınanmalıdır. Konu, bu aşama- ya değin yalnızca Yunanistan'ın AB tarafin- dan ikaz edilmesi biçiminde ortaya atıldı. AB kendi gerçek amaç ve planlannı Yunanis- tan'ın talepleri arkasına saklamayı başardı ya da bazılan böyle anlamakta ısrar ettiler. Olup bitenleri bu biçimde algılamak ve açıklamakla yetinmek eksik bir değerlendir- me olacaktır, çünkü böyle sınıriı birtanımla- ma içinde, birtüzel kişilik olarak AB'nin, Tür- kiye'ye ve Türkiye'nin üyeliğine yaklaşımı göz ardı edilmiş olur. Bir başka önemli nok- taya değinmek de kaçınılmazdır. Kıbns ve Ege konulannın değinildiği paragrafın başlığın- KOB, Türkiye'nin AB üyeliği için bir yol haritası olarak adlandınldığına göre gerek AB gerek Türkiye açısından bir işlevselliğe sahiptir ve AB bu belgeyle, bu işlevselliğin, ilk kez söz sahibi taraflanndan biri durumuna gelmektedir. da, hem "GenişJetilmış SiyasiDiyalog've hem de "Siyasi Kriter" ifadeleri yer almaktadır. Gerçi, metnin içinde "...siyasaldiyalogkap- samında..." ifadesi kullanılmaktadırama, bu, paragrafın başlığında "SiyasalKriter" ifade- sinin de kullanılmakta olduğu gerçeğini or- tadan kaldırmaz. Bu rfadenin, süreç içinde Türkiye'nin üzerinde bir "DemcMes Kılıcı" gi- bi asılı durmayacağını kimse öne süremeye- cegi gibi Yunanistan ve AB'nin, bunu kullan- mayacaklannı da kimse garanti edemez. Ay- nca "Genişletilmiş" sözcüğü ile bu tartışma- nın taraflannın arasına AB'nin de resmen ka- tılmış olduğunun altı bir kez daha çizilmek- tedir. 7 Aralık'takı Nice Doruğu ile bu aşama noktalandı. Şımdi Türkiye'nin kendi ulusal programını hazırlaması beklenıyor. Türkiye bu hazırlığı yaparken, öte yandan damüzakeretakviminin belirlenmesini, Kıb- ns ve Ege'deki gelişmelere bağlı olmaksızın, kararlılık içinde talep etmelı ve bunun takip- çisi olmalıdır. Aksi takdirde, Türkiye'nin bir ulu- sal mutabakat ile hazıriaması gerektiğini dü- şündüğümüz ulusal programın tüm öteki yanlan ile başanlması du- rumunda bıle bu iki konu, bir ön koşul olarak, AB tarafin- dan Türkiye'nin önüne ge- tirilecektir. Bir konu yanlış anlaşılmamalıdır. Biz, Tür- kiye ile Yunanistan arasın- daki sorunlann çözümsüz- lük aşamasına taşınmasın- dan yana değiliz, sorunlann iki ülke arasın- daki sağlam diyalog ve iyi niyetle çözülebi- leceğine ınanıyoruz. Bunun iki ülkenin de ya- ranna olduğunu düşünüyoruz. Ancak Yuna- nistan bugüne değin çözümü 3. taraflara art zemınlerde kotararak Türkiye'ye uygulana- cak dayatmalarta halletme yoluna gitti. Bu po- litikayanltşftrve Yunanistan ve Avrupalılar, Tür- kiye'nin ne AB ve ne de başka bir şeyin ca- zibesi ile bu tür dayatmalara boyun eğme- yeceğini anlamalıdııiar. AB'ye dahil olmak, AB'nin bu konudaki niyet ve tutumundan çok Türkiye'nin inisiyatrfi ve yapacaklan ile belirlenecek olan bir sürecın adıdır. Çünkü AB'nin "6Kasım -4Aralık2000"tarih\eri ara- sında sergıtediği değişim, Türkiye'nin AB açı- sından rfade ettiği vazgeçilmez önemin de bir işaretıdir. Aksi söz konusu olsaydı bir de- ğişiklik otmaz, Genel Işler Konseyi, AK'nin ka- rannı değiştirmezdi. Tüm bu olumsuzlukla- ra karşın, olumlu yanlan da olan ve gelecek- te değerlendinlecek çalışma olanaklan sun- mayeteneğine sahip bir aşama olduğunu dü- şündüğümüz bu son nokta, artık geride bı- rakılmaktadır. Bu sürecı lehimize geliştirmek bızim elimizde. Bunun için kararlı, kendi ek- sikliklerini bilmekle birlikte kendi gücünün ve elindeki kozlann bilıncinde olan bir ülke izlenimini her an vermeliyiz. Biz ne olduğumuzu ve neleri yapmarnız gerektiğini bileceğiz ve onun da gerekJeri- ni yapacağız, hem içeride hem de dışanda; hem demokraside, hem hukukta ve hem de ekonomide ve de toplumun kanını emmek- te olan vurguncular ve soyguncular konu- sunda. Karşımızdakılenn de, bıze üyelik kis- vesi altında bir şey yutturamayacaklannı, Ege ve Kıbns'takı haklanmızdan vazgeç- meyeceğimizi, Cumhuriyetımizin siyasal te- mellerini zorlamaya yönelik girişimlere izin vermeyeceğimizı ve bunlan amaçlayan bir girişim ile karşı karşrya kaldığımızda gere- ğini yapmaktan çekinmeyeceğimizi anla- malannı sağlamalıyız. Böyle bir politıkayı iz- lemekte ısrar ederlerse Türkiye'yi bütünüy- le kaybetme rtsklerinin var olduğunu hep akıl- lannda tutmak, bir başka deyışle biz bu ger- • çeğin onlann akıllannda iyıce yer etmesini sağlamak zorundayız. Nüfiıs cüzdanımı ve SSK kartımı kaybettım Hûkûmsüzdür. GÖNÜL TALAYOĞLU ^Cumhuriyet Ajandası S e r g l S a l o n l a n n d a ve Temsilciliklerinde 4.000.000 TL (Üyelere % 25 özel indirim) ^ krtap k u l ü b û Çağ Pazariama A.Ş Türkocağı Caddesı No.39/41 (34334) Cağaloğlu/tstanbul Tel: (0212)514 019€Faks.(0212)514 01 95 Romanlannız ve ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel: 554 08 04 Sevdiklerinizı fıdanla yaşatın T B V M ÇELENK HATTI Tel .-(0 212)284 8000 Fıks:(0 212)284 8009 Cumhuriyet k ı t a p 1 a r ı Ergin Yıldızoğlu KOTU ŞONSUZDA GEZİNTİLER Ergin Yıldızoğlu, bu kıtabında, bir cerrah titızliğıyle lıberal demokrası ve kapitalizmın, esasında cerahat kaplı zafen olarak nıtelendınlen yarasına neşteri batınyor, kuçıik bir azınlık yaranna kurulmuş bu ekonomık modelden kaynaldanan cerahatı ortaya çıkanyor. Hem de, "Kötü Sonsuz"un, ABD kapıtalızmımn \e egemenlığının ıphğını pazara çıkararak.. * Cumhurtrel Çağ Pazariama A.Ş. Türkocağı Cad. No.39/41 «. kitap kulübû (34334/Cağaloğlu-lstanbul Tei- (212)514 01 96 9 Arvıhk 7000 Bugün depremin II .gunu Profesyonel gönüllulerimiz hâlâ depremzedelerln yan ı nda!, ÇYDD, kadınlarımızın el becerılerıni geliştirip üretime katkı sağlamaları ve bu yolla para kazanmaları için elden gelenı yapıyor ve bu çalışmalarda, depremzede kadınlara öncelik tanıyor. Çağdaş El markasıyla Denizli ipeğine üretilen nakışlı oda takımları ve çeyiz malzemesini, Yalova Çağdaş Yaşam IYG Merkezindeki tezgâhlarda üretilen pata yottuklart, depremzedelerin ürettiğt Kocaeli Çağdaş Yaşam Paşabahçe Reçellenni ilgi ve bilginize sunarız. Yardımtonnu Içm (0212) 292 87 27 - 292 08 01 (I? flünlen saal 10 00/17.00 arası) TEŞEKKÜR Istanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göz Hastalıklan Anabilım Dalı Servısi'nde başanlı bir ameliyatla benı sağlığıma kavuşturan değeıii insan, Prof. Dr. MURAT KARAÇORLU'ya ve Anestezi uzmanı Dr. TARIK ATAOĞLU ile ekibine teşekkürü bir borç bilırim. FJKRET KIZILOK 031 a) 293 •• 7« 13 HAT) K Ü L T Ü R M E R K E Z İ Çevırmen: Esın BAKLA "notaların kanatlarmda" Yonesmen: Mehmet GURHAN MGZIK Yonetmeni: Payam KORYAK OyuncularFiliz KUTLAR MahperiMERTOĞLU Mesrutıyel Cad. No 161 TepobasıTel:(0 212) 293 98 48 HerCuma:19.00 I Hefaımanesi:15JX} Antonina rTurizm HAFTA SONU KÜLTÜR GEZtLERİ BIRSA. Sanat Tarihçisi Atilla Tuna. 10 Aralık (Pazar) Rezenas\on: 0 212 292 28 74-75
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle