Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç
# Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet
Çetinkaya # Yazıışlen Müdüru Ibra-
him Yüdız # Sorumlu Müdur- Fik-
ret llkiz 0 Haber Merkezı Mudünı.
Hakan Kara
Istıhbarat Cengiz \ ıldınm O Ekonomı ÖzlemVizak
• Kultur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir
> tketman 9 Makaleler Stuni Kanıören 9 Duzeftme
\bduüah Yazıcı • Fotoğraf Erdogan Köscoğhı •
Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlerı Mehmet
Fanrç • Avrupa Temsılcısı Güra> Öz
Yayın Kurulu tlhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç,
Hikmet Çetinkaya, Şükran
Soner, tbrahim V ikfaz,Orhan
Bursalı, Mustafa Balbay,
Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No.
125,Kat 4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195O20(7hat), Faks
4195027 • IzmiT Temsılcısı Serdar Kıak, H Zıya Blv
1352S 2j3Tel 44H220, Faks 4419117•AdanaTemsıkisı
Çetin Yiğenoğlu, tnönü Cd 119 S No 1 Kat:l, Tel. 363
12 11, Faks 363 12 15
Müessese Müdürii İstiin
Akmen # Koorduıatör
Ahmet Korulsan •
Muhasebe Bülent Yener
• ldare Hüseyin Gürer
• Satış Fazilet Kuza
MEDV \ C: • Yönetım Kurulu
Başkanı - Genel Müdur Gülbin
Erduran # Koordınator Reha
Işıtman # Genel MüdürYardımcısı
S«>daÇoban Tel 514 07 53 -
5139580-5138460*1.Faks 5138463
YayımlaiM ve Bısan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A Ş
Tüıkocagı Cad 39 41 Cağaloglu 34334 Istanbul PK 246 - Sırkecı 34435 Istanbul
Tel 10.212)51205 05(20 hat)
Faks (0 212)513 85 95 www.cumhuriyet com.tr 6 ARALIK 2000 lmsak:5.43 Güneş: 7.08 Öğle: 12.02 tkindi: 14.22 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.11
Kapakkm
Jones
• Haber Merkea-The
Mask of Zorro fılmiyle
yıldızı parlayan ünlü
ıngiliz oyuncu Catherine
Zeta-Jones, Vanity Fair
Magazin'in Ocak 2001
sayısına kapak oldu.
Geçen ay New York'ta
yapılan muhteşem bir
düğünle Michael
Douglas'la evlenen
Jones, dergiye hamileliğı
ve annelik ile ilgili
açıklamalarda bulundu.
Hazinenin kay v
parçaları
• UŞAK(AA)-"tlk
Çağlarda Anadolu ve
Uşak" konulu panelde
konuşan Uşak Müzesi
Müdürü Kazım
Akbıyıkoğlu, büyük
kıstıu Uşak Müzesi'nde
sergilenen ve "Karun
Hazinesi" olarak
adlandınlan değerli
madenlerden yapılmış
tarihi eserlerin bir
bölümünün Fransa'da bir
koleksiyoncuda
olduğunun belirlendiğinı
bildirdi. Uşak Valisi
Ayhan Çevik de Karun
hazinesinde yer alan
eserlenn ömeklerinin
hazırlandığını ve
bunlann satışa
çıkanlacağını bildirdi.
Ankete büyük
• ANKARA (ANKA)-
"Dünyanın Yenı 7
Hankası"nın
belirlenmesi için
internette yapılan anket,
Türkiye'den büyük bir
ügi gördü. Ankette
kullamlan oylann üçte
binne yakın bir bölümü
Türkiye'den geldi.
Ülkeler arasında Türkiye,
yüzde 32.14'lük payı ile
ve büyük bir farkla ilk
sırada yer alıyor.
Türkiye'yı yüzde 15.57
payı ile Hüıdıstan izliyor.
Uçüncü sırada yüzde
11.43 oy ile Meksika
bulunuyor. Türkiye'nin
toplam oylann üçte
birine yakın bir payı
olmasına karşın nihai
listede yer alan 23
eserden bin olan
Ayasofya, en çok oy alan
üç eser arasına giremedi.
Tac Mahal yüzde 10.7'lik
bir pay ile ilk sırada
bulunuyor.
rahatlatıyor
• tZMÎT (AA) - Sosyal
yaşamda ıletişim
kurmakta zorianan
kişilerin, ınternetteki
sohbet sitelerinde
rahatladıklan bildirildi.
Chat'le iletışim kurmaıun
hızla yaygınlaştığını
belirten Kocaeli
Üniversitesi Tıp Fakültesi
öğretim üyesi Prof. Dr.
Kemal Bayülkern,
"Sohbet sitelerinde karşı
cinsle iletişim kurmak
isteyenler, genellikle
çekingen kişilerdir.
Çekingen olanlar,
internetteki sohbet
sitelerinde, karşı cinsle
rahat iletişim kuruyor"
dedı.
Sigara içenler
çok kaytarıyor
• CHICAGO(AA)-
Sigara tıryakisi
gençlerin, çalıştıklan
işyerinden daha çok ızin
aldıklan belirlendi.
ABD'de yapılan
araştırma, sıgara içen
gençlerin ıçmeyenlere
göre daha çok
hastaneye
başvurduklannı ya da
çeşıtli bahanelerle
işlerinden izin aldıklannı
ortaya çıkardı.
Yelken dünyasının kadın başkanı Nazlı İmre, altyapı ve tesis sorununun acilen çözümlenmesini istiyor
'Penizle bagLanbmız kesfldi'• Eğitimden altyapı ve tesise
kadar birçok sorun
bulunduğunu anlatan İmre,
"Sahil yollan yapımı sırasında
önü doldurulan kulüpler, halen
yeni bir tesis bulmuş değil.
Suyla bağlantısı olmayınca
kulüplerin spor faaliyeti
duruyor. Su sporlan
merkezlerinin oluşmasını
sağlamamız lazım" diyor.
KEREM KAÇARLAR
Onu yelken sporuyla ilgilenenler ya-
kından tanırlar. tçtenhği, kibarlığı, ca-
na yakınlılığıyla herkese kendini sevdir-
miş biri Nazlı tmre. Başanh bir yöneti-
ci olmasırun yanı sıra 1991 yılında eşi-
ni beklemekten sıkılarak başladığı yel-
ken dünyasında şimdi federasyon baş-
kanı. İmre, yapılan son seçimlerde 177
oydan 148' ıni alarak 38 federasyon ara-
sındakı tek bayan başkan olma özelliği-
ni de kazandı.
Oturmayı sevmiyor, sürekli faaliyet
içinde. Hatta Sydney Olimpiyatlan dö-
nüşü 20 saatliİc yolculukta elişi (gob-
len) yapmış. Insanlann kendisini 'çok
kavgaa' olarak nitelendirdikleri zaman
karşı çıkıyor, yalnızca fikrini söylediği-
ni belirtiyor. Yüksek ses tonuyla konu-
şan Nazlı tmre, bir anda bulunduğu or-
tamda dikkatlen üzerine çekmeyi başa-
nyor. Bu durumu şöyle anlatıyor:
"Bana bağırarak konuştuğumu söy-
lerier. Küçükken benim ağır işiten bir da-
dnn vardL Ona sesimi duyurmak için
bağırryordum. Böyle ahştim ve sonra da
böyle gitri. Bu ses tonuyla konuşmak ba-
na normal gefiyor."
Yola, 'Birtikten kuvvet doğar' sloga-
nıyla çıktıklannı vurgulayan imre, fede-
rasyon başkanlığını bir bayrak yanşına
benzeterek "Erciyes Sipahi'den Azat
Baykal 'a veondan da sıra bana gekü. Bi-
zim camiada birtikve berabertik var. Bu
iki başkan da şimdi benim yönetim ku-
rulumda. Semboük olarak değüler. On-
larm da göre\leri olacak" diyerek bu ko-
Türkiye Yeiken Federasyonu Başkanı İmre,yelken sporunda en bü>ük sıkuıtuun eğjtim sistemindeki çarpıklık oiduğunu belirtiyor.
nudaki düşüncesini belirtti.
Diğer işlerini bir kenara bırakıp şim-
di bütün yoğunluğunu yelkene v erece-
ğini ifade eden Nazlı İmre, bayan olma-
nın bir ayncalığı bulunmadığını, ancak
yurtdışında iyi bir imaj olarak görüldü-
ğünü behrterek şunlan söylüyor:
"Avrupa'ya baknğıınız zaman Türk-
leri geri görüşlü olarak tamyorlar. Ka-
rar verme pozisyonundaki kişinin bir
bayan olması onlarda da etkik-viti olu-
yor."
'En bûyük sorun eğjtim'
Yelken sporunda birçok sorunun oi-
duğunu hatırlatan Imre, en büyük sıkın-
tılannı ise eğitim sisteminin çarpıklığı
olarak görüyor. Bu nedenle çok sayıda
sporcuyu kaybettiklenne dikkat çeken
çiçeği burnunda başkan, "Sporcudan
tam verim alabüecegimiz zaman, üni-
versite sınavlanna hazırlamyor ve spor-
dan kopmak zorunda kalıyor. Devİetin
eğitim poütikasmı değiştirmesi laam"
diyerek tepkisini dile getiriyor.
Altyapı ve tesis sorununun çözülme-
si gerektiğmi savunan İmre, "Sahil yol-
lan yapımı sırasında önü doldurulan ku-
lüpler, halen yeni bir tesis bulmuş değil.
Suyla bağlantısı ohnayınca kulüplerin
spor faaliyeti duruyor. Su sporlan mer-
kezlerinin ohışmasuıı sağlamamız lazım.
Bu sorunlar bizim dışunızda. Politik bir
sorun. Askeregktensporcutanmızdan fây-
dalanamnoruz. Çoğu karacı oluyor. Hal-
buki milli velkenciler denizci olsalar, De-
niz Kuvvetlerigücü'nde spora devam
edebflirler. Hem spordan kopmazlar hem
de oradakilert yardımcı olurlar. Yoksa
2 yil spora ara \ermek zorunda kalıyor-
lar. Dünvanın her yerinde deni/ kuv-vet-
lerinin yelken takunı var. Ve yetkenciler
asker ohıncabukulüpleregjdiyortar'' şek-
lınde konuştu.
3 tarafı denizlerle çevrili Türkiye'nin
denizi sevmediğini hanrlatıyor ve mev-
cut bütçenin yeterli olup olmadığını so-
ruyoruz:
"Olmuyor elbette. Denizlerle bağlan-
tımız kesUdi. Her yere yol yapülar. Ha-
len denizci değiliz. 60 mihonda sadece
1200 yelkenci var. Hadi bunu artnrahm
2000 otsun. Bu da yetersiz. Şimdi kulüp-
lerle daha sıkı bir şekilde işbirliğine gi-
receğiz. Eğitime ağırlık vereceğiz. Yurt-
dışından tecrübeK antrenör getirip ken-
di antrenörlerimize, hakemlerimize, ida-
recilerimize, sporculanmıza en iyi eğiti-
mi sağlayacağtz. Mevcutbütçeyeterli de-
ğil, faaHyet çok. Sponsoriukyasası çıkar-
sa rahatlanz. Bu noktada en büyük gö-
rev basına düşüyor. Sponsorluğu şiddet-
B bir şekilde desteklemeliler."
Tazeçiftten
Kömüre yasak geldi
Yatağanîçin
yeni önlemler
ÖZCANÖZGÜR
MUĞLA - Yata-
ğan'da geçen hafla so-
nu yaşanan inversiyon
olayının ardından top-
lanan oluşturulan kriz
masasınca, ilçe gene-
linde sağlık taraması ve
Yatağan kömürüne sa-
tış yasağı uygulanması
karan alındı. Muğla Va-
lisı Lütfi Yiğenoğlu,
bundan böyle santralın
inversiyon olunca de-
ğil, olmadan önce kapa-
hlacağıru söyledi. Çev-
recıler, öncekı gun ya-
şanan inversiyonda
santrah kendi inisiya-
tifı ile kapatan işletme
müdürü Mehmet Ho-
şoğhı'na tepki gösterdi-
ler.Muğla Valisi Lütfi
Yiğenoğlu başkanhğın-
daki kriz masası top-
lantısına vali yardımcı-
lan A. Haydar Küçük,
Ismail Kaya. Yatağan
Kaymakam Vekılı
Muhsin Koç, Yatağan
Beledıyesı Başkanı
Haşmetlşık ile Yatağan
Termik Santrah tşlet-
me Müdürü Mehmet
Hoşoğlu, santralın Ba-
ca Gazı Antma Tesisi
Müdürü Adnan Sanroğ-
lu, çevre, meteorolojı,
sağlık il müdürleri ve
Muğla Devlet Hastane-
si Başhekimı katıldı.
Vali Yiğenoğlu, ''Da-
ha önce aldığunız ön-
lemler çerçevesinde Ya-
tağan'da havadaki kir-
tiKk yükseiince santrah
durduruyorduk. Şimdi
kriz masası 24 saat me-
teoroloji ile temas hattn-
de olacak. Meteoroloji-
den inversiyon, yani kir-
Kfikyaşanabiliruyanget-
diğinde santral üretimi
durdurulacak" dedı.
Muğla Valisi Lütfi Yi-
ğenoğlu'nun verdiğı bil-
giye göre, toplantıda ay-
nca Güney Ege Linyit-
leri Işletmesi'nin (GE-
Ll) termik santrallar dı-
şında hiçbir amaçla kö-
mür satışı yapmaması,
ev ve işyerlerinde ka-
çak kömür kullanımı-
nın önüne geçilmesi
için denetimlerin sık-
laştınlması, hava kirli-
liğınin yoğun olarak ya-
şandığı köylere ölçüm
cihazı konulması ve ge-
nel sağlık taraması baş-
latılması kararlan alın-
dı. Yiğenoğlu, baca ga-
zı antma tesısmin bi-
rincı ünitesinin 18Ocak
2001'de devreye gire-
ceğini söyledi.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
'Emperyalizmin Ermeni Oyunu!'
yenifilmDuygusal komedi fılmlerinden
tanıdığınuz sevimli yildız Meg
Ryan ile GlaaŞatör adlı filmle *'
büyük çıkış yapan aktör Russel Crovve'un
büiikte çe^irdikleri
yeni fflmleri "Proof Of life"ın
galası geçen günkrde BeverK'
Hills'te yapıldı. Gcrçek hayatta
da se%gili olan çifün filmi, bir
üçüncü dünya ülkcsinde çahşırken
kaçuılan Amerikalı bir işadamının
profesyonel bir arabulucu
(Crovve) tarafindan kurtanhşuu
anlatıyor. (REUTERS)
Deneklerden 542si öldii
Kent yaşamı
erkek düşmanı
e-posta : tan (a prizma. net. tr
CHICAGO(AA)-Ame-
rikalı bilim adamlan, kent-
te yaşamanın erkeklerde
ölüm riskini arttırdığını
saptadı.
Michıgan Üniversitesı
bı.lim adamlan, 3 bin 617
erkek üzerinde 7.5 yıl sü-
ren araştırmalarda, kent-
te yaşayan erkeklerin, ban-
liyölerde ve küçük yerle-
şım merkezlerinde yaşa-
yan erkeklere oranla yüz-
de 62 daha fazla ölüm ris-
ki içinde olduklarını beür-
ledı.
Araştırmalarda, denek-
lerin gelu: düzeyı, yaşla-
n, öğrenim durumlan ve
diğer birçok farklılığı
göz önüne alındı. Bılım
adamlan. kentlerde yaşa-
yan erkeklerde ölüm ora-
nının yüksek olmasına, si-
gara, sosyal yaşamın za-
yıflığı, düşük gelirin ya-
rattığı ekonomik düzen-
sızlik ve kent yaşamının
yarattığı fıziksel risklenn
neden oiduğunu kaydet-
tı. 65 yaşın altında ve 25
yaşın üstündekı denekle-
n, büyük kentler ile çeşit-
li büyüklükteki yerleşim
merkezlerinden seçen
araştırmacılar, denekler-
le ılgüı tüm bügıleri değer-
lendirdi.
Yedı buçuk yıl sonra,
araştırmaya katdan denek-
lerden 542'simn öldüğü
belirlendi.
içerin Yoldaş, zamanın SSCB Dışişleri Komi-
Vj/seri; Gâzi'nin, Anadolu/Sovyet yakınlaşma-
slteşebbüsünde, 'ErmeniSorunu'naöncelikta-
nımak eğilimindedir; bilir misiniz ki, Stalin Yoldaş,
-evet, ta kendisi- 'Moskova Anlaşması' müzake-
relerinde, kafası kızıp Vladimir llyiç'e onu şikâyet
etmişti; bakar mısınız, ne diyor:
"...tavariş' Lenin, ben daha dün öğrendim ki,
Çiçerin, ne zamansa, Tünklere aptalca (ve provo-
katörce) birtalep ileterek (Türk nüfusunun çoğun-
lukta olduğu Tün\ eyaletleri) Van, Muş ve BrtlisV
boşaftmalannt istemiştir. (Buraya dikkat!) Bu em-
peryalist Ermenitalebi, bizim talebimizolamaz. Çi-
çerin'/n milliyetçi ruhlu Ermeni telkinleri doğrul-
tusunda, Türklere nota göndenmesiniyasaklamak
gerekir." (Aydınlık, 1 Ekım 2000, s. 4).
Meraklısı, AN Fuat(Cebesoy) Paşa'nın 1920 Ka-
stmrndan itibaren, Ankara Hükümeti'nin Mosko-
va Büyükelçisi oiduğunu bilır. Cebesoy, Mos-
kova Hatıralan'nda, Ermeni talepleriyle ilgili ola-
rak, Lenin'ın kendisine şöyle dediğini yazıyor:
"...Ermeni Taşnaklan, Sovyetieraleyhine hareket
etmişlerdir; Gürcü Menşevikleri ile Taşnaklan ber-
tarafedeceğiz!" Cebesoy'un yorumu da, son de-
rece açık: "...eğerStalin'/n Hariciye Komiseri üze-
rindeki müdahalesi olmasaydı, Moskova Konfe-
ransı ya daha çok uzar veyahut, o günlerde elde
ettiğimiz neticeye varamazdık!" (a.g.e. s. 6).
Kjsacası, ikisi de anti/emperyalist iki ihtilâl, Er-
meni Sorunu'nun 'Emperyalizmin bir oyunu' ol-
duğunun farkındaydılar; bunu açıklamışlardır da!
Bu bakımdan Cihan Akerson'un 'belgeseline'
koyduğu ad, gerçeği yansıtıyor.
'Çarlık1
Rusyası ve İngiltere!...
Rus Çan II. Nikola, Osmanlı Ermenileri'ni ayak-
lanmaya çağınrken, şöyle bir mesaj yayımla-
mıştı: "...artıksizin için bağımsızlık çanı çalmakta-
dır. Davamızda ve hedeflenmızde son zafere ulaş-
mak için çalışacağınızdan eminim. Ermeniler!..
Çann asâsı altında kanlannızı birieştirmekle, özgûr-
lük ve adâlete sahip olacaksınız!" Ermeniler'in,
Çarlık tarafindan nasıl kullanıldığına dair, açık ka-
nrt mı istediniz, buyurun: "...18 Haziran 1915 ta-
rihli belgede, II. Ermeni Milisi Komutanlığınca Mi-
lis Çetesi'nin başı Lato Raşutyan'a, 106,300 nu-
maralı tabanca ve bir mavzerle, Van'a gıdip dön-
mesi için dört gün izin verildiği beMiliyordu. Ra-
şutyan, Taşnaksütyun Komitesi'ne bağlı çete-
lerin önde olan başlanndan bihydi ve yıllarca böl-
gedeki Mûslüman köylerine dehşet saçmıştı; bu
belge, Bitlis'teto çatışmalar sırasında öldüğünde,
üzerinden çıkmıştı..." (a.g.e. s. 1).
Yalnız Çarlık Rusya'sı mı, hayır! İngiltere Dev-
let-i Fehimesi de Ermeni Sorunu'nda, başından
beri son derece aktıf -ve Türkiye'nin aleyhinde-
birrol oynamıştı. Altan Deliorman, kitabında, za-
manın Paris'teki Osmanlı Sefir-i kebiri Salih Mü-
nir Paşa'nın; 4 Ağustos 1903'te yazılmış, son de-
rece câlib-i dikkat bir raporundan bahsediyor; bir
göz atar mıydınız?
"...Paşa, Ingiltere'n/n (Ermeniler'in) emel ve is-
teklerini alkışlar ve onlan destekler birpolitika güt-
mesinin nedenini, Rusya ile olan münasebetleri-
ne bağlamaktadır. Ortaya bir Ermeni meselesi çı-
karmak, sonra bunu milletlerarası bir hale getire-
rek, Avrupa Devletlerinin karan ile Rusya sını-
n yakınında, bağımsız bir Ermeni beyliği, veya
yan bağımsız bir Ermeni Vilâyeu kurdurmak; bu-
nu da, ilerde gerektiği zaman Rusya aleyhin-
de kullanmak..."
"...Osmanlı Devleti'n/n sınırlan içinde kurulacaK
bağımsız bir Ermenistan, Rusya'nm böğründe de
daimi ve bıktıncı bir çıban teşkil edecektir; yâni,
Doğu bölgelerinde Ermeni isyanlannın desteklen-
mesinden, komitecilerin takviyesinden umulan
fayda, uzak görüşlü bir politikanın gereklerinden
sayılmaktadır..." (Ermeni Komitecileh, s. 61. Bo-
ğaziçi Yayınlan, 1973).
Hazin değil mi? Türkiye yüz yıl sonra, aynı se-
naryonun başka bir mizansenle tekrar sahne-
ye konuşunu, hem PKK sorunuyta Güneydo-
ğu'da yaşayacaktı; -onun başarısızlığından
sonra,- hem de Kuzeydoğu'sunda! Yalnız, Sa-
lih Münir Paşa yanılıyor: 'rahatsız edilmek' ıste-
nenlerin sayısı, bir değil iki; çünkü işin içine Tür-
kiye de girmektedir. Zaten, o zaman da asıl rahat-
sız edilen, Devlet-i Aliyye değil miydi?
Yurtları için feda-yı nefs...
t"Teşkilât-ı Mahsusa'nın son yöneticisi, 'Süva-
I ri Kaymakamı' (yarbayı) Hüsamettin Bey'in
'Hatıralan'nda, Pandikyan Efendi adındaki Anka-
ra ajanımızın adını öğrendığim zaman, içim bir hoş
olmuştu. 27 Mayıs ertesidir, 'Aynanın içindekiler*
roman dizisine hazırlanıyorum, Intelligence Ser-
vice'de Mim Mim Teşkilatı ıçın 'vazıfe yapan'bu
Osmanlı Eımenisi, kendi başına ne çarpıcı 'roman
kahramanı' olabilirdi. Olmuştur da! O zaman he-
nüz bilmediğim, aynı feda-yı nefs hissiyle Vafan
için vazife başında bulunan' Ermeni yurttaşımız
Pandikyan Efendi'nin yalnız olmadığıydı; onun
gibi Terziyan ve Hogosyan Efendilerde, gizli ser-
vislerde ellerinden gelen 'grörev/'yapmışlardı. Fa-
kat, ne yalan söylemeli; beni asıl altüst eden, Ku-
va-yı Milliye'de; elde silâh 'göğsünü vatana s/per
eden', Ermeni vatanseverlerdir.
Anadolu Ihtilâli'nin, anti/emperyalist olduğu
müsellem, 'Büyük Millet Meclisi'nce; 'Istiklâl Ma-
dalyası' ile taltif edilmeye 'lâyık görülmüş bu yiğit-
lerin adlannı; ilkdefa, Prof. Dr. Çefn Yetkin'in Mü-
dafaa-i Hukuk Gazetesi'ndekı çalışmasındagör-
düm; siz eğer görmediyseniz, gönmelisiniz; Er Ke-
vork Gülsöken (Zir), Er Karabet Ayvat (Sivrihi-
sar), Dr. Yzb. Ohannes Kasparyan (Afyonkara-
hisar), Er Agop Özel (Zir), Inz. Er. Hrant Kiremit-
çi (Ankara), Er Agop Ayık (Zir), Er Vahan Kele-
şoğlu (Eskişehir), Er Karabet Kargıcı (Beyşehir).
Yurt için fedâ-yı nefs vecibesinin', lâftan ibaret
olmadığını; bu uğurda, canlannı fedâ ederek ka-
nıtlamtş olan, bu Anadolu evlâtlan; Jak Vahe To-
sunyan'ın (Tosun Baba') söylediklerinin doğru-
luğunu 'cihan-ı âleme' göstermiş olmadılar mı?
"-...ben Türkiye'nin malıyım, orada doğmuşum:
memleketi sevmemek olur mu? O memleket he-
pimizin değil mi? Din başka, millet başka, mem-
leket bambaşka!.."
httpJ/www.prizma.net.tr/AILHAN
httpV/www.b4kjiyayinevi.com.tr/ailhan
Faks7 0-212/26019 88