25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ARAUK 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr Ankara-AGSK-NATO üçgeninde en sıcak tartışmalar, Brüksel'deki toplantıdayaşandı Sırbistan'ın Kosova bölgesinde bağımsızhk takplerinin artması üzerine Sup biriikleri Arnavutlara baskı ve şiddet uygulamaya başladüar. Sırp şiddetinin bir 'etnik temizüğe' dönüşeceği korkusuyla NATO, Mart-Haziran 1999 tarihieri arasmda Sırbistan'a hava operasyonu başlarh. Sırp birtiklerine \önelik harekât sırasında Sırbistan'daki shil hedefler de vurnhırken Sırplar da Kosova'da Arnavutlara karşı misiUenıelere giriştiler. Olaylar sırasında çok sayıda Arnavut yaşamını yitirdi, binlerce kişi köylerini terk edip komşu ülkeiere kaçarken bir bölümü de kendi ülkesinde müheci durumuna düştü. Shil Arnavutlar a> larca dağlarda ve ormanlarda yaşamak zorunda kaldılar. Türkiye'rrinhaklıdirenci T ürkiye-AGSK- NATO üçgeninde en önemlı tartışmalar ve tıkanıklık, Brüksel'de 14-15 Aralık'ta yapılan NATO dışişleri bakanlan toplantısı sırasında yaşandı. Türkiye'nin VVashington Zırvesı öncesi ve sonrasında sürekli vurguladığı görüşlennı Brükserde Ismail Cem aracıhğıyla tekrar etmesı, müpgf.ıkler arasında sürpriz olmadı, ancak kararlı bir şekılde . - pozisyonunu koruması ve gen "' adım atmaması ABD Başkanı Bill Clinton'ın dahı hem mektupla hem telefonla devreye gırmesine neden oldu. Clınton yönetımi, Türkiye'nin kaygılannı anlaşılır bulmakla bırlikte 50 yıldır "sadık bir müttefik profiü" çizen Türkiye'nin bu konuda daha esnek davranacağını hesapladı. Ancak NATO'nun, Avnıpa'nın değiştiği 50 yıl ıçinde Türkiye de değişti ve kolay kolay "boyun eğecek" gibı görünmüyor... Cumhunyetin kurulmasının ardından yönünü Batı kurumlanyla bütünleşmeye çevıren Türkiye, dünya savaşının ardından kurulan NATO'ya katılmak için ilk başvurusunu 1949 yıhndayaptı. Ancak Türkiye'nin bu istemi, 11 Mayıs 1950'de toplanan ABD, İngiltere ve Fransa dışişleri bakanlan toplantısında karara bağlanamadı. Türkiye'nin katıhm istemi sadece ltalya tarafından desteklendi. îngiltere, Türkiye'nin Ortadoğu çerçevesındekı bir asken anlaşmada yer almasında ısrar ederken Danimarka, Norveç ve Belçika başta olmak üzere birçok üye ülke Türkiye'nin "Baü uygariığının bir parçası olmadığı gerekçesiyle'' katılımına karşı çıktılar. (Bu görüşün AvTupa'nın birçok ülkesinde hâlâ geçerliliğini koruması, özellikle muhafazakâr kesimlerin bu argümanı Türkiye'mn AB üyeliğine karşı kullanmalan dikkat çekicı.) Türkiye'nin ikinci başvurusu da Eylül 1950'de yapılan NATO Konseyi'nce geri çevrildi. Bu tarihte Türkiye'nin, Kuzey Kore'nin Güney Kore topraklannı işgal etmesi üzerine Birleşmiş Milletler emrine asker vermesı ABD'nin tavnnda değışıklığe neden oldu. Türkiye, Yunanistan ile birlikte 1951 'de ittifaka davet edildi. 17 Ekim 1951'de Londra'da imzalanan bir protokolle her iki ülkenın de ittifaka üyelıği kabul edildi. TBMM, 19 Şubat 1952'de Türkiye'nin NATO'ya katıhmım onayladı. Bundan sonra Türkiye ve ABD arasında NATO çerçevesinde yoğun bir ikıli ilişkiler ağı oluşturuldu. Türkiye topraklannda çok sayıda üs ve tesis kuruldu, aynca "Jüpiter" nükleer füzeleri, toplar ve mayınlar döşendi. Türk Silahlı Kuvvetleri de ABD askeri normlarına uyduruldu. Türkiye'nin NATO ıle ilişkileri 1960'lara kadar Bağımsız bir Avrupa ordusuna doğru.. ? Serkan DEMİRTAŞ -3- soriinsuz sürdü. 27 Mayıs 1961'de Türkiye'de yönetim değişikliğinin yaşanmasının ardından NATO'ya yönelik siyasi ve toplumsal tepkiler yükselmeye başladı. "Johnson Mektubu", Küba bunalımında ABD'nin Türkiye'deki füzeleri tek taraflı sökme karannı alması, U-2 casus uçağımn SSCB topraklannda düşmesi olaylan NATO ıle ılışkilerde soğumaya neden oldu. 1970'lere doğru normalleşen ilişkiler, Türkiye'nin 1974'te Kıbns'a müdahale etmesıyle lyATO'nun çalışmalan, çatışma çıkması olası 16bölgeden 13'ünün Türkiye 'nin civarında olduğunu gösteriyor. Bu bölgeler arasında "Bosna-Hersek, Sancak, Kosova, Arnavutluk-Makedonya sınırı, Dağhk Karabağ, Çeçenistan, Gürcistan-Abhazya, Gürcistan-Güney Osetya, Kuzey Irak, lran, Suriye, Kıbrıs " da bulunuyor. Bu, Türkiye 'nin güvenlik kaygılarının Avrupa ülkelerine oranla daha gerçekçi olduğunu gösîerir. I ürkiye, kendi güvenlik çıkarlarını etkilemeyecek AB operasyonlarına, tam ve eşit katıhm sağlama amacında değil. Türkiye daha çok bu 13 bölgedeki çatışmalarda tam ve eşit katıhm peşinde. yeniden bunalımlı bir döneme girdi. ABD'nin Türkiye'ye silah ambargosu uygulaması, NATO üyeliğinin ciddi şekilde sorgulanması sonucunu da doğurdu. Türkiye'nin NATO ile ilişkileri 1980'den sonra yeniden düzelme rotasına girdi. Ancak Türk-Yunan gerginliğı ittıfakın güney kanadında sorunlar yaratmayı sürdürdü. Türkjye'nin önemi Birçok uluslararası gözlemci ve dış politika analisü, Varşova Paktı'nın dağılmasının ardından Türkiye'nin uluslararası plandakı öneminın azalacağı öngörüsünde bulunmuştu. Ancak sınırlann yeniden düzenlenmesi, tarihi çatışmalann yeniden başgöstermesi Türkiye'nin önemini daha da arttırdı. Özellikle Balkanlar'da Bosna ve Kosova, Kafkaslar'da Dağlık Karabağ çatışmalan, Gürcistan ve Çeçenistan'daki bunalımlar, Avrupa-Avrasya kıtasının hâlâ güçlü bir güvenlik ittifakına gereksinimi olduğunu, bunun da adresinin NATO olduğunu kanıtladı. Türkiye'nin AGSK konusundakı görüşleri özetle şöyle: 1. Türkiye, Avrupa ülkelerinin kendi savunmalanyla ilgili düzenlemelerini saygıyla karşılar. Ancak bu yaklaşım, Avrupa kıtasının 50 yıldır güvenliğini sağlayan NATO'ya karşı bir alternatıf getirmemelıdir. Türkiye, AGSK'nin sadece bütünleşme ve kurumsallaşma amaçlanyla geliştinlmemesı, stratejik gerçeklikler ve muğlak güvenlik çevrelenne gerçekçi tepkiler Türkiye, Rumlann Yunanistan'la birleşme amaçian doğruKusunda başlatüklan şiddet hareketlerine 20 Temmuz 1974te başlaülan banş harekâöyla son verdL En önemli kaygı noktası: Kıbrıs Türkiye'nin yeni güvenlik mimarisinde kaygı duyduğu başlıca konular arasında Kıbns geliyor. Rumlann Yunanıstan'la birleşme amaçian doğrultusunda başlattıklan şiddet ve katliam hareketlerine 1974'te askeri operasyonla son veren Türkiye, ileride yaşanması olası bir gerginlilcte AB'nin tutumunun nasıl olabıleceğıni değerJendirmeye çalışıyor. Bu kapsamda Türkiye'nin kaygılan şu noktalarda toplanıyor: - Güney Kıbns Rum Yönetimi (GKRY), acıl müdahale gücünün oluşturulması için yapılan 'Temel HedeF toplantısında topraklanndaki bazı üs ve tesislerin kullanılabileceğini ve 200 Kıbns askennin oluşumda yer alabiîeceğini kaydetti. Uluslararası anlaşmalara göre, Kıbns'ın uluslararası bir güvenlik düzenlemesine katılabilmesi için adadaki her iki tarafın da onay vermesi gerekir. Kıbns Türk tarafının bu gelişmelere ilişkin görüşü sorulmamıştır. Bu durum Türkiye açısından kabul edilemezdir. - GKRY'nin amacı, Birleşmiş Milletler gözetiminde sürdürülen görüşmelerin iki önemli olayı "mülkiyet ve güvenlik'' konularını başka uluslararası platforma taşımaktır. GKRY, . . . 'Temel HedeTe katkıda bulunacağını açıklayarak güvenlik sorununu AB'ye taşımayı öngörüyor. Mülkiyet sorununu da Loizidou davasıyla Avrupa însan Haklan Mahkemesi'ne taşımıştı. BM ise bu iki konuyu, bulunacak bir anlaşmanm en önemli unsurlan olarak değerlendiriyor ve şu aşamada üzerine gidilmemesıne çalışıyor - ileride Kıbns'a AB'nin müdahale etmesi olasıhğı gerçekçı bir varsayım olarak görülmüyor. AB'nin böyle bir müdahalede bulunması ilişkilerin başka bir boyuta geçmesine neden olur. verebilecek çerçeveye dayandınlması uyansında bulunur. 2. Türkiye, güvenlik konularının bölünmezliğine ınanır. Türkiye, bu kapsamda, AGSK'yı hem operasyonel hem de sıyası aşamalarda destekleme kararlılığını en üst düzeylerde teyıt etmiştir. (Bu kapsamda Türkiye, Temel Hedef toplantısında AGSK'ye bir tugay asker, denızaltılar, 2 F-16 savaş uçağı filosunun yanı sıra diğer kara, hava ve deniz unsurlanyla katkıda bulunabıleceğini açıkladı.) 3. Türkiye, Batı Avrupa Birliği'ne (BAB) 1992'den bu yana ortak üyedir. NATO'nun AB üyesi olmayan Avrupalı müttefiklerine BAB'da ortak üye statüsü verilmesi, bu kurumun "NATO'nun Avrupa kolu" anlayışına dayanır. Türkiye, doğal olarak BAB'daki kazanımlannın, yine NATO'nun Avrupa kanadı olarak çahşması beklenen AGSK'ye de taşınması gerektiğine inamr. 4. Türkiye, NATO olanaklannın kullamlacağı ve/veya doğrudan katkıda bulunacağı AB operasyonlannda tam ve eşit katılım hakkı ister. NATO harekât planlama yeteneklerinın yıllar içinde gelişmesınde Türkiye, kendi gayri safi milli hasılasına oranlandığında diğer birçok müttefikten daha çok katkıda bulundu. Bu olanaklann başka bir kurumca kullanılmasında söz sahibi olması açık bir haktır. 5. NATO'nun yaptığı çalışmalar, çatışma çıkması olası 16 sıcak bölgeden 13'ünün Türkiye'nin civannda olduğunu gösteriyor. Bu bölgeler arasında "Bosna-Hersek, Sancak, Kosova, Arnavutluk- Makedonya suuru Dağhk Karabağ, Çeçenistan, Gürcistan-Abhazya, Gürcistan-Güney Osetya, Kuzey Irak, tran, Suriye, Kıbns" da bulunuyor. Bu durum, Türkiye'nin güvenlik kaygılannın Avrupa ülkelerine oranla daha gerçekçi olduğunu gösterır. 6. Türkiye, kendi güvenlik çıkarlanm etkilemeyecek AB operasyonlarına, örneğin Sierra Leone'dekı bir harekâta, tam ve eşit katılım sağlama amacmda değil. Türkiye daha çok bu 13 bölgedeki çatışmalarda tam ve eşit katılım peşinde. 7. Türkiye'nin civannda yaşanabilecek ve AB'nin kendi olanaklanyla müdahale edeceği bir bunalım büyüyebilır ve doğrudan Türk sınınna kadar yayılabilir. Bu durum, NATO'nun 5. maddesmi içerecek bir şekle bürünebilir. Türkiye, bu görüşlerin ışığında, 2001 yılı içinde yapılacak görüşmelerde AGSK-NATO ilişkilerinin belli bır zemine oturtulmasım sağlayacak bir formül bulunabileceği umudunda. Tabii ki Türkiye'nin güvenlik çıkarlanmn etkilenmeyeceği bir formülle... BİTTİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle