Katalog

«AYFA CUMHURİYET 31 ARALIK 2000 PAZAF HABERLER Ailelerden tepki 'FtipiNazi kımpıgibV VEŞİMGÜL Dezaevlerine yapılan operasyonlann ardından F ipi cezaevlerine sevk edilen tutııklu ve ıükümlülerle görüşebilen yakınlan, çocuklanmn layak ve işkenceye maruz kaldığını ve yaralannın edavi edilmediğinı öne sürdüler. Aileler "12 EylüFde bik böyle işkence görmedik. Çocuklanmız duunmavacak durumda, gaz bombalan nedeniyle sesleri lasunuş" dedıler. 19 Aralık'ta 20 cezaevine düzenlenen "Hayata tönüş" operasyonundan sonra F tipi cezaevlerine sevk edilen siyasi tutuklu ve hükümlülerle görüşen iileler izlenımlennı anlattılar. "Adalet Bakanı «rdiği sözii tutsun, F tipi cezaevlerini kakhrsın" ciyen tutııklu ve hükümlü yakınlannın izlenimleri şöyle: Emine Güzel: Oğlum Serdar GüzeL Ümraniye Cezaevi'nden Kandıra F tipi Cezaevi'ne sevk edildi. Gebze Cezaevi'ndeki gelinim Asiye Güzei'ın dayak yüzünden beli ve bir bacağı tatmuyor. Her ikisi de ölüm orucundalar. Insanca davranılsın, işkence yapılmasın istiyorum. Kendileriyle sadece 2 dakika görüşebildim. Görüşme sırasında elektriklen sık sık kestiler. Çocuğumu görebilmek için saatlerce bekledim, gece saat 04.00'te görüştürdüler. Çocuğumu uzun sûre aradılar, nerede bulduklannı da bilmiyorum, hücreleri belli değil. Oğlumun ayağında terlik vardı, bizim götürdüğümüz eşyalan almadılar. F tipinın kaldınlmasını istiyoruz. Fatma Aslan: Oğlum Cenker Aslan, Ulucanlar Cezaevi'ndeki katliamda gözünü kaybetmişti. Bursa Cezaevi'nden Edirne'ye gönderildi. Oğlumla görüşmeye gittiğimde, çarşaflara sanlıydı. Açlık grevinde 20. günü, çok zayıflamış. Görüş yerinde telefonla konuşuyoruz, her şey onlann elinde. Görüşme süremiz, bizi aramalanyla geçen süreyle birlikte toplam yanm saat, çocuklanmızı çok az görebiliyoruz. Çocuklanmız yaralı, tedavi olmadılar, öleçekler. Hüseyin Aynlmaz: Oğlum Ozgür Aynlmaz, ölüm orucunun 70. gününde. Yeğenim Özgûr Alıkoyun da açhk grevinin 20. gününde. Ümranıye'den Kandıra F Tipi Cezaevi'ne gönderildiler. Görüşte bana, "Bir şey attdar, sanki ölüm duygusunu yaşaüyor" dedi. Ring arabalannda çok dövülmüşler, yerlerde sürükleyerek hücreye götürmüşler. Oğlum görüşmemize duvara yaslana yaslana geldi, bize dinç görünmeye çalıştı. önümüzdeki günlerde cezaevlerinden ölüler çıkacak. Barolar, Türk Tabipler Birliğı ve TMMOB devreye girsin. Mehmct Ali Işık: 19 yaşındaki oğlum Nurettm Işık, Ümraniye Cezaevi'nden Kandıra'ya götürüldü. Operasyon günü, cezaevindeki 12. günüydü. Çocuğumun beli ile kafası yanık, bacağında patlayıcı madde parçası var, yürüyemiyor. Kurşun yarası dışındakıleri tedavi ettirmediler. Fldan Albay: 23 yaşındaki oğlum Banş Albay, açlık grevınde. Umranıye Cezaevi'nden Kandıra F Tipi Cezaevi'ne gönderildi. Çocuklanmızın durumu hiç iyi değil, kan kusuyorlar. Çocuğumun sol kulağı duymuyor. Oğlum bir deri bir kemik kalmış, tanıyamadım. Suçluysa cezasını çeker, ancak işkence farklı. Telefonla konuşurken çok tedirgindi. Sinirlenmıştim, o anda isyan ederken elimi kaldırdım çocuğum ürküp arkasına doğru yaslandı. Afi Armut: Sincan, Edirne, Kandıra cezaevlerinde gardıyanların görevıni özel tim yapıyor. Her gün 3 kez sayım alıyorlar, dövüyorlar. Çocuklanmız çınlçıplak, kalonferler yanmıyor. Sürekli olarak "Sizi öktünnek için buraya getirdik" diyorlarmış. Sincan Cezaevi'ndeki kardeşim Dursun Anmrtlu'nun bir arkadaşının kafasında kurşun var, ancak tedavi görmüyor. Murat Başustaoğlu: Adalet Bakanı, F tipi cezaevlerinin dünya standartlannda olduğunu söylüyor ancak bu cezaevleri Nazi kamplanndan beter. Gönnaz Türkmen: Oğlum Can AH Türkroen'le görüşmek için 4 kez arandım, parmak izimizi alıyorlar, güvenhk kapısından yalınayak geçirtiyorlar. Oğlumun boyu 2 metreydi, iki büklüm olmuş halde geldi. Sıcak sulan akmıyor. 12 Eylül'de bile böyle işkence görmedik. Bizi susturmak için çalışıyorlar. Eğer çocuğum küfûre, işkenceye maruz kalıyorsa şereflice ölmesini tercih ederim. PKK'liler Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor ELAZIĞ (Cumhuri- yet) - Yürürlüğe konan Şartla Sahverme Yasa- sı'na tepki gösteren ce- zaevindeki PKK'liler, Anayasa Mahkeme- si'ne gidiyor. 50 kadar PKK'li ve itirafçı bay- ram tatilinden sonra topluca mahkemelere başvuracaklannı açıkla- dılar. Elazığ E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan ve Şeker Bayramı ne- deniyle yakınlanyla kapalı görüş yapan "P- KK'ye üye olmak, yar- dım ve yataklık etmek" suçlanndan tutuklu mahkûmlarla itirafçı- lar, topluca mahkeme- ye başvuracaklannı söylediler. 50 kadar PKK'li iti- rafçı dilekçelerini yaz- dıklannı ve önümüzde- ki günlerde mahkeme- ye başvuracaklannı ya- kınlarına açıkladılar. Yakınlan aracılığıyla açıklama yapan tutuklu ve hükümlüler, Şartla Salıverme Yasası'mn çıkmasının ardından genel af bekJentisinin arttığını, ancak bunu hükümetin sağlamasın- dan ümitli olmadıklan- nı söylediler. Açıkla- mada topluca açılacak dava ile af kapsamının genişletilmesinin iste- neceği ifade edildi. Elazığ E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bugün ya- kınlanyla görüş yapa- cak olan Hizbullah da- vası tutuklu ve hüküm- lüleri de PKK'lilerin açacağı davaya katıla- caklannı, af kapsamınnı genişletilmesini isteye- ceklerini vurguladılar. Af, Kürtçe, Meclis soruşturmalan, Meclis Başkanlığı seçimi hükümeti 'çatlattı' 2000, ortakkuTn zor \ıh oklıı AJVecdet Sezer ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Yeni bin yıla 'umutia' giren Türkiye, siyasette çalkantılı bir yılı geride bıraktı. Hükümet ortaklan arasındaki çeşitli görüş aynlıklan su yüzüne çıkarken Cumhurbaşkanlığı, Meclis Başkanlığı seçimi, af yasası, Kürtçe yaym tartışması yıla damgasını vuran konular oldu. Türkiye'nin 10. cumhurbaşkanım seçtiği mayıs ayında ise yaklaşık 40 yıldn- aktif politikanın içinde 'befirleyid' olarak rol alan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, '7 kez gktip 8 kez döndûğü' aktif siyaset sahnesinden çekildi. Parlamentodaki siyasi parti genel başkanlannın ortak imzasıyla cumhurbaşkanlığına aday gösterilen ve Türkiye'nin 10. Cumhurbaşkanı AhmetNecdet Sezer ise Çankaya'mn yeni evsahibi oldu. Yaz aylan, Sezer ile hükümet arasında yaşanan 'KHKkrideri'ne sahne oldu. 18 Nisan seçimlerinde partisi ülke barajını aşamayıp parlamento dışı kalınca CHP genel başkanhğından istifa eden Deniz Baykal, 15 aylık 'mob'nın ardından 30 Eylül'de aynı göreve seçildi. Siyasette 2000 yılının 'son kriz'ını ise af yasası oluşturdu. DSP Genel Başkan Yardmıcısı Rahşan Ecevit'in 'kader mahkûmlanna' dönük çıkarmak istediği af yasası, hükümet ortaklan arasında yaşanan knze karşm aralık ayı başmda çıkanldı, ancak Cumhurbaşkanı Sezer yasayı geri gönderdi. Çankaya ile inatlaşan Başbakan Ecevit'in istemi doğrultusunda af yasası yeniden çıkanldı ve aynı gün Sezer tarafından onaylandı. Siyasette 2000 yılında yaşanan önemli olaylar şöyle: Abdullah Ocalan zirvesi: Hükümeti oluşturan partilerin genel başkanlân 9 Ocak'ta yaptıklan 7.5 saatlik toplantı sonunda, Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'nin (AÎHM), idama mahkûm edilen terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan hakkında verdiği ihtiyati tedbir karanna uyubnasuıı kararlaştırdılar. Günlerdir yapılan tartışmalara nokta koyan açıklamada, bu karann terör örgütü ve yandaşı çevreler tarafından Türkiye'nin yüksek menfaatleri aleyhinde kullanılmak istenmesi halinde erteleme sürecinin kesilerek infaz sürecine geçileceği belirtildi. İşkence Türkiye gündeminde: TBMM tnsan Haklannı tnceleme Komisyonu Başkam Sema Pişkinsût başkanlığındaki komisyon üyeleri, tstanbul Küçükköy Karakolu'na düzenledikleri 'baskm'da 'fılistin askısı' buldu. Komisyon, filistin askısını Meclis'e getirerek kamuoyuna gösterdi. Sema Pişkinsût Komisyon yıl boyunca Türkiye'nin çeşitli yerlerinde yaptığı incelemelerden sonra hazırladığı raporlarda Türkiye'deki karakol, ceza ve tutukevlerinde işkencenin, 'yaygın' uygulanan bir sorgu yöntemi olduğunu delilleriyle ortaya koydu. Partisi DSP ise bu çahşmalan nedeniyle Pişkinsüt'ü 'ödüllendinnek' yerine 'cezalandınü.' Başbakan Bülent Ecevit'in istemi doğrultusunda, Insan Haklan Komisyonu Başkanlığı MHP"ye geçti. FP'de bölünme: FP'nin 14 Mayıs'ta yapılan 1. Olağan Büyük Kongresi'nde yenilikçi kanartan Abdullah Gül, Genel Başkan Recai Kutan'ın karşısına aday olarak çıktı. Kongrede 1154 geçerli oyun 633'ünü alan Kutan yeniden genel başkan seçilirken Abdullah Gül 521 'de kaldı. FP'de kongre öncesinde başlayan aynşma kongrenin ardından daha da belirginleşti. Yenilikçiler ile genel merkez yönetimi sık sık karşı karşıya geldi. Cumhurbaşkantağı seçimi: Parlamento, nisan ve mayıs aylannı cumhurbaşkanlığı seçimi tartışması ile geçirdi. Koalisyon Abdullah Gül cumhurbaşkanı seçildi. Kabinede 2 fire: MHP'li Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğju, partisinin onayı dışında, Sezer'e karşı cumhurbaşkanlığma adaylığım koydu ve parti içinde 'istenmeyen adam' ilan edildi. Somuncuoğlu'nun cumhurbaşkanlığma adaylığım koyduğu gece ise TBMM'de 'şiddet gösterisi'ne sahne oldu. Somuncuoğlu'nun adaylığım engellemek isteyen MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt'un, Somuncuoğlu'na ağıza alınmayacak küfürler ettiği ve dövmeye kalktığı görüntüler televizyonlardan naklen yayımlandı. MHP Genel Başkam Devlet Bahçeü'nin istemine karşm Somuncuoğlu bakanlık görevinden istifa etmeyince 8 mayısta görevden almdı. Somuncuoğlu'nun yerine Faruk Bal devlet bakanlığına atandı. Kabinenin ıkinci firesi ise ANAP'tan oldu. Insan Haklanndan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Irtemçenk, ABıle ilişkilennden sorumluluğun kendisine Kürtçe eğitiro-yayın tartışması: Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yümaz, AB'nin Katılun Ortaklığı Belgesi'yle gündeme gelen anadilde radyo televizyon yaymı yapıhnası konusunda, "Biz kendi vatandaşlanmızm ihtiyaçlarmı gözeterek gerekiyorsa şu andaki yasada bazı düzenlemeler yapabüiriz ya da resmi devlet televizyonunda bazı özel programlar yapılabihr'' dedi. Yılmaz'ın bu sözlerine hükümet ortağı MHP'den sert tepki geldi. MHP'li bazı bakanlar, anadilde eğitim ve yayının ülkeyi bölmek anlamına geldiğini ileri sürerek "Bu, idamlık soçtur" görüşünü dile getirdiler. Ecevit, başlangıçta bu konuda yorum yapmamayı yeğledi, ancak tartışmaya MtT Başkam Şenkal Atasagun da kanşmca işin boyutu değişti. Atasagun, bazı gazetelerin Ankara temsilcilerine yaptığı açıklamada, Kürtçe yayına sıcak baktıklanru bildirdi. MHP'nin tepkisini çeken bu açıklama üzerine Ecevit, Ş. Atasagun Demirelaktifsiymetinoktaladı T ürkiye, mayıs ayında 200G yılının en önemli olaylanndan birini yaşadı. 10. cumhurbaşkanım seçti. Uzun tartışmalardan sonra görev süresi uzatılmayan 9. Cumhurbaşkam Süleyman Demirel, '7 kez gidip 8 kez döndüğü' 40 yıllık aktif siyaset hayatına nokta koyup Güniz Sokak'a geri döndü. Demirel'in yerine, liderlerin ortak adayı olan Anayasa Mahkemesi Başkam Ahmet Necdet Sezer 10. cumhurbaşkam seçildi ortaklan, 'hükümetie uyumu ve devlet deneyimi' gerekçesiyle Süleyman Demirel'in yeniden cumhurbaşkam seçilebilmesine olanak tamyacak '5 arb 5' formülünü gündeme getirdiler. Cumhurbaşkanının görev süresinin 5 yıla indirilmesi ve 2. kez seçüebilmesine olanak tamyacak düzenleme 'Meclis engeti'ne takıldı. Partisinin cumhurbaşkanlığma adaylığım istediği ANAP Genel Başkam Mesut Yıhnaz, parti grubunu serbest bıraktı. MHP'den de çok sayıda milletvekili destek vermeyip 4 maddelik anayasa değişikliği parlamentodan geçirilemeyince Demirel, cumhurbaşkanlığma veda etti. Parlamentodaki 5 siyasi partinin genel başkannıın ortak imzasıyla Anayasa Mahkemesi Başkam Ahmet Necdet Sezer cumhurbaşkanlığına aday gösterildi. Sezer, TBMM Genel Kurulu'nda yapılan 3. tur oylamada Türkiye'nin 10. Mesut Yümaz verilmemesi nedeniyle görevinden istifa etti. Çankaya ile KHK krizi: Siyasette yaz aylan, Çankaya Köşkü ile hükümet arasındaki 'KHK krizi' nedeniyle daha da ısındı. Hükümetin, Meclis yaz tatiline girmeden önce geçirttiği Yetki Yasası'na dayanarak çıkardığı KHK'ler Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'den döndü. Hükümette Sezer'e en sert tepki ise Başbakan Ecevit'ten geldi. Başbakan Bülent Ecevit, memurlann ihracına yönelik KHK'den sonra, üç kamu bankasınm özelleştirilmesine ilişkin kanun hükmünde kararnameyi de iade eden Sezer'i 'kendisini Anayasa Mahkemesi yerine koymak'la suçlarken " Devlet krizi doğar" sözleri tartışma konusu oldu. Ancak Sezer pes etmedi ve irticacı memurlann meslekten çıkanlmasını içeren KHK'yi 2. kez hükümete iade etti. Sezer'i aşamayan hükümet, KHK'leri Meclis'ten yasa olarak çıkarma karan alınca sular durulabildi. Daha sonra FP'nin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi önce Yetki Yasası'na dayanılarak çıkanlan KHK'leri, ardmdan da Yetki Yasası'nı iptal etti. Atasagun'un kendisinin izniyle açıklama yaptığını söyledi. Meclis soruşturmalan: Büyük bölümü ANAP Genel Başkam Mesut Yıhnaz hakkındaki Meclis soruşturmalan da hükümet ortaklannın arasını açtı. Komisyon sürecınde bazı MHP'lilerin oylanyla Yılmaz ve bazı ANAP'lı bakanlann Yüce Divan'a sevki istendi. Ancak Başbakan Ecevit'in çabalan ve koalisyonun 'geleceği' dikkate alınarak genel kurul aşamasmda Yıhnaz ve partili eski bakanlar aklandı. Baykal yeniden CHP'nin başında: CHP'nin olağanüstü toplanan kurultayında, 18 Nisan seçimlerinden sonra genel başkanlıktan istifa eden ve 15 ay aktif sıyasetten uzaklaşan Deniz Baykal yeniden genel başkan seçilerek görevi Altan Öymen'den devraldı. Altan öymen, Hasan FehmiGûneş ve Sefe Sirmen'le yanşan Baykal, 543 oyla genel başkan seçildi. Af çıkn: DSP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Baykal Rahşan Rahşan Ecevit Ecevit'in istemi doğrultusunda af yasası aralık ayı başmda Meclis'e gönderildi ve 'şarth sahverme- ceza ertelemesi' öngören tasan 8 Aralık'ta yasalaştı. Af Yasası'mn görüşmeleri sırasında affa karşı olan MHP Içel Milletvekili Ali Güngör, Başbakan Ecevit'i 'vatan hainlerini affetmek'le suçlayınca partisi tarafından ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevkedildi. Kapatılan RP'nin Genel Başkam Necmettin Erbakan'ın cezaevine girmesini de engelleyen düzenleme, Cumhurbaşkam Ahmet Necdet Sezer'den döndü. Ancak hükümet, tavnndan geri adım atmadı ve '23 Nisan 1999'a kadar işlenen suçlardan dolayt şarth sahvermeye, dava ve cezalann ertelenmesine olanak sağlayan yasa', TBMM Genel Kurulu'nda 2. kez aynen kabul edildi. Aynı gün, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in onayladığı yasanın ardından, bayram öncesinde cezaevlerinden tahliyeler başladı. MHP kongresi: MHP'nin 6. Olağan Büyük Kongresi'nde Devlet Bahçeli yeniden genel başkanlığa seçildi. Meclis'e MHP'U Başkan: TBMM Başkanlığı'na MHP Konya Milletvekili Ömer tzgi seçildi. DSP ve MHP'nin îzgi üzerindeki uzlaşmasına ANAP uymadı. ANAP lideri Yümaz, partisinden aday olanlan engelleyemeyeceğini söyleyince, Izgi'nin karşısına ANAP'tan Yıhnaz Karakoyımhı ve Murat Başesgioğhı en güçlü rakip olarak çıktı. Yapılan 4. tur oylamada Îzgi, sadece 2 oy farkla Murat Başesgıoğlu'na karşı yanşı önde bitirdi. îzgi görevi, ANAP'lı Başkan Yıkhnm Akbulut'tan devraldı. Yıhnaz hükümette: Meclis soruşturmalanndan aklanana kadar kabineye gırmeyeceğını açıklayan ANAP lideri Ydmaz, 'zoraki' de olsa bu sözünü tuttu. Yılmaz, Meclis soruşturma komisyonlanndan aklandıktan sonra temmuz ayuıda AB'den sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak hükümete girdi. Ecevit korkuttu: Başbakan Ecevit'in sağlık durumu, 2000 yılında en çok tartışılan konulann başında yer aldı. Ecevit'in, cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Hindistan'a yaptığı gezide rahatsızlanması ve bir süre evine kapanması çeşitli dedikodulara yolaçtı. Bunun üzerine Ecevit, kameralann karşısına geçerek 'sağ otduğunu' kanıtlamak zorunda kaldı. Muhalefetin hükümete eleştirilerinin ortak noktasım da Ecevit'in sağhk durumu oluşturdu. Özellikle bütçe görüşmeleri sırasında DYP'lilerin Ecevit'in sağlık durumuna ilişkin yorumlan, DSP ile DYP arasında sık sık genel kurulda kavga yaşanmasına neden oldu. Ömer tzgi SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Karşı bahçedeki incir, erik ve kavak ağaçlan yapraklannı döktüler. Deniz, pencereden şimdi daha fazla görünü- yor. Denizde bir vapur Eminönü'nden Kadıköy'e arkasında köpükler bıraka- rak ilerliyor. Eminönü, Sirkeci, her bayram ddu- ğu gibi değişik bir kalabalığı konuk edi- yor. Şehrin dış mahallelerinde yaşa- yanlar Eminönü'nü şenlendiriyorlar. Ücretsiz otobüs ve tramvay seferie- riyle, işporta tezgâhlannın kurulduğu Eminönü'ne akın ediyoriar. El e)e tutuşan yeni sözlüler, nişanlı- lar annelerinin, yakınlannın gözetimi altında alışveriş yapıyoriar. Oğlan kıza kâğıthetvası alıyor. Kızın annesi çaktır- madan onlan gözlüyor. Fazla ileri git- melerini istemiyor. Alışveriş yapılıp tramvay durağına dönülüyor. Kalaba- lık çok fazla. Neşeli ve yüksek sesle konuşan topluluklar Yeni Cami önün- den iskeleye akıyor. ••• Can Ali Türkmen, operasyon ön- cesi Bayrampaşa Cezaevi'ndeydi. An- nesi Gülnaz ve babası Celal Türk- men, operasyon sonrası neler yaşa- dıklannı bir dilekçe ile Istanbul Baro- su'na anlattılar "Can Ali Türkmen'in Bu Yıl Eskisi Gibi Olmasın aitesfyiz. 19 Aralık'ta tzmir'den oğlu- muzun görüşüne geldik. Bayrampa- şa'dan dumanlar yükseliyor ve silah seslerigeliyordu... 3 gün cezaevlerini ve hastaneleri dolaştık... En son avu- katlar Edime'ye gidin dediler. F tipi cezaevi 8 km. uzaktaydı ve kordon altına alınmıştı. Bizi içeri alma- dıklan gibi çok ağır hakaret ve küfür- lerettiler. 26 Aralık'ta cezaevine gittik. Albay, ailelere uyan konuşmalan yapı- yordu: 'Burası Bayrampaşa, Ümrani- ye, Ulucanlar değil. Burası Edirne F Ti- pi Cezaevi. Ben profesyonel askerim. Istersem hepinizi burada gözaltına alı- nm. Çocuğunuzu görmek istiyorsanız, kimse konuşmasın.' Saat 13.00'te sı- ramız geldi. Soğukta saatlerce bekle- tildik... Görüş kabinine girdik. Oğlu- mu getirdiler ve tanınmayacak bir va- ziyetteydi. Saçını ve bıyığını kesip yo- ğun işkencelerden geçinvişlerdi. Operasyon'u şöyle anlattı: 'Saat 05.00 idi, uykudaydık. Aniden silah sesleriyle yataklardan fırladık ki, bizi taramaya başladılar. O zaman yerlere yattık korunmak için. Koğuşlan çatı- dan deldiler. Gaz bombası, sinir gazı, sis bombası artılar. Bunlann arkasın- dan yanıcı bir bomba artılar. Koğuş yanmaya başladı. Biz hiçbir yeri ne yaktık ne yıktık. Hiçbir şeye dokunma- dık. Arttaki koğuşlar yanınca üst kata çıktık. Orası da yanmaya başladığın- da saat sabah 9.00'du. O zaman yan- maktan kurtulmak için kapılan açıp dı- şan çıktık.' Oğlumuzla görüşmemiz 10-15 da- kika ancak sürdü. Zaten ayakta dura- cak vaziyette değildi. Oradaki duru- munu ve orada neler yaptıklannı sor- maya vaktimiz kalmadı. Oğlumuz sû- resiz açlık grevini sürdürüyor. Su, şe- ker, tuz gibi ihtiyaçlan karşılanmıyor ve tek başına hûcrede kalıyor." • • • Hakan Canpolafın ağabeyi Oktay Canpolat ise dilekçesinde şunlan ak- tanyor. "26 Aralık öğleden sonra kar- deşimle görüşebildim. Yüzlerinde ya- ra bere olduğu gibi, F tipine getirildik- lerinden itibaren 24 saat araba içinde bekletilerek ellerindeki kelepçelerden dolayt soğuktan parmaklan donmuş- tu. İki başparmağı, gördüğüm gün iş göremez haldeydi. Traş ederken de üst araması yapılırken de dövüldükle- rini, kapıdan girer girmez dayak ye- meye başladıklannı söyledi. Içeriye yönelik gözlemlerim, yaşa- nan vahşeti aratmayacak ölçüde. Ay- nı şeyterin F tipi cezaevinde yaşana- bileceğikaygısı idi. Hiçbir nabeneşme olanaklannın olmadığı, yaralannın be- relerinln tedavisi için hiçbir olanağın bulunmadığı, süresiz açlık grevinde olduğundan sağlık dummunun gide- rek kötüleştiğini gördüm. Içeride aynca gözlemleyebildiğim kadanyla iç güvenlikten sorumlu infaz koruma memuriannın dışında farklı personellerin ve güvenlik birimterinin bulunduğuydu. Bu, bizi daha da en- dişelendirdi ve can güvenliği hakkın- da da kaygılandırdı. Kardeşimigördü- ğümde gazdan ve kimyasal madde- lerden dolayı tükürüklerinin simsiyah olduğunu gördüm. Dudaklan kupku- ru, rengi solgundu." • • • Anne Fatma Aslan ise oğlu Cenker Aslan'la Edirne F Tipi'ndeki görüşme- sini şöyle anlatıyor "Içerideki çocuk- lar hep yara bere içinde. Girişte yapı- lan arama vb. işlemlerden arta kalan zamanda, o yanm saat içinde ne ka- dargörüşebilirsen o kadar görüştürü- yoriar. Canlan istediklerizaman kabin- lerdeki telefonlan kapatıp görüşmeyi kesiyoriar... Orada bir çocuğu elinde yanmamış sigarayla görüşe çıktı dlye gözümüzün önünde dövdüler. Ailesiy- te görüştürmeden onu geri hücreye götürdüler. Bu kadar vahşetten sonra ben çocuğumla konuşamadım bile. Ûzerierinde kıyafet namına bir şey yoktu. Ayaklannda poşetler vardı. Avukatını götürmüştüm.. onu da gö- zaltına aldılar... Bu koşullarda çocuk- lanmızın hayatından endişeleniyoruz. TTB'den, Baro'dan eğer heyet gele- bilirse yaralanmızı tedavi ettirebiliriz dryoriar. Hâlâ doktoryüzü görmemiş- ler." ••• Sirkeci'deki neşeli kalabalık, bayra- mın ardından yeni yıla hazırianıyordu. Kız, aynlırfcen oğlana son kez baktı. Gözlerinden mutluluk okunuyordu. Mutluluk dolu yıllara, umut dolu günlere ulaşmak dilegiyle...