Katalog

2 ARALIK2000CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER tHkemizde son yıllarda hekimlik uygulamalanndaki tıbbi etik ihlalleri giderek artmaya başladı Türkiye'de hastalar 'haksız 9 *• Bir Idşinin hasta ohışu, sadeceo Id- şiıLn sorunu değüdir. Kişinin hastab- g ı jksinden başlayarak bütün toplu- m ı n sorunudur." "oplum hekimliği görüşûnün kuru- cuanndan Alfred Grotjahn, bu söz- leryle en önemli halk sağlığı sorun- larndan birinin tıbbi etik ihlalleri ol- duçıınu belirtiyor. Son yıllarda tartı- şılnaya başlanan hekimlik uygula- mdanndaki tıbbi etik ihlalleri gide- rei artarken yeterli araştırma olma- m s ı nedeniyle Türkiye'deki dununu k e â n verilere dayandırmak mümkün olnuyor. Jn. Murat Civaner ve Dr. Zuhal A n a t o Okuyan'ın Türk Tabipleri Biıtiği Yüksek Onur Kunılu dosya- larni inceleyerek hazırladıklan "Tıb- b i Etik İhlaUeri" kitabındaki veriler ültemizdeki durumu ortaya koydu. 19İ4-98 yıllan arasında 270 dosya- nın incelendiği çahşmada, hekim sa- yısndaki artış göz önüne alındığın- da >u rakamın çok düşük olduğu be- Hukuka başvurulmadığında ihfallerin sıklığı belirlenemiyor Insanlaryargıya başvurmuyor Hasta haklan ihlallerinın sıklıkla yaşandığı ülkemızde insanlar yargıya başvurmuyorlar. Çoğu kişi hastalandığında bakılacağı bir kuruma ulaşmayı yeterli görûyor. Hak ihlalerinin hukukun önüne gelmemesi ise sıklığmm belirlenememesine neden oluyor. Avukat Süieymao Ami, özellikle hastanede hasta ve yakınlanna imzalatılan kâğıdın hukuki geçerliliği olmadığına dikkat çekiyor. Anıl, cerrahi müdahalelerde aynntılı onay alınmasının zorunlu olduğunu belırterek kişinin hakkının ihlal edildiğinı düşünmesi durumıında izlenecek yolu şöyle belirtiyor: • Sağlık personelinin yaptığı hatanm sonımlusu da hekimdir. •Hizmetı aldığınız kurumun yetkili merciilerine başvurun. • Bulunduğunuz ilin ilgili meslek odasına ulaşın. • Fiziki zarar ya da ölüm söz konusuysa savcılığa başvurulması gerekir. • Kamu hastaneleri idari yapıda olduğu için . gerektiğinde Danıştay'a başvurulabilir. lirtildi. "Mesleki uygulama sırasında bilgi, beceri eksikliği veya ihmal nedeniyle hastaya zarar verme" olarak tanımla- nan malpraktisin sık yaşanmasına karşın sıradan bir olay kabul edilebil- diğine dikkat çekilen çahşmada, ko- runmak için eğitimin önemi vurgu- landı. Malpraktisin önlenmesinde ül- kemizde uygulanan bılirkişi yönte- minin uygun bir yol olmadığı belirti- len çahşmada, hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlannın doğru ve yeterli iletişim kurma becerileri konusunda eğitilmeleri istendi. Çahşmada aynca her türlü tanı ve tedaviye yönelik girişimin niteliği, başansızhk şansı, yan etkileri. alter- natifler hakkında hastanın bilgilen- dirilmesi olan aydınlatümış onan formlannın hazırlanması istendi. Dr. Okuyan ve Dr. Civaner'in ortak çalışmasında, incelemenin bazı so- nuçları şöyle belirtildi: • Dosyalardaki toplam hekim sa- yısı 360. Hekimlerin yüzde 97.2'si bir kez yargılanmış. Bir hekim 4, bir he- kim 3, sekiz hekim ise 2 kez Yüksek Onur Kurulu'ndan ceza almış. • Mesleki standartlann olmayışı, usul hatalannın yoğunluğu ve sürek- liliği, dosyalann karara bağlanmasın- daki sürenin değişken olmasına ne- den oluyor. • Dosyalardaki hekimlerin yüzde 26.9'u 35-39, yüzde 16.4'ü 40-44, yüzde 14.2'si 30-34 yaşlan arasmda. • Hekimlerin yüzde 85.5'i erkek. • Hekimlerin dörtte üçü uzman. • Tıbbi etik ihlalleri içinde, hasta haklan yüzde 34.8 ile en sık görülen ihlal. • Türkiye genelindeki hekimlerin tabip odalan bölgelerine göre dağılı- mı karşılaştınldığında, Tekirdağ, De- nizli, Manisa ve Bursa tabip odala- rındaki hekimlerin Yüksek Onur Ku- rulu'na sevk edilme oranlan daha yüksek. • Hekimlerin büyük çoğunluğu muayenehane işletiyor. • Dosyalardaki hekimelerde, Tür- kiye geneline göre özel sektörde çalışma oranı daha fazla. Partilerde bayramlaşma 6 Siyasflerm hepsi sııçhı' ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Partilerin bay- ramlaşma ziyaretlerinde, şartlı salıverme yasası, Meclis çalışmalan ve me- murlann sendika haklan ile geçim koşullan konu- şuldu. MHPGenel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici infaz sistemindeki sorunlann affı gerektirdi- ğıni, bu süreçte tüm siyasi- lerin suçlu olduğunu belir- terek "Cezaevindeki devlet görevlileri. savcılar, infaz koruma memurlan da sis- temin içineginniş. Neyi ko- nuşuyoruz" dedi. Siyasi partilerin bay- ramlaşma heyetlerine sen- dika yönehcileri de eklen- di. Kamu-Sen Eğitim Sek- reteri Ayhan Çhvi, Türk Asim-Sen Genel Başkanı Kenan Demirtaş ve Me- mur-Sen Genel Sekreteri AhmetAksu'nun başkanlı- ğındaki heyetler, sendika- larla ilgili anayasaya uyum yasalannın bir an önce çı- kanlması ve yetkı yasasına dayanılarak memur maaş- lanna iyileştirme yapılma- sı için partilerden destek Bumin TP ikiyüzlü davranıyor' ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bu- min. kısa bir süre son- ra kapanıp kapanma- ması konusunda karar vereceği FP'yi, TCK'nin 312'nci maddesi konusunda ikiyüzlü davranmakla suçiadı. Bumin'in sözleri. gazeteci yazar FehmiÇaJmuk'un ge- çen hafta yayımlanan "Bir Kampanya Yap- ok Anasını Satayan* adlı kitabında yeraldı. Kitapta, müzisyen Şanar Yurdatapan'ın Ankara'daki ziyaret- leri çerçevesinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Bumin jlc görüşmesi anlatıldı. Bumin'in Yurdata- pan'a görüşlerini açıklarken FP'yi he- def alan sözleri şöyle: "•Geçmişte iktidar oiantar (tsün vererek REFAHYOL'u kaste- diyor) iktidardayken 312'nci madde konu- sunda hiçbir şey yap- madılar. Şimdi kakb- nimasıiçİDferyatedJ- yoriar. Türkrye'deki sryasipartfleriktidar- davken farkh, ınuha- tefette farkh konuşn- istedi. Aksu, hükümetin çı- karacağı KHK'ler konu- sunda sivil toplum örgüt- lerinin görüşlerinin de ahnmasını istedi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı SeJçukPehlha- noğlu, sendika yöneticile- riyle sohbetinde, "demir- perde"nin yıkılmasının ar- dından demokrasi anlayı- şının değiştiğini, temsili demokrasiden katılımcı demokrasiye geçildiğini ifade etti. Pehlivanoğlu, si- vıl toplum unsurlannın da- ha da gelıştinlmesinden yana olduklannı söyledi. DSP' ye ilk bayram ziya- retini FP'hleryaptı. FP Ge- nel Sekreteri Suat Pamuk- çu, tatil sonrası Meclis'in gündeminin yoğun olaca- ğını, özellikle demokratik- leşme yolunda 1 ya da 1.5 ay içinde önemli adımlar atılabileceğini, içtüzük de- ğişiklığinin de yanm kaldı- ğını anımsattı. DSP Genel Sekreteri Ze- ki Sezer, gece çalışmalan- nın yoruculuğundan yakı- nan FP'lilere, tasanlann 200'ün biraz üzerinde mil- letvekili ile yasalaştığını, bunlann da belli kişiler ol- duğunu kaydetti. DYP'de ziyaretçileri ge- nel başkan yardımcılan Mehmet Ali Yavuz ve Ha- a Filiz kabul etti. DSP he- yetine af yasasından yakı- nan Yavuz, "Hükümet, af yasasını khnse izJemesin di- yegeceyegetirdi, ancak mil- let sabaha kadar iztemiş" dedi. Ankara Millet\ekili Saffet Ankan Bedük de Meclis TV'nın çok izlen- diğini belirtince Zeki Se- zer, "Bu, Meclis çalışmala- nnın uzamasına neden olu- yor'' dedi. "Vatandaş tribüneoyna- yanlan ayırt ediyor" diyen Zeki Sezer'e Bedük'ün ya- nıh, "MecBs TV'yi kapat- mayagerekyok. Halkçahş- malan izüyor" diye oldu. Sezer, Meclis TV'yi kapat- tırma yönünde istemleri olmadığını vurguladı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Yahnici, ziya- retlerde genellikle afkonu- sunda yöneltilen eleştirile- ri yanıtladı. Affin zorunlu- luk nedeniyle çıkanldığını belirten Yahnici, "Bundan sonra tedbirier almak ge- rekir. Süratieadaletve yar- gı reformuna ihtiyaç var" dedi. Islah yerleri olması gere- ken cezaevlerinin suç üre- tim merkezleri haline gel- diklerinı söyleyen Yahnici, " İnfaz sistemi ıslahedilme- Kdir. Bu konuda yapdması gerekenler gecikmiştir. Bunda hiç kimsenin so- rumluluğu yok. Hiç kimse- yidesuçjamıyoruz. Hep be- raber getirdik. Siyasilerin hepsi suçlu" görüşünü dile getirdi. Hasta haklan ihlalleri ülkemizinpek de değinümeyen bir konusu Beyzanurhastanede Hepatit C kaptılstanbul Haber Servisi - "Yanlışiğne kolunun ke- silmesine neden oldu", "Yanlıs tedavi felç yaptı'' "Kızılay'ın kanından AIDS bulaşb" gibi baş- lıklar zaman zaman ga- zete sayfalanna taşınıyor. Ancak başvuru olması durumunda gündeme ge- lebilen hasta haklan ih- lalleri, ülkemizin pek de değinümeyen bir konu- su. 1998 yıhnda kabul edilen "Hasta Haklan YönetmeBği'', Hasta ve Hasta Yakını Haklan Derneği'nin çalışmalan son yıllarda konunun tar- tışılmasmı sağladı. Yine de kişilerin bilgisizliği, açılan davalann uzun ve yonıcu olması konunun yeterince ele ahnmasını engelliyor. 14 aylık Beyzanur Ak- çura. hakkı ihlal edildiği iddia edilenlerden biri. Doğumu Zeynep Kâmil Kadın ve Çocuk Hasta- hklan Hastanesi'nde gerçekleşen Akçura, bir süre sonra rahatsızlana- rak yeniden hastaneye yatınlmış. Baba Metin Akçura, 'zehirii ishal' teşhisi konulan kızının birkaç kez daha hastane- ye kaldınldığını, daha sonra da kendilerine, He- patit C kaptığını söyle- diklerini belirtti. Taksi şoförlüğü yapan Akçura, "Bundan sonra bizde de Hepatit C var mı diye test yapıldı, ama so- nuçlanmız temiz çıktı. Testler özel bir yerde ya- pddı diye yeniden Zeynep KamiTde test yapblar, a- ma sonucunu söylemi- yorlar. Suçu Kızday'a at- tüar" diye konuştu. K.ı- zında bazı nörolojik so- • 1998 yıhnda kabul edilen "Hasta Haklan Yönetmeliği", Hasta ve Hasta Yakını Haklan Demeği'nin çalışmalan son yıllarda konunun tartışılmasını sağladı. Yine de kişilerin bilgisizliği, açılan davalann uzun ve yonıcu olması konunun yeterince ele ahnmasını engelliyor. runlar bulunduğunu be- lirten Baba Akçura, "Beyza bir yaşını geçti, hâlâ oturamıyor. Solu- num yolu sorunlan var. Kaslan gevşek, çift cinsi- yetü diye hemen ameliyat yapdması gerektiğini söy- lediler. Her hekim ayn bir tedavi verdi. Yapılan hor- mon testlerinde sorun çıkmadL Şimdi hastaneye götürmüj'onız'' diye ko- nuştu. Tedavısi olmayan has- talığın büyük kızı Göz- denur'a da bulaşabilece- ği yönünde hiçbir uyan- da bulunulmamasından yakınan Metin Akçura, kendilerine hastanede vebalı gibı davranıldığı- ni, hemşirelerin iğne yapmaktan çekindikleri- ni de söyledi. Avukat Nusret Alsan, konuyla ilgili olarak ls- tanbul Sağlık Müdürlü- ğü ve Kızılay'a başvur- duklannı söyledi. Ko- nuyla ilgili bilgi almak istediğimiz il sağlık mü- dürlüğü ise olayın adli- yeye yansıdığını ve so- ruşturma başlatıldığını kaydetti. Olayda ilk ihlalin bil- gilendimıe eksikliği ol- duğunu vurgulayan Has- ta ve Hasta Yakını Hak- lan Derneği'nden (HA- YAD) avukat Süleyman Anıl, " Hasta doğum es- nasındaki muhtemel komplikasyonlar ve has- tane enfeksiyonu konu- sunda bilgilendirilmeliv- di" dedi. Anıl, Hepatit C'nin hastada ne gibi so- nuçlan olacağımn şimdi- den kestirilemeyeceğini belirtti. Hepatit C nedir? Virüs, karaciğer hüc- relerini etkiler ve yıpran- maoluşturur. 1989 yıhn- da keşfedilen virüs, en sık olarak kan yoluyla bulaşır. Cinsel yolla, en- der olarak anneden be- beğe, dövme, akupunk- tur, kulak delme gibi bu- laşma yollan vardır. Hepatit C virüsünün bulunması kişinin hasta olacağı anlamına gel- mez. Bazı kişiler sadece ta- şıyıcı olurlar. Virüsle en- fekte olan kişilerin yak- laşık yüzde 50'sinde ta- mamen iyileşme görülür. Ancak geri kalan kısım- da belirtiler kaybolsa bi- le enfeksiyon devam ed- er. Kronik enfeksiyonun oluştuğu kişilerin yüzde 20'sinde 20-30 yıl içinde siroz gelişebilir. Hastalı- ğın etkin tedavisi henüz yok. Doğumu Ze> nep Kimil Kadın ve Çocuk Hastahklan Hastanesinde gerçekleşen Akçura. bir süre sonra \enkJen rahatsız- lanarak hastane>e yannimış. Bevzanur'a önce zehirii ishal teşhisi konulmuş. Daha sonra Hepatit C kapoğı açıklanmış. R e c a i K u t a n p a r t i l i l e r l e b a y r a m l a ş t ı 'FP affin iptali için başvuru yapmayacak' ANKARA(Cumhuri- yet Bürosu) - FP Genel Başkanı Recai Kutan, şartla salıverme yasası- nın kapsamında geni şle- me olmayacağı inancını taşıdıklannı belirterek bu nedenle yasanın ipta- li için Anayasa Mahke- mesi'ne başvurmaya- caklannı bildirdi. Parti- sinin kapatılmayacağını ileri süren Kutan, Türk- çe ibadet edilebileceğini söyleyenlerin "namaz fikrini tahrip etmeyi amaçladıklannı" iddia etti. FP Ankara il teşkila- tında dün partililerle bayramlaşan Kutan, hü- kümeti eleştirerek top- lumun hemen hemen bütün kesimlerinin bay- ramı buruk karşıladığını söyledi. 2000 yılı içinde manevi ve ahlaki değer- lerin erozyona uğradığı- nı savunan Kutan, "din sömürücüsü" diye ta- nımladığı bazı insanla- nn, inançlan tahrip edi- ci açıklamalarda bulun- duğunu söyledi. Kutan şöyle konuştu: "tslam dininin 5 temel prensibi vardır. Bu top- lumun genç kuşaklan- run inançlannı tahrip et- tahrip için... 'Hacca git- meyin' deniyor. Çünkü Türkiye Cumhuriye- ti'nin çok fazla dış borcu var. Borcu olan bir dev- letin vatandaşı, insanı hacca gitmemeliymiş... Birisi deçıkıvor vav efen- dim, 'peygamberler' postacıymış, sadece teb- "baskKi, tek parti" dö- nemine götüımek istedi- ğini iddia etti. 57. hükü- met dönemini "karanlı- ğa" benzeten Kutan, "Karanhğın en koyu ol- duğu an, aydıntağa en ya- kın olduğu zamandır" diye konuştu. Kutan, bir gazeteci- • FP Ankara il teşkilatmda dün partililerle bayramlaşan Kutan, partisinin kapatılmayacağını ileri sürerek, Türkçe ibadet edilebileceğini söyleyenlerin "namaz fikrini tahrip etmeyi amaçladıklannı" iddia etti. 2000 yılı içinde manevi ve ahlaki de- ğerlerin erozyona uğradığım savunan Kutan, "din sömürücüsü" di- ye tanımladığı bazı insanlann, inançlan tahrip edici açıklamalarda bulunduğunu söyledi. mek için bazı din sömü- rücüleri çıkn. Banlaru' 5 vakit namaza ne gerek var. 3 vakit de yeter' di- yor. 'Efendim niçin Ku- ranıkerim diliyle ibadet ediliyor? Türkçe yapıl- sın' deniyor. Niçin? Na- maz fikrini, ibadetini liğ ederlermiş' diyor. Bunlar yanlış şey lerdir." Toplumun bütün ke- simleri sıkıntı içinde ya- şarken hükümetin piş- kinlik içinde "Her şey yolunda" dedığinı anla- tan Kutan, iktidann Tür- kiye'yi 194O'lı yıllann nin, "FP içinde yer alan yenilikçi ve gelenekçi gruplara ilave olarak, Tayyip Erdoğan ve Me- lih Gökçek taraftarlan- nuı bulunduğu ve dörtiü bir bölünmenin olabile- ce$" biçimindeki iddi- aları ammsatması üzeri- ne, "Parti içi mesekleri, aile içi mesele olarak te- lakki ettiğimiz için bunu basuun önünde mütalaa etmeyiz" dedi. FP lideri Recai Kutan, başka bir soru üzerine, FP olarak Şartla Salıverme ve Cezalann Ertelenme- sine Dair Yasa'nın kapsa- mında genişleme olma- yacağı inancını taşıdıkla- nnı kaydetti. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi'ne, yasanın iptali içinbaşvur- mayacaklannı bildiren Kutan, "Temennimiz mevcut şekliyle uygulan- masıdır" diye konuştu. Kutan, bir başka soru- yu yanıtlarken de anaya- sanın 69. maddesiyle il- gili değişikliğin ocak ayında gerçekleşebilece- ğini ümit ettiğini söyledi. Kutan, bu bağlamda, partisinin "odak olma" iddiasıyla kapatılmasının söz konusu olamayacağı- nı ileri sürdü. DUZYAZI ORHAN BİRGtT Soldaki Ikinci Bahar... Deniz Baykal'ın, "Hürriyet" muhabiri Şaban Se- vinç'e, eski genel başkanı Bütent Ecevit için söy- lediklerinin yankılan, dün aynı gazetede "solda bay- ram havası" olarak değerlendinlıyordu. Baykal ve bazı arkadaşlannın, Bülent Ecevit ile 12 Eylül öncesinde başlayan politik çekişmeleri, ara re- jimden sonraki yeni dönemin başlangıcında yol ay- nmına kadar uzanmış, ayınm özellikle 1986 seçim- leri öncesinde CHP'nin, DSP Genel Başkanı'nın baş- kanltğındaki hükümetin kuruluşu strasında doruga tırmandınlmıştı. CHP'nin bu sekterpolitikasının bedelini, genel se- çimlerde barajın attında kalarak ödemış olmasından, hiçbir sağduyu sahibı demokratik solcu ya da sos- yal demokratın duğun bayram yaptığı söylenemez. Ama Baykal'ın, yeniden eylemli politıkaya döner- ken üç yıl önceki tutumundan özellikle yeni dersler aldığının belirtilen de yadsınamaz. CHP Genel Başkanı, öncelikle uzun bir süredir Başbakan Ecevrt'in yaş durumunu ele alarak sağlı- ğı üzerinde spekülasyon yapmaya pek hevesli kimi sözde dost çevrelerin şişırmeye çalıştıkları "yılgınlık balonlan"n\ tatlı bir hamle ile deldı. Herkesin yaşa- mında bir kez genç olduğu gerçeğini anımsatmâk- la kalmadı, siyasette yaş ve sağlık gıbı konulan eleş- tiri konusu yapmayı yakışıksız bulduğunu soyleye- rek başta DYP Genel Başkanı ile onun kimi tayfası- na, bazı Fazilet Partililere, hatta aralannda Ecevit'e danışmanlık yaptığını sık sık yineleyenlerin de yer al- dığı bazı gazetecilere de yerinde dersler verdi. "Yaşlıyken yanlış yapanlar olabildiği gibi, Ismet Paşa'dan gördük ki, bir insan yaşlıyken de büyük hizmetier verebiliyor" sözleri tam bir gerçeği yansı- tıyor. 24 Aralık'ta, aramızdan aynlışının 27'inci yılı nede- niyle bir kez daha saygı ve rahmetle anılan Ismet Inö- nü'nün, Bülent Bey'ın bugünkü yaşından çok daha ileri yaşlarda CHP Genel Başkanı olarak ana muha- lefet partisi lideriiğini nasıl başanyla yürüttüğünü bil- meyenler, o dönemin TBMM tutanaklannı ve gaze- telerini irdelemelidir. Paşa, uzun süre politik sekre- terliğini de üstlenmiş bir kimse olarak parlamento kürsüsünden yapacağı konuşmalannı bana dikte ederdi. Yazdırdıklannı, o dönemde bilgisayarbulun- madığı için, sıyah mürekkeplı dolmakalemle ve or- talama 18 punto harflerle, olabildığınce düzgün yaz- maya çalışır, kendısine verirdim. Sapı kırmızı kurdeleli, plastik el çantasına özenle yerieştirdiği sayfalarda yazdırdıklannı kürsüde yine- lediği zaman, her sözcüğün geleceğe dönük yeni ka- pılar açmaya yardımcı olduğunun sayısız ömekteri vardır. En sonuncusunu, daha iki hafta önce 12 Mart ara rejiminin çoğunluk partisi genel başkanı olarak, De- niz Gezmiş ve iki arkadaşının ıdamlan için Adalet Partilileri motive eden Süleyman Demirel'in bugün duyduğu pişmanlıktan yola çıkarak genış dönemin Meclis tutanaklannda bulabilirsinız. Yaşlı Inönü, kür- süde bu ıdamlara, gerekçelerini de tek tek sayarak karşı çıkryor, genç Demirel ise grubunu, ölüm işaret- lerini vermeleri için sürekli gerilimde tutma işlevini sürdürüyordu. Gözlerindeki katarakt nedeniyle okuma güçlüğü çeken Ismet Paşa, geleceğin olaylannı, gözfcjk bile kullanma gereği duymayan, Demirel'den çok daha iyi teşhıs edip değerlendiriyormuş. ••• Başbakan, "Sürekli olarak bazı çevrelerin beni hasta görmek istemelerinden kaynaklanan bu has- talık ıddıalannı birazyadırgıyorum. Şımdiye kadarol- mamış bir olay" derken, öyle sanıyorum 44 yılı bu- lan parlamenteriik yaşamı sırasında, politik rakipler arasında bir örneğine rastlamadığı bu tür çirkin ya- kıştırmalar karşısında söyleyebilecek fazla sözü o\- mayışını öne çıkanyor. Başbakanlık munabirleri ile bayramlaşması sıra- sında, "Tabii bazı yorgun günlehm oluyor. Ama ge- nellikle sizlerin de gördüğünüz gibi, herhalde fazla bir hastalık belirtim yok" derken, omuzlanndaki ağır sorumluluk yükünün gerektirdiği gibi konuşrriuş olu- yor. Ve öyle anlaşılıyor ki bir eski yol arkadaşından, bugün ayn görevterde de olsa uzatılmış bayram çi- çekleri, ortak geçmişin iyi ve kötü günleri açısından olumlu çağnşımlara yol açıyor. Buna son günlerin beğenilen televizyon dizisini de anımsayarak solda bir ikinci bahar mı diyebilirsiniz. Özellikle CHP Genel Başkanı'nın önceki günkü söz- leri arasında altını çizdiğiniz "Bu aşamada sert mu- halefet yapmının, iç boşaltmaktan öteye hiç yaran olmaz" sözleri, sizi gelecekgünler için iyimseriiğe_de yöneltebilir. Bu yüzdendir ki "İyi ama Artan Öy- men'/n günahı neydi" diye sormayı da erteleyebilir- siniz. Tansu Çiller ve tayfalanna gelince.. Onlann.özel- likle geride bırakmaİcta olduğunuz bu 20. yüzyılda tam bir çetişkiler bulmacası olduğunu niçin düşün- müyorsunuz? Baksanıza, biryandan Başbakan'dan istediği sürekli randevuyu alabilse, kendısine bir ulu- sal mutabakat hükümeti formülü önererek kabine- de yer alma isteğini açıklayacakmış! Öte yandan o Başbakan'ı eline yazılıp verileni oku- yan kişi olarak her allahın günü suçladığını unutacak kadar siyasi unutkanlık hastalığı içinde bulunduğu- nu bile fark edemeyen bir lider! Hem de Meclis Özlük Işleri'ndeki bildirim kayrtla- nna göre, parlamentonun en genç parti lideri! Ağzından çıkanı anında unutacak kadar, belleğini ya da muhakeme kabiliyetini yitirmiş. Faks:0212-677 07 62 . E-mail: obirgitfo e-kolay net. CHP'den öneri • ANKARA (ANKA) - CHP Sağlık Çalışma Grubu tarafindan hazırlanan ve Türkiye'nin sağlık sorunlanna dikkat çekilen raporda, Türkiye'nin sağlık giderlerini nasıl fınanse etmesi gerektiği konusunda çözüm önerilerine de yer verildi. Raporda, ulusal savunmayı desteklemek için kurulan fon gibi, "Ulusal Sağlık Hizmetlerini Destekleme Fonu" kurulması ve Milli Piyango, Spor Toto ve Loto, altılı ganyan gibi şans oyunlan gelirlerinden, özel sağlık kuruluşlannın gelir vergilerinden bu fona yûzde 1 oranında aktarma yapılması önerildi. bç tanıtmına Durmuş yasağı • ANKARA (ANKA) - Sağlık Bakanı Osman Durmuş, firrrıa temsiicilerinin ilaç tanıtımı yapmak için hekimlerin hizmetini aksattığım belirterek bunlann hizmetin yoğun olduğu saatlerde tanıtım yapmalanna kesinlikle izin verilmemesıni istedi. Durmuş, vahliklere gönderdıği yazıda, bakanhğa gelen şıkâyetler ve basına yansıyan olumsuz haberler sonucunda ilaç firmalan temsiicilerinin ilaç tanınmı yapmak amacıyla hastanede görevli hekimlerin hizmet sunumunu aksattığının belirlendiğini bildirdi.