Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 ARAUK 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA
15
Ambulans
Izmir'in tek çocuk
hastanesi... 400
yataklı Behçet Uz
Çocuk
Hastanesi, ^
yalnızca
Izmir'de değil v. ^
çevre illerden JL
gelen çocuk
hastalara da hizmet
veriyor...
Çanakkale'den,
Balıkesir'den,
Kütahya'dan,
Afyon'dan, Muğla'dan
gelip Behçet Uz'a
yatırılan çocuklar
tahlil için, ileri tetkik
için üniversiteye sevk
ediliyor... Fakat,
Behçet Uz Çocuk
Hastanesi'nin
ambulansı yok...
Çünkü ambulans
anzalı, yatıyor...
Izmir'de bir hastane,
MHP'li bir Sağlık
Bakanı ve MHP il
başkanının başhekim
yardımcısı eşiyle 21.
yüzyıla giriyor...
Televizyon
21. yüzyıla girerken
Akdeniz kıyısındaki
turizm bölgelerinden
ve MHP'nin yerel
yönetimindeki
Anamur'da bir tek
TRT televizyonunun
birinci kanalının
izlenebildiğini, öteki
kanallan ise
t
- -S. çanak anten
i# 0f alacak parası
^=p olanların
- izleyebildiğini
biliyor muydunuz?
Bektronik posta: derazsomdcumhuriyet.com.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44/97
- Denetim elemanlan,
özerktik istiyormuş...
"Çağdışı kalmışlar.
özerklik deÇil özelteştirme
devrindeyiz!"
ugün Bayram'ı bitiriyoruz, iki gün sonra yı-
lı bitireceğiz; 2000 yılıyla birlikte 20. yüzyıl
ve ikinci bin yıl geride kalacak; 21. yüzyıla
ve üçüncü bin yıla gireceğiz... Biten yılın bir
başka özelliği, IMF'nin Türkiye'deki biryılının bitme-
si olacak; fakat Türkiye'deki IMF yılı 2001 'de de de-
vam edecek...
Medyada âdettir, biten yılın değerlendirmesi ya-
pılırken gelen yılın da "faF'ına bakılır... Biz, falcılarye-
rine Petrol-lş Sendikası'nın Araştırma Servisi'ne da-
nıştık... önce bir yılın değerlendirmesi:
"Dövizle borçlanma devam etti. Bankalar borçla-
nnı ödeyemez duruma geldi. Bankalann içi boşal-
tıldı. Bankalar dövize hücum etti. Dövizrezervlerieri-
di. fthalat zorlaştı. Borsa çöktü. IMF direktiflerine rağ-
men piyasalardaki olumsuz beklentiler kınlamadı. Sa-
nayiciler enflasyon hedefine inanmadı; programın en
iddialı hedeflerinden biri olan enflasyonu yüzde 25
sınınnda tutmak fıyaskoyla sonuçlandı. Türk Lirası
ile döviz kurlan arasındaki denge bozuldu. özelleş-
tirmelerle sendikal örgütlenmeye, emek kazanımla-
nna darbe vuruldu. Ücretlerin düşürülmesi politika-
sıylatüketim talebindeki gerileme hızlandırıldı; ima-
lat sanayii üretimlerini kıstı veya bazı ünitelerini ka-
pattı. Faizlerdeki artış bankalann kredi faizlerini yük-
seltmesine neden oldu.
Ve 2001 yılının görünen "köy"ü:
"IMF ve hükümet yalnızca yurtiçinde değil ulus-
lararası piyasalarda da oluşan şüpheleri dağıtmak
için daha 'kararlı' birgörünüm sergileyecek, kemer-
lerin daha fazla sıkılmasını talep edeceklerdir. Mev-
cut ekonomik programı daha sıkı tedbirlerte uygu-
lamak için zaten iyice sınırlanmış olan demokratik
haklarçok daha daraltılacaktır. Şimdiden ham bir ha-
yal durumu olan hedefler tutmayacaktır. Ekonomik
gidişatın kötü olduğuna ilişkin düşünce ve beklen-
tiler devam edecektir. önümüzdeki 45 gün içinde
yüzde 10 ile yüzde 25 oranında bir devalüasyon ya-
pılması söz konusudur; döviz rezervlerinin durumu-
na göre devalüasyon oranı artabilir. Düşürülemeyen
enflasyon hızı yükselecek; faizlerin ve döviz kuru-
nun artışı enflasyon artışını körükleyecektir. Kredi fa-
izleri, mevduat faizleri ve iç borçlanma faizleri arta-
caktır. Yatınmlar ertelenecek, firmalar işletme ser-
mayelerini güçlendinmek için ellerindeki nakitleri tırt-
maya çalışacak, faizlerin yükselmesi pahasına elde
tutulan nakitler piyasaya intikal etmeyecek; özellik-
le küçük ve orta boy firmalar yüksek faizlerie faali-
yetlerini sürdüremeyecek, iflas tehlikesi ile karşı kar-
şıya kalacaktır. Ekonomik beklentilerin olumsuz ha-
le gelmesi mevcut politik dengelerin dağılmasını
hızlandıracak ve toplumsal muhalefetin güçlenme-
sine imkân verecektir."
SESSİZ SEDASIZ (!) NURlKURTCEBE
Yüksek Yerilim Hatü
erdincutkuCg yahoo.com Kendimle banşmam için bir arabulucu aranıyor!
MHP'li başkanyeridenDSP'ye başkan
Demokratik Sol Parti'nin Afyon
Bolvadin'deki Ilçe başkanı Mustafa
Yeni'nin Milliyetçi Hareket Partisi
üyesi olduğu ortaya çıkmıştı...
Demokratik Sol Parti
örgütlerinden yakından
sorumlu Genel Başkan
Yardımcısı Rahşan
Ecevit'in onayı ile göreve
başlayan ilçe yönetiminde başka
Milliyetçi Hareket Partisi üyelerinin
bulunduğu da görülmüştü.
Genel merkezden atamayla
görevlendirilen Demokratik Sol Parti
Bolvadin ilçe örgütü, Siyasi Partiler
Yasası gereği ve "demokratik sol"
ilkeler çerçevesinde geçenlerde
kongresini yapmış...
Milliyetçi Hareket Partisi üyesi
olarak Demokratik Sol Parti'nin ilçe
başkanlığına getirilen Mustafa Yeni,
kongrede ikinci bir aday çıkmadan
seçimi kazandı...
Mustafa Yeni'nin listesinden
Milliyetçi Hareket Partisi üyesi Fatih
Eken de ilçe yönetimine girdi...
Afyonlular, Çay ilçesinde de
Anavatan Partisi'nden gefen Nabi
Erduru'nun Demokratik Sol Parti
ilçe başkanı olduğunu; Bülent
Ecevit'in Kubilay Uygun ve Gaffar
Yakın'ı Demokratik Sol Parti
listesinden Afyon Milletvekili
seçtirdiğini anımsayıp, "Ecevit
Ailesi, Turgut Özal'ın 'dört eğilim'i
birieştirme projesini benimsemişe
benziyor" yorumunu yapıyor...
Haksız da sayılmazlar!
Avrupa Birliğî ve
Türkiye-2
MUSTAFA OK Eski Bakan
Rusya'nın Doğu Avrupa ve Bal-
kan ülketeri (Eski Varşova Paktı ül-
keleri) üzerinde daima hesaplan
ve iddialan olmuştur. 1955 yıhn-
da NATO karşısına Varşova Pak-
tı ile çıkması bu tarihsel ilginin ör-
gütsel bir ifadesidir. Aslında Slav
camiastnın Elbe'ye kadar olan-Do-
ğu Avrupa üzerindeki ilgısi MS VI-
II. yüzyıla kadar uzanan tarihsel bir
derinliğe sahiptir. Hitler'in "Yenı
Düzen"inde bu bolgenin adı "Slav
Doğu" olarak geçmektedir.
Slav camiasının bu bölgeler
üzerindeki hesaplan ve iddialan üç
kez yok sayılmıştır:
Birincisi, Isveç Kralı XII. Char-
les (Demirbaş Şarf) XVIII. yy. (1709).
Ikincısı, Fransa Imparatoru Na-
poleon Bonaparte - XIX. yy.
(1812).
Üçüncüsü, Alman Führeri Adolf
Hitler-XX. yy-(1941-1942).
Ve dördüncü süreç yaşamak-
ta olduğumuz "Avrupa Biriiği" sü-
recıdir.
"Genişleme sürecTnı başlat-
mış olan Avrupa Biriiği, Elbe do-
ğusundaki ülkeleri programına al-
mış bulunmaktadır. Bilindiği gibi,
Napoleon ve Hitler'in "Yenı Düzen'
tasanlan ve saldınlan bu bölgede
başansızlığa uğramış ve fiyasko
ile bitmiştir.
Birinci ve İkinci Dünya sayaş-
lan bu bölgede patlak vermiş ve
bu savaşlann sonunda Avnjpayı-
kılmış ve adeta tükenmiştir.
Bu bölge, Roma Imparatoriu-
ğu'na olduğu kadar kendini Ro-
ma'nın vârisi sayan Avrupa için de
tekin değildir (bilindiği üzere Ro-
ma, Hun ve Avar akınlanyla bu
bölgede başlayan "Büyük Kavim-
ler Göçü - MS 395,476" sonucu
yıkılmıştır) ve yukanda belirttiğimiz
gibi sabıkası olan bir bolgedir.
Anımsanacağı üzere Roma im-
paratorluk güçleri Elbe'ye kadar
gelmişler fakat bu hattı hiçbir su-
rette geçememişler, hatta bu böl-
gede tutunamamışlardır.
Avrupa Birliği'nin bu genişle-
me sürecınde NATO'ya karşı Var-
şova Paktı'nın doğuşunda oldu-
ğu gibi, Avrupa Birliği'ne karşı da
bir "Avrasya Biriiği'nin (Pasifik'ten
Elbe'ye kadar) ya da bir "Asya
Biriiği"nin oluşması ihtimali akla
gelmiyor değil.
Niçin olmasın...
Avrupa'nın "Avrupa Biriiği"var-
sa;AET, 1957, AB-1992
Amerika'nın "Amerikan Devlet-
terörgütü"varsa-1948
Afrika'nın "Afrika Biriiği örgü-
ft/"varsa-1963
Avustralya'nın "Avustralya -
Tasmanya Commonwealth"ü var-
sa-1978;
Ve yalnız Asya ve Avrasya bun-
dan yoksun ıse bir "Asya Devlet-
fer Örgütü" ya da Pasifik'ten El-
be'ye kadar bir "Avrasya Devlet-
ler Örgütü" niçin olmasın...
Avrasya ve Avraşyalılık bilinci-
nin son günlerde gösterdiği geliş-
meler bunu hayal olmaktan çıka-
rabilir.
Avrupa Birliği'nin Kosova olay-
lan nedenıyle NATO'yu kullanarak
Yugoslavya'ya karşı düzenlediği
. "hava harekâtrnda iki büyük ye
güçlü ülkenin Rusya'nın ve Çin'in
seyirci duruma düşmeleri, adeta
çaresizlik içinde kıvranmalan bu
ülkelerce unutulmuş olamaz. Bu
çaresizliğin ve yalnızlığın, adı ge-
çen ulkeler tarafından bir kenara
not edildiğını bılmeliyiz. Çin bunun
rövanşını Tayvan'da, Rusya da
Orta Asya ve Kafkasya'da almak
isteyebilirler.
Avrupa Birliği'ne girmeye evet,
ancak;
AB'ye girmenin bedeli eğer
Ege'ye ilişkin sorunlanmızda ve
Kıbns'ta taraf tutarak ve Fırat'ın
ötesini (yanı Misak-ı Milli'yi yani bö-
lünmez bütünlüğümüzü) tartış-
maya açarak üzerimize Sevr*in
götgesini düşürmelc olacaksa,
Avrupa Birliği'ne girmeye evet,
ancak;
Osmanlı Imparatorluğu'nun
"azınlık haklan" konusunda Ve-
sayet Grubu Devletleri'nden gör-
düğü iz'aç edici ve egemenlik
haklannı zedeleyici muamele bu
kez, AB tarafından insan haklan,
hukukun üstünlüğü ve daha çok
demokrasi ileri sürülerek Türk-
Kürt, Sünni-Alevi ve de buna ben-
zer iç sorunlanrmzı kaşıyarak Cum-
huriyet Türkıyesi'ne de reva gö-
rülecekse (ki böyle bir eğilim göz-
lemlenmektedir) ve AB çağdaş
bir vesayet rejimine dönüşecek-
se,
Avrupa Birliği'ne girmeye evet,
ancak;
Avrupa Birliği'nin gözü, söyten-
diği ve yazıldığı gibi insanımızı ve
toplumumuzu yucettmekten çok,
coğrafyamızda, jeopolitik konumu-
muzda ve üstün nrtelikli Türk Si-
lahlı Kuvvetleri'nde ise, Avrupa
Birliği'nin öncelikli hedefi halktan
kopuk ultra zenginlerle ve yaban-
alaşmış ultra aydınlaria ve de çağ-
daşlaşmayı Bethooven'in senfo-
nilerini anlamak ve icra etmekten
ibaret zanneden devtet büyükle-
riyle işbirliği yaparak bizi amacı
doğrultusunda ve âdeti olduğu
veçhile bir uydu ya da tampon ül-
ke olarak kullanmak olacaksa bu
nedenlerle bize "kertıen" katla-
nacaklarsa; devlet olarak, hükü-
met olarak, toplum ve birey ola-
rak hattaTürk Silahlı Kuvvetieri ola-
rak geleceği planlarken ye pek
paıiak hayaller kurarken şimdilik
AGSK ömeğinde olduğu gibi, AB
yetkililerinin ödün vermeyen "Av-
rupa merkezli" katı tutumlannı ta-
rihimizdeki acı ve acıklı deneyim-
lerin ışığı altında kıymetlendire-
rek dikkatli ve ihtiyatlı olmaya
mecburuz.
Aynca sırası gelmişken bu ko-
nunun bizi tedirgin eden aktüel
yanını açıklamadan geçemiyorve
görmezlikten gelemiyoaız:
Dün, bizim için aracılığa soyu-
nanvesonradavesayet Ş<orurna)
altına alarak bizi bölen ve bölüş-
türen, siyasi entrikalanndan çok
çektiğimız ülkelerin Atatürk'ün
Büyük Nutku'ndaki deyımiyle (Cilt
2, Sayfa 767-1952), hazırtıklan
yüzyıllarca süren ve Sevr Antlaş-
ması ile tamamlandığı zannedi-
len "BüyükSuikast" olayının baş-
tertipçilerinin tamamı..
Bugün, Rusya hanç Avrupa Bir-
liği'nin kurucu üyelerini oiuştur-
maktadıriar. Duyarlılığımız bun-
dandır.
Tann yardımcımız olsun...
Bu konuda da son sözü Atatür-
kümüze bırakıyoruz:
"Münevverienmiz belki bütün
cihanı, bütün diğermilletleritanır,
iakin kendimizibilmezler. Bizne ol-
duğumuzu, onlardan ayn ve.on-
lara yabancı bir millet olduğu mu-
zu sopa ile içlerinden kovulunca
anladık. Kuvyetimizin zaafa uğra-
dığı anda bizi tahkir ve tezlil etti-
ler. Aniadık ki kabahatimiz kendi-
mizi unutmaklığımız ımış." (Ata-
türk'ün Söylev ve Demeçleri Cilt
2, Sayfa 140,143).
HAYVANLAR ISMAIL GÜLCEÇ igulgec@yahoo.com
KÎM KİME DUM DÜMA BEHÎÇAK bohicak(a turk.net
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 29Aralık
Bugün depremın
Profesyonel
aönüllülerimiz hâlâ
Kocaeli Korfez İlçesındokı
büyük prefabrık kentlerden bırı oian
Yenıköy'e REUTERS'ın katkılarıyla yapılan
Çağdaş Vaşam Reuters Rehabilıtasyon
Merkezı. ana sınıfı, semıneflen, etut sınıfları,
spor, sanat ve kultür etkınlıklerıyle.
depremzede çocuk ve gençlenmıze
gonullu hızmetı surdürUyor.
Son derece ışlevsel olan bu merkezi.
ülkemıze kazandıran REUTERS çalışanlanna
candan teşekkur edıyor, gelecekte de birlikte,
yenı projeler uretmeyı dılıyor.
katkıları ıcın kutluyoruz
YartSımlannız ıçm
(O212) 292 87 27 - 2»2 O8 O1
(Iş günle
AKTÖR SADİ'NİN ÖLÜMÜ
194i'D£ Se/eÛU, TIYATKO OYtMOJSU RtKBET pKV (AST/L
AOI. HÛSEYİM fAOİ KABAGÖZoâlM) , SO y/lffAU>A ÖLDÜ-
GALATASAKAY LtSeSİ'NDeU SOUBA, gİR £Üe£ DE HU~
KUK OtCl/UUf OLAU ŞAPİ.ÇOOJKUJĞUUOA BAŞLAYAÜ
TİYAmo TUnaJSÜMA UYABAK. 16 YAf/MPA SAHUEYE
ÇltUAIfTI. "BUBHAHemUICÜMPAUYASt^NOA BietCAÇ
YIL KOMEOVEKJ OLARAK. ÇAUÇHKTAN SONBA, 13ZO '
De DA£ÜL8£DAYl >YB &EÇMIŞTI. Su S/GACAJZPA,
İBNU&ZEFJK AHMET NU£l 'MAJ YAPITI OLAN 'HİSSB-i
ŞAilA'PA BtOVJ £PENDı eOLÜUÜ OYNIYAISAIC ÜA/
KAZAAIMIÇTI. 1323 '7S
l
, KSA/Pİ KllBDUĞU'MİU.ISAH-
UE* TZlpU/LLieuyLA ǣp7lJ 4V
ŞAPİ, 4926 -Z? YtUAeiMPA DA RAÇir HI2A V£ 8EH-
ZAT BUmiC'LA
SAMSUN 2. SULH HUKUK
HÂKİMLÎĞt'NDEN
Dosya No: 2000/427
tbrahım Tuncer tarafından Samsun Atakum Çobanh mev-
kii P95,108, D. ada: 11, paısel: 2'de kayıtlı taşınmazın pay-
daşlannın kendi aralannda anJaşamadıklanndan paylaştınl-
ması ya da satılarak ortaklığının gıderilmesi için mahkeme-
mıze dava açümış olup yapılan araştırmalarda Ekrem Yığit
Kaya'nın adresi bulunup kendısine tebhgat yapılamadığın-
dan davanın adı geçen davahya ılanen tebhğıne karar veril-
mıştir.
Davalı Hüseyin oğlu Ekrem Yığit Kaya'nın 14.2.2001 ta-
rihinde saat 09.00'da yapılacak dum§maya hazır buhuunası
ya da kendisıni bir vekil vasıtası ile temsil ettırmesi, duruş-
maya gelmedigi, kendisıni de vekil ile temsil ettirmediği
takdirde duruşmanın gıyabında devam ederek karara bağla-
nacağı 7201 sayılı Tebhgat Kanunu'nun 29 ve müteakip
mad. gereğince davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen
tebliğ olunur. 15.12.2000 Basın: 77736
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı günlük
Bizim Gazete
Ülke soaınlanna ilişkin raporianyla, araştırmalanyta, köşe
yazılanyla, tarafsız haberleriyle sivil toplumların gazetesi.
Düzenli okumak için abone olun. Tel: 0.212. 511 08 75
ANKABA-..ANKA
MÜŞERREFjjEKİMOĞLU ~
Baypamlık Amlar
AhmetTahtakıliç'tan söz eden yazımagüzel ya-
nıtlar geldi çevremden. Müzık dalındakı dostlar da
anılar ve çağnşımlaria 40 yıl önces.ne dondurdu be-
ni. 27 Mayıs Devrirni'nden s o n r a m u t l u b ı r d o n e m
yaşadım gerçekten. Kurucu Meclıs, yenı bır ana-
yasa, her dalda umüt'u çabalarla aydınlık gunlere
yöneliyoruz. Belki df çok hayalciydık, ama hayal-
ler yaşamın itici gücü değil mi?
27 Mayıs'ı Atatürkçülüğe dönüş yolunda bır atı-
lım diye yorumladım herzaman. Karşıdevnmlen ul-
ke gündeminden silmeye yönelik girişımleri de iç-
ten destekledim. CSO salonu da coşkuyla destek-
lediğim bir olay.
llginç bir durum, müzik devrimıne karşın uzun
süre konser salonundan yoksun bir başkent Anka-
ra. Güzel konserler başka salonlarda, örneğin es-
ki halkevinde, ya da Cebeci'deki konservatuvarda
veriliyor uzun yıllar. 27 Mayıs 1960 Devrimi'nden son-
ra Ahmet Tahtakılıç'm Millı Eğıtim Bakanlığı döne-
minde açılıyor CSO salonu. Belki de hiç konsere
gitmeyen, evrensel müzik dinlemeyen Milli Birlık-
çiler de destek veriyor projeye. Anılar, yufka gibi açı-
lıyor belleğimde. Ahmet Tahtakılıç'm görev aldığı Ba-
kanlar Kurulu'nda Prof. Mukbil Gökdoğan da var.
Mimarlık Fakültesi öğretim üyelerınden. Bayındır-
lık bakanı oluyor 27 Mayıs'tan sonra. Eşi Nüzhet
Gökdoğan ülkemizin ilk kadın dekanı, Gönül Gök-
doğan da küçük bir kemancı o zaman. CSO salo-
nu, istasyon yolunda bir sergi evi, başka kuruluş-
lar da istiyor salonu, hızlı bir yarış başlıyor Anka-
ra'da. O dönemin orkestra müdürü Mükerrem Berk
kazanıyor yarışı. CSO salonunda ilk konser unutul-
maz bir olay gerçekten. Boş salonda iğreti sandal-
yelerde oturarak konser dinledi başkentliler. Ayak-
ta duranlar, yerde oturanlar da var, ama ne yazar!
Başkent bir konser salonuna kavuşuyor! Ama ola-
yın lokomotifi Mükerrem Berk'e bir teşekkur plake-
ti yok CSO'nun duvarında. Ona hiçbir şey katmaz,
ama bir dönemin yönetimini, coşkusunu yansıtır genç
kuşaklara. Müzik devrimini güzel boyutlandıran bir
orkestra müdürü, CSO'yu Anadolu'ya taşıyarak
halkımıza da dinletir. Otobüse bindırip Avrupa baş-
kentlerine taşıması da unutulmaz bır olay. Bir ucu
Türkiye'de, öteki ucu Finlandiya'da, Avrupalı din-
leyiciler de izliyor Türk çalgıcıları. Avrupa Biriiği
gündemde değil, ama müzik devrimi doğrultusun-
daki Türk çalgıcılar Avrupa kentlerinde!
Yeni salonda iğreti ıskemlelerde dinlenen ilk kon-
serde Suna Kan ve Verda Erman var. Çağdaş dü-
zeylenni güzel koruyarak hâlâ çalıyorlar. Suna Kan,
önümüzdeki günlerde bir konser de Atina'da vere-
cek sanınm.
Derken Atina'dan Mevhibe'ye uzanıyorum düşün-
cemde, Gülsüm Bilgehan'ın kitabına. ismet Pa-
şa ile Hanımefendı'nin el ele konser dinlemeleri
canlanıyor gözümde. Müzik devrimini inançla sa-
vunan bir devlet adamı Inönü, kuşkusuz CSO sa-
lonunun da gerçek mimarı. Ahmet Tahtakılıç'a da,
Mükerrem Berk'e de büyük desteğı var. Güzel ey-
lemler o destekle oluşuyor. Devlet adamlarına da
belli görevler düşüyor elbet.
• • •
Hoşlanmayanlar var, ama yazmayı görev biliyo-
rum. Yılbaşı nedeniyle düzenlenen konserler ilginç
tartışmalara yol açtı müzikseverler arasında. Kısa-
ca içenğını beğenmiyor, balalayka coşku verse de
yılbaşı konserlerinin geleneğine ters olduğunu söy-
lüyorlar. llginç bir rastlantı, Basso'nun yılbaşı kon-
serlerine de benzer eleştiriler var. Yazmamdan hoş-
lanmayanlar olabilir, ama beni göreve çağıranlar
da var. Bu eleştirilerin, müzikseverliğin belli bir dü-
zeye varmasından kaynaklandığını öne sürüyorlar.
• • •
Yılbaşı öncesinde yalnız Fazıl Say'ın konserini iz-
ledim ben. Mutlu bir olay, güzel bir armağan, Ja-
ponya'ya dönük gözlemleri de çok etkiledi benı. Çar-
pıcı bir tablo oluşuyor müzik yaşamında; kaç sa-
lon, kaç orkestra, her gün kaç konseri kaç kişi din-
liyor. Çağdaş teknolojinin gelişen çızgileri Japon hal-
kının müzik yaşamına yeni boyutlar katıyor. NTV'de
masal türü dinledim gerçekten. Çünkü başkent An-
kara'da yalnız bir konser salonu yapılıyor Cumhu-
riyet döneminde. Tahtakılıç'm bakanlığında gerçek-
leşen salon. CSO orada çalıyor, Sevda Cenap And
Müzik Vakfı'nın büyük katkısıyla gerçekleşen fes-
tival konserleri de MEB'nin eski salonunda. Çağ-
daş mimarlığın çizgileriyle kaç otel, görkemli kaç
işyeri yapılıyor, çağdaş bir konser salonu günde-
me gelemiyor.
Kim getirecek derseniz, haklısınız. Öyle biri yok
ortalarda. Belki de IMF'den bir onay almak gereki-
yor!
• • •
Sevgili okurlanm, bayram sevinci çok gerilerde.
Size bayramlık anılarla seslenmek istedım.
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/ 1396'da ya- .
pılan ve Haçlı
kuvvetieri kar- 2
şısında Osman-
hların zaferiy-
le sonuçlanan 4
savaş. II Tarla 5
srnın... Kiraya
verilerek gelır 6
getiren ev, dük- 7
kân gibi mülk.
3/ Kuyrukso- 8
kumukemığı... g
Osmanhlarda
kapıkulu askerlenne ve
kımi görevlılere üç ay- 1
da bır venlen ücret. 4/ 2
Bır gemınin baş ve kıç „
taraflannda çektığı su-
lar arasmdakı fark...
"Gül tenlı, — dudakiı, 5
kömür gözlü sürmeir 6
(Yahya Kemal). 5/ tn- 7
sanı ıstenmeyen seçe- g
neklerden bınnı ızle- „
meye zorlayan sorun...
Endonezya'nın plaka ışaretı. 6/ Bir nota... Köpek. II
Ünsüzle biten bir sözcüğün ünlüyle başlayan sözcü-
ğe bağlanarak okunması.. Süreyya Durunun bır fil-
mi. 8/ Mezar... Hintlı kadınların ulusal gıysısı. 9/ Ça-
nakkale'nın bir ılçesı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Dünyanın ilk nükleer denızaltısının adı. 2/ Baca-
ğm, dizkapağından topuğa kadar olan bölürnü... Ta-
kımlar grubu, küme 3/ Yıyeceğı ortaklaşa sağlanan
toplantı. 4/Baryumelementınınsımgesı... Mahkeme
sonucunu gösteren resmı belge. 5/ Afhka'da yetışen
ve parlak kerestesi mobılyacılıkta kullanılan agaç .. Ha-
tay ıhnde bır ırmak. 6/ Parlak kırmızı renkte bir süs
taşı... Bır nota... Avrupa Bırhğı'nın kısayazılışı. 7/Soy,
sülale... Tropıkal bölgelerde yetışen ve yumrulan ye-
nen bir bıtki. 8/ Zihin ve bedence ortaya konan çaba...
Eski dilde gönül, yürek 9/ Gümüşbalığı.