Katalog

SAYFA CUMHURİYET 29ARALIK2000CUMA 12 i l U-tl. [email protected] Yenîlerle dolu VeriırılF bir ydNALAN BARBAROSOĞLU 2000 yıbnı da, son birkaç yıldır ol- duğu gibi gerek dergilerdeki yeni öy- küler, gerekse ılk baskısını yapan öy- kükitaplan açısmdan "verimir' olarak nitelendirebiliriz. Birçok eleştirmen, kuramcı ve öykü düşünürümüze göre bu verimlilik yine "zahiri"dir. Çünkü -onlara göre- '90 sonrası öykü yayım- lamaya başlayan "genç" öykücüleri- miz kullandıkİan dili bilmemekte, Türk- çenin klasik ve usta öykücülerini oku- mamakta, özellüde toplumsal sorum- luluk taşıyan bir görünüm sergileme- mekte, "öykü yazryorum" diye içleri- nı boşaltmakta ya da "günlük" tutmak- talar. Bunlara ek olarak, klasik ustala- n okumadıklan gibi biıbirlerini de oku- mamakta, kısaca hiç okumamakta, ama -nedense- yazmaktadırlar. Hal böyley- ken, öykü kitaglan art arda yayımlan- makta, Adam Oykü, Üçüncû Oyküler, Öyküye Bir Bilet gibi yalnızca öykü yayımlayan dergiler yayım yaşamlan- nı sürdürmekte, yalnızca yayımlanma- mış 5ykü üzerine bir seçki hazırlandı- ğındayaşlan 17'den 75'e değişen 72 öy- kücü, okuyucuya bir okuma şöleni su- nabilmekte. Cünlük yaşamın gerçefll 2000 yıhnın ilk basımı yapılan öy- kü kitaplanna (yazarlann ad abecesi- ne göre) baktığımızda şu tabloyla kar- şılaşıyoruz: 1999da AğalannAğası, IslaknGöz- leri ve Karanlıkta Bir Işık adlannda üç öykü kitabı yayımlanan cerrah A. AI- perAkçam'ın(dogumu 1952)dördün- cü kitabı Sohıksuz Stcaklarda ve be- şinci öykü kitabı Açık Kapdann Ar- kasL bu yıl yayımlandı. Ilk kitapta, 'dramatik ve trajik olanın çarpıcılığı' temelı üzerine kurulmuş dokuz öykü yer alıyor. tkinci kitapta ise 1980 son- rası yaşanan hayata isyan anafikri al- tında toplanabilecek -yine- dokuz öy- kü, her şeye karşın umudunu yitirmek istemeyen bir yazar portresi de çiziyor. (1. Kitap: 182 s., Çınar Yayınlan, 2. Ki- tap: 150 s., Çınar Yayınlan). Yirmi sekiz kısa öykünün yer aldı- ğı Kimse Kimseyi Kesmiyor, Ahmet Onel'ın yenı kitabı. Kıtabın son öykü- sü "Konumlandırmalar"ın, kırk do- kuz kısa bölümden oluşan zamansız ve mekânsız bir öyküyü gerçekleştir- mesi açısından ilginç bir yapısı var. (144 s., GendaşA.Ş.). Ayan BozukÇayevi, "1999 Ankara Öykü Günleri" çerçevesinde ilk kez düzenlenen " 1999 Oktay Akbal Öykü Ödülü"nü kitabın içindeki üç öyküy- lekazanan, 1955 doğumlu AsumanTü- mer'in ilk öykü kitabı. Kitaptaki "Şa- kacı", "Ayan Bozuk Çayevi", "îkinci Perde", "Sabah Kokusu", "Güfeeven", "Uçak", "Dilber", "Oflak Bayın", "DansçT, "Kaçak" adlı öyküler kla- sik öykü biçiminde yalın bir dille akı- yor. Öykülerin "yaşam dersleri" de açık ve "yaşamı tskalamamak" üze- rine kurulu. Yazarın 1997'de yayım- lanmış bir de şiir kitabı (: Asuman) var. (136 s., Cumhuriyet Kitaplan). Aziz Bey Hadisesi, Sakü (1989) ve Mağara Arkadaşlan'ndan (1996) son- ra Ayfer Tunçun (1964 doğumlu) üçüncü öykü kitabı. Öykülerini klasik bıçimde yazan Ayfer Tunç, son kita- bında özellüde "Aziz Bey Hadisesi'' ad- lı öyküsünün kurgu ve tartımıyla uzun öykünün edebıyatımızdaki en yetkin örneğini veriyor. Kitabın diğer öykü- lerı "Kadrn Hikâyeleri Yüzünden", "Soğuk Geçen Bir Kış", "Kar Yolcu- su", «Mikafl'in Kalbi Durdu" ve "Kır- mızı Azap" hayatın bakılmayan kıyı- sında kalmış insanlannın derin öykü- lerini anlatıyor. (134 s., Yapı Kredi Yayınlan). Kent Kitabı ve Eski Şefarin Ayazı adlı öykü kitaplanndan sonra, bu yıl Nedir Hayat? adlı üçüncü kitabı ya- yımlanan Başar Başanr, 1968 doğum- lu. Günlük yaşamın gerçekleri ve di- li üzerinde kurulu kitapta on öykü yer alıyor. Öyküler "fotoğnrf" kareleri gi- bi kendi kompozisyonlan içinde var oluyor. Flaşın patladığı yerlerde iro- ninin "acı, ama gerçek" yanı öne çı- kıyor. Bazısında zamansız ve mekân- sız metinler öykü formunu zorluyor. (108 s., Dost Kitabevi Yayınlan). Reslmlerl kadar sıcak YıldızlannTembelliğL karikatürist, oyun ve çocuk öykülen yazan Befaiç Ak'uı (1956 doğumlu) ilk öykü kita- bı. Kitapta on üç öykü yer alıyor. An- latımının yalınlığı ve içtenliğiyle, di- yaloglannın sağlamlığıyla, öykü kişi- lerinın sahiciliğıyle dikkati çeken ki- tap, edebiyatımızın yetkin bir öykü yazan kazandığı müjdesini de veri- yor. (180 s., îletişim Yayınlan). Daha önce roman, şiir, deneme-eleş- tiri-inceleme, çocuk edebiyatı ve on bir öykü kitabına imza atmış Burhan GüneTin (1947 doğumlu) bu yıl ya- yımlanan öykü kitabı Kar Düşleri. Ki- tapta yedi öykü ve bu öykülen birbi- rine bağlayan, birbirinden ayıran se- kiz metin var. Yakın tarihimize gön- dermeleriyle de dikkati çeken öykü- ler ve metinler Burhan Günel öykü- cülüğünde yeni bir çizgi. (152 s., Can Yayınlan). Aşkm Zembereği & Uyan- cfağmda Kadm Hâlâ Yanmdaydı(eM öy- kü), roman ve deneme yazan Cem Akaş'ın (1968 doğumlu) Noktamn Kesişimleri AntoJojisi (1990) ve Giz- K Ha\a Müzesi nden (1995) sonra üçün- cü öykü kitabı. "Aşkın Zembereğj" a'den z'ye 'aşk'ı açan yirmi sekiz me- tinle kotanlmış eğlenceli bir yazma/ okuma serüveni. Kitabın ikinci yan- sıysa yine 'aşk' üstüne, ünlü âşıİdara göndermeler yapan elli minimal öy- küden oluşuyor. (52 s., Sel Yayıncılık). Bana Türkçe Bir Ekmek Ver, daha çok yaşam ve yaşama üzerine dene- meleriyle tanınan Cezmi Ersöz'ün (1959 doğumlu) ikinci öykü kitabı. içinde yirmi dokuz kısa öykü yer alı- yor. Deneme yazarhğının kendıne öz- gü sıcak dilini öykülerine de taşıyan Cezmi Ersöz, öykülerinin yapısını öy- kü biçemine ve kalıplanna aldırmadan kuruyor. (160 s., Gendaş Kültür). tnci Aral'ın on dört yıl aradan son- ra yazdığı beşmci öykü kitabı Gölge- deKırkDerece'de dokuz öykü yer alı- yor. Hepsinde de öyle ya da bir biçim- de yaşamlannın rotasını başkalanmn Öykücülüğümüzün özgün ve ve- rimli yazarlanndan, öyküde yeni bi- çem ve ruh arayışını sürdüren, gele- neksel motifve konulan çağdaş birkur- gu içinde yenilemekten korkmayan, her kitabında yazarlığını sınayan 1958 do- ğumlu JaİeSancak'ın altıncı öykü ki- tabı, Aşkla Dayanmak— Kitap on beş öykü ve iki bölümden oluşuyor. "Ay- nada Sır ÇatiağT adı altında topla- nan ikinci bölüm, 1992-1994 yıllann- da yazümış öykülerden oluşuyor. (118 s., Sel Yayıncılık). Öykü geleneği ve dlll Kev'girÖyküler, 1967 doğumlu Ke- vork Kirkoryan'ın ilk öykü kitabı. Dosya olarak "1999 tnküâp Kitabevi Öykü Ödülü"nü alan kitapta "Giriş'' ve "Çyaş" bölümü dışında kırk beş öy- kü yer alıyor. Öykü adlan "öykü" ya da "öyküler" diye konulmuş. Yazar, sanal âlemde daha kendisi dogmadan önce ölen amcasıyla karşılaşır. Yıllar önce öhnüş amcanın yazdığı öyküle- rin toplamından oluşan kitaptaki öy- nik anlatımı, ekonomik sözcük kulla- nımı, seçtiği konulann çarpıcılığı ve anlatısını olay üzerine kurması, kitap- taki öykülerin çıtasını yükseltiyor. (190s.,CanYayınlan). Mustafa Sancar'ın lirik ve destan- sı bir dille kaleme aldığı Dünya Göz- lü Sevgfli, bir uzun öykü. Evrensel bir adaleti sorgulayan öykü, çağımızla hesaplaşıyor. Tüm olumsuzluklara rağmen umudunu yitirmeden, yitir- mek istemeden. (112 s., Kora Yayın, Istanbul). Hemen hemen her öyküsünde hem öykü geleneğiyle hem de öykü diliy- le hesaplaşan Müge İpKkçi'nin (1966 doğumlu) ikinci öykü kitabı Colom- bus'un Kadınlan on iki öyküden olu- şuyor. Yazar, öykülerinde yeni zaman- lara yeni dünya coğrafyasından bir es- ki dünyalı olarak bakıyor. Gözler önü- ne yeni diliyle birlikte yeni bir dünya seriliyor. (116 s., îletişim Yayınlan). Şiir ve çocuk edebiyatı öyküleri de yazan, 1948 doğumlu gazeteci Nazır Şentürk'ün ikinci öykü kitabının adı Istanbul'dan tnsan Öyküleri. Kitapta • Behiç Ak ilk öykü kitabında sahiciliği ve içtenliğiyle, Yekta Kopan da olgunluğuyla dikkat çekiyor. Ayfer Tunç uzun öykünün edebiyatımızdaki en yetkin örneğini veriyor. Burhan Günel yeni kitabıyla öykücülüğune yeni bir çizgi, Inci Aral da öykü serüvenimize yeni bir doku katıyor. Murat Gülsoy'un çarpıcı kitabı çok ses getirdi. eline -isteyerek ya da istemeyerek, farkında ya da farkında ohnadan- ver- miş insanlar anlatılıyor. Öykülerinin iç ve dış atmosferini, basıncını yet- kinlikle kurgulayan yazar, bu kitabıy- la da öykü serüvenimize yeni bir do- ku katıyor. (176 s., Can Yayınlan). Daha önce sekiz kitaba imza atmış ressam tbrahim Balaban'ın (1921 do- ğumlu) yeni öykü kitabının adı, Tah- fiyeci Yıısuf. Kitapta, zaman zaman bir- birine bağlanan otuz kısa öykü yer alı- yor. Diyaloglannın sahiciliğiyle, yalın anlatımıyla çizdiği resimleri kadar sı- cak bir öykü kitabı yazmış Ibrahim Balaban. (140 s., Etika Yayıncılık). Bir Doğumun Hikâyesi, Prof. Dr. Ismail Ersevim'in 1948-1997 yıllan arasında yazdığı, hemen hemen hep- si de 'gerçek hayat hikâyeleri'ne ve anılanna dayanan yirmi bir öyküden oluşuyor. (Kitaptaki "Baba" adında- ki öykü 1955 yılında Tercüman gaze- tesinin açtığı öykü yanşmasında se- kızinci olmuş. Aynı yanşmada Yusuf AüJgan, Nevzat Çorum adıyla katıldı- ğı "Evdeki" öyküsüyle birinci, Hya Aolgan adıyla katıldığı "Kümesin Öte- a" adlı öyküsüyle dokuzuncu ohnuş- tu.) (176 s., Özgür Yayınlan). küler, eskı çağlardan günümüze, kur- maca zamanlardan gerçek zamanlara gidip geliyor, klasik anlatımın dışın- da kurgulanıyor. (208 s., Inkılâp Ki- tabevi). Leyla Ruhan Ok>ay'ın ilk öykü ki- tabı Gölgesi Güz, on yedi kısa öykü- den oluşuyor. Çağdaş öykü biçeminin birer örneği olan öyküler, sözcüklerin arkasındaki anlamla da desteklenerek kendüerini bütünlüyor. Sanki her öy- künün gerçekten de bir gölgesi var ve gölgedeki anlam çözülünce öykünün kendisi de yeni birboyut kazanıyor. (96 s., Gendaş Kültür). Gazeteci ve köşe yazan Mine G. Kınkkanat'ın ilk öykü kitabı Aşk Hi- kâyeleri adını taşıyor. On dokuz öy- künün yer aldığı kitapta, fotoğraf sa- natçısı Daniel Colagrossi'nin fotoğ- raflan da görsel öykülerin izini sürü- yor. Yazann gazete köşesindeki biçe- miyle anlattığı öykülerin diğer bir or- tak noktası ise aşk. (90 s., Om Yayı- nevi). Bu yılın en çok ses getiren kitapla- n arasında yer alan Bu Kitabı Çalın, 1967 doğumlu MuratGülsoy'un ikin- ci öykü kitabı. Kitapta on iki öykü yer alıyor. Yazann hem yalın hem de iro- kırk yedi kısa öykü yer ahyor. Gaze- tecilüc biçemini öykülerine yediren yazar, bu kitabında Istanbul'dan in- san manzaralan sergiliyor. (136 s., In- kılâp Kitabevi, Istanbul, 2000). ÇocukOyuncağı Değil. Nflüfer AÇH kahn'ın ikinci öykü kitabı. Yazar, ki- tapta yer alan altı öyküde de yaşama "eteştirel" gözlerle bakan, duygulan- nı uç noktalarda "dohı dohı" yaşayan öykü kişilerini, can sıkıntısmdan kâ- ğıtlara çiziktirilen şekillerin rahat, gev- şek, özensiz kurgusuyla anlatıyor. (136 s., Gendaş Kültür, Istanbul, 2000). AşkmHaDeri, 1958 doğumlu Özcan Karabulut'un Karşı Öyküler (1984), Hüzünk Bazı Günter (1990), Baştan Sona Yalmzhk( 1997) ve Befld de Kay- beden Zaman (1998) adlı öykü kitap- lanndan sonra beşinci öykü kitabı. Kitapta, hepsi de aşkı anlatan sekiz öy- kü yer alıyor. Adem'le Havva'dan be- ri dünyanın günlerini ara vermeksizin, her koşulda dolduran aşkın halleri, in- sanlığm da halleri. İnsanlar değişse de aşk hiç değişmiyor; Yakıcı, kavu- rucu, ama hep çok çekici. (92 s., Can Yayınlan). Dağarcıgımdakiler - Öyküler 1 - Dosdanm ve Ben ile Dağarcığundaki- ler - Öyküler 2 - Hyaret adlı kitapla- nn yazan, ReşatKarakuyu-. tlk kitap- ta on iki, ikinci kitapta on üç öykü yer alıyor Klasik öykü örgüsü içinde ge- lişen öyküler buruk anlarda düğüm- lenip çözülüyor. (1 Kitap: 148s.,Reş- Kar Yayınlan). 1972 doğumlu Sema Kaygusuz'un 1997'de yayımlanan Ortadan, Yan- smdan adlı öykü kitabından sonra bu yıl yayımlanan öykü kitabının adı San- dık Lekesi Kitapta yeni öykü teknik- lerinin geliştirildiği on üç öykü yer alıyor. Biçem açısından ilk kitabına gö- re çarpıcı bir gelişme sergileyen ya- zar, bu kitabında öykünün soluk alıp vereceği yeni ve hepsi de birbirinden farklı bir kanal açarak kuruyor öykü atmosferini. (94 s., Can Yayınlan). Bayan Mira'yla Ufak Bir Gezinti (1996) ve Mani (1998) adlı öykü ki- taplannın yazan Semra Topal' ın (do- ğumu 1964) yeni öykü kitabı, Kürk- lü Gece. Kitap on bir öyküden oluşu- yor. Öyküde deneysel ve yenilikçi bir tarz benimseyen, öykünün sınırlannı zorlayan, ufkunu açan yazann yeni kitabı öykü tadına yeni bir lezzet ka- tıyor. (96 s., Büke Yayıncılık). Geri Geien Ayna, Sibel Torunoğ- hı'nun ilk öykü kitabı... Kitapta on üç öykü yer alıyor. Parçalanmış bir atmos- ferde dili de parçalayan yazar, bütü- ne ilerlerken yitirilenlerin ve kazanı- lanlann coğrafyasım keşfe çıkıyor. (80 s., Gendaş Kültür). Ilk kitap zaaflarından uzak Çevirmen ve tiyatro araştırmacısı, oyun yazan 1952 doğumlu Şükran Yücel'in Düş Gölgesi (1995) adlı öy- kü kitabından sonraki öykü kitabı ÖhV me Karşı Oyun. Kitapta on dört öykü yer alıyor. Hemen hemen her öykü, günlük yaşamdaki bir ımgeden yola çı- kılarak kurgulanmış. Çağnşımlar ve hayaller kurguda önemli bir rol oynu- yor. (136 s., Gendaş Kültür). Akşamüstü Vıne Hüzün, 1946 do- ğumlu, fotoğraf sanatçısı luğrulÇa- kar'ın Suya Çağn (1990), Fmrt'ı Bek- lerken (1992) fotoğraf albümleri vc En Uzaktaki Gri (1993) kitabında son- raki yeni öykü kitabı. Genelde diya- loglara ve klasik anlatımın yalınlığı- na dayanan kitapta yirmi iki kısa öy- kü yer alıyor. Kitap için Oruç Aruoba "~okura da özel bir iş düşüyor: sözün anlamını kavrayıp, geriye, gözün an- lamına çevirmek_." diyor. (134 s., Im- ge Kitabevi Yayınlan). 1968 doğumlu Türker Armaner'in Kryıaz (1997) adlı öykü kitabından sonra Taş Hücre adını taşıyan öykü ki- tabı bu yıl çıktı. Kitapta yedi öykü yer alıyor. Öykü kişilerinin pek değişme- diği öyküler, aradaki boşluklan oku- yucudan doldurmayı bekleyen büyük bir pazıl'ın parçalan gibi kurgulan- mış. (100 s., Metis Yayınlan). 1960 doğumlu Uğuir Özakmcının 1999'da yayunlanan Aşkın Z'si adlı öykü kitabından sonraki kitabının adı Ben Bir Kirahk Katiüm Kitapta rek- lam dünyasını ironik bir dille anlatan on öykü yer alıyor. Elbette eleştirilen, aynı zamanda gün içinde tanık olunan, yaşanan aynntılar. (102 s., Otopsi Ya- ymevi). Fddişi Karası. 1968 doğumlu Yek- ta Kopan'ın ilk öykü kitabı. tlk kitap olmanın zaaflarından uzak bir olgun- luk taşıyan kitapta on öykü yer alıyor Çoğu kez, günlük yaşamın sıradan ol- mayan olaylan üzerine kurulu öykü- ler, gerilimi çok iyi ayarlanmış bir ri- timde gelişiyor. Yazann yazarken ya- zıyla da hesaplaşması kitap bütünlü- ğüne ayn bir çekicilik kazandınyor. (136 s., Can Yayınlan). Özelhkle çocuk yazını türünde ürün- ler vermiş Yıhnaz Elmas'ın yeni öy- kü kitabı, Samsun Öyküleri. Kitapta on beş öykü yer alıyor. Klasik tarzda gelişen ve diyaloglann sahiciliğine dayanılarak oluşturulan öyküler, gü- nümüzün 'memkket hikâyeleri' ola- rak değerlendirilebilir. (126 s., Gerçek Sanat Yayınlan). Yenl kurgu arayışları Bir Gizti Servis Mensubunun Anı- lan-Çuvaküz-I/Meslekte ÜkYıllar ki- tabının yazan Yıhnaz Tekin'in ilk öy- kü kitabı Kalem Arüğı Öyküler. Ki- tapta kısa otuz öykü yer alıyor. Yaşa- mımızın saçmalıklarmı ironik bir dil- le, gerçekçi bir atmosferle anlatan öy- küler toplumsal eleştiri niteliği kaza- nıyor. (216 s., Ümit Yaymcılık). Odalarda Annem Yok, 1963 do- ğumlu Zehra Tırü'ın ilk öykü kitabı. Kitapta pastoral atmosferini doğalhk- la kuran on beş öykü yer alıyor. Öy- küler, geleneksel anlatı biçiminin sağ- lamlığı üzennde yükselirken yeni kur- gu arayışlanyla çağdaş bir çerçeve- nin içine oturuyor. Öykü kişilerinin duygusu okuma sırasında okuyucu- yu da sanyor. (102 s., Can Yayınlan). Bu yılın öykü kitaplan, gelecek yı- lın çıkacak öyküleri için de heyecan- lanmamıza neden oluyor. Daha nice güzel öyküler okuyacağımızdan -ken- di adıma- eminim. YAZIODASI SELtM İLERİ Edebiyatı Sevdirmek Fransızca, küçük, cep kitabı boyutunda ansik- lopediyi günlerdir elimden bırakamıyorum. Biryı- ğın tatsız tuzsuz olayın ortasında bir serap gibi. Ansiklopedi Fransız edebryatının birçok yazan- nı özel hayatları açısından tanıtıyor ama, dediko- du, çekiştirme, ifşa etme düzeyinde değil. Bu özel hayat öyküleri, çoğu kez gülünç özel- liklere, sevimli serüvenlere, renkli kimliklere, sonu mutlu biten, karmakarışık, dolantılı olaylara uza- nıyor. Sözgelimi, sofu, dindarMauriac, modem mima- ri eseri, pek de kiliseye benzemeyen bir kilisenin açılışına gitmek isterken iki yapı ötedeki, biraz tu- haf, dünya zevklerine fazlasıyla açık bir eve gidi- yor ve el üstünde kabul görüyor... Baba Dumas, yazarlığının, yaşamının son yıl- lannda yapıtlannı ikide birde unutuyor, yazmış ol- duğu bir metni yeniden yazmaya kalkıyor... (Bu du- rum bana hiç uzak değil!) "Meraklı turşucu" niteliğindeki ansiklopedinin bambaşka bir amacı var hiç kuşkusuz: Edebtyat adamını cana yakın kılmak. Böylece okuru, unutulmuş, artık modası geçmiş, gündem dışı sayılan edebiyat eserine alıp yeniden götürmek. Okurları daha kapsamlı edebiyat çizgi- sine, edebiyat tarihmdeki bağlama çekebilmek. Yabana atılamayacak bir çaba. Edebiyatımız bu açıdan ne kadar talihsiz! Edebiyat adamlanmızı dostça anan kitaplar biz- de ne kadar az! Yetişme yıllanmda Oktay Akbal'ın Şair Dostta- nm adlı kitabını tutkuyla okumuştum. Bu sıcak ki- tap bugüne kadar kimbilir kaç genç okura Türk şi- irinin ustalannı tanrttı, sevdirdi. Oktay Akbal kaleme getirdiği şairleri yaşamöy- küleriyle anlatmakla kalmaz, bir yandan da o şa- irierin şiirlerine çağınr. Şaır Dostlanm'ı okuduktan sonra kitaplığım birçok şiir kitabıyla donanmıştı. Şimdi çok özlediğimiz Salâh Birsel, eşsiz de- nemelerinde, nice yıllar edebiyatı, edebiyat ada- mını, sanatı sevdirmeye çalışmıştır. Behçet Necatgilın Edebiyatımızda IsimlerSöz- lüğü, yukanda andığım tarzda bıreserdeğildir. Ne var ki, Necatigil, biyografik sözlüğüne öylesine öz- lü bilgiler eklemiştir ki, bir yazan bütün eseriyle ta- nıma fırsatı bulursunuz. Abdülhak Şinasi'nin Geçmiş Zaman Edipleri adı- nı taşıyacak bir eser hazıriamak istediğini Sermet Sami Uysal'ın kitabından öğrenmiştim. Sonra bu yazılann ardına düştüm. Inceliklerle öriilü yazılar sağda solda, dergiler- de, şurdaburdaunutulupgitmiş... Birçoğunuoza- manlar Yapı Kredi Yayınlan için hazırladığım Ab- dülhak Şinasi Hisar antolojisine aldım. Bazılany- sa unutkanlık köşelerinde yitip gidecek besbelli. Necatigil, "Ünaydın, Ruşen Eşref" maddesinde diyor ki: "1914-1918 yıllannda yaptığı 'Edebî zi- yaret ve mülakatlar'c/an meydana gelen Diyorlar ki kitabı sanatçılarta konuşmalar türünün ilk ve ünlü eseridir." Diyorlar ki'yi 1970'lerde okuyabilmiştim. Çok güzel birkitaptır. Yüzlerinı asla göremeyeceğim Se- zai'ler, Şair Nigâr Hanım'lar, Abdülhak Hamid'ler bu yaprtla bende yaşamaya koyuldular. Hepsını gö- rürgibi olmuştum. Evlerindeydim. Ruşen Eşref'le birtikte edebi salonlarda oturuyor, konuşmalan dinliyordum... Yolun başında modern edebiyatımız, toplum üzerinde etki alanı oluşturabiliyormuş. Mankenle- rin dedikodulan değil; Halid Ziya'nın sanat görü- şü, Halide Edib'in yeni sanat için yeni, özgür, ateş- li bir ruh isteyişi, Refik Halid'in Türkçeye bağlılı- ğı... Evet, 1914-1918 arası. 2001 yılına birkaç gün kala, açın televizyonu, bir- birinden iğrenç, birbınnden bayağı sahnelerte baş başa kalıyorsunuz. Ikisine 'aynı' Türkiye denebilir mi? Takvimde lz Bırakan: "Yaşarken ruhumuz var. Fakat ölünce ruhumu- zu kaybediyoruz." Abdülhak Şinasi Hisar, Sermet Sami Uysal'ın aynı adlı kitabındaki söyleşiden, Sermet Matbaası, 1961. Hakan Aysev üniversal ştpketiyle anlaşö • ANKARA (AA) - Pavarotti'nin öğrencisi olan tenor Hakan Aysev, müzik devi Üniversal ile 5 albümlük anlaşma imzaladı. Aysev, bu şirket bünyesindeki ilk çalışmasını mayıs ayında çıkaracak. Aysev albümde popüler, sevilen parçalara ağırlık verileceğini söyledi ve kayıtlanmn Londra'da yapılacağını, parçalardan birine Küba'da klip çekileceğini anlattı. Üniversal ile 5 yıllık bir anlaşma yaptığını ve her yıl 1 albümün müzikseverlere sunulacağını ifade eden Aysev, "Avrupa'daki 3 ünlü tenor Pavarotti, Domingo ve Carreras'nın çıkarttıklanna benzeyen çalışmalar olacak. Yani, tango olabilir, Avrupalı bir orkestra eşliğinde aryalar, napolitenler olabilir" diye konuştu. Maciej Niesiolowski'nin yönetimindekı Bilkent Senfoni Orkestrası ile doldurduğu albümden 6 bin adet basüdığını ifade etti. Aysev, bu çahşmanın müzikseverlere sunulmasının ardından 5 Ocak'ta Antalya'da ünlü caz sanatçısı Yıldız Ibrahimova ile aynı sahneyi paylaşacaklannı söyledi. Kapadokya, yabancı televizyonlann gözdesi • NEVŞEHtR (AA) - Kapadokya bölgesinde bu yıl 10 ülkeden 20 televizyon kanalının belgesel film çektikleri bildirildi. Nevşehir Müze Müdürü Halis Yenipınar, Türkiye'nin önenüi kültür turizm merkezlerinden Kapadokya'da Japonya'dan 7, Almanya, ABD, Italya ve Fransa'dan 2'şer, Güney Kore, Birleşik Arap Emirlikleri, Polonya, Avustralya ve Yeni Zelanda'dan da birer televizyon kanalının belgesel fıhn çektiklerini söyledi. Yenipınar, yabancı televizyon kanallannın Göreme, Ürgüp, Avanos, Mustafapaşa, Uçhisar, Zelve, Paşabağlan, Özkonak, Derinkuyu, Kaymaklı, Ortahisar ve Çavuşın gibi tarihi ve turistik merkezleri doğal bir plato olarak kullandıklanm kaydetti ve Türkiye'deki 13 yapımcının da fılm çekimleri için Kapadokya bölgesini tercih ettiğini, TRT'nin de bölgede belgesel fıhn çekimleri gerçekleştirdiğıni belirtti.