Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet |
İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenr Orhan Erinç
~ Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet
Çetinkava 9 Yazıışlen Müdıirü İbra-
him Yıldız 9 Sorumlu Müdür- Fik-
ret tlkiz 9 Haber Merkezı Müdürir
Hakan Kara
lstıhbarat Cengiz \ ıldınm 0 Ekonomı Ozkm\üzak
• Kulıur Handan Şenköken • Spor 4bdülkadir
\ ücelman 9 Maltaleler Sajni Karaören • Düzeitme
Abdullah Vazıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğhı 0
Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 Yun Haberlen Mehmet
Faraç 0 Av-rupa Temsılcısr Gûra) Öz
Yayın Kunılu tlhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç,
Hikmet Çetinkava. Şukrao
Soner. tbrahim Yİldc Orhan
Bursalı, Mustafa Balbay,
Hakan Kara.
Ankara Temsılcısr Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No:
125,Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTel'4195020(7hat), Faks
4195027 • tzmır TemsUcısı Serdar Kızık, H. Zıya Blv.
1352 S 23Tel 4411220, Faks 44191170)AdanaTemsılcısı.
Çetin Yiğenoğlu. tnönü Cd 119 S No 1 Kat 1, Tel 363
12 11, Faks 363 12 15
Müessese Müdürü Üstfin
Akmen 9 Koordınatör.
Ahmet Korulsan 0)
Muhasebe Bülent Yener
• ldare Hüseyin Gürer
0) Satış. Fazilet Kuza
MEDYA C: 0 Yönetım Kurulu
Başkanı - Genel Müdür Gülbin
Erduran 0 Koordınatör Reba
Işrtman 0 Genel MüdürYardımcısı:
Se>daÇotan Tel 514 07 53 -
5B9580-5138460*1,Faks 5138463
\ı>ıınla>aa %e Basan *î enı Gun Haber AjanM. BaMn \e Yayıncılık \ Ş
Türk<xajı Cad "9 41 Cagaloglu 34334 Istanbul PK 246 - Sı'rkecı 34435 Istanbul
Tel (0 212) 512 05 05 (20 hatl
Faks (0 212)513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 29 ARALIK 2000 tmsak:5.48 Güneş: 7.22 Öğle: 12.13 Ikindi: 14.30 Akşam: 16.51 Yatsı: 18.19
'Yılın senresi'
• BRÜKSEL(AA)-
Türkiye'nin AB
nezdindekı Daimi
Temsilcısi Büyükelçi
Nihat Akyol'un eşi
Çağ Akyol, "2000
Yılının Sefıresi" seçildı.
AB çevrelennde ve
Avrupa genelınde etkın
olan diploması dergisi
"Dıplomatic News", her
yıl tarafsızbırjün
tarafından belirlenerek
verilen "Yılın Sefiresi"
unvarunın, 2000'de Türk
sefire Çağ Akyol'a
venlmesinın
kararlaştınldığını
duyurdu. Dergirun
başyazan Julio
Cabrera tarafindan
Akyol'a verilen
plakette, "Sayın Çağ
Akyol, yûksek temsil
yeteneği ve ülkesinin
kültürünü tanıtımdakı
başansı nedeniyle yılın
sefiresı seçılmiştir"
ifadeleri yer aldı.
Orman yangını
• ANKARA (AA) -
Türkiye'de bu yıl 2 bin
325 orman yangını çıktı.
Yangınlarda, 26 bin 246
hektar orman alanı tahrip
oldu. Yangınlann yüzde
47'sı ihmal ve
dikkatsizlik, yüzde
17'si kasıt sonucu çıktı.
Yangınlann yüzde
25'inin ise nedeni
belirlenemedi. Orman
Bakanlığı yetkilileri,
1994 yılı hariç, son
10 yıl içinde yangm
sayısı ve yanan alan
miktarında bu yıl göriilen
artışa "olumsuz
meteorolojık şartlann"
büyük etkisi olduğuna
dikkati çektiler.
Unki güzellepin
başı dertten
kurtubnuyor
• ANKARA (AA)-
Dünyanın dört bır yanında
mılyonlarca hayranı
bulunan yıldızlar, tacızcı
sapık ve hırsızlar yüzünden
korkulu günler geçiriyor.
tntemettekı 'entertaindom'
ve 'mr.showbiz"
sitelenndekı haberlere göre,
Oscarlı aktris Gwyneth
Paltrovv, sapık korkusuyla
yaşıyor. Paltrovv, kendisini
'erotik' mektup, e-mail ve
dergiler göndererek taciz
eden 'Ohio'lu 51 yaşındaki
pizza dağıtıcısını
mahkemeye verdi. Sharon
Stone'un otomobili,
kendisini takip eden iki
araç tarafmdan önlü arkalı
sıkıştınlmca, güzel yıldız
soluğu poliste aldı.
Titanıc' filmiyle üne
kavuşan Ingıliz aktris Kate
Winslet ise internette
kendisini süreklı tacız eden
bir sapık yüzünden sıkıntı
yaşadı. Geçen günlerde
ünlü oyuncu Cameron
Diaz'ın Roma'daki otel
odasına gıren hırsızlar,
sanatçının bağııması
üzenne kaçarken
Madonna'nm Londra'daki
evinın önünden de eşı Guy
Ritchıe'ye aıt Range Rover
marka lüks araba çalındı.
Adile Sultan Kasn Oğretmenevi ve Kültür Merkezi, bazı eksiklikler tamamlanınca yeni yılda açılacak
Hababam Sımfı yaşıyorİSTANBUL (AA) - Yazar Rıfat Ilgazın
eserinden sinemaya uyarlanan ve ilk ola-
rak 25 yıl önce çekılen fılmin anısına, set
olarak kullanılan Adile Sultan Kasn Öğ-
retmenevi ve Kültür Merkezi'nde "Haba-
bam Sınıfi" oluşturuldu.
Sinemaya 4 kez uyarlanan filmde "Inek
Şaban" tiplemesiyle öne çıkan Kemal Su-
nal'ın kalp krizi sonucu ölümüyle günde-
me gelen Hababam Sınıfı'nın yaşatılma-
sı önerisi, Istanbul II Milli Eğitim Müdür-
lüğü tarafindan hayata geçirildi. Filmin çe-
kimlerinin yapıldığı Koşuyolu'ndaki Adi-
le Sultan Kasn Oğretmenevi ve Kültür
Merkezi'nde, film ile Sunal'ın anısına dü-
zenlenen Hababam Sınıfi, bazı eksiklik-
lerin tamamJanmasının ardından yeni yıl-
da açılacak. Kapısına Hababam Sırufı ya-
zılan, sıralar ve karatahtanın vanı sıra so-
banın da konulduğu sınıfta. "fnekŞaban"
Kemal Sunal, "Hafize Ana" Adile Naşit,
"GüdükNecmi" HalitAkçatepe, *Damat
Ferif Tank Akan, "Badi Ekrem" Şener
Şen, "Tulum Hayri" Cem Gürzap, "Dom-
dom" Feridun Şavlı ile diğer oyunculann
fotoğraflan sıralann üzerlenne yerleştiril-
di. Sınıfta, filmde öğrencilerin korkulu
rüyası olan tarih öğretmeni ve Müdür Yar-
dımcıst "Kel Mahmut" Münir Özkul'un
orijınal boydaki karton posteri ve •'Güdük
Necmi''yi bir sobanın içinde arkadaşlan-
• Hababam Sınıfı'nın yaşatılması önerisi Istanbul Milli
Eğitim Müdürlüğü tarafindan hayata geçirildi.
Koşuyolu'ndaki Adile Sultan Kasn Oğretmenevi ve Kültür
Merkezi'nde düzenlenen sınıfta "Inek Şaban" Kemal Sunal,
"Hafize Ana" Adile Naşit, "Güdük Necmi" Halit Akçatepe,
"Damat Ferit" Tank Akan, "Badi Ekrem" Şener Şen,
"Tulum Hayri" Cem Gürzap, "Domdom" Feridun Şavlı ile
diğer oyunculann fotoğraflan sıralann üzerlerine yerleştirildi.
gaz'm fotoğraflan ve bütün kitaplan bu-
lunuyor. Filmin yönetmeni Ertem Eğil-
mez'in de, siyah-beyaz bir fotoğrafı sını-
fm duvannda asıldı.
Hababam Sınıfı'nın yoklama defteri
ise karatahtanın önündeki masanrn üze-
rindeaçık olarak duruyor. 1975-1976 eği-
tim-öğretim yıluıa ait olan sınıf yokJama
defterinde, öğrencilerin isimleri lakapla-
nyla yazıyor.
na kopya verirken yakaladığı sahne de
canlandınhyor. Haşan öğrencilerin kop-
ya çekmesini engellemek için sıralann
üzerinde gezen "külyutmaz" öğretmen
de, yine boy posteriyle sınıftaki yerini al-
dı. Filmle ilgili afişlerin duvarlara asıldı-
ğı srnıfta, filmden kareler de bir vitrinde
sergileniyor.
"Hababam Suufi" adh eserin yazan
Rıfat Ilgaz için hazırlanan köşede ise II-
Adile Sultan Kasn Oğretmenevi ve Kül-
tür Merkezi Müdürü MeralVeriroğm, Ha-
babam Sınıfı'nın hazırlanmasıyla ilgili
çalışmalann tamamlanmak üzere olduğu
nu ve bazı eksikliklerin giderilmesinin ar-
dından açılışımn yapılacağını söyledi.
"Güdük Necmi" Halit Akçatepe, ''Ha-
babam Suufi" oluşturulmasınm filme, yö-
netmenine ve sanatçılanna verilen değeri
gösterdiğini ifade ederek şunlan söyledi:
"Filmin çekfldiğiAdile Sultan Kasn'nda
Hababam Suufi oluşturulması çok hoşu-
ma gitti. Çok güzel bir olay. Hababam Sı-
nıfi ve oyunculan onuriandınüyor.
O sırufta rahmetli Ertem Eğilmez, Rıfat
Dgaz, Kemal Sunal ve Adile Naşit hep ya-
şayacak. Bu onlann anısına yapılnuş çok
güzdbir jesttir. Smrftafilminen küçükoyun-
cusuna kadar herkesin biyografisinin ko-
nulacak olması da sanatçıİara verilen öne-
mi gösteriyor."
Hayvanlar, getirilmemeleri durumundafazla yaşayamayacaklar
Koahılar
çahndı
Ender rastlanan türden iki
koalanın, banndıklan San
Fransisco Hayvanat
Bahçesi'nden çakndıklan
bildirildL Bundan 3 gün
önce ortadan kaybolan Pat
ve Leanne adlı iki koalayı,
"yeryüzünde rastlanabilecek
en şirrn yaraüklar" olarak
tanımlayan hayvanat
bahçesi yetkilileri, iki
hayvanın bir an önce geri
getirilmemeleri durumunda
fazla yaşama şanslan
bulunmadığı konusunda
uyanyorlar. 7 yaşındaki
Patvel5
vaşmdald Leanne'in bir an
önce bulunması için
ellerindeki tüm imkânlan
seferber eden
yetkililer, özel bakun
gerektiren bu hayvanlann
kendilerine uygun ohnayan
koşullarda uzun
süre yaşamalannın
nıümkün olmadığuu
bUdirdikr.
(Fotoğraf: REUTERS)
ELL ATLANTIC VE ÎNGÎLİZ VODAFONE ŞÎRKETLERÎ HAKKINDA
Cep telefonlarına dava
LONDRA (AA) -
ABD'de "Verizon VVire-
less" adı altında ortak fa-
aliyet gösteren Bell At-
lantıc ile Ingıltere'nın en
büyük cep telefonu şir-
keti Vodafone hakkında,
"beyin kanserine yol aç-
tıklan" suçlamasıyla
milyarlarca dolarlık taz-
minat davalan açılacak.
ABD'nin en büyük
avukatlık şirketlerinden
bin tarafindan hazırla-
nan ve genellikle sigara
fırmalanna karşı kazan-
dığı davalarla ün kazan-
mış avukat Peter Ange-
los tarafindan açılacak
davalann, tazminat mik-
tarlannın yam sıra ilk
kez cep telefonlannın in-
san sağlığına zarar ve-
np vermediğinin dıkkat-
li araştınlmasını zorun-
lu kılması açısından bü-
yük önem taşıyacağı be-
İirtiliyor.
Açılacak davalarda,
hayatını beyin tümörü
yüzünden kaybetmiş ki-
şiler için tazminatın ya-
nı sıra halen yaşayan
kanserli kişilerin çektik-
leri acılann tazmin edil-
mesinin ısteneceğı be-
lirtıliyor.
Vodafone sözcüsü, bu-
güne kadar yapılan araş-
tırmalann cep telefon-
lannın zarannı kanıtla-
madığını belırttı.
e-posta: tan (g prizma. net. tr
3 bin 639 tür bitki bulunuyor
Türkiye
doğal müze
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Biyolo-
jik çeşitlilik nedeniyle
doğal müze niteliğın-
deki Türkiye'de, dün-
yanın hiçbiryerinde bu-
lunmayan 3 bin 639 tür
bitki bulunuyor. 3.5 mil-
yon hektann koruma al-
tına alınmasına. ilk do-
ğal parkın 1958 yılında
kabul edilmesine kar-
şın. yeterli önlemlerin
almmaması nedeniyle
tabiatı koruma alanlan
tahrip oluyor.
Dünyanın en zengin
bitki türüne sahip Tür-
kiye'de, doğal güzellik-
leryeterince korunamı-
yor. 49 muhafaza otma-
nı, 32 milli park, 11 ta-
biatparkı, 35 tabiatı ko-
ruma alanı, 345 tohum
alanı, 115 gen kaynağı
koruma ormanı, 9 bi-
yogenetik ve biyosfer
rezerv. 12 özel çevre ko-
ruma alanı bulunması-
na karşın, Orta ve Do-
ğu Anadolu'daki doğal
zenginlikler kendi yaz-
gısma bırakılıyor. Ta-
biatı koruma alanlan-
nın Karadeniz ve Ak-
deniz bölgelerinden se-
çildiği göze çarparken
Doğu ve Güneydoğu
Anadolu'daki göl, de-
niz ve akarsu ekosis-
temlerindeki çeşitliliği
yansıtan alanlar tabiat
parkı ilan edilmedi.
Korunması gereken
ortamlann aynntüı dö-
kümü hâlâ yapılamaz-
ken pek çok tabiatı ko-
ruma parkındaki yaba-
nıl hayvanlann sayısı
ve türû de belirleneme-
di. Kırsal Çevre ve Or-
mancılık Sorunlan
Araştırma Deraeği, ta-
biatı koruma alanlan-
na ilışkin sorunlan şöy-
le sıraladı:
- Özel önlemler aluı-
mıyor. Yöre halkının,
daha az olmak üzere de
devlet orman işletme-
lerinin odun, kozalak,
çıra, mantar, ot gibi ürün
toplama, piknik orman
bakım ve orman zarar-
hlan ile savaşım uygu-
lamalan gibi geleneksel
yararlanma biçimleri
sürdürübnektedir.
- Tabiatıkorumaalan-
lan kavramı, ülke ge-
nelinde henüz gerekti-
ği gibi ve yeterince yay-
gın olarak özümsenme-
miştir. Ek olarak, yöre
haikının da yakınlann-
daki gibi tabiatı koruma
alanlannın varlığından
çoğunlukla haberi yok-
tur. Bu alanlann tanı-
tıhnası amacıyla hiçbir
çalışma yoktûr.
- Türkiye'de tabiatı
koruma alanlan için et-
kinolan yönetsel birim-
ler yoktur. Milli park
müdürlükleri tarafindan
yapılan çalışmalar da
etkın olamıyor.
RTÜK'ÜN'ALO178'HATTINAİLGİNÇTELEVİZYONŞlKÂYETLERl GELlYOR
6
Yanşmalar çok heyecaıdı'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Radyo ve Televizyon Üst Kuru-
lu'nun (RTÜK) "Alo 178" şıkâyet hat-
tma ilginç yakınmalargeliyor. Polis-
ler, Kanal D'de yayımlanan "Yüan
Hikâyesi" adlı dizideki polıs karak-
terlerinden şikâyetçi olurken hattı
arayan bazı izleyiciler, şeker rekla-
rrunın, "y^şhlanbunalımasok- —
tuğu" gerekçesiyle kaldınlma-
sını istedi.
RTÜK'ün şıkâyet hatnnı son
2 haftada arayan ve polis oldu-
ğunu belirten birçok ızleyici,
Yılan Hikâyesi adlı dizideki
Mehmet Ali Alabora'nın can-
gösteren bir izleyici de "Abuksabuk
nedenlerie kanal kapatacağıruza, po-
lise karşı tavır alan kanallan kapa-
tın. Polis artık .vürümeye başladı.
RTÜK'e de yürüyecekler" dedi.
Bayramda yalnız kalan yaşlı çif-
ti konu alan şeker reklamı da izle-
yicilerden büyük şıkâyet aldı. Yurt-
• Polisler, Kanal D'de yayımlanan
"Yılan Hikâyesi" adlı dizideki polis
karakterlerinden şikâyetçi olurken
hattı arayan bazı izleyiciler, şeker
reklamının, "yaşhları bunahma soktuğu"
gerekçesiyle kaldmlmasını istedi.
landırdığı "Memoli" ile diğer polıs
karakterlenru eleştırdı. Şıkâyetçiler-
den bazılan "Böyk polislik ounaz"
derken bazılan da dizınin konusunun
çok saçma olduğunu ve gerçekleri
yansıtmadığını söyledi.
Bazı televizyonlann polis yürü-
yüşünü konu alan haberlerine tepki
taşlar. reklamın "yaşhlan bunahma
soktuğunu" belirttıler.
Banu Alkan'ın oynadığı reklam-
lardan şikâyet eden bir izleyici de
"Banu Alkan'uı yaratbğı pespaye,
kendinden emin aptal sanşın roUe-
ri, gelişme çağındaid genç kızlanmı-
a olumsuz etkUiyor" dedi.
Hatta gelen ilginç şikâyetlerden
bazılan şöyle:
• "Kim 500 IVfilyar tster" yanş-
masının çok heyecanlı olmasından
şikâyetçiyım.
• "Ağuiığuıca Aton" yanşmasın-
daki sorulann cevaplan yanlış. Kül-
türlü insanlar olarak bunlann düzel-
^ tilmesinı ıstiyoruz.
• "Aslan Payi" yanşmasında
kazandığım ıkramıyeyı alama-
dım. RTÜK, reklam payını ala-
madığı zaman ekran karartıyor,
vatandaşın hakkını neden ko-
rumuyof?
Hacivat ve Karagöz'ün ye-
rine inek fıgürlerinin konulduğu rek-
lamı kınıyorum.
• Bisiİclete ayakta binen çocuk
görüntüsünün yer aldığı banka rek-
lamı oğlumu çok etkiliyor. Oğlum
reklamdaki çocuk gibi bisiklete bin-
meye çalışıyor. Çocuklan olumsuz
etkileyen bu rekJamı kaldınn.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
'Dizi' Yönetmenindir, Ama...
Rejisör, çekeceğini, 'Dizi P/yasas/'nda 'parakırmak'
amacıyla değil de; içine görsel estetiğin de cid-
di şekilde kanşacağı, bir 'eser yaratmak' için çeki-
yorsa; 'ortaklaşa çalışması' kaçınılmazdır: Senaryo
yazan, -tabii bu sıfatın gerektirdiği her şeyi yapıyor-
sa- ona, tipleme' ve 'olaylama' sorunu çözümlen-
miş; 'kurgusal' bir 'iskelet' verecektir; iki boyutlu, bir
metin! Bu metni, nabzı atan, kalbi çarpan, bir 'ha-
yat parçasına' dönüştürmek rejisörün işi: öyle bir
iş ki, neresinden baksanız, tek başına başanla-
maz: ışık, görüntü, sanat yönetimi, hatta efekt ve
mûzik -Türkiye'de dublaj- rejisörün, seyircinin
karşısına çıkabilmesi için ortak çalışmak zorun-
da olduğu sanat dallandır.
Hem onun, hem beraber çalışacağı 'ortaklannın',
önce ne yapacaklannı, -yani senaryoyu- kavrama-
lan gerekrniyor mu? Sinemadan biraz anlayanlar, bü-
yük yönetmenlerin, en çok senaryo üzerinde durdu-
ğunu bilir. Vısconti'nin, her senaryosu üzerinde yıl-
larca çalıştığı; Charlie Chaplin'in, Rene Clair'in, vd.
hiç de ondan aşağı kalmadığı, filmoloji kitaplannda
yazılıdır. Vısconti. daha filmi yazarken, filan sahne-
de kullanacağı, tuvalet masasının krokisini anında çi-
zip senaryoya eklermiş, (Krokiyi hâlâ saklanm.) Tu-
na Pastahanesi'nde, o dönemin TRT Drama Bö-
lümü yönetmenleriyle bunlan konuşun oyüzden
de, çekim sırasında 'ortak iş çıkanmaya' önem
verirdik. Hüseyin Karakaş'la olsun. Okan Uysa-
ler'le olsun senaryonun yazılmasından rtibaren
ortaklaşa çalışmışızdır; bu düzen çekim aşama-
sında da sürer; danışma ve dayanışma ortamı,
kurguda, seslendirmede de hiç aksamazdı.
Pi$mi$ aş, soğuk su katılırsa...
Evet, dizi yönetmenindir, kural budur ama; yönet-
menler, o görsel üç boyutlu dünyayı kurabilmek
için, senaryoyla adeta özdeşleşir; hele kahramanla-
nnı, aslına uygun yaratabilmek için, aynca benimle
de çalışırdı. 'Sekiz Sütuna Manşet'te. Gazeteci
Ümit'i, 'Yann Artık Bugündür"de, Doktor Zeynep'i,
aslına uygun oluşturabilmek için, Hüseyin Karakaş;
'Yıldızlar Gece Büyür'de, iddialı bir tip olan Bey-
zâ'yı, 'inandıncı kılabilmek' için Okan Uysaler, azter
dökmemiştir. Üstelik bu ortaklaşa çalışma, o ka-
dar içten ve 'kolektif idi ki, o dönemde 'Drama
Bölümü'nde bulunan öteki yönetmenler de, he-
yecanına kapılın çalısan ekibe uyanlarda bulu-
nur, olumlu olumsuz eleştirileriyleA 'eserin' kusur-
suz çıkmasına yardımcı olurdu. Unal Küpeli, Zi-
ya Öztan, Okan Uysaler, Hüseyin Karakaş; otel
lobilerinde az mı tartışmış, az mı bir Dİanın, ya da
bir traveling'in, eğrisini doğrusunu bulmak için
uğraşmışızdır.
'Baykuşiann Saltanat'nda, böyle bir ortam asla
olmadı. Belki olabilirdi, fakat senaryo üzerinde bir
yıldır çalıştığımız, genç rejisör, tam çekim hazır-
lıklannın başladığı sıra, görevinden alındı; dizi, ne-
yi çekeceğinden doğru dürüst haberi olmayan,
başka bir yapımcı ile başka bir yönetmene dev-
redildi: düpedüz, pişmiş aşa soğuk su katılmış
oldu. Bu kadan bile, çekimde 'ortak çalışma' orta-
mını 'torpillemeye' yeterdi ya; bir kere görebildiğimiz
yeni yönetmen; uyarılanma rağmen, 'ortak çalış-
ma 'ya ve diyaloğa açık olduğumu, attını çizerek söy-
lediğim halde: çekim boyunca, ne bir kere olsun
beni aradı, ne sete çağırdı; ne de şu ya da bu üp'le,
şu veya bu 'mekân'la ilgili bir soru yöneltn'; bu ba-
kımdan 'Baykuşiann Sartanatı', geleneksel diye-
bileceğim TRT 'ortaklaşa çekim' esprisinden son
derece uzak bir tutumla çekildi.
Yoksa bu, yeni yönetmen ve yapımcının, TRT'de-
ki 'değişmenin' bir gereği olarak, dizinin çekimini
'özelleştirme' teşebbüsünü mü ifade ediyordu?
Belkı dedıkodular da, -yalnız bu dizi üstüne değil- bun-
dan çıktı; bu yüzden, Televizyon Basınfndan gelip so-
rularyönelttiler, cevaplar verdim. Istermisiniz, işin bu
faslıyla ilgili olarak söylediklerimi size aktarayım?
Temize çıkmanın en kestirme yolu
"...çekilen dizi, yazılan senaryoya göre, daha dü-
şük çaplı görünüyorsa, bazı dedikodulann çıkması
önlenemez. Aynca şöyle bir gerçek biliniyor senar-
yoya göre tasarianan bütçe, fazla yüksek görül-
düğü için, zamanın Drama Müdürü tarafindan
onaylanmamış; Drama Müdürü görevinden ay-
nlmak zorunda kalmıştır. Böyle 'yüksek bir büt-
çeye' göre çekilmesi gereken film, eğer çekim-
de ve gösterimde, o bütçenin gereklerine lâyıkıy-
la cevap vermiyorsa, bazı soru işaretieri doğa-
bilir. Anlaşılan doğmuştur da!.."
"...eğer 'dedikodu' mevcutsa, temize çıkmanın
en kestirme yolu, dizi hesaplannın bir müfettiş
tarafindan denetlenmesi değil midir? Güvenilir,
Kurum dışından, belki bir Hesap Uzmanı, ya da
Mafî Polisten bir yetkili: masraflan dikkatle in-
celeyerek senaryoya göre tahmin edilmiş ve öy-
le kabul edilmiş bütçe 'kalemlerinin'; senaryoyu
hiçe sayan, sorumsuzca kısaltan ya da değişti-
ren çekimin, yaptoğı masraflara ne kadar uydu-
ğunu araştırabilirdi..."
"...sözgelişi, geceleyin çekilmesigereken sahne-
ler, gûndüz aydınlığında çekilmiş; ya da Kuşadası'nda
Çe^me'degerçekleştirilmesigerekenler, Istanbul'da
yapılmışsa; yağmur, fırtına, rûzgâr sahneleri tama-
miyle es geçilmişse; aradaki farkın ne olduğu, han-
gi faturalaria' kapatıldığı böyiece meydana çıkardı..."
"...yönetmen ve yapımcı, dizide belki bir ilk oluş-
turacak mini-futbolsahnelerine, insafsızca kıymış; an-
cakgece çekilirse telegenique olabilecek sahnele-
ri, gündüze aktanp harcamakla kalmamış, önemli
birkısmını da atlamışsa; bu davranışın hem akışı ak-
sattığı, hem de bütçedekine uymadığı meydanda!
Taşradaçekilecek sahneleri, Istanbula 'uydurmak'
ise, TRT'n/n Drama anlayışına da, geleneğine de
uymuyor; bu Yeşilçam 'kafası'dır: Hüseyin Kara-
kaş veekibi, 'Kartallar...'/ç/n Izmir'e ve Manisa'ya;
'Yann Artık...' için Bodrum'a Ankara köylüğüne ve
Allahuekber Dağlanna, Okan Uysaler, 'Yıldızlar Ge-
ce...' için Çanakkale'ye ve Susurluk'a, acaba ge-
reksiz yere mi gitmişlerdi? Yoksa yanlış mı yapmış-
lardû..." (Milliyet, 23 Kasım 2000)
Meraklısı için NOT: Bu röportaj yayımlandıktan
sonra, TRT mensuplanndan, gerek Milliyet'te röpor-
tajı yapan Filiz Aygündüz'e; gerekse -dolaysız ola-
rak- bana yönelik, 'isimsiz' bir telefon trafigı başla-
dı; 'Bayan Fiyasko'nun, iskelet tebessümü'nden
tutun da, 'Damat bey'in TRT'den aylık görünmez
kazancının, ne miktara baliğ olduğu'na; ya da, 'mu-
hasebeci yardımcısının, Ankara'da sahip olduğu
Bilardo Salonu'na kadar, neler anlatmıyoriardı ki! Bu
arada, bir sürü de rakam ifşaatı!..
Bunlan, daha çok Televizyon muhabirierini ve Pa-
parazzi'leri ilgilendirdiği için, es geçiyorum!
http://www.prizma.net.tr/AILHAN
httpv'/www.bilgiyayınevi.com.tr./ailhan
Faks/0-212/26019 88